Vaybee! Forum

Vaybee! Forum (http://localhost/forum/index.php)
-   Gesellschaft & Soziales (http://localhost/forum/forumdisplay.php?f=398)
-   -   Religion & Glauben (http://localhost/forum/showthread.php?t=4272)

peren 21.10.2005 21:58

Akilli gecinen Alp
 
arkadasmizin kullandigi kelimelerin kisa aciklamalarini getirmek istiyorum. Herkesi ayni bazda toplamak ve azda olsa bilgi alis verisinde bulunmak icin. Alpin yazilarinda bilgiden bayagi uzak kaliyoruz, umarim ilerideki yazilarin daha aydinlatici ve daha az copy & paste dolu olur:
1-TEİZM:
a) monoteizm: tek bir tanrinin var oldugunu ve bu tanrinin her seyi yarattigini ve yönettigini söyleyen görüs. islamiyet hristiyanlik yahudilik tanrinin yolu yehova sahitleri ve zerdüstülük gibi dinler bu fikri savunur.
b) politeizm: birden fazla tanrinin var oldugunu ve bu tanrilarin evreni yaratip yönettigini savunan görüstür. brahmanizim sintoizm ilkel kabile dinleri ve bir cok ilk cag dini bu fikri savunur.
2-DEİZM:
her seyin tanri tarafindan yaratildigi fakat yönetilmedigini savunan görüstür. bu fikri savunanlar derler ki: tanri evreni yaratirken öyle bir programlamistir ki tanrinin yönetmesine gerek kalmamistir. aydinlanma dönemi filozoflari bu fikri savunurlar.
3-PANTEİZM:
a) panteizm: tanrinin evreni yaratmadigini tanri ile evreni özdes oldugunu savunan görüstür. bir cogu dini kabul etmemekle birlikte islam ve hristiyanlik icinde de yayilmistir.
b) pan-enteizm: panteizm diyalektik olanidir. evrenin dolayisiyla tanrinin cift kutuplu oldugunu böyle isledigi iddia ederler.
4-AGNOSTİZM:
tanrinin var olup olmadiginin bilinemeyecegini savunan görüstür. ateistlerle benzer yasam tarzlari olmakla birlikte tanrinin var olmadigi fikrini ve var oldugu fikrini de kabul etmezler. ve bu kisiler hic bir dinden degildir zaten olmasi da imkansizdir. örnegin darwin evrimi ortaya atiktan sonra hristiyanliktan cikip agnostik olmustur.
5-ATEİZM:
tanrinin ve onun gibi herhangi bir yaraticinin olmadigini savunan görüstür bütün dinlere karsidir fakat son zamanlarda ateist egilimli dinler vardir. nihilistler, materyalisler, bazi oluscular(heraklitos) ateisttir.

Normaldir, Alp ve Alp gibiler anlasilmadiklari müddetce kazandiklarini düsünenlerdir.
Saygilar

21.10.2005 22:04

Gayet Tabii Allah Kuran i ögrenin
 
diyor ve siz okumadiniz :o)
Ne dedigini Bilmeyenlerin Ibadetlerini Kabul etmem diyor.

Yani Kuran i Ezberden Okumak Bir sey ifade etmiyor Anliyacaksin.
Kuran in Muhatabi sensin Allah degil..

Kuran in Hic bir yerinde Kadini dövün diye Bir emir yoktur.
Tercümesini Bilmiyorsan Peygamber ne yapmis ona bakacaksin. Bunu kanitladigimi saniyorum..
Kuran in evranselligine gelince Bir tek Kuran vardir !..
Binlerce incil vardir tevrat vardir kuran bir tanedir :o)
Kuzey Kutbun da da Kuran dir istanbul da da..

Kuran i arabca ögreneceksin diye bir kayit yok.

Arabca okunmasi iyidir yegdir diye bir kayit var. Cünkü Bu dilde 3 ayet den sonra " ICAZ " meydana gelir.. Bu ahenk anlamayani bile dinleten senfoni ancak ve ancak Orjinal dili ile mümkündür. Bu da O nun mucizelerinden sadece biridir.

Ve bu Taklit edilemezligine yapilan Atif da bu özellikleri yüzündendir.

yoksa Kurani arabca okursan bin kat sevap alirsin türünden sözler Palavradir.

anlamadan okudugun bir yazidan sevap alacaksinda anladigin yani ana dilinle okudugundan nasil sevap alamiyacaksin böyle sacmalik olur mu ?..

Islam in problemleri coktur peren hanim..

Fakat asirlardir okutulmamis Sadece iman edilmesi emredilmis ve onun üzerinden rant saglanarak yeni bir din türetilmis kitapta ne bilmeceler vardir ne mücmeller ne de müsküller..

Problem Kitabin yetersizliginden degil Muhatabin yetersizliginden dogmaktadir.

Bu da sorular sorarak arastirarak asilir..
asacagiz Insallah

peren 21.10.2005 22:05

sanirim
 
bilgili olarak sadece sen kendini görüyorsun, sanada bu yakisir zaten. Sanirim artik cok bilgili olduguna karar verdigin icin seneler önce durmussun sen.
Tartismayi kör bir döngüye bagladin, elmalarla armutlar, gramla metre yaristiriyorsun farkinda degilsin. Korkarim burda hitap ettigin kisiler bunun farkina varmiyor, kavram kargasina ceviriyorsun her seyi, fuzili yazilar insanlari, en azindan beni, yazilarini okurken biktiriyor.
Kendi yazilarini, kendi dilinde yazmadigin müddetce yazilarini okumayi düsünmüyorum. Elimden geldigince tartismayi belli bir seviyeye tasimaya calisacagim, fazlasina zaten vaktim el vermiyor.
Ben Elma diyorum, sen Armut ama kimse "istemeyüz" demiyor. Copy & paste haricinde kötü bir huyunda algilama hatan.
Saygilar

21.10.2005 22:09

Ilimsizlik ve ilim düsmanligi
 
Yazan Kişi: Alpi003
Tarih: 10-03-04 01:11

Seytanciligin hizmetindeki Tüm kadrolar tarih boyunca Bilim düsmanligi ile taninmis SER KADROLARIDIR !..

Seytan in Insanlik tarihindeki en büyük SALTANAT dönemi olan ENGIZISYON dönemi Yani RUHBAN SEYTANCILIGI bir bilim düsmanligi dönem ve saltanatir.

Seytan in Kahrina AZAP ve ISTIRABINA sebep olan temel degerlerden biriside ILIMDIR !.

Tüm basarisi aldatma eksenine oturan bir kuvvetin,aldatmayi hayatin disina itmenin temel dayanagi olan bilimden NEFRET ETMEMESI DÜSÜNÜLEMEZ !.

Tarih Boyunca BILIME karsi tavir koyanlarin Tesbiti SEYTANCILIGIN en Faal elemanlarinin adeta FOTOGRAFINI cekmek olacaktir !..

Bu tesbiti yaptigimizda Karsimiza DIN adina Kitleleri Hegemonya altina alan DIN ADAMLARI baska bir deyimle DINCI KADROLAR CIKMAKTADIR !

Tarihin En büyük BILIM DÜSMANLARI bu kadrolar icinden cikmistir.

Bu demektir ki:

Insanlik TARIHININ EN BÜYÜK SEYTANCILARI da ONLAR ARASINDADIR "!

Seytan in egemenlik kurmasinin Sasmaz göstergelerinden biride ilimsizlik ve ilim düsmanligidir.

Seytan in kötülüklerini * TELBISU IBLIS * ( Seytan in kaosa itmesi-kirletip pisletmesi ) Adini verdigi Ünlü eserinde Ibnü"l CEZVI Bu noktayi ele alirken söyle yaziyor:

"" Seytan in Tasavvuf ve tarikat erbabini telbisi ( Adladip pisletmesi )nin esasi bu insanlari ilme sirt cevirir duruma getirilmesidir.
Seytan onlari: ILIM degil IBADET önemlidir diyerek aldatmistir.Bu aldanis üzerine Ilim kandilleri sönen tasavvuf ve tarikat cevreleri, Karanliklara yuvarlanmistir...Ilimlerinin yetersizligi yüzünden bilincsiz bir sekilde Uydurma Hadsilerin baskisi altinda kalmislardir..

Bu hal onlari kendi vesveselerine BATIN ILMI adini verip ILIMLERI ise ZAHIR
Ilmis diye kücümsemeye ve Nihayet BILIMI Inkara götürmüstür.. ( Teblisü Iblis ,188 )

Halkin Zihnine Bir ZEHIRLI KIYMIK gibi sokulmus bulunan bir slogana göre:

"" Seytan in bilgisi coktu ama yinede batti.O halde önemli olan ilim degil ibadettir ""

Bu zehirli slogana dayanak olabilecek tek bir VAHIY ÜRÜNÜ gösterilemez.
VAHYE GÖRE:

Seytan Bilgisi yüzünden degil Inadi ve CEHALETI yüzünden batmistir.

Günümüzde de Kuran ilminden cok Cehaletle istigal eden kitleler Seytan in konumunda seyr etmektedirler.

Peygamberden sonraki yüzyillarin özellikle Sekil ve merasimi öne cikararak Slogan ve kisve ile seckinlesmek isteyen Tarikat cevreleri,ilimin denetiminden kacmak icin yogun bir bilim düsmanligi gelistirdiler.Yukarida andigim slogan bu düsmanligin MASKELENMIS BIR IFADESIDIR !

Bu slogani Islam dünyasina Egemen kilmak isteyenler kendi hesaplarina uygun bir TAKVA anlayisi gelistirerek ILIMLE MÜCADELEYI bir tür TAKVA SAVASI halinde tanittilar.

Öyle ki onlarin katinda Ilimle TAKVA arasinda ters oranti vardir:

ILIM ARTTIKCA TAKVA AZALIR ! Cünkü Ilim arttikca insan biraz daha SEYTANLASIR !..

Bu anlayis KURAN in hayata sokmak istedigi anlayisin tam tersidir..

Kuran Allah a yakinlik ilim arasinda dogru oranti Göstermektedir.

Tarikat Seytanciliginin tam tersini söyler KURAN:

Ilim arttikca Takva ve ALLAH i bilmek artar ( Fatir ,28 )

Dogrusu su ki:

Ilim sahiplerinin Zaman zaman Din e ve Diyanete karsi cikislarinin sebebi,Ilmin dinden ve Allah dan uzaklastirici rol oynamasi yüzünden degildir;sebep Din adina ortaya getirilen anlayislarin Sahtelikler ve akildisiliklarla dolu olmasidir.

Seytan in ordusuna kayitli sahte din cevreleri buna hic deginmezler.Sanki ortada gercek bir Din var da ILIM SAHIPLERI buna karsi cikiyorlar !..

