![]() |
Gökçek bidonları.
Gökçek bidonları.
Dalan efsanesi, soğuk bir İstanbul kışında kenti teslim alan karla birlikte erimişti. Sözen"i İSKİ skandalı götürdü. Ankara"daki susuzluk sefaleti de Melih Gökçek döneminin sonunu getirecek. Gökçek"in "Avrupa başkenti" olma iddiası, 13 yıllık ihmalin sonucu kentin su rezervlerinin kuruması, su borularının patlaması ve "bidon devri"ne geçilmesiyle çöktü. Beş günlük kesintinin ardından dün sabaha karşı su alabilen Ankaralıların yazı nasıl geçirecekleri meçhul. Barajlardaki yüzde 4 doluluk ve mevcut altyapıyla sorunun kısa sürede çözümü olanaksız. Kızılırmak suyunun kullanımı da, yol açacağı sağlık sorunları nedeniyle hemen devreye girecek gibi gözükmüyor. Susuzluk, konutlar dışında hastaneleri ve kamuya açık hizmet alanlarını da olumsuz şekilde etkiliyor. Bulaşıcı hastalık riski artıyor. Hürriyet"in Eskişehir ve Ankara belediyelerinin baraj yatırımlarını karşılaştırarak yaptığı "ağustosböceği" ile "karınca" benzetmesi yerindeydi. Gökçek döneminde başkentte geniş yollar, altgeçitler açıldı; parklar, bahçeler, şelaleler yapıldı, ancak kent o ölçüde de betonlaştı. Abartılı bir gösteriş ve propaganda sonucu Gökçek, "rakipsiz" hale geldi ve peş peşe seçim kazandı. Ancak kentin vitrinindeki bu makyajın altyapıdan esirgenen kaynaklarla yapıldığı, susuzluk rezaletiyle daha iyi anlaşılıyor. Melih Gökçek, TGRT"de 5500 kilometre boru döşendiğini açıkladı ama sonuç ortada. Ankara"nın çevresindeki barajlardan Ankara"ya su gelmiyor! Eski DSİ Genel Müdürü, AKP Milletvekili Veysel Eroğlu, "İstenseydi DSİ, Ankara"ya su getirirdi" diyor. Gerede Havzası"ndan su taşınması için 2002"de Japon kredisiyle oluşturulan bir projenin ortada kaldığını savunan Eroğlu, ASKİ"nin hazırlanan protokolü kabul etmediğini açıkladı. Gökçek yönetimi, uyarılara karşın susuzluk tehlikesi karşısında kentin su rezervlerini artıracak seçeneklere itibar etmemiş. Planlı bir yönetim yerine ASKİ"nin kaynaklarını kendi imparatorluğunu güçlendirmek için kullanarak, su meselesini Allah"a havale etmiş. Sonbahardan önce yağmur olasılığı hayli düşük olduğu ve barajlardaki sular tükendiği için Ankaralı şimdi bidonlara mahkûm durumda. İnsanlar haklı olarak Gökçek"in istifasını istiyorlar. Gökçek çekilmeyecektir, ancak Dalan"ın, Sözen"in başına gelenler Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı için de geçerli. 2009"daki yerel seçimde muhtemelen kaybedecektir! Kimi okurlarımız, 22 Temmuz"da dağıtılan kömürleri örnek vererek "kaybetmez" diyorlar. Bidonla su dağıtırsa bilemem! Derya Sazak. Milliyet. |
Ich verstehe nicht, weshalb
die Türken in Deutschland weitgehend die sozialdemokratische Politik unterstützen, aber in ihrer Heimat mit einer religiös-konservativen Partei wie die AKP oder mit ultrarechten Partei MHP sympathisieren. Dieses Bild zeigt, dass die Türken hier (in Deutschland) nur aus Not die Sozialdemokratie unterstützen.
Selbst nach dem Eklat mit den islamischen Holdings hat sich im Großem und Ganzem die Einstellung zur AKP nicht geändert. |
Vaybee İslam Radikallerinin yada İslam
Mücahitlerinin yeri mi oldu???
Bende bıraktığı izlem Talibancı Militanlarının yada Sempatizanlarının buluştuğu yer gibi. En sıradan demokratik insan haklarının savunulmasına karşı çok hem büyük bir tehtitdir, hem aşağılama, hem küfür yapılması Vaybeenin kurulduğu ve parasını kazandığı ülkede yasaktır cezayi yaptırımlara girer, hem de anayasanın özgürlük ilkelerine terstir. Vaybee İslami radikal militanların buluşma sitesimidir??? |
Wann wird denn bitte
die "M"DU gegründet? :)
|
46.6 nin yarattigi hastalik örnegi roman
siz önce halkin tevveccühüne saygi göstermesini ögrenin sonrada demokratik hak diyin
demokrasi sirf sizin gibi faist gerici bagnaz kafalila ricin gecerli degil demokratim diyip askeri darbeye cagirmak neyin demokratligi dümbük sahi..egemenlik kayitsiz sartsiz kimindi? |
MDU??? o.T.
ohne Text
|
Türkiye iste böyle satiliyor !
