Vaybee! Forum

Vaybee! Forum (http://localhost/forum/index.php)
-   Gesellschaft & Soziales (http://localhost/forum/forumdisplay.php?f=398)
-   -   Religion & Glauben (http://localhost/forum/showthread.php?t=4272)

09.03.2007 20:51

Yazilar askida :o) o.T.
 
ohne Text

09.03.2007 21:11

O sapik degil !..Sadece Cahil
 
Söylem tenceresine kapak olmayan insanlar " Fasist " tir O ve onun gibiler icin..

Kizma ona..

Sadece ACI !..

idealkizz26 09.03.2007 21:15

yok abi acimam cünkü,
 
Yüce Rabbimiz ne demis benim acimadigim kullara sizler aciyamassiniz,birakalim Allah acisin ona bence :)

idealkizz26 09.03.2007 21:42

arkadas galiba dogrucu Kamil :)) o.T.
 
ohne Text

09.03.2007 22:45

benim nikimi kastediyorsan
 
senin nikinden ve sahsinda daha serefli ve namuslu merak etme..kocaryan yalakasi seni

1insanol 09.03.2007 23:06

Din
 
ayni zamanda takib edilen yol,Üstün güc olarak kabul edilen otorterin kanunlari anlaminida bagrinda tasidigi icin,bana göre nihilizm ve diger bazi felsefi akinlarda din kategorisine girer.

nihilizmi kisaca aciklamak gerekirse deriz ki:Hiclik anlamindan türeyen,Toplumsal yerlesik hic bir degeri kabul etmeyen,ruhsuzlugu savunup ve toplumsal ahlak kurallarini hice sayan, sadece bilimi akli baz aldigini iddia eden, yani birnevi bencilligi akli ilahlastiran bir akindir.

1insanol 09.03.2007 23:40

Paylasimin icin T$K
 
Birileri cikip tesadüf diyecekler...

Ama artik diyemiyorlar...

tirnaklar uzayacagina, tesadüfen disleri uzasa, inanin bayram ederler...

üzgünüz

Tanrilastirdikleri akil

Tesadüfler mantiginin iflasini acikladi

Arastiriyoruz diyorlar:-))

Evreni feht etmislerde yartani bulursalar inanacaklarmis...

idealkizz26 09.03.2007 23:43

daha neyi arastiriyorlar acaba :))
 
kafalari halen almiyorsa bunda yapacak birsey yok arkadasim.Allah akil fikir versin baska diyecek birsey yok :)

1insanol 09.03.2007 23:55

Haklarini yemem, kafalari calisiyor
 
Fakat

Kafalar kumda

Görmek istediklerini görüyorlar.

Akli ilahlastirmislar.ilahlik taslayan mesuliyet yüklenemez.Kacislari bundan

Öyle zaman gelecek ki, delilere özenecekler Keske diyecekler su
akilsizlar biz olsaydik.
Pramitler yapan fravunlarda manyak degillerdi.
akillarini ilahlastirdiklari icin, O ilah onlarin Allah demesini engelliyordu.
binaen-aley Rabbimiz bizlere öncelikle LAILAHE Demeyi emir buyuruyor!Önce Tüm ilahlari ret sonra "ILLELLAH"

idealkizz26 10.03.2007 00:07

YAKINDA EVRIMCILERDE
 
ALLAH BİR SEYIN OLMASINI ISTEDIGI ZAMAN ONA " OL " DER O DA OLUR AYETINI AYNEN KABUL EDECEKLER DE HAYATLARI YETECEK MI BAKALIM...!?

aysenisahoca 10.03.2007 00:54

SERIAT GELECEK ZULÜM BITECEK
 
kafir düzenler son bulacak, bütün müslümanlarin yüzü gülecek.
Hz. Muha´mmed (S.A.V) müjdelemistir.

fiiii emanillah

1insanol 10.03.2007 02:36

$eriat gelmistir
 
Önce kendi nefsinde yasayacaksin!

Sonra örnek teskil edeceksin!

Ilimde Irfanda en önde olacaksin.´siloganlarla degil, Hizmette yarisacaksin.
Yani sadece Allah`a kul olacaksin...Yoksa bas egmedigin bas,tas kalmaz dünyada.
Rumuzunu Islam`la dalga gecer gibi sözlerle süsleyip, Degerlerle oynamayacaksin ki; deger bulasin!

Saygi saygi degerlere!

10.03.2007 02:59

Yol da Yol a dair..
 
Ölümle yaşam arasındaki yolculuğum sürüyor, hala yolcuyum, ne güzel bir şey bu... Ama bir gün gelecek ve ben ölümün değişmezliği olacağım... Çocukken ne kolaydı herşey, artık gençliğin son demlerimdeyim, ölümü sağımda solumda görmekten kaçamıyorum... Değişmezliğe bürünmeden, katılaşmadan yapmak istediğim ne çok şey var ve ölümü korkunç yapanda bu... İstediklerim yaşama ait ama sonsuz yaşama; yani sevmeye dair... Doyasıya sevmek istiyorum, bir kızım olsun istiyorum, onunla yeniden doğmak, yeniden çocuk olmak, yeniden büyümek istiyorum... Ondan öğrenmek isteğim o kadar çok şey var ki... Ona şiirler okumak istiyorum, öyküler, hikayeler... Biraz daha büyüdüğünde tartışmak ve öğütler vermek... öğütlerini almak... Yaşamak yeniden, ölümsüzlüğü yaşamak...
Bunları yaşacak kadar şanslımıyım, bilmiyorum? Bilmek de istemem aslında. Geleceğin bilinmez olması güzel, yoksa yaşam çekilmez olur.
Daha bir saat önce bedenim acı çekiyordu, ruhum acı çekiyordu, acı çekiyordum... Bu acıları yaşarken geldi aklıma geldi gerçekleştiremediklerim. Bu yaşta bu kadar ölüm eksenli düşünmem sağlıklı olmasa gerek, ama bunun çözümlemesini meraklılarına bırakmak istiyorum...
Ölüm bedenimi işlevsiz hale getirdiğinde, ruhumda kendi kazanımlarını artıramayacak... Bu yüzden bu yolculuğu iyi değerlendirmek gerekiyor... Oldukça kötü bir dünyada yaşıyoruz, bedenimiz kölesi durumundayız. Artık bedenlerimiz çok rahat ediyor ama hiçbirimizi mutlu değiliz; çünkü ruhumuzu ve onun ihtiyaçlarını unuttuk... Asla sahip olamadığımız şeyleri sahiplenip kendimiz aldatıp duruyoruz. İnsan maddeye sahip olamaz ki. Sahip olabileceğimiz şeyler duygularımız ve düşüncelerimiz yanlızca... Sevmek gerek zenginleştirmek için yüreğimizi, ruhumuzu, sevmek gerek kurtulmak için yanlızlığımızdan. Ruhumuz yapayalnız ve acı çekiyor, ve biz onu görmezden geliyoruz... Sorunlarımızı çözmek yerine kaçıyoruz, acılarımızın kaynağını bulup iyileşmek yerine kendimiz uyuşturmayı tercih ediyoruz. Her yanlış acımızı derinleştiriyor... Doğru ile karşılaştığımızda korkular sarıyor heryanımızı... "Ama başkaları hala kendini kandırıyor..." En büyük savunumuz bu, başkalarının da yanlış yapması bizi rahatlatıyor ama bu hiçbirşeyi halletmiyor aslında, bunu da biliyoruz. Biliyoruz ki gerçekler acı veriyor... Ama gerçeklerle yüzleşecek cesareti bulduğumuzda, korkularımıza merhaba dedikten sonra acılarımız iyileşme yolunu tutuyor. Biraz zaman gerekiyor, kendimize bunu çok görüyoruz. Emek vermeden ne elde edilir ki? Biraz emek vereceğiz, acı çekeceğiz, seveceğiz... Karşılık beklemeden seveceğiz ama ne garipdir ki, hiçbirşey beklemeden ne yapsan bir karşılık doğuruyor kendine, doğuracak... Her samimi ve karşılık sevgi bir sevgi doğurur karşısında
Bunlar ütopya değil, rüya değil... Ama... Hayal diyeceksiniz tabii, çünkü beynimizin içine kazınıyor arzu edilen insan tipi... İsteniyor ki hep tüketen olsun, sahip olamadığı ve asla olamıyacağı şeyleri sahiplensin, sahiplenmeye çalışsın... Üretmesin hiç... En büyük üretim sevgidir, sevmesin hiç... Çünkü sevgi güzelliktir, doğurgandır, koruyandır... Sevginin var olduğu yerde herşey insan için üretilir, insanı yüceltmek için. Tüketmek amacıyal üretilmez sevginin varlığında, yozlaşma olmaz... Ama hızla yozlaşıyoruz, yabancılaşıyoruz içinden kopuk geldiğimiz doğaya... Sevgi bu yüzden tehlikede... Sürekli saldırılara uğruyor bu yüzden
Sevgiyi kim ölçebilir ki? Ama ölçü veriyor insanlığın düşmanları, tüketimde katkısı varsa seni seviyordur, gülleri dalından koparıyorsa seviyordur, satın alıyorsa seviyordur


