Bu sabah büromda çalışırken çok büyük bir patlama sesi ile irkildim. Pencereden baktığımda karşımdaki Akmerkez binasının bombalandığını zannettim. Fakat dumanlar sol taraftan geliyordu. Gerisini anlatmama gerek yok.

Televizyonlardan yeterince gelişen olayları, ceset ve kan görüntülerini izlediniz.

Bence terörizmi yenmenin tek koşulu Dünya’daki her dinden ve ırktan vatandaşların tek bir “Barış” düşüncesi etrafında birleşmesidir.

Bugün yaşamını yitiren değerli Kerem Yılmazer gibi insanların cennete gittiğini düşlüyorum. Benim gibi onu tanıyan bütün dostlarının da öyle düşündüğünü biliyorum. O cennetin en güzel köşesinde yer alacak denli iyi bir İnsandı.

Peki onu ve onun gibi ülkemin zor yaşam koşullarında geçim derdinden başka bir mücadelesi olmayan onlarca masum insanımızı kalleşçe katleden insan müsveddelerinin, bunu Allah adına yaptıklarını düşünmeleri bizi nasıl bir din algılayışı ile karşı karşıya bırakıyor.

İslamiyet’in yaygınlaştırılmasını isteyen bütün Müslüman ülkelerin din bilginlerine sesleniyorum.

İslam konferanslarını düzenleme amacını asıl bu konu etrafında düşünün. İslamiyet’in bir hoşgörü dini olduğunu bütün inananlara aşılayın.

İnsan katletmenin ve insana yapılan zulmün ya da masum vatandaşların üzerine atılan bombaların cihatla ne alakası var?

Savaşı hiçbir zaman tasvip etmemiş biri olarak, kitaplardan öğrendiğim bir şey var ki savaşın ve savaşmanın da kendine ait kuralları ve onuru vardır. Aksi takdirde savaşı savunanlar bile bu saldırıyı en hafifinden kalleş olarak niteler.

Yaşamını yitiren tüm vatandaşlarımıza Tanrıdan rahmet diliyor ve ailelerine başsağlığı diliyorum.

Sevgiyle Kalın

Haluk Levent

kaynak: www.internethaber.com

 Mit Zitat antworten