![]() |
Dini Siyasete Alet Etme :O)
BÝLMEDEN VE BÝLMEDÝÐÝNÝ DE BÝLMEDEN BÝZLERÝ YILLARDIR " DÝNÝ SÝYASETE ÂLET ETMEKLE (!) " SUÇLAYANLAR AÞAÐIDAKÝ AYETLERÝ NASIL YORUMLAYACAKLAR ACABA ! BU AYETLERÝ KUR"AN"DA YOK MU SAYACAÐIZ , YOKSA KUR"AN"IN O AYETLERÝNÝ ÝNKÂR EDÝP ÝÞÝMÝZE GELEN AYETLERÝ KABUL EDÝP , GELMEYENLERÝ ( HAÞA ) RED MÝ EDECEÐÝZ ?...!
HAYIR ! KUR"AN BÝR BÜTÜNDÜR VE BÝR HARFÝNÝ ÝNKÂR EDEN , RED EDEN KÂFÝR OLUR! KUR"AN"DA ÝMAN ,ÝBADET ,AHLAK YANINDA UKUBAT VE MUAMELAT YANÝ "CEZA HUKUKU ,KAMU HUKUKU ,ÝKTÝSAT HUKUKU..." GÝBÝ ALANLARDA OLDUKÇA AZ AMA ÖZ AYETLER- HÜKÜMLER BULUNMAKTADIR.BAÞTA HZ. RESUL OLMAK ÜZERE , HZ. ALÝ ,DAHÝL ÖMER, EBÛ BEKÝR , OSMAN ...DEVLET YÖNETMEDÝLER MÝ ,ONLARDA LAÝK MÝ ÝDÝLER ( HAÞA ) ! ? - BAKARA : 85 : " SÝZ KÝTABIN BÝR KISMINA ÝMAN EDÝP BÝR KISMINI ÝNKÂR MI EDÝYORSUNUZ ? SÝZDEN BUNU YAPANIN CEZASI DÜNYA HAYATINDA REZÝL OLMAKTIR , AHÝTRETTE DE AZABIN EN ÞÝDDETLÝSÝNE ÝTÝLÝRLER . ALLAH YAPTIKLARINIZI BÝLMEZ DEÐÝLDÝR ." - CASÝYE : 18 : ÞERÝAT : " EY MUHAMMED SENÝ DÝN HUSUSUNDA ÞERÝAT SAHÝBÝ KILDIK . SEN ONA UY BÝLMEYENLERÝN KEYÝFLERÝNE UYMA . " - NUR : 55 :DÝNÝN ÝKTÝDAR OLMASI : " ALLAH SÝZDEN ÝNANIP YARARLI ÝÞ YAPANLARA VA"DETMÝÞTÝR:...ONLARI YERYÜZÜNDE HÜKÜMRAN KILACAKTIR... " - BAKARA :213, NÝSA : 59 : HÜKMETMEK : " ...ANLAÞMAZLIÐA DÜÞTÜKLERÝ KONULARDA ÝNSANLAR ARASINDA HÜKMETMEK ÜZERE ÝÇÝNDE GERÇEKLERÝ TAÞIYAN KÝTABI ÝNDÝRDÝ ..." - MÂÝDE :48-49 : HÂKÝM ALLAH " ...ARTIK ÝNSANLAR ARASINDA ALLAH"IN ÝNDÝRDÝÐÝ ÝLE HÜKMET VE SANA GELEN GERÇEKTEN AYRILIP ONLARIN KEYÝFLERÝNE UYMA !SÝZDEN HER BÝRÝNÝZ ÝÇÝN BÝR ÞERÝAT VE YOL BELÝRLEDÝK...ONLARIN ALLAH"IN ÝNDÝRDÝÐÝ ÞEYLERÝN BÝR KISMINDAN SENÝ ÞAÞIRTMALARIDAN SAKIN ! " - MÂÝDE :44 : KÂFÝR KÝMDÝR ? ( ALLAH AÇIKLIYOR ) " KÝM ALLAH"IN ÝNDÝRDÝÐÝ ÝLE HÜKMETMEZSE ÝÞTE KAFÝR ONLARDIR ! " - AHZÂB : 36 : BÝZE DÜÞEN " ALLAH VE RESULU , BÝR ÝÞTE HÜKÜM VERDÝÐÝ ZAMAN ARTIK ÝNANAN BÝR ERKEK VE KADININ , O ÝÞÝ KENDÝ ÝSTEKLERÝNE GÖRE SEÇME HAKKI YOKTUR . " - BAKARA :179 : KISAS : " EY AKIL SAHÝPLERÝ , KISASTA SÝZÝN ÝÇÝN HAYAT VARDIR . " - NÛR :4-5 : CEZA : " NAMUSLU KADINLARI ZÝNA ÝLE SUÇLAYIPTA DÖRT ÞAHÝT GETÝREMEYENLERE SEKSEN DEÐNEK VURUN VE ARTIK ONLARIN ÞAHÝTLÝÐÝN&Yacut e; ASLA KABUL ETMEYÝN . " - MÂÝDE : 8 : ÞAHÝDLÝK : " EY ÝNANANLAR , ALLAH ÝÇÝN ADALETLE ÞAHÝTLÝK EDENLER OLUN.BÝR TOPLULUÐA KARÞI DUYDUÐUNUZ KÝN SÝZÝ ADALETTEN ALIKOYMASIN . ADÝL DAVRANIN ..." - NÝSA :135 : ADALET : " EY ÝNANANLAR ,KENDÝNÝZÝN , ANNE-BABANIZIN VE YAKINLARINIZIN ALEYHÝNDE BÝLE OLSA ALLAH ÝÇÝN ÞAHÝTLÝK EDENLER OLUN ... " - BAKARA :275 : FAÝZ : " ALLAH ALIÞVERÝÞÝ HELAL , FAÝZÝ HARAM KILMIÞTIR . " - BAKARA :188 : RÜÞVET : " ... BÝLE BÝLE ÝNSANLARIN MALLARINDAN BÝR KISMINI GÜNAH BÝR BÝÇÝMDE YEMENÝZ ÝÇÝN ONLARI HAKÝMLERÝN ÖNÜNE ATMAYIN ( ONLARA RÜÞVET VERMEYÝN ) ." - EN"AM : 141, TEVBE :103 :ZEKAT ( VERGÝ ) : " ONLARIN MALLARINDAN KENDÝLERÝNÝ TEMÝZLEYECEK , YÜCELTECEK BÝR SADAKA AL . " - MÂÝDE :90 : ÝÇKÝ,KUMAR,FAL : " EY ÝNANANLAR , ÞARAP ,KUMAR, DÝKÝLÝ TAÞLAR , ÞANS OKLARI ÞEYTANIN ÝÞÝ BÝRER PÝSLÝKTÝR . " - ÞURA : 38 , ÂLÝ ÝMRAN . 159 : ÞÛRA ; DANIÞMA MECLÝSÝ : " ... ÝÞLERÝ , ARALARINDA DANIÞMA ÝLEDÝR . ", " YAPACAÐIN ÝÞLER HAKKINDA ONLARA DANIÞ . " - HACC : 41 : ÝSLAM DEVLETÝNÝN ÖZELLÝKLERÝ : " O ALLAH"IN DÝNÝNE YARDIM EDENLERÝ YERYÜZÜNDE ÝKTÝDARA GETÝRDÝÐÝMÝZ ZAMAN NAMAZI KILAR , ZEKATI VERÝRLER , ÝYÝLÝÐÝ EMREDERLER , KÖTÜLÜKTEN VAZGEÇÝRMEYE ÇALIÞIRLAR . " - ALÝ ÝMRAN :104 : ÝSLAM ÜMMETÝNÝN ÖZELLÝKLERÝ : " ÝÇÝNÝZDEN HAYRA ÇAÐIRAN , ÝYÝLÝÐÝ EMREDÝP , KÖTÜLÜKTEN MEN EDEN BÝR TOPLULUK OLSUN . " - FETH :18 : BÝAT-OY: " ALLAH ÞU MÜ"MÝNLERDEN RAZI OLMUÞTUR KÝ ONLAR , AÐACIN ALTINDA SANA BÝAT EDÝYORLARDI ." - ÝSRA : 32 : ZÝNA - FUHUÞ : " ZÝNAYA YAKLAÞMAYIN ÇÜNKÜ O AÇIK BÝR KÖTÜLÜK , ÇOK KÖTÜ BÝR YOLDUR ! " - NUR : 33 : EVLENME : " SÝZE ÞUNLARLA EVLENMENÝZ HARAM KILINDI : SÝZÝ EMZÝREN ANALARINIZ , SÜT KARDEÞLERÝNÝZ ." - BAKARA : 228-230 : BOÞANMA : " BOÞANMIÞ KADINLAR ÜÇ KUR" BEKLEYÝP KENDÝLERÝNÝ GÖZETLERLER..." - BAKARA : 180, NÝSA : 11-12 : MÝRAS : " ...UYGUN BÝÇÝMDE VASÝYET ETMEK , KORUNANLAR ÜZERÝNE BÝR BORÇTUR . " - BAKARA : 30 : ÝNSAN ALLAH"IN YERYÜZÜNDEKÝ HALÝFESÝDÝR : " RABB2ÝN MELEKLERE :" BEN YERYÜZÜNDE BÝR HALÝFE YAPACAÐIM. " DEMÝÞTÝ . " - AHZÂB : 48 : DÝN DÜÞMANLARINA ÝTEAT ETME : " KAFÝRLERE VE MÜNAFIKLARA ÝTEAT ETME . ONLARIN EZÝYETLERÝNE ALDIRMA ,ALLAH2A DAYAN , KORUYUCU OLARAK ALLAH YETER ." - BAKARA : 282 : BORÇLAR HUKUKU :" EY ÝNANANLAR , BELÝRLÝ BÝR SÜRE BÝRBÝRÝNÝZE BORÇ VERDÝÐÝNÝZ ZAMAN ONU YAZIN . " - NÝSA : 59 :ANLAÞMAZLIKTA ( ALLAH"IN KANUNU,ÝNSANLARIN KANUNU ) KISTAS KUR"AN : " EÐER HERHANGÝ BÝR KONUDA ANLAÞMAZLIÐA DÜÞERSENÝZ ; ONU ALLAH"A VE ELÇÝSÝNE GÖTÜRÜN . BU DAHA ÝYÝDÝR VE SONUÇ BAKIMINDAN DA DAHA GÜZELDÝR . " - HUD : 85 : " ÖLÇÜYÜ VE TARTIYI TAM DENGELÝ YAPIN ... " BAKKALIN TARTISINA AYET ÝNDÝREN ALLAH DEVLETÝ ; SARHOÞ , RÜÞVETÇÝ , DÝNSÝZ , MÜNAFIKLARA MI BIRAKACAKTI ? ÞÝMDÝ BU KADAR AYET - KÝ ÇOÐUNU DAHA PEK ÇOÐU VAR ! - DURURKEN BEN ÞU VEYA BU NEDENLE BU AYETLERÝ YOK MU KABUL EDECEÐÝM ! BENÝM ÝMANIM TAM ; ALLAH"IN , YARATTIÐI ÝNSANLARINA DA EN ÝYÝ AHLAK-ÝBADET-ÝMAN GÝBÝ EN ÝYÝDE YÖNETÝM KURALLARINI GÖNDERDÝÐÝNE ÝNANIYORUM . BENÝM TERCÝHÝM HUKÛKU"L-ALLAH YÖNÜNDE ; ÝMAN, ÝBADETTE...GÜVENDÝÐÝM YARATICIMA HUKUKTA DA GÜVENÝYORUM !...OLAYIN ÖZÜ BU ! - ENFÂL : 40 : ALLAH DOST , YÂR"DIR : " ALLAH SÝZÝN SAHÝBÝNÝZDÝR , O NE GÜZEL SÂHÝB , NE GÜZEL YARDIMCIDIR ." - MUHAMMED : 11: ALLAH ÝNANANLARLADIR : " ALLAH ÝNANANLARIN KORUYUCUSUDUR . " ÝSLAM VE RESMÝ DÝN -Hayatýn her alanýna hitap eder , kural koyar -Din , kulun vicdanýna hapsedilmiþtir -Hem dünya hem ahirete hitap eder -Sadece ahirete hitap eder ,dünya"ya karýþamaz -Din-devlet bir bütündür -Din ile devlet ayrýdýr. -Aile yönetimi dine baðlýdýr -Evlenme,bosanma,nikah... hukuku isviçre"den ithaldir. -Egitim-ögretim dine göre yapýlýr -Müfredati laik mantýk belirler, ibadet saatleri umursanmaz -Basýn -yayýn dini kurallara göre çalýþýr -Basýn"da ;kadýný sömürü, yalan, dine saldýrý serbestir -Hakimiyet ALLAH" ýn, yönetim kullarýnýndýr -Hakimiyet milletin (!), yönetim elit kesimindir. -Kanunlarý islama uygun olarak meclis çýkarýr -Kanunlar Ýsviçre, Ýtalya, Almanyadan ithal edilir dini görüþ sorulmaz - Hukuk Ýslam hukuk" udur (Kur"an ve sünnet) -Hukuk roma ve batý hukuk" udur. -Mahkeme islama göre yargýlar -Mahkeme batý kurallarýna göre yargýlar -Kaynak Kur"an ve Sünnet,örnek peygamber"dir -Kaynak ve örnek Pragmatizme baðlý opotünizm"dir. -Ýçki üretimi ve satýmý yasaktýr -Devlet üretir (Tekel ). -Faiz haramdýr -Devletin faiz"li bankalarý vardýr(faizsiz... banka Ýslama uygundur) -Zina yasaktýr - Resmen , kanunla yasak olmaktan çýkarýlmýþtýr (2001) -Süt anne ve kardesle evlenilmez -Evlenmek serbesttir -Tesettur farztýr. -Yasaktýr (pantolon... serbesttir) -Cuma namazý farzdýr. -cuma için iþ býrakýlamaz -Günaha kýnama ve nefret vardýr. -günaha tesvik, reklam ve izin vardýr (genel ev, <a href="redirect.jsp?url=http://www.islamustundur.com/konular/dinvesiyaset.htm" target="_blank">http://www.islamustundur.com/konular/dinvesiyaset.htm</a> |
Hoschttt hoschtttt?
Ben Hadis profösörü deyilim?
