Vaybee! Forum

Vaybee! Forum (http://localhost/forum/index.php)
-   Gesellschaft & Soziales (http://localhost/forum/forumdisplay.php?f=398)
-   -   Religion & Glauben (http://localhost/forum/showthread.php?t=4272)

xxpalolumiro 14.08.2005 13:00

Enise sor Papazlara cok özeniyor? :O) o.
 
ohne Text

xxpalolumiro 14.08.2005 13:02

Sizlerin Coni lerden Tonilerden ne
 
Farkiniz kalmiski aynen Hiristiyan gibi yasiyor sonrada baskalarininda sizler gibi yasamasini istiyorsunuz.

Tüm dünya sizin gibi olmasi lazim ayrilikci üstün irkci ve baskalarini ufak görme gibi seyler.

Ahh Vahdettin....

xxpalolumiro 14.08.2005 13:03

Papazlarda dötünü yikamiyor
 
Kuranda yazmiyor Taret Alacaksin diye onu Yobazlar yaparmis :O))

Eniste papazlara özeniyor sonrada moklu kilodunu kokluyor....

xkurtcu55 14.08.2005 13:06

AuuaaaAuuu AuuAuuuuu? o.T.
 
ohne Text

xkurtcu55 14.08.2005 13:07

Yasar Nuri Kac Yasinda. o.T.
 
ohne Text

xkurtcu55 14.08.2005 13:08

Dünya Benim Olsun Nefissine Sahip Olma
 
Anekdot

Güçlü olan kim
Bir zamanlar dağda, kızgın güneşin altında, mermer
taşlarını yontmaktan bezmiş bir mermer yontucusu
varmış.
"Bu hayattan bıktım artık. Yontmak! Devamlı mermer
yontmak... öldüm artık! Üstelik bir de bu güneş, hep
bu yakıcı güneş! AH! Onun yerinde olmayı ne kadar çok
isterdim, orada yükseklerde her şeye hakim olacaktım,
ışınlarımla etrafı aydınlatacaktım."

Diye söylenir durur yontucu.
Bir mucize eseri olarak dileği kabul olunur ve yontucu
o an güneş olur. Dileği kabul edildiği için çok
mutludur. Fakat tam ışınlarını etrafa yaymaya
hazırlandığı sırada ışınlarının bulutlar tarafından
engellendiğini fark eder.
"Basit bulutlar benim ışınlarımı kesecek kadar
kuvvetli olduklarına göre benim güneş olmam neye
yarar!" diye isyan eder.
"Mademki bulutlar güneşten daha kudretli bulut olmayı
tercih ederim."
O zaman hemen bulut olur. Dünyanın üzerinde uçuşmaya
başlar, oradan oraya koşuşur, yağmur yağdırır fakat
birdenbire rüzgar çıkar ve bulutları dağıtır.
"Ah, rüzgar geldi ve beni dağıttı, demek ki en
kuvvetlisi o öyleyse ben rüzgar olmak istiyorum."diye
kara verir.
Ve dünyanın üzerinde eser durur, fırtınalar estirir,
tayfunlar meydana getirir. Fakat birdenbire önünde
kocaman bir duvarın ona mani olduğunu görür. Çok
yüksek ve çok sağlam bir duvar. Bu bir dağdır.
"Basit bir dağ beni durdurmaya yettiğine göre benim
rüzgar olmam neye yarar."
Der.
O zaman dağ olur. Ve o anda bir şeyin O?na durmadan
vurduğunu hisseder. Kendinden daha güçlü olan şeyin,
O?nu içinden oyan şeyin..... Bu.....küçük bir mermer
yontucusudur.

<a href="redirect.jsp?url=http://www.milligazete.com.tr/index.php?action=show&type=news&id=5214
" target="_blank">http://www.milligazete.com.tr/index.php?action=show&type=news&id=5214
</a>

xxpalolumiro 14.08.2005 13:13

birbirinizin dilinden baya iyi anliyorsu
 
NuZ :O)

xkurtcu55 14.08.2005 13:17

Anlama kitligi ceken ZaTanisTleRe :O)
 
Ba"zıları da "Kur"ânı her çağda, o asrın
teknolojisinin, ilminin ışığında yeniden tefsîr etmek
ve Allahın murâdını açıklamak gerekir." diyerek
Kur"ân-ı kerîmi asra uydurmaya çalışıyorlar. Tefsîr,
moda kitâbı değildir. Her çağa, her asra göre değişik
tefsîr olmaz. Dinimiz eksik mi ki tamamlanacaktır?
Yoksa fazlalık mı var ki çıkarılacak? Dinde eksiklik
ve fazlalık olmadığı için değişik, yeni bir tefsîre
ihtiyâç olmaz. Çünkü dine yeni birşey eklemek bid"at
olur. Dinimizin emrilerini değiştirmek kadar büyük
sapıklık olur mu? Her çağa, her asra göre değişik
tefsîr yazmak demek, dini her asırda, bozmak demektir.

Kur"ân-ı kerîmin ma"nâsını Muhammed aleyhisselâm
anlamış ve hadîs-i şerîfleri ile bildirmiştir. Doğru
tefsîr kitâbı O"nun hadîs-i şerîfleridir. Tefsîr
âlimleri, tefsîrlerini Peygamber efendimizden ve
Eshâb-ı kiramdan naklederek meydana getirdiler.
Bunların tefsîrleri asra uygundur. Kur"ân-ı kerîmin
emîrleri, her asırdaki insan için aynıdır. Önceki
asırlar için başka, sonraki asırlar için başka ma"nâsı
yoktur.

Tehlikeli Kimseler

Peygamber aleyhisselâmdan gelen bilgileri, aynen
nakleden islâm âlimlerinden farklı bildirmek, dini
bozmak demektir. Kur"ân-ı kerîmi en iyi bilen
Peygamber efendimizdir. O"nun açıklamaları bellidir.
Bundan daha başka şekilde açıklamak, dini değiştirmek
olur, reform olur. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Ümmetime en çok tehlikeli olacak kimse, Kur"ân-ı
kerîmi yersiz te"vil edendir.) [Taberânî]

Her asırda, her insana lâzım olan îmân ve ibâdet
aynıdır. Asra göre îmân esâsları ve ibâdet şekli
değiştirilemez. Bundan yarım asır önce, İlâhiyat
Fakültesi profesörlerince namaz kılma şeklinin
değiştirilmesi düşünülmüş, câmilere "Asra göre modern
ibâdet âletleri" konulması teklif edilmişti.

Asra göre, çağa göre tefsîr yazanların böyle bir
düşünceleri yoksa, İslâm âlimlerinin bildirdiklerinde
değişiklik yapmadan aynı şeyi naklediyorlarsa, o zaman
"Asra Göre Tefsîr" demenin ma"nâsı yoktur. Eğer
değişiklik varsa, zaten mu"teber değildir.