Bu yaptiklari isledikleri günahlara tas cikaran bir kötülüktür.
Cünkü bu kötülük Topluma ve Hatta bütün insanliga zarar vermektedir.

Anilan Kötülük Günümüzde ILMIN yerine eski Din temsilcilerinin kabullerini koyan bir taklitcilik seklinde sergilenmektedir.

"" Eski Ulemaya saygi "" seklinde yürütülen bu Ilim düsmanligi,Islam a ve insanliga Ihanetin en tehlikelilerinden biridir.

Setan ordusunun Dogal elemanlari olan dinci sömürü sinifi,Vahyin ilimsiz hic bir ise yaramiyacagi yolundaki ( Güven in vurguladigi gibi ) Kuransal Kabulüde Unutturmustur.

Baska hic bir kanit olmasa,Kuran in ilk emrinin ** IKRA- OKU ** olusu Bu söyledigimi belgelemeye yeter.Halbuki daha pek cok KURANSAK KANIT vardir ..

Kuran a göre vahiy Insanlik dünyasina indigi andan itibaren ilme dönüsmektedir.Bunun acik anlami sudur:

Vahyin muhatabi olan bizlerin,yeryüzüne inmis Vahiy ürünlerinden yararlanmamiz ancak bilim sayesinde mümkün olacaktir. Asirlardir Fark edilmeyen veya Üstü örtülen bu gercek su ayetlerde Ifadeye konmaktadir. ( Bakara,145; Ra"d,37 )

Bu iki ayette Peygamber e Vahy edilen gercekler **ILIM ** Olarak adlandirilmaktadir.Hz.RESUL ilim ile degil,Vahiy ile beslenen bir bilgi-isik odagi oldugu halde ,ona gelen mesajlara neden ILIM denmektedir ?

BIZE DERS VERMEK ICIN !..

Adete su söylenmektedir:

Iste VAHIY&gt yeryüzüne indi.Bundan sonrasi Ilimle ona yaklasarak yararlanmaya kaliyor.Artik O sizin icin iLIM konusudur.Eger o na ILIM ile y&ltaklasmazsaniz bos arzu ve heveslerinizin tutsagi olur,HÜSRANA UGRARSINIZ !

ZALIM DAMGASINI YERSINIZ !..

Hoscakalin..

peren 21.10.2005 22:16

Muhatap olarak Muhammedi aliyoruz
 
Karilarini ne kadar dövmüstür bununla ilgili hic bir sey okumadim. Fakat 11 ila 13 arasi karisi oldugu halen daha alimler arasinda tartisilir, yani en az 11, en fazla 13 karisi olmus. Eger Muhammedi muhatap aliyorsak Kurani anlamak icin Nisa 3 dogrudur. Kuranda 1 fazla es alinebilecegine izin! verilmistir, acaba tercüme hatasimi diyenler siehe Muhammet. Bu mantik dogrumudur?
Peki var sayalim dogru izdeyiz. Yani Kurani okuyoruz, Türkye tercüme edilirken belki yanlistir deyip Muhammedin yaptiklarini örnek almaya calisiyoruz. Kuranda gecen her ayet icin Muhammedin yaptigi ile ilgili bir örnek varmidir? Kuzey kutbunda penguenlerle yasayan bir eskimo arkadas müslüman olmak isterse bu bilgilere nerden ulasacak? Hadi ulasdi diyelim Muhammetten nasil örnek bulacak. Hadi penguenler yardim etti buldu diyelim bunlarin (senin sacma ve asil disi buldugun) hadisi serif, yazi, tarihi belge (artik eline ne gecmisse) yalan, sacma degilde gercek oldugunu nasil bilecek? Kuzey kutbundan kalkip senin 19 cularla irtibatami gecmesi önerilmelidir? Yoksa direk seninle baglantiyami gecmeli?
Saygilar

peren 21.10.2005 22:20

Kadini dövmekler ilgili
 
Elmalarla Armutlari karsilastirdigimizi biliyorum ama son bir makale daha sunacagim. Umarim artik yavas, yavas konunun özü nedir anliyorsundur. Bu aksamlik bu kadar yeter, isim gücüm var, sende cocuk coluga karis görecegiz senide:
Nisa Suresinin 34.ayeti erkeklere karıları dövme özgürlüğü verir mi vermez mi?
Kontrol ettiğim Diyanet İşleri Başkanlığı"nın, Elmalılı hamdi Yazır"ın ve Süleyman Ateş"in Türkçe Kur"an tercümeleri ile Pickthall"ün,i Shakir"in ve Tusuf Ali"nin Ingilizce Kur"an tercümelerine ve dünyadaki diğer Kuran tercümelerine göre, "Evet, koca, karısını dövebilir".
Türkçe tercümesi:(Diyanet)
Nisa 4/34. Allah"in kimini kimine ustun kilmasindan oturu ve erkeklerin, mallarindan sarfetmelerinden dolayi erkekler kadinlar uzerine hakimdirler. Iyi kadinlar, gonulden boyun egenler ve Allah"in korunmasini emrettigini, kocasinin bulunmadigi zaman da koruyanlardir. Serkeslik etmelerinden endiselendiginiz kadinlara ogut verin, yataklarinda onlari yalniz birakin, nihayet dovun. Size itaat ediyorlarsa aleyhlerine yol aramayin. Dogrusu Allah Yuce"dir, Buyuk"tur.
Türkçe tercümesi:(Prof.Dr.Süleyman Ateş, Kur"an-ı Kerim Meali Yeni Ufuklar Neşriyat, 1975 - Milliyet 1996)

Allah, insanları birbirinden üstün kıldığı ve mallarından harca(yıp kadınların geçimini sağla)dıkları için erkekler, kadınlar üzerinde yöneticidirler. Bundan dolayı iyi kadınlar itaatkar olup, Allah"ın kendilerini korumasına karşılık (Allah"in kendilerine verdiği başarı ile) gizliyi korurlar (kocalarına asla ihaney etmezler). Hırçınlık etmelerinden korktuğunuz kadınlara öğüt verin, yataklarda onlarasokulmayın, dövün. Eğer size itaat ederlerse
onların aleyhine başka rol aramayın. Allah yücedir, büyüktür.
Abdullah Yusufali"nin İngilizce tercümesi:
Men are the protectors and maintainers of women, because God has given the one more (strength) than the other, and because they support them from their means. Therefore the righteous women are devoutly obedient, and guard in (the husband"s) absence what God would have them guard. As to those women on whose part ye fear disloyalty and ill-conduct, admonish them (first), (Next), refuse to share their beds, (And last) beat them (lightly); but if they return to obedience, seek not against them Means (of annoyance): For God is Most High, great (above you all).
Saygilar

21.10.2005 22:21

Peren hanim Ben size Meyve kokteyli
 
degil Kanitlar sunuyorum ve " Ne teasdüf " degil mi diyorum :o)

Bunun metre ile armut ile ya da Nuh un gemisiyle ne alakasi var ?..

Biliyorsunuz Tevrat dedik Incil dedik Da vinci sifresi dedik.. Sizde :

" Ne yapmak istyior acaba " diye sorarken Kuran daki tesadüfler dedik..

Ne var bunda ?..

siz bana Alemin dedikodusu ile: Muhammed 6 yasinda kizla evlendi derken Bilimsel bir armut oluyor da biz bunu red edince yobazligin elmasi mi oluyor ?..

Bakin size bir sir vereyim:

RECM yani kadin taslama Kuran da varmis..Ömer den rivayete göre..

ne mi olmus ?..
O yapragi keci yemis :o)

Yani Bir takim insanlar Kadinlari taslayip öldürüyorlar ve buna Kuran emri diyorlar.

Ya siz ?..

inanin Onlardan farkli bir sey söylemiyorsunuz..

Farkinda degilsiniz..

Biraz mantik Allah askina..

sevgiler

peren 21.10.2005 22:25

üstelik keci yedi diyen
 
Hadisi seriflere göre Muhammedin senin tarihi kanitla ispatladigin 18 yasindaki akilli ve bakir karisi Aysa. Yaa!
Saygilar

21.10.2005 22:26

peren kuran in dövme cezasi verdigi
 
tek suc ZINA dir ve ona da 4 sahit ister :o)

Ben sana Kuran ic dinamiklerini calistirarak kanitladim.
Yazimi bir daha oku..

Zina halinde 4 sahitle yakalanan kadin ve erkege dövme cezasi veren ( O da yaralamadan ) Kuran..Saniya nasil Ceza verebilir..

Biraz düsün 4 sahit gerekiyor yaw..

21.10.2005 22:28

Aise nin Öyle bir sey dedigi yok ya :o)
 
Yalan söyletiyorlar..

Maksat kadin kani icmek..

Peki bunu söyleyen aise Allah in kuran i korudugu ayetine Muhalefet mi ediyor mus ?..

:o)

Yani Mantik diyorum biraz..
ne diyeyim-

21.10.2005 22:31

Cok tesekkür ederim :o)
 
Siz hangisine mensupsunuz ?..
Bu Günlerde ateizm " out " AGNOSTİZM " in " :o)

Tanri var da bilemiyoruz :o)

21.10.2005 22:41

Kuzeyde yasayan eskimo
 
ahdine vefaliysa Kul hakki yememisse Hülasa iyi bir insansa O Müslümandir.

müslümanlik Bir Kimlik karti degildir.

Bunun yaninda Beline bomba sararak sucsuz insanlari havaya ucuran Hurafeleri din yapan Pislik kan riba doga tahribati yapan hayvan katliamina kulp takan Ve Kimliginde Islam yazan bir müslüman degil SATANISTTIR !..

Müslümanlik eylem ile olur..Birilerinin sen müslümansin demesi ile degil..

Müslümanlik güzel huydan ibarettir ( Hz. Muhammed )

21.10.2005 22:48

keske Muhammed i Muhatap alsaniz
 
ama siz devamli hezeyanlara muhatap oluyorsunuz :o)

Isin esasina bakarsaniz Hosunuza giden de bu :o)

Ilimsizligin karanliginda kalmis insanlarin saltanatlarini sürdürebilmek icin Cahil kitleyi gütmek icin uydurduklari Halüsinasyonlara muhatap olmak hosounuza gidiyor :o)

Biliyor musunuz ?..
Bu Bir bakima Türk ün Türk e Propaganda yapip mutlu olmasini cagristiriyor :o)

xstudentxnrw 21.10.2005 23:53

demokraside halk egemenligi diye bir
 
sey yoktur..
halkin cogu komunistligi istiyor diye buna tamam olur diyecek demokrat devlet göster bakalim.. soguk savas neden oldu?

demokrasi kavramini tam anlayamadigin kesin.. islamin hükümlerinide anlamadigin kesin.

bu yazdiklarin sadece kendi kafandan ürettigin cürük fikirler degil.. bunlari cogu kisi yazmis olsada, onlarin ve senin bilgisizligine bir isarettir..