İç ve dış açığa emanet para desteği
ASLINDA, emanet para dediğimizin bilinen adı "sıcak para". Ancak bu deyimi kullanınca, bazıları sıcak ekmek gibi güzel bir şey zannediyor. O nedenle "emanet para" deyimini özellikle kullanıyoruz. Cumartesi günü, diğer ülkelerle de kıyaslayarak açıkladığımız gibi Türkiye, dünya piyasalarına göre, en yüksek reel faizi veren ülke. Yabancılar, döviz cinsinden yüzde 20 civarında faiz geliri elde ediyorlar. Bu nedenle, sıcak para için Türkiye en cazip ülke. Türkiye"de hem iç açığını hem de dış açığını, sattığı tesis ve gayrimenkuller, satılan bankalar ve özellikle emanet para dediğimiz sıcak paranın sayesinde kapatıyor. İÇ VE DIŞ AÇIK Basit bir anlatımla iç açık; bütçenin açık vermesi oluyor. Bütçenin gelirlerinin (vergi gelirleri ve vergi dışı gelirlerin), giderlerini (borçlanma faizi, personel, cari giderler vs.) karşılayamadığı durumlarda, "bütçe açığı" yani "iç açık" ortaya çıkıyor. Bilindiği gibi bütçemiz, yıllardır sürekli olarak açık veriyor. Dış açık ise, ülkenin döviz gelirleri ile döviz giderleri arasındaki fark oluyor. Örneğin; - Türkiye"nin döviz gelirleri (ihracat, turizm, taşımacılık, işçi dövizleri, yurt dışı müteahhitlik vs.) 2005"te 108, 2006"da ise 122 milyar dolar oldu. - Döviz giderleri de (ithalat, turizm, faiz, taşımacılık vs.) 2005"te 131, 2006"da ise 153 milyar dolar oldu. Buna göre, döviz açığı (cari açık); - 2005 yılında 23, 2006 yılında da 31 milyar dolar oldu. Bilmeyenler için açıklayalım, 2001 yılında, Türkiye"nin cari açığı yoktu. 3.4 milyar dolar fazlası vardı. 2002 sonunda ise cari açık sadece 1,5 milyar dolar idi. Sırasıyla 2003"te -8, 2004"te -16, 2005"te -23, 2006"da ise -31 milyar dolar oldu. Başka bir anlatımla, 2002"ye göre sadece 2006 yılında, Türkiye"nin döviz açığı (cari açığı) 20 kat arttı. İlk 6 aylık göstergelere göre, 2007 yılında da döviz açığımızın, 2006"dan geri kalmayacağı ve yaklaşık 34 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. EMANET PARA DESTEĞİ Neriman Teyze"nin anlayabileceği şekliyle açıklamak gerekirse, örneğin 2006 yılında harcadığımız döviz kazandığımız dövizden 31 milyar dolar daha fazla!.. - Peki... Bu 31 milyar dolar açığı nasıl kapattık? - Yabancılar 2006 yılında, sıcak para yani emanet para olarak 41 milyar dolar getirdiler. 31"i ile açığı kapattık, 10 milyar dolarını da döviz rezervlerimize ekledik. Ayrıca Türkiye"nin yüz milyonlarca dolar kazanç sağlayan kurumları ve bazı bankalarını satın alan yabancıların, bu alımlarla ilgili ödemelerinden dolayı 26 milyar dolar civarında, döviz girişi oldu. - Bir dakika... Yabancılar o kadar ülke varken, bu kadar parayı niye Türkiye"ye getirdiler? - Tabii ki kara kaşımıza ve kara gözümüze hayran oldukları için değil. Aldıkları kurumlar, Türkiye"nin gözbebeği ve kárlı olan kurumlardı. Sıcak paraya gelince, yabancılar sözgelimi 10 milyar dolar bozdurup, yüzde 20 faiz veren Hazine bonosu Devlet tahvili alıyorlar. Vade bitince, parayı tahsil ettiklerinde, bu parayla dolar kuru sabit olduğu yani artmadığı için 12 milyar dolar alıyorlar. Dolar kuru düşmüşse (ki bir süredir 1.300"ün de altına düştü) 12,5 milyar dolar alıyorlar. Sonuçta, yüzde 20-25 civarı dolar cinsinden kazanç sağlıyorlar. Bu faizin benzeri, dünyada yok. Yüksek reel faizle borçlanılıp, hem iç açık (bütçe açığı) finanse ediliyor hem de dış açık (döviz açığı) kapatılıyor. - Peki, bu ne zamana kadar gidecek? - Kur düşük, faiz yüksek olduğu sürece, emanet para (sıcak para) gelmeye devam edecek. Kriz olmadığı sürece YTL değerli kalacak. Yüksek faiz verilip, döviz düşük tutuldukça ithalat patlayacak. Ege Cansen"in sürekli yazdığı gibi, düşük kur, ithalatı ucuzlatıp, ihracatı kársızlaştırdığı için dış açık, yüksek faiz de bütçedeki faiz ödemelerini büyüttüğü için iç açık yaratmaya devam edecek. Bir gün döviz tırmanıp, reel faiz düştüğünde, yabancılar Türkiye"ye emanet para getirmeyecekleri gibi, mevcut paralarını da (bono ve tahvilleri satıp ya da banka mevduatını, fonları bozdurup) dövize çevirerek, Türkiye"den gitmeye başlayacaklar. İşte o anda, Türkiye"de dengeler alt-üst olacak. Nitekim Hürriyet"te de okuduğunuz gibi, önceki gün Maliye Bakanı, dün de Kemal Derviş, sıcak paradan duydukları rahatsızlığı dile getiriyorlardı. İşin doğrusu, herkes bu tehlikeyi biliyor ancak alınan ciddi bir önlem de yok!.. |
Türkiye neden borclandirliyor !?
İç borçlar dolar cinsinden yüzde 113 arttı
SON 4.5 yılda Türkiye"nin toplam borcu 187 milyar dolar artarak, 221 milyar dolardan, 408 milyar dolara ulaştı. Başka bir anlatımla, 4.5 yıllık dönemde Türkiye"nin iç ve dış borçları, yüzde 85 oranında arttı. İÇ BORÇ YÜZDE 113 ARTTI İç borçlardaki artışa dolar cinsinden bakıldığında, 2002 sonunda 91.7 milyar dolar olan Türkiye"nin iç borç stoku, 2007 Mayıs ayında yüzde 113 artışla 195.4 milyar dolara ulaştı. YTL cinsinden bakıldığında, son 4.5 yılda Türkiye"nin toplam iç borçları, yaklaşık 110 milyar YTL artarak, 150 milyar YTL"den 259 milyar YTL"ye çıktı. İç borçlar bir yandan da artmaya devam ediyor. DIŞ BORÇLAR YÜZDE 65 ARTTI Son 4,5 yılda, Türkiye"nin toplam dış borçları, 83 milyar dolar arttı. 2002 yılı sonunda 130 milyar dolar olan dış borç, yüzde 64 artışla, Mart 2007 itibariyle 213 milyar dolara kadar çıktı. ÖZEL SEKTÖR BORÇLARI Tablo-II"de de görüldüğü gibi, 2002 sonu itibariyle 44 milyar dolar iken, yüzde 187 artışla, 2007 yılı Mart ayında, 126,4 milyar dolara ulaştı. Bu borçların 40 milyar doları, bir yıl ve daha kısa vadeli dış borç. Yukarıda belirtilen 408.4 milyar dolarlık toplam borç stokuna, özel sektör borçları da dahil. Özel sektörün dış borç stoku, toplam dış borcun yüzde 59"unu oluşturuyor. Özel sektörün borçları, kur artışı yönünden, ciddi bir riskle karşı karşıya. Kurdaki zıplama, özel sektörü bir anda ciddi bir krizle karşı karşıya bırakabilir. |
o.T.
