Yar olsaydı kalırdı,
yaraydı geçti

Bir tanidigimin oglu olacak. Benim de fikirlerimi sordu hangi isim güzel diye. Begendigin isimler var mi dedim? Evet dedi, Hangileri dedim, Mete, Firat, Gökhan, Alpay falan filan.

Hangisi güzel diye sordu? Hic birisi dedim. Sen hangi ismi önerirsin dedim. Ben öneririm ama sen de vermeye o yürek var mi dedim? Söyle dedi. Tamam adini Şahımerdan koy dedim.

Biraz durakladi, evet dedim, cicili bicili micili isimlere benzemiyor degil mi? Mertlerin sahi. Yüregin yetiyorsa koy dedim.

Koyacakmis bakalim. Görecem :)))

Istanbul
 

Paris güzel bir salon

Londra güzel bir park

Berlin güzel bir kisla

Ama ISTANBUL muhtesem bir sehir

ne alaka? Sanki sirf iki tür insan var dünyada. Sen hem ibadetini yap hem kalp kirma.
Veya, hem ibadetini yapma hem kalp kir :-)

Lifestyle
 

Ich bin gleichzeitig Studentin und Inhaberin eines Unternehmens. Auch wenn mir die Arbeit viel Freude bereitet, lege ich Wert darauf, jeden Tag Zeit für mich selbst einzuplanen. Ich habe mich immer auf die Unterstützung meiner Familie und meiner Freunde verlassen, weshalb ich es zu einer Priorität mache, so viel Zeit wie möglich mit ihnen zu verbringen. Weil es mir so viel Freude bereitet, an neue Orte zu reisen, hoffe ich, dass ich es eines Tages auf alle Kontinente der Welt schaffen werde. Zu meinen Lebensstilen gehört wie Training, und ich bin ein Fitness-Typ, in meiner Freizeit verbringe ich im Fitnessstudio,

Bizim Sivaslı Yiğido’nun da sesi soluğu çıkmıyor. Hayırlısı bakalım. Başına iş mi geldi, evlendi mi, yoksa başka bir şeyle mi başı belada?

Wenn ich schon hier drin bin, was macht eigentlich bloß nur die Intellecta nur? Ja ich schreibe mit diesen sogenannten Füllwörtern, ich brauche mich von Office nicht belehren zu lassen, wie die deutsche Sprache geht. Vollidioten MS-Office Deutschreiber! Pueehh

Konya ile Rize’yi CHP’nin 6 okuna katacağız. Gençosman (Killik) kardeşim, görevinin başına!
Konya’nın bundan sonra CHP ile aynı cümlede anılması lazım.

Aynı Rize ve Rize Güneysu gibi!

„Man kann nicht zweimal in denselben Fluss steigen.“

Gemeint ist damit:

Alles ist im Fluss, nichts bleibt gleich. Das Wasser, in das du steigst, ist im nächsten Moment schon weitergeflossen. Und auch du selbst hast dich in der Zwischenzeit verändert, wenn auch nur minimal.

Es ist also ein Bild für den beständigen Wandel: weder die Welt noch wir selbst sind je völlig gleich wie zuvor.

Yani Türkcesi: Bir şey geçti mi, geçip gider. Onu ikinci kez yaşama şansı yoktur.

Geçmiş olsun!

GENÇLİĞE HİTABE KIME YAZILDI? AKP'nin yasaklamak istedigi yazi
 

ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ

Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyet'ini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!

K. ATATÜRK
20 Ekim 1927

Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi (Günümüz Türkçesiyle)

Ey Türk gençliği!
Birinci görevin, Türk bağımsızlığını ve Türk Cumhuriyetini sonsuza kadar korumak ve savunmaktır.

Varlığının ve geleceğinin tek temeli budur. Bu temel, senin en değerli hazinendir. Gelecekte de, seni bu hazineden yoksun bırakmak isteyecek, hem içeriden hem dışarıdan kötü niyetliler çıkacaktır. Bir gün bağımsızlık ve Cumhuriyeti savunmak zorunda kalırsan, içinde bulunduğun şartların elverişli olup olmadığına bakmayacaksın! Bu şartlar, son derece olumsuz görünebilir.

Bağımsızlık ve Cumhuriyetine saldıracak düşmanlar, dünyada eşi görülmemiş bir zafer kazanmış olabilirler. Zorla ve hileyle, sevgili vatanın bütün kaleleri ele geçirilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve ülkenin her köşesi fiilen işgal edilmiş olabilir.

Bütün bu şartlardan daha acı ve daha tehlikeli olmak üzere, ülkenin içinde iktidarda bulunanlar gaflet (aldanmışlık), dalalet (yanlış yolda olma), hatta ihanet içinde olabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, kendi çıkarlarını işgalcilerin siyasi amaçlarıyla birleştirebilirler. Millet, yoksulluk ve çaresizlik içinde tükenmiş olabilir.

Ey Türk gençliği! İşte bu durum ve şartlar içinde bile görevin, Türk bağımsızlığını ve Cumhuriyetini kurtarmaktır!

Muhtaç olduğun güç, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927