![]() |
Seid ihr jetzt fertig?
Ne güzel anlaşıyorsunuz ve bendenizi düşman olarak görüyorsunuz... demek kendilerinizi daha iyi Müslüman sanıyorsunuz... vay be... çok merak ediyorum ki kim sizi daha iyi Müslüman kılmış...
Siz aralarınızda tartışmaya devam edin... saf Almanları kandırmaya devam edin... |
yolumuz
rabbim, bize ne güzel bir yol nasib ettin! söyle bir yol: efsanevi bir levha halinde, sislere batmís bir dagbasína dogru ilerleyen kívrím kívrím bir patika örgüsü... bu patika vaktiyle dünyanín en muazzam caddesiymis; sonra gelen bozmus, giden harab etmis, en son gelenler ve gidenler de onu büsbütün tíkayíp üstünden gecilmesin diye sivriligine cam kíríklaríyle dösemis... sislere batmís dag basínda, insanogluna yekpare ebedilik aníní ve gercek olus saadetini tekeffül eden bir saray var... fakat bizim gözümüze böyle görünen saray, yolu cam kíríklariyle döseyenlerin gözünde, dünya saadet ve nimetine, eseklik hürriyet ve meziyetine mani bir zindandír. onlar, biz dünyaya bu zindaní musallat etmiyelim diye yolumuzu keserken, biz de dünyayi bu felaketten kurtarmak icin yolu o saraya dogru acmaya calísíyoruz. bu (yeni)lerin en yenisine, ezel noktasíní ebed noktasína ilistiren mutlak ve nihai (yeni) ye malik oldugumuz halde, bu (yeni)nin maziye ait bayat ve yanlís tatbikatíndan, eski olmakla suclandírílíyor ve bu yüzden tek kelimesi dinlenmez (kokmus kafalar) ve vahsi yobazlar telakki ediliyoruz. halbuki bizi böyle telakki edenler, sahte kemiyet yeniliklerinin aldatící kabuklarí icinde donmus, mutlak ve sifasíz küfür yobazlari... donmus kafa asíl onlarinkidir; ve o kadar kokmuslardír ki, kokmuslugu bile dondurmuslar ve tefehssühlerini konserve kutusunda ebedilestirmislerdir. bunlarín, gercekten, ebedilestirebildigi tek sey, bizzat ve binnefs kokmusluktur.
iste bu yüzden, kimsenin anlamadígí, kus diline benzer bir muamma lisaní konusuyoruz. bizi, ne bizden oldugunu sananlar, ne de bizden olmayanlar anlayabiliyor. bizi anlayabilmek istidadí, ancak allah ve resulünün sírlarí yolunda kafasíní berhava etmis yüksek cile ehli müslümanlardadír. onlarín da bu devirde sayísíní tesbit edebilmek cok zor... korkaríz ki, (kac kisisiniz?) diye sorulsa (milyonlarí askiniz!) diye cevab verildikten sonra (öyleyse buyurun zehirle pismis así yemeye!) der demez, típkí hací bayram-í veli?nin müritleri gibi birbucuk kisiye inmesinler!.. iste arkamízdakí bu birbucuk kisi, sivriligine cam kíríklariyle döseli yolda, topuklarímízdan saclarímíza kadar kan icinde, ilerlemeye calísíyoruz biz! yürünmez yolda, anlasílmaz dille, asílmaz manialara ragmen mesafe aldígímízí görenler, bununla da kalmíyorlar! daglarín ve kírlarín, köpek, cakal, sírtlan, karga, fare, domuz, ne kadar mundar hayvaní varsa üzerimize musallat ediyorlar! ayríca kanuni yol bekcileri, ellerinde ceza makbuzlarí, memnu míntíkalara girmis olmanín sucunu ha bire kaydedip duruyorlar. bu kadariyle de dolmuyor cile... arkamizdaki bir bucuk kisinin ceyregi, bizden aldígí tefekkür dersini, davaya en zit yollara saparak, bir nevi istiklal ilanína kadar gidiyor ve islam cephesine adeta (tavaif-i müluk) manzarasí veriyor ve küfür ejderhasí tarafíndan kolayca yutulmamíza calísíyor, asíl bu manzara karsísínda cam kíríklarí topugumuzdan cigerimize kadar batiyor, köpekler havlíyor, mukayyitler yazíyor, dönekler cark ediyor; ve su ana kadar bahsettigimiz en korkunc zümre, bugün belki bütün cihana hakim yahudiler ve yahudilik müessiseleri, bütün subeleriyle perde arkasíndan bu vaziyete bakíyor. cam kíríklaríní onlar dösetiyor, köpekleri onlar besliyor, mukayyitlere onlar talimat veriyor ve dönekleri vasítalí vasítasíz, onlar idare ediyor. ve biz her seye ragmen yüzbinleri asan kadromuzla yürüyoruz; her seye ragmen yürüyoruz, yürüyecegiz ve güzel isimleri arasínda (galip) isminin sahibi allah adína ve askína yürümekten vazgecmeyecegiz! rabbim, rabbim; bize ne güzel bir yol nasib ettin! sírlarínín ve nimetlerinin hazinesi olan saraya, elbette ki, bundan daha kolay sartlarla gidilemezdi. mademki zorluk bu kadar müthis, o halde tam yolun üzerindeyiz; ve mademki tam yolun üzerindeyiz, o halde yürüyecegiz ve erisecegiz! cünkü biz, herhangi bedavacílík ve lüpcülükten uzak, senden, nimetinle mütenasip ebedi devleti istiyoruz; o halde her cileyi cekecegiz ve sonunda... yalníz senin dilemen sartíyla- bu devleti kazanacagíz! mademki istirap bu kadar büyük, mazhariyet ve devlet de o nisbette azim olacaktir. necip fazíl kísakürek türk-islam alemine sonsuz sevgi, saygí ve en derin muhabbetlerimle, vesselam... |
Gördük Çorbacı Yüz binlerinizi!
Daha bir ay olmadı kızıl elma Türkiye büyük yürüyüşünüzde bir beş yüz kişiyi bile bulamadınız. Gerçi kızıl elmanın mimarıda Tacikistan boz kırlarında gömülüdür, vatan Tacikistanya!!!