ön yargi ve nefretm desem..

xstudentxnrw 22.10.2005 00:05

bilerek yanlis seyler anlatan, kafa kurc
 
alamak isteyen kisileri neden okuyayim?

fizikten hic haberi olmayan biri, fizige ters beyanlarda bulunsa onu kim okur?

xstudentxnrw 22.10.2005 00:18

elektrik mühendisi ve doktor birmi?
 
ikisiede okumus, ikiside insan.. ama ikisinin durumlari yerine göre ayni, yerine göre farkli. dürüst bir isverende ikiside ayni sekilde basari elde edince ayni mükafati görür.

ama yaptiklari farkli seylerdir, görev alanlari farklidir.

bence sen ve "kocan" cocuk dogurmada degisin.. bir biriniz dogursun, öbürkünde digeri. yoksa sizde esitlik diye bir sey yokmu? ayip ayip!!!

ne kadar gericisiniz yahu!!! :O))))))

ayni suyu icebilirsiniz, ayni yemegi yiyebilirsiniz, ama farkli oldugunuzu kabullenmelisiniz..
yoksa sende kocan gibi killimisin? biyigin, sakalin ne alemde?


akil var mantik var.. tabiki kullanmak lazim :O)

ön yargisiz, nefretsiz ;O)

roman 22.10.2005 00:43

Dam başında saksağan vur.... kazma,
 
yı.

Biraz kenarda durabilsen olmaz mı bu bilgin ile...

Sen hiç çocuk doğurdun mu, doğurdu isen nasıl doğurdun???

Doğurmadı isen neden doğurmadın???

Başka erkekler doğurdu mu???

Allah, Allah neler var şu dünyada!!!!!!!!!!

roman 22.10.2005 01:14

Peki Alpi!
 
Perenin bu kadar aktardığı kadını baskı altına alan Tanrı kitabına ait olduğunu mısralar ile ve ayetler üzerine anlatılan bu yazılar ne anlama gelmekte???

Sevgili Alpi ben bir kadın değilim, aydın ve aklı başında olan bir kadın olsa idim ve bir de kız çocuğuna sahip olsa idim, emin ol Perenden daha fazla sogulardım bu konuları, eminim sende sorgulardın ve sorgulanmalıdırlarda.

Hafifçe dövünüz ama şahtli ama şahitsizde olsa bile özü yalnıza şiddettir.

Benim şiddet anlayışım yalnızca dövme değildir, yani salt fizik ile yapılan uyugulama değildir, yazılı ve sözlü olan aşağılamalar ve tehtitler de şidtete girerler, her üçünün arasında en küçük bir fark görmüyorum ben.

Benin dinlere olan saygım ve sevgilerim şiddete karı olmalarıdırlar, eğer bunlar ama şöyle, ama böyle muğlaklıklarını halen sürdürüyorlar ise, hata nerede???

Kimlerdir bu hatalardan sevaplananlar???

Sevgili Tanrının olmadığı kesindir...

Kutsal olduğu düşünülen ve olduğunu düşünen bir insan olarak ben, bu kadar çelişkilerin ve tezatların neden olduğunu sormak isterim.

Kuranı Kerim gerçekten o kadar sade ve temiz mi kaldı???

Bu kadar farklı tefsirler neden kaynaklanmakta???

Bu sayfalarda belki taş çatasa on kişiyi aşmayan inançlı bir Müslüman ve aktif katılımcı var ve bunlar ama mesleki olarak din görevlisi, ama araştırmac iyi veya kötü nyetli insanlar, lakin belkide tümünün İslami deerlarde anladıkları ve İslami kutsal kitapdan anladıkları farklı,farklı şeyler.

Bu neden böyle???


Sevgi dileklerim ile...

6666mahfuz 22.10.2005 02:19

Dövme özgürlügü verdi, ama akili
 
bir müslüman erkek bunu iyi düsünür ve uygulamaz, cünkü sizin gibi Hanimlara fayda etmez.

Demekki Mevlana` nin dedigi dogru: Hanimlar erkeklerin sabirlarini yükseltmek icin Allah yaratmis, *LoL*

Bende bu sabir yok, 4. uygulama... bosanirim ya..

Mahser gününde Allaha nasil cevab verceginiz Perin Hanim?? Birakin namazi, orucu, haci...inglizcemi?? latincemi?? türkcemi? almancami??

Sizin inatciliginizla 2-3 senede ne güzel arabca ögrenebilirsiniz, ne engeller var??

ve Kur`an tercüme edilmiyor, yine alhamdulillah anladim, türkce mealer 100% bir birine uymuyor...

Ein Herumkreisen um die Wahrheit..aus der Vogelperpektive...

Dininlen dinlensin Herbert Wehner:
Da hat ein CDU-Frau gesagt: Wenn sie mein Mann wären, ich würde Ihnen Gift ins Kaffee tun.

Wenn sie meine Frau wären, ich würde den Kaffee trinken!!! LoL

Hayirli geceler ve kolaygelsin günler.

Saygisizla-)))

22.10.2005 11:11

Simdi roman
 
Ben Bu ayni Kitabi okuyup baska anlayan insanlarin olduguna katilmiyorum..

söyle katilmiyorum:

Bizim Milletimiz Kuran i Okumadi..okumaya da niyeti yok.

Bu sebeple Bir takim insanlar onlara yani okumayanlara anlatmaya calisiyor :o)

Iste Cesitli anlayislar da buradan cikiyor :o)

Kimi aslini anlatiyor kimi kendi fikirlerini Kimi tarikatinin yolunu..

simdi Topluma bakarsan : Isa Gelecek diyorlar..
Bunu Cuma vaazlarinda duyuyorsun ..Nereden Ciktigi dedigin zaman 80 % kuran da var diyor.

Kuran da böyle bir zirva yok ve olamaz. Cünkü Böyle bir sey Sünnetullah a da Tevhide de bilim e de aykiridir.

Bir baska yerde Hz. Muhammed i Göklere cikarip Allah ile pazarlik ettiriyorlar.. Sonuc ?..
Yine Kuran da var diyorlar.. Böyle seyler kuran da yok..

Sen Kuran oku Galvani ben de okuyayim Peren de okusun..Yanliz kelimelere hakim olalim ve manalarini bilelim.. Göreceksin ki aramizda görüs ayriligi olmayacaktir.

Kuran okumayan insanlarin kuran hakkinda tartismalari yukarida verdigim sonuclari getirir beraberinde..Sonun da bu safsatalar DIN olur.

Halbuki DIN bu degildir.

Mevlana cok güzel tefsir eder Bu sorunu:

Bir karanlik ahira bir fil getirmisler,merak edenler Iceri girmis ve el yordami ile fil in ne oldugunu anlamaya calismis.

Ayagini Tutan Fil bir borudur demis Kulagini tutan yelpaze vs.vs..

Halbuki ortada bir Mum olsa sonuc böyle mi olurdu diyor mevlana ..

Bizde Mum var Galvani kuran orta yerde bize bakiyor..

Ama okuyacak Insan lazim..

Hoscakal

22.10.2005 11:58

ayrica roman
 
Peren i anliyorum sorularini da saygi ile karsiliyorum ve ön yargilardan arinmasini temenni ediyorum..

Bir Nokta daha gözden kacirilmamalidir ki Cok önemlidir. " EMR bil MARUF " Örf Ile hükmet !..

Yani Kuran in 1500 yil önce arab toplumunun örfü ile hükmet emri günümüz icin 2005 toplumunun örf ü ile hükmettir.

Bu yüzden 1500 yil önceki arab toplumunun sosyal hayatini 2005 yilinda kötülemenin bir anlami yoktur ve bosa nefes tüketmektir.

Bir takim cahil kitlelerin o örfleri gelenekleri dinlestirmelerini anliyorum da peren hanim gibi insanlarin o geleneklerden yola cikarak din i elestiri bombardimanina tutmasini anlamiyorum..

Sonuc itibari ile bu elestiriyi getiren insanlarin 1500 yil öncesinin sosyal hayatini din yapmak pesinde olan insanlarla pek farki kalmiyor benim gözümde..

bunun böyle olduguna da inanamadigim icin ben Bunu belden asagi bir vurus ya da ön yargi olarak görüyorum.

Islam Zaman Üstü bir Dindir ve onun kitabi zaman üstü evrensel bir kitaptir.

Sadece " ÖRF ile HÜKMET " emri bile bu zaman üstülügün bir kanitidir.

Yani USA da dogacak bir Islam dininin US örf ü ile bir problemi olmayacaktir.

Bu Kuzey kutbu icin de gecerlidir.

Nedense 2005 Türkiyesinde gecerli olmasinin Bazi kafalarca sakincalari vardir :o)

O kafa ister aydin olsun Ister bagnaz Mantik ve ilim yerine duygularla hareket etmektedir.

Madem ki aydinlik bir Din e sahip olmak istiyoruz. O zaman aydin insanlarin ön yargilarindan ve savunma reflexlerinden arinip Kuran i iyi etüd etmeleri gerekmektedir.

Inan Bu bize Cok büyük bir ivme kazandiracaktir toplum olarak..

Hoscakal

22.10.2005 12:53

Önce Kücük Bir örnek fikir ayriligi icin
 
Yazan Kişi: CEMxxx
Tarih: 10-22-05 01:55

Bir adamcagiz kötü yoldan para kazanip bununla kendisine bir inek alir.


neden sonra, yaptiklarindan pisman olur ve hiç olmazsa iyi birsey yapmis olmak için bunu Haci Bektas Veli "nin dergahina kurban olarak bagislamak ister. o zamanlar dergahlar ayni zamanda asevi islevi görüyordu.

Durumu Haci Bektas Veli "ye anlatir ve Haci Bektas Veli helal degildir diye bu kurbani geri çevirir. bunun üzerine adam Mevlevi dergahina gider ve ayni durumu Mevlana "ya anlatir mevlana ise bu hediyeyi kabul eder. adam ayni seyi Haci Bektas veli"ye de anlattigini ama onun bunu kabul etmemis oldugunu söyler ve Mevlana "ya bunun sebebini sorar.