Ama sunun farkina vardim damgali pezevenlik sistemini savunmak Mesepsiz Müslimanlara laik mis hadi ordan. Auuuuuuuuuuuuuuu ???? :O))))))))) |
Riza NUR un DILINDEN
Yazan Kişi: onur84
Tarih: 10-30-04 13:23 Riza Nur`un Hatiralari Allah insandan olmak lazimsa, hic olmazsa bir insan-i kämil bulup onu Allah yapsaydiniz. M.Kemal gibi cani, sarhos, katil ve cani birinimi Tanri yaptiniz. Yuh size asagilik mahlukatlar. ( Riza Nur Hayat ve Hatiratim S.365) 28 Haziran 1929 Milliyetin yazarlarindan Yakup Kadri Gazi`sini meth ediyor. Kemalizm diye bir kelime icad etmis.Yani Gazi`sinin isleri mühim bir felsefe ve meslek-i edebi ilmi ve fennidir.Kemalizm mezhebi diyor. Adeta bir Din. Dünyada bu kadar cirkin dalkavukluk az görülmüstür. ( Riza Nur Hayat ve Hatiratim S.368-369) Cankaya`da bir sürü genc kiz ve güzel cocuk var. Bunlara Gazi`nin evlatliklari diyorlar. Bu kiz ve cocuklar M.Kemal`in fuhus aletleri. Bunlardan s.kip biktiklarini evlendiriyor. Kendide nikah merasiminde baba sifatiyla bulunuyor.Zaten bunlar evleninceye kadar Cankaya fuhus mektebinde Gazi`den baska en az 80 kisi herbirinin üstünde geciyor. ( Riza Nur Hayat ve Hatiratim S.370) Yine calkalanan mühim bir rezalet var Melahat meselesi. Süreyya kizi Melahat`i Latife Hanimin erkek kardesi Ismail`e verdi. Ismail deli ve edepsiz biri Beyoglu`nda yapmadigi rezalet yoktu. Ismail bir gün Paris kätipligi esnasinda otele karisinin yanina bir gece yarisi bir fahise ile gelmis. Karisi ile kavga etmisler. ( Riza Nur Hayat ve Hatiratim S.376) M.Kemal selanik`lidir. Harbiye mektebinde okumus, erkan-i harbiye cikmistir. Kimi Yahudi, kimi Dönme, kimi Sirb, kimi Bulgar, kimi Pomak diyor. Babasi ve anasi hakkinda rivayet cok. Muhakkak olan bir sey varsa Anasi belli babasi mechul.(Riza Nur Hayat ve Hatiratim S.401) Yukaridaki Yazilarinin hic biri bir sosyalist , kürt milliyetcisi, veya islamci bir siteden alinmadi. Riza Nur ilk meclis baskanlarimizdandir. Atatürk`le beraber ülkemizi kuran kadrolardandir. Lozan Delegasyonundandir. Riza Nur sürec icerisinde Atatürk ile ters düsmüstür. Diger muhalifler gibi idam edilmemek icin Fransa`ya siginmistir. NIhal Atsiz`i yanina evlatlik olarak almis o`nu yetistirmistir. Bu Bey türk milliyetci hareketinin ruhani lideridir. ilk milliyetci kadrolardandir. Bugün benim yazdigim her yaziya küfürle karsilik verip sahte vatanseverlik ve milliyetcilik yapan okuma-yazma özürlü cahiller umarim ruhani liderlerini böylelikle iyi tanirlar. Not: bu yazi silinmez ise eger o zaman bu Portal`da demokratik bir ortam olduguna inanirim. ** Yazan Kişi: Alpi003 Tarih: 10-30-04 15:38 SÜBHAN - ALLAH !.. Bu ne fitrat,bu ne vicdan -i meali-Agah ! Zat-i Ulyalari Hakkin bize In"amisiniz, Kimsiniz söyleyiniz,Hazreti MUSA misiniz ? Hele DECCAL in elinden yakamiz Kurtuldu; Hele Mahvolmadan evvel millet sizi buldu. Ah Efendim o herif yok mu,KIZIL KAFIRDI Cünkü bir sey tanimaz ne desen hep MÜNKIRDI Ne edep der ne Haya der,ne fazilet , ne VAKAR; Geyirir les gibi Mutadi degil Istigfar Aksirir sonra,Futur etmiyerek Burnumuza Yutariz,care ne,Mümkün mü ilismek Domuza .. * Mehdi olmali Bu Riza nur denilen adam Yaydi Foruma Daire seklinde bir Balgam Dayanmis oldugu Yamri yumru Gelenekle Cizgiler cekerek soktu belki Bin sekle.. :o) Muhahahahaha Nihal atsiz Gibi Allahsiz Kitabsiz bir Ateist i Büyük Bir FASIST i yetistirdigi Icin Riza bey ile ne kadar ögünsek azdir. Bakin atsiz ne diyor ? Siyasette muhabbet... Hepsi yalan, palavra... Doğru sözü “Kül Tegin” kitabesinde ara... Lenin’den bahsederse karşında bir maskara, Bir tebessüm belirsin sadece dudağında. * Iztırabı kanına kat da göz kırpmadan iç! Varsın gülsün ardından, ne çıkar, bir iki piç... Bu varlık dünyasında yalnız senin hiç mi hiç, Bir şeyin olmayacak hatta mezar taşında * Ey Benito Musolini! Ey gayet yuce, Italyanlar basvekili muhterem Duce! Duydum ki, yelken1eri edip de fora Gelecekmis ordularin yesil Bosfora. Buyursunlar... Bizim icin savas dugundur; Din Arab"in, hukuk sizin, harp Turklugundur. Türk gencligine Devamli Irkcilik Pompalayan Bu Zat..Ne yazik ki Ogluna Allah i anlatmakta zorlandigi icin ogluda Marxist Leninist ve de Bunlarin geregi olarak Materyalist olmus ve Babasinin Yukarida belirttigi ** Arkasindan Gülen PICLER ** sinifina dahil olmustur..( Takdir-i ILAHI ) Sevgili Oglunun bu maskaraligi karsisinda Hüseyin Nihal ATSIZ beyin dudaklarinda bir tebessüm belirmis midir ? Onu Bilemiyorum.. Ama Büyük bir Ihtimalle bir yerde bir Hata yaptigini anlamistir. Bu Nokta da Sözü Tekrar Üstad Mehmet AKIF e verelim .. Bakalim Riza NUR lara Nihal ATSIZ lara ne der : Hürriyeti aldik dediler.Gaybe inandik Eyvah bu Bazicede bizler yine Yandik Cemiyete bir FIRKA dedik TEFRIKA cikti: Sapsaglam iken Milletin erkanini yikti. TURAN ILI namiyle bir efsane edindik EFSANE,fakat GAYE ! deyip az mi didindik ? Kac Yurda veda etmedik artik Bu ugurda ?.. ELVERDI GIDENLER ! ACIYIN ELDEKI YURDA !.. M. Akif ERSOY Fazla söze ne gerek ? |
si... adi serefsiz it o.T.
ohne Text
|
acaba tc laik oldugu icin neden
hala geri kalmis bir ülke?
|
Heykel sence tapmakmidir
o zaman cok sevdigin ve Trabzonda bulunan Kanuninin Heykeline siz gidide Musilman HACISI olun hahahahahaha
Yaaaa ne salak insanlarsiniz yawwwww... Allah beyin yerine hava gazi vermis... |
HADIS KITAPLARI
Yazan Kişi: EvrenseL
Tarih: 08-17-03 13:22 Buhari,es Sahih ve Müslümi es -Sahih"in Hadis kitaplari siz müslümanlar icin ne anlam tasir.Bu kitaplari inkar eden bir kisi müslümanmidir? Yorumlarinizi bekliyorum... ** Yazan Kişi: ENSAAR Tarih: 08-17-03 14:30 Ari kovanina comak soktun Evrensel..! Gelecek yorumlari bende merakla bekliyorum. Ama güvenilir bir mesafeden :-) . ** Yazan Kişi: Senol025 Tarih: 08-17-03 14:52 ben bu soruyu su forumda acikladim: "Bugünkü islam uydurma dolu! " Bu hadis kitaplarinin hepsini cöpe atmak gerekir. hicbirinin güvenirliligi saglamliligi yoktur! hepsi birbiriyle celisir ve uydurma doludur! o forumu kopyaliyorum: 1.a: Kan aldirmak yapaninda yaptiraninda orucunu bozar (Tirmizi Oruc 60/Ebu Davud Oruc 28/ Buhari Oruc 32) 1.b: Peygamberimiz oruclu iken kan aldirmistir. (Ebu Davud Oruc 29-30/Tirmizi Oruc 59/Buhari Tip 11) --------------------------------------------------------------------------------- 2.a: Gerek kücük, gerek büyük tuvaletinizi yaparken kibleye dönmeyin. (Hanbel 3/12) 2.b: Peygamberimiz bir takim insanlarin kücük ve büyük tuvaletleri icin kibleye dönmeyi hos karsilamadiklarindan bu bidati kaldirmak icin tuvaletini kibleye dogru yaptirdi (Buhari 4/11) ----------------------------------------------------------------------------------------- 3.a: Peygamber ayakta su icilmesini yasakladi. (Ebu Davud 4/No: 3717) 3.b: Peygamberi sizin benim gibi ayakta su icerken gördüm. (Ebu Davud 4/No: 3718) ----------------------------------------------------------------------------------------- 4.a: Kim size Peygamberimizin ayakta kücük tuvaletini yaptigini söylerse inanmayin. (Süneni Nesei 1-2/25 4.b: Peygamberimiz bir kavmin süprüntüsüne varip ayakta kücük tuvaletini yapti. (Buhari 1/167) ------------------------------------------------------------------------------------------- Kuran: 42:11 "...Onun benzeri gibi hicbirsey yoktur" Pekala su tam sapikca bir hadise ne dersiniz? "Allah ahirette Peygamberelere kimligini kanitlamak icin bacagini acip baldirini gösterir" (Müslim - iman 302, Buhari 97/24, 10/29, Hanbel 3/1) üstelik Buhari mezheplerin en kuvvetli hadis kitabidir! ** Yazan Kişi: Alpi003 Tarih: 08-17-03 15:33 Cahil evladim evrensel.. Hadis kitaplarina Iman ne zamandan beri Islam in sarti oldu :o)) Muhahahahahahahahahahahahahahahahahahahaha.. tele-vole ateistleri sizi :o) Paramız yok ki bir güzel sevelim Bademiz yok ki içip de haykıralım Demek günaha girmenin yolu yok Çaresiz kalkalım namaz kılalım ** Yazan Kişi: EvrenseL Tarih: 08-17-03 18:03 Yanlis hatirlamiyorsam hadis kitaplarindaki sözler muhammede ait! Buyurun müslümanlar aciklama istiyorum! ** Yazan Kişi: ENSAAR Tarih: 08-17-03 19:21 hmmmm,..... Senol025 arkadasimiz, hadis kitaplarinda yer alan, celiskili ve uydurma bir takim rivayetleri sunmus, ama bence Evrenselin sorusuna tam bir cevap teskil etmiyor. Burada sorulan sey Hadis kitaplarinin sihhatinden ziyade, Hadislerin Islam nezdinde ki konumlaridir. Yani farzedin ki hadis kitaplarinda celiskili ve uydurma bir haber yoktur; bu durumda Hadislere iman islamin bir gerekliligimi olurdu? Ben evrenselin sorusunu böyle anladim. Yaniliyormuyum acaba? ** Yazan Kişi: Alpi003 Tarih: 08-17-03 19:38 Muhahahahahahahahahahahahahahaa.. Burada Farz edelim ki Oynamiyoruz evladim.. Bu DIN !.. Marx in Komunist manifestosu ya da Darwin in Tesadüf reorisi degil .o) Müslüman olmanin sartlari nedir ? HADISLERE iNANMAK filan mi ? Üzgünüm ama acmak Istediginiz Tartisma yine Fiyasko ile sonuclandi .o)) Neden Böyle oluyor biliyor musunuz ? Gayet tabii bilmiyorsunuz :o) Provakasyon yapmaktan bile aciz olacak kadar Zeka yoksunuz :o) Yani üzülerek söylüyorum ama Sosyalisr enternational in yüz karalarisiniz ... Muhahahahahahahahahahahahahahahaha... Arabistana filan gidin :o) ** Yazan Kişi: EvrenseL Tarih: 08-17-03 21:38 Imam Buharinin ve Imam Müslümin hadis kitaplarindaki yazilan hadisleri müslümanlar kabul ediyormu? Bu hadislerin ne kadar dogruluk payi vardir? Eger bir insan müslümanim diyorsa bunlari aciklamasi gerekir! Yoksa bilmiyormusunuz?Tahmin ediyorum belkide ilk defa Islam aleminin en büyük imamlari olan bu kisilerin isimlerini yeni duydunuz! ** Yazan Kişi: Alpi003 Tarih: 08-17-03 22:22 Muhahahahahahahahahahhahahahhaa.. Evet Ilk defa Duyuyoruz :o) Halinin ne kadar ACIKLI oldugunun farkinda misin Evrensel ? :O) Besmele Gusleyen SEYTAN a döndü halin :o)).... Muhahahahahhahahahahahahahahahahahahaha... Bak Müslümanlar susarak Bile Seninle alay etme Büyüklügüne sahip.. Ayakta durabiliyormusun ? ** Yazan Kişi: EvrenseL Tarih: 08-17-03 22:41 Bir insan inandigi dini veya savundugu fikiri cok iyi bilmesi gerekir.Ben bunlari burada göremiyorum.Demekki kulaktan duyma sözlerle insanlar birseylere inaniyorlar.Buda o kisilerin ne kadar cahil olduklarinin belgesidir. Islam seriatini savunan kisilerin iclerinden gercekten tanidigim yürekli insanlar var.Fakat bu forumda böyle kisileri taniyamadim.Cizgisi belirsiz,neyi savundugunu bilmeyen insanlarin Islami savunmaya kalkmalarina üzülüyorum.Topluma karsi bir sorumsuzluk oldugu kanisindayim. Yukaridaki adi gecen Islam alimlerinin müslümanim diye ortalikta yazi yazanlara sunu sorma geregi duyuyorum.Neden bu kadar sahtekarsiniz? ** Yazan Kişi: Alpi003 Tarih: 08-17-03 23:00 Bir insan inandigi dini veya savundugu fikiri cok iyi bilmesi gerekir.Ben bunlari burada göremiyorum.Demekki kulaktan duyma sözlerle insanlar birseylere inaniyorlar.Buda o kisilerin ne kadar cahil olduklarinin belgesidir __________________________________________________ _______ Sana aynen katiliyorum Moskofcugum :o) Iste sen bu tiplemenin Canli bir Kanitisin :o) Ateistsin ( ! ) Ama ne oldugunu acikliyamiyorsun.. IMAN i Hadis kitaplari ile kiyasliyacak kadar Kör cahilsin :o) Müslüman Mahallesinde salyangoz satacak kadar da BUDALASIN !.. kendini uyanik bir Provakatör saniyorsun ama gördün Insanlar Seni Burada Kendin ile muhabbet de yanliz birakip dalgalarini geciyorlar.. Daha fazla rezil mi olmak istiyorsun ? Sen polemik Yaratmak isteyen Yumurta mi Tavuk mu sorusunu sormaya calisan Komik bir figürsün ki onu Bile sormakdan Acizsin :o) Horoz a sormuslar: Yumurta mi tavuktan cikar ? Tavuk mu yumurtadan ? Ne dese begenirsin ? :O) ** Ben ÜZERINE CIKAR DÜZERIM !.. POLEMIGE GIRMEM !! ** Buradaki durum Bu Moskofcugum :o) Bilmem anlatabiliyormuyum ?? :O) ** Yazan Kişi: EvrenseL Tarih: 08-17-03 23:10 Müslüman bir kisi isen bu kisilerin nasil birisi oldugunu ve Hadislerinin dogru olup olmadigini aciklarsan sevinirim. ** Yazan Kişi: niku Tarih: 08-18-03 00:20 @alpi003, işte bu söylemler senin tarzın olmamalı idi..! burada bulunduğum süre içinde hiçbir ateist"in doğrudan hedef göstererek inanan arkadaşları rencide edecek bir yazısına rastlamadım,ta ki,kimi, dostların onlara hakaret etmeye başlayıncaya kadar..! bunları sende pekâla biliyorsun. sen mi..? sanırım sosyalist düşünceye karşı içinde bir fobi oluşmuş. onların hiçbir yazısının anlam taşımadığı fikrindesin.bunu çok doğal karşılıyorum,yıllarını verdiğin bozkurtvari düşünce ile çelişme(me)k fikrin hep ağır basıyor. söylermisin dostum,bu günkü inananların çizgisi sorulan sorudaki ana unsurdan farklı mı..? sen burada din"i yazılarında hep bunu öne sürerek gerçek bakış dediğin senin düşüncelerinle,bunlara karşı değilmisin..? evrensel arkadaşımızın sorduğu soruda asıl inmek istenilen yer,birilerinin incinmeden tartışılması amaçlanarak gölgelenmiştir..! bunu seninde pekâla anlamış olduğunu sanmaktayım.lâkin