![]() |
Cahil cehaletiyle övünürmü$ bu yetmezmis gibi birde hava atip kara calarak...yalan dolanla her 500 m bir cami dikerek ülkeyi yönetebileceklerini sandilar....
Ülkeyi bütün dünyanin önünde itibarsiz bir duruma düsürdüler ,kendileri konusuyo kendileri dinliyor....iste hayat böyle birsey tükürdügünü yalatir insana, ama tükürük yalamak sizlerin hosuna gidiyor.. Tv bir actim:Tüm Kanallarda bir tartisma. Ameriha diyen Amariha Amariga Amerigha Diyen.. Ülkenin adi ney gerizekalilar nasil yazilir nasil okunur.. devami var Zarraf diyen Sarraf diyen Sarrab Zerrab Serraf.. bu adamin adi ney????? Tv kapar , güler gecer,bende dedim.. AmeriGanin oyunu bu..))) ehh müslümanlar ne olcek simdi? fakir fukaranin vergileriyle,yetimin ,dul kadinlarin,cahil köylünün vergilerinden calip - kendine 1150 sirk sarayi dikerken Allah allah diye teyibe oy vermeye gidiyordunuz Allaha ortak ilan edtiniz kendiniz müslüman cumhurbaskani istiyoruz dediniz..Cumhurbaskaniniz giderse artik o siirk sarayinda sizler yatarsiniz ,götürücek hali yok ya o kadar ugrastiniz fakirin,yetimin,dulun vergilerinden caldiniz..gikiniz cikmadi..milletine harca demediniz...Amariganin sarayin sizin kadar odasi yok...)) Artik yalinzi yer, yatip yatip yatip kalkarsiniz orda-fakir fukarinin ,yetimin dulun vergilerilye yaptirdiniz sarayda onlar yatacak deyil ya , o kadar hakkiniz var o sirk sarayinin yapilmasina....sagdan soldan devam otlanirsiniz artik.. |
Zitat:
abla parti kur ...oy vereyim sana |
"lara lara lara lara"
Millet kelimeyi sahadet getirir ölürken, seninde son kelimen "lara" olacak bu gidisle.
Kafayi yemekte haklisin, cin carpmasindan daha beter carpar lara Zitat:
|
Zitat:
Ablasi zaten dünyayi kadinlar yönetiyor ,neden olmasin.)) Bugün?Nazi dediğiniz Almanya'yı kadın yönetiyor, Angela. İngiltere'yi kadın yönetiyor, Theresa. Polonya'yı kadın yönetiyor, Beata. Norveç'i kadın yönetiyor, Erna.Bangladeş'i kadın yönetiyor, Hasina. Namibya'yı kadın yönetiyor, Saara. Liberya'yı kadın yönetiyor, Ellen. Afrika'nın ilk kadın cumhurbaşkanı oldu, Nobel Barış Ödülü kazandı. Arakan'dan bahsediyorlar, al sana Arakan… Myanmar'ı kadın yönetiyor, San Suu, Nobel Barış Ödülü var, ömrü darbecilerle mücadele ederek geçti, 15 sene ev hapsinde yaşadı, eşinin cenazesine bile katılamadı, Hollywood'ta hayatını anlatan filmler çekildi, efsane U2 grubu Walk On isimli şarkısını kendisine adadı. Şili'yi kadın yönetiyor, Michelle. Litvanya'yı kadın yönetiyor, Dalia.Malta'yı kadın yönetiyor, Marie. Hırvatistan'ı kadın yönetiyor, Kolinda. Mauritius'u kadın yönetiyor, Ameenah. Nepal'i kadın yönetiyor, Bidhya.Marshall Adaları'nı kadın yönetiyor, Hilda. Tayvan'ı kadın yönetiyor, Tsai, dünyada Aborijin kökenli ilk cumhurbaşkanı. Dünya doların etrafında dönüyor, ABD Merkez Bankası'nı kadın yönetiyor, Janet.IMF'yi kadın yönetiyor, Christine. Dünya Bankası'nı kadın yönetiyor, Kristalina.Nasdaq'ı kadın yönetiyor, Adena.Rusya Merkez Bankası'nı kadın yönetiyor, Elvira. Dünya Sağlık Örgütü'nü kadın yönetiyor, Margaret. General Motors'u kadın yönetiyor, Mary.Facebook'u kadın yönetiyor, Sherly.Yahoo'yu kadın yönetiyor, Marissa. YouTube'u kadın yönetiyor, Susan.Hewlett Packard'ı kadın yönetiyor, Meg.Intel'i kadın yönetiyor, Renee. IBM'i kadın yönetiyor, Ginni.Xerox'u kadın yönetiyor, Ursula.Oracle'ı kadın yönetiyor, Safra.Google'ın parasını kadın yönetiyor, Ruth. Microsoft'un parasını kadın yönetiyor, Amy. Apple'ın dünyadaki tüm mağazalarını kadın yönetiyor, Angela. Yeni Zelanda'yı kadın yönetiyor, Jacinda.Sırbistan'ı kadın yönetiyor, Ana.Estonya'yı kadın yönetiyor Kersti. Jamaika'yı kadın yönetiyor, Portia.İskoçya'yı kadın yönetiyor, Nicola.Kuzey İrlanda'yı kadın yönetiyor, Arlene.Trinidad ve Tobago'yu kadın yönetiyor, Kamla. Dünyanın kızları dünyayı yönetiyor, bizim kızlarımızı izbe tarikat yuvalarına tıkıp diri diri yakiyorlar.Kadina $iddet türkiye ilk 10 sirada konya ise ilk sirada sarip sarmalaiyip öldürüyolar.. Dünyanın kızları Almanya'yı İngiltere'yi Nepal'i Namibya'yı yönetiyor, bizim kızlarımıza -denizde yüzmek haramdır-güneşlenmek haramdır-parfüm haramdır,kolanya sürünün- hamilelerin sokağa çıkması terbiyesizliktir, erkeğin yabancı kadınla tokalaşması ateş tutmaktan daha korkunçtur, kadın kocasına itaat etmelidir diye öğretiyorlar. |
Zitat:
|
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
CHP’li Aksünger ortaya çıkardı! Dışişleri Bakanlığı sitesinde ‘İsrail’in başkenti Kudüs’ skandalı
ABD'nin Kudüs kararının ardından bölgede tansiyon yükselirken en en sert tepki Türkiye'den geldi. Ancak Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı'nın resmi internet sitesinde Şubat 2015'te İsrail'in başkentinin "Kudüs" olarak yazıldığı ortaya çıktı. ![]() |
Soysuz KÖPEK SeyranGay
ByLock'u tespit edenlerden Allah razı olsun.