Mevlana söyle der:



- biz bir karga isek Haci Bektas veli bir sahin gibidir. öyle her lese konmaz. o yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o kabul etmeyebilir.

adam üsenmez kalkar Haci Bektas dergahi"na gider ve Haci Bektas veli"ye, Mevlana"nin kurbani kabul ettigini söyleyip bunun sebebini bir de Haci Bektas veli"ye sorar. Haci Bektas da söyle der:



- bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlana"nin gönlü okyanus gibidir. bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir ama onun engin gönlü kirlenmez. bu sebepten dolayi o senin hediyeni kabul etmistir.

peren 22.10.2005 13:55

Katiliyorum
 
Seninle hem fikir oldugum konular cok olmasada bu görüsüne tamamen katiliyorum Alpi. Benim amaclarimdan biri; farkli forumlara girmek, arkadas cevremde tartismalar, kendi yürüttügüm nacizane arastirmalarin baz sebeplerinden biri budur. Cahilce inanmamak! Cogunluk, toplum bir yere gidiyor diye sorgulamadan, arastirmadan bilmeden bunlarin arkasina takilmasi. Bunun yani gurup dinamizminin cok sebepleri vardir, konumuz bu degil, ama benim gözümde yem olarak kullanilan en iyi araclardan biri maalesef din. Belki burda cok agir bir dille elestiriyorum, belki insanlar benden nefret ediyor, bana küstah diyor, olabilir. Ama bir dem de olsun onlari arastirmaya tesvik edebiliyorsam yada su tartismalarimizda Kurandan bir kac sure taniyip bunun yorumu! tercümesi! ne kadar can alicidir onu gözler önüne serebiliyorsam ne mutlu bana!
Ben kendi yorumumla dine bakis acimi sergiliyorum, verilen cevaplar, ne kadar negatif de olsa, benim görüsümü desteklemesede acilan her kitap, edinilen her bilgi, okunan her cümle amaca biraz daha yaklasmaktir.
Arastirmak!
Bilgi aktarmak!
Bilgi alis verisinde bulunmak!
Her kesin kendi dili, kendi kelimeleri ile.
Belli bir seviye düzeyinde. Üniversiteli, liseli, okumus okumamis ayirt etmeden.
Hic bir ortak bazimiz olmasa da, sadece insan oldugumuz icin:-)
Saygilarimla

22.10.2005 14:18

ortak yanlarimiz senin sandigindan
 
daha fazla Peren..
benim Dini elestirdigim kadar Hic bir inancli insan elestirmemistir.

Beni Kafir ilan edenler-Tard edenler cikmistir bu forum ve diger forumlarda..

Ben dinimi ariyorum. ARI DURU olan Islam i..
Indirileni UYDURULANI degil..

Bu yüzden aydin beyinlere süpheci Insanlara ihtiyacim var.
Yüz yillardir Islam alimlerinin sözleri saklandi gizlendi toplumdan.. Ben o kaynaklari defsire ediyorum..

Bazen kaynak vermiyorum yaziyorum ve o mezhepten Olanlar bana kafir diyor. Fakat Eserin Mezhep imamlarina ait oldugunu aciklayinca Utaniyormu bilmem beni kafir ilan edenler..

Böyle Bir durum iste..

Ben her zaman yazdim yine de yazacagim:

Kanin Zulmün Pisligin Doga tahribatinin Riba nin oldugu yerde ALLAH in dininden söz edilemez. SEYTAN in dininden söz edilebilir.

Yukarida Söz ettigim olgulara ise Din diyenler müslüman Degil SATANISTTIR !..

Saka yapmiyorum Cok Ciddiyim !..

peren 22.10.2005 14:20

Arapca ögrenmekde maalesef yetmiyor
 
Evet azimliyimdir, istersem benim gelismem icin gercekden cok gerekli üstün dil arapcayi ögrenebilirim. Fakat, amma, lakin Arapcayi ögrenmis bir Islam uzmanindan aldigim bilgiye göre disarida konusulan arapca Kuranin gercek anlamini anlamak icin yeterli degil. Bunun icin bir adet Alpi ve eski arapca, süryanice bilmem nece bir sürü dil ögrenmek gerekiyor. Diger tercümeleri okumaya da Alpi izin vermiyor. Oysa "Kuran bilgileri ayrinti tasimayan genel bilgilerdir.Onu tamamlayan, sahih kabul edilen hadislerdir.Bunu ben degil tüm islam arastirmaciları söylüyor.Bu acidan Kuran"na inananin hadisleri de gözönünde bulundurma zorunlulugu var" ama Alpi hadis okumamizada izin vermiyor.
Apli arkadasim sürekli kendi gerceklerini copy and paste yapiyorsun. Sende su Kurani gercekden anlayabilme recetesini alabilirmiyiz? Kurani anlamak icin yaklasik 20-30 tane bugün cogu kullanilmayan dil ögrenecegim, sureleri indirilis tarihine ve o zmanlar araplarin soysyo kültürel ortamlarina, psikolojilerine göre yorumlayacagim, sonra saglama olarak Muhammet ne yapmistir deyip örnek arayacagim öyle degilmi? Buna ömrüm yetmez gibi.
Peki bu ara nasil ise gidecegim, ne zaman yemek yiyecegim, kizimla nasil ilgilenecegim:-)
Kisa bir aciklama, Kurani anlamak icin arapca ögrenme yollarinda olanlara:
Kuran"nın yabancı sözcükleri...

İlhan Arsel"den....

Muhammed, Kur"an"ın, sırf Araplar iyice adayabilsinler diye, "Arapça" ve "apaçık" olarak
indiğini söylemekle beraber, halkı sihirleyebilmek ve Kur"an"ın "hikmet ve derin anlamlarla" dolu
olduğu kanısını yaratabilmek amacıyla başkaca yollar da denemiştir. Bu yollardan biri yabancı kökenli
sözcüklere yer vermektir. Her ne kadar bazı yorumcular, "Kur"an"da yabancı sözcük yoktur" diye ısrar
ederler ve yabancı kökenli görünen sözcükleri birtakım gülünç mantık oyunlarıyla yabancı sözcük
değilmiş gibi göstermeye çalışırlarsa da, (Kur"an"daki yabancı sözcükler konusundaki görüş ayrılıkları
için bkz Sahih-i c 4 s. 103.) gayretleri boşadır; çünkü, gerçek şudur ki, Kur"an, İbraniceden,
Habeşçeden, Süryaniceden, Acemceden, Rumcadan ve diğer yabancı dillerden alınmış sözcükler ve
kavramlarla doludur.( Bu konuda geniş bilgi için bkz. Turan Dursun, age, c.7, s.267 vd.3) Daha önce
değindiğimiz gibi, Kur"an sözcüğü bile Arapça değildir; "Arami" kökenlidir ya da "Süryanice" olduğu
söylenir.( Bu konudaki görüşler için bkz. Turan Dursun, age, c.7, s.226-227.) Yine aynı şekilde
"Kur"an" karşılığı olarak kullanılan "furkan" sözcüğü de "Arami" kökenlidir; "Kefaret" anl*mına
geldiği halde, Muhammed onu Arapçadaki "frk" sözcüğü ile karıştırmış ve "vahiy" anlamında
kullanmıştır. Öte yandan, İbranicede "Tanrı" anl*mına gelen "Elyon" sözcüğünü "İlliyim" şeklinde
Kur"an"a aktarmış, örneğin Mutaffifin Suresi"nde "İlliyim cenneti" olarak kullanmıştır. Yine bunun gibi
"rahman" sözcüğü İbranice olup, Yahudiler tarafından "Tanrı" olarak değil, Tanrı"nın bir adı olarak
kullanılırken, Muhammed onu, "Tanrı" kavramının karşılığı yapmıştır. Yine bunun gibi "havariyun",
"maide", "şeytan" gibi sözcüklerin kökeni Habeşçe olup, muhtemelen Tevrat"ın (Ahd-i Atiyk"m)
Habeşistan"da uygulanan metninden gelmiştir.( Bu konuda geniş bilgi için bkz. Nöldeke, Sketch From
Eastern History; London 1892, s.37vd...)

22.10.2005 14:36

Ilhan arsel i aciklamaya davet ediyorum
 
Sizleri Biz yarattık, yine de tasdik etmeyecek misiniz? Şimdi (rahimlere) dökmekte olduğunuz meniyi gördünüz mü? Onu sizler mi yaratıyorsunuz, yoksa yaratıcı Biz miyiz? (Vakıa Suresi, 57-59)

İnsanın yaratılışındaki mucizevi yönler, daha pek çok ayette vurgulanır. Ancak bu vurgular arasında öyle bilgiler vardır ki, bunlar 7. yüzyılda yaşayan insanların asla bilemeyeceği detaylardır. İşte bunlardan bazıları:

1) İnsan, meni sıvısının tamamından değil, aksine çok küçük bir parçasından (spermadan) yaratılır.

2) Bebeğin cinsiyetini erkek belirler.

3) İnsan embriyosu ana rahmine adeta bir sülük gibi yapışır.

4) İnsan ana rahminde üç karanlık bölge içinde gelişir.

Yukarıda sıraladığımız bilgiler Kuran"ın indirildiği dönemde, bilinmesi mümkün olmayan ve gözlemlenemeyecek detaylardır. Bunların keşfedilmesi, ancak 20. yüzyıl teknolojisinin kullanılmasıyla mümkün olmuştur.

Şimdi bu bilgileri sırasıyla inceleyelim.


Meniden Bir Damla
Spermler yumurtaya ulaşana kadar annenin vücudunda bir yolculuk geçirirler. Bu yolculukta 250 milyon spermden ancak bin kadarı yumurtaya ulaşmayı başarır. Beş dakika sonra sona erecek yarışın sonunda, yarım tuz tanesi büyüklüğündeki yumurta, spermlerden yalnızca birini kabul eder. Yani insanın özü, meninin tamamı değil, ondan küçük bir parçadır. Kuran"da bu gerçek Kıyamet Suresi"ndeki ayetlerde şöyle açıklanmıştır:

İnsan, "kendi başına ve sorumsuz" bırakılacağını mı sanıyor? Kendisi, akıtılan meniden bir damla su değil miydi? (Kıyamet Suresi, 36-37)

Dikkat edilirse Kuran"da, insanın meninin tamamından değil, onun içinden alınan küçük bir parçadan oluştuğu haber verilmektedir. Bu ayetteki özel vurgunun, ancak modern bilim tarafından keşfedilen bir gerçeği açıklaması ise, Kuran"ın Allah sözü olduğunun delilidir.


Menideki Karışım
Meni olarak adlandırılan ve spermleri taşıyan besleyici sıvı, sadece spermlerden oluşmaz. Aksine meni, birbirinden farklı sıvıların karışımından oluşur. Meni; sperm kanallarından, seminal keseciklerden, prostat bezinden, idrar yollarına bağlı salgı bezlerinden salgılanan maddelerin bir bileşimidir. Meni diye adlandırılan sıvının detaylı analizi yapılırsa bu sıvının; sitrik asit, prostoglodinler, flavinler, askorbik asit, ergotionein, fruktoz, fosforilkolin, kolesterol, fosfolipidler, fibrinolizin, çinko, asit fosfataz, fosfaz, hiyolurinadaz ve spermler gibi birçok ayrı bileşenden oluşmaktadır. Bu sıvıların, spermin gerek duyduğu enerjiyi karşılayacak olan şekeri bulundurmak, baz özelliğiyle ana rahminin girişindeki asitleri nötralize etmek, spermin hareket edeceği kaygan ortamı sağlamak gibi görevleri vardır.