Muslimische Demokratische Union...z.B. oder MPD Muslimische Partei Deutschland... :x)
Das wäre doch mal was oder?. Aber Spass beiseite: Wenn wir schon hier leben,arbeiten, und alt werden und unsere Steuern hier entrichten, wo bleibt bitte schön die Partei mit Muslimischem Hintergrund?. Nur mit halbherzigem bla bla über die (In-)Toleranz, (De-)Integration, und Multi-Kulti, kommen wir doch nicht wirklich weiter. |
weil die türken in deutschland
nur arbeiten und wieder gehen sollten , wenn die wirtschaft deutschlands sich stabilisiert hat. so hat man früher gedacht bis in die späten achziger.
dann fing es an, dass der grösste teil in ide türkei zurückkehrte, weil 30 jahre arbeit hat der grosse teil der türken nicht länger ausgehalten, in einem land zu leben, wo sie sich nie zugehörig gefühlt haben ( türkiye varken, also in deutschland nie angekommen ) viele haben ja bereits im jungen alter schon angefangen auf dem feld zu schuften, also 40 jahre arbeit gewollt, aber irgendwie ungewollt sind sie in ein anderes land gezogen ( nach deutschland die mesten ): was passiert, wenn man in einem fremden land nicht klarkommt? existenzangst, depression, krankheit, unzufriedenheit, ANGST kennt emand den film: angst fressen seele auf? naaaa, kommts langsam? verstehen die, die sich noch nie gedanken gemacht haben darüber auch was? nicht immer nur einkaufen gehen, mal mama und papa zuhören hmmmm? langsam kapieren? unsere eltern waren keine nihilisten wie wir naja, wie willst du in einem fremden land dich einer unternehmerpartei zugehörig fühlen, wenn du nix zu melden hast, direkt vom feld in die fabrik, wer leiht dir von den mächtigen sein ohr? träumst du? natürlich sind die türken in deutschland zum grössten teil sozialdemokratisch eingestellt ( arbeiterpartei, logisch ) in der türkei würde ich auch mitreden ( in der position der in der türkei sich definitiv zugehörig fühlenden), weil ich die sprache beherrsche, würde auch meine vorstellungen dort durchsetzen können, wenn ich potent genug bin also: konservative türken in deutschland gab es immer schon, aus denen gehen auch die vernünftigsten kinder hervor ( die neurotiker und psychotiker ausgeschlossen) was wollte ich eigentlich sagen? |
sizofren bir toplumun belirtileri iste
millet olarak aydin olamayiz cünkü aydin olmak bir istek meselesidir.
ve bizim toplumda insanlarimizin gerceklere gözleri kapali cünkü o gercekler islerine gelmiyor. madem kitabin surelerini savunacaksin raki icmeyi,nataschalarla cinsel iliski alemlerinin hepsini birak bakalim. Madem vatan icin, o zaman yaptiklarin saglikli bir sekilde vatan icin olsun. Yaptigin vatana zarar vermesin. Yaptigin baskasina zarar vermesin, bence bu müslümanlik, bence bu kitabimizda yaziyor. sonucta yani herkes müslümanligini lightini uyguluyor ama bir yabanci kuranin k`sini agzini alinca haydi yallah bismillah bayragini yakmaya. Yabanciyi öldürmeye. resmen sacmalik. bir yandan atatürkün heykelinin önünde saygi durusuna gecerler diger yandanda anayasaya atatürkün laikligine aykiri dini maddeler koymaya calisirlar. müslümanlik icin vatan icin derler, ve topluma zarar verirler, iste tam böyle insanlar vatan düsmanlari, bunlar müslümanligin düsmanlari…..toplumuzda cok ayrimcilar var, bu konuda da herkez ama herkez ilk once bi kendi vicdanina sormali.bence vatan sevgisi, müslümanlik orda baslar.. Die Gedanken fangen bei jedem selber an und wir züchten selber solchen Menschlichen Abfall. Wir sind doch die, die wenn es drauf ankommt die Doppelmoral an den Tag legen.. Oder hat schon mal jemand seinen Eltern oder Freunden widersprochen wenn es um lächerliche Vorurteile, wenn es um die Akzeptanz des anders sein des anderen angeht. Sorry ama. sizofren bir toplumun belirtileri iste im übrigen, glaube ich daran, wenn gül kommt, kommt das millitär, und das ist leider auch gut so. Selbt bei der guten Arbeit die die Regierungsarbeit leistet, aber wir sollten niemals vergessen woher sie kommen !! in diesem sinne Take care* Bedir ach ja, lasst bitte den leuten ihre freie meinugsäusserung und haltet euch nicht für die Schutzpolizei euer eigenen Meinung in Bezug auf Türkei und Islam. |
Demokrasi nedir !?
Simdiki DINCI YOBAZ CAKALLAR demokrasi demokrasi diye anirirlar ama demokrasinin sadece kendi görüslerini, ilkel yasam tarzlarini istedikleri gibi yasasinlar diye var oldugunu sanirlar !