Aşağıda hırlamaya çalışan yalnızca ay sesleri çıkaran fino abin geldi imdadına, ama sütü bozuk olduğu için onu ignore bölümümde onurlandırıyorum... Her kötülüğüm hareketi mutlaka bitmeye, yok olmaya mahkumdur, sizler oturun komik renkli mecmualar okuyun. Sertoğullarının bebelere çizdiği ilkel yazılar ve resimlerle uğraşın. Adama kıçlarıyla gülerler dünyada bütür varlıkların varlıklarıyla. Ne sapıklar var şu milliyetçilik rollerinin altında dolanan, faşist zümrede. Öyle ya Faşizm bütün dünyada büyük birsapıklık olarak boşunamı ilan edildi. Ay lar çıkaran finonunuda unutma, belki onun ile bereberbeş yüzlük kızılelmanız beş yüz bir olur,gerçi onda o onur ve cesarette yoktur. Ama o sizin sorunuz Çorbacı... Galvani... |
Hallo liebe Vaybeeaner:
Unten aufgeführter Artikel ist aus meiner Sicht äusserst wichtig und lesenswert.
<a href="redirect.jsp?url=http://www.taz.de/pt/2003/10/09/a0149.nf/text" target="_blank">http://www.taz.de/pt/2003/10/09/a0149.nf/text</a> Ich bin mittlerweile schon so oft auf die Aussage: "Ja du bist ja auch kein wirklich richtiger Moslem, du bist anders als die anderen." gestossen. Ich bin es aber leid, dass das geselschaftliche Bild eines Moslems ein bärtiger Turbanträger mit acht Frauen ist. Oben angeführter Artikel beschäftigt sich mit eben genau dieser Thematik, ohne dabei auf religiöse inhalte einzugehen. Der Verantwortung der Medien (in diesem Fall des Herrn Aust vom Spiegel) gegenüber einer "gessselschaftlichen Gruppierung", die eigentlich in Wirklichkeit keine darstellt. Erst durch die Darstellungen der Medienwelt wird die Systemgrenze gezogen und eine Entscheidung jedes betroffenen (Muslimen) fällig. Oftmals finde ich mich - ebenfalls wie der Autor - dabei vor, wie ich bewusst mich auch für ein WIR (wir Muslime) entscheide und in einer Diskussion in der Defensive stehe. |
o.T.
was ich machen würde, gehört hier nicht zur sache. du bist die jenige, die religiös tut! dann verhalte dich auch wirklich so!
|
Standart-Kritik
Standart-Kritiken und -Anschuldigungen bedürfen Standart-Argumente...
|
Rechtschreibung
...und beim nächsten Mal nehme ich mir ein Wörterbuch in die Hand...:-)
|
Absolut verboten!!
Also wenn ich Analverkehr jetzt lese, dann verstehe ich es die Sache von hinten (sorry wenn ich es so ausdrücke).
Dies ist im Islam absolut verboten. Denn: 1. Es ist eine Sache, die Tiere machen z.B. Hunde oder Esel was auch immer. Allah hat uns den einen Weg zum Kinder gebären und zum Geschlechtsverkehr gegeben und den anderen Weg, nämlich den des Afters, zum Kot raustransportieren sag ich mal. Wieso dann den dreckigen Weg benutzen wenn es doch einen säuberen gibt. 2. Es ist medizinisch bewiesen, dass die Sache von hinten nun mal nicht Gesund ist. Es kann zu einem Dammriss kommen, die auch aber während der Geburt der Frau auftreten kann. Dieser Dammriss ist schon eine gefährliche Sache, da es zu Hämorriden kommen kann. Hämorriden können richtig weh tun. 3. Es ist auch von der Bakterien Gefahr wirklich sehr gefährlich. Im Kot sind Toxine sogenannte Schadstoffe enthalten. Also überlegt es euch lieber ein zweites mal bevor ihr es macht! Übrigens: Sonst jeglicher Geschlechtsverkehr ist erlaubt! |
Ein sehr interessanter & nachdenklicher
...Artikel - wirklich! Zwischen den Zeilen - eigentlich ist es schon plakativ - drängt sich der Eindruck auf, das aber auch "Navid Kermani" mit seinem "offenem Brief an den Herausgeber des Spiegel-Magazins" mit genau der selben Polemik und teilweise undifferenzierten Meinung, Unterstellung argumentiert. Aber persönlich sehe mich zu 80% in seinem Brief wider - besonders erkenne ich mich bei der "Wir Muslime" Überlegung. Toller Brief an den Spiegel - Hut ab!
(Danke Cemmie für den Hinweis) |
Der Papst ist...
...zum ersten Mal in Deutschland bei Aldi und kommt aus dem Staunen nicht mehr heraus. Volle Regale, gute Ware, zu allem sagt er: "Sehr
schön." Als er an die Kasse kommt steht schon der Filialleiter mit einem riesigen Blumenstrauß bereit und überreicht ihn dem Papst. "Moment." sagt dieser "Ich habe den Laden nicht gesegnet, ich habe nur alles bestaunt." Sagt der Filialleiter: "Ich weiß, aber Sie sind der erste Pole der hier nichts geklaut hat!" Ein bisschen Spass muss sein... ;-) |
Oruç ve aç durmak
Bilindiği gibi mübarek Ramazan ayı 27 Ekim Pazartesi günü başlıyor. Pazarı pazartesiye bağlayan gece SAHUR"a kalkılacak. Bu konuda birkaç makale göndermek istiyorum.