Kuran"da meniden söz edilirken, modern bilimin ortaya çıkardığı bu gerçeğe de işaret edilmekte ve meni "karmakarışık" bir sıvı olarak tarif edilmektedir:

Şüphesiz Biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık. (İnsan Suresi, 2)

Başka ayetlerde ise yine meninin karışım olduğuna işaret edilir, insanın ise bu karışımın "özünden" yaratıldığı vurgulanır:

Ki O, yarattığı herşeyi en güzel yapan ve insanı yaratmaya bir çamurdan başlayandır. Sonra onun soyunu bir özden, basbayağı bir sudan yapmıştır. (Secde Suresi, 7-8)

Burada "öz" diye çevrilen Arapça "sulale" kelimesi, öz ya da bir şeyin en iyi kısmı demektir. Hangi şekilde alınırsa alınsın "bir bütünün bir kısmı" anlamına gelir. Bu durum, Kuran"ın, insanın yaratılışını en ince detayına kadar bilen Allah"ın sözü olduğunu açıkça göstermektedir.

Bebeğin Cinsiyeti
Yakın bir zamana kadar insanlar, bebeğin cinsiyetinin anne hücreleri tarafından belirlendiğini sanıyorlardı. Ya da en azından, anne ve babadan gelen hücrelerin birlikte cinsiyet belirledikleri zannediliyordu. Ancak Kuran"da bu konuda farklı bir bilgi verilmiş ve erkeklik ve dişiliğin, "rahime dökülen meniden" yaratıldığı bildirilmiştir:

Doğrusu, çiftleri; erkek ve dişiyi, yaratan O"dur. Bir damla sudan (döl yatağına) meni döküldüğü zaman. (Necm Suresi, 45-46)

Kendisi, akıtılan meniden bir damla su değil miydi? Sonra bir alak (embriyo) oldu, derken (Allah, onu) yarattı ve bir "düzen içinde biçim verdi." Böylece ondan, erkek ve dişi olmak üzere çift kıldı. (Kıyamet Suresi, 37-39)

Kuran"da verilen bu bilginin doğruluğu, genetik ve mikrobiyoloji bilimlerinin gelişmesiyle birlikte bilimsel olarak da ispatlandı. Cinsiyetin tümüyle erkekten gelen sperm hücreleri tarafından belirlendiği, kadının ise bu işte hiçbir rolünün olmadığı anlaşıldı.


Cinsiyet belirlenmesindeki etken, kromozomlardır. İnsan yapısını belirleyen 46 kromozomdan iki tanesi cinsiyet kromozomu olarak adlandırılır. Bu iki kromozom erkekte XY, kadında ise XX olarak tanımlanır. Bunun sebebi söz konusu kromozomların bu harflere benzemesidir. Y kromozomu erkeklik, X kromozomu ise kadınlık genlerini taşır.

Bir insanın oluşması, erkek ve kadında çiftler halinde yer alan bu kromozomların birer tanesinin birleşmesi ile başlar. Kadında yumurtlama sırasında ikiye ayrılan eşey hücresinin her iki parçası da X kromozomu taşır. Oysa erkekte ikiye ayrılan eşey hücresi, X ve Y kromozomları içeren iki farklı sperm meydana getirir. Kadında bulunan X kromozomu, eğer erkekteki X kromozomunu içeren spermle birleşirse doğacak bebek kız olacaktır. Eğer Y kromozomu içeren spermle birleşirse, bu kez doğacak çocuk erkek olur.

Yani doğacak çocuğun cinsiyeti, erkekteki kromozomlardan hangisinin kadının yumurtasıyla birleşeceğine bağlıdır. Kuşkusuz genetik bilimi ortaya çıkıncaya dek, yani 20. yüzyıla kadar bunların hiçbiri bilinmiyordu. Aksine pek çok kültürde, doğacak çocuğun cinsiyetinin kadın bedeni tarafından belirlendiği inancı yaygındı. Hatta bu nedenle kız çocuk doğuran kadınlar kınanırdı.

Oysa Kuran"da, insanlara genlerin keşfinden 14 yüzyıl önce bu batıl inanışı reddeden bir bilgi verilmiş, cinsiyetin kökeninin kadın değil, erkekten gelen meni olduğu bildirilmiştir.

Daha fazla ayrintiya girmiyecegim..

Rahime asilan alak

Yaratan Rabbin adıyla oku. O, insanı bir "alak"tan yarattı. Oku, Rabbin en büyük kerem sahibidir. (Alak Suresi, 1-3)

"Alak" kelimesinin Arapçadaki anlamı ise, "bir yere asılıp tutunan şey" demektir. Hatta kelime asıl olarak deriye yapışarak oradan kan emen sülükler için kullanılır.

Kuşkusuz, anne karnında gelişmekte olan zigotu bu özelliğiyle tarif eden bir kelime kullanılması, Kuran"ın alemlerin Rabbi olan Allah"ın sözü olduğunu bir kez daha ispatlamaktadır.

Sonra o su damlasını bir alak (hücre topluluğu) olarak yarattık; ardından o alak"ı bir çiğnem et parçası olarak yarattık; daha sonra o çiğnem et parçasını kemik olarak yarattık; böylece kemiklere de et giydirdik; sonra bir başka yaratışla onu inşa ettik. Yaratıcıların en güzeli olan Allah, ne yücedir. (Müminun Suresi, 14)

Anne karnındaki gelişimi inceleyen bilim dalı embriyolojidir. Ve embriyoloji alanında, yakın zamana kadar kemiklerle kasların birlikte ortaya çıkarak geliştikleri sanılmıştır. Ancak gelişen teknoloji sayesinde yapılan daha ileri mikroskobik incelemeler, Kuran"da bildirilenlerin eksiksiz bir şekilde doğru olduğunu ortaya koymuştur.

Bu mikroskobik incelemeler göstermektedir ki, anne karnında, tam ayetlerde tarif edildiği gibi bir gelişme gerçekleşir. Önce embriyodaki kıkırdak doku kemikleşir. Daha sonra ise kas hücreleri kemiklerin etrafındaki dokudan seçilerek biraraya gelir ve bu kemikleri sarar.

Bu durum, Developing Human (Gelişen İnsan) adlı bilimsel bir yayında şöyle tarif edilmektedir:

6. haftada kıkırdaklaşmanın devamı olarak ilk kemikleşme köprücük kemiğinde ortaya çıkar. 7. hafta sonunda uzun kemiklerde de kemikleşme başlamıştır. Kemikler oluşmaya devam ederken kas hücreleri kemiği çevreleyen dokudan seçilerek kas kitlesini meydana getirirler. Kas dokusu bu şekilde kemiğin etrafında ön ve arka kas gruplarına ayrışır.89

Kısacası insanın Kuran"da tarif edilen oluşum aşamaları, modern embriyolojinin bulgularıyla tam bir uyum içindedir.

Bebeğin Rahimdeki Üç Karanlık Evresi
Kuran"da insanın anne karnında üç aşamalı bir yaratılışla yaratıldığı bildirilmektedir:

... Sizi annelerinizin karınlarında, üç karanlık içinde, bir yaratılıştan sonra (bir başka) yaratılışa (dönüştürüp) yaratmaktadır. İşte Rabbiniz olan Allah budur, mülk O"nundur. O"ndan başka İlah yoktur. Buna rağmen nasıl çevriliyorsunuz? (Zümer Suresi, 6)

Yukarıdaki ayette Türkçeye "üç karanlık içinde" olarak çevrilmiş olan Arapça "fi zulumatin selasin" ifadesi embriyonun gelişimi sırasında bulunduğu üç karanlık bölgeye işaret etmektedir. Bu bölgeler sırasıyla:

a) Batın karanlığı
b) Rahim karanlığı
c) Döl yatağı karanlığıdır.

Görüldüğü gibi bugün modern biyoloji, bebeğin embriyolojik gelişiminin yukarıdaki ayette bildirildiği şekilde, üç farklı karanlık bölgede gerçekleştiğini ortaya koymuştur. Ayrıca embriyoloji alanındaki gelişmeler bu bölgelerin de üçer katmandan oluştuğunu göstermiştir.

Batın duvarı üç tabakadan oluşur: Dış kas plakaları, iç kas plakaları, çapraz kaslar.90

Benzer bir şekilde rahim duvarı da üç katmandan oluşur: Epimetrium, miyometrium ve endometrium.91

Aynı şekilde embriyoyu saran kese de üç katmandan oluşur: Amniyon (rahimde fetusu saran en iç zar- amnion), koryon (orta amniyon zarı- chorion) ve desidüa (dış amniyon zarı- decidua).92

Ayrıca ayette, insanın anne karnında, birinden diğerine farklılaşan üç ayrı evrede meydana geldiğine işaret edilmektedir.

Gerçekten de bugün modern biyoloji, bebeğin anne karnındaki embriyolojik gelişiminin üç farklı devrede gerçekleştiğini de ortaya koymuştur. Bugün tıp fakültelerinde ders kitabı olarak okutulan bütün embriyoloji kitaplarında bu konu en temel bilgiler arasında yer alır. Örneğin, embriyoloji hakkında temel başvuru kitaplarından biri olan Basic Human Embryology (Temel İnsan Embriyolojisi) isimli kaynakta bu gerçek şöyle ifade edilmektedir:

Rahimdeki hayat 3 EVREDEN oluşur; preembriyonik (ilk 2,5 hafta), embriyonik (8. haftanın sonuna kadar) ve fetal (8. haftadan doğuma kadar).93

Bu evreler bebeğin farklı gelişim aşamalarını içerir. Bu üç gelişim safhasının belli başlı özellikleri kısaca şöyledir:

- Preembriyonik evre:
Bu ilk evrede zigot bölünerek çoğalır, bir hücre kitlesi haline geldikten sonra kendini rahim duvarına gömer. Hücreler çoğalmaya devam ederken 3 tabaka halinde organize olurlar.

- Embriyonik evre:
İkinci evre toplam 5,5 hafta sürer ve bu süre boyunca canlı "embriyo" olarak adlandırılır. Bu evrede hücre tabakalarından bedenin temel organ ve sistemleri ortaya çıkar.

- Fetal evre:
Bu döneme girildiğinde, embriyo artık "fetus" olarak adlandırılır. Bu dönem gebeliğin 8. haftasından itibaren başlar ve doğuma kadar sürer. Bir önceki dönemden ayırt edici özelliği fetusun yüzü, elleri ve ayaklarıyla belirgin, insan dış görünümüne sahip bir canlı olmasıdır.