Demokrasinin ne kadar zararli oldugunu Türkiyedeki son secimlerde görüyoruz ! Demokrasi vatandasinin geneli ilkel, cahil, medeniyetsiz ve yobaz insanlardan olusursa, demokrasi o devlete zarar verir ! Askeri darbe böyle zamanlarda demokrasiyi korumak icin vardir ! Bu DINCI YOBAZ CAKALLAR demokrasiyi yikmak icin kullaniyorlar ! islam dini zaten demokrasi düsmani bir dindir. Gerci bu DINCI YOBAZ CAKALLARIN ne bok olduguda belli degil ! müslümaniz derler ama daha islamin 5 sartindan birini dahi yerine getirme zahmeti göstermezler ! :-)) Ama sanki islam sadece basörtüsünden ibaretmis gibi "basörtüsü, basörtüsü" diye anirirlar ! :-)) Basörtüsü diye aniranlarda sadece erkekler ! :-)) Kisacasi bu DINCI YOBAZ CAKALLARA demokrasi haramdir ! Bu DINCI YOBAZ CAKALLAR seriata layikdirlar ! :-)) Söyle 5-6 sene seriat altinda yasasinlarda göreyim bu DINCI YOBAZ CAKALLARI nasil demokrasi diye aniriyorlar ! :-)) Herseyden önce gercekden müslüman olsalar avrupada allahin islamin kuranin lanetledigi, öldürün savasin diye emir ettigi hiristiyan ve yahudilere hizmet etmezlerdi ! :-)) Bu DINCI YOBAZ CAKALLARIN para ve lüks icin satmayacagi deger yoktur ! |
Geri sayim basladi...
Yatırım şirketi Pimco"nun "Türkiye gibi ülkelerden kaçının" yönündeki raporu piyasaları sarstı. Dolar 1,3430 YTL"ye kadar çıktı. İMKB 49 binin altına indi.
Borsann 70%den fazlasi yabancilarin elinde olan Türkiyenin ekonomik kaosa girmesine az kaldi. Yabanci sermaye cekildiginde bakin görün ne oluyor. Bankalarin 50%den fazlasi yine yabancilarin elinde. Disborc 400 milyar dolari gecmis ! eee DINCI YOBAZ CAKAL ORDUSU artik onca borcu artik ananizi, avradinizi, bacinizi, kizlariniz satarak ödersiniz ! Hic degilse onca borcu ödemek icin 46.6%li bir DINCI YOBAZ CAKAL ORDUSU var ! Kolay gelsin ! :-)) |
o.T.
Eine Partei mit muslimischem Hintergrund gibt es nicht, aber dafür gibt eine Menge Sekten, Vereine, Organisationen, Holdings die viel Geld scheffeln. ;) Eigentlich ist das keine schlechte Geschäftsidee, eine muslimische Partei, die kräftig Spenden sammelt und an jede Ecke eine Moschee baut. ;)
|
o.T.
Unabhängig davon in welchem Land man lebt, man kann eine bestimmte politische Weltanschauung vertreten, die mehr oder weniger die eigenen politischen, wirtschaftlichen und sozialen Interessen und Vorstellungen vertritt. Speziell für sozialschwache Gesellschaftschichten bietet die sozialdemokratische Politik häufig einen politischen Schutz gegen die Neoliberalisierung, die sich in Industrieländer zunehmend ausbreitet. Zudem verspricht die sozialdemokratische Politische soziale Stabilität und Mechanismen, die sozialschwache Türken und Deutsche relativ vor dem finanziellen Absturz schützt. Der überwiegende Teil der Deutsch-Türken entscheidet sich in Deutschland für die Sozialdemokratie, weil ihre Interessen in Deutschland am besten durch diese Politik vertreten werden. Was erhoffen sich nun die Deutsch-Türken von einer Partei wie die AKP, dass kräftig liberalisierende Marktreformen durchsetzt, privatisiert und die weitgehende Interessen der Wirtschaft-Oligarchien vertretet???
Die Deutsch-Türken leben nicht in der Türkei und sie sind nicht von den schlechten sozialen Systemen der Türkei direkt betroffen. Deshalb besteht nicht die Notwendigkeit für Sie sich für eine sozialorientierte linksgerichtete Partei in der Türkei zu entscheiden. Ihre konservativ-religiöse Identität kommt hier zum Ausdruck. Das Paradoxe ist, dass auch der Großteil der AKP-Wähler in der Türkei aus schwachen Verhältnissen stammt. |
hhmm
denke..das wir ins Geschäft kommen könnten. :) Du hast völlig recht.Diese Organistionen gibt es..und an Geld fehlt es denen schon nach kurzer Zeit auch nicht.
Aber dennoch wäre so eine Partei nicht schlecht. |
hhmm
denke..das wir ins Geschäft kommen könnten. :) Du hast völlig recht.Diese Organistionen gibt es..und an Geld fehlt es denen schon nach kurzer Zeit auch nicht.
Aber dennoch wäre so eine Partei nicht schlecht. |
atatürk maskesi ardina saklanip
ülkeyi soyanlara sorsana
bide yazdiklarina bak salagin |
demokrata bak be
asker gelse sevinecekmis
senin demokratligina sokayim |
halk ve millet düsmani serefsiz cyber
borsa calkantilari dünyain her yerinde oldu
ama senin gibi türk halkinin düsmani, masonik pacavralarin usagi bi denyo serefsiz gerici nerden anlasin degilmi 46.6 akillanmadin degilmi |
Türkiyenin dis politikasi !?
Türkiyenin dis politikasinin varligindan haberi olan varmi !?