Bakin insanlar fikir üretmeye calisiyorlar..
Demek sosyal olmadan sosyalist olunmuyor..

Dinazorluktan vazgecin..

Mina urgan Diye bir hanim vardi yanilmiyorsam onun Sosyalist yasamini okurken Acaba Mari Antaunet i
mi okuyorum diye sasalamistim..
"Bir dinazorun son günleri" mi neydi..

Evet dostlar sosyal olmadan sosyalist olmaya kalkanlar acikli bir yasam sürüyorlar..

Halkiniza tepeden bakmak yerine Halkiniz olun..
Belki o zaman bir ümit var..

10.03.2007 12:23

Disarda Kar yagiyor
 
"Hava çelik bir ustura gibi dışarda kar yağıyor
Zemherinin en acımasız günleri dışarda kar yağıyor
Öyle masallardaki gibi incecikten ya da lapa lapa değil
Döne döne buram buram dışarda kar yağıyor
Hava ustura gibi soğuk !..
Minicik elleriyle üşümüş ayaklarını ovuşturan çocuk
Geceleyin araba vapurunda ürkek gözlerle biletçiyi kolluyor
Dışarda kar yağıyor
Morarmış ellerini ısıtmaya yetmiyor nefesi
Kimi kimsesi gidecek bir yeri yok
Dışarda kar yağıyor
Sırtında paltosu yok
Dışarda kar yağıyor
Ayağında pabucu yok
Dışarda kar yağıyor
Hava soğuk çok soğuk çok
Bugün yılın bir çocuk günü olabilir
Bu yıl dünya çocuk yılı olabilir
Onun bunlardan haberi yok
Üşümüş acıkmış sıcacık bir çörek gibi güneşi düşlüyor
Sevilmemiş bilinmemiş unutulmuş
Dışarda kar yağıyor"*

YIL 2006 !..Son günlerden biri ..Zemherinin en acimasiz günleri..
En acimasiz insanlari..
Disarda KAR yagiyor.

ve ben sizi düsündükce bana Agustos ayi"n da bile kar yagiyor..üsüyorum.. utaniyorum !..

Ps: Bu dizeler saniyorum 1997 yilinda Dünya cocuk günü icin bestelenmis son derece güzel bir sarkiya aittir. Yazarini Ne yazik ki Bilmiyorum " Yil 1997 !.. Dünya cocuk yili " ve disarda kar yagiyor..
2007 de degisen bir sey olmadigina göre Varsin yagmaya devam etsin.
__________________

10.03.2007 12:30

Kedilere Dair !..
 
Evvel zaman icinde, kalbur saman icinde
Cok uzak degil, yakin bir ulkede
Sevimli, uslu, kucucuk gozlu
Kucuk kediler yasarmis

Yemekleri ortak, yataklari birmis
Sevincleri hepsininmis
Duman rengi, acik kahverengi
Kucuk kediler yasarmis

Yakin ulkenin yaninda
Donemeci donerken
Ruzgarlarin saginda
Ormanlarin solunda
Sesli, hirsli, kocaman gozlu
Buyuk kediler yasarmis

Sabahlari okumakla
Aksamlari dusunmekle
Gunduzleri konusmakla
Geceleri calismakla
Yorgun gozleri, sismis elleri
Buyuk kediler yasarmis

Siz kardesler hangi kedileri seversiniz?
Hangi kediler gibi yasamak istersiniz?
Sevimli, uslu, sesli, hirsli?
Hangi kedilerdensiniz?

:o)

10.03.2007 12:43

Bir Istanbul yazdi ki Bekir;
 
BEN İstanbul’u, eskiden genç, güzel, alımlı olan bir "hayat kadınına" benzetirim.

Şimdi yine de çekici...

Ama tenindeki kozmetik, koynuna giren áşıklarının bıraktıkları derin tükenişi silmeye yetmiyor.

Baldırında; kum, kömür, taş ocakları olan serseri hovardaların bıçak yerleri var.

Boğazının iki yanında, paralı müteahhitlerin teninde açtıkları derin diş izleri öyle duruyor.

O boğazındaki iki boncuklu gerdanlığı gösteriyor:

"Birisini NATO müteahhidi Süleyman Bey taktı... Şunu da ondan sonra koynuma giren borsacı Turgut Bey..."

Kimi zaman mutlu gözüküyor, Sarayburnu’ndaki gece álemlerini anlatıyor, gazelhanların kendisi için okudukları gazelleri anımsıyor. Şairlerin kendisi için yazdıkları şiirleri, bestecilerin uğruna yaptıkları unutulmaz bestelerini mırıldanıyor.

Ama uzun sürmüyor mutluluğu, bir anda hüzünlenip dalıyor:

"Eskiden neyim vardı biliyor musun?.."

"Neyin?.."

"Ahşap konaklarım, yalılarım... Bahçelerim, koruluklarım... Seni seviyorum deyip koynuma giren sattı-savdı hepsini..."

Artık kötü bir parfümü var.

Koylardan gelen keskin bir losyon...

Burnunda kocaman bir sivilce çıkmış "Gökkafes" diyorlar.

Sonra yine mutlanıyor, yeni zamparalarını sayıyor:

"Ofer, Dubaili Araplar, ecnebiler... Kimi zaman yerli-yabancı yatırım isteyenler birlikte geliyorlar, bilirsiniz grup şeyi yani..."

Muzip muzip gülüyor:

"Acarlar’ı ahlak zabıtası bastı, duymuşsunuzdur... Bir de imamlar gelmeye başladılar... Okuyup-üfleyip istediklerini yapıyorlar... Dikilmiş kule projesini eline alan yanaşıyor... Yeter ki açık bir yerimi bulsunlar, diken dikene..."

*

Ben o kadını otuz sene önce tanımış, herkes gibi sevmiş ve áşık olmuştum güzelliğine.

Benim gibiler sadece uzaktan bakıp onun hüzünlü şarkılarını söylediler.