Oruç, yalnız aç ve susuz kalmak değildir. Bir hayvanı veya inanmayan bir kimseyi bir odaya hapsedip aç, susuz bırakmakla oruç tutturulmuş olmaz. Orucun, sabır, şükür, nefis terbiyesi gibi diğer ibadetlerle irtibatı vardır. Onun için hadis-i şerifte, "Her şeyin bir kapısı vardır. İbadetlerin kapısı ise oruçtur" buyuruldu. (İ. Mübarek) Sinir sistemimizin vücuttaki yeri çok mühimdir. Dil sinirleri felç olan konuşamaz. Bacaktaki sinirler felç olursa, insan yürüyemez. Sinirimizin bozulması nispetinde hayatımız, az veya çok tehlike içindedir. Siniri bozuk kimse, huzursuz olur, sabredemez. Cemiyetteki kavgaların, cinayetlerin çoğu sinirli olmaktan, sabredememekten ileri gelmektedir. " Oruç sabrın, sabır da imanın yarısıdır" hadis-i şerifi oruç tutanın sabırlı olduğunu bildirmektedir. (Ebu Nuaym) VÜCUDUN ZEKATI Böylece orucun imandan da olduğu görülmektedir. İmanlı olan da, imanının kuvvetine göre suç ve günah işlemez. Sinirine hakim olur. Her şeyin bir zekatı vardır. Vücudun zekatı ise açlıktır. Oruç tutarak aç kalanın arzuları kırıldığı için sabretmesi kolay olur. Oruç tutan aç durur. Aç durmak iyidir: Aç duranın basireti açılır. Anlayış kabiliyeti artar. Hadis-i şerifte,"Aç duranın idraki artar, zekası açılır" ve "Tefekkür, ibadetin yarısı, az yemek ise tamamıdır" buyurulmuştur. (İ. Gazali) ÇOK YİMEK Çok yiyen çok uyur, çok uyuyanın da ömrü boşa geçmiş olur. Çok yiyen sarhoş gibi olur, dimağı yorgunlaşır. Zekası, zihni dumura uğrar. Açlık, kalbde incelik doğurur. Hadis-i şerifte, "Az yiyenin içi nurla dolar ve Allahü teâlâ, az yiyip içen ve bedeni hafif olan mümini sever" buyuruldu. (Deylemi) Açlıkta arzular kırılır, nefsimiz uysallaşır, serkeşliği kalkar. Çok yemek, gafleti doğurur. Azgın bir atı zaptetmek zor olduğu gibi, çok yedirmekle azan nefsi zaptetmek de zordur. Açlıkla terbiyesi kolaylaşır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: "İnsan kalbi tarladaki ekin, yemek ise yağmur gibidir. Fazla su ekini kuruttuğu gibi, fazla gıda da kalbi öldürür." [İ. Gazali] Her zaman tok olan şefkatsiz ve merhametsiz olur. Tok, acın halini bilmez. Çok yiyen sert ve katı kalbli olur. Hadis-i şerifte, "Çok yiyip içmekle kalbinizi öldürmeyin!" buyuruldu. (İ. Gazali) Açlık, günah işleme arzusunu kırar, kötülük etmeye mani olur. Hadis-i şerifte, "Açlık ve susuzlukla nefisle cihad etmek, Allah yolunda cihad gibidir" buyuruldu. (İ. Gazali) Çok yiyen çok su içer. Çok su içen çok uyur. Çok uyuyanın ömrü uyku ile geçtiği için dünya ve ahiret kazancına mani olur. Demek ki açlık, sinirleri uyanık, zinde tutar. Fazla tokluk ahmaklığa yol açar. Okuduğunu ezberlemesi ve hatırında tutması zor olur. Hadis-i şerifte, "Hergün bir defa yemek yemek itidaldir" buyuruldu. (Beyheki) İki günde üç defa yemek yemenin normal olduğu bildirilmiştir. Hastalıkların çoğu çok yemekten ileri gelir. Hadis-i şerifte, "Çok yiyip içmek hastalıkların başıdır" buyuruldu. (Dare Kutni) Az yiyenin vücudu sıhhatli olur. Hadis-i şerifte, "Oruç tutan sağlıklı olur" buyuruldu. (Taberani) Çok yiyende acıma hissi azalır. Arzuları artar, harama dalar. Gayri meşru arzuları harekete geçiren yolları tıkamak gerekir. Açlık şeytanın yolunu tıkar. Hadis-i şerifte, "Şeytan, damardaki kan gibi, vücutta dolaşır, açlık ile yolunu daraltın" buyuruldu. (İhya) Bundan sonraki makale ise Ramazan ayının fazileti ile ilgili olacak. |
"Islam und Demokratie"
... Die Zukunft Afghanistans und der Plan zur Errichtung einer demokratischen Verfassung auf islamischen Pfeilern..... nachzulesen in der Telepolis Online:
<a href="redirect.jsp?url=http://www.heise.de/tp/deutsch/special/ost/15894/1.html" target="_blank">http://www.heise.de/tp/deutsch/special/ost/15894/1.html</a> |
o.T.
Islam ist Tot!
|
Günah işleyenin orucu
Bilindiği gibi, 26-27 Ekim gecesi sahura kalkıyor ve PAZARTESİ günü oruçlu oluyoruz inş.
Bazı cahiller, "Namaz kılmayan, içki içen, açık gezen veya başka günah işleyen bir kimse, boşuna oruç tutmamalı" diyorlar. Bu, söz dine aykırıdır. Birkaç günah işleyenin, diğer günahları da yapması gerekmez. Hem oruç tutup hem de günah işleyen kimse, oruç tutmakla hasıl olan büyük sevaba kavuşamaz. Fakat ahirette niçin oruç tutmadın diye hesaba çekilmez. Oruç borcunu ödemiş olur. Hatta orucun bereketiyle diğer günahlardan da kaçma imkanı olur. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: "Bütün günahlara tövbe edip hepsinden kaçmak büyük nimettir. Bu yapılamazsa, bazı günahlara tövbe etmek de nimettir. Bunların bereketiyle belki bütün günahlara tövbe etmek nasip olur. Bir şeyin bütünü ele geçmezse, hepsini de kaçırmamalı." "ORUÇ TUTMA" DEMEMELİ Namazın dinimizdeki yeri, oruca göre daha önemli ise de, bir kimseye namaz kılmadığı için, "oruç da tutma" denmez. Aksine, "Namaz kılamıyorsan, orucu bari terk etme" denir. Namaz kılmamakla büyük bir günaha giren kimse, oruç tutmazsa günah miktarı daha da çok artar. Birkaç günaha müptela olan kimse, birinden vazgeçmek isterse, ona, "Diğerlerini bırakmadığına göre bu günaha da devam et" denmez. Günah miktarı ne kadar azaltılırsa o kadar iyi olur. Allah"tan korkup bir günahtan vazgeçmek iman alametidir. Hadis-i şerifte, "Ömründe bir defa Allah"ı anan veya O"ndan korkan Müslüman, cehennemden çıkar" buyuruldu. (Tirmizi) Günah işleyen, oruç tutuyor veya zekat veriyorsa, Aman bunları bari bırakma" demelidir! Bu ibadetleri de yapmazsa, dinden tamamen uzaklaşabilir. Korkutmaktan çok, müjdeleyici olmak gerekir. Peygamber efendimiz, "Allah"ın rahmetinden ümit kestirip, dinden nefret ettirenlere lanet olsun! Kolaylaştırın, güçleştirmeyin" buyurdu. (Buhari) |
Üç günah
Bir genç, Peygamber efendimize, "Şu üç günahı bırakamıyorum" dedi. O üç günah, yalan, zina ve içkidir. Resulullah efendimiz, "Bu üç günahtan yalanı benim için bırak" buyurdu. O genç, kabul edip gitti. Daha sonra, diğer iki günahı işlemek isteyince, "Bu günahları işleyip Resulullahın karşısına çıkınca, "Ben işlemedim" desem yalan söylemiş olurum. Eğer işlediğimi söylersem, beni cezalandırır" diye düşündü. Diğer iki günahtan da vazgeçip salihlerden oldu.