Bizim abdus denilen DINCI YOBAZ CAKAL isi olan dispolitikayi birakmis Cumhurbaskani olacagim diye kosturuyor ! Elin rumu ermenisi ise uluslar arasi arenada istedikleri gibi at kosturuyor ! Öylesineki artik rumlar Türkiyenin icislerine bile karisir hale geldi ! Gecenlerde Genelkurmay baskanina laf ettiler, Genelkurmay disisleri bizi niye savunmuyor, niye islerini yapmiyor diye isyan etti, ondan sonra disislerinden Genelkurmayi savanma nitelikde aciklama geldi ! eee nede olsa bu DINCI YOBAZ CAKALLARDA asker düsmani ! Askere rumda ermenide laf atsa alkisliyorlar ! P.S. Bu DINCI YOBAZ CAKALLLARIN yandaslarini muatab almiyorum ! Ben onlarin assagilik seviyelerine inerek, domuzlar gibi onlarla camurda göresmem ! :-)) Onlar domuzlar gibi camurda güresmeye alisik olduklari ifadelerinden belli ! :-)) eeeeee insan anasindan babasindan ne görüse o olur ! ;-) |
sana sokan sokmus o.T.
ohne Text
|
buraninda en akillisi sensin galiba ;)
yobazlik pacandan akiyor
|
yalanci it
43 bin 503 puanla güne başlayan Borsa, Amerikan FED"in açıklamasıyla toparlandı. Bir saat içinde yatarımcılar alıma yöneldi. Borsa günü 2.103,56 puan artışla kapadı.
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Ulusal 100 Endeksi, günlük bazda ortalama yüzde 4,73 artışla kapandı. Endeks ikinci seansta 1.503,35 puan artarak 46,576,86 puana yükseldi. Hisse senetleri ikinci seansta ortalama yüzde 3,34 değer kazandı. İlk seanstaki 600,21 puanlık artış dikkate alındığında, Borsa endeksi günün tamamında 2.103,56 puan yükseldi. Hisse senetlerinin günlük ortalama değer artışı yüzde 4,73 oldu. |
sizin gibi
atatürk maskesi ardinda islam düsmanligi yapacagima, halkma refahi bi parti yüzünden cok görecegime yobaz olurum daha iyi
serefsiz olmaktan iyidir halk düsmani kahpeler sizi siz atatürk maskesi ardinda din düsmanligi yapmaya devam edin..masonik sistemin kuklalari |
eski nikinle cevap vermeiyorsun
yeni bi niklemi girdin
mason köegi halk nasil soktu sana 46.6 santimi |
Benden söylemesi ...
Sen sen ol, bu DINCI YOBAZ CAKALLARIN adi assagilik seviyesine inerek, onlarin alisik oldugu camurda DOMUS GÜRESINE baslama !
Bu KANI BOZUK SOYSUZLAR bu tür DOMUZ GÜRESINE alisik ! Bu DINCI YOBAZ CAKALLARIN degerleri olmadigi icin bilgileriyle düsünceleriyle cevap veremiyorlar ! Dinlerinde oldugu gibi sadece belden asagi küfürlerle ancak cevap veriyorlar ! Yazdiklari kopyaladiklari sacma sapan konularda genelde zaten yalan dolan fantazi ! :-)) islam = yalan + küfür ! Olay bu ! ;-) |
Vaybee nin kalitesi sürekli düşmekte,
(demokrasi sirf sizin gibi faist gerici bagnaz kafalila ricin gecerli degil
demokratim diyip askeri darbeye cagirmak neyin demokratligi dümbük sahi..egemenlik kayitsiz sartsiz kimindi?) aslında hiç oldumu ki??? diye sormak gerekir, olabilmesi için medyacılık prensibi ile üç kağıtçılık, arabeks ticaretcilik kişiliğinden kopabilmesi gerekirdi. Bunu tam beş yılı aşkındır başaramadı ve buraya katılan insanların birbirlerine düşmelerinden medetler umdu, buna karşı çıkan aklı başında olan insanlarıda sürekli attı, attırdı. Şimdi de yazacak insan bulamaz konuma geldi, sonuçta DİN YOBAZLARININ MERKEZİ OLMAYA BAŞLADI. Düşünün ki bana bile FAŞİST cümlesi yazılabilmeye bsşladı. Ne diyelim vaybee ektiğini biçmekte. Su testisi su yolunda kırılırmış. Vallahi bu durum müstehaktır bu tür köylü kurnazı paragöz ilkel ve kurnaz cambazlara. Ne demişler ne oldum deme, ne olacağım de. O kadar küfürler edildiki buraya katılan tertemiz dürüst insanlara, ve hakaretler, aşağılamalar, özel, korumalı salt kendilerine ait olan PC lerine girmeler vs. Böylesine ilkel ve günün her doğuşunda kıçını oraya buraya döndüren bu muğlak site o kadar dürüst insanı, okumuş, evrenler kadar bilgili insanları hem küstürdü, hem de üç kuruşluk sözüm ona modi olarak tuttuğu çiğ ve ucuz insanlara attırdı, hiç bir utanç duymadan. Şimdide İslam FAŞİSTLERİNİN, Taliban beyinlilerinin, Osama bin Ladin sempatizanlarının buluştuğu bir yer olamaya başladı. Bu güne kadar burada bulunan Fanatik İslamcılardan tek bir cümle okudunuz mu bu İslam Faşistlerinin liderlerine karşı, eleştiren ve lanetliyen ben okumadım. Bu sayfalar artık bir boka yaramaz. Benim içim vaybee nihayet ne bok olduğunu gösterdi. Vaybee temiz bir yer hiç olamadı, ne olduğu da halen meçhul. Tek kelime ile utanç verici. Burada bir tek bile cümle yazmaya değmez, ama insan bazen dayanamamakta bu tür İslami Faşistlerin YALANCILIKLARINA. Yinede yazmamak en uygunu. Bir site siteye katılanların insani özlük haklarına saygı duyamaz, koruyamazsa o site karanlık ve karışık bir yerdir. Bir site İnsanlığın lanetlediği düşünceleri ve ortamları para kazanmak için yaratıyorsa ve bu ortamın dahada sıcaklaşabilmesi için elinden gelen puştluğu yapıyorsa o site netametli bir yer değildir. Ve bu siteyi başı boş bırakmakta doğru değildir, gözlemek ve takip etmek her zaman doğrudur. Hukuksal zeminde bu sitenin aslında hiç bir yeri yoktur. Üyeklirine hem kendisi, hem de üyeleri tarafından hakaret ettiren ve bunu tam beş yıldır sürdüren ve bu konuda hiç bir önlem almadığı gibi bunu zaman, zaman gizli kapaklı, zaman, zaman alanen destekliyen bir site Avrupa hukuk normlarında kapatılır. Umarım bu siteye katılan yeri geldiği zaman hukuk okuduklarını savunan demokrat hukukçu kişilikler bu konuyu hukuksal gündeme taşırlar. Vaybeen,n şu konumu ile Demokrasiye en küçük bir katkısı olmadığı gibi zararı olmaktadır. Yukarıda bana aften yazılmış ve adını şizo yada her ne ise sürekli değiştirerek kullanan şahsen ben her kişiye ait gibi düşünen bir insanım. Emin olun artık ben vaybee ye uzun bir dönemdir, (dini kitaplarla ilgili ve onunla birlikte kutsal tartışmaların içeriği ile ilgili konuların dışında salt taşak geçmek için ara sıra girmekteyim. Yukarıda |
Devam edeyim,
Yazarken yazdığım bölümlerimin yerleri değiştiriliyor, nasıl oluyorsa oluyor.