Ama zengin zamparalar, şehvet salyalarını sile sile bütün güzelliğini aldılar elinden.

Teneke bigudileri, pudraları, kırmızı ruju, kalın fondöteni, akmış rimeli, kötü makyajı, sırasını bekleyen áşıklarıyla orada duruyor.

O İstanbul...

Bekir COSKUN

idealkizz26 10.03.2007 15:03

Alpi bu eser Ünol Büyükgönenç"e ait !
 
aslinda bir sarki olarak düzenlimistir bu eser.

1insanol 10.03.2007 16:58

Alpi,Paylastigin icin TSK
 
Evet yil 2007

keske sadeece kar yagsaydi

Bir parca ekmek bulmanin sevinciyle

Evine kosan cocuklarin

Minicik varliklarina kan yagmasaydi


KESKE sadece kar yagsaydi

Elleri ususede, minikler;

neseyle kar topu oynasaydi...


Ah benim neslimi, pasifize edenler ah,

Keske Topragin altinda olsamda

Bunca katliamlara ; sahit olmasaydim...

"Yer yüzünde fitneden eser kalmayincaya kadar Mücadele edin" buyururken yaratan

Ah kör Tagut ah

Uysaydim bu ilahi mesaja da;

Filistinde, Cecenyada,Bagdatta,

yapilanlara, ortak olmasydim:-(

10.03.2007 17:27

stalinin
 
altinda isi biterse tabii!

10.03.2007 18:58

Yüregine saglik Kardes o.T.
 
ohne Text

10.03.2007 18:58

Tesekkürler
 
Zahmetin Icin

10.03.2007 19:08

KÜFR"ÜN Cirkin yüzü
 
Yazan Kişi: 1insan
Tarih: 01-25-06 00:25

RAHMAN VE RAHIM OLAN AADIYLA


“Ey iman edenler! Siz kendinizi kurtamaya bakın, siz hidayet üzere olursanız sapıtanların sapıklığı size zarar vermez. Hepinizin dönüşü Allah’adır. 0 yaptıklarınızı haber verecektir.” (Maide Suresi 5/105)

“Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten geri kalmazlar: Size sıkıntı verecek şeyleri isteyip dururlar. Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından (dökülen sozlerden) belli olmuştur İçlerinde sakladıkları (duşmanlıkları) ise daha büyüktür Eğer düşünüp anlıyorsanız herhalde ayetlerımızı size açıklamış oluyoruz.“ (Ali İmran Suresi 3/118)

BU MÜNAREK AYETLER SANKI BUGÜN NAZIL OLMUS GIBIL GÜNÜMÜZE ISIK TUTMAKTADIR.

RABBIMIZ VETEKADDES HAZRETLERI, KÜFRÜN BENLIGINI ICINDE GIZLEDIKLERINI BIZLERE ACIKCA HABER VERIYOR!
BU NE MÜKEMMELLIK YA RAB! SANA ZERRELERIN SAYISINCA HAMDU SENALAR OLSUN KI; BIZLERI MÜSLÜMAN OLARAK YARATTIN, VE AYAKLARIMIZI KAYDIRMADIN!
ISLAM SÖZ KONUSU OLDUMU , IRKI, SOYU NE OLURSA OLSUN KÜFRÜN MÜSLÜMANLARA KARSI BIRLIK OLDUKLARINI GÖRÜNCE KÜFRÜN TEK MILLET OLDUGUNU RAHATCA ANLAYABILIYORUZ.

ISMI ISTER HASAN OLSUN, ISTER, HANS, ISTER YAKOP, ISTER,TE, ISTER TÜRK OLSUN, ISTER RUM
ISTER LAIK OLSUN, ISTER DEMOKRAT, ISTER KOMÜNIST OLSUN, ISTER,FASIST OLSUN,ACIKCA NE OLURSA OLSUN, SAYET BIREYLER, HAKKIN HAKIMIYETINE GÖZ DIKMIS BESERI SISTEMLERI BENIMSIYORSA, MUTLAKA ISLAM`A KARSI TEK CEPHE OLURLAR.

SAVASDA OLSUN, BASIN YAYINDA OLSUN, ISLAM SÖZ KONUSU OLUNCA, AZILI DÜSMANLAR BILE BIR CATI ALTINDA TOPLANABILIYOR.


NASRANI VE MUSEVILER ASLINDA BIR BIRLERINI SEVMEZLER FAKAT, ISLAM SÖZ KONUSU OLDUMU HEMEN ITTIFAK HALINDA HAREKET EDERLER.HATTA, DINSIZLER, SAPIK DIN VE FELSEFI AKINLARIN TAKIBCILARIDA AYNI CEPHEDE BIRLESIR.

BIR ÖRNEK DAHA VERELIM..YEDI DÜELE ANADOLU TOPRAKLARINI MEZAR EDEN ECDADIMA SÜKRANLA DAVRANMASI GEREKEN,TÜRKLÜGÜ KIMSEYE VERMEYEN BAZI DINSIZLER, BIR COK SATILMISLAR, HER GÜN YA ERMENILERIN, YA, RUMLARIN,YA SABATAYCILARIN, ISLAM`A YAPTIKLARI SALDIRILARI AGIZLARINA DOLAYIP DURURLAR!
TÜM MEDYADA BU BORUZANLARI GÖRMEKTEYIZ.HATTA "AYNELYAKIN" DIYEBILECEGIMIZ BU FORUMDA BILE ESEFLE MÜ$AHADE ETMEKTEYIZ.
BIZLER, ISLAM`IN GERCEKLERINI ACIKLAYAN BIR KAC KOPYA AKTARSAK, BIR METRE HAVAYA SICRAYAN MALUM SAPIKLAR, ERMENILERIN, RUMLARIN SITELERINDEN KOPYALADIKLARI IFTIRALARI HAZINE BULMUS GIBIL ARGUMAN GÖSTERMEYE CALISIP, ISLAM`A SALYA AKITMAYI DENERLER!HANI SIZ TÜRKÜTÜNÜZ,TÜRKÜ TARIH SAHNESINDEN KALDIRMAK ISTEYENLERIN YANINDA NASIL YER ALIYORLAR DA, TÜRKÜ 10 ASIRDIR $EREFLENDIREN, DÜSMANLARINI KAHR EDEN MÜSLÜMANLARIN DININE SALDIRIYORLAR?CÜNKÜ KÜFÜR TEK MILLETTIRDE ONDAN!
“Ey iman edenler! Siz kendinizi kurtamaya bakın, siz hidayet üzere olursanız sapıtanların sapıklığı size zarar vermez. Hepinizin dönüşü Allah’adır. 0 yaptıklarınızı haber verecektir.” (Maide Suresi 5/105)

NETICE OLARAK DERIZ KI:YUKARDA BIR NEBZE DEGINDIGIM BESERI SISTEMLERI ELIMIZIN TERSIYLE BIR KENARA ITEREK, ALLAH (cc)KANUNLARINDAN, ONUN EMIRLERINDEN,TAVIZ VERMEDEN,ISLAM`A SARILIRSAK; KÜFRÜN TÜM KALELERININ BIRER BIRER DÜSECEGINE RABBIMIZ TEMINAT VERIYOR!


MÜSLÜMANLAR OLARAK NEREDE OLURSAK OLALIM, ISLAM MILLETI ILE KÜFÜR MILLETI ARASINDAKI SINIRI MÜHAFAZA VE MÜDAFA ETMEYE MÜKELLEFIZ!

SLM HAKKA TABI OLANLARA

10.03.2007 19:31

Agnostisizm !..
 