UTANMAK İMANDANDIR İnsanlardan utanarak günahı gizlemek de hayâdandır. Hayâ da imandandır. Günah gizlenmezse, fasıklar bundan cesaret alır. "Falanca günah işliyor. Ben de işlesem ne çıkar?" diyebilirler. Falancalar şunu bunu yapıyor, onlara günah değil de bize mi günah diyebilirler. Buna sebep olmamalı. Her ne kadar bazı sapıklar, "günah işleyen, mesela namaz kılmayan kâfir olur" diyorlarsa da, günah işleyen, Müslümanlıktan çıkmaz. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Cebrail aleyhisselam, "Ümmetine müjde ver ki, müşrik olarak ölmeyen Cennete girer" dedi. Ben, "Zina ve hırsızlık eden de mi Cennete girer" diye üç defa sordum. Evet, zina ve hırsızlık eden de Cennete girer" dedi. Daha sonra, "İçki içse de, yine sonunda Cennete girer" dedi." [Buhari] [Ancak bu günahların cezaları çekildikten sonra cennete girilir.] Bu Ehl-i sünnet itikadıdır. Günahları hafif görmek değildir. Bu inanış, insanı günaha sevk etmemeli! Her günah, kalbi karartır ve insanı küfre sürükleyip ebedi Cehennemde kalmaya sebep olabilir. Her günahtan kaçınmalı, çünkü Allah"ın gazabı günahlar içinde saklıdır. Belam-ı Baura, çok ibadet eden büyük bir âlim iken, bir günah yüzünden kâfir oldu. Günah işleyen hemen tövbe etmelidir! (K. Saadet) |
SUPER!!!
Endlich hat dies mal einer zu Wort genommen. Islamiyetin ve diger dinlerinde temeli hosgörü olmalidir. Biz hic bir insanin icini bilemeyiz. Bunu anca yüce Rabbimiz bilir. Bundan dolayi hic kimseye sen cehennemliksin bile dememiliyiz. Hele hele islamin Sartlarindan olan Oruc tutmayi yasaklamamaliyiz. Bu zaten bizim görevimiz degil. O kisiye nasil oruc tutullur, ne iyi ne kötü diyin, ama herkesin yaptigi sonucta yine kendine kalmis. "Le küm dini küm velliye din" (senin inancin sana benimki bana)
|
Ayların sultanı
Bilindiği gibi, 3 gün sonra (yani 27 Ekim Pazartesi günü), ?ayların sultanı? olarak bilinen Ramazân-ı şerif ayı başlayacaktır.
Sevgili Peygamberimiz, üç ayların ilki olan Receb-i şerifin başında: ?Ey Allah?ım! Receb ve Şa?bân aylarında bizim için bereket kıl (yani bu ayları bizim için bereketli eyle); bizi Ramazân ayına da kavuştur? diye duâ buyururlardı. Malum, İslâmın beş şartından biri de, mübârek Ramazân ayında, her gün oruç tutmaktır. Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki: ?Bir kimse, Ramazân ayında oruç tutmağı farz bilir (vazife bilir) ve orucun sevâbını, Allahü teâlâdan beklerse, geçmiş günâhları affolur.? Zâten ?Ramazân? kelimesi de, ?yanmak? demektir. Çünkü, bu ayda oruç tutan ve tövbe edenlerin günâhları yanar, yok olur. Demek ki orucun müjdelenen faydalarına kavuşabilmek için, bu ibâdetin Allah?ın emri olduğuna inanmak ve sevâp beklemek lâzımdır. Şeytanlar bağlanır... Ebû Hüreyre?nin anlattığına göre: Resûlullah efendimiz buyurdu ki: ?Ramazan ayı gelince, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar bağlanır.? Aşere-i mübeşşere?den (Cennet ile müjdelenen 10 büyük sahâbîden biri olan) Ebu Ubeyde bin Cerrâh (radıyallahü anh)?ın şu hikmetli sözünü, bu ayda daha çok hatırlamaya çalışalım: O, vefât etmeden önce: ?Namaz kılınız, Ramazân orucunu tutunuz, zekâtınızı veriniz, hac ve umre yapınız. Dünyâ sizi aldatmasın. Allahü teâlâ ölümü yarattı. Herkes ölecektir? buyurmuştur. Peygamberimiz Şabân ayının son günündeki bir hutbede buyurdu ki:?Ey müslümânlar! Üzerinize öyle büyük bir ay gölge vermek üzeredir ki, bu aydaki bir gece (Kadir Gecesi), bin aydan (daha) hayırlıdır, faydalıdır. Allahü teâlâ, bu ayda, her gün oruç tutulmasını emretti. Bu ayda, geceleri terâvîh namazı kılmak da sünnettir. Bu ayda Allah için ufak bir iyilik yapmak, başka aylarda farz yapmak gibidir. Bu ayda, bir farz yapmak, başka ayda yetmiş farz yapmak gibidir. Bu ay, sabır ayıdır. Sabredenin gideceği yer Cennettir. Bu ay, iyi geçinmek ayıdır. Bu ayda müminlerin rızkı artar. Bir kimse, bu ayda, oruçluya iftar verirse, günâhları affolur. Hak teâlâ, onu Cehennem ateşinden âzâd eder. O oruçlunun sevâbı kadar, ona da sevâp verilir.? |
Bir oruçluya iftar vermek
Dört şeyi çok yapınız!