Onlar sayesinde FETÖ'nün gizli yazışma ağı çözüldü de kimin ne mal olduğunu anladık. ByLock bilinmemiş ve çözülmemiş olsaydı yanıbaşımızdaki hain itleri tanıyamayacaktık. Kriptolar ByLock'la ifşa oldu. CHP'nin FETÖ ile derin ilişkisini ve bağını da böyle öğrendik. Kılıçdaroğlu'nun, FETÖ'nün CHP imamı olduğunu da. Meğer adam ABD'nin Türkiye ayağıymış. Sahte dekontlar da ABD'den gelmiş. CHP Bursa Mebusu Aykan Erdemir'in FETÖ'nün elemanı olduğu ve ABD ile birlikte Türkiye'ye kumpas kurduklarını yine bu ByLock sayesinde öğrendik. MİT eğer ByLock'u çözemeseydi hainlerin vatan ve millet düşmanlıklarını hiç bilmeyecektik. Velhasıl yargıdaki, emniyetteki, TSK'daki, dahası devlet içindeki kriptolar ByLock'la deşifre oldu. *** Kemal Kılıçdaroğlu seviyesiz iftiralarıyla CHP'yi ne hale getirdi. Sahte belgelerle Erdoğan'a iftira attı. Adam hem kendini hem partiyi rezil etti. Üstelik Atatürk'ün kurduğu partiyi kısa zamanda vatana ihanet partisine dönüştürdü. Atatürk'ün CHP'si Amerika ile birlikte Türkiye'ye tuzak kurar hale geldi. KK bu imkânsızı da başardı. Grupta kutu içinde kürsüye getirdiği sahte belgelerle 17-25 Aralık'a gönderme yaparak subliminal mesaj vermek istedi. ABD'de başlayan Zarrab davasıyla aynı gün hem de. Sen kalk 'Erdoğan yurt dışına üç milyar dolar gönderdi' de; Sonra işi yakınlarına yık. Palavra belgelerle de şov yap. Gazeteciler belgelerin kopyasını isteyince verme, rezil ol… Niye gazetecilere ya da savcıya vermedin o kağıtları? Demek ki avukatların dediği gibi elinde salladığın kağıtlar sahteymiş. Sözde evrakların kopyasını isteyen basın mensuplarına CHP'nin olumsuz yanıt vermesi de 'evrakların' sahte olduğunun kanıtıdır. KK'nın ABD'nin Türkiye temsilcisi olduğu iyice anlaşıldı. Onlar adına saldırıyor. FETÖ adına iftira atıyor… *** Neyse... Memleket Erdoğan'la çok daha güzel yerlere gelecektir. Yedi düvel Türkiye'ye savaş açmış. Teslim olmak yok, meydan okumak var, hatta savaşmak... Amerika'sı, Avrupa'sı bizi hedefe koymuşken onlarla papaz olmayacağız da kiminle olacağız? Hem Batı, Batı dedik de ne oldu? Özgürlükleri genişleten Erdoğan'dı. Hatırlayın eli kanlı PKK'yı bitirmek için baldıran zehrini göze alışını. Memleketin teminatı Erdoğan'dır. Bunu 15 Temmuz darbesinde gördük. Kılıçdaroğlu tankların arasından sıvıştı, Reis ölümü göze alarak İstanbul'a uçtu. *** 2019 seçimleri Türkiye için yaşamsal öneme sahiptir. Türkiye'nin önünde yerel seçimleriyle, milletvekili seçimleriyle, cumhurbaşkanlığı seçimleriyle son derece hayati bir dönemeç var. Ya batacağız ya dünyaya meydan okuyacağız. Kurtarıcı Erdoğan'dır. Aksi memlekete ihanettir. Bu ülkede demokrasi, hukukun üstünlüğü, özgürlük ve insan hakları, istikrar ve barış isteyen herkesin, Hangi görüşten, hangi inançtan, hangi renkten, hangi kökten olursa olsun, CHP'ye, FETÖ'ye ve PKK'ya karşı birleşmesi lazım. Tek çare de Erdoğan'dır. |
Kiz Toniye bi bok bildigin yok, ama iftira cok mu cok
Kemal Kilicdaroglu Fetö'müs.. Yavuz hirsiz ev sahibini bastirir misali. Ya Erdogan'nin 40 yillik Fetö'yle resimleri neyin kanitti. Fetö Erdogan'nin taaa kendisidir..