Agnostisizm türkçeye "bilinmezcilik" olarak da çevrilir. Agnostisizm, tanrının varlığının
"bilinemez" olduğunu savunur. Dinlerin tarıdan gelmediğini söyler ve dinlerin tanrısını da reddeder
ancak felsefi anlamda başka bir tanrının, bir yaratıcının varolup olmadığının hiçbir zaman
bilinemeyeceğini söyler. Bu bakımdan agnostisizm kendini, "kesinliklikle tanrı vardır" diyen
teizmden de "kesinlikle tanrı yoktur" diyen ateizmden de ayrı tutar. Agnostik kelimesi hem "tanrının
varlığı asla bilinemez" diyenler için, hem de tanrının varlığı konusuyla hiç ilgilenmeyenler için
kullanılır. Kişisel bir görüş olmakla beraber, bilimin tanrı konusundaki geçerli tutumu ve çoğu
bilimadamının tavrı da agnostiktir..


**

Türkcesi:

3 paraya 5 taklak :o)
Ne sis yansin ne kebap :o)

Ateistler Bir vizyon sunamayinca böyle bir Uyanikliga bas vurmus olacaklar..
Bir yandan Tanri var mi bilemem Derken Onlara Dudak Bükenlere de yok demedik ki diyecekler..

Dinde Galiba yoktur ...Aynen matematik gibi kesinlik vardir.
Galiba dedigin an O din olmaktan cikar senin yorumun olur..


Ölümde görünmez bilinir Ölüm yoktur diyemezsin..
Ha keza rüzgar da öyle


Insanin maymundan gelisi ( ? ) de Yaradan in Varligini kanitlar kainat daki düzende..
ALLAH zar atmaz !..
Kainatdaki her sey ölcü iledir.
Demokrasi gibi bir sey bu yaw :o)

10.03.2007 19:46

Türkler Nasil Müslümanlastirildi-cevap
 
Bu konuda arsive bakmak yetecekti aslinda :o)

Buraya aktarayim Fii tarihinde yine peygamber Düsmanlari is basindaymis onlara yazmisim :o)

Yani Kedi Filan Pampers Giyiyormus o tarihlerde :o)


Re: Türkler Nasıl Müslümanlaştırıldı?
Yazan Kişi: Alpi003
Tarih: 02-15-04 14:10

<a href="redirect.jsp?url=http://t_u_r_k_c_u.sitemynet.com/

http://www.geocities.com/kafirscript/talkan.htm

************************************************** *******

Bu" target="_blank">http://t_u_r_k_c_u.sitemynet.com/

http://www.geocities.com/kafirscript/talkan.htm

************************************************** *******

Bu</a> sitelere bakarsaniz Bu yukaridaki safsatalari bulunursunuz :o)

Bunlar komunistlikten ac kalip Islam a salya akitmaya TÜRK (!) adi altinda devam edebileceklerini sanan Bir sürü protestan zangocudur ... :o)

Simdi gercege bakalim :o)

Ilk Müslüman olan Türkler:

Tolunogullari ( 875-905 )

Ihsidiler (935-969 ) Gördügünüz gibi Arkadaslarin verdigi tarihlerden oldukca uzak..

Bunun icin Tarih veremeden zirvaliyorlar olsa gerek :o)

640 li ve 670 li yillardan bahsediyorlar ve ne hikmetse Türkler Karluklar ve Uygurlar 651 de Cinlilere karsi müslüman ordularinin saflarinda büyük bir zafer kazaniyorlar isin komigide bütün dünya bunu biliyor Yani okutulmamis degi :o)

Sonra herhalde tesekkür icin olsa gerek bilinmeyen bir taihte Arablar Türkleri kesmis :o)

Bakin Milliyetci bir site ( süphe duymadigimiz ) ne diyor:


Emevi Halifeliği zamanında müslüman Araplar, Suriye ve İran"ı hâkimiyetlerine alarak Maverâünnehir bölgesine ulaşmışlardı. Seyhun ve Ceyhun ırmaklarının arasındaki bu bölgede Türkler bulunmaktaydı. Böylece Araplar ile Türkler ilk defa temasa geçmişlerdir. Emeviler bölgede İslâmiyet"i yaymaktan çok, yeni zaferler peşinde koşmuşlar; Müslüman olmalarına rağmen yerli halka ağır vergiler yüklemişlerdi. Bu sebeple ilk karşılaşma pek dostça olmamış ve Türklerle Araplar arasında küçük çapta çarpışmalar cereyan etmiştir. Özellikle Kuteybe bin Müslim"in Horasan valiliğine getirilmesiyle mücadele iyice kızışmıştır (705). Kuteybe bin Müslim"in Maverâünnehir "in doğusuna düzenlediği akınlara karşı Türgeş Beğleri güçlü bir direnme göstermiştir. Göktürklerin batı kanadında yer alan Türgeşler, Arapları savunmaya çekilmeye zorlamış ve bu mücadele Göktürklerin yıkılmasına kadar devam etmiştir (745 ). Göktürk hâkimiyetinin sona ermesiyle Türk toprakları doğudan Çinliler, batıdan Arapların ilerlemesine maruz kalmıştır. Bu dönemde Maverâünnehir bölgesinin savunmasını, Türgeşlerden sonra Karluk Türkleri üstlenmiştir.

Emevilerin Arap olmayan Müslümanlara karşı âdil ve eşit davranmamaları huzursuzluğu artırmıştı. Bu duruma karşı çıkanlar, Emevi idaresine son vererek yerine Abbasi Devletini kurmuşlardır (750). Türkler, Abbasi Devleti"ni daha çok benimsemişler, yeni yönetime daha sıcak bakmışlardır. Göktürk Devletinin yıkılmasından sonra, Çinliler bütün Türk ülkelerini ele geçirmeyi plânlamaktaydı. Emevilerin ortadan kalkmasından da faydalanmak isteyen Çin ordusu daha batıya yönelerek Karluk topraklarına girmişti. Bu durum üzerine Karluklar, Abbasilerin Horasan valisi olan Ebû Müslim"den yardım istediler. Ebû Müslim, komutanlarından Ziyad ibni Salih"i bölgeye gönderir. Arap ordusu ile batı bölgesinin genel valisi komutasındaki Çin ordusu Talas ırmağı boylarında karşılaşırlar. Türklerin de İslâm ordusu yanında hücuma geçmesi sonucunda Çinliler büyük bir yenilgiye uğratılır ( 751).

Türklerin İslâmiyet"le ilk tanışmaları Emevi dönemiyle başlar. Ancak Emevi yönetiminin tutumu sebebiyle, Türk toplulukları arasında İslâmiyet fazla yayılmamıştır. Buna rağmen, az sayıda da olsa Emevi ordusunda görev alan Müslüman Türkler bulunmaktaydı. Meselâ Horasan Vâlisi Ubeydullah bin Ziyad henüz 674 tarihinde 2000 Türk okçusundan bir ordu oluşturmuştu. Talas Savaşı, Türklerle Müslümanların birbirlerini daha yakından tanımalarını, dostane ilişkiler kurulmasını sağladı. Bu sebeple Talas Savaşı hem Türkler hem Müslümanlar için bir dönüm noktasıdır. Bu savaş neticesinde İslâmiyet Türkler arasında hızla yayılmaya başlamıştır. Abbasi ordusunda çok sayıda Türk görev aldı. Zamanla Türk askerleri, ordunun ve yönetimin denetimini ele geçirdiler . Hatta bazı Türk komutanları, Abbasi Devleti sınırları içerisinde kendi devletlerini bile kurmuşlardır.