Dönemin başında 3 cm boyunda olmasına rağmen tüm organları ortaya çıkmıştır. Bu dönem 30 hafta kadar sürer ve gelişme doğum haftasına kadar devam eder.

Anne rahmindeki gelişim ile ilgili bu bilgiler, ancak modern teknolojik aletlerle yapılan gözlemler sayesinde elde edilmiştir. Ancak görüldüğü gibi bu bilgilere de, diğer pek çok bilimsel gerçek gibi, mucizevi bir biçimde Kuran ayetlerinde dikkat çekilmiştir. İnsanlığın tıbbi konularda hiçbir detaylı bilgiye sahip olmadığı bir dönemde, Kuran"da bu derece ayrıntılı ve doğru bilgiler verilmiş olması, elbette Kuran"ın Allah"ın sözü olduğunun açık bir delilidir.

Ben ilhan Arsel den Muhammed in bunlari nasil yazdigini aciklamasini istiyorum..

peren 22.10.2005 14:40

cok basit, copy and paste
 
Bundan hic süphem yok.

22.10.2005 14:43

Yani Koskoca bir sifir :o)
 
Islam dinine saldirmak o kadar kolay degil..
Hele bir profesör icin oldukca hicab verici :o)

22.10.2005 14:52

HÜCRE BILINCI
 
Bilindiği gibi hücreler bölünerek çoğalırlar. Bu bölünme sırasında, hücrenin çekirdeğinde bulunan DNA"nın da yeni hücre için bir kopyasının alınması gerekir. Bu kopyalanma sırasında, üzerinde düşünülmesi gereken son derece çarpıcı bir olay gerçekleşir.

DNA, 3 milyar harften oluşan, canlı ile ilgili tüm bilgileri saklayan muazzam büyüklükte bir bilgi bankasıdır. DNA"daki bilgileri yazılı hale getirirsek, toplam 1 milyon sayfadan oluşan yaklaşık 1000 ciltlik bir ansiklopedi serisi elde ederiz. Öyle ise DNA"nın kopyalanması, 1 milyon sayfalık yazının veya diğer bir ifadeyle 1000 cilt ansiklopedinin kopyalanması ile aynı şeydir.

Peki bu kopyalama işlemi ne kadar sürer biliyor musunuz?

20 ile 80 dakika arasında.


Dikkat edin, bu, 1 milyon sayfa dolusu yazının 20 ila 80 dakika arasındaki bir sürede, hiçbir hata ve eksiklik olmadan kopyasının alınması demektir. Bugün bilinen hiçbir fotokopi makinası veya teknolojik ürün, bu kadar kısa sürede bu kadar hatasız ve eksiksiz bir kopyalama işlemi gerçekleştirememektedir. Ve dikkat edin DNA"daki bilgileri kopyalayan teknolojik aletler değil, gözle dahi göremediğimiz hücrelerimizdir. Şimdi düşünelim:

Her hücre bölündüğünde DNA"nın bir kopyasının alınması gerektiğini düşünen, DNA"nın en hızlıve en kusursuz şekilde kopyalanması işlemini yürüten, hatalı işlemlerin derhal düzeltilmesi için müthiş bir organizasyon yapan güç, akıl, irade ve ilim kime aittir?

Böylesine kompleks, kusursuz ve hatasız bir düzenin tesadüfen geliştiğini söylemek kesinlikle akıl ve mantık dışıdır. Evrendeki tüm atomları ve gerekli tüm koşulları bir araya getirseniz, DNA"nın kopyalanmasını gerçekleştiren sistemi tesadüfen oluşturamazsınız.

Çok açıktır ki, bu kadar kusursuz bir sistemi yaratan ve milyonlarca senedir yaratmaya devam eden sonsuz ilim, akıl ve güç sahibi olan Allah"tır.

Göklerde ve yerde ne varsa tümü Allah"ındır. Allah, herşeyi kuşatandır.
(Nisa Suresi, 126)

peren 22.10.2005 14:58

Copy and Paste II
 
Sen gercekden sadece Kuran mucizeleri pesindemisin, yoksa Piramitleri, Tevrat gizlerini, Mayalari, dahada eski uygarliklarin bilgilerini etc"da arastiriyormusun? Bu senin gözünde "Muhammet" mucizesi yada Muhammete Allah Kuran araciligi ile gönerilmis oldugunu düsündügün seyler benim acimdan tatmin edici degil. Tevratin arastirmacilari (bununla ilgili bir yazi hazirliyorum ama halen daha sonuna getiremedim, umud ediyorum yarin vaktim olursa bitirip buraya yazacagim, oldukca önemli konular oldugunu düsünüyorum bir kac akadasin yardiminada ihtiyacim oluyor ayni zamanda) daha öncede belirttigim gibi Tevrattaki kondensatör yapilisi bire bir dogrudur. Bunun yanisira senin yukarida belirttigin cinsden bir sürü mucizelerle! doludur, O zamanlar Musanin bilmesinin imkani olmadigi gercekler! Tabiiki tevratindan Allah dan olmadigini bilen her kes bunu Musanin Tevrata nasil aktardigini düsünüyor. Bazen bu bilgileri verenlerin uzaylilar oldugu üzerinde duruluyor ama bu benim degil esimin ilgi alani, üzerinde durmayacagim. Umarim bu aciklamalardan sonra sende bir kac jeton düsmüstür. Akilli gecinen Muhammed bakmis Musa insanlarin beynini bu sekilde yikamis, oda kendi cevresindeki cahil insanlari copy ve paste ile kafalamis. Cok basit (ama gercekden cok basit, nasil gözünden kacti alpi). Benim tavsiyem sadece Kuran mucizeleri üzerinde durmayip Tevrat ve Incili de arastirman. Belki su yukarida yazdigin mucizeleri bile bulursun oralarda, neden olmasin, nede olsa copy and paste:-)
Ilhan Arseli su anda bulamadigim icin bir aciklamasini (copy and paste nasil oluyor aciklamasi) veriyorum. Ohne kommentar:
Kur"an"in Enfal Suresi"nin 65. ve 66. ayetlerinde, 20 Müslüman askerinin 200 kafire,
100 Müslümanin kafirlerden l 000 kisiye ya da 100 Müslümanin 200 kafire galip gelecegi
bildirilmistir:
"Ey. Peygamber! Müminleri savasa tesvik et. Eger sizden sabirli yirmi kisi bulunursa, iki yüze (kafire)
galip gelirler. Eger sizden yüz kisi olursa, kafir olanlardan bin kisiye galip gelirler..." (Enfal Suresi,
ayet 65).
"Simdi Allah, yükünüzü hafifletti; sizde zayiflik oldugunu bildi. O halde sizden sabirli "yüz kisi
bulunursa (onlardan) iki yüz kisiye galip gelir. Ve eger sizden bin kisi olursa, Allah"in izniyle
(onlardan) iki bin kisiye galip gelir..." (Enfal Suresi, ayet 66).
Söylemeye gerek yoktur ki, bir yandan 20 Müslüman askerinin 200 kafire bedel oldugunu öne
sürerken, diger yandan 20 yerine bu kez 100 Müslüman askerin 200 kafire bedel oldugunu bildirmenin
celiski ve anlamsizlik yaratmaktan baska bir sonucu olamaz. Birbirleriyle karsilastirilinca anlamlarini
yitiren yukaridaki ayetleri Muhammed, Yahudilerin Tevrat"inda, daha dogrusu Tevrat"in "Levililer"
(Bap 26: 8) ile "Yesu" (Bap 23: 10) adli kitaplarindan esinlenerek koymustur. Söz konusu celiski, bu
kitaplarda anlatilanlarin, Muhammed (ya da Kur"an"i derleyenler) tarafindan yanlis anlasilmasindan
dogmustur. Gercekten de Tevrat"in "Levililer" kitabinda su yazilidir:
"Ve düsmanlarinizi kovalayacaksiniz, ve önünüzde kilicla düsecekler. Ve sizden bes kisi, yüz kisiyi
kovalayacak, ve sizden yüz kisi on bin kisiyi kovalayacak, ve düsmanlariniz önünüzde kilicla
düsecekler. Ve yüzümü size cevirecegim ve sizi semereli edecegim, ve sizi cogaltacagim, ve sizinle
ahdimi sabit kilacagim" (Tevrat, "Levililer", Bap 26: 7-9).
"Yesu" adli kitapta da su yazilidir:
"Sizden bir kisi bin kisiyi kovalayacaktir; cünkü Allah"iniz Rab, size söyledigi gibi, sizin icin cenk eden
odur" (Tevrat, "Yesu", Bap 23: 10).
Daha baska bir deyimle Yahudilerin Tanrisi, savasa girmis olan her bir Yahudinin 20 ya da 100
düsmana bedel oldugunu ve düsmana karsi onlara yardimda bulunmak üzere cenk edecegini
bildirmekte! Ve iste bütün bunlari Muhammed, kendi günlük siyaseti bakimindan yararli bulmus ve
Kur"an"in Enfal Suresi"ne, birbirini izleyen iki ayet halinde (65. ve 66. ayetler olarak) yerlestirmistir.
Yukarida belirttigimiz gibi, ayetlerden biri söyledir:
"Ey Peygamber! Müminleri savasa tesvik et. Eger sizden sabirli yirmi kisi bulunursa, iki yüze (kafire)
galip gelirler. Eger sizden yüz kisi olursa, kafir olanlardan bin kisiye galip gelirler..." (Enfal Suresi,
ayet 65).
Görülüyor ki, ayete göre l Müslüman 10 kafire bedel gösterilmekte. Fakat, bunu izleyen 66. ayette
biraz farkli bir ölcü kullanilmaktadir:
"Simdi Allah, yükünüzü hafifletti; sizde zayiflik oldugunu bildi. O halde sizden sabirli yüz kisi
bulunursa (onlardan) iki yüz kisiye galip gelir. Ve eger sizden bin kisi olursa, Allah"in izniyle .
(onlardan) iki bin kisiye galip gelir... " (Enfal Suresi, ayet 66).
Dikkat edilecegi gibi, bu ayette, orantili olarak bir Müslümanin iki "kafir"e galip gelecegi
bildirilmekte. Oysa, bir önceki ayette, yani 65. ayette, bir Müslüman askerinin 10 "kafir"e, karsi galip
gelecegi bildirilmisti! l Müslüman askeri 2 kafire mi, yoksa 10 kafire mi bedel, belli degil! Kuskusuz
ki, ortada bir celiski var. Bundan dolayidir ki, bazi yorumcular 65. ayetin, 66. ayet ile ortadan
kaldirildigini söyleyip isin icinden cikmak isterler. Buna karsilik bazi yorumcular, l Müslümanin 2
"kafire" galip gelecegine dair bulunan 66. ayetin, Bedir Savasi sirasinda kondugunu, cünkü o tarihte
İslam ordusunun henüz zayif durumda bulundugunu, ancak iki ya da üc misli fazla olan bir kuvvetle
ugrasabilecek durumda oldugunu, iste bu durumu göz önünde tutan Tanri"nin, onlarin yükünü
azaltmak icin l Müslümani 2 "kafir"e galip gelebilecek sekilde güclendirdigini söylerler.( Ömer Riza
Dogrul, Tanri Buyrugu, İnkilap ve Aka Kitabevi,İstanbul, 1980, s.226.) Ve sunu eklerler ki, daha
sonralari İslam ordusu güclendigi ve on misli düsmanla savasabilecek duruma girdigi icin, Tanri, bu
kez bir Müslüman askerinin on misli fazla sayida "kafir"e galip gelecegine dair 65. ayeti göndermistir.
Evet, ama eger bu mantik dogru ise, bu takdirde 66. ayetin daha önce, yani 65. ayet olarak inmesi
gerekirdi; cünkü, Bedir Savasi daha önceki bir tarihe rastlamakta. Bu durumda 65. ayetin 66. ayet
tarafindan ortadan kaldirilmis olmasi gerekir. Bu takdirde de Tanri"nin, isabetli olmayan bir ayeti koyup,
daha sonra yanildigini düsünerek onu ortadan kaldirdigini kabul etmek gerekir ki, bunu, Tanri"nin
yanilmazligiyla bagdastirmak güctür.
Öte yandan bazi yorumcular, yukaridaki mantigi tersyüz ederek, ilk zamanlarda, örnegin Bedir
Savasi"nda, Müslümanlarin sayisinin az oldugunu, bu nedenle bir Müslüman askerinin on düsman ile
savasmak zorunda bulundugunu, fakat daha sonra Müslümanlarin sayisi artinca, Tanri"nin, onlarin
yükünü azaltip l Müslümanin 2 "Kafir"le savasmasini emrettigini söylerler.( Diyanet Vakfi
Tercümesi"ne bakiniz, Ankara, 1993, s. 184.) Evet, ama her seye kadir olan bir Tanri"nin, "sevgili
Müslüman kullarina", sayi esasina bakmadan yardimda bulunmasi gerekmez miydi? Ya da herkesi
hidayete eristirip, savas denen seyi ortadan kaldirmasi uygun olmaz miydi?
Bu yukaridakilere benzer örnekleri cogaltmak mümkün; bu örnekler sunu göstermektedir ki,
Kur"an"daki ayetlerin bir kismi, Tevrat ve İncil hükümlerinin icerikliklerine nüfuz edilemeden yapilan
aktarmalardir ve anlasilmazliklari (ya da celiskili nitelikte bulunmalari) da bundandir. Muhtemeldir ki,
Muhammed"in "katib" olarak kullandigi kimseler, Tevrat"tan ve incil"den ceviri yaparlarken, muglak
ve yarim yamalak cevirilerde bulunmuslardir; ya da Muhammed, kendisine verilen bilgileri günlük
siyasetinin gereksinimlerine oturtarak degerlendirmistir. Bundan dolayidir ki, Tevrat ve İncil"den
aktarilan cogu ayetler, hic kimselerin anlayamayacagi nitelikte seyler olmustur.
Ayetlerin anlasilamaz ya da celiskili nitelik tasimalarinin olumsuz etkileri olmuski; ve iste bütün bu olumsuzluklari örtbas edebilmek icindir ki, Muhammed Kur"an"a,
"Kur"an"da... kesin anlamli ayetler vardir; digerleri de cesitli anlamlidirlar... " (Al-i İmran Suresi,
ayet 7) seklinde ayetler eklemistir. Bunu yaparken, Kur"an ayetlerinin anlasilmasi icin "uzun uzadiya
aciklanmis olarak" gönderilmis olduguna dair söylediklerini (örnegin, Hud Suresi, ayet l -3) unutur
görünmüstür. Celiskili ya da anlasilamaz nitelikteki hükümlerin varligini mesru kilabilmek icin,
Tanri"nin ayrica, "Bir ayetin yerine diger bir ayeti koyariz" seklinde konustugunu öne sürmüstür. Fakat,
bunu yaparken, her seyi mükemmel ve kusursuz sekilde var kilan ve asla hata yapmaz olan bir
Tanri"nin, nasil olur da yanilgiya düsüp, olumsuz ayetler gönderebilecegini, sonra bu hatasini
düzeltmek amaciyla bir ayeti bir baska ayetle degistirebilecegini ya da koydugu bir ayeti (hani sanki
yanlis bir sey yapmis gibi) tüm olarak ortadan kaldirabilecegini aciklamamistir.
İlhan Arsel.