![]() |
Kiz Toniye, su hizmetkarin gercekte kim oldugunu kendi agzindan ögren
![]() |
Bay Bok
[quote=emasculin;2124107]ByLock'u tespit edenlerden Allah razı olsun.
Onlar sayesinde FETÖ'nün gizli yazışma ağı çözüldü de kimin ne mal olduğunu anladık. ByLock bilinmemiş ve çözülmemiş olsaydı yanıbaşımızdaki hain itleri tanıyamayacaktık. Kriptolar ByLock'la ifşa oldu. CHP'nin FETÖ ile derin ilişkisini ve bağını da böyle öğrendik. Kılıçdaroğlu'nun, FETÖ'nün CHP imamı olduğunu da. Meğer adam ABD'nin Türkiye ayağıymış. Sahte dekontlar da ABD'den gelmiş. CHP Bursa Mebusu Aykan Erdemir'in FETÖ'nün elemanı olduğu ve ABD ile birlikte Türkiye'ye kumpas kurduklarını yine bu ByLock sayesinde öğrendik. MİT eğer ByLock'u çözemeseydi hainlerin vatan ve millet düşmanlıklarını hiç bilmeyecektik. Velhasıl yargıdaki, emniyetteki, TSK'daki, dahası devlet içindeki kriptolar ByLock'la deşifre oldu. Soru 1:Bylock, Ocak 2016'ya kadar Google Playstore ve Apple Store'dan indirilebilindiyse nasıl fetönün gizli programı oluyor? Soru 2:Gizli denen programı 600 bin kişi nasıl indirdi? Fetönün olmadığı Suudi Arabistan ve İran'da nasıl kullanıldı? Soru 3:Bylock'un şifresini diğer programlardaki gibi kendin belirliyormuşsun. Öyleyse 1 Dolar üzerindeki seri numara hikayesi yalan mıydı? Soru4:Bylock Ocak 2016'da kullanımdan kaldırılımış; yani sözde darbeden 6 ay önce. Öyleyse Bylock nasıl darbe delili oluyor? Soru 5:Durum bu kadar net olmasına karşın MİT, nasıl olurda Bylock'u hukuksuz bir şekilde delil olarak gösterip binlerce insanı tutuklattı? Soru6 :MİT, Ocak 2016'ya kadarki Bylock server internet trafiği dışında kişilerin yazışmalarıyla ilgili bir bilgi paylaştı mı? Soru 7: MİT, legal bir uygulamanın serverını mı hackledi? Hukukdışı alınan bilgiler delil sayılamaz. Öyleyse bu bilgiler nasıl delil oluyor? Soru 8: Bu gerçekler ışığında bakıldığında MİT, hakim ve savcıları hukuksuz bir oyuna getirmiş, suça bulaştırmış olmuyor mu? Soru 9:uç delili sayılamayan Bylock'tan tutuklu kimseler hakkında halen iftira ve hürriyeti tahdit suçu işlenmiş olmuyor mu? Soru10:Bylock'un sahibi her yıl birkaç defa Türkiye'ye geldiğini darbeden sonra da TR'de olduğunu söyledi. Peki Neden gözaltına alınmadı? Soru 11:Üç aydır okuduğumuz sözde darbe yazışmaları, hep havuz uydurması mıydı? Öyleyse bunları kim, neden, nasıl yaptırdı? Soru 12:Bylock’un sahibi David Keynes'in olmadığı söyleniyordu ama adam ortaya çıktı ve konuştu. Millete Bilerek yalan mı söylendi? Soru 13: Türk olan program sahibinin, ABD vatandaşlığına geçip adını değiştirmesi sizce de ilginç değil mi? Soru 14:ABD'de Newyork'ta yaşayan bylock sahibi hakkında da bir işlem yapılacak mı? Mesela Kırmızı bülten çıkarılacak mı? Soru 15 :Önce 40bin sonra 200bin Fetöcü kullandı denildi ama şimdi 600bin kişinin indirdiği ve başka ülkelerde de kullanıldığı, bu doğru mu? Soru 16:Operatörlerin aynı IP'yi birden fazla müşteriye tanımlaması sebebiyle Bylock kullanmayan insanların da tutuklandığı doğru mu? Soru 17 :Bylock sahibinin yasadışı hackleme dolayısıyla MİT'e ort. 20 milyon$ dava açabileceği, bunun bizim cebimizden çıkacağı doğru? muMİT'in yasadışı elde ettiği veriler için, mağdurların ileride milyonlarca dolar tazminatın yine bizim cebimizden çıkacağı doğru mu? Soru17 : Bademler Annana binmi$ler Rosbiklik annandaymi$,dogrumu? evap Bekleyen Bylock Soruları: Bu sorulara tatmin edici cevap verilmediği sürece hiç kimseyi (%50 hariç) ikna edemeyeceksiniz! Sonuc?Yani byblock oldu Bay bok bu o cocuklarinda iftira hazir |
Lara dan Su kaynatma problemi Part1
|
Helal olsun sana Lara, senin bunlarin alayindan daha yüreklisin... Dogru yoldasin, bu yolda her daim devam yürü. Bu davarlar küllükleri basinda mäläyä dursun. Bu reaya baska bir boka da yaramaz.
[quote=Lara__;2124114] Zitat:
|
[IMG]
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Soysuz it SeyranGay
Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!!
Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! |
Zitat:
bir karisina sahip cikamayan zibidi....bak karini seyrangah düdüklüyormus sen youtube izle allahin mali |
Zitat:
lan ibne seyrangaha düsmaligini anlat herkes bilsin...ayrildigin karini seyrangah düdüklüyor diyemi bu düsmanligin |
Lara Conta Yanması mı var
LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE)
|
[quote=seyrangah_06;2124127]Helal olsun sana Lara, senin bunlarin alayindan daha yüreklisin... Dogru yoldasin, bu yolda her daim devam yürü. Bu davarlar küllükleri basinda mäläyä dursun. Bu reaya baska bir boka da yaramaz.
tevecügünüz efendim..)))) sende öylesin tsk ederim,senin anlamak istemedigin sey, bunlarin zere kadar ilim yada bilim sahibi olmadiklari bunlarin sorunu ne vatan ne de millet, ne osmanli, yada atatürk....bunlar yallarini yiyip aksamlarida 3 kisilik koltuga uzanip biraz oradan yemlenip,biraz buradan,biraz suradan yemlenerek Atatürke iftira ve küfür etmeyi kendilerine ahlak edilmis kör cahil yobaz tayfasi... öyle bir zihniyetle karsi karsiyasinki erdogani annalarinin üzerinde yakalasalar orosbuluk annamda derler...bu kadar net... bunlarin Allahdan korkusu olsa zaten burada yillarca insanlara iftira atmazlardi... hepisi karisi kocasi kardes cocuklari bunlari ,bir birlerini düdükleyip duruyorlar....herkesi de kendileri gibi saniyor....aklin aliyormu ya ...ben kuzenimle evlenicem benim kardesim o beni ailem evlatliktan red eder.. bunlar yillarca kardes kardes düdüklesiyor hersey normal ama chatte tanismak icin giren kadinlar rosbik at iftirayi izi kalsin o cocuklarinin annalari bacaklari acik dolastigi icin herkesi kendi annalari gibi saniyorlar... |
Kasar Motor Laranin cesitleri
Die Wassernymphen werden als Najaden bezeichnet: diese wachen über Quellen, Bäche, Flüsse, Sümpfe, Teiche und Seen. Zu den Meeresnymphen sind die Nereiden zu zählen, die von Nereus abstammen und Schiffsbrüchige schützen. Sie teilen sich mit den Okeaniden das Meeresgebiet. Die Wald- und Baumnymphen verkörpern die Dryaden, Hamadryaden und Meliaden. Zu den Berg- und Grottennymphen gehören die Oreaden. Auch das Geschlecht der Plejaden, die jungfräulichen Begleiterinnen der Artemis, sind Nymphen.
|
Zitat:
|
Zitat:
Ha sikir lan ordan, Mustafa Kemal Küdüs düstükten sonra kaderine terk edilmis bir bölük Türk askeri görüyor, hepsi yarali, ac ve ölüme terk edilmis. Hic o rütbeye bile sahip degilken, onlarin basina geciyor, onlarla Anadolu'ya geliyor, orada Mus'ta Rus askerleri ile karsilasiyor ve onlara karsi savasip Mus'u Rus isgalinden kurtariyor.. Sana tarih ögretenlerin ta bilmem nesini ne ediyim.. Amina kodugumun yalanci, ifitraci Ensar Vakfi ipnleri... |
![]() |
![]() |
Zitat:
ŞOK!.. AKP YÖNETİCİSİ HRİSTİYAN OLDU!.. (okumak icin tiklayin) ESKİ KAYSERİ AKP İL BAŞKAN YARDIMCISI KUM HRİSTİYAN OLDU AKP Yöneticisi Hıristiyan Olduğunu Açıkladı: "Ben artık Hz.İsa'ya inanıyorum. " İslamcı görüşleriyle bilinen bir dönem AKP'nin Kayseri İl Başkan Yardımcılığı ile yöneticilik de yapan Mehmet Akif Kum din değiştirip Hıristiyan oldu... Konuyu sorduğumuz Mehmet Akif Kum, haberi doğrulayarak; "HRİSTİYAN OLDUM, NE VAR BUNDA" |
SeyranGay
Die leere Schatzkammer
Wer sich immer genau daran hält, was andere sagen, kommt im Leben nicht sehr weit. Man muss seine Chancen nutzen. Das dachte ich übrigens auch, als mich eines Tages ein hoher orientalischer Staatsmann mit riesigem Vermögen dazu aufforderte, so viel Gold und Edelsteine aus seiner Schatzkammer zu nehmen, wie ich tragen könne. Ich hatte ihm einen ziemlich großen Gefallen getan und er war mir zu Dank verpflichtet. Ich nahm die Aufforderung also wörtlich und rief den stärksten Mann der Welt herbei, der mir stets als "helfende" Hand zur Seite stand. Gemeinsam füllten wir uns die Taschen so voll, dass wir kaum noch laufen konnten. Es erübrigt sich wohl zu bemerken, dass nach unserem Besuch die Schatzkammer so gut wie leer war... "Nun aber schnell zum Hafen", forderte ich den starken Mann auf. Ich konnte mir nämlich gut denken, dass der geplünderte Staatsmann nicht besonders begeistert von der Tatsache sein dürfte, nun ein armer Mann zu sein. Wir kauften von unseren Reichtümern ein Segelschiff und stachen sofort mit allen Kameraden, die am Hafen auf uns gewartet hatten, in See. Daran taten wir gut, denn kaum hatte der Orientale seine geplünderte Schatzkammer in Augenschein genommen, da schickte er uns seine gesamte Flotte hinterher. Und schon nach kürzester Zeit waren seine Männer uns mächtig nahe gekommen. Aber wir hatten noch einen Trumpf im Ärmel: den Windmacher, den ich eines Tages auf einer Reise kennen gelernt hatte. Er blies kräftig aus beiden Nasenflügeln, was zur Folge hatte, dass die Schiffe des Orientalen ans Land zurückgetrieben wurden und wir selbst binnen drei Stunden die rettende Küste Italiens erreichten - die Taschen voller Gold und Edelsteine. |