yazanın kominist damgası seni ürkütüyor,yanılıyormuyum..? saygı ve sevgilerimle... ** Yazan Kişi: KURTADAM55 Tarih: 08-18-03 00:27 internette buldugunuz hadislere hadis deyip gözümüz önüne tekrar tekra sergiliyorsunuz!!! Artik o sayfalarin sundugu oyunlu hadisleri unutup imana gelmenin zamani gelmedimi? Siz ne Ispatlamak istiyorsunuz? Amaciniz ne? Ateste yanmayasiniz diye cagri yapan peygamberin gösterdigi yolu görmenize engel olan nefsinizi anlayamadinizmi? Yazik!!! ** Yazan Kişi: Alpi003 Tarih: 08-18-03 00:47 Niku; Selamlar.. Birincisi bireylerin Tasidigi komunist Ünvani beni kesinlikle Ürkütmez.. Bilakis kiran kirana tartismalarda cok iyi Komunist Dostlar edinmisimdir.. Ben insanlarin konulara yaklasim seklini degerlendiririm. burada ki evrensel arkadas Benim icin Komunist olma niteliklerine sahip bir vatandas degil. Her seyden önce Dürüst degil.. Onu daha ilk Tartismamizda uyardim anlamadi anlamayinca ve bilincli olarak Islam in sancilarindan biri olan gelenek Inanisinin Önem verdigi Hadis meselesini ISLAM seklinde lanse edip O Kurumun sacmaliklarini elestirmeye kalkisinca Kendisinin Layik oldugu Bir Tarz ile karsilasir.. Benim Komunist ya da sosyalist olanlara karsi hic bir komplexim yoktur..Komunist forumlara da yazarim ve saygi görürüm onlarin Dürüstce savunduklari fikirlerede saygi duyarim.. Ama bu sekilde ateistliklerini öne sürerek Islam harici kurumlari Islam diye elestirerek gelen arkadaslar KÜCÜK düserler. Cünkü yapmak istedikleri sadece Bir provakasyon Inanan Insanlari kücük Düsürme sevdasi ve O her zamanki Ön yargi Ilerici Ölcekte olmayan insanlari cahil görme komplexidir. Ben Burada Cahillerin kimler oldugunun " modern ön yargilar ve Ateizm ve islam "Antedli Topiclerde kanitlandigi fikrindeyim.. Tartisma adab ve dürüstlügünden uzak olan bu genc arkadaslar Bu Güne kadar ortaya koyduklari tavirlara göre yanit almislardir ve alacaklardir. sevgilerimle ** Yazan Kişi: niku Tarih: 08-18-03 00:52 hz.aişe,çok hadis rivaye eden sahabeden birisidir. rivayet ettiği hadislerin toplamı 2210 olarak bilinir. hz muhammed"in eşi ve ebubekir"in kızı olması yanında ilme(oxfor"da okudu) meraklı oluşu ve peygamber"in vefatından sonra çok yaşamış olması,O"nunçok hadis rivayet etmesine etkili olmuştur(aklına geleni söylemiş). diğer sahabelerin bazı hatalı rivayelerini zaman zaman düzelttiği gibi,onların yanlış olarak verdikleri fetvaları da tenkit etmiştir... görüldüğü gibi en yakınından bile gelse,bir hadisin doğruluk veya yanlışlığı hakkında net bir bilgiye ulaşmak çok kolay değildir. kaldı ki,ebubekir ve ömer dönemlerinde hadis toplamak ve peygamber yaşantısına özenti yasaktı.osman döneminde kur-an derlenirken, hadisleride ihtilaflı olaylarda emsal teşkil etmesi için,iki şahidin gösterildiği her olay bir yerlere not edildi... toparlayacak olursak en az 10-15 yıl önceki bir olayı hatırlayarak peygamber böyle davranmıştı örneğine başvurmak ne kadar akılcı olabilir..? ondan vaz geçtik,bu gün bile hızla değişen dünya yaşantısında bunlar nasıl emsal teşkil edebilir..? saygı ve sevgilerimle... ** Yazan Kişi: EvrenseL Tarih: 08-18-03 01:04 Insan inandigi dini bilmesi gerekir.Bu forumda böyle kisilere rastlamadim. Benim Devrimci ve ateist olmam beni baglar.Bu kavramda düsüncelerimi her zaman yerde dile getirmisimdir.Acilan topiclerde o baslik altinda fikirlerimi insanlarla paylasmisimdir.Zaten iki forumda yazilarimi paylasmisimdir. Diger forumlarda yazilarim yoktur.Insanlik adina birseyler yapmanin amacindayim.Her ne olursa olsun,hakaret ve küfür eden kim olursa olsun bu kisileri uyararak ve ikaz ederek onlari kinamisimdir.Bana yapilan onca hakret ve küfürlere hic bir karsi düsüncede olan insanlar kinamadigi gibi o kisiye sahip cikmaya calismislardir.Marksizm hayatimin yasam seklidir.Her ne kadar da kapitalist sistemde yasiyorsakta marksizmi en azinda kendimde ve aile ortaminda yasamaktayim.Ve bununla gurur duyuyorum! Yukaridaki actigim topic"e yanit verecek insanlarin olmadigini biliyorum.Gercekten burada yürekli Islam seriatcilari yok.O kisilere her zaman saygi duymusumdur.Yeterki yüreginle inancini savunsunlar. @Alpi, Yukaridaki anlattiklarin bneim icin bir hictir.Cünkü senin gercekten müslümanligi bilmedigin ap acik ortatadir.Hatta yazinin birisinde bu Islam bilginlerini stanist olarak degerlendirerek islam dinini bilmedigin acik bir sekilde ortadadir.Seninle polomige girmek istemiyorum. Yine sunu diyorum:Konu ile ilgili görüslerin varsa buyur... Ama bir INSAN gibi insancik olarak degil! ** Yazan Kişi: Alpi003 Tarih: 08-18-03 01:04 Evet niku; Aynen dedigin gibi.. Benim Tavrim da bu yüzden zaten Bu Konuyu ortaya atanlar da bunu daha iyi biliyor ama yaptiklari ucuz bir prvovakasyonda öte bir hareket degil.. Daima bilimden ve kanitlardan dem vurarak konusan insanlarin Bir Kac insanin topladigi kitaplara da DIN diyerek ortaya cikip Tavuk-yumurta sorusu yöneltmeleri de mantikli degil.. Hadis Kitaplarina inanan Inanir Bu kimseyi baglamayacagi gibi ISLAM i da baglamaz. Ama bunu Dinin geregi gibi göstermeye cabalamak ve Hadis kitaplarina inanan insanlari Zora sokacak sorulara zemin hazirlamak Kurnazliktan baska bir sey degildir. Ben islam in da Atatürk ün de Milliyetciligin de elestirilmesine her zaman acigim.. Bir iki Fasist general in Kesitinde satatüko yaratan Bürokrasinin zemininde kemalizm i elestirme kurnazligina karsiyim.. Aynen hadis meselesinde gelenek-efendi siyaseten Din meselesinde yapilan kurnazlikla ISLAM in elestirilmesine karsi oldugum gibi.. Kurnazliktan yana degil dürüstlükten yanayim.. Dobra dobra elestirin Dobra dobra yanit alin.. Aynen senin gösterdigin adaba uygun verilen yanitlar gibi.. Hoscakal ** Yazan Kişi: Alpi003 Tarih: 08-18-03 01:13 Evrensel; O senin sorunun :o) Sen Marxist filan degilsin.. Dünya dan bile bir haberin yok !.. Neden dersen marxist ögreti aile de yasanmaz komik olma.. :o) Benim ile Polemik e girmen zaten olasi degil.. Zaten buna da Polemik demek dogru olmaz benim acimdan "" Talihsiz bir diyalog "" demek daha dogru olur. bilmem anlatabiliyor muyum ? ** Yazan Kişi: EvrenseL Tarih: 08-18-03 01:22 @Alpi, Sen konuyu bulandirmak icinmi secildin.Bunu basarman mümkün degil. Hadi yüregin varsa konu ile ilgili yaz! Nerde?????????? BIrak simdi benim marksitligimi bir kenera Müslümansan konuya iliskin yazilarini görelim. ** Yazan Kişi: Alpi003 Tarih: 08-18-03 01:31 Evladim :o) Ben aylardir konu ile ilgili yaziyorum Bunu sende acikliyorsun :o) Ben hadis kitabi Toplayip Islam i inletenlere SATANIST diyorum.. Daha baska bir aciklamasi var mi ? Koskoca baslik attim HADIS MESELESI diye okumadin mi Arsive bir göz gezdir :o) Allah Allah !.. ** Yazan Kişi: EvrenseL Tarih: 08-18-03 01:34 Alpi, Yani demek istiyorsun bu Imam Buhari ve Imam Müslimin stanistler ve stanistce yazilmis ayetlermi öylemi demek istiyorsun? Tesekkür ederim.... ** Yazan Kişi: Alpi003 Tarih: 08-18-03 01:48 Ayetler degil Evrenselcigim :o) HERZELER !.. Biliyorsun Hadis in en SAHIH i Yani en saglami ZAN i Yani SANI yi ifade eder :o) Ne der marxist ögreti? Hayalle yasayanin Gözünü seveyim mi ? Öyle bir sey di degil mi ? Yoksa Hadis kitaplarini bünyesinde toplayan KÜTÜB-Ü SITTE ye mi IMAN a karar verdin ? :o) Bu kadar hararetli bir Buhari Müslim asigi olduguna göre durum onu gösteriyor :o) yakisir !.. :o) ** Yazan Kişi: EvrenseL Tarih: 08-18-03 01:56 Ben gereken cevabi aldim senden alpi cok toysun cok :)) ** Yazan Kişi: Alpi003 Tarih: 08-18-03 01:59 Evrensel; Sen Hadis Konusuna Vakif yani Hakim bir insan degilsin.. Gel beni yorma .. Yine rezil olma.. Eski yazdiklarimi oku arastir kendini hazirla ondan sonra yaz tartisalim.. Cünkü senin konu hakkinda söyleyebilecegin bir sey yok.. Senin icin bu konunun Finali: Hadis kitaplarindaki herzelerin isiginda Hasa peygamber e SAPIK gibi iftiralar atmaktan öteye gitmez.. Kendini marxist sanan uyaniklarin kaliplarindan disari cikip özgürce tartismak istersen Kendini hazirla Tartisalim.. Muhahahahahahhahahaa.. Evet ben TOY um evrensel :o) Ama sen bir zavallisin !..:o) Seninkisi tartisma degil Sidik yarisi :o) Sen insanlarin agizlarindan bir seyler almak icin mi cabaliyorsun ? :o) Vah yazik !.. **Diger forumlarda yazilarim yoktur.Insanlik adina birseyler yapmanin amacindayim.** Cok celiskili bir Tutum bu :o) Yazdiklarin yani :o) benim agzimdan laf aldigini sanman da Zeka seviyenin en son delilidir :o) Kaldi ki benim sana söyledigimi Bilmeyen yok :o) Sagir KADI bile duydu yani :o) Seni KGB ajani seni :o) seninle bas etmek cok zor yaw.. :o) Varsayalim bu hadisler uydurma.Neden o zaman islam alemi böyle hadisleri ortadan kaldirmiyor.Ve böyle hadislere karsi neden tepki göstermiyor? ---------------------------------------------------------------------------------- Papa Neden Insanligin heilige VATER i oldugunu Inkar etmiyor :o) Bilmiyor mu olmadigini ?.. Gayet tabii biliyor :O) Ama Ticaret iste :o) Bu Kitaplari uydurma oldugu aciklanirsa Nasil Allah ile Aldatacaklar ? Nasil Muska satacaklar ? Nasil cennetten Parsel verecekler ? Nasil Gencecik insanlari Canli bomba yapacaklar ? Allah in Kitabi ile bunlar olasi degil.. O zaman TICARET e devam.. Bu insanlara yani Bu Din in Ticaretini yapanlara soru soramazsin..:o) Sana cehennemi gösterir ve kafir ilan ederler.. Gercekleri haykirmak icin YÜREK gerekir.. Ama kendisine Devrimci yaftasi vuranlarin gercekleri haykirmasi yerine Bu Ticareti ISLAM in sarti gibi göstermeye calismalari IBRET vericidir :o) Biz zaten Hadislerin Kuran in Tasdikledigini Basimizin Üzerinde tutuyoruz.. O hadisler de Kuran in Bize bildirdigi yolun disina cikmayan Hadisler.. Yani Kuran in Parcaladigi ruhban sinifini.. ** Ashabim gökte yildizlar gibidir Hangisine uyarsaniz Kurtulursunuz ** gibi Yalanlarla Insanlari Davar sürüsüne dönüstürüp SEYH soyu,Peygamber soyu yaftali cobanlarin emrine vererek Diriltmeye calismak veya diriltmek.. Ne Islam a Uyar Ne de alemlerin rahmeti olan bir Peygambere.. Insanlari Allah adina yönetmek devri Kuran in emri ve hz Muhammed in Aramizdan cekilmesi ile Sona ermistir. Bundan sonra ortaya cikacak Saklabanlarin Ilimleri ve Muhtevalari ne olursa olsun SEYTAN a hizmet etmekten gayri islevleri olmayacaktir.. Bu da Hadis Meselesi ortaya ciktigindan bu yana Islam Ümmetinin yürüdügü yol ve oldugu konum Icler acisi olan manzarasi ile belgelidir. gericilik: Allah in kitabina iman edip Islam in yasam bicimini benimsemek degil..Bu hadisleri din haline getirip Cehalet icinde yasamak bilime kapali olmak ve Yakindan tanidigimiz bir sürü sacmalikla Istigal etmekden ibarettir. Bu kadar basit.. |
Onu git sen Ademe sor o daha iyi bilir
tas devrinde yasayan o ve sizin Hocalarinizdir... onlar seni teretlerler... bastan dibe kadar...
Cünkü sahsi DININIZE layik olanda odur zaten |
Kurani o zaman Süleymancilarin seysine
göre yorumlayinda, gece gündür Sülümancilar kizlarinizi Kuran kurslarinda becersinlerde akliniz basiniza gelsin....
Yaaaa bu kadar salak millet görmedim yaaaaa... Atip tutuyrosunuz ohne nicht das geringste zu wissen... Erbakan Taliban ve Süleyman yorumlamis sizin DINIZI.... hadi daga cikin ve Tilki avlayin... Hani derler ya.. Tilki ugrasacak bir sey bulamadimi kendi cocuklarini sey edermis |
Süper Musilmanlar neden cagin gerinde ka
lmis... ve Süleymancilar neden kapilardan para dilenirler ????
Neden digerleri gibi devletin catisi altina girmek istemezler.... Yahuuuu kim takar bu zamanki zamanda IDEOLOJILERI...... Kim takar Süleymancilari, Yasarcilari, Erbakancilari usw... usw.... Artik gecin bunlari... tümü safsata ve Hurafelerle dolu IDEOLOJIK ve saaaaaaadece ayricalik yaratmak icin cikarilan yaklasimlardir.... Efendim Atatük Putmus falan filan... yok deve.. En büyük Putlar belli.. Süleymancilik (Sülüman Putu) Erbakancilik (Necmuuddin Erbakani Putu) Mezhepcilik (Imamlar Putu) Sünnicilik (Burada Put Sünnetci olsa gerek hahaha) Asil Putlar bunlardir.... ben Atatürkü bir devrimci devlet adami ve namaglup Muzaffer bir kahraman olrak anar sayar ve severim... öyle gecin artik Putlasmayi falan filan BUNU SÖYLEYENLERDE ISTE ERBAKANCILAR SÜLOCULAR USW..... Yani akilli ilim görmüs insanlar demiyor.. CAHIL KESIMLER SÖYLÜYOR..... yani benim verdigim ad ILE MUSILMALAR....kiiiiiii onlarin DINI sexoloji ve kadinlari dövme assagilama ve hakaret DINIDIR |
Sen Kizini hala okula göndermemekte
direndigin icin :o)
Hala Haremlik Selamlik Dügün dernek Toplanti yaptigin icin.. Sordugun sorunun cevabini Kurdugun duvarin ötesinde oturan carsafli kadinlara bakinca alacaksin.. Ileri Toplumlari Cahil olmayan Kadinlar yetistirir.. Kadinlari cahil birakip neden geri kaldini sormak aptalliktir. cevap duvarin öte tarafinda.. |
Allahi siyasete sokma cabasinda olan
lar belli... Süleymancilar Erbakancilar ve diger Tarikati Cahiliyeler
|
DEMOKRASI ve ISLAM !..