Asrımızdaki insana göre kitap yazılacaksa, İslâm
âlimlerinin kitapları aynen alınır, günümüzde
kullanılan kelimelerle, buluşlarla açıklanabilir.
Meselâ; müşrikler Peygamber efendimize, (Mescid-i
Aksa"nın kaç kapısı, kaç penceresi vardı?) gibi
suâller sormuşlardı. Fakat Resûlullah efendimiz
Mi"râca giderken etrafına bakmadığı için bunları
görmemişti. Cebrâil aleyhisselâm Mescid-i Aksâ"yı
gözünün önüne getirince bakıp sorduklarına cevap
verdi. Bu hadîse anlatılırken, (Televizyonda görür
gibi görmüştü.) denebilir. Bu şekildeki bir açıklamaya
da "Asrın Tefsîri" veya "Çağdaş Tefsîr" denmez.

İlmin ve Fennin Işığında Tefsîr diyenler de vardır.
İlim ve fen, dinden ayrı mıdır da ilmin ışığı deniyor?
Ecnebiler, din ile ilmi ayrı zannettikleri için böyle
yazıyorlar. Ecnebiyi taklid eden reformcular da aynı
şeyi söylüyorlar.

Dini Değiştirmek

Mecelle"nin Dürer-ül-hükkâm şerhinde (Zamanın
değişmesi ile, örf ve âdete dayanan hükümler
değişebilir. Nassa, dayanan hükümler zamanla
değişmez.) deniyor. İmâm-ı Rabbânî hazretleri de
buyuruyor ki: (Ba"zıları, yapacakları değişikliklerle,
dini düzelteceklerini, olgunlaştıracaklarını
zannediyorlar. Ortaya bid"atler çıkarıyorlar.
Bid"atlerin zulmetleri ile sünnetin nûrunu örtmeye
çalışıyorlar. Bunlar, dinin noksanlıklarını
tamamladıklarını iddia ediyorlar. Bilmiyorlar ki din
noksan değildir. Kâmildir. Kur"ân-ı kerîmde meâlen
buyuruluyor ki:

(Bugün sizin için dininizi ikmâl eyledim. Üzerinize
olan ni"metimi tamamladım ve size din olarak
İslâmiyyeti vermekle râzı oldum.) [Mâide 3]

Dini noksan sanıp, tamamlamaya [asra göre, çağdaş
tefsîr yazmaya] çalışmak bu âyet-i kerîmeye inanmamak
olur.) [C. 1, m.260]

Allahü teâlâ ve O"nun Resûlü Muhammed aleyhisselâm,
kıyâmete kadar hayat şekillerinde ve fen vâsıtalarında
yapılacak değişikliklerin, yeniliklerin hepsine şâmil
olan hükümleri bildirdiler. Müctehidler de bunların
hepsini açıkladılar. Sonra gelen müceddid âlimler, bu
hükümlerin yeni olaylara nasıl tatbik edileceklerini,
tefsîr ve fıkıh kitaplarında

14.08.2005 13:41

Sen NIYAZI OLUNCA
 
AKP GURUP SEX yapacak Ebedi hatiran icin..

14.08.2005 13:43

Hanimi Belluconi ye Öptürdü imam
 
Basbakan el SIKTIRMAZKEN :o)

Karamanlis de nikah sahidi oldu.. :o)

Kan mi cekiyor ne ?..
Muhahahahhahahahahahahahahahahahahahahahaha..

14.08.2005 13:45

Bellusconi Olacakti..
 
Ibram filan degil ki Gavurcuk Kolay yazamiyoruz iste..

Nasil öptü First lady i ..
MUCUUUUXXXXX diye Muhahahahhahahahahahahahhahahaa..

Salavat getirmedin mi Televole yobazi...

14.08.2005 13:49

Kuzgun a Yavrusu SAHIN görünür :o)
 
Ben CAKAL lisanindan anlamam..
Bak sen ne demek istedigini anlamissin :o)

Kurtcu ikinci Ruh halin mi oluyor ?..
:o)

Senin terapin ile ilgilenen doktorun Hareli gözlerinden öper Kaschlarindan cimdiklerim..

He he he..

14.08.2005 14:05

:o) o.T.
 
ohne Text

14.08.2005 14:45

Icinde Bidat ve SIRK olan Mabetlerde
 
Müslüman Namaz kilip kilmayacagini kendi bilir..Secimde ÖZGÜRDÜR !..

Müslüman SIRK olan Mabet de namaz kilamaz !..

Bana bir Mabet Göster ki bidat olmasin !..
Su mabed de de ki : SIRK olmasin..

Var mi ?..

Hirka tavaf edilip KIL a tapilan mabet de MÜSLÜMAN NAMAZ KILAMAZ !..
Budist alet edevatindan olan TESBIH cekilen cami de müslüman oturamaz..

Süslenen püslenen mabedler Müslüman Mescidi degildir !..

**Mescitleri Görkemli kilmakla emr olunmadim !..

Vallahi siz görkemli kilmakla da yetinmeyecek bir de onlari alabildigine Süsleyeceksiniz **
( Ibn-HEMMAM ;el-musannef )


**
Mescitlerinizi tipki Yahudi ve hristiyanlarin Mabetlerini süsleyip püsledikleri gibi Süsleyip püsleyeceksiniz ( Ibn -Hemmam;el musannef,3 /152-154 )

**

** Siz Haci sakaligini,mescid-i Haram tamirciligini,Allah a ve ahiret gününe inanip Allah yolunda didinen kisinin yaptigi ile bir mi tuttunuz ? Allah Katinda bir olmaz bunlar ( Tevbe ,19 )

**

Farz Namazdan sonra Müezzinlik fasillari olan mabed te..
Minberler kurulan ve o minberlere merasimlerle cikilan Cami de MÜSLÜMAN NAMAZ KILMAZ !..

Hatip Hutbeye cikarken müezzin in :

"Innellahe melaiketehu " Ayetini Okuyarak Emevi bidatini yerine getiren Mabet de müslüman namaz kilmaz..
Bak sana Hz. ali den Su nasihati söyleyeyim:

**Bir toplumMescitlerini süslemeye basladi mi Amelleri fesada ugramis demektir ** ( turtisi,220 )

Bir müslüman in Bu Bidatlarin oldugu mabedlere Girmeme ve oralarda ibadet etmeme hakki vardir..

Bir Müslüman in SIRK olan mabede ise GIRMEME ZORUNLULUGU VARDIR !..

Simdi ayetlere bakalim:


Bir de şunlar var: Tutup bir mescit yapmışlardır: Zarar vermek için, nankörlük/gerçeği örtmek için, inananları fırkalara bölmek için, daha önceden Allah ve resulüyle savaşmış kişiye gözetleme yeri kurmak için. "İyilik ve güzellikten başka bir şey istemiş değiliz!" diye gerile gerile yemin de edecekler. Allah şahittir ki, onlar kesinlikle yalancıdırlar.