Türklerin kitleler hâlinde Müslüman olmaları özellikle X. yüzyılda hız kazanmıştır. Henüz 900 tarihlerinde İtil ( Volga) çevresinde bulunan Bulgar Türkleri arasında Müslümanlığa çok büyük ilgi vardı. Nitekim İtil Bulgarları hükümdarı Almış Han, 920 "de Abbasi halifesine müracaat ederek din âlimleri ve mimarlar göndermesini rica etmişti. Aynı tarihlerde Önce Karluk, Yağma ve Çiğil boyları, ardından Oğuzlar arasında İslâmiyet yayıldı. Karluk, Yağma ve Çiğil Türkleri, ilk Müslüman Türk devleti olan Karahanlı Devleti"ni, Oğuzlar ise Selçuklu Devleti" ni kurmuşlardır.

Türklerin Müslüman Olmasının Sebepleri: Türkler İslâmiyet"i kılıç zoruyla değil, kendi rızalarıyla kabul etmişlerdir. Şüphesiz bu dini seçmelerinin en önemli sebebi, eski Türk inancı ve anlayışı ile İslâmiyet arasında birçok benzerlik bulunmasıdır:

1- Eski Türk dini, Gök-Tanrı inancı adıyla bilinmektedir. Bu inanışa göre Türkler, İslâmiyet"teki gibi tek bir Allah"a inanıyor ve O"na Tanrı (Tengri) diyorlardı. İslâmiyet"te Esmâ-i hüsnâ denilen Allah"ın sıfatlarından bazıları, eski Türk inancında da mevcuttu .

2- Ahiret ve ruhun ölmezliği, her iki inançta da mevcuttu. Türkler cennet için uçmağ (uçmak), cehennem için tamu sözünü kullanmaktaydı.

3-İslâmiyet"te olduğu gibi Gök Tanrı inanışında da Tanrıya kurban sunuluyordu.

4-İslâmiyet"teki gaza ve cihât ile Türklerin dünya üzerinde töreyi hâkim kılmak için yaptıkları savaşlar benzer mahiyettedir. İslâm anlayışına göre savaş sonunda elde edilen ganimet helâldir.
Türklerde ise aynı şekilde yağma geleneği vardır.

5-İslâmiyet"in telkin ettiği ahlakî kurallar, Türk anlayışına da uygun düşmektedir.

Türkler tarih boyunca çeşitli dinlere girmişlerdi. Ancak bu dinler halk arasında değil daha çok idareci kesimde kabul görmüştü. Buna rağmen İslâmiyet dışındaki dinlere girenler Türklüklerini koruyamamışlardır. İslâm dini, millî yapıya uygun olduğu içindir ki Türkler kitleler hâlinde bu dini kabul etmişler ve Türklüklerini korumuşlardır. Türklerin İslâmiyet"e Hizmetleri: Türklerin İslâmiyet"i kabul etmeleri hem İslâm âlemi hem de dünya tarihi açısından büyük sonuçlar doğurmuştur. Türkler, karışıklık içinde bulunan İslâm dünyasının koruyuculuğunu üstlendiler. Selçuklular, Abbasi halifelerini himaye ettiler.

Batıda Haçlı Seferleri"ne, doğuda Moğol akınlarına karşı Türkler tarafından set oluşturuldu . Böylece İslâm dünyası dağılmaktan kurtulmuştur . Bin yıla yakın bir süre Türkler, İslâmiyet"in bayraktarlığını yapmıştır. Gazneli Mahmud"un Hindistan"a kadar yaptığı seferler neticesinde İslâmiyet Hindistan"a kadar ulaşmıştır. Böylece yakın dönemlerde kurulan Pakistan ve Bangladeş"in temelleri atılmıştır. Osmanlı döneminde ise Türkler Balkanlara yerleştiler. Arnavutlar, Bosna-Hersekliler (Boşnaklar) bu dönemde Müslüman oldular.

Türklerin İslâmiyet"e hizmetleri sadece siyasî ve askerî alanla sınırlı kalmamıştır. Devlet idaresi ve askerî yapılanmada bütün İslâm dünyasını etkileyen Türkler, İslâm medeniyetinin gelişmesinde de inkâr edilemez hizmetlerde bulunmuşlardır. Bilim, sanat ve edebiyat alanında İslâm rönesansı, Türklerin katkıları ve sağladıkları huzur ve emniyet sayesinde gerçekleşmiştir. Dolayısıyla İslâm dininin ve medeniyetinin, dar Arap ve Fars çevresine sıkışıp kalmayarak, evrensel hâle gelmesi yine Türkler sayesinde mümkün olmuştur, demek yanlış olmaz.Meselâ, Selçuklu veziri Nizamülmülk tarafından Bağdat"ta kurulan Nizamiye Medreseleri (1066 ), öyle büyük bir üne sahip oldu ki, bu medreseler İslâm medreselerinin ilk örneği olarak kabul edilmişti. Halbuki Samanoğulları ve Gazneliler devrinde de medreselerin bulunduğu bilinmektedir. Ancak Nizamiye Medreseleri dinî bilimler yanında müspet ilimlerin de okutulduğu ilk medreseler olmakla, modern üniversitelere öncülük etmiştir.

Abbasiler zamanında başlayan eski Yunan ve Helen medeniyetlerine ait eserler ve felsefe akımlarının çevirileri, Türk hâkimiyeti devresinde zirveye ulaşmış idi. Böylece İslâm medeniyetinde büyük gelişmeler olmuştur. Batıda unutulmuş olan Yunan ve Helen medeniyeti, Haçlı Seferleri sayesinde İslâm medeniyeti ile birlikte tekrar Avrupa"ya taşınmıştır. İslâm medeniyetinin öncüleri durumunda olan Türk bilginler bütün dünya tarafından tanınmış ve eserleri yüzyıllarca bilime rehberlik etmiştir. Bu Türk bilginlerinin en ünlüleri Farabi, Birunî ve İbni Sina"dır.


Simdi ben nerelere gideyim kimlere danisayim ??


En iyisi ben talkanli sanal cengaverlere bir sorayim..


MOSKOVA da havalar nasil ?


Muhahahahahahahahahahahahahahahahahahahahahahahaha haha..

Soguk di mi ??


Bu Mesajı Cevapla


Re: Türkler Nasıl Müslümanlaştırıldı?
Yazan Kişi: Alpi003
Tarih: 02-15-04 14:26

Yukarida tarihi ** 651 ** olarak yazmisim **751 ** olacakti ..
Düzeltir Özürlerimi fiskirtirim..

:o)


Bu Mesajı Cevapla


Re: Türkler Nasıl Müslümanlaştırıldı?
Yazan Kişi: Alpi003
Tarih: 02-15-04 14:46

<a href="redirect.jsp?url=http://www.islamiyetgercekleri.org/domuz.html


Domuz" target="_blank">http://www.islamiyetgercekleri.org/domuz.html


Domuz</a> etinin zararı yok ki;

DOMUZ ETİ YİYEN ÜLKELERDE İNSANLAR DAHA UZUN YAŞIYOR


Bu makalenin anafikri, domuz eti yemenin omru uzatacagi degildir. Bu makalenin anafikri, domuz eti yemenin zararli olmadigini, islamiyette bosu bosuna yasaklandigini ifade etmektir.

Avrupa"da ve Japonya"da domuz eti yiyenler insanlarin ortalama omru, domuz eti yemeyen musluman ve yahudilerden kisa degildir.