Yazan Kişi: Alpi003
Tarih: 12-26-03 16:30 el-Cabiri, “Kur’an ve Sünnet’te yönetim sorununu düzenleyen hukuki bir nas yoktur ve bu temelde içtihadi bir sorundur Her ictihadi sorun gibi burada da ictihad şartlara ve faydalara bağlı olarak değişmeye uğrar” tespitine bizde katılıyoruz. İslam, yöneten yönetilen ilişkisinde belirli bir şekil ve model önermemiştir, Müslümanlar her dönemde ihtiyaçlarına, şartlarına en uygun şekli geliştirebilmişlerdir. O halde, “o halde İslam düşüncesi etrafında kendi modelimizi oluşturabilmemiz için yeni bir okumaya ihtiyaç vardır” Nitekim el-Cabiri, buna dair “bir okuma” yapıyor ve yönetim meselesini düzenleyen “bir nas” olmadığını şöyle delillendirmektedir. 1. İlk dört Halifenin tayini için kanunlaştırılmış tek bir yolun kabul edilmemesi ve her halifenin farklı yöntemlerle seçilmesi. 2. Yöneticinin yönetim süresinin belirlenmeyişi. Nitekim hz. Osman döneminde büyük sorun olmuştur. 3. Ebu Bekir, Ömer ve Osman’ın halife olarak kabul edildiği zaman yöneticinin görevlerinin belirlenmeyişi. O halde, İslam siyasal düşüncesinin yeniden kurulması için Muhammedi davet döneminde çıkarılacak temel ilkeleri güncelleştirerek “okumaya başlamak” gerekmektedir. İslam’ın temel ilkeleri ve Demokrasi el-Cabiri, bu ilkeleri şöyle tespit ediyor: 1) Onların işleri aralarında şu’ra iledir., 2) İş konusunda onlara danış, 3)Dünya işlerinizi benden daha iyi bilirsiziniz, 4)Hepiniz çobansınız ve güttüğünüzden sorumlusunuz İslam şiarını yükselten siyasi hareketlerden bazılarının modern demokrasiyi önemsememelerinin hiç bir mazereti olmadığını belirten Cabiri, “demokrasi” teriminin içeriğini “şu’ra” teriminden hareketle kısmen belirlemektedir. Bunun için öncelikle serbest demokratik seçimle şu’ranın uygulanma biçiminin belirlenmesi, zorunludur. Sonra cumhuri sistemde “devlet başkanı”nın görev süresinin belirlenmesini gerekmektedir. Akabinde yaşadığı Fas’ın kraliyet sistemini benimsediğinde olsa gerek, hem kralcı, hem de Cumhuriyetci rejimlerde, yürütme erkine ait görevlerin parlamento önünde sorumlu hükümetlere verilmesini şart koşar. Son olarak, Devlet, hükümet ve millet meclisi başkanlarının görevlerini, iktidarın biricik kaynağı yapacak biçimde belirlemek lazımdır. Ona göre, bunlar olmadan çağımızda “şu’ra”yı uygulamak mümkün değildir Görüldüğü üzere burada Cabiri, demokrasi (A) ile şu’ra (B) arasında bir özdeşlik kurmaktadır. Demokratik yönetim şu’ra yönetimidir.(A’ B’dir) “İslam, şu’ra’dır. ( C B’dır); O halde İslam demokrasidir. (A, B’dir,) Diğer bir ifadeyle “İslami Demokrasi uygulanabilir” Bu şekilde yapılan mantıksal bir çıkarım geçerlidir. Fakat burada zaten ilk öncülde var olan bir hüküm çözümlenerek sonuç olarak verilmesi vardır. Bu çıkarımın geçerliliği onun doğru olduğu anlamına gelir mi? “A A’dır” şeklinde verilen bu özdeş önerme bir totoloji değil midir? Bu mantıksal çıkarımı çelişmezlik ilkesinden türetilen“akıl doğrusu” çerçevesinde doğruluğunu göstermek istersek, bu önermenin karşıtını (değili ya da çelişiğini) göstermek lazımdır. Önerme eğer çelişki içeriyorsa, doğrudur. Zira bunun akıl doğrusu olarak verilmesi için zorunluluğu ve karşıtının da imkansızlığı gösterilmelidir. Bir başka ifadeyle, ilk öncülde verilen önermenin, yukarıda “demokrasi” hakkında sorduğum soruları karşılayacak bir şekilde tahlili yapılmış mıdır? Sadece iştişare/şu’ra ile demokrasiyi meşrulaştırmak, demokrasinin biçimselliğinin taşınması demek değil midir?Halbuki bu iki kavramın birbirlerine nisbet edilmesinin gerçekleşmesinin bilgisel şartlarını ortaya koyması gerekirdi. Şu’ra; dolayısıyla istişare zorunludur, ama bunun nasıl yapılacağını Müslümanlara ve yöneticilere bırakmıştır. Dolayısıyla şu’ra meclisine (ehl-i hal ve’l-akd) bugünkü terminoloji ile parlementoya seçimle getirilebilir: bunun yanı sıra devlet yönetiminde belirli görevlere ehil olan fazilet sahibi kimseler, taşıdıkları nitelik ve sahip oldukları birikimlere göre doğrudan şu’ra meclisine ya da senato adıyla atanacaklar mıdır. Vahyi bilgiyi temel almasıyla yasamada bir sınırlılık yok mudur? Ya da hangi konular istişare (danışma) dışında kalmaktadır. Kur’an ve Sünnet’in zahiri naslarından birinin bulunduğu kesin meselelerde ve bunlara ters düşecek veya şeriat esaslarının dışına çıkılacak herhangi bir meselenin istişare ile neticelenmesinde, şu’ranın işlevi olmadığı belirtilmektedir. Hakkında kesin nas bulunmayan meselelerde içtihadi kaynakların ürünü olan örfi hukuk esas alınır, diyerek bu sorun aşılabilir, ama bu takdirde devlet başkanı ile şu’ra arasında görüş farklılıkları ortaya çıkarsa ne olacaktır? Üstelik “seçim” kavramın günümüzdeki işlevselliği ve temsil oranı nedir? Toplumların nasıl işleyeceği konusundaki önemli kararları gerçekten biz; yani halk mı alıyoruz, yoksa genellikle gözlerden uzak duranlar mı? Bu sorular oldukça önemlidir, zira, İllich’in ifadeleriyle söylemek istersek, “siyasetin sararıp solduğu, profesyoneller tarafından idare edilen seçmelerin ihtiyaçlarının listesini tespit hakkını teknokratlara terk ettiği “körelten meslekler döneminde” yaşamaktayız. Bu dönemde birey, neye ihtiyacı olduğunu belirleme hakkından feragat etmiş, bu hakkını kullanan tekelci oligarşilerin oyuncağı haline gelmiştir. İnsanların ”sorunları”, uzmanların ise “çözümleri” vardır. Profesyonellerin her şeyi bildiği ve her şeye kadir olduğu yolundaki toplumsal kabul, ya faşizmin yeni bir türü olan siyasal bir inanca; ya da neo-prometyan yapının tarih sahnesine bir kez daha çıkmasına neden olacaktır. Her iki durumda ölümcül saçmalıkla sonuçlanacaktır.” Bu durum, totalitarizmin faşist Hitler ve komünist Stalin rejimlerine eş kılınarak, sanayileşmiş toplumların bu ortak ayırt edici özelliğinin gözden kaçması ve sanki artık bir daha ortaya çıkmayacağını düşündürmektedir. Yoksa liberal demokratik bir rejimde, dünyaya ilişkisin fikirlerimizin statüs qou’nun ya da tanımlanabilen başka çıkarların değer ve ideallerini yansıtmak üzere denetlendiği ve ambalajlanarak sunulduğunu kim inkar edebilir? Dolayısıyla totalitarizm, kitlesel sanayi medeniyetin bir olgusudur; ve maalesef, yakın dönemde neden totalitarizmin ağına düştüğümüzü açıklayacak bir teoriyi henüz daha oluşturamadık(!) Bu nedenle gelecek hakkında kurgulanmaya çalışılan bir siyaset teorisinde zorunlu olarak totalitarizmden kaçınmanın yollarını da düşünmek zorundayız 20. yüzyıla iki dünya savaşı yaşadığı ve ihtilalci kışkırtmalar sürekli olarak yaygınlaştığı için “bunalım yüzyılı” denmektedir. Böyle bir asırda “modern toplum” diye sunulan şey, bir “çelişkiler bütünü” olarak sürekli bir değişim içindedir, fakat gelişmesini tamamlamış durağan bir toplum olarak tahlil edilmeye ve benimsettirilmeye çalışılması bir ikilemdir. Üstelik, tarihte, bir toplumun geçirdiği evreleri ve kazanımlar, evrensel bir tarih anlayışı çerçevesinde diğer toplumlarında geçirmesi beklenemez. Dolayısıyla da “demokratikleşme” ile batılı bir anlamda “modernleşme” arasında özdeşlik kurmak tutarlı/doğru değildir. Zira “demokrasınin olabilirliği, insanların kendi iradelerini karşılıklı ve kısıtlanmamış, çarpıtılmamış bir iletişim içinde belirlemelerini ve bu belirlenmiş ifadelerin kamusal kararları etkileme gücüne sahip olmalarını gerektirmektedir.” Modern toplum, bu anlamda, gereken söylem alanlarının ayrıştığı bir örgütlenmeye sahip olabilir. Bu ifade, modern toplumun “geleneksel toplum” diye nitelendirilenden daha fazla “aydınlaması” anlamına gelebilir. Fakat bu da, modern toplumun demokratik ideali gerçekleştirmiş bir örgütlenme tarzı olduğu anlamına gelmez. Son söz olarak, pozitivist bilgi anlayışı üzerine kurulu modernleşme kuramının doğal sonucu olarak demokrasi, siyasal düzenin meşru bir temeli olarak görülmektedir. Bu, modern çağın bütün dünyada bir görüngüsüdür. Bu nedenle herhangi bir Batı ülkesindeki liberal-demokratik siyasal sistemi “nesnel gerçeklik” olarak idealleştirmenin ve evrenselleştirmenin doğru olmadığını belirtmek istiyoruz. Çünkü insanlığın doğası gereği, her deneyim farklı olacaktır. Bu farklığı veren ise yerli temellerin farklı olmasıdır. Bunun yerine, her somut tarihsel-toplumsal oluşumun kendi özgüllüğü ve rasyonalitesi içinde farklı yöntemlerle demokratik davranışları içselleştirmiş adil ve iyi bir toplum projesini gerçekleştirebilecek olan bir sistemi savunan eleştirel teorinin daha tutarlı olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bu teori, temelde liberal demokrasilerin kolayca faşist veya bürokratik yönetimlere dönüşmesine, bürokratik akılcılığın tepeden aşağıya indirilmesine, büyük ölçüde de pozitivist anlayışa bir tepkidir. Burada kültürel sürekliliğimizi sağlayan yerel değerlerin yanı sıra evrensel değerlerin; yani insanlığın birikiminde de göz önünde tutulması gerektiğinin de idrakindeyiz. Dünya tarihinin yaklaşık bin beş yüz yıllık birikiminin özel ve özgün bir kısmına sahip olarak, genel hususlardan da haberdar olarak bugüne cevap verebilecek siyaset modelini (isimlendirmelere takılmaksızın) oluşturabiliriz. “İsimlendirmelere takılmamak” önemlidir, zira eğer “demokrasi” terimini tüm vatandaşların her an siyaset oluşturulmasına katılımı sağlayan bir siyasal sistem olarak idealleştirmek, dünyadaki ülkeler arasında hiç demokratik yönetim olmadığını kabul etmek demektir. Bunun teminatı ise, Kur’an’ın şu’ra emrinin tekabülü diyebileceğimiz demokrasi ilkesi zaman zaman kırılmasına rağmen, özellikle Sünni İslam’ın teoride bile olsa, devlet başkanın seçimi ve yönetiminin biat yoluyla halk tarafından kabulü ilkelerinden hiç bir zaman vazgeçmemesidir. Bu yüzden son tahlilde, dünyanın her hangi bir bölgesinde, dönemin gereklerine, o ülkenin insanlarının kültür durumuna, siyasi şartlarına, zamanın ve coğrafyanın getirdiği imkan ve zorunluluklara göre, yönetim modeli geliştirilebilir. Bu bağlamda demokrasinin benimsenmesi Batı’yı “meşrulaştırma” değil, gerçek bir yeniden keşif olarak da görülebilir. Batılı demokrasi ile yöntemde bazı farklılıklar gösterse bile, gayelerindeki benzerlikler dikkate alınarak birbirinden istifade edebilirler. Tabii bu istifade, Hasan Turabi’nin ifadesiyle söyleyecek olursak, eğer Batılılar, demokrasinin “Müslüman bir çocuk doğurmasına” müsaade ede(bili)rlerse gerçekleşebilir. Çünkü hala Batı’da bir çok kişi için “islami demokrasi” kavramı lanetli olarak görülmektedir. Özellikle Türk-İslam filozofu Farabi’den bu yana, geleneğimizde, “hürriyet”, “eşitlik” ve bunların koruması üzerine haklılığını kazan “otorite” kavramlarına sahip olması hasebiyle “erdemli devlet”e en yakın “cahili devlet “ türünün “demokratik devlet”(el-Medinetu’l-Cemaiyye) olduğu fikri bu istifadeyi kolaylaştırmıştır da diyebiliriz. Bunun için kültürümüzde yönetim-yönetilenlere dair metinleri diğer metinlerle karşılaştırmalı olarak (içerden)okuyarak bir nevi nassın ontolojisini yapmak gerekmektedir. Bu sayede Erdemli Bir Yönetimin en azından İslami Bir Demokrasinin oluşturulmasından söz edilebilir, ama bu kesinlikle taklit değildir. Çünkü bu demokrasi ne halka idareciler tarafından verilen bir ihsandır; ne de Devlet Başkanıyla Millet arasındaki bir sözleşmenin sonucudur, tam tersine İslam’ın kabul ettiği hak ve yükümlülüklerin zorunlu bir neticesidir. Zira dini sosyal bir hadise olarak anlamak, onu siyasi bir terminoloji içinde anlamak demektir. Fakat yükümlülüklerin yerine getirilebilmesi için öncelikle hakların (hukuk) ; yani temel ihtiyaçların karşılanması gerekir. Bu yapıldığı zaman toplumsal bilinç gelişir ve vatandaş, yükümlülüklerini yerine getirebilir. Eğer insanların maddi ve manevi varlığını geliştirecek olan haklarını devlet gerçekleştirmezse, hiç kimse üzerine düşen vazifeleri yerine getirmez. ** Yazan Kişi: Yolcuyum Tarih: 12-26-03 22:16 Cok sacma!! Neden sulanmis demokrasiyi Tap taze Ilahi dine yamamayla Islam-a eksiklik arar bazi cahiller..illa ,Batililar o ismi kullandiklari icin bizde kullanmaya mecburmuyuz? $u`ra yi gelistirsin Alim gecinenler!! ** Yazan Kişi: Alpi003 Tarih: 12-26-03 22:21 Seni rahatsiz eden sadece isimse o kolay :o) degistiririz gider :o) ** Yazan Kişi: Yolcuyum Tarih: 12-27-03 00:14 Sadece isim deyil.. Mesela 51 aptalin 49 akilliyi idare etmesi:-)) ** Yazan Kişi: Alpi003 Tarih: 12-27-03 13:21 Bu demokrasilerde Mümkün degil :O) Fakat senin sisteminde mümkün neden dersen :O) O 51 aptali secen yine 49 akilli :o) Dolayisi ile o 49 akillinin da pek akilli olmadigi ortaya cikiyor :o) Öyle ya akilli insan aptali bas eder mi ?? :o) Ama senin sisteminde Insanlar özgür olmayip Davarlastiklari icin: Seyh efendinin gösterdigini seciyorlar :o) Bu secilenlerde genellikle aptal oluyorlar :O) Seyh efendinin dediklerini uygulayacaklari icin aptal olmalari gerekiyor :o) Bundan dolayi ben diyorum kmi insanlar bireysel Kurtulusa ulasmadan Bu davarlik sürüp gidecek ve müslümanlar hep esir olacak.. Ama seyh in elinde ama RUS un elinde... Pratikte fazla degisen bir sey yok.. Güdüldükten sonra ... ** Yazan Kişi: CimBomSARAY Tarih: 12-27-03 13:30 muhammetin bir sözü var!!! "bütün peygemberler çobanlık yapmışlardır" eeeeeee arz talep meselesi :))) koyunun bol olduğu yerde,elbet bir çobanlık yapan bulunur. ** Yazan Kişi: Yolcuyum Tarih: 12-27-03 16:16 alpi!!demogojilerle gercekleri sulandirmaya kalkiyorsun!! Senin ve cimbomsarayin yazilarinizi okuyunca ,aklima su fikra geldi!! Adam in biri 250 dolara ciplak gösterne gözlügü alir kullanir kullanir, bir gün eve gözlüklü gelip karisini seyr etmek ister ..eve gelince amca oglunu evde görür ..bir bakarki amca ogluda karisida ciplak..tam karisi kacarken adam utanir kendi kacar..aksam eve geldiginde karisindan ve amca oglundan özür diler.. Kadinda $asirir, senin