Böyle bir mescitte sakın namaza durma! Daha ilk gününde takva üzerine kurulan bir mescit, içinde namaz kılman için çok daha uygundur. Temizlenmek arzusu taşıyan erler vardır o mescitte. Allah, temizlenenleri sever.


Peki, binasını Allah"tan gelen bir sakınma duygusu ve hoşnutluk üzerine kuran mı hayırlıdır yoksa binasını sel artıklarının ucundaki yarın kenarına kurup da onunla birlikte cehenneme yuvarlanan mı? Allah, zalimler topluluğuna kılavuzluk etmez.


Kurdukları bina, kalpleri parçalanıncaya kadar yüreklerinde bir kuşku olmaya devam edecektir. Allah Alîm"dir, Hakîm"dir.( Tevbe 107-110 )

Bir iğrençlik yaptıklarında şöyle derler: "Atalarımızı bu hal üzere bulmuştuk. Yani Allah emretti bize bunu." De ki: "Allah, edepsizliği/iğrençliği emretmez. Allah hakkında, bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?"


Şunu da söyle: "Rabbim bana adaleti emretti. Her mescitte yüzlerinizi O"na doğrultun. Dini yalnız O"na özgüleyerek O"na yakarın. Tıpkı sizi ilk yarattığı gibi O"na döneceksiniz."


Bir kısmını iyiye ve güzele kılavuzladı, bir kısmının üzerine de sapıklık hak oldu. Onlar, Allah"ı bırakıp şeytanları dost edinmişlerdi. Bir de kendilerinin hidayet üzere olduklarını sanırlar. (A"raf,28-30 )

Hiç kuşkusuz, mescitler/secdeler Allah içindir. O halde, Allah ile birlikte bir başkasına yakarmayın/Allah"ın yanında bir başkası için çağrıda bulunmayın.


Allah"ın kulu kalkmış O"na yakarırken, onlar onun üzerine keçeleşir gibi üşüşüyorlardı.


De ki: "Ben ancak Rabbime yakarırım/çağırırım. Ve hiç kimseyi O"na ortak koşmam."


De ki: "Ben size zarar verme gücüne de ışık ve aydınlık verme gücüne de sahip değilim."


De ki: "Allah"tan beni hiç kimse kurtaramaz ve O"nun dışında bir sığınak da asla bulamam!"( Cinn, 18-22 )

Sen Nankörlük araci olmasi icin Mabed yaparsan
Insanlari firkalara bölmek icin mabed yaparsan
Lüzumundan fazla cami yaparsan..
O camilerde TEFRIIKAYI ( Bölücülük ) esas alirsan
O camiler de allah disinda herhangi bir kisiye siginir ve yakarirsan..
herhangi bir kisiyi allah ile kul arasinda vasita yaparsan YANI SIRK ine MASKE takip:

Falanca nin,falanca yerin,falanca dagin falanca gecenin yüzü suyu hürmetine Dualarimizi Kabul eyle diye yakarirsan..

Hirka tavaf edip Sakal öpersen KILLARA taparsan

O Mabet de müslüman olan a namaz kilmak HARAMDIR arkadasim..

O halde Iman et..
Kuran Buyruklarina uy..
Müslüman ol..

Zaten sende eksik olan IRFAN !..
Hadi gel biraz haya et SAKLABANLIKTAN !..

14.08.2005 16:11

Nerden biliyorsun hristiyan gibi..
 
yasadigimi? Senin gibi putperestvari bir yasanti sürdürmedigim icin mi hristiyan oldum simdi? :-)

Sen Islam"nin ne oldugunu ve ne olmadigini (sünnilik) ögren ondan sonra karsima cik. Yoksa görüntün bir sümüklü bebenin bir beyefendi önündeki görünümü olabilir pulcu mirko

14.08.2005 16:12

Bana kalsa ben bütün yasamislarin
 
dun üzerinde biraktiklari etkileri yok etmeye calisirim. Sirf Kuran yeter. Ne fazlasi ama ne de azi.

14.08.2005 16:14

hadisi serifler bir porno kitabidir! o.
 
ohne Text

14.08.2005 16:27

sen niye koca bulamiyorsun ??? o.T.
 
ohne Text

roman 14.08.2005 21:46

o.T.
 
Yine Anadolu’ya gelmiş ve Müslümanlığı kabul etmiş bazı kitleler eski inanışlarını, İslami çerçeve içerisine sokarak yaşatılmıştır. Bir müddet sonrada bu pratikler, değişik tarikatler tarafından İslam olarak algılanmış, Hz. Ali’ye atfedilmiştir. İşte Anadolu’da Osmanlı tarafından Anadolu’yu Sünnileştirmek ve yabancı unsurları Osmanlı lehine kullanabilmek amacıyla kurmuş oldukları Bektaşilik tarikatı, bunlardan birisidir. Anadolu’da yaşanan tüm kültürel öğelerden içerisinde birer parça bulunan bu tarikat, Hacı Bektaş adına onun ölümünden sonra Osmanlı tarafından örgütlenmiş olmasına rağmen, tıpkı diğer Sünni tarikatlar gibi, kendisini Hz. Ali’ye bağlayarak, bağlıymış gibi göstererek Hz. Ali’ye sempati duyan kitleleri Hz. Ali’nin yolundan ve temel kaynaklarından uzaklaştırmıştır. Bektaşilik nihai anlamda bir kültürel sentez olup, Sünni tasavvufçu Hacı Bektaş’tan da uzaklaşmış durumdadır. Hz. Ali’ye de uzaktır.


Bu bölümü tekrar araştırman da fayda var!

Veya elinde bu bölüm hakkında detaylı bilgi var ise aktrabilirmisin?

roman 14.08.2005 21:57

o.T.
 
2. Beyazıt’ın oğullarından Süleyman ve Musa çelebiler padişahlıklarını ilan ettiklerinden padişah sayısı 38 kabul edilir. İkişer kez tahta çıkanlar: 2.

Bu bölüm Osmanlının, aslında toplumun tavassuf aydınlanma( alevi bektaşi, Mevlevi, Suffi ve Tavassuf reel gerçekçiliğin Bedrettin( Ki kendisi Kadı olarak bulunmaktaydı) en önemli dönemidir resmi tarihte Fetret dönemi diye çok basitçe geçiştirilir.

Ama o aydınlanma dönemi, buraya aktardığın ozanların ve düşünürlerin gelişebilmelerinin yolunu açan dönemdir.

14.08.2005 23:33

babasina sor o.T.
 
ohne Text

14.08.2005 23:34

Salak Herif... siz sülalece böylesiniz o
 
ohne Text

14.08.2005 23:35

Allaha yakin olmak icin
 
aber das verstehst du nicht.... senin DININ baska bizim DINIMIZ baska.... sükür Rabbimeki sizler gibi degilim...

14.08.2005 23:42

Kuran her cagin KITABIDIR
 
O yüzden Kuranin Kuranin cercevesinde yeniden YORUMLAMAK MECBURIDIR....