Islamiyette domuz eti yemeyi Muhammed Kuran adli kitabinda yasaklamistir. Bunu da yahudilikten kopya etmistir. Muslumanlara niye bu yasagin oldugu soruldugunda "domuz eti zararli da ondan dolayi yasaklanmistir.." derler. Halbuki, asagida aciklandigi uzere, bu dogru degildir. Saglikli bir sekilde uretilen domuz eti, saglikli bir sekilde uretilen dana ya da koyun etinden farkli degildir.

Bu nedenle muslumanlara konulan bu yasagin bilimsel bir temeli yoktur. Bugun acliktan sefil durumda olan bazı musluman ulkelerde domuz eti yense belki de bu durumda olmazlardi!..

Islam ükelerinde domuz eti yemez insanlar.. Kuran"da Nahl(16) Suresinin 115.nci Ayeti ile, zorunlu haller disinda domuz eti yenmesi yasaklanmistir:

16/Nahl/115: "Allah, size ancak les, kan, domuz etini, Allah"tan baskasi icin kesileni haram kilmistir. Kim istemeyerek ve sınırı asmayarak yemek zorunda kalirsa, bilsin ki Allah, Gafur ve Rahim"dir."

Domuz eti yenmesi, Musevilik"te de (Yahudilik) yasaklanmistir. Belli ki, Muhammed, Kuran"i hazirlarken bu adeti, tipki erkeklerin sunnet edilmesi gibi aynen Yahudi"lerden almistir.

.........Böyle devam ediyor :o)

Arkadaslarin Kaynaklari bu..

Yani Arablar Türkleri kesti diyen MILLIYETCI (!) kaynak bu :o)


Muhahhahahahahahahahahahahahahahahhaaaha..

Merkezmis herkesmis filan derken
Erken unuttular TÜRKES i ERKEN ....

:o)


IFTIRA yani les yeme aliskanligida yukaridaki sitenin Gösterdigi isiktan geliyor olsa gerek...

Domuz Insan Ömrünü Uzattigina göre les yiyip kan icmekte olsa olsa ABIDELESTIRIR !..

Bol sanslar dilerim..

Iyiki varsiniz !..

Ben sizin gibi insanlarin varligini kabul etmiyordum..
Bu günleride gördüm

:o)

Damarimizdaki asil kan a Gelince bizler onu Bu yurdun bu Din in bekasi icin oluk gibi akitabiliriz..


Akitabiliriz dediysem Akitmadik sanmayin Sakin

SEHIT verdik SEHIT on bine yakin..

Hareket olarak verdigimiz bunlar
Ya daha önce sehit olanlar ?

Düsünmelisiniz SIZ HAZIR VATAN BULANLAR !..

Gecen gecsin !..

BEN VAZ GECMEM DAVAMDAN !..

Bu DAVA VATANDIR ! DINDIR ! MILLETTIR !..
Bu DAVA: Devlet-i ebed Müddettir !..

Bendeki Sevdasi ILELEBEDTIR !..

GECEN GECSIN BEN VAZGECMEM DAVAMDAN !..


YA RABBI !
Müslüman türküm !..

Bu düzen tartmiyor cok agir yüküm TÜRK ve Müslümanlarin yeniden hüküm

Sürecegi zamanlara eristir ..

Efendiler !..
Sizler bu sözleri hak ettiniz. ETTINIZ INKAR ETMEYIN !
Biz Esir-Müslüman Türk derken..
Siz Catlak catlak Öttünüz..ÖTTÜNÜZ INKAR ETMEYIN !

Biz esir Türk ellerinden bahis acinca dün..
Cin Carpmisa dönerdiniz ..EVET CIN !..
Bu yüzden yillarca bize Kin;
Güttünüz..GÜTTÜNÜZ INKAR ETMEYIN !..

Biz emrettikce GÜZELI IYIYI
Durmadiniz Kazdiniz bize KUYUYU

Biz BOZKURT dedikce Siz AYIYI

Tuttunuz..TUTTUNUZ INKAR ETMEYIN !..

Ama simdi Sizdeki Su hallere
Sasiyorum düstünüz yollara..

Allah a Peygamber e Söverek TURAN denen Illere
Gittiniz..GITTINIZ INKAR ETMEYIN !..

Gidin tabii gidin heves ettiniz..

Halkim ibret ile bakiyor Cok Has ettiniz !..

Imansiz Kitapsiz ilimsiz iHANET ICINDE::

FIKREN IFLAS ETTINIZ !..
BITTINIZ !.. Bittiniz.. INKAR ETMEYIN !..

:o)

11.03.2007 13:23

AK mi ?.. KARA mi ?..
 
Evet... Sayın Başbakan, Tayyip Bey hazretleri;
Arattınız siz sizden önceki namertleri,
Nasıl dile getirsem açtığınız dertleri,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...

Bak Tayyip Bey, ben öyle kolay kolay söz demem,
Amma yeri geldi mi sözümü esirgemem,
Riyaset-i Cumhur’muş, Başbakan’mış dinlemem,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Zaten biraz bilirsin, bir parça tanışırız,
Ne elden akıl alır, ne ele danışırız,
Biz adamın yüzüne erkekçe konuşuruz,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Zannetme ki bu adam, sırf elleri iğneler,
Ben benden olanlara neler söyledim, neler!...
Neler çekti elimden, o oturan gölgeler!...
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Değiştiniz, aksınız, tamam, iyi, çok güzel,
"Ak" lâfının üstünde özel duralım, özel!..
Yahu bu "Ak" diyenler, hep mi böyle müptezel?
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Ecevit’te bir zaman "Ak"lı lâflar etmişti,
"Ak günler" diye diye tepemizde bitmişti,
Ve aynen anamızı ağlatarak gitmişti...
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Önce şunu kabul et: "Sözüne uymuyorsun!"
Sana oy verenleri, kat’iyen duymuyorsun,
Vermeyeni zaten hiç insandan saymıyorsun,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Hükümetin de aynı, hem acemi, hem hamlar,
Koskoca koltuklarda, küçük küçük adamlar,
Sizi de kuşatmış o, ihaleci yamyamlar,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Ekonomi, istikrar "çok düzelmiş canım çok",
Ne düzeldi arkadaş, boş lâflara karnım tok!
Olanda zaten vardı, olmayanda yine yok!...
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