gözlüklerini seveyim der:-))Hep onlarla eve gel der Cikarin $u gözlükleri.. ayni duruma düsüyorsunuz!!! ISLAM a batililarin gözlügüyle bakmayin ** Yazan Kişi: Alpi003 Tarih: 12-27-03 19:21 Yolcuyum ; Anlattigin Fikradan cok etkilendim :o) Gercegi söylemek gerekirse sen Demogoji bile yapmayi beceremiyorsun :o) Nedense hep insanlarin ** CIPLAKLIKLARI ** ile ilgileniyorsunuz :o) Neden bu hic aklinizdan cikmiyor ? Sexuel problemleriniz mi var ?? Sadri Islam i savunan birine Ciplak gözlük alip kullanip kullanip bir de üstüne üstlük eve gelip Karisini seyretmek istemesi pek yakismiyor :o) hele ki Karisini Ciplak görmesi cok abes bir olay olsa gerek :o).. Bunu sen Din forumuna degil de : Bunalimlar dertler Yumusaklar sertler forumuna yazip Tedavi olsan iyi olur.. :O) ** Yazan Kişi: Yolcuyum Tarih: 12-27-03 19:40 Alpi sana layik bir fikra oldugundan ibret alirsin diye aktardim !! halen akillanmis degilsin Senin burda iSLAM adina yaptigin sacmaliklari incelet bakalim !!Dinsizlik formunami layik yoksa!!! Birakin salya akitmayi , ** Yazan Kişi: Alpi003 Tarih: 12-27-03 20:12 O zaman sen bana ISLAM i bir güzel anlat da nasipleneyim.. Bütün Seyhlerini hocalarini,Efendilerini de yardimcilar olarak yanina al.. Dök Ortaya FIKIHINI ILMINI !.. Islam adina Sacmalik Dedigin KURANDIR !.. Ey SAKLABAN !.. Bana dinini anlat Bir fareceğiz devenin yularını eline aldı , kurula kurula yola düştü. Deve , tabiatındaki mülayimlik nedeniyle müdahale etmedi , beraberce yola koyuldular. Farenin : -“Ben ne pehlivan , ne yiğit bir ermişim !...” diye içinden geçirdikleri deveye yansıdı , malum oldu , o da : -“Gururla önümde yürü bakalım , ben sana gösteririm. “ dedi. Gide gide bir büyük ırmağın kenarına ulaştılar. Öyle büyük ve derindi ki, fil dahi zebun olurdu. Fare kas katı kesildi , kala kaldı olduğu yerde. Deve : -Ey dağda , ovada bana arkadaş olan ; sen kılavuzsun , öncümsün benim . Niçin şaşırıp durakladın. Gir suya , ercesine ayak bassana ırmağa, dedi. Fare dedi ki : -Bu pek büyük , pek derin bir su . Arkadaş , doğrusu boğulmaktan korkuyorum. Deve : -Hele bir göreyim , ne kadarmış şu su , dedi , ayağını ırmağa soktu , -A hayvanların kusuru , a kör sıçan !... Diz boyuymuş ancak. Neden şaşırdın, diye alay yollu söylenince , Fare dedi ki : -Ey hünerli deve , sana diz boyu ama benim tepemden yüz arşın aşar. Dizden dize fark var. Sana karınca gibi lakin bize ejderha !... Deve dedi ki : -Öyleyse bir daha küstahlık etme de canın yanmasın. Kendin gibi farelerle boy ölçüş sen , deveyle sıçanın sözü yoktur. Fare : -Tövbe ettim. Yaratanın hakkı için beni bu helak edici sudan geçir!... dedi, deve de acıdı. -Haydi hörgücüme sıçra da otur . Bu geçiş benim işim ... seni de , senin gibi yüzlercesini de geçiririm , dedi. Sultan değilsen ; yürü raiyet ol!... Ticarette kâmil değilsen; yalnız başına dükkan açma , yoğurulup kemâle gelinceye kadar birisinin hükmü altına gir!... “Susun dinleyin” hükmünü işit , sükût et!.. Madem ki Hakkın dili olamadın , bari kulak kesil!... ** Yazan Kişi: Yolcuyum Tarih: 12-27-03 21:57 Alpi!!!!!!!!!!!!!!! Ne dersem sana batiyor budela putperst yukarda fikra yazdim üzerine aldin!!Neden? cünkü fikrada kendini gördun heyecana kapildin hakarete yaptin!! Halbuki insan odurki gerceklere boyun eger!! sensa gercekleri batililarin döktüklerini yalamakta zann edersin!!! Hadi git anitkabire Senin tapanagin orasi orda günah cikarirsin!! Benim dinimi $eytan bildigi kadar sende bilirsin fakat NASIP Tövbe kapusu acik ... ** Yazan Kişi: Alpi003 Tarih: 12-27-03 22:05 Benim tapinagim Bütün yeryüzüdür !.. Senin Gibi DUVAR aramam :o) Hicran destanını kendinden oku, Mecnun"dan duyup da rivayet etme. Aşkın Leyla"sını gördünse söyle. Söz temsili bulup hikayet etme. Yüz bin Leyla doğar alemde her gün, Senin aradığın zevk, sefa düğün. Tutacağın işi önceden düşün; Daha ilk adımda nedamet etme. Sevdanın oduna pek güvenilmez, Tutuşurşan eğer kolay sönülmez. Bu yolun hükmüdür geri dönülmez, Canına kıymazsan seyahat etme. İyi bak kabına, olmasın delik, Boşuna taşırsın ,gider gündelik. Anında olmalı, ettiğin iyilik, Alem duysun diye, inayet etme. Kabe"den maksadın varmaktır yara, Kör gibi tapınma, kara duvara, Hızır"ı ararsan kendinde ara, Bulamadım gibi rezalet etme. Muhabbet herkesin aklını çelmez, Gönül viranesi kolay düzelmez. Alemden çekinme bir zarar gelmez, Sen kendi kendine hıyanet etme. Anladin mi ?? :o) ** Yazan Kişi: Yolcuyum Tarih: 12-27-03 22:22 $eytaninda yer yüzüydü tapanagi derler!! bilgi kazanini $eytani felsefeyle dolduranlar ancaka sagdan soldan kopya ederler!! Tam seni tarif eder misralar senin gibiller Rabbe deyil beton kemale tapar utanin birakin pute tapmayi.. Müslümansan tavsiye ederim sana araf suresini okumayi ** Yazan Kişi: Alpi003 Tarih: 12-27-03 22:28 Yeryüzünü bana mescit yapan Ulu Rabbim ve KURAN-I HAKIMDIR !.. Sanmaki ciddiyet ile sarfederim sanatımı kalem elimde suyu durmuş kuru musluk gibidir Bezmi meyde Yobazligin nesire meftun oluşu Nazarımda su içen eşşeğe ıslık gibidir :o) ** Yazan Kişi: xyadost Tarih: 12-27-03 23:41 alpi anlat heyacanli oluyor. meshepsizlik nasil bir duygu ? sen namaz kiliyorsan sayet nasil kiliyorsun ? ** Yazan Kişi: Alpi003 Tarih: 12-28-03 15:07 ne ararsin Allah ile aramda ? Sen kimsin ki namazimi sorarsin ? Sen senin Mezhebinin dogru namaz kildigini sanan zavallilardansin demek :o) Tekbir getirince kurbanlık koç gibi âlemden çıkarsın. Ey ulu , tekbirin manası şudur : “Yarabbi, huzurunda kurbanız!...” Hani koyun keserken ,”Allahu Ekber-Allahu Ekber ” dersin ya!... O ölesice nefsini keserken de bu söz söylenir. Allahu Ekber de de ; vehmî benliğinin başını kes, ki , can mahvolmaktan kurtulsun. Ten; İsmail’e, Can ; Halil’e benzer. Can, yaptırdığı bu senin bedeninde tekbir getirdiğinde; ten kesilir, yani beden kaydından çıkar, şehvetlerden, hırslardan kurtulur, besmeleyle kesilmiş temiz bir kurban haline gelir. Kıyamette olduğu gibi Hak huzurunda saf tutulur . Hesaba, rabbi ile konuşup görüşmeye geçilir. Allah huzurunda gözyaşı dökerek ayakta durmak, kıyamet gününde kabirden kalkıp mahşer yerinde dikilmeye benzer. Hak: - Sana bunca zamandır mühlet verdim, bana ne getirdin?... Ömrünü ne ile geçirdin , verdiğim gıdayı, ihsan ettiğim kuvveti ne uğurunda harcadın?.. Gözünü, kulağını , aklını, arşa ait bütün cevherleri harcadın... bunlara karşılık ne getirdin?... Sana kazma ve bel gibi el ve ayaklar verdim , bağışladığım bunca şeye karşılık ne var elinde, neler getirdin bana?... der. Kıyamda iken kula gelen bu haberlerden kul utanır, iki büklüm olur, Rükûa varır. Utanmaktan ayakta duramaya kudreti kalmaz, rükûda Allah’ı tesbih eder. Allah’tan: - Başını kaldır, rükûdan kıyama dön de, sorulara birer birer cevap ver , fermanı gelir. O utanan kul, rükûdan başını kaldırır,fakat olgun bir iş yapmamış olduğundan yüzüstü yere düşer. Yine emir gelir: - Başını kaldır. Secdeden kalk da, yaptıklarından haber ver!... Tekrar utana utana başını kaldırır ama, yine yılan gibi yüz üstü düşüverir. Hak tekrar sorar: - Başını kaldır da söyle , kıldan kıla bütün yaptıklarını araştırmak istiyorum!... Artık ayakta durmaya kudreti kalmadığından, Hakk’ın heybetli hitabı da canına tesir etmiş olduğundan, o ağır yükün altında ezilir , yere çöker, oturur. Hak: - Söyle bana ; sana nimet verdim, nasıl şükrettin?... Sermaye verdim, haydi göster kazandığını?... der. Kul, sağ yanına dönüp peygamberlere, o ululara selam verip : - Padişahlar, bu kötü kişiye şefaat edin , der. Peygamberler: - Çareye baş vuracak gün geçti. O , orada yapılacak bir şeydi. Elde alet oradaydı, orada kaldı. A bahtsız kişi , git oradan!.. Sen vakitsiz öten bir horozsun. Bırak bizi, kanımıza bulaşma, derler. Bunun üzerine sol tarafa başını çevirir. Hısımından, akrabasından yardım ister. Onlar da: - Sus!... Allah’a kendin cevap ver. Biz kim oluyoruz ki?.. Elini çek yakamızdan, derler. Ne bu yandan bir çare olur, ne o yandan. O biçarenin canı da yüz parça olur. Herkesten ümidini keser de ellerini açar, duaya başlar : - Yarabbi!... Herkesten ümidim kesildi. Evvel de sensin, âhir de. Senden başka önü, sonu olmayan yok!... Namazdaki bu hoş işaretleri gör de, bunun eninde sonunda böyle olacağını bil. Namaz yumurtasından civcivi çıkarmaya bak!... Yoksa; tane toplayan yolsuz yordamsız kuş gibi yere başvurup durma!... Benim namazim budur.. Yolsuz yordamsiz mezheb Kargasi ** Yazan Kişi: xyadost Tarih: 12-28-03 18:07 ALLAHIM SAPMISLARDAN SANA SIGINIRIM: MÜRSIDI OLMAYANIN MÜRSIDI SEYTANDIR: ** Yazan Kişi: Alpi003 Tarih: 12-28-03 18:43 ALLAHIM SAPMISLARDAN SANA SIGINIRIM: MÜRSIDI OLMAYANIN MÜRSIDI SEYTANDIR: .................................................. ................................. Bu bir Tarikat degisidir !.. Sahibi MIR BEREKAT dir !.. Yezidilik KURAN in getirdigi IMAN kardesligini yeterli görmez..Ve ne tesadüf :O9 ki: Tipki Tarikat dinciliginde oldugu gibi AHIRET kardeslegi emreder.. Yer Yezidi Akranlari arasindan biri erkek biri didi olmak üzere iki ahiret kardesi edinmek zorundadir. Bu Kardeslerin her gün kucaklasip tokalasmalari DIN emridir. Ölüm sirasinda bu kardesler Seyh ve pir lerle ölünün basinda bulunmak ve ölene YEZIDI oldugunu telkin etmek zorundadirlar. Anadolu da hemen her tarikatda ayni uygulama gecerlidir :o) Seyh den el almayinca olmaz Seyh i olmayanin Seyh i seytandir derler.. Bu yolla mürilerin yani kölelerin kendilerine hizmeti ile semirirler :o) Ha bir de su deyis var :O)# Gercek müslüman bir mürsid-i Kamile hizmet edip gönül alan kisidir.. HASA Bu DIN Hz. MUHAMMED in GÖSTERDIGI DIN OLSUN !.. :o) |
Türkischer Spielfilm heute um 23:55 Uhr
Türkischer Spielfilm heute um 23:55 Uhr
Reise zur Sonne Die Geschichte einer ungewöhnlichen Freundschaft Der Film entwirft ein lebendiges Bild von Istanbul und den aktuellen gesellschaftlichen und politischen Konflikten in der Türkei. Reise zur Sonne wurde auf den 49. Internationalen Filmfestspielen in Berlin 1999 mit zwei Preisen ausgezeichnet. Er erhielt den Blauen Engel für den besten europäischen Film über ein brisantes aktuelles Thema sowie den Friedensfilmpreis. |
benim kizin üniversitede
oxford"da genler hakkinda doktora yaziyor. hemde türban ile. senin kizin ???
|
develerden bahsetmisken
en deve dilencilerden ben anlatayim:
hatirlarsak, kurban bayramlarinda devlet derileri zorla vatandaslardan toplatiyordu. vermeyenleri cezalandiriyordu. ecevit nasilda devlet bankasinda dilencilik yapardi, yada ondan önce demirel. iste devlet dilencilik yapinca enise sokulan kaziklar acitmiyor alismis. kendi dötündeki kazigi görmez baskasinin gözündeki cöpü görür. |
Religionsunterricht Alevitentum
dieser religionsunterricht für aleviten befürworte ich nicht..
das war keine gute idee.. auch nicht von den aleviten sowas zu beantragen.. das führt nur zu größeren distanzierungen.. bunun arakasinda baska seyler var.. inanin bana.. AB türkiye"de yeni azinliklar yaratmak cabasinda.. alevileri de bir azinlik olarak göstermek istiyorlar.. ama türkiye"deki aydin alevilerin cogu buna karsi.. cünki kendilerini türk müslüman olarak görüyorlar.. dogrusu da bu.. ben alevi degilim.. ama alevi felsefesine karsi da degilim.. kimseye bir zarari olmadigi sürece.. ob das alevitentum eine eigene religion ist? da sind sich sogar die aleviten untereinander nicht einig.. die fünf säulen des islams.. die aleviten haben das praktiziert.. damals, wo es noch nicht so abgewandelt war.. hala bu sartlari uygulayan aleviler var.. kötümser olmayin.. diger yandan sünniler de dört dörtlük ibadetini yapmiyor artik.. benim sahsen inancim tam.. ama uygulamaya gelince herkezde oldugu gibi aksmalar oluyor.. yani bu yüzden alevileri islam disi göstermek cok yalnis.. ben aleviligi bir felsefe olarak görüyorum.. islamin sartlarini yerine getiren ibadetini yapan müslümanlar olarak biliyorum.. natürlich gibt es aleviten, die sich abkoppeln wollen vom islam.. die dienen jedoch einer anderen sache.. nicht dem alevitentum oder der glaubensfreiheit!! mich hätte es gerfreut, wenn man ein religionsunterricht eingfügt hätte, wo sunnitische und alevitische kinder in ein und dem selben raum über den islam belehrt werden und über den alevitentum.. aber das käme einigen menschen nicht gelegen.. und solange es diese menschen gibt, werden die leute solche diskussionen führen, sich streiten und sich voneinander immer mehr distanzieren, anstatt für immer zusammen unter der selben flagge für die selbe sache zu kämpfen!! türkiye"de olanlar malum.. tayyip cikip kürt sorunu vardir diyor ve pkk"yi bütün kürtlerin temsilcisi gibi gösterebiliyor.. aydinlar denilen bir kac capulcu tv kanallarina cikip apo serbest kalsin diyebiliyor.. sehit analari da belki bize de söz hakki verirler diye davet edildikleri programlarda saatlerce bos yere bekletiliyor.. sokaklarda kendini bilmezler polis araclarini yakma eyleminde bulunabiliyor.. yasasin apo diye haykirabiliyorlar.. ve polis AB"ye sirin gözükmek icin müdehale etmiyor.. hergün sehit haberleri geliyor.. askerin elinden yetkileri aliniyor.. bunun sonu nereye varacak bilmiyorum.. besser gesagt ich will gar nicht so weit denken.. bunlar yetmiyormus gibi birde alevi sünni kargasasi cikarmak isteyenleri sevindirmeyin.. biz biriz.. tek milletiz.. türk ve müslümaniz.. daha neyin kavgasini ediyoruz.. |
sen herhalde laik
kizlarla bunlari yaptigindan zannediyorsun ki baskalari da sizin gibi yapiyor. tabii atan da öyle yapmisti siz nasil olurda baska yaparsiniz.
dini anlamadigin icin, dinde vaz edilen ahlak anlayisini da kavriyamamissin. |
Bu dilencilik degil... yasa ile düzenlen
olaylardir... kapi kapi dilenip MAHLUKAT gibi dolasmanin ne zaman yasal oldugunu gördün.