Hadisleriniz, Mezhepleriniz bu gibi PISLIKLER... DINDEN cikarilip TEMIZLENMELI....

YOKSA SALAK kalirsiniz ve SALAK olrak Ölrüsünüz...
Ne Allahi tanimis olursunuz nede SÜNNETULLAHI...

Olay bu kadar Basittir....

uzak duracaksiniz IDEOLOJILERDEN... yoksa Pis Müslümanlar diye tüm dünya iste size cagirir...

Yani DININIZ SÜPERSE.... NEDEN GERI KALMISSINIZ.....

Demekki... DIN SÜPER OKEYDE.... SIZLER SÜPER degilsiniz....

Demekki Ilsma DINI SIZLER ICIN inmamis... ancak aydin insalar icin inen bir DINDIR...

CAHIL INSANIN DINI OLMAZ...... und somit habt IHR AUCH KEINE RELIGION

14.08.2005 23:44

Ideolijiler her zaman uc sinirda yasayan
 
gruplasmalardir... Sünnilik Alevilik yada Vahabilik, bunlarin hepsi insanliga zararli seylerdirkiiiiiiii hic biri digeriyle lais veris yada ortaklik arayis icerisinde degiller

Oysa insanlar ortaklik cercevesinde DINI arastirsalar dünyada TEK DIN kalir..

Oda TÜM DINLER TEOLOJISI

14.08.2005 23:48

Enis Musilman degil... o.T.
 
ohne Text

14.08.2005 23:50

Islam ALemi neden cagin gerisinde kalmis
 
buna cevabi olan varmi ????

Yani Musilmanlardan.... kiii begenmedikleri Hiristiyanlar yada onlarin tabiriyle diger Kafirler neden Uzaya diger yildizlara gitme cabasi gösterirken, Müslüman Alemi sürünmekte.... en iyisi TR ama oda cok cok yetersiz kaliyor ????

Eeee Musilman kardeslerim... neden diger insanlardan daha SALAKSINIZ ????

Neden neden neden neden neden ????????

Haaa geyret

xstudentxnrw 15.08.2005 10:09

Islam icinde kargasa cikarma!!!
 
Bir önceki yazimda yazdigim gibi, bazi mahluklar Islamla baya ugrasiyor! Niyetleri sanki Müslümanlari birbirine düsürmek. Bunun icinde her yalani deniyorlar! Müslümanlar böyle pislik yapmaz!

xstudentxnrw 15.08.2005 10:11

yat kalk Allaha dua et!
 
bos bos konusma ;)

xstudentxnrw 15.08.2005 10:17

Bunlar birde cok iyi türkce bilmekteler!
 
Bunlarin etkiledikleri bazi türklerde var! HEpsi farkli farkli strateji kullaniyor! Bazilari Kurana saldiriyor, bazilari Peygamberimize, bazilarida Hadislere! Sonuc olarak ne getirmek istedikleri tahmin edilebilir! Islama saldiri tabiki bunlardan biri, onun dünyadaki "taraftarini" azaltmak belki.. AMA sunuda unutmayalim, Islamin "genislememesi" icinde Müslümanlari hiristiyan ve diger insanlardan nefret etmelerine onlardan ayirmaktan gecer! Islami yasamaya calisipta diger insanlara güzel bir örnek olabilecek cogu insanin önünü nasil olursa olsun kesmekteler ve daha nasil kesilir düsünmekteler!

15.08.2005 12:29

AYNAYA BAK !..
 
Olan bitenden Hala Haberin yok degil mi ?.. :o)
Cok yakin Bir zamanda olacak Allah in Izni ile !..

Hurafeleriniz Artik sona eriyor !..Asirlardir Sirtindan ekmek yediginiz Kanini Ictiginiz ÜMMET UYANIYOR !..

Artik Senin SEYHIN Bir Pislik Yumurtladiginda bu Millet yakasina yapisiyor ve Nerede O dedigin Kuran da diye soruyor..

" KIZIL KAFIR OLURSUN " " DINDEN CIKARSIN " palavralari para etmiyor..
Sizin Dötten Uydurma Masallariniz Yüzünden DINDEN SOGAN insanlar KURAN a Yapisiyor.

Yakinda Bu Ülke nin Hic bir Bucaginda Nefes bile alamiyacaksiniz..Ya MÜSLÜMAN OOLACAKSINIZ Ya da PUTPEREST olarak kalacaksiniz..

Hala Söylemedin " KANDIL " nereden cikti ?..
PIYANGODAN MI ?..

KATOLIK-PROTESTAN ZANGOCLARI SIZI !..

Papa mi veriyor maasinizi ?..

15.08.2005 13:02

SIRK ve SEYTAN EVLIYASI
 
Yazan Kişi: Alpi003
Tarih: 03-26-05 11:51

Tarihin en Büyük zulümlerine imza atmis olan ENGIZISYON -RUHBAN saltanati BIR KARADULLAR SALTSANATIDIR !..

Sevgili halkim Bilin bunu..

Karadul Ihanetine Dikkat ceken ANKEBUT 41.ayetin amaci :Örümcek evinin zayifligini göstermek seklinde düsünülmüs ve orada kalinmistir.

Oysa ki ayet in vermek istedigi sadece bu degildir.

EVIN ZAYIFLIGINDAN COK EV SAHIBININ KAHPELIGINE DIKKAT CEKILMISTIR !..

Karadul Ciftlestigi Örümcegi zehirleyip katleder.Kendisine güvenip Misafir olmus zevk ve sefa bulmasina hizmet etmis birine IHANET edenin KAHPELIGI söz konusudir burada..ILAHI BEYYINE iste bu KAHPELIGE karsi Insanligi Uyariyor.

Örümceklerden uzak durmamiz icin mi ?
HAYIR !.

KARADULA benzettigi ve EVLIYA diye andigi INSANI KARADULLAR dan uzak durmamiz icin!.


Yedek Ilahlari Ifade icin Kullanilan " EVLIYA " tabirinin gectigi ayetler gercekten Ürpertici mesajlar icermektedir.

Bu " SIRK EVLIYASI " ile Kastedilen nedir ?

KURAN onlarca yerde bunu tanimamiza yarayacak bilgileri vermistir.

Seytan evliyasi Bunu bildigi icin KURAN in herkesin ana dilinde Okumasina siddetle karsi cikmaktadir.

KARADULLAR Kadrosu bilmektedir ki,Kuran okunursa HAK düsmani Evliya ve HAK Dostu VELILERIN ayristirlmasi Mümkün olacaktir.

Böyle Bir sey KARADULLAR SALTANATININ SONU DEMEKTIR !...

Seytan evliyasi Allah ile Kul arasinda araci yapilan Allah a Yaklasmakta Yardimci olduklari var sayilan ( Zümer,3 ) Allah Katinda SEFAATCI olduklari ileri sürülen ( Yunus ,18 ) SÜREKA türünün en belirginlerinden bir zümre nin adidir.

