Erdem: Federasyon ve MHK
Al sana Erdem :-)
Bak senin o herzaman girdigin ajansspora girdim bunu buldum ;-)
Demek ki ben tek böyle düsünmüyormusum ;-)
HAKEMLER YARGIDA.. SUÇLULAR DIŞARIDA.. (25/12/2003)
Süper Lig’in ilk yarısı sona erdiğinde, hakimlerin karşısında hakemler var... Kimi kalem kırıyor kararında, kimi hücre hapsini az buluyor, bazısı müebbetten dem vuruyor...
Her pazar akşamı renkli camda hakemlerin ipini çekenler de biliyor aslında yargılanması gerekenin "dışarıda" olduğunu.. Ama kolayı, abalıya vurmak... Prim yapan, dilsiz, savunmasız hakemleri hırpalamak...
Asıl suçluya yeterince dil sürmemeleri korkularından değil tabii… Geleceği düşündüklerinden.. "Ya bir gün lazım olursa" diye...
Ağzı laf yapan, çıkar hesabında olmayanların boy hedefleri asıl suçlular tabii.. Kim bu asıl suçlular? Futbol Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy ve MHK Başkanı Bülent Yavuz... Seminerlerde hakemlere sözüm ona eğitim veren, ama derste kamerayı görünce Cüneyt Arkın kesilen Bülent Yavuz’a kimse verdiği eğitimin sonuçlarını sormuyor. Hakemler başarılıysa madalyayı kendisine isteyen Bülent Yavuz, kural hatalarına kadar uzanan hatalar zincirinden kendine bir nebze bile pay çıkarmıyor... Başarıda alkışı kendine istemeyi biliyor, ama iş ektiğini biçmeye geldiğinde ceketini alıp gidemiyor. Neden?..
Neden olacak, ineği sağmak için ineğin memesini tutmak gerekiyor da ondan...
Ya Haluk Ulusoy?.. Milli Takım Dünya üçüncüsü olduğunda otobüsün üstünden Fidel Castro gibi Türk ulusunu selamlamayı biliyor, ama aynı takım Avrupa Futbol Şampiyonasına gidemeyince onun bu tabloda hiç payı yok...
Beyler haklısınız..
Burası, babanızın çiftliği.. Evet evet.. Öz babanızın, size miras bıraktığı çiftlik.. Yiyin...
Bu ikisi baş başa kaldıklarında aynen şöyle oluyor(dur)...
Haluk: Oğlum Bülent yeter.. İstifa et artık hepimizin başını yiyeceksin...
Bülent: Etmem.. Ben buraya kanımın son damlasına kadar kalmaya geldim.. Ne ineği bırakırım ne sütü...
Haluk: Seni görevden alırım..
Bülent: Alamazsın... Buna kalkışırsan, ben de senin başını yakarım..
Haluk: Nasıl yakarsın canım...
Bülent: Bana hakemlerle, maçlarla ilgili telkinlerde bulunuyor diye açıklama yaparım, sen de yanarsın..
Haluk: Ik.. Mık..
Yani mesela diyorum, bunun gibi oluyor(dur)..
28 yıllık meslek hayatımda, böyle bir federasyon, böyle bir federasyon başkanı, böyle hakemler, böyle merkez hakem komitesi ve böyle merkez hakem komitesi başkanı görmedim..
Hani, yıllardır hakemleri de federasyonları da başkanlarını da, merkez hakem komitelerini de eleştiriyoruz ya, vallahi haksızlık etmişiz.. Bu Haluk Ulusoy’u, bu Bülent Yavuz’u, bunların icraatlarını, sonra da suratlarını gördükten sonra, özür diliyorum..
Mashar Zorlu’dan özür diliyorum..
Muvahhit Afir’den özür diliyorum..
Yılmaz Tokatlı Paşa’dan, Ertuğrul Dilek’ten, Kemal Ulusu’dan, Hilmi Ok’tan, Şenes Erzik’ten, Doğan Babacan’dan özür diliyorum..
Sizler ne mübarek adamlarmışsınız..
Ne eli öpülesi, ne kutsal, ne ulu Türk büyükleriymişsiniz..
Hepinizden özür diliyorum..
Bilmem beni affedebilecek misiniz..
Allah Türk futbolunu ve Türk hakemlik camiasını Haluklar’dan ve Bülentler’den saklasın ve korusun..
Amin.. (Siz de deyin)
|