Einzelnen Beitrag anzeigen
  #731  
Alt 22.12.2003, 01:58
Benutzerbild von kardelencilesi
kardelencilesi kardelencilesi ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Malum ayetlerin anlami

1. "DE Kİ: "BEN SİZİ YALNIZCA VAHİY İLE UYARIP KORKUTUYORUM." (21/45)
· Bu ayetin neresi Peygamber Efendimizin Sünnet-i Seniyyesine tersmis pek anlayamadim. Oysa Müslümanlar Sünnet-i Seniyyeni Kuran-i Kerimin tefsiri olarak algiliyorlar.

2. "ONLARA BİR AYET GETİRMEDİĞİN ZAMAN, "ŞURADAN BURADAN DERLESEYDİN YA" DERLER. DE Kİ: "BEN SADECE RABBİMDEN BANA VAHİY EDİLENE UYUYORUM. BU, RABBİNİZDEN OLAN BASİRETLERDİR, İMAN EDECEK BİR TOPLUM İÇİN DOĞRUYA İLETİLME VE RAHMETTİR"." (7/203)
· Bu ayetin sebebi nüzulü söyledir: Müsrikler Peygamber efendimizden sürekli mucizeler istiyorlardi ve bir mühlet vahiy gelmeyince Müsrikler Peygamber Efendimizden (sas) uydurmasini istemislerdi. Cünkü Müsrikler Peygamber Efendimizin (sas) hasa sözleri kendi uydurup bunlari ayet diye ilan ettigini iddia ediyorlardi.Oysa Kuran’in ayetleri ne siirdi ne de edebiyat. Cünkü hic bir Edebi yazi Kuran gibi olamaz. Fakat Müsrikler Peygamberlik vazifesini dair algilamada sorun cektiklerinden ondan birseyler uydurmasini istiyorlardi. Peyagamber Efendimize (sas) „sen Rabbine baski yap veya kendin uydur. Bu baglamda 6:37 ayetlerine de bakiniz. Bu bedevi Müsriklerin Peygamber Efendimizden (sas) sürekli görsel mucize istemeleri ayetlerin gücüne ragmen onlarin entelektüel seviyesizliklerinin bir belirtisi olsa gerek. Oysa Peygamber ancak Allah’dan (c.c.) ne aldilarsa onlarla teblig ederlerdi. Ve sadece Allah (c.c.) kendi kozdugu kanunlari bir tarafa iterek insanlarin muciye diye algiladiklari seyleri Peygamber vasitasiyla gösterirlerdi. Peygamber Efendimizin (sas) Müsrikleriden istegi ise: benden Mucize isteyeceginiz yerine size gelen Ayetlerin icerigi hakkinda düsünün, cünkü ben ancak Allah (c.c.)’in bana gösterdigi yol istikametindeyim, Onun emrinin disina cikamam. Yani bu ayetde de kesinlikle Peygamber Efendimizin (sas) Sünniyet-i Seniyesinin hasa yanlis olduguna dair hic bir bilgi ve kanit yoktur. Tam aksine bu ayet Peygamber Efendimizin (sas) ve ondan gelenlerin dogruluguna bir isaret ve kanittir!


3. "DE Kİ: "SİZE, -ALLAH"IN HAZİNELERİ YANIMDADIR- DEMİYORUM, GAYBI DA BİLMİYORUM VE BEN SİZE -BİR MELEĞİM- DE DEMİYORUM. BEN BANA VAHYEDİLENDEN BAŞKASINA UYMAM"." (6/50)
· Peygamber Efendimiz (sas) kendisinin Müneccim veya Falbakici olmadigini söylüyor, oysa onun zamanindaki insanlarin bazilari onun gaybdan haber verdigine inanirlardi, yani yarin ne olacak gibilerden. Peygamber Efendimiz (sas) kendisininde etden kandan bir insan oldugunu, fakat onun diger insanlara farkinin Allahin (c.c.) ona gayb hazinesinden bilgiler vermesidir. Müsrikler sihir ile vahyhi birbirne karisrtirmaktadiylar. Peygaberligi yanlis biliyorlardi.


4. "BU KURAN UYDURULACAK BİR HADİS (SÖZ) DEĞİLDİR. AKSİNE ÖNÜNDEKİLERİ TASDİKLEYİCİ, HERŞEYİ DETAYLANDIRICIDIR. İNANAN BİR TOPLULUK İÇİN DE KLAVUZ VE RAHMETTİR." (12/111)
· Ayetin baslangicini es gecmissin Elazizlim (BazKIHAK), orada söyle gecmekte: Onların (Peygamerlerın) kıssalarından elbette tam akıl sahıplerı ıcın alacak dersler vardır. Peygamber Efendimizin Kuran-i Kerimin hic bir ayetini kendisinin uydurmadigina delil olan nice ayetlerden biridir. Bu kissalar laf olsun diye gecmiyor Kuran’da bunlarin hepsinden cokca dersler cikarmak icindir. Bu ayetde gecen hadis kelimesi anlamindadir. Peygamber Efendimizin hadisi dedigimizde de sözlerini kastediyoruz. Az bucuk Arapca bilen herkes araplarin Lafiz,Kelam gibi sözlerin yaninda hadis sözünün de Söz anlaminda oldugunu bilir. Yoksa burada söz oyunu yaparak gördünüz mü bakin Kuran’da hadis Kuran’a karsidir diye birsey yoktur. Tabiiki simdi hadis dedigimizde Peygamer Efendimizin sözleri aklimiza geliyor,zira dini terminolojiye evrim gecirerk böyle yerlesmistir. Bizim Türkce de bile bazi kavramlar vardir ki degisime ugramistir. Misal olarak oglan kavrami Osmanlilarda hem kiz hemde erkek cocuk anlaminda kullanilirken 16. YY.dan sonra sadece erkek cocuklar icin kullanilmaya baslamistir. Sözün yillarca kullana kullana evrim gecirerek icerik anlaminin gelismesiyle etimolojik anlamlarinin karistirilmasi sathi ve yüzeysel düsüncelere hastir.