Zitat:
Biz Osmanli düsmani da degiliz, netice de anne tarafindan dedesinin iki kardesi Canakkale'de sehit olan ve baba tarafandan da büyük dedesi Yemen'de sehit olan birisiyim. Osmanli'da iyi ya da kötü bizim tarihimiz. Dedelerimiz de Osmanli'da yasadi. Ama Almanlarin bir sözü var. Wer nicht mit der Zeit geht, geht mit der Zeit. Osmanli Kuran'a aykiri davrandi. Osmanli Kuran'da yasak olan herseyi uyguladi. Netice de de yikilip gitti. Kuran'da yazmiyor mu ki, Allah'tan izinsiz bir yaprak bile düsmez? Demek ki Osmanli'nin yikilisi Allah'in izni dahilinde gerceklesti. Kuran seriatina göre, mezheplerin degil, dikkatinizi cekiyorum, altini ciziyorum Kuran seriatina göre, en makbul yönetim sekli laikliktir, yani din ve devlet islerinin ayrimidir. Böylekle din tüccarlarliginin önüne set cekilir. Aksi taktir ne oluyor hep beraber ibretle üzülerek, tiksintiden kusarak izliyoruz... Atatürk ve Cumhuriyet Atatürk’ün cumhuriyet anlayışı, Türk milletini sultanların, halifelerin boyunduruğundan, onların “kul”u sayılan yöneticilerin baskısından kurtarıp, gerçekten egemenliğin sahibi yapmayı ve her Türk’e birer birey olarak özgür insan olma yolunu açmayı hedeflemiştir. Atatürk, bu hedefe ulaşma yolunda ilk adımını kurucusu olduğu Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’nin Selanik Şubesi’nin açılışında atmış ve burada yaptığı konuşmada “Eskimiş olan çürük yönetimi yıkmak ve milleti hâkim kılmak” için arkadaşlarını göreve çağırmıştır. Milleti hâkim kılma düşüncesi Milli Mücadele sırasında ilan edilen genelgeler ve düzenlenen kongrelerde de gündeme getirilmiş ve “ulusun kendi işlerini kendi eline alması ve bağımsızlığını kendi azim ve kararı ile kurtarması” gerektiği belirtilmiştir. Milli Mücadele’nin kazanılmasından sonra Türkiye’de cumhuriyet, muharip bir meclis ve muzaffer bir başkomutan tarafından ilan edilmiştir. Etkin Resim Cumhuriyetin kurulması ve Atatürk’ün cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte oy hakkının genişletilmesi ve halkın devlet yönetimine katılımının artırılması yolunda önemli düzenlemeler yapılmıştır. Atatürk, 1924 yılında alınan bir kararla oy hakkının sadece vergi verenlere tanınması uygulamasına son vermiştir. Bu düzenlemeyi 1934 yılında Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınması takip etmiştir. Aynı yıl yapılan seçimlerde 18 kadın milletvekili TBMM’ye girmeye hak kazanmıştır. Türk kadınına 1934 yılında siyasi temsil hakkı verilirken aynı haklar Fransa’da1946, İtalya’da 1948 ve İsviçre’de ise 1971 yılında tanınmıştır. Atatürk’ün temelini attığı ve Türk milletine emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti, laik, demokratik, ilerici ve insancıl özellikleriyle 21. yüzyılın ilk çeyreğine kadar değişerek ve yenilerek gelmeyi başarmıştır. Bundan sonra cumhuriyeti korumak ve yüceltmek bugünün nesillerine düşmektedir. Büyük Atatürk’ün, “Ey yükselen yeni nesil! Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.” sözünden hareketle bugünün gençlerine ve tabi ki Küçük Prens felsefesiyle yetiştirdiğimiz öğrencilerimize Atatürk’ün vasiyetine sahip çıkmak düşmektedir. |
SeyranGay
Die leere Schatzkammer
Wer sich immer genau daran hält, was andere sagen, kommt im Leben nicht sehr weit. Man muss seine Chancen nutzen. Das dachte ich übrigens auch, als mich eines Tages ein hoher orientalischer Staatsmann mit riesigem Vermögen dazu aufforderte, so viel Gold und Edelsteine aus seiner Schatzkammer zu nehmen, wie ich tragen könne. Ich hatte ihm einen ziemlich großen Gefallen getan und er war mir zu Dank verpflichtet. Ich nahm die Aufforderung also wörtlich und rief den stärksten Mann der Welt herbei, der mir stets als "helfende" Hand zur Seite stand. Gemeinsam füllten wir uns die Taschen so voll, dass wir kaum noch laufen konnten. Es erübrigt sich wohl zu bemerken, dass nach unserem Besuch die Schatzkammer so gut wie leer war... "Nun aber schnell zum Hafen", forderte ich den starken Mann auf. Ich konnte mir nämlich gut denken, dass der geplünderte Staatsmann nicht besonders begeistert von der Tatsache sein dürfte, nun ein armer Mann zu sein. Wir kauften von unseren Reichtümern ein Segelschiff und stachen sofort mit allen Kameraden, die am Hafen auf uns gewartet hatten, in See. Daran taten wir gut, denn kaum hatte der Orientale seine geplünderte Schatzkammer in Augenschein genommen, da schickte er uns seine gesamte Flotte