Halk dilinde Bunlara baska adlar da verilmektedir.
Bilinmesi gereken Bunlarin Allah ile kul arasinda KOMISYONCULUK faliyeti yürüttükleridir.

Bu Faliyetin esasi sudur: Allah a KUL olmak icin Özellikle iyi Kul olmak icin Bu harac tezgahina az veya cok ..su veya bu sekilde bir seyler vermek ve ondan onay olmak zorunda birakiliyorsunuz.

Kuran in en kahirli MUSIBETLERDEN bir olarak yüzlerce ayet de gündeme getirip insanligi sakindirdigi bu illet: Allah in en dinmez öfke ile cezalandiracagi SIRK ZULMÜNÜN temel görünümlerinden biridir.

Bu ILLET INSANLIGIN BÜNYESINDEN KURAN TEMIZLEDI !..
ama ne yazik ki Kuran disi Müsrik olup Müslüman görünen ve Bu Gün kendisinden olmayani KAFIR ilan eden DINCILIK onu MÜSLÜMANLARIN hayatina bir KURTARICI yaftasiyla yine SOKTU !..

Bu HAK düsmani SEYTAN evliyalarinin Özellikleri Belirtileri,Tavirlari tarzlari Yüzlerce aytde gösterilmektedir.

Simdi gelin Biz tüm bu ayetleri göz önünde tutarak Kuran a sadik kalarak ( Her zamanki gibi ) Hangi sakatliklari tasiyanlarin HAK DÜSMANI KARADUL EVLIYASI sayilmasi gerektigini görelim:

1-DINI kuran in disina cekmek

2-KURAN disi haramlar helaller edinmek

3-KURAN disinda tenkit edilmez elstirilmez Kitablar ( Zübürler ) Kabullenmek

4-Hz. Muhammed disinda elestirilmez kisiler Kabul etmek

5-Kendilerini veya baska birilerini ALLAH ile Insanlar arasinda Yaklastirici ve ya SEFAATCI ( Zümer 3 ) ( Yunus 18 ) görmek Göstermek.

6-Allah in Dinini teblig isini CETE MANTIGI ile SIDDET -BASKI-KANDIRMA-YALAN-HILE-IKIYÜZLÜLÜK gibi Seytani -YEZIDI politikalarla yürütmek.

7-Allah ve din adina yaklastigi veya cagirdigi Insanlardan " HEDIY&gtE " adi altinda veya " Dine hizme-Cihad-maneviyatcilik-muhavazakarlik "vs. Yaftalari ile Sürekli DÜNYALIK toplamak

8-Teblig ve fikir Mücadelerinde ,Kendi firkasi disindakileri: KAFIR-ZINDIK-FASIK-REFORMIST-SÜNNET DÜSMANI.."gibi tarih boyunca hristiyan -yahudi Tüm DIN SÖMÜRÜCÜLERININ kullandigi Ithamlarkla karalamak Iftira etmek.

9-"GAYE VESILELERI MÜBAREK KILAR " Putperest mantigi ile Sürekli yalan söylemek-Iftira etmek-camur atmak-Hakarette bulunmak-calmak-cirpmak-irz a ve namusa satasmak

10-SÜNNET adi altinda sürekli bir bicimde ARAP-EMEVI örflerini DIN yapip Topluma POMPALAMAK.

11-Hz.Peygamber i Allah in elcisi olma konumundan Allah in ortagi olma konumuna cekmege dogri Tavir ve kabuller sergilemek.

12-Hz.Peygamberi bir TAHALLUK ( ahlakini örnek alma ) modeli olmaktan cikarip bir TESEKKÜL ( seklini esas alma ) modeli haline getirmek .

13-Kuran in okunup anlasilmasina ENGEL olacak DIN ve INSANLIK DISI su iddalari ieri sürmek:

Ibadet Yanliz arapca yapilir-Kuran cevirisi le namaz kilinmaz-Kuran abdestsiz-diz cökmeden-Hayizli iken -Logusa iken- OKUNMAZ;Kuran in Türkce mealini okumak HATIM sayilmaz.

14-Allah a ve Peygamber e vEKILLIK seklinde algilanarak Bir MÜSRIK KURUMUNA dönen HALIFELIGI din in bir geregi gibi gösterek Halkin Davarlasmasina SÜRÜLESMESINE engel olan ILAHI Buyrugu ( Bakara 104 ) Saf DISI ETMEK.

Seytan Evliyaliginin Kuran gözü ile bakildiginda karsimiza cikan en belirgin özellikleri iste bunlardir. Etrafiniza iyi bakin Buradaki Makalelere bakin bu özellikleri Tasiyan Ve Bunlara Kuran a Ragmen toz kondurmayan bir cok Mürid Göreceksiniz :o)

Bunlarin ve Seytan evliyalarinin Bu Müsrikliklerini Kuran disiliklarini örtmek icin Kullandiklari tek sey vardir:

Halkin bilgisizligini Ve Duygusalligini SÖMÜRMEK !..

Bu aciklamalardan Cikarilmasi Gereken HISSE- Hayati MESAJ sudur:

EVLIYA adi ile taninanlarin 90% den fazlasi Allah a ORTAKLIK icin arac yapilmis SIRK Unsurlaridir.

EVLIYA tabiri icine giren cok nadir bazi kisiler ise: Gercekten Allah indostu TEMIZ INSANLARDIR.Ancak Bu az in azi temiz benlikleri belirlemek icin Kuran in verdigi tanimi dikkatle korumak ve isletmek gerekir. ISLETEN VAR MI ?

Yedek ilah Yani Allah a Ortak seklindeki Seytan evliyasinin tanimi tanimi verilmemeistir.Bu da bir KURAN MUCIZESIDIR !

SIRK KAOSUNUN tanimini vermeye ne hacet ? Karanligi tanimlamakla bir yere gidilemez.ISIGI tanimak gerekir Cünkü ISIK TEKTIR Kaynagi TEKTIR !..

TEK olani Tanimlamak dururken sayisizligin dehlizlerinde dolasmak akil isi midir ? HAK DOSTU EVLIYA nin tanimini göz önünde tutmak,SER EVLIYASI olan KARDULLARIN Tuzagina düsmemek icin yeterlidir..

KARADULLAR:Isini,asini,sevgisini,emegini,ekmegini sömürüp köleler gibi kullandiklari insanlari Tarih Önünde REZIL ETTILER !.

Müslüman Kitlelerin Insanlik kervaninda öncü rolünden cikip atik toplayici durumuna gecmesinin esas sebebi:

KURAN TEVHIDINI KIRLETEN KARADULLARIN SIRK ZIHNIYETLERIDIR !..