Eshâb-ı Kirâm, "Ya Resûlallah! Her birimiz, bir oruçluya iftâr verecek, onu doyuracak kadar zengin değiliz". Resûlullah efendimiz buyurdu ki: ?Bir hurma ile iftâr verene de, yalnız su ile orucunu açtırana da, biraz süt ikrâm edene de, bu sevâp verilecektir. Bu ay, öyle bir aydır ki, ilk günleri rahmet, ortası afv ve mağfiret ve sonu Cehennemden âzâd olmaktır. Bu ayda, emirleri altında olanların (meselâ işçi, memur, asker ve talebenin) vazifelerini hafifletenleri (meselâ patronları, âmirleri, kumandanları ve müdürleri), Allahü teâlâ affedip, Cehennem ateşinden kurtarır. Bu ayda şu dört şeyi çok yapınız! Bunun ikisini Allahü teâlâ çok sever. Bunlar: Kelime-i şehâdet söylemek ve istiğfâr etmektir. Diğer ikisini de, zâten her zaman yapmanız lâzımdır. Bunlar da Allâhü teâlâdan Cenneti istemek ve Cehennem ateşinden O"na sığınmaktır. Bu ayda, bir oruçluya su veren bir kimse, kıyâmet günü susuz kalmayacaktır.? Bir başka hadis-i şerifte buyuruldu ki: ?Allahü teâlâ benim ümmetime, Ramazân-ı şerifte beş şey ihsân eder ki, bunları hiçbir Peygambere vermemiştir: 1. Ramazânın birinci gecesi, Allahü teâlâ mü?minlere rahmet eder. Rahmet ile baktığı kuluna hiç azâb etmez. 2. İftâr zamanında, oruçlunun ağız kokusu, Allahü teâlâya her kokudan daha güzel gelir. 3. Melekler, Ramazânın her gece ve gündüzünde, oruç tutanların affolmaları için duâ ederler. 4. Allahü teâlâ, oruç tutanlara, âhirette vermek için, Ramazân-ı şerifte Cennet?te yer tayin eder. 5. Ramazân-ı şerifin son günü, oruç tutan mü?minlerin hepsini affeder.? |
azapsízlík azabí - dipsiz bosluk
...ve aradíklarí su
allah azap cekme ve ona göre davranma nimetini bile üzerimizden kaldírmístír. duyan, hisseden, beyin sancísí ceken insanlar hesabína bu acísízlík acísínín derecesini hayal edebilir misiniz? ístírapsízlígín bu kertesi, ístírapsízlík ístírabínín bu derecesi hangi hayale sígabílír? felaket tablosunun cizgilerini parmak hesabiyle tekrarlamaya ve kücük kareler icinde tek tek göstermeye ne lüzum var!.. zaten o da kaníksanmís ve her dikkat ve ihtara sírt cevrilmistir. söylenecek söz su kadarcík: (bütün bunlarí bir vahide irca edip (bir de toplayíp) her seyi o vahide carpmanín ve kurtulusa ne kadar imkan kalmíssa ona göre son bir hamleye girismenin saati calíyor.) bu vahid nedir?.. bu vahid, istiklal harbiyle bizi yoktan var ettikleri iddiasínda olanlarín nihayet (var)dan (yok)a cevirdikleri gercegidir. bu gercek cumhuriyet devri boyunca gide gide, nihayet ucurum noktasíní 1960 da buldugumuz, ucurumun dibine de 1980 de vardígímíz hakikati... nasil tanzimat-i hayriyye isimli tanzimat-i serriye basínda ne maymunlasma, ne de insanlasma, yani ne küfür, ne de islam cephesinde derinligine tek tefekkür cehdi ve hamlesi yoksa, bugün de ne sol, ne de sag cephede hadiselerin mihrak noktasíní gösterici bir (diyalektik) mevcut degildir. 19uncu asír tanzimat maymunlarínín 20inci asír örnegi, solcu goriller, nasil ve ne yüzden meydana geldiklerinin hesabíndan uzak yasarken, sagcí gecinenler de dillerine doladíklarí cevhersiz bir milliyetcilik posasí icinde davalaríní temele oturtmaktan acizdirler. kafasí isleyen bir solcu meydana cíksa da haykírsa: (efendiler! elli küsür yíldír ruhumuzu susuz bíraktíníz! eger bizi; selamet ve adalet yolunu komünizma ve materyalizmada aradígímíz icin su yerine gaz icmekle suclandíríyorsaníz, suyu gösterin de kana kana icelim!) ...cevap verebilirler mi? ama biz cevap verebiliriz. komünistin mevcut olmayan aklí ve mevcut olmayan kafasína bir an icin yakístírdígímíz yaman suale bizde cevap hazírdír: (hayat pínarí islamiyettir ve sizi susuz bírakíp yerine gaz icmeye mecbur kílmís olanlar, iste, bu pínarí kurutan taklitci küfür ve sahte iman yobazlarídír!) ...muhakkak ki, komünizma ve materyalizma batílín son model sistemidir. sistem olmaya sistem... islam ise hakkín ezeli ve ebedi sistemi... sistemin de üstünde sistem; sistemlerin sistemi... bir sistem ancak mukabil ve mütekamil bir sistemle iptal edilebilir. bu bakímdan (metafizik) temeli olmayan ve insan ruhunu doldurucu bir inanís cehdinden yoksun bulunan hicbir davranís komünizmaya karsí cíkamaz. bilhassa, topyekün insanlígí kusatící olmak kíymetinden mahrum ve beyaz, siyah, kírmízí írk ve ayríca zengin, fakir, kuvvetli, aciz milletler darlígí icinde mahpus hicbir dünya görüsü komünizmanín karsísínda tutunamaz. onu, insanlígín ve insan cemiyetlerinin bugünkü hastalíklariyle beraber ancak din capínda bir inanís yenebilir. sistemlerin sistemi olan din, bu hükmün dísíndaki, vadeleri tam 1400 yil evvel doldurulmus, damarlarí ve kaynaklarí büsbütün kurutulmus bulunan öbür dinler önünde ezelden ebede köprü