hinterher. Und schon nach kürzester Zeit waren seine Männer uns mächtig nahe gekommen. Aber wir hatten noch einen Trumpf im Ärmel: den Windmacher, den ich eines Tages auf einer Reise kennen gelernt hatte. Er blies kräftig aus beiden Nasenflügeln, was zur Folge hatte, dass die Schiffe des Orientalen ans Land zurückgetrieben wurden und wir selbst binnen drei Stunden die rettende Küste Italiens erreichten - die Taschen voller Gold und Edelsteine. Die leere Schatzkammer Wer sich immer genau daran hält, was andere sagen, kommt im Leben nicht sehr weit. Man muss seine Chancen nutzen. Das dachte ich übrigens auch, als mich eines Tages ein hoher orientalischer Staatsmann mit riesigem Vermögen dazu aufforderte, so viel Gold und Edelsteine aus seiner Schatzkammer zu nehmen, wie ich tragen könne. Ich hatte ihm einen ziemlich großen Gefallen getan und er war mir zu Dank verpflichtet. Ich nahm die Aufforderung also wörtlich und rief den stärksten Mann der Welt herbei, der mir stets als "helfende" Hand zur Seite stand. Gemeinsam füllten wir uns die Taschen so voll, dass wir kaum noch laufen konnten. Es erübrigt sich wohl zu bemerken, dass nach unserem Besuch die Schatzkammer so gut wie leer war... "Nun aber schnell zum Hafen", forderte ich den starken Mann auf. Ich konnte mir nämlich gut denken, dass der geplünderte Staatsmann nicht besonders begeistert von der Tatsache sein dürfte, nun ein armer Mann zu sein. Wir kauften von unseren Reichtümern ein Segelschiff und stachen sofort mit allen Kameraden, die am Hafen auf uns gewartet hatten, in See. Daran taten wir gut, denn kaum hatte der Orientale seine geplünderte Schatzkammer in Augenschein genommen, da schickte er uns seine gesamte Flotte hinterher. Und schon nach kürzester Zeit waren seine Männer uns mächtig nahe gekommen. Aber wir hatten noch einen Trumpf im Ärmel: den Windmacher, den ich eines Tages auf einer Reise kennen gelernt hatte. Er blies kräftig aus beiden Nasenflügeln, was zur Folge hatte, dass die Schiffe des Orientalen ans Land zurückgetrieben wurden und wir selbst binnen drei Stunden die rettende Küste Italiens erreichten - die Taschen voller Gold und Edelsteine. Die leere Schatzkammer Wer sich immer genau daran hält, was andere sagen, kommt im Leben nicht sehr weit. Man muss seine Chancen nutzen. Das dachte ich übrigens auch, als mich eines Tages ein hoher orientalischer Staatsmann mit riesigem Vermögen dazu aufforderte, so viel Gold und Edelsteine aus seiner Schatzkammer zu nehmen, wie ich tragen könne. Ich hatte ihm einen ziemlich großen Gefallen getan und er war mir zu Dank verpflichtet. Ich nahm die Aufforderung also wörtlich und rief den stärksten Mann der Welt herbei, der mir stets als "helfende" Hand zur Seite stand. Gemeinsam füllten wir uns die Taschen so voll, dass wir kaum noch laufen konnten. Es erübrigt sich wohl zu bemerken, dass nach unserem Besuch die Schatzkammer so gut wie leer war... "Nun aber schnell zum Hafen", forderte ich den starken Mann auf. Ich konnte mir nämlich gut denken, dass der geplünderte Staatsmann nicht besonders begeistert von der Tatsache sein dürfte, nun ein armer Mann zu sein. Wir kauften von unseren Reichtümern ein Segelschiff und stachen sofort mit allen Kameraden, die am Hafen auf uns gewartet hatten, in See. Daran taten wir gut, denn kaum hatte der Orientale seine geplünderte Schatzkammer in Augenschein genommen, da schickte er uns seine gesamte Flotte hinterher. Und schon nach kürzester Zeit waren seine Männer uns mächtig nahe gekommen. Aber wir hatten noch einen Trumpf im Ärmel: den Windmacher, den ich eines Tages auf einer Reise kennen gelernt hatte. Er blies kräftig aus beiden Nasenflügeln, was zur Folge hatte, dass die Schiffe des Orientalen ans Land zurückgetrieben wurden und wir selbst binnen drei Stunden die rettende Küste Italiens erreichten - die Taschen voller Gold und Edelsteine. |
SeyranGay
Die leere Schatzkammer
Wer sich immer genau daran hält, was andere sagen, kommt im Leben nicht sehr weit. Man muss seine Chancen nutzen. Das dachte ich übrigens auch, als mich eines Tages ein hoher orientalischer Staatsmann mit riesigem Vermögen dazu aufforderte, so viel Gold und Edelsteine aus seiner Schatzkammer zu nehmen, wie ich tragen könne. Ich hatte ihm einen ziemlich großen Gefallen getan und er war mir zu Dank verpflichtet. Ich nahm die Aufforderung also wörtlich und rief den stärksten Mann der Welt herbei, der mir stets als "helfende" Hand zur Seite stand. Gemeinsam füllten wir uns die Taschen so voll, dass wir kaum noch laufen konnten. Es erübrigt sich wohl zu bemerken, dass nach unserem Besuch die Schatzkammer so