Bunlar Müslüman Alemi Bu dünya da rezil etmekle Kalmayacaklar.Kara dulluklarini Öteki Alem de de Gösterecekler ( Enbiya,98-99 )

Bunun Nasil gerceklesecegini Gelin KURAN dan Ögrenelim :

Insanlar dan Allah in huzurunda hic Utanmadan SIKAYETCI olacalar.Kendilerine Canla basla hizmet etmis Kurbanlarini suclayarak büyük Mahkeminin yargisindan siyrilmaya calisacaklar,Diyecekler ki:

Su bizim elimizi ayagimizi öpüp önümüzde yerlere kapananlar var ya,bunlar bize teslim olarak kendilerin mahv ettikleri gibi bizi de mahvettiler.Eger bize Karsi ciksalardi,Biz de kendimize gelir Perisanliktan kurtulurduk.. ( Saffat,28-36;Kassas 63-64;Rum 13-14;Ibrahim 22;Yunus,29;Nahl,86-87:Mümin,73-74;Fusilet 47-48 )

Allah a Emanet olun Ve Bu Seytan usaklarini Iyi taniyin..

Hoscakalin

:o)

xxpalolumiro 15.08.2005 13:26

Sen Mühendis olmussunda ne
 
Bok yedin gidip Türkiyede bir heykel sende dikte senin gibisinede adam diyelim breee soytari?

Elin Sosyalamtini delik tesik ediyor benim vergilerimlen karnini doyuruyorsun sonrada ötüp duruyorsun hadi ordan lahana kafasi.

Misiri unuttunmu ammarda kuruttunmu Nenen Carik giyerken bunlari unuttunmu ulan Zazanist :O)

xxpalolumiro 15.08.2005 13:28

Alevi dedelerine git ders ver
 
Kurana uysunlar Namaza baslasinlar payonda kari oynatar gibi saz calib dans etmesinler :O)))

Hüüü dostt hüüüü

xxpalolumiro 15.08.2005 13:33

Sevgili Halkim?
 
Aynen kaddafi ve saddam gibi konusuyorsun ben Alman vatandasiyim senin halkindan deyilim nolcek simdi buraya girenlerin cogu Alman vatandasi senin halkindan cikmis.

Kurana gelince oku adam gibi oku alman omalarina yagcekmeye benzemez bu isler.

PEYGAMBER LAIKCIMIYDI YADA KEMALIST

Faiz yiyordumu Kuranda faiz yemek hehalmi diye geciyor.

Fuhus verlerine Kemalist düzenden izin alip bordel evler acacaksin da yaziyormu Kuranda.

Yazacagini sanmiyorum Hayvan pazarindaki gibi kadinlari bordel evlerinde satiyor ve vergilerini aliyorsunuz.

Bir Nevi Pezevenklige benzemiyormu yani suan senin savundugun sistem Pezevengizime yakinmi uzakmi :O))))))))))))))))))


O kurtcu biyiklarini cekeyim senin eyyy Oma cii AuuuAuuuuuuu hahahahahahahahaa

xxpalolumiro 15.08.2005 13:35

MUAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHA
 
TUT SUNUN UCUNU DÖSÜYELIM ABI FIRAT BU BIRSEY OLMAZ ABIII

HADI YENI YORUM GETIRELIM FUHUSUN ICINDE OLDUGU FAIZIN CIRIT ATTIGI KUMARIN ÜSTÜN IRKIN TEK MILLET TEK DEVLET ANLAYISINA GÖRE YENIDEN YORUMLUYALIM


SENI MUSULINI SENI?????????????????

xkurtcu55 15.08.2005 13:39

İslam Bilim ve Teknolojiye
 
İslam Bilim ve Teknolojiye Nasıl Yön Verdi?

Dünyanın bugünkü medeniyet seviyesinde büyük payı olan bilim ve teknolojinin tarihi gelişimi de son derece hızlı oldu. Peki, bilim ve teknolojinin önderliğini üstlendiği uygarlık ve kültür alanındaki bu değişimin tarihsel başlangıcı hangi dönemlerde başlamıştır?
Yukarıda saydığımız keşiflerin tamamı, dokuzuncu yüzyıldan on dördüncü yüzyıla kadar uzanan dünya tarihinde, dönemin en ileri uygarlığı olan "İslam Uygarlığı"nın ürünüdür. Tüm yaşamlarını, dolayısı ile bilime dair tüm çalışmalarının temelini Kuran ayetlerine dayandıran Müslümanlar o dönemde bile bilime sahip çıkmışlardır. Akıla ve bilgiye dayanan uygarlıkları, dünyanın bugün sahip olduğu pek çok değere de kaynaklık etmiştir.
Kuran"da, evrenin yaratılışı ve kainatın düzeni ile ilgili ayetlerin bildirilmesi, bilgi sahibi olmaya büyük önem verilmesi, doğada Allah"ın varlığının delillerinin görülmesi, evrendeki her nesne ve varlığın birbirine olan uyum ve bağlılığı; söz konusu dönemde bilimin ilerlemesine yol göstermiştir.
Teknik ilimler, tıp, astronomi, cebir ve kimya gibi birçok alanda önemli neticeler elde eden Müslüman bilim adamları, medeniyet ve kültür sahasında kısa zamanda kendilerini tüm dünyaya kanıtlamışlardır. Buluşlarıyla uygarlığın ilk adımlarının atılmasına vesile olan Müslümanlar, ilerlemenin yolunu açmışlardır. İslam tarihinde, bilim dallarını tek tek incelediğimizde, hepsinin kaynağının Kuran-ı Kerim olduğunu, bilimin maddi-manevi herşeyin Allah"ın yarattığı sistemin bir parçası olduğunu defalarca ispat ettiğini görmekteyiz.
Müslüman bilim adamları öncelikle, Batı"da Roma ve Doğu"da başta Çin olmak üzere, diğer devletlerde geliştirilen bilim ve teknolojiyi rehber almışlar ve önemli kaynakları tercüme etmişlerdir. Bu bilgi birikiminin içinden imanî ve teknik anlamda yanlış ve tutarsız olan noktaları çıkartarak, kendilerine fayda sağlayacak duruma getirmişlerdir. İlk adım niteliğindeki çalışmalarının ardından, elde ettikleri bilgileri değerlendirip yorumlayarak bilim ve teknolojiye katkıda bulunmaya başlamışlardır.
Beşinci yüzyılın ikinci yarısında doğup gelişen İslamiyet, deneye ve gözleme dayalı bilimin gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır.
İslam dünyasında yetişen bilim adamlarından Cabir Bin Hayyan, "Kimyasal maddeleri, uçucu maddeler, uçucu olmayan maddeler, yanmayan maddeler ve madenler" olarak dört grupta toplar. Cabir Bin Hayyan"ın bu çalışması, modern kimyanın kurucusu olarak bilinen Lavoisier"e öncülük eder.
El-Kindi, Einstein"dan 1100 yıl önce 800 yılında, izafiyet teorisi ile uğraşır. El-Kindi, "Zaman cismin var olma süresidir, zamanla bilinebilen ve ölçülebilen hız ve yavaşlık da hareketin sonucudur. Zaman, mekan ve hareket birbirinden bağımsız değildir, göğe doğru çıkan bir insan ağacı küçük görür, inen insan ise büyük görür" der.
Tıp ve eczacılıkta İbn-i Sina ve Razi gibi alimler, anatomi ve tedavi alanına pek çok yeni bilgi eklerken; tarih ve coğrafya bilimlerinde Idrisi, Hamevi ve Taberi ve adını bu satırlara sığdıramayacağımız pek çok İslam âlimi, bilimsel teorilerde önemli ilerlemeler kaydetmişlerdir. Özellikle optik alanında, on birinci yüzyılda İbn-i Heysem, bu bilim dalını tek başına yeniden inşa etmiştir. Dokuzuncu yüzyılda yaşamış olan Sabit bin Kurra, astronomi alanındaki ilk büyük yeniliği gerçekleştirmiş, Batlamyusçu sisteme dokuzuncu yıldızsız küreyi eklemiştir. Onüçüncü yüzyılda, bu sistemin karşılaştığı güçlükleri fark eden yine Müslüman astronomlar olmuş ve Batlamyusçu olmayan gezegen modellerini geliştirmişlerdir. Bunlar, gerçekten zamanlarının çok ilerisinde çalışmalardır. Söz konusu çalışmaları ile bilim tarihine adlarını yazdıran Müslüman bilim adamları, devlet tarafından maddi-manevi destek görmüş, teşvik edilmiş, halk arasında itibar kazanmışlardır. Aynı dönemin Avrupa"sında ise durum tamamen farklıdır. Bilime hizmet eden Avrupalı bilim adamları, pek çok engelleme ile karşılaşıp kısıtlanmakta, hatta çalışmaları tamamen durdurulmak istenmekteydi. (Harun Yahya, Kuran Bilime Yol Gösterir)