Iste sizlerin DINININ hali... DILENCI DINI OLMUS... Kaldiki devlet yasal haklarla Vergi aliyor... odami DILENCILIK... Yaaa dedimyaaa kafadan catlaksiniz... düzelmeniz mümkün degil.. bizim yapacagimiz tek sey sizleri insan sinifinda saymamamk olacak... ve öyle oluyorda... |
Bunlari en cok yine MUSILMANLAR yapiyor
bu bir gercek... en cok Sex düskünü yine Musilamanlar... yani senin Arabi devletlerin Iranin usw... hele hele Süleymanci Hocalari... pähhhh... resmen SÜBYANCI
|
Cok cok basit.. zamaninda LAIKLESMEDIGI
icin... tam 250 yil gec kaldi... o kadar gec kaldiki, anacak bu kadar toparlanabildi...
Yoktan var edilen Türkiye devleti su aniyle Dünyanin en önde gelen Müslüman devletidir kiiiii digerlerini bir araya toplasan binde bir TR etmez... kiii TR Medeniyetler toplulugundan cok cok daha uzak halde... Anla gör bak senin Musilman kardeslerin ne hallerde sürünüyorlar... artik biurakin sahsi DININIZI basklarina empoze etmeye.. kimse kimsenin üzerinde vekil degildir.. bizler sizleri ancak Anayasal haukuk cercevesinde takariz... yoksa sizlerin sahsi DININI asla ve asla deger saymayiz.. viel mehr sehen wir das als Teufelszeug an... und so ist es auch |
Ben ne kadar hakliyimki üretecek kelimel
er bulamiyorsun dimi ???
Iste Allahin JANDARMALIGINI yapan Mahlukatlarin pesinde kosarsan hem aklindan olursun hemde dininden olursun ve günün birinde ömrün gelmis gecmis olur ve hic bir deger üretmeden ve topluma zerre kadar faydan olmadan ölüp gidersiniz.... ne yazikki TR halkinin 100 de 70 böyle |
belli... Tayipte aynisini yapmis
hahahaaaa...
Oxfordda yada baska bir serde okumak marifet degil Uni bitirmek hele hele hic marifet degil... hatta cokta kolay bir sey... Ancak okumayla Cahillik gitmez... sosyo kültürel hayat okunmaz, yasanir.. ancak yasayarak gözlemleyerek ve sorgulayarak ögrenilir... kiiii sizler DININIZI bile sorgulamadan lumbada icerisine atliyorsunuz.... Na dann Prost Mahlzeit |
Olay basit yaww... su anki Haliyle Islam
zaten Demokrasidir....
DINLER Teolojisine en yakin gelen hayattaki uygulama ancak Demokrasidir.... kiii DIN AZMANLIGINI görüyoruz IRAN ve ARAPLAR... O yüzden vatandaslarin kisisel ve sahsi DIN anlayisina nallayip HUKUK cercevesinde bir aradaya yasayacagiz... o kisi gidip evinde ahirdaki Ineginemi tapar gider Oküzemi atlar ne halt ederse etsin... o onun sahsi sorunu.. herkes kendi seytanlarini kendisi öldürmeli... Devlet degil O yüzden gide gide Laikligin kurulusuna ve uygulanisina hayranligim o kadar artiyorkiiiiii... zaten DIN bireyseldir ve herkes Allahi farkli farkli algiladigi o kadar acik ortadaki anlamamak icin deli olmak lagzim |
Ben zaten su anki haliyleki DIN dersleri
ni befürworten etmiyorum...
ÖLYE MEZHEP HURAFESI yerine.. DINLER TEOLOJISI VERILMELI.... Gecin u hurafe anlayislari... onlarla cocuklarin kafasini bozarsiniz baska bir sey degil |
es sollte..
ben bir kac kere gymnasium"da almanlarin katolik ve evangelik dindersine katildim.. ve sadece hristiyanlik üzerine ders görmediklerini gördüm.. hem yahudilik hem islam"in temelleri ögretiliyor.. din dersi dedigin de böyle olur.. genel bir islami din dersi denildiginde islam dininin disindaki dinlerin de cocuklara ögretilmesi gerekilir.. aradaki farklar ve benzerlikler gösterilmesi gerekilir.. ve basta hosgörü asilanmasi gerekir!
|
hahhhh iste DIN dersi böyle olur
kiiii es ist doch SHEISSSS EGAL ob Jesus oder Mohammed oder Moses... jeder von denen hatte eine eigene INTERPRETATION von der Religion... o yüzden insan az cok hepsinden bir seyler kapmali ve hayatina uygulamali..
Su anki haliyle DINLER birbirine düsman yawwwwww... Yahu tüm DInciler Rabiler, Papazlar Hoclar kafadan catlaklar inan bana |
Wo läuft er? o.T.
ohne Text
|
o.T.
der Film läuft auf dem ZDF.
auf türkische im deutschem Untretitel natürlich |
kafa ütülemeyi birak
senin gibi ESSEG"in bunlari anliyamayacagi ortada idi.
gercek su ki süleymancilar hicbir kadina el sürmemislerdir, böylesine haksiz yere iftirada bulunup ta kurani anlamayanalar terranelerle ugrasmak abesle istigalden ileriye gitmez. |
o yasalarda senin gibi serefsiz,
nasil kiviriyorsun lan adi ESSEK seni.
|
senin kafani onlar mi bozmus?
demek ki atatürkün kurdugu devletin yasalarla belirledigi din dersi tasvip etmiyorsun?
seni gidi gerici bölücü yobaz seni. |
Kur’an ve Sünneti inkâr
Sual: Peygamberin hadislerine niye bu kadar önem veriyorsunuz?
CEVAP Allahü teâlâ, Resulüne Kur’anın açıklamasını, hüküm koymasını emredip, iman, itaat ve Kelime-i şehadette de Resulünü kendisiyle birlikte bildiriyor: (Kur’anı insanlara açıklayasın diye sana indirdik.) [Nahl 44] (İhtilaflı şeyleri insanlara açıklayasın ve iman eden bir kavme de hidayet ve rahmet olsun diye bu Kitabı sana indirdik.) [Nahl 64] (İhtilaflı bir işin hükmünü Allah’tan [Kur’andan] ve Resulünden [Sünnetten] anlayın!) [Nisa 59] (Aralarındaki anlaşmazlıkta seni hakem tayin edip, verdiğin hükmü tereddütsüz kabullenmedikçe, iman etmiş olmazlar.) [Nisa 65] (Allah ve Resulü, bir işte hüküm verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre, tercih, seçme hakkı kalmaz.) [Ahzab 36] (O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar.) [Araf 157] (Kendilerine kitap verilenlerden, Allah"a ve ahiret gününe inanmayan, Allah"ın ve Resulünün haram ettiği şeyi haram tanımayan ve hak dini [İslamiyet"i] din edinmeyen kimselerle; zelil bir halde kendi elleriyle [boyun eğerek] cizye verinceye kadar savaşın.) [Tevbe 29] (Allah’a ve ümmi nebi olan Resulüne iman edin!) [Araf 158] (Allah’a ve Resulüne itaat edin!) [Enfal 20] (Resulullahta sizin için [uyulması gereken] güzel örnekler vardır.) [Ahzab 21] (Allah’a ve Resulüne inanmayan [kâfir olur] kâfirler için de çılgın bir ateş hazırladık.) [Feth 13] (Allah, dilediğine hikmeti verir. Hikmet verilene de, çok hayır verilmiştir.) [Bekara 269] (Size kitabı, hikmeti getiren ve bilmediklerinizi öğreten bir Resul gönderdik.) [Bekara 151] İmam-ı Şafii, (Bu âyetteki hikmet, Sünnettir. Önce Kur’an, peşinden hikmet bildirilmiştir) buyurdu. (Risale s.78) Kur’an ile birlikte bir de hikmet [Sünnet] getirildiği, bu âyet ile de bildirildi. Yukarıdaki yazıda, yalnız Kur’an diyenlerin, Kur’ana inanmadıklarını, Kur’an ve Sünneti kabul etmedikleri için kâfir olduklarını âyetlerle bildirmiştik. Bu konudaki hadis-i şerifler de şöyledir: (Cebrail aleyhisselam, Kur’an ile beraber açıklaması olan sünneti de getirmiştir.) [Darimi] (Bana Kur’anın misli kadar daha hüküm verildi.) [İ. Ahmed] (Yalnız Kur’andaki helal ve haramı kabul edin diyenler çıkar. İyi bilin, Peygamberin haram kılması, Allah’ın haram kılması gibidir.) [Tirmizi, Darimi] (Bana uyan cennete girer, bana isyan eden ise giremez.) [Buhari] (Bir zaman gelir “Kur’andan başka şey tanımam” diyenler çıkar) [E. Davud] (Kur’ana ve sünnete uyan hiç sapıtmaz.) [Hakim] (Sünnetimden yüz çeviren benden değildir.) [Müslim] (Bir zaman gelir, beni yalanlayanlar çıkar. Bir hadis söylenince, “Resulullah böyle şey söylemez. Bunu bırak, Kur’andan söyle” der.) [Ebu Ya’la] (Sünnetimi öldürüp dini bozmaya çalışanlara lanet olsun.) [Deylemi] (Ümmetim bozulunca, sünnetimi ayakta tutana şehit sevabı verilir.) [Hakim] (İhtilaflar çıkınca, sünnetime ve hulefa-i raşidinin sünnetine sımsıkı sarılın!) [Tirmizi] (Bize yalnız Kur’andan söyle) diyen birine, İmran bin Husayn hazretleri: (Ey ahmak! Mesela Kur’anda, namazların kaç rekat olduğunu bulabilir misin?) dedi. Hz. Ömer, farzların seferde kaç rekat kılınacağını Kur’anda bulamadık diyenlere, (Allahü teâlâ, bize, Resulullahı gönderdi. Kur’anda bulamadığımızı, Ondan gördüğümüz gibi yaparız. O, seferde, 4 rekatlı farzları iki kılardı) buyurdu. (Mizan-ül-kübra) |
Yalnız Kur’an mı, yalnız sünnet mi
Sual: (Yalnız Kur’an, Kur’andaki din) diyenlerin kâfir olduklarını kim bildiriyor?
CEVAP Bizzat Allahü teâlâ bildiriyor. Kendisi ile birlikte Resulüne uyulmasını, iman edilmesini, isyan edilmemesini, isyan edenlerin kâfir olduklarını bildiriyor. İşte âyet-i kerime mealleri: (Allah’a ve Resulüne itaat edin!) [Enfal 20] (Sadece Allah’a değil, Resulüne de itaat şarttır.) (Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80] (Resule uymak, Allah’a uymak demektir.) (Allah’a ve Resulüne karşı gelen, bilsin ki, Allah’ın azabı çok şiddetlidir.) [Enfal 13] (Sadece Allah’a denmiyor, Resulüne de karşı gelen buyuruluyor.) (Allah ve Resulüne itaat eden Cennete, isyan eden Cehenneme gider.) [Nisa 13,14] (Sadece Allah’a denmiyor, Resulüne de buyuruluyor.) (Allah’a ve Resulüne karşı gelen, apaçık bir sapıklıktadır.) [Ahzab 36] (Sadece Allah’a denmiyor, Resulüne de karşı gelen buyuruluyor.) (İhtilaflı bir işin hükmünü Allah’tan [Kur’andan] ve Resulünden [Sünnetten] anlayın!) [Nisa 59] (O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin, pis şeyleri haram kılar.) [Araf 157] (Haram etme yetkisini Allah, Resulüne de vermiştir.) (Kendilerine kitap verilenlerden, Allah"a ve ahiret gününe inanmayan, Allah"ın ve Resulünün haram ettiği şeyi haram tanımayan ve hak dini [İslamiyet"i] din edinmeyen kimselerle; zelil bir halde kendi elleriyle [boyun eğerek] cizye verinceye kadar savaşın.) [Tevbe 29] (Aralarında hüküm verilmek üzere Allah’a ve Peygambere çağırıldıkları vakit: “İşittik, itaat ettik” demek, ancak müminlerin sözüdür.) [Nur 51] (Mümin olan, sadece Allah’a değil, Resulüne de uyar.) (Allah’a ve Resulüne itaat edin! [uymayıp] yüz çeviren [kâfirdir] Allah da kâfirleri sevmez.) [A. İmran 32] (Demek ki sadece Allah’tan değil, Resulünden de yüz çeviren kâfirdir.) (Allah ile resullerinin emirlerini birbirinden ayırıp ikisi arasında bir yol tutmak isteyen kâfirdir.) [Nisa 150,151] (Yalnız Allah’ın değil, Resulünün emrine uymayan da kâfirdir.) (Allah ve Resulü, bir işte hüküm verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre, tercih, seçme hakkı kalmaz.) [Ahzab 36] (Sadece Allah değil, Resulü de bir hüküm verince, kimsenin söz söylemeye hakkı kalmaz.) (Allah’a ve ümmi nebi olan Resulüne iman edin!) [Araf 158] (Demek ki Resule de iman şart.) (Allah’a ve Resulüne inanmayan [kâfir olur] kâfirler için de çılgın bir ateş hazırladık.) [Feth 13] (Resulüne inanmayan da kâfirdir.) (Allah ve Resulüne itaat eden, en büyük kurtuluşa ermiştir.) [Ahzab 71] (Sadece Allah’a inanan değil, resulüne de inanan kurtulmuştur.) Allahü teâlâ, Resulünü hep kendi ile beraber de bildirirken aşağıda ise sadece Resulünü bildiriyor: (Resulüm de ki; “Bana uyun ki, Allah da sizi sevsin!”) [Al-i İmran 31] (Ona [Resulüme] uyun ki, doğru yolu bulasınız!) [Araf 158] (Onun sözü vahiyden başka şey değildir.) [Necm 4] (Peygamberin verdiğini alın, yasak ettiğinden sakının!) [Haşr 7] (Kimi, ona [Resulüme] iman etti, kimi de, ondan yüz çevirdi. Bunlara çılgın ateşli Cehennem yetti. Âyetlerimizi inkâr ederek kâfir olanları elbette ateşe atacağız.) [Nisa 55-56] (Resulünün hadislerinden yüz çeviren kâfirdir.) (Hayır, Rabbine andolsun ki ihtilaflarda seni hakem edip verdiğin hükmü tereddütsüz kabullenmeyen iman etmiş olmaz.) [Nisa 65] (İmanlı, Resulullahın hükmüne razı olur.) Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki: (Kur’andan başka şeye uymayız diyenler çıkacak.) [Ebu Davud] (Hadisi bırak, Kur’ana bak diyerek bana inanmayanlar çıkacak.) [Ebu Ya’la] (Kur’andan başka delil kabul etmem diyenler çıkacak.) [Ebu Davud] (Sünnetimden yüz çeviren benden değildir.) [Müslim] (Bana uyan Cennete girer, isyan eden Cennete giremez.) [Buhari] |
Resulullah Kur’anı açıkladı
Sual: Resulullah Kur’anı niye açıkladı?