gut wie leer war... "Nun aber schnell zum Hafen", forderte ich den starken Mann auf. Ich konnte mir nämlich gut denken, dass der geplünderte Staatsmann nicht besonders begeistert von der Tatsache sein dürfte, nun ein armer Mann zu sein. Wir kauften von unseren Reichtümern ein Segelschiff und stachen sofort mit allen Kameraden, die am Hafen auf uns gewartet hatten, in See. Daran taten wir gut, denn kaum hatte der Orientale seine geplünderte Schatzkammer in Augenschein genommen, da schickte er uns seine gesamte Flotte hinterher. Und schon nach kürzester Zeit waren seine Männer uns mächtig nahe gekommen. Aber wir hatten noch einen Trumpf im Ärmel: den Windmacher, den ich eines Tages auf einer Reise kennen gelernt hatte. Er blies kräftig aus beiden Nasenflügeln, was zur Folge hatte, dass die Schiffe des Orientalen ans Land zurückgetrieben wurden und wir selbst binnen drei Stunden die rettende Küste Italiens erreichten - die Taschen voller Gold und Edelsteine. Die leere Schatzkammer Wer sich immer genau daran hält, was andere sagen, kommt im Leben nicht sehr weit. Man muss seine Chancen nutzen. Das dachte ich übrigens auch, als mich eines Tages ein hoher orientalischer Staatsmann mit riesigem Vermögen dazu aufforderte, so viel Gold und Edelsteine aus seiner Schatzkammer zu nehmen, wie ich tragen könne. Ich hatte ihm einen ziemlich großen Gefallen getan und er war mir zu Dank verpflichtet. Ich nahm die Aufforderung also wörtlich und rief den stärksten Mann der Welt herbei, der mir stets als "helfende" Hand zur Seite stand. Gemeinsam füllten wir uns die Taschen so voll, dass wir kaum noch laufen konnten. Es erübrigt sich wohl zu bemerken, dass nach unserem Besuch die Schatzkammer so gut wie leer war... "Nun aber schnell zum Hafen", forderte ich den starken Mann auf. Ich konnte mir nämlich gut denken, dass der geplünderte Staatsmann nicht besonders begeistert von der Tatsache sein dürfte, nun ein armer Mann zu sein. Wir kauften von unseren Reichtümern ein Segelschiff und stachen sofort mit allen Kameraden, die am Hafen auf uns gewartet hatten, in See. Daran taten wir gut, denn kaum hatte der Orientale seine geplünderte Schatzkammer in Augenschein genommen, da schickte er uns seine gesamte Flotte hinterher. Und schon nach kürzester Zeit waren seine Männer uns mächtig nahe gekommen. Aber wir hatten noch einen Trumpf im Ärmel: den Windmacher, den ich eines Tages auf einer Reise kennen gelernt hatte. Er blies kräftig aus beiden Nasenflügeln, was zur Folge hatte, dass die Schiffe des Orientalen ans Land zurückgetrieben wurden und wir selbst binnen drei Stunden die rettende Küste Italiens erreichten - die Taschen voller Gold und Edelsteine. Die leere Schatzkammer Wer sich immer genau daran hält, was andere sagen, kommt im Leben nicht sehr weit. Man muss seine Chancen nutzen. Das dachte ich übrigens auch, als mich eines Tages ein hoher orientalischer Staatsmann mit riesigem Vermögen dazu aufforderte, so viel Gold und Edelsteine aus seiner Schatzkammer zu nehmen, wie ich tragen könne. Ich hatte ihm einen ziemlich großen Gefallen getan und er war mir zu Dank verpflichtet. Ich nahm die Aufforderung also wörtlich und rief den stärksten Mann der Welt herbei, der mir stets als "helfende" Hand zur Seite stand. Gemeinsam füllten wir uns die Taschen so voll, dass wir kaum noch laufen konnten. Es erübrigt sich wohl zu bemerken, dass nach unserem Besuch die Schatzkammer so gut wie leer war... "Nun aber schnell zum Hafen", forderte ich den starken Mann auf. Ich konnte mir nämlich gut denken, dass der geplünderte Staatsmann nicht besonders begeistert von der Tatsache sein dürfte, nun ein armer Mann zu sein. Wir kauften von unseren Reichtümern ein Segelschiff und stachen sofort mit allen Kameraden, die am Hafen auf uns gewartet hatten, in See. Daran taten wir gut, denn kaum hatte der Orientale seine geplünderte Schatzkammer in Augenschein genommen, da schickte er uns seine gesamte Flotte hinterher. Und schon nach kürzester Zeit waren seine Männer uns mächtig nahe gekommen. Aber wir hatten noch einen Trumpf im Ärmel: den Windmacher, den ich eines Tages auf einer Reise kennen gelernt hatte. Er blies kräftig aus beiden Nasenflügeln, was zur Folge hatte, dass die Schiffe des Orientalen ans Land zurückgetrieben wurden und wir selbst binnen drei Stunden die rettende Küste Italiens erreichten - die Taschen voller Gold und Edelsteine. |