kurucu ve dünya ile ötesinin hesabíní verici islamiyettir. iste kaba softa ve ham yobaz elinde 3-5 asírdír hayatiyet ve harekiyetini kaybeden islam, icten bir fískírísla kendi zatíní ihya ve insanlíga teklif edecegi yerde, tanzimattan beri mankafa liberalizma ve kapitalizma aleminin ürettigi, insandan maymuna gecme sefil kafalar yüzünden akísíní büsbütün kaybetmis, cumhuriyet devrinden sonra ise ayní batí aleminin körü körüne bir cesaretle kopya edilmesi neticesinde kurutulduguna sahit olmustur. bu yüzdendir ki, minare gölgesiyle davul tozu karísímíndan baska bir sey olmayan devrim dedikleri altíok recetesi, batíl tarafíndan bile ideolocya olmak haysiyetine ulasamamís, dipsiz bir bosluk getirmis, ürettigi ve türettigi nesillerin beyinlerindeki (girdi-cíktí)larí ütülemis ve meydana hazmi ve tenasüli cihazlardan baska bir uzvu islemez, dilsiz, beyinsiz, cilesiz, ürpertisiz, hamlesiz bir soy cíkmístír. komünizma, devrim dedikleri devrilmenin bu ifadesinde kendisi icin en verimli fideligi bulmustur. simdi büsbütün silinip giden ve yalníz nebati ve hayvani faaliyet icinde hadim edilmis bir kalabalíktan ibaret kalan altíok nesli, düsünür gibi olanlariyle sola sapmaktan baska care bulamamístír. bu vaziyette meydan yeri islam cephesinin yeni gencligi ile basílacak ve tevhid bayragí göndere asílacakken, geberen mikroplar yerine geberten basiller her tarafí sarmís; ve iste, suyu arayanlarín su yerine gaz icme devri acílmístír. tam 44 yíl önce baslayan (agac mecmuasí) kalem ve dava faaliyetimiz ve 37 yíllík büyük dogu mücadelemiz, eski bir tesbihimizle küfür cumudiyesini hohlaya hohlaya erittikten sonra, simdi din adína salíncakta kolan vuran eski kacaklar yüzünden ortalígín camura dönmesine sahit oldu. ve bir taraftan olmaya ve olgunlasmaya baslayan yeni islam gencligi emrine gecmesi beklenen meydan yeri, bu yüzden komünistlere acílmaya basladí. bütün bunlar 1960 kazanínda pisip bu kazanín 1968 sularínda kaynamaya baslamasiyle meydana geldi. bu arada aziz ve münezzeh davamízí siyasi parti halinde aksiyon planína dökmeye kalkísíp istikbale ait büyük ve heybetli zuhuru maskaralastíran tesebbüsler basta olmak üzere bütün yeltenisler, bazí seyh müsveddeleri etrafínda halkalaníslar, türlü derneklesmeler, ilham ve hayatiyetini bizden alírken, bizim düsük cocuklarímíz olmaktan ileriye gecemedi. islam bir tarafiyle en kolay ve ezbercilik mevzuu, bir tarafiyle de en cetin ve hakketme isi, iki cephe arzeder. bunlar kolayda kaldílar. (*) hazin hikayesini (rapor)larda okumus olmaníz gereken bu tecellilere mukabil, büyük dogu davasí hicbir zaman asliyet ve asaletini yitirmedi ve asagída camurlu yagmur yagarken, bulutlar üstündeki günes mahiyetini korumayí bildi. derhal bir tasfiye ve sahtekarlaríní teshir faaliyetine giristi ve cürüklerini tek tek ayíklayíp iskartaya cíkardí. böylece is kaldí, en ince ve titiz sartlariyle yeni zuhura... necip fazíl kísakürek türk-islam alemine sonsuz sevgi, saygí ve en derin muhabbetlerimle, vesselam... (*) üstad, kötü tarafiyle (msp) ve devsirmelerini, iyi tarafiyle de saf fakat bir okadar ahmak müslümanlari kastediyor. |
Imsakiye
MÜSLÜMAN KARDESLER .... !
bir imsakiye net de nerde bulabilirim? |
Türkiye Gazetesi veriyor
Sayın YAR,
Edindiğim bilgiye göre Frankfurt"ta basılan TÜRKİYE GAZETESİ, yarın (25 ekim cumartesi) AVRUPA için İMSAKİYE veriyor/ Ücretsiz.. Bilgi tel: 0610 59 813. |
net´mi?
yani her bakkalda ve türk dükkanlarinda var.
net´de ariyorsan, hergün zamani yaziyor.. mesela www.hurriyet.de |
Orucun farzları ve bazı bilgiler/1
Orucun farzı üçtür. Bunlar:
1- Niyet etmek. 2- Niyeti, ilk ve son vakitleri arasında yapmak. 3- İmsak vaktinden güneşin batmasına kadar olan zaman içinde, orucu bozan her şeyden sakınmaktır. ............ Oruca niyetin vakti ne zaman başlar? CEVAP Ramazanda ve nafile oruçlara niyetin ilk vakti, güneş battıktan sonra başlar. Son vakti ise, ertesi günü öğleye bir saat kalıncaya kadardır. Kaza ve kefaret oruçlarında ise, akşamdan imsak vaktine kadardır. Ramazanda oruca niyet ederken, akşamdan imsak vaktine kadar, ?Yarın oruç tutmaya?, imsakten sonra ise ?Bugün oruç tutmaya? denir. Yanılıp yanlış söylense de, oruç tutulacak gün bilindiği için mahzuru olmaz. Ramazanda bir aylık oruca toptan niyet edilmez, her gün ayrı ayrı niyet etmek farzdır. Gece yatarken yemeği yiyip veya yemek yemeden niyet edilse, sonra gece uyanınca, sahura kalkınca yemek yemekte mahzur yoktur. Akşam yemeği yerken niyet etmek iyi olur. Niyetten sonra da, imsak vaktine kadar yiyip içmekte mahzur yoktur. Ramazanda, ?Yarın dişim ağrımazsa oruç tutarım, ağrırsa tutmam? diye akşamdan niyet edilse, böyle şüpheli