CEVAP Kur’an-ı kerimde, (Resulüm, sana indirdiğimiz Kur’anı insanlara açıkla) buyuruluyor. (Nahl 44) İmam-ı Şarani hazretleri de buyuruyor ki: Kur’an-ı kerimde, namazların kaç rekat olduğu, rüku ve secdede okunacak tesbihler, vakit namazları ile bayram ve cenaze namazlarının nasıl kılınacağı, namazı bozan şeyler, zekat nisabı, zekatın hangi maldan verileceği orucun ve haccın farzları, oruç kefareti, hukuk bilgileri, kedi köpek etinin yenilip yenilmeyeceği gibi birçok husus açıkça bildirilmemiştir. Yani hiçbir âlim, bunları Kur’an-ı kerimden bulup çıkaramazdı. Bunları peygamber efendimiz açıklamıştır. (Mizan-ül kübra) Yalnız Kur’an diyen müsteşriklere [oryantalistlere] soruyoruz. Kur’an-ı kerimde (Meyte ve kan size haram kılındı) buyuruluyor. (Maide 3) Meyte, boğazlanmadan ölen veya öldürülen yani leş olan hayvandır. Bir müsteşrik, bu âyete bakarak balık yemenin haram olduğunu söyler. Ona göre sadece delil Kur’andır. Halbuki Allahü teâlâ (Bir işte anlaşamazsanız, bu işin hükmünü öğrenmek için Kur’ana ve sünnete bakın!) buyuruyor. Balık kesilmeden yenir mi diye Kur’ana bakınca müsteşrik yenmeyeceğini anlar. Dalak kandır. Müsteşrik, âyete bakınca bunun da haram olduğunu anlar. Fakat sünnete bakılınca istisna olarak balık ve dalağın helal olduğu görülür. Hadis-i şerifte, (Size iki meyte ve iki kan helal kılındı. İki meyte balıkla çekirgedir, iki kan ise, karaciğerle dalaktır) buyurulmuştur. (İbni Mace, Ebu Davud) Yine Peygamber efendimiz, (Denizin suyu temizdir, meytesi helaldir) buyurarak deniz meytelerinin helal olduğunu bildirmiştir. (Ebu Davud, Abdürrezzak) Buna da açıklık getirilmiş, her meyte değildir. Mesela kendiliğinden ölüp su yüzüne çıkan balığın da yenilmeyeceği hadis-i şerifle bildirilmiştir. (Dare Kutni) Aslan, kaplan, kurt, maymun ve köpek gibi yırtıcı hayvanlarla, atmaca, kartal, doğan ve şahin gibi yırtıcı kuşların etlerinin haramlığı da hadis-i şerifle bildirilmiştir. (Müslim) (Yemin ederim ki, ben size ancak Allah’ın emrettiğini emrediyor, nehyettiğini nehyediyorum) buyurdu. (Taberani), zaten onun sözleri vahiydir. (Necm 4) Kur’ana, İslam’a uymak için, Peygamber efendimize uymak gerekir. Peygamber efendimize uymak için de İslam âlimlerine uymak gerekir. Kur’an-ı kerimde (Bilmiyorsanız âlimlere sorun) buyuruluyor. (Nahl 43) Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Âlimlere tâbi olun!) [Deylemi] (Âlimler yeryüzünün ışıklarıdır. Benim ve diğer peygamberlerin vârisleridir.) [Ebu Nuaym] (Âlimler rehberdir.) [İ. Neccar] (Âlim, Allah’ın güvendiği kimsedir.) [Deylemi] Tahtavi hazretleri, buyuruyor ki: (Kur’an-ı kerimdeki, (Allah’ın ipine sarılın!) emri, (Fıkıh âlimlerinin, mezhep imamlarının bildirdiklerine uyun) demektir.) [Dürr-ül muhtar haşiyesi] Nasıl kanunlar, Anayasadan ayrı kabul edilmezse, sünnet, yani hadis-i şerifler de Kur’an-ı kerimden ayrı değildir. Onun açıklamalarıdır. Nasıl, tüzükler, yönetmelikler, kanunlara aykırı kabul edilmiyorsa, icma ve kıyas-ı fukaha da sünnete aykırı değildir. Kıyas, Kur’an-ı kerimin ve hadis-i şeriflerin açıklamasıdır. Sünneti Kur’an-ı kerimden ayrı, kıyası [âlimlerin ictihadlarını] hadis-i şeriflerden başka göstermeye çalışanların, sapık olduğu Mektubat-ı Rabbani’de yazılıdır. |
Hadis-i şeriflerin yazılması
Sual: Bir genç, (Kütüb-i sitte ve daha bir çok hadis kitapları, hadisleri toplamışlar. Halbuki, Peygamber, (Benim hadislerimi yazmayın. Kim benden bir hadis yazmışsa, onu imha etsin) diye bildiriyor. Peki, âlimleriniz ne diye peygamberin bu sözüne uymamışlar da ciltlerle hadis kitapları yazmışlar?) diyor. Bunlara nasıl cevap vermeli?
CEVAP Böyle sözler, hadislere inanmayan, “Peygamber postacı idi, Kur’anı getirmekle vazifesi bitti” diyen din düşmanlarının iddiasıdır. O kadar hadis âlimi geldi, fıkıh âlimi, tefsir âlimi geldi, hiç birisi bunu bilmiyor muydu? İslam âlimleri din düşmanı mı idi de, Resulullahın sözlerine uymadılar? Böyle bir soruyu samimi bir Müslüman soramaz. Bunlar, işlerine gelince hadisi delil gösterirler, gelmeyince de hepsi uydurma derler. Bunların en bariz hile ve taktiği, olmuş bir olayı bozarak, Bektaşi gibi bir kısmını alıp diğer kısmını almayarak yarım anlatırlar. Olmamış bir şeyi, iftira ve yanlış olduğu hemen bilineceği için pek anlatmazlar. Ama olmuş olayı değiştirerek, yarısını alıp yarısını gizleyerek anlatıp, müslümanların şüpheye düşmesine çalışırlar. Hainler bu taktikleriyle çok insanı da kandırmışlardır. Bunları iyi tanıyıp tuzaklarına düşmemeli. Şu husus da iyi bilinmeli ki, Peygamber efendimiz bütün hadis-i şeriflerini en son günde, hepsini bir anda söylemedi. 23 sene boyunca söyledi. Çeşitli olaylara göre, şahıslara göre, şartlara göre söyledi. Rahmet olması için, aynı hususta farklı söylediği de olurdu. Bu yüzden hadis-i şeriflerin ne zaman ve niçin söylendikleri de önemlidir. Din 23 sene boyunca yaşanarak bildirildi. Bazı emir ve yasaklar zamanla farz veya haram oldu. Bir şey haram olmadan ki durumları anlatan hadisleri yazıp, bak Resulullah böyle buyurdu demek dini içten yıkmaya çalışmaktır. Veya farz olmadan ki durumları anlatıp, bak böyle yapılırdı, demek ki sonradan mezhepler bunu haram etmiş demek hainliktir. Ayrıca, farklı hadis-i şerifleri görünce, birbirine tenakuz zannetmemeli, onları bize bildiren ehli sünnet âlimlerine suizan etmemeli. Hadis âlimleri bunları hâşâ bilmiyor muydu? İslam âlimlerinin kitaplarının bozuk olduğunu söyleyenin, aklından ve dininden şüphe olunur. Çünkü bu kimse, Resulullahı ve Eshab-ı kiramdan hiçbirini görmediğine göre ilmini nereden öğrendi? Bir şeyler öğrendi ise, İslam âlimlerinin kitaplarından öğrenmiştir. O âlimlerin kitaplarına bozuk derse, kendisi doğru yolu nereden bulmuştur? İlk zamanlarda, ölenlerin çoğu müşrik olduğu için, kabir ziyareti yasak edilmişti. Daha sonra, müminler de ölünce, (Daha önce kabir ziyaretini yasaklamıştım, şimdi ziyaret edin) buyuruldu. Tesettür emri sonradan geldi, içki sonradan yasak edildi. Bunun gibi, daha önce Kur’an-ı kerim yeni inerken, âyetlerle hadislerin karışmaması için, hadis-i şeriflerin yazılması yasaklanmışsa da, daha sonra yazılması emredildi. Bunu istismar ediyorlar. Diyanet İşlerinin, (Sahih-i Buhari muhtasarı tecrid sarih) tercümesinin önsözünde özetle deniyor ki: İlmi talep etmek her Müslüman’a farz olduğu gibi, ilmi neşretmek de böyledir. Hadis-i şerifte de, hikmetin, müminin kaybolmuş malı olduğu, nerede bulursa, derhal alması gerektiği bildirilmiştir. Ayrıca, (Burada olanlarınız, burada olmayanlara tebliğ etsinler! Belki de, kendilerinden daha anlayışlı birine tebliğ etmiş olabilirler. Sözlerimi işitip belledikten sonra, başkalarına aynen aktaranın Allah yüzünü ağartsın) [Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mace, Darimi, İ. Ahmed] hadis-i şeriflerine uyan âlimler, dini yaymaya çok gayret göstermişlerdir. Hz. Ebu Zer-i Gıfari’nin, (Kılıcı enseme dayasanız, Resulullahtan duyduğum bir sözü, başım kesilinceye kadar tebliğe vakit bulacağımı bilsem, o sözü muhakkak size yetiştiririm) sözleri hadis ilmine verilen önemi göstermektedir. Kur’an ilk nazil olurken, âyetlerle karışmasın diye, (Kur’andan başka benden bir şey yazan onu imha etsin) buyurulmuştu. Daha sonra Kur’anı ezberleyenler çok olduğu için, hadis-i şeriflerin de yazılması emredildi. Abdullah bin Amr bin As, her hadisi yazar, Resulullah buna mani olmazdı. Hatta bazıları, (Sen her şeyi yazıyorsun. Ama Resulullah da insandır. Öfkeli iken de söz söyler) dediler. Durumu Resulullaha arz edince, mübarek parmağını ağzına götürüp, (Yaz! Allah’a yemin ederim ki, bu ağızdan hak sözden başkası çıkmaz) buyurdu. (Ebu Davud, Hakim) Şu âyet-i kerime de aynı mealdedir: (O, kendisine vahyedilenden başkasını söylemez.) [Necm3,4] Bir sahabi, hadis-i şerifleri ezberleyemediğini arz edince, Resulullah, yazarak muhafaza etmesini isteyip, (Sağ elinden yardım iste) buyurdu. (Tirmizi) Rafi bin Hadic hazretleri, (Sözlerinizi yazalım mı ya Resulallah?) diye sorunca, ona da (Evet yazın) buyurdu. (Rame hürmüzi) Yine hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Hadislerimi senedi ile birlikte yazın. Eğer o hadis doğru ise ecirde ravi ile ortak olursunuz. Eğer yanlış ise, onun vebali isnat edilen ravinin üzerine olur.) [Hakim, Ebu Nuaym] (Benden hadis yazana, o hadis devam ettikçe, sevap yazılmaya devam edilir.) [Hakim] (Benden hadis bildirin. Ama bana yalan isnat eden Cehenneme hazırlansın.) [Müslim] (Affolmak niyetiyle, 40 hadis yazana, Allahü teâlâ şehit mertebesi verir.) [İbni Cevzi] (Geriye kırk hadis bırakarak ölen, Cennette arkadaşımdır.) [Deylemi] (Hadisimi dinleyip hıfz eden ve ona tutunan, mahşerde Kur’anla haşrolur. Hadisime önem vermeyen de, Kur’anı hor görmüş olur. Kur’anı hor gören de, dünya ve ahirette hüsrana uğrar.) [Ebu Nuaym, Hatib] (İlmi talep etmeye koşun. Sadık bir kimseden işitilecek bir hadis-i şerif, dünya ve dünya hazinelerinin hepsinden daha hayırlıdır.) [İ. Râfi’î] (Kendine fayda veren iki hadis bile öğrenip, onları başkasına da öğreten ve onlardan faydalanan, altmış yıllık ibadetten daha fazla sevap alır.) [Deylemi] (Allah’ım, hadislerimi ve sünnetimi başkalarına nakleden ve onları insanlara öğreten halifelerime rahmet eyle.) [Taberani] (Bir sünneti ayakta tutmak veya bir bid’ati yok etmek için ümmetime bir hadis nakleden Cennettedir.) [Ebu Nuaym] (Size ilim öğrenmek için bazı insanlar geldiği zaman “Resulullahın tavsiye ettiği ilmi öğrenmeye hoş geldiniz” deyin ve sorularını cevaplandırıp, problemlerini çözün.) [İbni Mace] (Benden duyduklarınızı tebliğ edin. Beni İsrail’den bildirdiklerimi de anlatın. Yalnız bana, bilerek yalan isnat eden kimse Cehennemdeki yerine hazırlansın.) [Tirmizi] (Benim hadisimi duyup da ezberleyene Allah rahmet etsin.) [Taberani] (Burada olanlar, olmayanlara sözlerimi tebliği etsin, duyursun.) [Buhari] (İlmi yazı ile bağlayınız!) [Hakim] |
Hadis-i şerif düşmanlarının hilesi
Sual: Kur’anda (Hadisler uydurmadır) diye bir âyet varmış. Böyle bir şey var mı?
CEVAP Hadis, kadim [eski] kelimesinin zıddıdır, yani yeni demektir. Ayrıca söz ve haber anlamına da gelir. Kur’an-ı kerimde geçen bütün hadis kelimeleri, söz ve haber anlamındadır. Deyim olarak, Resulullahtan rivayet edilen haberlere hadis denir. Hadis-i şerif, Resulullah efendimizin şerefli, mübarek sözleridir. Dini yıkmak isteyenler, önce âlimlerden, mezheplerden başladılar, sonra da hadis-i şeriflere saldırdılar. Sahih de olsa hadis-i şerife düşmanlıklarını gizlemediler. Ama her Müslüman bilir ki, hadis-i şeriflere düşman olmak, (O, Resul vahiyden başka söylemez) buyuran Allah’a düşmanlıktır. Bu Allah düşmanları, (Yalnız Kur’an) yaftası altında, hadislerden başlayarak İslamiyet’i yıkmaya çalışıyorlar. Allahü teâlâ, Resulüne uymayı, kendine uymak olarak bildirmekte ve Resulün emri ile kendi emrini ayıranlara kâfir demektedir. İşte âyet-i kerime mealleri: (Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80] (Allah ve Resulüne itaat eden, en büyük kurtuluşa ermiştir.) [Ahzab 71] (Peygamberin verdiğini alın, yasak ettiğinden sakının!) [Haşr 7] (Resulüm de ki: “Bana uyun ki, Allah da sizi sevsin!”) [Al-i İmran 31] (O, kendisine vahyedilenden başkasını söylemez.) [Necm 3,4] (Ona uyun ki, doğru yolu bulasınız!) [Araf 158] (De ki, “Allah’a ve Peygambere itaat edin! Eğer [uymayıp] yüz çevirirlerse, [kâfir olurlar] Elbette Allah kâfirleri sevmez.) [Âl-i İmran 32] (Allah’ın yolu ile, resullerin yolunu farklı göstermek isteyenler kâfirdir.) [Nisa 150,151] Bu âyetlere rağmen, hadislere savaş açıldı. Mezhepsizler, kasten söz anlamındaki hadis kelimesini sanki hadis-i şerif gibi göstermeye çalışıyorlar. Uygunsuz bir söz ifadesini, uygunsuz bir hadis diye tercüme ediyorlar. Hadis kelimesini söz olarak tercüme etmeyip hadis olarak söylüyorlar, mesela (Kur’andan sonra hangi söze inanacaklar?) âyetini, (Hangi hadise inanacaklar) diye değiştiriyorlar. Halbuki Kur’anda, hadis kelimesi bazen, Kur’an anlamında da kullanılıyor. O zaman hadis kelimesini, hadis-i şerif olarak göstermek, kendi aleyhlerine delildir. İşte âyet mealleri: (Bu hadise [söze yani Kur’ana] inanmayanlar [helak olacakları için] arkalarından üzülerek neredeyse kendini harap edeceksin!) [Kehf 6] (Allah, hadislerin [sözlerin] en güzelini bir kitap halinde indirdi.) [Zümer 23] (Şimdi siz bu hadise mi [söze yani Kur’ana mı] şaşıyorsunuz?) [Necm 59] (Âlemlerin Rabbi tarafından indirilen bu Kur’an-ı kerime ancak temiz olanlar dokunabilir. Siz bu hadisi mi [sözü mü yani Kur’anı mı] küçümsüyorsunuz?) [Vakıa 77-81] Kur’an-ı kerimde lehv-el hadis, boş laf demektir. Bir âyet meali: (İnsanlardan öylesi var ki, herhangi bir ilmi delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş lafı satın alır.) [Lokman 6] Hadis düşmanları, buradaki boş lafa, hadis eğlencesi veya uydurma hadis demişlerdir. Bu hileye, bu oyuna gelmemelidir. |
anlamak Istemiyorsan o baska
Ben senin sahsinda Genelleme yaptim..