İşçi, memur, emekli, refaha mı erişti?
Yani siz geldiniz de, hangi hâller değişti?
Yine kazık yiyoruz, atan eller değişti,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Köylü zaten gitmiyor, niye gitsin tarlaya?
Ne verdiniz pancara, fındık veya buğdaya?
Üstelik Rize’lisin, kaç kuruş verdin çaya?
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Gerçi hanım köylüsün, hikâye Rize-mize,
Pas bile vermiyorsun, artık Karadeniz’e,
O Rize, Rize ise, bunları sorar size,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Tayyip Bey başarınız göz boyamak, aldatmak,
"İMF"li dürzüler gelince havlu tutmak,
Yaptığınız tek şey var, paradan sıfır atmak,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Ondan da şüpheliyim, gerçi Allah biliyor,
İktisatçı olanlar bu işi irdeliyor,
Altı sıfır gitti mi? Yedinci mi geliyor!?
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Baş örtüsü ne oldu? Dilin konuşsun, dilin,
Bizimkiler fos çıktı, siz çözün, hadi gelin,
Takke düştü Tayyip Bey, kelin göründü, kelin,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Carttır-curttur anlamam, türbanlıyı sattınız,
Korkunuzdan bu işin üzerine yattınız,
Siz bile hanımları evlere kapatınız,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Senin de kitabında, vefa-mefa masalmış,
Kimlerle yola çıktın, bak yanında kim kalmış,
Sağ yanını "Mir Dengir", solunu "Zapsu" almış,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Sağınıza bir akrep, solunuza bir yılan,
Alır almaz dedin ki: "Türk’lük ney?" falan-filân,
"Türk değil Türkiyeli" olmakmış mühim olan,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Bu nasıl bir ifade, amacın ney, gayen ney?
Başbakan’ın ağzında ne geziyor böyle şey?
Ben o zaman sorarım: "Türk müsünüz Tayyip Bey"
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Zana –dana dışarıda, kanunlara bir bakın,
Madem biz asamadık, o iti de bırakın,
Vallahi bak ciddiyim, şaka sanmayın sakın!
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Onun bunun ağzıyla, yediğiniz hurmalar,
Yarın sizi çok kötü yerinizden tırmalar,
O zaman para etmez, dizinize vurmalar,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Yahu size ne oldu? Siz böyle değildiniz,
Kırk yıllık çizginizi, bir kalem de sildiniz,
Avrupa’ya çatarken, önünde eğildiniz.
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Böylesine geçmişten kopmaya gerek var mı?
Brüksel’de el-etek öpme gerek var mı?
Bu "AB"ye bu kadar tapmaya gerek var mı?
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Amma derdin ayrı şey, desem uzun olacak,
"AB"nin çorbasında illâ tuzun olacak,
Çünkü ordu "höt" dese, "AB" kozun olacak,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Bir şiir okuyordun, hatırla, daha dündü,
Hani kubbe miğferin, minareler süngündü,
Hadi çizgin değişti, dinin de mi ters döndü?
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Yanınıza bir "papaz", bir de "haham" seçtiniz,
"İmam" zaten hazırdı, başlarına geçtiniz,
Antalya’da dinlerin bahçesini açtınız,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Ve bahçetinin gülleri tez büyüdü kokuyor!
Misyonerler her yerde sanki mekik dokuyor,
Sayende çoluk-çocuk, artık İncil okuyor,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

On yedi aralıkta, Brüksel’de tuttunuz,
O imzayı millete hiç sormadan attınız,
Biz "Lozan" kötü derken, siz "Sevr"i hortlattınız,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Talabani, Barzani, kanımıza giriyor,
Ankara’da bu puştlar, izzet, ikram görüyor,
Ne oluyor? Devletin ciddiyeti eriyor!
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Ne karaymış Kıbrıs’ta soydaşın yazgıları,
Kan ağlıyor Türkmen’in hoyratı, ezgileri,
Nerde kaldı Devlet’in kırmızı çizgileri?
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Çizgilerden vazgeçtik, çizgi-mizgi hiç yokta,
Nokta bile kalmadı, kırmızı bir tek nokta,
Bir yanda Kıbrıs şokta, bir yanda Kerkük şokta,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Velhasılı Tayyip Bey, Allah size boy vermiş,
Gerisini maalesef, sanki kapıp koyvermiş,
Demek ki millet size, boyun için oy vermiş,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Ah şu başım baş olsa, bir bitse benim derdim,
Ozan rif olarak, size neler ederdim,
Sizi var ya, üç ayda, bitirmezsem namerdim,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz.

Ozan Arif

11.03.2007 13:37

o.T.
 
<a href="redirect.jsp?url=http://www.videobak.com/video/ak-mi-kara-mi" target="_blank">http://www.videobak.com/video/ak-mi-kara-mi</a>

11.03.2007 15:02

Vallahi bu siire ayirilan zamana yazik
 
yeni secimler gösterecek... acik ara AK-Parti kazanacak... benim Ideolojime uygun olmasa bile, alternatif bir Parti yokki... lafla olmuyor isler.. siir yazmaylada aydinlik olmuyor...

11.03.2007 15:04

Allahi ispata gerek yok, inkar eden yokk
 
i... her DIN inaniyor zaten

11.03.2007 15:06

Perincek bir kahramandir
 
TR nin en aydin adamlarindan birisidir... havaalaninda karsilanmasi bunun bir isbatidir... cesur adamdir... cok tekdir ettigim birisidir... ama az cok oda herkes gibi kafadan catlakligida var... hic olmazsa oldugu gbi kalmis

11.03.2007 15:06

hmm simdi kime göre olmali, sana göremi?
 
ohne Text

11.03.2007 15:07

Küllahima siir yaz sen benim...
 
salak salak cevaplarla zamanimi bosa harcama...

11.03.2007 15:08

Und... senden daha hayirlidir o.T.
 
ohne Text

11.03.2007 15:08

LAGA LUGA o.T.
 
ohne Text

11.03.2007 15:09

Bir sey göremedim... ?? o.T.
 
ohne Text

11.03.2007 15:35

Herkesin Herkesi elestirme hakki
 
vardir..

Ama siirler ile ama makale ile..
Siirlerle aydinlik gelmeyebilir gayet tabii..
Duygular dile gelsin yeter. :o)

Ozan da bunu yapabildigi sekilde dile getirmis..

idealkizz26 11.03.2007 15:39

emegin hakkini vermek lazim !!
 
bence güzel bir siir ,her babayigidin yiyecegi nane degil böyle siir yazmak .

aysenisahoca 11.03.2007 19:18

CENNETTE DSL VAR
 
selamün aleyküm canim kardeslerim,

uzun zamandir araniza katilamadim, cünki ben bir kaza sonucu hayatimi kaybettim.
Kisa bir zaman önce, cennetede dsl baglanmasi icin sefaat istedim, dilegim geri cevrilmedi.
artik size bu tarafta olup bitenleri kesin beweis´la yani cennetten haber verecegim.

bu forumda bazi kisiler hakkinda bu tarafta hic iyi seyler söylenmiyor.

dsl baglantisi duamin kabul edilmesi, burada yanlis seylere inanan kardeslerimi uyarmakla görevlendirilisimdendir.
simdi üst makamlarda sörf yapmam lazim, sefaatiniz icin punkte sammeln yapmaya gidiyorum.
yeni bilgilerle tekrar aranizda olmk dilegiyle

fiiii emanillah

aysenisahoca 11.03.2007 19:21

ben öleli seriyatmi geldi?
 
keske dünyaya yine gelebilseydim, o günleri bende görmek isterdim.
neyse, buradan beobachten yapmak pek zor degil,
senin günde 62 defa takla atip, 120 tane salaat getirmen, 220 tanede domates götürmeni istiyorlar burada. benden söylemesi

fii emanillah

idealkizz26 11.03.2007 19:27

İLK İNSANDAN İTİBAREN GELEN DİNİN ADI
 
ISLAM.

Allah-u Teala ilk insan Hz. Adem’e, onun ve çocuklarının dünyada rahat ve huzur içinde yaşamaları için, ahirete cennete gidebilme sebepleri olabilecek bazı kuralları sayfalar halinde ( 10 sahife) indirir. Aradan insanlar zamanlar geçer. İnsanlar bu kuralları bozar, unuturlar. Kullarına daima şefkatli olan Allah-u Teala sayfalar halinde Hz. Şit’e (50 sayfa), Hz. İdris’e (30 sayfa), Hz. İbrahim’e (10 sahife) dünya ve ahiret huzurunu sağlayacak kurallar gönderir. İnsanlar her defasında bunları bozar, sapıtır, ahlaksız, zalim bir toplum olurlar. Allah-u Teala insanlar çoğalıp sayıları ve sorunları artınca onlara olan acıma ve merhametinden dolayı bu defa sayfa değil kitap gönderir. İnsanlar dünyada mutlu olsunlar, ahrette cehennemden kurtulsunlar diye Hz. Musa’ya Tevrat’ı indirir. İçinde devlet yönetimi, ahlak, geçmiş toplulukların ibretlik hikayeleri vardır. Ama insanlar zamanla bu kuralları bozar tahrif eder, yok ederler. Allah-u Teala kullarına yine kitap, yine peygamberler gönderir. Bazı aşırı zalim toplulukları helak edip, benzeri yolda olanları böylece uyarır.