Dünyanın Eğimini Hesaplayan Fergani
Harezmi, Hint rakamlarına sıfır rakamını ekleyerek bugün kullandığımız rakamları oluşturuyor; fen bilimlerinde, deneyle sabit olmayan bilgilere itibar edilmemesi gerektiğini söyleyen Ahmet Fergani, enlemler arasındaki mesafeyi hesapladığı gibi, Dünya"nın eksenindeki eğimi en doğru şekilde hesaplıyordu.
Trigonometrik bağlantıları bugünkü kullanılan şekliyle formülleştiren El-Battani, 877 yılından 929 yılına kadar sürekli astronomik gözlemler yapar; Tanjant ve Kotanjant"ın tanımını yaparak Sinüs, Tanjant ve Kotanjant"ın sıfırdan doksan dereceye kadar tablosunu hazırlar.
Ebubekir er-Razi, cerrahide dikiş malzemesi olarak ilk kez hayvan bağırsağını kullanır; tıp biliminde deney ve gözlemin çok önemli olduğundan bahseder ve başhekimi olduğu hastanede görev alacak olan doktorların uzmanlaşmaları gerektiğini söyler.
Ebü"l-Vefa trigonometriye Sekant ve Kosekant kavramlarını kazandırır. Gözün görülebilir cisimler doğrultusunda ışınlar yaydığını söyleyen Öklid ve Batlamyus"a karşı; "Görülecek cismin şekli, ışık vasıtasıyla gözden girer ve orada mercekler vasıtası ile nakledilir" diyerek, yaptığı sayısız denemelerle "göze gelen uyarıların görme sinirleri ile beyne iletildiğini" söyleyen İbnü-l-Heysem ise optik biliminin öncüsüdür.
Çeşitli maddelerin birbirinden ayırt edilme yollarından birinin, maddelerin özgül ağırlıkları olduğunu söyleyerek, sıcak su ile soğuk su arasındaki özgül ağırlık farkını tespit eden el-Beyruni; 973 yılında "Bilimsel çalışmaların, deneylerle ispat edilmesi gerektiğini ve belgelere dayanmasının zorunlu olduğunu" söyler. İbnu"n-Nefis, 1200"lü yıllarda, küçük kan dolaşımını keşfeder.
Bütün İslam ülkelerinde matematik, tıp, uzay bilimleri ve daha birçok ilimin okutulduğu eğitim kurumları, rasathaneler; dönemin en gelişmiş teçhizatları ile donatılmış hastaneler, herkese açık kütüphaneler bulunmaktaydı. Bağdat, Harran ve Endülüs başta olmak üzere Mısır, Kuzey Afrika ve Doğu Fırat çevresindeki birçok İslam şehrinde, eğitim sistemi ve ilim, söz konusu döneme örnek teşkil edecek düzeyde geliştirilmişti. Müslümanlar, yaşadıkları şehirleri uygarlık merkezleri haline getirmişlerdi. Bunlardan biri olan Kurtuba, hastaneleri, kütüphaneleri ve Orta Avrupa"dan öğrencilerin eğitim görmek üzere geldiği okulları ile Avrupa"nın en modern şehri olarak bilinmekteydi.


Bilimin Müslüman Öncüleri Ebul İz El Cezeri
XIII. yüzyılın başında, Diyarbakır Artuklu Sarayı"nda 32 yıl başmühendislik görevi yaptı. El Cezeri, su saatleri, otomatik kontrol düzenleri, fıskiyeler, kan toplama kapları, şifreli anahtarlar ve robotlar gibi, pratik ve estetik birçok düzeni tasarlayan ve bunların nasıl gerçekleştirileceğini anlatan "Kitab-el Hiyal" adlı kitabın yazarıdır.
Cezeri, tarihte sibernetiğin kurucusudur. Sibernetik; haberleşme, denge kurma ve ayarlama bilimidir. İnsanlarda ve makinelerde bilgi alışverişi, kontrolü ve denge durumunu inceler. Bu bilim, zamanla gelişerek bilgisayarların ortaya çıkmasına imkan tanımıştır.
Sibernetik ve otomatik sistemlerin başlangıcı konusunda; Fransızlar Descartes ve Pascal"ı; Almanlar Leibniz"i, İngilizler de R. Bacon"ı öne sürseler de, aslında Cezerî bunu ortaya koyan ve i-lim dünyasına sunan ilk bilgindir.