"İŞTE BUNLAR ALLAH"IN AYETLERİDİR Kİ, ONLARI SANA GERÇEK OLARAK OKUYORUZ. HAL BÖYLEYKEN ALLAH"TAN VE AYETLERİNDEN SONRA HANGİ HADİSE İNANIYORLAR?" (45/6)
· Buradaki Hadis kavrami da söz anlamindadir,kesinlikle Peygamber Efendmizin hadis (sözleri) degildir.

5. "KİMİN HADİSİ ALLAH"TAN DAHA DOĞRU OLABİLİR?" (4/87)
· Bir önceki ayetin aynisi bura icinde gecerlidir.

"EĞER DOĞRU SÖZLÜLER İSELER O"NUN BENZERİ BİR HADİS GETİRSİNLER." (52/34)
· Hatta bu ayetin tercümesinden bile Hadis sadece söz anlaminda, fakat Peygamber Efendimizin sözleri anlaminda olmadigini anlayabiliriz.

6. "İNSANLARDAN ÖYLELERİ VARDIR Kİ, ALLAH YOLUNDAN BİLGİSİZCE SAPTIRMAK İÇİN HADİS EĞLENCESİ SATIN ALIRLAR. İŞTE BÖYLELERİNE REZİL EDİCİ BİR AZAP VARDIR." (31/6)
· Hadis kelimesi burada bos laflar anlaminda kullanilmaktadir, yoksa Peygamber Efendimizin sözleri anlaminda kesinlikle degil. Bos laflar ise Allah’a itaatten alikoyan, meyve vermeyen ve hicbir faydasi olmayandir. Hüsrana ugramis insanlar bu ucuz bos laflari Allah’in kiymet bicilmez sözleri karsi satin almaktalar. Peygamer Efendimiz zamaninda Nadr ibn Al-Harit vardi, o Kurays kabilesine Farslarin kahraman hikayelerini anlatiyor ve bu hikayelerin hasa Kuran-i Kerim’den cok daha degerli oldugunu iddia ediyordu. Nadr Al-Harit ve benzerleri güya bir felsefeyle Müminlerle alay ettiklerini, onlara böylelikle üstün geleceklerini saniyorlardi, fakat asil onlarla alay edilecek ve azab göreceklerdir, cünkü onlar sapitmislardir. Sapitmislardi,zira o ve onun gibiler Allah ve Peygamerini asagilamaya calismislardi.

7. "ONLARIN SANA GETİRDİKLERİ HİÇBİR ÖRNEK YOKTUR Kİ, BİZ SANA GERÇEĞİ VE EN GÜZEL YORUMU GETİRMİŞ OLMAYALIM." (25/33)
· Müsrikler Kuran-i Kerim’in mesajini yalanlamayi Peygamber Efendimizin hatalarini aciga vurmakla ugrasmislardir, fakat neticesiz zira Peygamer Efendimiz (sas) Allah’in korumasi altinda Islam misyonunu eda etmekteydi. Müsrikler güya argüman olarak bir iki seyler ortaya atiyorlardi, fakat Kuran onlarin mesnedsiz sözlerini ayetleriyle bir pacavra gibi yüzlerine carpiyordu. Müsrikler cok seyleri yanlis anliyorlar ve böyleliklede Kuran’in ayetlerini de yanlis yorumluyorlardi, bu yüzden Allah (c.c.) onlara ayetlerini acikliyor,yani tefsir ediyordu. Kuran’da sadece Hükümler ve ahlaki degerler yoktur, bunlarin yaninda birde böyle tartismalara yer ayrilmistir ki ileride ayni tartismalar ciktiginda insanlar dogruyu yanlistan ayirabilsinler. Burada vaz edilen taktik, Islam’in tedrici metodur. Bir insana birsey anlatmak istiyorsan yavas yavas hazmettirerek anlatma metodudur.

8. "KİTAPTA HİÇBİRŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK." (6/38)
· Allah (c.c.) yarattigi herseyi icin onun ihtiyaclarini giderecek araclar da yaratmistir. Insanlar icin de bu ayniyla gecerlidir, insanlara birde Peygamber göndermistir ki onunla kendi ahlaki, zihni ve dini ihtiyaclarini gidersinler. Allah (c.c.) herseyi yerli yerinde yaratmistir. Hic birseye haksizlik yapmaz Allah (c.c.), zira Adil-i Mutlaktir. Bu ayetdeki kitab ile bazi müfessirler Lehv-i Mahfuz kastediliyor demisler, bazilari da Kuran-i Kerim kastediliyor demisler, fakat bu ayetden ve önceden zikredilen ayetlerden kesinlikle Peygamber Efendimizin (sas) Kurandaki genel hükümleri aciklayarak biz müminlere vaz ettigi sözleri yanlistir onlara uymayin anlami cikmamaktadir. Tam tersine kesinlikle Peygamber Efendimizin yalan ve dolandan uzak oldugu acik ve net bicimde belirtilmekte.