niyet ile oruç tutmak sahih olmaz. ................. Ramazanda gece niyet etmeyi unutan ne yapmalı? CEVAP Öğleye bir saat kalıncaya kadar niyet edilir. Sahura kalkmak niyettir, oruç tutmak niyetiyle yatmak da niyettir, sahura kalkılmasa da oruca niyet edilmiş olur. ............. İftarı geciktirmek caiz mi? Bir iş sebebiyle iftarı ne kadar geciktirmek caiz olur? CEVAP Akşam vaktinin girdiği kesin olarak biliniyorsa, önce hurma, su gibi bir şey ile oruç açılır sonra namaz kılınır. Yemeği tezce yiyip sonra namaz kılmak da caizdir. Ancak iftar sofrasında çeşitli yemekler olduğu için, akşam namazı gecikebilir. Namaz mekruh vakte kalabilir. Bu bakımdan önce namazı kılmak ve sonra yavaş yavaş yemeği yemek daha uygun olur. Vaktin girdiği kesin belli değilse, önce namazı kılmak gerekir. Daha sonra vaktin girmediği anlaşılırsa, namazı iade etmek mümkündür. Fakat vakit girmeden oruç açılırsa, oruç bozulmuş olur. Telafisi de mümkün olmaz. Hadis-i şerifte, "İftarı acele edin" buyuruldu. (Hâkim) Acelenin son vaktinin, muteber kitaplarda, yıldızlar görününceye kadar olduğu bildiriliyor. Bu da takriben akşam vakti girdikten yarım saat sonradır. Hadis-i şerifte, "Yıldızlar görünmeden iftar eden, sünnetimle amel etmiş olur" buyuruldu. [İbni Hibbân] Güneşin battığı iyi anlaşılınca, önce Euzü ve Besmele okuyup, "Allahümme yâ vâsi"al-magfireh igfirli ve li-vâlideyye ve li-üstâziyye ve lil-müminine vel müminât yevme yekûmülhisâb" denir. Bir iki lokma iftarlık yiyip, "zehebezzama" vebtelletil-urûk ve sebetel-ecr inşâallahü teâlâ" denir ve yemeğe başlanır. İftar duasının manası, "Açlık zamanı bitti. Damarlarımızın suya kavuşması vakti geldi. İnşâallah sevap hasıl oldu" demektir. Ramazanda şöyle dua da edilir: Ya Rabbi, Ramazan-ı şerifin şefaatine nail eyle! Ramazan-ı şerifte af ve mağfiret eylediğin ve cehennemden azat eylediğin kulların arasına bizleri de dahil eyle! |
Kimler oruç tutmayabilir
Oruç tutmamayı mubah kılan özürler şunlardır:
1- Hastalık: Hasta olan veya oruç tutunca hastalığı artan kimse, oruç tutmaz veya tutuyorsa bozabilir. Hastaya bakan da, hasta hükmündedir. Hastaya bakmak için sıkıntıya girerse, oruç tutmayabilir. 2- Sefer: 104 km uzağa giden kimse, 15 günden az kaldığı yerde seferi olur. Yolculukta sıkıntı olur, iş aksar veya kazaya sebep olacak bir durum olursa, orucu kazaya bırakmak caiz olur. Hadis-i şerifte, (Seferde, sıkıntı içinde oruç tutmak iyilik sayılmaz) buyuruldu. 3- Gebe ve emzikli olmak: Kendine veya çocuğuna bir zarar gelecekse, gebe ve emzikli kadın oruç tutmaz. Hadis-i şerifte, (Allahü teâlâ, gebe ve emziklinin orucunu tehir etti) buyuruluyor. Emzikli kadın, ister kendi çocuğunu emzirsin, isterse başkasının çocuğunu emzirsin hüküm aynıdır. 4- Açlık ve susuzluk: Kendisine şiddetli açlık ve susuzluk meydana gelen kimse, ölüm tehlikesi varsa veya aklı gidecekse yahut hastalanıp bir zarara uğrayacaksa, orucunu bozabilir. 5- İhtiyarlık: Çok yaşlı kimse, oruç tutamayacak halde ise, oruç tutmaz, iyileşme ihtimali de yoksa, tutamadığı günler için fidye verir. 30 günün fidyesi 53 kg. undur. 6- İkrah: Oruç tutan, (Orucunu bozmazsan seni öldürürüm veya bir uzvunu keserim) diye tehdit edilmişse, dediğini yapmaya gücü yetiyor ve blöf yapmıyorsa, oruçlunun orucunu bozması mubah olur. ÖZÜRSÜZ ORUÇ TUTMAMAK BÜYÜK GÜNAHTIR Ramazan-ı şerifte, oruç tutmak çok sevaptır. Özürsüz oruç tutmamak büyük günahtır. Hadis-i şerifte, "Özürsüz, Ramazanda bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün yıl boyu oruç tutsa, Ramazandaki o bir günkü sevaba kavuşamaz" buyuruldu. Ama dini bir mazeret varsa oruç tutmamak günah olmaz. ........................ Devamlı şehirler arasında şoförlük yapanın, oruç tutmaması günah olur mu? CEVAP İşi aksatacak zorluk yoksa, Ramazan-ı şerifte oruç tutmak çok sevaptır. Özürsüz oruç tutmamak büyük günahtır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:"Şer"i mazeretsiz, Ramazanda bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün yıl boyu oruç tutsa, Ramazandaki o bir günkü sevâba kavuşamaz." [Tirmizi] Şu halde bir özür olmadan oruç yememelidir! Dini bir özrü olanın orucunu kazaya bırakması caiz olur. Yolculukta sıkıntı olur, iş aksar veya kazaya sebep olacak bir durum olursa, orucu kazaya bırakmak caiz olur. Hadis-i şerifte, (Yolculukta [sıkıntı içinde] oruç tutmak takvâdan sayılmaz) buyuruldu. (Buhâri) [Yolculuk, sefer demek, 104 km"den uzak yere gitmek üzere yola çıkmaktır. Bunlardan daha kısa yola giden seferi olmaz. Burada takva daha çok sevap kazanmak manasındadır.] |
********HAYIRLI RAMAZANLAR*******
sahur vakti herkezin mubarek ayini kutlar hayirli oruclar dilerim...