Ama bu tür şeyler beni artık hiç etkilemiyor, eskiden olsa çoktan atarlardı, lakin Alman vatandaşı olmam ve en küçük bir girişimde konuyu hemen iç işlerini taşıyacağımın ciddiyetinde olduğum için bir türlü atamamaktalar. Vaybee yaşadığı, kurulduğu demokrat ve demokrasi olan ülkede ya yasal ve tüzel konumun gereklerini yerine getirir, kendisini bu tür bağlardan ve bağlantılardan koparır ve bu konuma sahip çıkan insanları ne hakaret nede tehtit ettirir, yada iç işleri bakanlığının bu konuya eğilmesi için bir türlü bilgilendirme yaratılır. |
Disisleri bakanini gören varmi !?
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yorgo Kumuçakos, ""Kıbrıs"ta Türk askerinin varlığının barış ve istikrar unsuru olarak gösterilmesinin mantıkdışı"" olduğunu söyledi.
Yorgo Kumuçakos, Dışişleri Bakanlığı"nın, Kıbrıs"ta Türk Silahlı Kuvvetleri"nin varlığıyla ilgili açıklamasın yanıtladı. Dışişleri Bakanlığı"nın açıklamasını ""talihsiz bir açıklama"" olarak değerlendiren Kumuçakos, ""Kıbrıs"ta, gerçek barışın ve istikrarın AB"ye katılımla mümkün olabileceğini"" bildirdi. |
Disisleri bakani kaybtir araniyor !
Genelkurmay Başkanlığı, Yunanistan"a ait uçakların, Ege Denizi"nin uluslararası hava sahasında dün Ege uçuşu yapan Türk F-16"larına 3 önleme yaptığını bildirdi.
Genelkurmay Başkanlığı"nın internet sitesinde yer alan ""Ege/Akdeniz Eğitim ve Tatbikat Uçuşlarına Yunanistan"ın Müdahalesi""ne ilişkin duyuruda, Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı"nın Ege Denizi"nin uluslararası hava sahasında uçuş yapan F-16 uçaklarına, dün Sakız Adası"nın güneybatısında Yunanistan"ın N. Ankhialos ve Tanagra meydanlarından kalkan F-16 ve M-2000 uçakları tarafından 2 önleme gerçekleştirildiği kaydedildi. Türk F-16 uçaklarına, Yunanistan"ın Tanagra meydanından kalkan M-2000 uçakları tarafından Gökçeada"nın batısında da 1 önleme yapıldığı belirtildi. |
Disisleri bakani CAKAL bulundu !
Bizim DINCI YOBAZ SEREFSIZ HAIN KAHPE HIRSIZ HORTUMCU SAHTEKAR CAKAL disileri bakani abdus gülü Cankaya etrafindan tur atarken görmüsler !
Ya Cumhurbaskanligi Köskü, bu YABANI DOMUZLARA hic yakismiyor ! Hatta bu INCI YOBAZ SEREFSIZ HAIN KAHPE HIRSIZ HORTUMCU SAHTEKAR CAKALLAR Türkiyeye bile yakismiyorlar ! Siktirsin gitsinler afganistanami iranami gideceklerse defolsunlar ! En iyisi atalarinin memleketi arabistanami suriyeyemi neresiyse siktirsin gitsinler ! :-)) |
demokrasiden bahsedenler
önce bi halkin hür iradesine saygi göstersin
yoksa sizin bu laflar oruspunun namusluyum demesine benzer |
46.6 o.T.
ohne Text
|
46.6 o.T.
ohne Text
|
46.6 o.T.
ohne Text
|
46.6 o.T.
ohne Text
|
Du bist VAYBEE!
Egal was Du denkst und schreibst, du spiegelst Dich selbst wieder.
|
Türkiye nereye gidiyor demis yazar...