Tevrat’ın bozulmasından sonra Allah-u Teala Hz. Davut’a Zebur’u indirir. İçerisinde ilahiler, dualar,vardır...

Aradan zaman, insan, mekanlar geçer. İnsanlar Zebur’u da bozar. Allah-u Teala yine kitap gönderir. Hz. İsa’ya İncil’i indirir. İçinde ahlaki kurallar vardır fakat insanlar kısa süre içinde bunu da bozarlar, tahrif ederler ve 571 yılına gelinir.

Allah-u Teala tüm zaman ve toplumlara indirdiği kuralların hepsini birden Kur’an-ı Kerim de toplar ve Hz. Muhammed’e gönderir. İçinde yönetim, ahlak, iktisat, dua, tevhit, kıssalar... vardır. Hz. Adem, Musa, İsa, Davud’a... gönderilen kuralların tümü artık tek bir kitaptadır... Kur’an-ı Kerim’de Allah-u Teala’nın “Kur’an-ı ben indirdim, ben koruyacağım” taahhüdü bulunmaktadır.Kıyamette yaklaşmıştır. Kur’an asla bozulmayacaktır. Tüm resullere indirilen kuralların hepsi Kur’an-ı Kerim’de biz Müslümanlara bildirilmiştir. O nedenle bizler tüm resul ve kitaplara inanmak zorundayız. Çünkü onlar aynı Allah’ın kurallarıdır ve aynı kurallar bizlere bildirilmiştir. Kısaca Hz. Adem’in kuralları da Hz. Musa, Hz. Muhammed’in kuralları da aynıdır. Eskiden o kurallara Yahudilik- Hıristiyanlık deniyordu. Şimdi İslamiyet. Ama kurallar, ilahi mesaj ve o mesajın sahibi aynı ilahtır. Peygamberler , kitap isimleri ve dinlerin adları faklı olabilir ama öz, mesaj hep aynı idi.

Allah-u Teala bütün insanlara aynı kuralları (İslâmiyet’i) emretmiş, bu kurallar Kur’an gelene kadar insanlar tarafından devamlı bozulmuştur. Kıyamet yaklaştığı için Kur’an-ı Kerim Allah tarafından koruma altına alınmıştır ve içindeki tüm resullere indirilen kuralların tamamı, bozulmadan kıyamete tek baki kalacaktır.

NOT : Bütün dinlerde İslamiyet’in kurallarının indirildiğine dair deliller :

Allah-u Teala her topluluğa mutlaka bir peygamber indirmiştir. İlahi mesajın ulaşmadığı hiç bir kavim, topluluk yoktur. Kızılderililerden, Çinlilere, zencilerden, beyazlara...Putperest, politeist ( çok tanrılı) dinlerin kökenine baktığımızda hepsinde ilahi mesajın bozulmamış kırıntılarını görmek mümkündür.

Yahudiler domuz eti yemezler, faiz almaz, kumar oynamazlar. Tekke takarlar , cumartesi günü toplanırlar .

Hıristiyan papazlar oruç tutar, tekke takarlar, pazar günü toplanırlar. Hıristiyan rahibeler tesettürlü gezerler.

Kızılderililer tanrılarına büyük ruh derler:Adem (AS)"a üflenen ilahi ruh"un ASLI ,BÜTÜNÜ , büyüğü Yüce Yaratıcı"dadır. Afrika’da Mau mau kabilesi " tek olan doğmamış ve doğurulmamış eşi benzeri olmayan her şeyi bilen işiten güçlü... bir tanrıya " inanırlar :İhlas suresi , aynen...! Orta Asya"daki Türkler Ahiret"e inanırlardı.Hindu tanrılarının pek çok kolu ve gözü vardır , yani "Tanrı her şeyi görür ve her şeye ulaşır ."... Fakat zamanla Allah’tan gelen mesajlar insanlarca bozulmuş ve asli özelliklerini kaybetmişlerdir.

Bazılarının iddia ettiği gibi : Kur’an’da olan bazı bilgiler tevrat ve incilde de aynen vardır, o halde (Haşa ) Muhammed Kur’an’ı Tevrat-İncile bakarak yazdı iftirasının cevabı kendiliğinden ortaya çıkmaktadır :

Hepsi aynı kaynaktan (Yüce Yaratıcıdan ) gelmektedir, Tevrat-İncil bozulduğu , değiştirildiği için Kur’an’a zıt , ondan farklı görünürler , bozulmayan yerler ise kur’an’la aynıdır, çünkü Allah’ü Teala hep aynı kuralları emretmiş ve yasaklamıştır.

KUTSAL KİTAPLARIN KAYNAĞI SÜMERLERDİR İDDİ(İFTİR)ASI :

MEZOPOTOMYA"DA BULUNAN KİL TABLETLER 1850 YILINDA BULUNMUŞ VE ANCAK 1870 YILINDA ÇÖZÜLÜP OKUNABİLMİŞTİR.YANİ KUR"AN"IN VAHYEDİLDİĞİ TARİHTEN 1200 YIL SONRA BULUNUP OKUNABİLEN TABLETLERİN KUR"AN"A KAYNAKLIK ETMESİ NE KADAR BİLİMSEL VE OBJEKTİF BİR İDDİA OLABİLİR !

GILGAMIŞ DESTANINI , KENDİSİNDEN ÇOK ÖNCEKİ BİR TARİHDE YAZILMIŞ OLAN ESKİ BİR TABLETİN İÇERDİĞİ BİLGİLERİ ÇARPITAN BİR VERSİYON OLDUĞU ARTIK BİLİNMEKTEDİR.1914 YILINDA ARNO REOBEL TARAFINDAN BULUNAN ASIL TABLETTE " ÇOK TANRICILIĞIN BULUNDUĞU İDDİA EDİLEN DÖNEMDEN ÇOK ÖNCELERİ TARİHLERDE YERYÜZÜNDE TEK TANRI İNANCININ BULUNDUĞU ,İNSANIN BALCIKTAN YARATILDIĞI VE TUFAN KARAMANI OLAN ZİUSUDRA İSİMLİ KİŞİNİN VAHİYLARA HER ZAMAN SAYGILI VE DİNDAR BİR KRAL OLDUĞU " BİLGİLERİ YER ALIR !

NOT : Biz Müslümanlar Yahudi ve Hıristiyanların peygamberlerine (Hz. Musa, Hz. İsa, Hz. Davut) ve kitaplarına (Tevrat, İncil, Zebur) inanmasak dinden çıkarız. Fakat Yahudi ve Hıristiyanlar bizim peygamberimize (Hz. Muhammed (S.A.V) ) ve kitabımıza (Kura’an-ı Kerim ) inanırsa dinlerinden çıkarlar. İşte biz Müslümanların üstün yönü burasıdır.

<a href="redirect.jsp?url=http://www.islamiyetgercekleri.com/islamindunyadayayilisi.html" target="_blank">http://www.islamiyetgercekleri.com/islamindunyadayayilisi.html</a>

idealkizz26 11.03.2007 19:29

BENCE SEN KAFAYI YEMISSIN!!!
 
sen burdaki milleti enayi saniyosun galiba ,hadi baska kapiya


Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 19:05 Uhr.