Internetten IMSAKIYE arayanlar icin : www.muslim-markt.de her sehir icin ayri ayri imsakiyeler var ... sevgile kalin .... Lala1 |
imsakiye için
www.namazvakti.com
adresinden istediğiniz şehri kolaylıkla bulabilirsiniz (aylık) |
Sn. Yar"ın dikkatine /İmsakiye için
www.namazvakti.com
adresinden istediğiniz şehri kolaylıkla bulabilirsiniz (aylık).. Hem de namaz vaketlerini.. |
www.turktakvim.com/avrupa.htm
ayrıca aşağıdaki adresten de öğrenilebilir;
<a href="redirect.jsp?url=http://www.turktakvim.com/avrupa.htm " target="_blank">http://www.turktakvim.com/avrupa.htm </a> |
cok tesekkür ederim :-) o.T.
ohne Text
|
cok tesekkür ederim :-) o.T.
ohne Text
|
Zur Stellung der Frau in islamisch....
......geprägten Gesellschaften
Die Situation der Frauen in islamischen Ländern wird entscheidend durch religiöse Traditionen geprägt. Dies schlägt sich besonders in der Gesetzgebung nieder, die sich in vielen Staaten an der Scharia (islamisches Recht) orientiert. Im Iran beispielsweise führt dies dazu, dass Frauen nur ein sehr eingeschränktes Scheidungsrecht haben. In Saudi-Arabien müssen Frauen sich von Kopf bis Fuß verhüllen und in Algerien verlieren sie oft bei einer Scheidung jegliches Sorgerecht für ihre Kinder. In Jordanien können in Prozessen mildernde Umstände geltend gemacht werden, wenn Väter, Brüder oder Ehemänner ihre Verwandte im Namen der Ehre töten. Die Familien sind meist streng patriarchal strukturiert: Der Vater ist das Familienoberhaupt, dem die letzte Entscheidung obliegt. In einigen Ländern ist dies sogar per Gesetz festgelegt, wie z.B. im Iran, wo der Ehemann seiner Frau die Ausreise verweigern kann. Ein zentrales Merkmal islamisch geprägter Gesellschaften ist die Geschlechtertrennung: Mädchen und Jungen dürfen nicht in dieselbe Schule gehen und dürfen keine sozialen Kontakte haben. Frauen sollen darauf achten, nicht durch Blicke oder Worte das Interesse von Männern zu wecken. In vielen Migrantenfamilien in Deutschland sind diese Traditionen und Wertvorstellungen erhalten geblieben: Ob Mädchen aus der Türkei oder dem Kosovo ? viele von ihnen tragen freiwillig oder unter Druck ein Kopftuch, müssen nach der Schule gleich nach Hause und werden mit ihren Cousins aus der Heimat verheiratet. Im Extremfall fallen sie auch in Deutschland einem sogenannten Ehrenmord zum Opfer. Es handelt sich dabei allerdings nicht um eine islamische Praxis, sondern um Traditionen und Bräuche der ethnischen, nationalen oder religiösen Gruppe. Immer gibt es auch Gegenstimmen und liberale Vereinigungen des jeweiligen Kulturkreises, die sich gegen frauenverachtende Sitten und Gesetze einsetzen. Auch aus religiösen Kreisen, wie z.B. den AnhängerInnen der feministischen Koranexegese, sind diese Stimmen zu vernehmen. ---------------------------------------------- gibt es denn überhaupt noch so etwas leute? |
oruc tutmayanlar...
fast alle aus meiner umgebung und freundeskreis fasten nicht, es sind immer die gleichen ausreden:
sigara, mir ist schlecht, ich nehm zu, basim agriyor, usw... das sind alles ausreden - aber warum ? ich versteh das nicht... |
ramazan ayi...
herkese hayirli olsun :)
|
her koyunu kendi bacagindan asarlar
kim tutarsa tutsun,kim tutmuyorsa solls halt sein lassen. ich find es auch nicht in ordnung, wenn man von der familie dazu gezwungen wird. es muss vom herzen kommen.da säuft man sich das ganze jahr die birne zu und allesmögliche! 1 ay gelince herkez melek oluyor. auserdem dogru müsliman olmak icin sadece 1 ay oruc tutmakl yetmiyor. cünkü islamin sartlari 5.
|
vaybee umfrage stand 27.10.03 17:37
wie oft fastest du?
Jeden Tag 58 % Nur an Wochenenden 20 % Ich halte nichts vom Ramadan 11 % In Deutschland zu fasten ist schwierig 11 % |
ich denke...
Die Leute die sagen, in Deutschland zu fasten in schwierig, die wollen einfach nicht fasten.
Es ist überall das Gleiche zu fasten. Ich habe im Krankenhaus gearbeitet, musste Patienten essen bringen, etc. und ich habe es trotzdem ausgehalten. Sonucta yine ALLAH sabir veriyor. Hic kimse diyemezki ben yapamam buralarda. Yapmaya calisinki yüce Rabbimiz size ona göre mukafatini versin sonra. Oturdugumuz yerde Cennetlige hakmi kazanicaz saniyoruz? Derslerine calismayan nasil okulu gecerki? Nedense bizim Yurt Disinda yasayan kardeslerimiz oruc tutunca dayanamiyor, Türkiye"de insanlarin yarisi ac, veya Afrikali ülkelerde. Onlarin cani yokmu? Bizim burdakiler ay ben bayilicak gibi oluyorum ay ben dayanamiyorum. Es kann sein das es einem übel wird, aber wenn man sich auch vorher immer vollfrist, so dass der Magen dieses Gewohnt ist, dann braucht sich auch nicht wundern das man es nicht aushält. Peygamber efendimiz demiyormu: "Orta sekilde yiyin. Ne fazla nede cok az". Bizimkiler yine masallah oooooooh |
Hepsi gavurlasmisla!
.-
|
ja das hat mich auch aufgeregt...
nur weil wir in deutschland leben sollten wir nicht unsere sitten aufgeben.
ok in der türkei fastet aiuch nicht jeder, nur man sollte schon versuchen zu fasten, wenn man es wegen gesundheitlichen gründen nicht macht ist es verständlich, aber *deutschland* als nicht-fasten grund zu zeigen ist lächerlich. |
Yok..
Gavur dinsizlere denir, ondan gavurlasmis diyemeyiz. Hic birinin anca isine gelmiyor. Bu egitimede bagli birsey. Anne baba dinini zaten ögretmezse, veya ögretir ama cocugu cok SIKARSA cocugun tabi isine gelmez.
|
Ne Frage zum Gebet....
...wer von euch betet den regelmässig alle 5 Gebete?
|
Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 02:29 Uhr. |