Vatanını seven kalemler işten atılıp, vekile terörist gibi davranılırken, PKK Meclis’te boy gösteriyor
TERÖR örgütü PKK üyesi olmak suçundan yargılananlar Meclis’e sokuluyor... Meclis’te milletvekilliği yapan bir isim yaka paça gözaltına alınıyor... Atatürkçü, laik, kadrolar sindiriliyor, Cumhuriyet savunucusu bir kalem işinden atılıyor... Özellikle son dönemlerde sıkça yaşamaya başladığımız bu trajik olaylar “Nereye gidiyoruz?” sorusunu akıllara getirdi. 22 Temmuz seçimlerinin hemen ardından yaşanan gelişmeler şaşkınlık yaratmaya devam ediyor. Cumhuriyet tarihinde bir ilk yaşandı ve terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklıktan tutuklu bulunan bir isim, milletvekili seçilerek dokunulmazlık zırhına büründü. Üstelik bu isim, arkadaşları terör örgütü üyelerince şehit edilen polis memurlarının korumasında cezaevinden çıkartıldı. Çölaşan’dan sonra Şirin İstanbul’dan DTP desteğini arkasına alarak bağımsız milletvekili seçilen Sebahat Tuncel’in suç dosyası ise oldukça kabarık. Sebahat Tuncel’in terör örgüt üyesi olmak suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilirken, binlerce can alan ve hala sivil, asker demeden kurduğu pusularla haince saldırılar düzenlemeye devam eden bir örgüt elemanını Meclis’e sokan Türkiye, Cumhuriyet tarihinde bir ilke daha imza atmış oldu. Milletin temsilcisi olma hakkı kazanan bu isimlerin ilk nefesi ise İmralı oldu. “İmralı’nın hesabını soracağız” söylemlerine seyirci kalındığı bir dönemde, Cumhuriyet savunucusu Atatürkçü kalemlerden biri olan Gazeteci-Yazar Emin Çölaşan’ın hiç bir gerekçe gösterilmeden işine son verilmesi gündeme bomba gibi düştü. Vatanı savunan, yapılan uygulamalardaki haksızlıkları gözünü budaktan sakınmadan ortaya çıkaran Çölaşan’ın işinden çıkarılması yandaş basın organları tarafından görmezden gelindi. PKK üyesi olmaktan yargılanan bir ismin Meclis’e girmesinin ve Çölaşan’ın işinden çıkarılmasının etkisi devam ederken, seçimlerde partisi barajı aşamadığı için Meclis’e girmeyerek dokunulmazlığı kalkan Genç Parti Genel Başkan Yardımcısı Emin Şirin’in yaka paça gözaltına alınması da yaşanan trajedinin tuzu biberi oldu. Ümraniye’de bir gecekonduda, 27 adet el bombası ele geçirilmesinin ardından başlatılan soruşturmada, Kuvvai Milliye Derneği Başkanı Bekir Öztürk, eski Yüzbaşı Muzaffer Tekin, emekli astsubay Oktay Yıldırım ve gazeteci-yazar Ergün Poyraz’ın da aralarında bulunduğu 13 kişi tutuklanmıştı. Gizli örgüt içinde üst bir yapıda olduğu öne sürülen Emin Şirin hakkında yakalama kararının çıkması için 22 Temmuz genel seçim sonuçları beklendi. Önceki gün Ankara Emniyeti KOM Şube Müdürlüğü ekipleri Swissotel’e giderek, Şirin’i kaldığı odada gözaltına aldı. Yaşanan tüm bu gelişmeler, vatansever isimlerin tek tek gözaltına alınması veya işinden uzaklaştırılması, İmralı savunucularının Meclis’de itibar görmesi “Türkiye nereye gidiyor?” sorusunu akıllara getirdi. Türküm diyenler ve Türklüğü savunan isimler baskı altına alınarak sindirilmeye çalışılırken, Türkiye’ye hakaret edenler en üst seviyede itibar görmesi halkı da çileden çıkarttı. Emin Şirin serbest bırakıldı Ankara’da gözaltına alınan eski Genç Parti Milletvekili Emin Şirin, sevk edildiği İstanbul Adliyesi’nde, savcı Zekeriya Öz tarafından ifadesi alındı. Şirin, yaklaşık 2 saat süren ifadenin ardından serbest kaldı. Tercüman / ANKARA 20.08.2007 |
Secimlerde akp SAHTEKARLIGI !
DINCI YOBAZ CAKALLARDAN tanidigmiz türlü türlü sahtekarliklarina bir yenisi daha eklendi !
SECIM SAHTEKARLIGI ! Türkiye´nin her yerinden 22 Temmuz seçimlerine hile karıştığı haberleri geliyor. Hükümet kanadı ve Yüksek Seçim Kurulu ise, sessizliğini koruyor Türkiye"nin her yerinden 22 Temmuz seçimlerine hile karıştığı haberleri geliyor. Hükümet kanadı ve Yüksek Seçim Kurulu ise, sessizliğini koruyor SEÇİM sonuçlarının YSK"ya bildirilmesi sırasında korsan bir programla müdahale edildiği öne sürülüyor. YSK Başkanı Muammer Aydın, "Hile yok" dedi ama hile olduğuna ilişkin güçlü bilgi ve belgeler var. Bunlardan en çarpıcı olanının ise İzmir"de yaşandığı öne sürülüyor. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Algan Hacaloğlu, ise İstanbul Kadıköy"de de 3 tane sandıktan 170"er oyun, başka bir partiye yazıldığını tespit ettiklerini öne sürerek, "Şimdilik tüm verileri topluyoruz" dedi. CHP, durumu ""Skandal"" olarak değerlendirdi. İZMİR"deki 6 sandığa göre AKP"nin oyu bilgisayar kayıtlarında 89 daha fazla görünüyor. MHP"nin oyunda 75, CHP"nin oyunda ise 48 eksik var. Genel bir hesapla AKP"nin sandık başına 15 oy fazlası görünüyor. Tüm sandıklarda aynı oranda oy kaydırması yapıldığı düşünüldüğünde AKP"nin toplam oylardaki farkı ise 2 milyon 750 bin oluyor. Bu da AKP oylarının yüzde 10 daha artması demek. MHP ve CHP bir çalışma başlattı. Her iki partinin gözlemcilerinin tuttukları notlarla YSK"nın internet sitesindeki sandık sonuçları karşılaştırılıyor. Dervişoğlu:Peşlerini bırakmayacağız İZMİR"de bazı sandıkların tutanakları ile YSK tutanaklarının örtüşmemesi, CHP ve MHP"nin oylarının düşürülerek AKP"nin oylarının artırıldığı iddiaları, partileri harekete geçirdi. MHP İzmir İl Başkanı Musavat Dervişoğlu , il seçim kuruluna müracaatta bulunduğunu, ancak itirazın zamanında yapılmasını sağlayacak şekilde kendilerine tutanakların verilmediğini iddia etti. Dervişoğlu, "Metropol ilçelerinin tümünü taratıyorum. İzmir"de oyların kaydırıldığını ben yakaladım, peşlerini bırıkmayacağız" ifadelerini kullandı. 22 Temmuz seçim sonuçlarının Yüksek Seçim Kurulu"na (YSK) bildirilmesi sırasında korsan bir program tarafından bozulmuş olabileceği kuşkusu giderek gerçeklik kazanmaya başladı. 22 Temmuz seçimlerinde hile var mı yok mu? Varsa hangi boyutta var? Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Muammer Aydın, "hile yok" dedi ama hile olduğuna ilişkin güçlü bilgi ve belgeler var. Bunlardan en çarpıcı olanının ise İzmir"de yaşandığı öne sürülüyor. SANDIK BAŞINA 15 OY Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Bayer İzmir"deki 6 sandık sonucunu köşesinde açıkladı. Bu 6 sandığa göre AKP"nin oyu bilgisayar kayıtlarında 89 daha fazla görünüyor. Buna karşın MHP"nin oyunda75, CHP"nin oyunda ise 48 eksik var. Genel bir hesapla AKP"nin sandık başına 15 oy fazlası görünüyor. Türkiye genelindeki tüm sandıklarda aynı oranda oy kaydırması yapıldığı düşünüldüğünde AKP"nin toplam oylardaki farkı ise 2 milyon 750 bin oluyor. Bu da AKP oylarının yüzde 10 daha artması demek. İzmirde sandık başına 15 oy fazla çıkıyorsa bunun İstanbul, Ankara, Karadeniz ve Doğu Anadolu illerinde 40-50"leri bulabileceği öne sürülüyor. MUHALEFET ÇALIŞMA BAŞLATTI Konu günlerdir gazetelerde haber olup köşe yazarları enine boyuna hile ile ilgili belgeleri sunarken hükümet kanadı sessiz. Muhalefet ise konuyu gündeme getiriyor. MHP ve CHP bir çalışma başlattı. Her iki partinin gözlemcilerinin tuttukları notlarla YSK"nın internet sitesindeki sandık sonuçları karşılaştırılıyor. Konuyu ilk olarak köşesine taşıyan Hürriyet Gazetesi yazarı Yalçın Bayer, ""Kamuoyunda , seçim sonuçlarının "şaibeli" olduğu yolundaki iddia ve duyumlar hâl"" sürüyor"" diyor ve ekliyordu: Buna ilişkin İzmir"den postaya verilmiş, sadece bir seçim bölgesinden 6 sandık sonucunu içeren belgeler var. İlki sandık tutanakları; altını parti temsilcileri imzalamış. Diğeri YSK"nın elinde olmasına karşın ilan etmediği bilgisayar tutanakları. İZMİR"DE YAŞANANLAR İzmir 2. bölgeyi içeren Karşıyaka ilçesinin 1182, 1315, 2127, 2180, 2401, 3233 sandık tutanaklarına ve YSK"ya girilen oyların karşılaştırılmasında ilginç çarpıcı sonuçlar çıkıyor. YSK listesinde AKP"ye oy kayması olduğu; CHP ve MHP"nin oylarının ise düştüğü görülüyor. 1182 No"lu sandık: İP 4, CHP 203, HYP 6, ÖDP 2, GP 16, DP 9, MHP 28, AKP 2. (YSK"nın bilgisayarına girdiği sonuçlarda AKP"nin oyu 2"den 8"e çıkartılmış.) 1315 No"lu sandık: İP 1, CHP 204, HYP 1, GP 2, DP 21, LDP 3, MHP 31, AKP 20. (MHP"nin oyu 31"den 23"e; CHP"nin oyu 204"ten 201"e indirilmiş. Hiç oyu olmayan BTP 1 olmuş. İP"nin 1 oyu sıfırlanmış. HYP"nin 1 oyu 2"ye çıkmış. DP"nin 21 oyu 18"e düşürülmüş. Sandıkta hiç oyu olmayan ÖDP YSK"da 2 olmuş.) 2127 No"lu sandık: SP 1, İP 1, CHP 159, GP 17, DP 13, MHP 27, AKP 49, TKP 1, bağımsız 3. (MHP"nin oyu 27"den sıfırlanmış.) 2180 No"lu sandık: SP 2, İP 1, CHP 131, HYP 4, ÖDP 3, GP 15, DP 5, LDP 12, MHP 50, AKP 1. (YSK listesinde AKP"nin oyu 1"den 74"e çıkartılmış; CHP"nin oyu 131"den 94"e, MHP"nin oyu 50"den 30"a indirilmiş. GP"nin 15 olan oyu 6"ya düşürülmüş. HYP"nin 4 olan oyu 2 olmuş. İP"nin 1 olan oyu 2"ye yükseltilmiş. SP"nin 2 olan oyu 1"e düşürülmüş. BTP"nin 0 olan oyu 1"e yükselmiş. ATP"nin 0 olan oyu 1"e çıkarılmış. DP"nin 5 olan oyu 3"e indirilmiş. LDP"nin 12 olan oyu sıfırlanmış. GP"nin 15 olan oyu 6"ya indirilmiş.) 2401 No"lu sandık: ATP 2, BTP 2, İP 5, CHP 108, ÖDP 1, GP 15, DP 4, LDP 2, MHP 20, AKP 62, TKP 1, bağımsız 18. (LDP"nin 2 oyu 1 olmuş; MHP"nin 20 oyu sıfırlanmış.) 3233 No"lu sandık: ATP 5, BTP 1, SP 7, İP 2, CHP 46, HYP 2, GP 23, DP 8, MHP 38, AKP 135, bağımsız 5. (AKP"nin oyu 135"ten 145"e yükselirken; CHP"nin oyu 46"dan 38"e, ATP"nin oyu 5"ten 3"e düşmüş, BTP"nin oyu 1"den sıfırlanmış, İP"nin oyu da 2"den 1"e düşmüş.) Yani bu durumda 6 sandıkta YSK kayıtlarına AKP"nin 89 oy fazla olarak geçerken, MHP 75, CHP 48 ve LDP de 13 eksik oy almış oluyor. YSK Başkanı Muammer Aydın, tartışmaları konulara girmiyor."" |
Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 20:07 Uhr. |