Atatürk İngiliz Valisi mi olmak istiyorduBir "akil" kuyuya taş attı (okumak icin tiklayin) Yeni Osmanlı Projesi'nin Görevli Akil'ine Yanıt Atatürk’ün yüzyılın başında İngiliz ve Fransız emperyalizmini ve onların desteklediği Yunan ve Ermeni taşeronlarını Anadolu yaylasına gömerek kurduğu “bağımsız” Türkiye Cumhuriyeti’ni bugün yeniden “bağımlı” Osmanlıya dönüştürmek isteyen iç ve dış odaklarca yakın tarihi çarpıtmakla ve Türkiye Cumhuriyeti’nin yerine kurulması planlan Yeni Osmanlı’ya uygun yeni bir tarih kurgulamakla görevlendirilmiş GÖREVLİ AKİL’LERDEN biri de edebiyatçı/ amatör tarihçi Mustafa Armağan’dır Cemaatin gazetesinde, Derin Tarih adlı dergisinde ve yandaş medyada çalakalem ve kirliağız Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığı yapan bu GÖREVLİNİN yalanlarına yanıt vermekten yoruldum doğrusu! Bu yazımda İngiliz gazeteci W. Price'ye dayanarak "Atatürk İngiliz valisi olmak istiyordu" diyen “görevli akil” Mustafa Armağan'a bir kere daha yanıt vereceğim bir kere daha. İngiliz Gazeteci W. Price - Atatürk Görüşmesi Atatürk 14 Kasım 1918’de İngiliz Daily Mail gazetesi yazarı Ward Price ile İstanbul Pera Palas’ta görüşmüştür. Lord Kinross, “Atatürk” adlı kitabında bu görüşmeyi şöyle anlatmaktadır: “Mustafa Kemal… Pera Palas otelinin müdürüyle haber göndererek gazeteciyi kahve içmeye çağırdı. Ward Price de Genelkurmayın istihbarat servisindeki albaya danıştıktan sonra çağrıyı kabul etti. Mustafa Kemal onu üniformasıyla değil de, sırtında jaketatay ve başında fesle karşıladı. Ward Price, Mustafa Kemal’i yakışıklı ve erkek tipli buldu. Elini kolunu oynatmadan, sakin ve ölçülü bir sesle konuşuyordu.” İddiaya göre Atatürk bu görüşmede Price’e, “Bu böyle olmaz vatanı baştan başa değiştirmek lazım, yenileştirmek lazım” demiştir. Ward Price’ı Daily Mail Gazetesine Verdiği Demeç (1918) Ward Price, 1918 yılında Daily Mail gazetesine verdiği demeçte İstanbul’da Atatürk’le görüştüğünü anlatmış, ancak Atatürk’ün o görüşmede kendisine İngiliz valisi olmak isteğini söylediğinden falan söz etmemiştir. |
İngilizlerin kartpostal haline getirdikleri bu kartın arkasında, İngilizce, "İzmit'te bir Kemalist Türk'ün idamı" yazıldır.
Atatürk’ün, Yarbay Özdemir Bey’e Musul’u Misak-ı Milliye kazandırması için verdiği emirler, Özdemir Bey’in milisleriyle 31 Ağustos’ta Irak civarında İngiliz ordusuna karşı kazandığı DERBENT ZAFERİ gerçeği mi değişir? Ne değişir? Kurtuluş Savaşı sırasında İngilizlerle işbirliği içinde her türlü ihaneti yapan Padişah Vahdettin’in savaş sonunda Atatürk zafer kazanınca İngilizlerle yaptığı HİLAFET ANLAŞMASI gereği (Vahdettin Halifeliği İngilizlere satmıştır. Bunun karşılığında İngiliz korumasında İngiliz etkisinde bir HALİFE olmayı kabul ederek İngilizlere sığınmıştır. Kaçarken hazineyi soymamansın nedeni de budur. Nasıl olsa İngilizlerin kendisine krallar gibi bakacaklarını düşünmüştür. Ama bu oyunu Atatürk bozmuştur. Atatürk, Vahdettin'in "Hilafet hırkasını" alıp Abdülmecit Efendi’ye giydirince çırılçıplak kalan Vahdettin’i İngilizler yarı yolda bırakmış, o da yurt dışında sefalet içinde ölmüştür: İhanetin sonu işte!) yurt dışına kaçtığı gerçeği mi değişir? İngilizlerin Şeyh Sait İsyanı’ndaki kışkırtıcılıkları gerçeği mi değişir? Ne değişir ey GÖREVLİ TARİHÇİ ne? Aslında bu tür "saçma-salak" iddiaların, bir kere daha Atatürk'ün büyüklüğünü gözler önüne sermemize fırsat verdiği için yararlı olduğu bile söylenebilir! Düşünsenize, bugün Atatürk karşıtlarının sahte kahramanları Vahdettin'le ilgili bizim arşivlerimizde ve İngiliz arşivlerinde yüzbinlerce İHANET BELGESİ varken, Vahdettin, Kurtuluş Savaşı boyunca İngilizlere ciltler dolduracak söz ve vaatte bulunmuş, hatta ülkesini 15 yıllığına İngiltere'ye kayıtsız koşulsuz teslim edip Kurtuluş Savaşı'nın ardından İngilizlere sığınıp yurt dışına kaçmışken, Atatürk, bir İngiliz gazeteciye "şunu demiş, bunu demiş" diye bin dereden su getirerek Atatürk'ü suçlamaya çalışmak zorunda kalıyor yalancı tarihçiler. Ne diyebilirim. Büyüksün Atam! Odatv.com |
Metal yorgunulugu bu olsa gerek
|
Zitat:
Bana bile iftira attigina göre Atatürk'e iftira atmaniz gayet dogal, cünkü sizin din anlayasiniza göre, Kur'an'nin %95'ine ters düsen din anlayisiniza göre, hedefe götüren her yol mübah degil mi? Bana iftira atildiktan sonra Atatürk'e iftira atmaniz gayet dogal degil mi? Evet Brad Pitt de Fadime Gümgüm'e tecavüz etmis.. Yersen... Atatürk yakisikli, kuvvetli, bilgili bir asker, siyasi ve fikir adami idi. Isteseydi, padisahin o'na asik olan kizini alir, saraylarda zevk-i sefa sürerdi, ama o basiretsiz kolay yolu secmedi, o zor ama onurlu olan yolu, o'na yakisan olu secti... Vatan sevgisi, seref gibi kavramlarin degerini tarikat züppeleri meczuplar anlamaz.. |
Atatürk olmazsa böyle orospu cocuklari cogalir...
![]() |
Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 18:37 Uhr. |