Ülkemizin ve diger islam Ülkelerinin Hali aciktir.. Bunu görmek icinde Alim olmak gerekmez.. Karisini Doktora tedavi etmeyi Haram sayan Salaklarin yasadigi ülkelerde nicin geri kalindigini sormak abesttir. Hoscakal |
Hadis-i şerifler delil değil midir?
Sual: (Kur’anı herkes anlar, Resule uymaya lüzum yok) diyene nasıl cevap vermeli?
CEVAP Kur’an-ı kerimin birçok yerinde Resulüme uyun buyuruluyor. Eğer Kur’anı herkes anlasaydı, (Resule uymaya lüzum yok, herkes Kur’andan anladığına uysun) denirdi. Aksine Kur’anın açıklanması istenerek buyuruluyor ki: (İhtilafa düşülen şeyleri açıklayasın diye bu kitabı sana indirdik.) [Nahl 64] Kur’an-ı kerimde, sadece (Allah’a uyun) denmiyor. Resulüne de uyulması emrediliyor. (Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80] (Demek ki Resulullaha uymak Allah’a uymaktan ayrı değildir.) (Allah ve Resulüne itaat eden, en büyük kurtuluşa ermiştir.) [Ahzab 71] (Resulüm de ki, “Bana uyun ki, Allah da sizi sevsin!”) [A.İmran 31] (O, kendisine vahyedilenden başkasını söylemez.) [Necm 4] (Ona uyun ki, doğru yolu bulasınız!) [Araf 158] (O ümmi Peygamber, temiz şeyleri helal, pis, çirkin şeyleri haram kılar.) [Araf 157] (Kendilerine kitap verilenlerden, Allah"a ve ahiret gününe inanmayan, Allah"ın ve Resulünün haram ettiği şeyi haram tanımayan ve hak dini [İslamiyet"i] din edinmeyen kimselerle; zelil bir halde kendi elleriyle [boyun eğerek] cizye verinceye kadar savaşın.) [Tevbe 29] Demek ki Resulü de haram etme yetkisine sahiptir. Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki: (Peygamberin haram kılması, Allah’ın haram kılması gibidir.) [Tirmizi] (Peygamberin verdiğini alın, yasak ettiğinden sakının!) [Haşr 7] (Allah’a ve Resulüne karşı gelen kâfirler, bilsin ki, Allah’ın azabı çok şiddetlidir.) [Enfal 13] (Allah’ın yolu ile, peygamberlerin yolunu farklı göstermek isteyenler kâfirdir.) [Nisa 150-1] (De ki, “Allah’a ve Peygambere uyun! Eğer [uymayıp] yüz çevirirlerse, [kâfir olurlar] Allah da kâfirleri sevmez.) [A. İmran 32] (Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki: (Yakında, “Allah’ın kitabının dışında uyacağımız bir şey tanımıyorum” diyenler çıkacaktır.) [Ebu Davud] (Bir zaman gelir, beni yalanlayanlar çıkar. Bir hadis söylenince, “bunu bırak, Kur’andan söyle” derler.) [Ebu Ya’la] (Bir zaman gelir, sünnetimi öldüren kimseler çıkacak. Allah bunlara lanet etsin!) [Deylemi] (Sünnetimden yüz çeviren benden değildir.) [Müslim] (Bana uyan Cennete girer, uymayan, isyan eden Cennete giremez.) [Buhari] (Sünnetten yüz çevirip yalnız Kur’an diyenlerin kâfir olduklarını bu âyetler ve hadis-i şerifler açıkça bildirmektedir.) Resulullaha uymanın önemi anlaşılınca, Kur’an-ı kerimin açıklaması olan hadis-i şeriflere de uymanın gereği anlaşılır. Sünnet, [hadis-i şerifler] olmasaydı, namazların kaç rekat olduğu ve nasıl kılınacağı, zekat, orucun, haccın farzları, hukuk bilgileri bilinemezdi. Yani hiç kimse, bunları Kur’an-ı kerimden çıkaramazdı. Şu halde Kur’anı anlamak için, onun açıklaması olan hadis-i şeriflere ihtiyaç vardır. Hadis-i şerifleri de anlamak için âlimlere ihtiyaç vardır. Allahü teâlâ, (Peygambere sorun, âlimlere sorun) buyuruyor. Sapıklar, biz de anlarız diye inat ediyorlar. Herkes Kur’anı anlayabilseydi o zaman peygambere ne lüzum kalırdı? Eğer herkes Kur’an-ı kerimi doğru anlasaydı, 72 sapık fırka meydana çıkmazdı. Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki: (Eğer onun hükmünü peygambere veya ülül-emre [yetkililere, âlimlere] sorsalardı, öğrenmiş olurlardı.) [Nisa 83] (Verdiğimiz bu misalleri ancak âlim olanlar anlar.) [Ankebut 43] (Bilmiyorsanız âlimlere sorun.) [Nahl 43] (Allah’tan en çok korkan âlimlerdir.) [Fatır 28] Bu âyetler, Kur’anı anlamak için âlimlerin açıklamasına da ihtiyaç olduğunu bildirmektedir. |
Siz hiç düşünmez misiniz?
Sual: Kur’an-ı kerimde, birçok yerde (Akıl etmez misiniz) ifadesi geçmektedir. Bid’at ehli ile felsefeciler, bu âyetleri istismar edip, (Allah akıl edin, düşünün, derken, bizi düşünmekten, akıl etmekten, akılla Kur’anı anlamaktan, dini hükümler çıkarmaktan bizi kimse alıkoyamaz) diyorlar.
Bu âyetlerde, akıl edin de dini hüküm mü çıkarın deniyor? CEVAP Akıl etmekle ilgili âyetlerin hiç birinde, (Kur’anı anlamak veya dini hüküm çıkarmak için akıl edin diye bir ifade yoktur. Birkaç örnek: (Ey kavmim, buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Ücretim beni yaratana aittir. Akıl etmez misiniz?) [Hud 51] Resulullah, dini bildirirken ücret istemiyor, makam ve padişahlık istemiyor. Benim bu işte dünyalık bir menfaatim yok. Ben sırf Allah rızası için yapıyorum. Bu kadarını da akıl etmiyor musunuz, düşünmüyor musunuz diyor. Akıl etmek, akıl ile hüküm çıkarmak demek değildir. (Geceyi gündüzü, Güneş’i, Ay’ı sizin istifadenize vermiştir. Yıldızlar da Onun emrine boyun eğmiştir. Bunlarda, akıl edenler için dersler vardır.) [Nahl 12] Gecenin gündüzün gelişinde, ayın güneşin insanlara sağladığı faydalarda, yıldızların Allah’ın emri ile var oldukları, hareket ettikleri konusunda akıl eden, düşünebilen kimseler için alınacak ibret dersleri vardır deniyor. Yoksa aklını kullan da dini hüküm çıkar denmiyor. (İbrahim: “Allah’ı bırakıp da, size hiçbir fayda ve zarar veremeyen putlara niçin taparsınız? Size de, taptıklarınıza da yazıklar olsun! Akıl etmiyor musunuz?” dedi.) [Enbiya 66-7] Ellerinizle yaptığınız putların size bir fayda ve zarar vermediği meydanda iken, onlara tapmanın vereceği zararı akıl etmiyor musunuz deniyor. Yoksa aklını kullan da dini hükümler çıkar denmiyor. (Size verilen şeyler, dünya hayatının geçim vasıtası ve süsüdür. Allah katında olanlar ise, daha iyi ve devamlıdır. Akıl etmez misiniz?) [Kasas 60] Dünya hayatındaki şeyler ne kadar kıymetli olursa olsun, hepsi bir gün yok olacak, ama ahirette verilecek olanlar ise devamlıdır. Bunu düşünemiyor musunuz deniyor. Yoksa akıl edin de akıl ile hüküm çıkarın denmiyor. (Kur’anı öğüt almak için kolaylaştırdık. Düşünüp öğüt alan yok mu?) [Kamer 17] Kur’anı ezberlemek için kolaylaştırdık. O halde onun öğütlerini dinleyen, onu ezberleyen yok mu? (Celaleyn) (Akıl edesiniz diye Kur’anı Arapça okunan bir Kitap kıldık.) [Zuhruf 2-3] Kur’an-ı kerimi herhangi bir dil ile değil, en geniş, en açık, en ahenkli olan Arapça olarak indirdik. Eğer iyi düşünürseniz, bu Kitabın ulviyetini, kendisinin bir şaheser, sözlerinin, bütün insanlığa hitap ettiğini görür, müslüman olmayı en büyük bir vazife, en yüksek bir saadet telakki edersiniz. Ey Araplar, Kur’an-ı kerim, sizin dilinizle indi. Edebiyatçıların, şairlerin sözlerine benzemediğini gördünüz. Bunun insan sözü olmadığını, İlahi bir kelam olduğunu düşünürseniz, anlarsınız. Demek ki âyetteki anlamak, bunun ilahi kelam olduğunu anlamaktır. Yoksa ahkamını anlamak değildir. Eğer öyle olsaydı, (Ey Resulüm, Kur’an-ı kerimi insanlara açıkla) buyurulmazdı. (Nahl 44) Bazıları da, (insanın namazda okuduğunu anlaması gerekir, onun için Kur’anın tercümesini okumalı) diyorlar. Böyle demek, ibadetlerin ne demek olduğunu bilmemektir. Çünkü, namazı, insanın kendisi tertip etmedi. Her ibadetin nasıl yapılacağını Allahü teâlâ Resulüne bildirdi. O da, bunları öğrendiği gibi Eshabına bildirdi. Din imamlarımız bunların hepsini Eshab-ı kiramdan öğrenerek bildiriyorlar ki: Namazda okunacak Kur’anın, Allah kelamı olması gerekir. Tercümeleri Allah kelamı olmaz. Namaz dışında her Müslüman, kendi dili ile de, dua edebilir. (Fetava-i fıkhiyye) Akla olan ihtiyaç Sual: Dini anlayabilmek için, başkalarının (Peygamberin, sahabenin ve âlimlerin) aklı /gözü /kabulü ile değil, kendi aklımızla idrake çalışmalıyız. Allah her kula iyiyi kötüden seçip ayırt edebilme yetisi (furkan) vermiştir. Bu yetiyi kullanmayıp Peygamber, sahabe ve âlimlerin aklı ölçü olmamalıdır. Allah aklını kullanmayanları kötülemiyor mu? CEVAP Bu ne kadar yanlış bir görüş. Resulullahı ve âlimleri ölçü almamak Kur’an-ı kerimi kabul etmemek demektir. Çünkü Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki: (Anlaşamadığınız bir işin hükmünü Allah’a [Kur"ana] ve Resulüne [Sünnete] arz edin!) [Nisa 59] {Âlimlerin sünnete bakması ayıplanacak şey mi? Allah’ın emri değil mi?] (Bunun hükmünü Resule ve ülül-emre [âlime] sorsalardı, öğrenirlerdi.) [Nisa 83] {Ülül-emrin âlim demek olduğu tefsirlerde yazılıdır. Resulullah da (Ülül-emr, fıkıh âlimleridir) buyurdu. (Darimi)} (Bu misalleri ancak âlim olanlar anlar.) [Ankebut 43] {Demek ki herkes Kur’an-ı kerimi anlayamıyor, ancak âlimler anlıyor. Âlimleri rehber edinmek niye ayıplanıyor ki?} (Bilmiyorsanız âlimlere sorun!) [Nahl 43] {Bilmeyenin âlimlere sorması Allah’ın emridir.} (Allah’tan en çok korkan ancak âlimlerdir.) [Fatır 28] {Çünkü âlim Allah’ı en iyi tanıyor ki, ondan korkuyor. Allah’tan korkmak büyük mertebedir. Resulullah, (Allah’tan en çok ben korkarım) buyurdu. (Buhari) Bu âyet ile bu hadis-i şerif âlimin değerinin ne kadar yüce olduğunu göstermektedir.} (Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?) [Zümer 9] {Demek ki akıl herkeste ölçü olmuyor, bilen de bilmeyen de var. Resulullahın ve âlimlerin yanında kendi aklımızın ne önemi var? Öyle olsa idi akıl sayısı kadar din olurdu. Nitekim aklına göre Kur’anı yorumlamaya çalışanlar, sayısız grup ve fırkanın meydana çıkmasına sebep olmuşlardır. Âlimlere uyan, bilenlere soran aklını kullanmış olur. Yüzme bilmeden, herkes yüzüyor, onlar da insan diyerek deryanın ortasına atlayan kimse, çok geçmeden boğulur. Herkes haddini bilmelidir.} Hangi şeyin hak, hangi şeyin bâtıl, hangi şeyin iyi, hangisinin kötü olduğu da ancak, dinin bildirmesiyle anlaşılır. İnsanların iyi veya kötü demesiyle, bir şey iyi veya kötü olmaz. Çünkü birisine göre iyi olan bir şey, diğerine göre kötüdür. Mesela evlilikte nikah, Müslümanlara göre, lüzumlu ve iyi ise de, bazı ateistlere göre saçmadır! Bu bakımdan akıllı kimdir? Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Akıllı olan, Allah’a ve Resulüne inanıp ibadetlerini yapar.) [İbni Muhber] (Akıllı, Allah’tan en çok korkan, Onun emirlerine en güzel uyandır.) [İbni Muhber] (Akıllı, nefsini hesaba çeken ve ölümden sonrası için amel edendir.) [Tirmizi] (Allah indinde en kıymetliniz, akılca en üstün olanınızdır.) [İ. Gazali] Akıl bir ölçü aletidir. Allahü teâlâya ait bilgilerde ölçü olmaz. Akıl, insandan insana değiştiği için, bazı insanlar dünya işlerinde isabet ettiği halde, bazıları yanılabilir. Aklın belli bir sahası vardır. Bunun dışındakileri ölçmeye, anlamaya gücü yetmez. Akıl insanlar arasında eşit olarak bulunmaz. En yüksek akıl ile en aşağı akıl arasında binlerce dereceleri vardır. Şu halde “Aklın yolu birdir” demek çok yanlıştır. Her işte ve hele dini işlerde akla güvenilemez. Din işleri, akıl üzerine kurulamaz. Çünkü akıl, bir kararda kalmaz. En akıllı denilen kimse, din işlerinde değil, uzman olduğu dünya işlerinde bile, çok hata eder. Çok yanılan bir akla nasıl güvenilebilir? |
Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 21:46 Uhr. |