22.10.2005 15:20

iLHAN ARSEL NEDEN SU SORUYU SORMUYOR
 
Misirlilar ki Tarihlerin de en kücük ayrintilari bile kacirmayip Arsivlemislerdir.

Ne yazik ki Misir tarihinde musa diye bir adam yoktur :o)

En azindan Merkezi Iktidarin Güdümünde maksatli olarak kaleme alinan bir takim belgelere ve Musa diye bir hainden ve onun Moisir Firavununa ihanetinden söz eden resmi kayitlara ulasilmis olmasi gerekirdi..

Ama ne yazik ki YOKTUR !..

EXODUS u okudugumuz zaman Bilinen musa hikayesi ortaya cikar. adi bilinmeyen bir firavun devrinde olmus ve yasanmistir.

Fakat Bilim Exodus ile ayni görüsü paylasmaz..
Cünkü Misir prensesleri NIL kiyisinda yikanmaz :o)
Ve sepetde buldugu cocuga neden akan su " MUSA " anlamina gelen bir isim versindir ki Misir Prensesi ?..

:o)

Ilhan Arsel Bunlara bir göz atsin :o)

22.10.2005 15:45

Tevrat arastirmalarini yaz
 
Sana cok ilginc yardimlarda bulunacagim :o)

esine de sevgiler :o)

Ben de bir zamanlar Onun gibi düsünüyordum..
sonra birden farkettim ki O uzaylilari da yaratan bir güc olmali :o)

O Uzaylilar Belki insanin DNA sini Programlamis olabilir ve gelisimine hiz kazandirabilir..

Ama Onlarin da bir yaraticisi oldugu Muhakkatir.

Kuran : Inasani yarattiklarimizin bir cogundan üstün kildik der.. Yani Ondan üstün olanlar da var..

:o)

22.10.2005 18:17

BURADA NE BICIM "COPY-PASTE" RANTI VAR.
 
KIMIN VAKTI VAR METRELERCE YAZI OKUMAYA ALLAHASKINA???? ZAHMET ETMEYINIZ...KISA TUTUNUZ. AZ OLSUN FEKAT EN NIHAYETINDE DE ÖZ OLSUN. BIZ YAZMIYORUZ DIYE,OKUMADIGIMIZI DÜSÜNMEYINIZ.

xstudentxnrw 22.10.2005 23:53

bunu pürene anlat.. esitligi anlasin ;O)
 
ohne Text

23.10.2005 02:05

wenig?
 
wenn du das wenig nennst, dann warte mal ab, was die kommenden jahre passiert, wenn es richtung sommer zu geht :)

peren 23.10.2005 11:34

Insan mucizeleri?
 
Alpi anladigim kadariyla Kurandan süphen olmamasi icin kendi kendini Kuranda sakli muciziler vardir dümenine geliyorsun. 19 cularda senin mucizelerin saglamasi. Ben ne tevrat ne eski mitolojiler hakkinda derin bilgi sahibi degilim, sana sadece "mucize" konusunda bir kac bilgi aktaracagim. Ben dünyadaki dinlerin Allahdan olamayacagi düsüncesine sahibim. Kanimca musa tevratindan zeburdan izler vardir mutlak, incilde tevrattan izler ve kuranda hepsinden izler vardir. Simdi diyeceksinki eee hepsi Allahdan elbette hepsi icerik olarak ayni sadece diger ücünü insanlar degistirmis, kuran ayni kalmis. Böyle düsünenlere insanlarin din olmadanda yaptiklarindan örnekler sunacagim. Amacim senin "oha Kuranda bu da geciyor, 1500 yil önce arap muhammet bunu nerden bilsin" mantigina karsin birak 1500 yil önceyi milattan cok önce zamanlardan örnekler verecegim.
Bunun haricinde yine eski sorularimi tekrarliyorum: nedense Kuran hep bulunmus kesfedilmi seyleri saklamis icinde. Yani bir yok gösterici degilde saklayici. Icinde var arayin bulun gibi. Hani isik hizi? Hani nano technologie? Bunun gibi yeni yeni üzerinde durdugumuz konular. Cevabin su sekilde olacaktir: ilk önce insanlar bir bulsun Kurandan ona kulp takilacak bir ayet kesin bulunacakdir! Hele birde farkli tercüme olayi yokmu, eger Kuranda o sekilde gecmiyorsa bile "ama aslinda Muhammet öyle degil böyle demistir" yalani ile siyiririm bile diyorlardir.
Gecen bir yazinda arastiridigini, gercek Islami aradigini yazmissin, böyle lastik gibi uzayan bir tercümeye dayali Kitapda bulamayacagin kesin:
Piramitlerden bir kac kücük! Bilgi. Bunun gibi daha bir cok gizem iclerinde saklidir (yazilari parca parca buraya yaziyorum, cok uzun olmasini istemiyorum)...

peren 23.10.2005 11:35

Piramitlerden kücük örnekler
 
Her biri 20 ton olan taslardan insa edilmistir. Bu taslari temin edilibilecek en yakin mesafe yüzlerce km. uzakliktadir. Taslarin nasil getirildigi henüz bilinememektedir.

* Piramit kimin adina yapildiysa, onun bulundugu odaya, dogdugu ve tahta ciktigi günler olmak üzere yilda sadece 2 kez günes girmektedir.

* Kirletilmis su, bir kac gün piramitin icine birakilirsa aritilmis hale gelir.

* Piramit’in icerisinde süt bir kac gün süreyle taze kalir ve sonunda bozulmadan yogurt olur.

* Bitkiler piramitlerin icinde daha hizli büyürler.

* Piramitin icine birakilan su 5 hafta süreyle bekletildikten sonra yüz losyonu olarak kullanilabilir.

* Cöp bidonu icindeki yemek artiklari hic koku yaymadan piramit icinde bekler, adeta mumyalasir.

* Kesik, yanik, siyrik gibi yaralar büyükce bir piramitin icinde daha cabuk iyilesme egilimi gösterir.

* Piramitlerin bazi odalarinin icinde ne olduguna dair bir bilgi yoktur arastirmacilarin cogu ya icinde kayboldu ya da ayni yerde bir kac tur attilar fakat iclerini göremediler. piramitlerin ici genel inanisa uygun olarak labirentlerle doludur...mikorinos,louvre benzeri basit yapililarda sadece labirentlesme cok azdir...ama keops,kefren gibi gezilmesi özel izinlere bagli olan piramitlerde yol bulmak imkansiz gibidir...hatta yasak girisler yapan cogu kisi delirerek ölmüstür...piramitler kesinlikle paranormal yapilardir....

peren 23.10.2005 11:37

Tevrattan kondensatör yapimi ve digerler
 
Tevrattan alintilar:
Uzay araci ile gelenler bayagi kalabaliktilar. Tanrinin Yiyecekleri bölümünde de görülecegi üzere bol yiyecek ve armaganlar istiyorlardi.YESU 5:13 Yesu Eriha"nin yakinindaydi. Basini kaldirinca önünde, kilicini cekmis bir adam gördü. Ona yaklasarak, “Sen bizden misin, karsi taraftan mi?” diye sordu. 5:14 Adam, “Hicbiri” dedi, “Ben RAB"bin ordusunun komutaniyim. Simdi geldim.” Dünyada uzun süre kaldilar. Gelenlerin hepsi erkekti; onun icin insan kizlariyla evlilikler yaptilar. Uzay aracinin geldigini su ayetlerden de anlamak mümkün: SAYILAR 12:5 RAB bulut sütununun icinde indi. Cadirin kapisinda durup Harun"la Miryam"i cagirdi. İkisi ilerlerken 12:6 RAB onlara seslendi: 31:15 Sonra RAB cadirda bulut sütununun icinde göründü; bulut cadirin kapisi üzerinde durdu. YESEYA (İSAYA)6:1 Kral Uzziya"nin öldügü yil yüce ve görkemli Rab"bi gördüm; tahtta oturuyordu, giysisinin etekleri tapinagi dolduruyordu. 6:2 Üzerinde Seraflar duruyordu; her birinin alti kanadi vardi; ikisiyle yüzlerini, ikisiyle ayaklarini örtüyor, öbür ikisiyle de ucuyorlardi. 6:4 Seraflar"in sesinden kapi söveleriyle esikler sarsildi, tapinak dumanla doldu. CIKIS 19: 4 Misirlilara ne yaptim, ve sizi kartal kanatlari üzerinde tasidim, ve sizi kendime getirdim, gördünüz. CIKIS 13:21 Gece gündüz ilerlemeleri icin, RAB gündüzün bir bulut sütunu icinde yol göstererek, geceleyin bir ates sütunu icinde isik vererek onlara öncülük ediyordu. 19:11 Ücüncü güne hazir olsunlar. Cünkü ücüncü gün bütün halkin gözü önünde ben, RAB Sina Dagi"na inecegim. 19: Dagin cevresine sinir ciz ve halka de ki, `Sakin daga cikmayin, dagin etegine de yaklasmayin! Kim daga dokunursa, kesinlikle öldürülecektir.
14:24 Sabah nöbetinde RAB ates ve bulut sütunundan Misir ordusuna bakti ve onlari saskina cevirdi. 14:25 … Misirlilar, “ İsrailliler"den kacalim!” dediler, “ Cünkü RAB onlar icin bizimle savasiyor.”
19:9 RAB Musa"ya, “ Sana koyu bir bulut icinde gelecegim” dedi, “ Öyle ki, seninle konusurken halk isitsin ve her zaman sana güvensin.” MEZMURLAR 18:8 Burnundan duman yükseldi,
Agzindan kavurucu ates
Ve korlar fiskirdi.
18:9 Kara buluta basarak
Gökleri yarip indi.
18:10 Bir Keruv"a binip uctu,
Rüzgar kanatlar takarak hizla geldi.
YESEYA (İSAYA)19:1 Misir"la ilgili bildiri:
İste RAB hizla yol alan buluta binmis Misir"a geliyor!

HEZEKİEL . 1:19 Canli yaratiklar hareket edince, yanlarindaki tekerlekler de hareket ediyordu; yaratiklar yerden yükseldikce, tekerlekler de onlarla birlikte yükseliyordu. 1:21 Yaratiklar hareket ettiginde onlar da hareket ediyor, yaratiklar durdugunda onlar da duruyor, yaratiklar yerden yükseldiginde onlar da yükseliyordu. Cünkü yaratiklarin ruhu tekerleklerdeydi. 1:22 Kubbeye benzer, billur gibi parlak ve korkunc bir sey canli yaratiklarin baslari üzerine yayilmisti1:23 Kubbenin altinda kanatlarinin biri öbürünün kanatlarina dogru acilmisti. Her birinin bedenini örten baska iki kanadi vardi. 1:24 Yaratiklar hareket edince, kanatlarinin cikardigi sesi duydum. Gürül gürül akan sularin cagiltisini, Her Seye Gücü Yeten"in sesini, bir ordunun gürültüsünü ansitiyordu. Durunca kanatlarini indiriyorlardi. 1:26 Baslari üzerindeki kubbenin üstünde laciverttasindan yapilmis tahta benzer bir nesne vardi. Yüksekte, tahti andiran nesnede insana benzer biri oturuyordu. 1:27 Gördüm ki, beli andiran kisminin yukarisi ici ates dolu maden gibi isildiyordu, belden asagisi atese benziyordu ve cevresi göz alici bir isikla kusatilmisti. RAB"bin görkemini andiran olayin görünüsü böyleydi.

Dünyalilara yaptirilan kondansatör ANTLASMA SANDIGI
CIKIS 25:10 “ Akasya agacindan bir sandik yapsinlar. Boyu iki bucuk, eni ve yüksekligi birer bucuk arsin olsun. 25:11 İcini de disini da saf altinla kapla. Cevresine altin pervaz yap. 25:12 Dört altin halka döküp dört ayagina tak. İkisi bir yanda, ikisi öbür yanda olacak. 25:13 Akasya agacindan siriklar yapip altinla kapla. 25:14 Sandigin tasinmasi icin siriklari yanlardaki halkalara gecir. 25:15 Siriklar sandigin halkalarinda kalacak, cikarilmayacak. 25:16 Antlasmanin tas levhalarini sana verecegim. Onlari sandigin icine koy. 25:17 “ Saf altindan bir Bagislanma Kapagi yap. Boyu iki bucuk, eni bir bucuk arsin olacak. 25:18 Kapagin iki kenarina dövme altindan birer Keruv (kerubi) yap. 25:19 Keruvlar"dan birini bir kenara, öbürünü öteki kenara, kapakla tek parca halinde yap. 25:20 Keruvlar yukari dogru acik kanatlariyla kapagi örtecek. Yüzleri birbirine dönük olacak ve kapaga bakacak. 25:21 Kapagi sandigin üzerine, sana verecegim tas levhalari ise sandigin icine koy. 25:22 Seninle orada, Levha Sandigi"nin üstündeki Keruvlar arasinda, Bagislanma Kapagi"nin üzerinde görüsecegim ve İsrailliler icin sana buyruklar verecegim.” Öyle bir sandik ki izinsiz dokunanlar ölüyor.
Tevrat ayetlerinin gösterdigi gibi gecmiste UFO geldi, uzun süre kaldi ve keruvlara binerek uctu gitti.

peren 23.10.2005 11:47

Insanlik tarihinden ilginc mucizeler:-)
 
Tarihin ve Tarihi ögrenmenin gercekleri…
kuranın bilime yol gösterdigini,daha nice mucizeleri oldugunu yazıyorlar ya,bu konulara önce de cevap yazdim, aslinda yazilacak cok seyde var ama, maalesef vaktim cok kisitli. Burada verdigim örnekler gerceklerin yüzde biri dahi degildir. Bu konularla gercekden ilgileniyorsaniz adlari verilen kitaplari okumanizi tavisiye ediyorum. Kendiniz bilinclendiginiz zaman kandirilmanizda bir o kadar güc olur. Bilinclenin:
Bırakın Muhammet ve Kuranı,İsayı,Musayı,milattan 10500 yıl önce,Eski Mısırlıların takvimi 365-1/4 gündür.Yani bizim bugünki takvimin aynısı. Bu takvimi bulmalarının ana kaynagı ise SİRİÜS YILDIZI.Bu yıldız,araştırmacıların dedigine göre evrende 365-1/4 günde kendi dönüşümünü tamamlayan tek yıldızdır.DÜNYAYA 8.5 IŞIK YILI BİR MESAFEDDİR.20. yy. teknolojisiyle daha yenilerde keşfedilen bu yıldızı,Eski Mısırlılar neyle,nasıl buldurlar? (ALPI sanirim senin Muhammet bu siriüs yildizini nasil bilsin soruna güzel bir cevaptir bu, daha muhammedin fikirleri dogmadan yüz yillar önce bulunan gercekleri size isitmis isitmis sunmus, sen ve senin gibilerde arastirma yetersizliginden inanmissiniz)
Cevabı henüz verilemeyen bir sorudur bu.Tam da bu baglamda,Atlantis baglantısı devreye giriyor.Yine başka bir takvime göre,güneşin Presesyonel döngüsü olarak hesaplanan bu takvim,baskın takım yıldızlarıyla ilintilendirilerek bugünün bir yılına,2160 yıl karşılık gelmektedir.Eski insanların yüzlerce,binlerce yıl yaşadıklarını anlatn mistik tarihçiler bu takvimi mi kullanıyordu,diye sormadan edemiyor.yİNE eSKİ YERLİLERDEN dOGONLAR,MÖ 4500 yıllarında,Sirius yıldızının hacim ve kütlesini ölçen verilere sahiptir. Yeni araştırmalarda ortaya çıkarılan,sirius çekirdek materyallerinden doldurulmuş bir kiprit kutusunun 50 ton gelecegi hesaplanıyor.Dogonlar bunu nasıl hesapşamıştı? Bu ve benzer ilginç araştırmalar için,tüm araştırmacılar Eski Mısırlıların kutsal kitabı dedikleri ÖLÜLER KİTABI adınd bir kitaptan kaynaklar aktarıyorlar.Bulup okumanın büyük yararı olacagı kanısındyım.
Quod erad demonstrandum
Arastirmanizda basarilar diliyorum arkadaslar ve ALPI
Cesitli sebeplerden dolayi 2 hafta sayfalari ziyaret edemeyecegim, daha sonra umarim tekrar yazismaya vakit buluruz.
Saygilar

23.10.2005 12:22

Keops un durdugu yer
 
Dünya nin merkezidir.
Keops ile yapilan pramit hesaplari dünya nin agirligini Cevresini Ve yüz ölcümünü verir.


Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 00:00 Uhr.