Hazini
Hazinî, ölçü ve tartı teorilerine yaptığı katkı ile tanınır. Bilime yaptığı diğer bir önemli katkı da yerçekimi hakkındaki görüşleridir. Hazinî, Newton"dan 500 yıl önce, "her cismi yer kürenin merkezine doğru çeken bir güç" olduğunu söylemiştir. Roger Bacon"dan yüzyıl önce de, dünyanın merkezine doğru yaklaştıkça, suyun yoğunlaştığı fikrini ortaya atmıştır.
Hazinî, kimyasal maddelerin yoğunluk ve özgül ağırlıklarını ölçmek amacıyla icat ettiği hassas terazilerle, kimya bilimine de önemli katkılarda bulundu. Öyle ki, icat ettiği ve "Mizanü"l-Hikme" (Hikmet Terazisi) adını verdiği bu hassas terazi ile yaptığı yoğunluk ve ağırlık ölçümleri, günümüz teknolojisi kullanılarak yapılan ölçümlerden pek farklı değildir.
Elementler ** ****
Altın 19.05 19.26
Civa 13.56 13.59
Bakır 8.66 8.85
Pirinç 8.57 8.40
Demir 7.74 7.79
Kalay 7.32 7.29
Kurşun 11.32 11.35

** Hazini"ye göre ** Modern kimyaya göre
Hazinî, Zîc-i Sanacarî (Yıldız Kataloğu) adlı eserinde, yıldızlar ve gezegenlerle ilgili bilgilere ve Selçuklu Devleti"nin enlem ve boylamlarına da yer vermiştir. ‘Risale fi"l-Âlât" (Aletler Bilgisi) adlı kitapçığında ise gözlem aletlerini konu almıştır.

Musaoğulları
Benu Musa kardeşler, Abbasi Halifesi Memun (M.S. 813-833) ve onu izleyen halifeler zamanında, matematiksel bilimlerin gelişmesi yönünde etkin rol oynamış kişilerdi.
Topkapı Sarayı III. Ahmed Kütüphanesi"nde bulunan eserlerinde (A3474), sihirli kaplar, fıskiyeler, kandiller, bir dansimetre, bir körük ve bir kaldırma düzeninden bahsedilmektedir.

Hârizmi
9. Yüzyıl"da Hârizm"de dünyaya geldiği için Hârizmî adıyla tanınan ve büyük bir olasılıkla Türk olan Muhammed ibn Musa, Memun"un Bağdat"ta kurduğu Bilgelik Evi"nde bulunmuş ve bu kurumun kütüphanesinde matematik ve astronomi alanlarında araştırmalar yapmıştır. Aritmetik ve cebirle ilgili iki yapıtı, matematik tarihinin gelişimini büyük ölçüde etkilemiştir.
Hârizmî"nin cebirle ilgili bu yapıtı, 12. Yüzyıl"da Chesterlı Robert ve Cremonalı Gerard tarafından Latinceye tercüme edilmiştir. Yapıtların en ilginç yönlerinden biri, açıların, trigonometrik fonksiyonlarla ifade edildiğini gösteren bir takım tablolar ihtiva etmesidir. Bunların dışında, Hârizmî"nin yön bulmada kullanılan usturlabın biri yapımını ve diğeri de kullanımını anlatan iki eseri daha mevcuttur. Hârizmî, Batlamyus"un Coğrafya adlı yapıtını, ‘Kitâbu Sureti"l-Ard" (Yer"in Biçimi Hakkında) adıyla Arapça"ya tercüme etmiş ve böylece, Yunanlıların matematiksel coğrafyaya ilişkin bilgilerinin İslâm dünyasına girişinde önemli bir rol oynamıştır..

Ali Kuşçu
Semerkant Rasathanesi"nin Müdürlüğü"nü yaptığı sırada, Akkoyunlular adına Osmanlılarla barış görüşmelerinde bulunmak için İstanbul"a geldi. Fatih Sultan Mehmet"in büyük desteğini gördü ve Ayasofya Medresesi"nde görevlendirildi. Burada, Mirim Çelebi, Sarı Lütfü, Sinan Paşa gibi değerli bilim adamlarını yetiştirdi.
Bilhassa, astronomi ve matematik konularında çağının sınırlarını aşacak kadar önemli eğitim ve öğretim çalışmalarında bulunan Ali Kuşçu; Ayasofya Medresesi"nin çalışma programlarını da yeniden düzenlemiştir.
Semerkant Rasathanesi"nde iken ‘Zic-i Uluğ Bey" (Uluğ Bey"in Yıldız Kataloğu) adlı eserin hazırlanması için gerekli gözlem ve hesaplamaları yaptı. Söz konusu eser, çağının en ileri kurumsal matematik bilgilerini içerir.
‘Risaletü"l-Fethiye" adlı eseri ise 19. yüzyılda, İstanbul Mühendishanesi"nde (İstanbul Teknik Üniversitesi) ders kitabı olarak okutulmuştur. Bu eserde, gök cisimlerinin yere olan uzaklığına yer vermiş; ayrıca dünya haritasını da kitabının sonuna eklemiştir. Burada yer kürenin eksenindeki eğikliği 23o30"17" olarak tespit etmiştir. Bu, günümüz modern astronomi verilerine oldukça yakın bir tespittir.

Şerafeddin Sabuncuoğlu
Fatih Sultan Mehmet döneminin ünlü doktoru ve tıp bilginidir. ‘Mücerrebname" adlı eserinde, kendi deney ve gözlemlerine yer vermiştir. Asıl çalışma alanı cerrahlık ve deneysel fizyolojidir. ‘Cerrahiyatü"l-Haniye" isimli eserinde, cerrahlıkla ilgili çalışmalarına yer vermiş ve yaptığı cerrahi müdahaleleri resimlerle tasvir etmiştir.

Bursalı Ali Münşi
Tıp bilimine yaptığı en önemli katkılardan biri ‘Kınakına" hakkındaki çalışmasıdır. Burada bu ağacın kabuklarının humma, sıtma gibi hastalıklara iyi gelmesi ile ilgili gözlemlerine yer vermiştir.


<a href="redirect.jsp?url=http://www.islamustundur.com/muslimbilim.htm" target="_blank">http://www.islamustundur.com/muslimbilim.htm</a>

xkurtcu55 15.08.2005 13:40

Auuuuuuuuuu hrrrrrrrrrrrrr? o.T.
 
ohne Text

xkurtcu55 15.08.2005 13:42

Enise Sorularimiz.
 
Enis Kuran yeniden yorumlanmali diyorsun bilmek istedigim bir sey var.

Temizlik Kuranda Taret alma yazmiyor sence Taret lamak gecmistemi kaldi kagit yada tas lanmi temizlenmek lazim.
Tas dedim yani ormanda falan gezdigin zaman sIkistiktan sonra kicini taslanmi siliyorsun.

Yada sadece kagitmi kullaniyorsun etek trasi oluyormusun yada koltuk alti Tras?

Tahminime göre sence o gibi seylere ihtiyac yok cünkü zamana göre yasamaliyiz deyilmi?

15.08.2005 13:43

Abaza YOBAZ :o)
 
Abaza yobazlar olmasa Genel evde olmaz..#

Bak sana bir soru sorayim..
Hadise Bak hadise:

Bir odada Birbirini tanimayan kadinla erkek varsa ücüncü SEYTANDIR !..


Yok ya .o)

Allah nerde ?

O odada Allah yok mu Ey Sehvetine Yenik düsmüs YOBAZ ?

Sen Hayvanligini Gösterip Kadini becereceksin Sucu da SEYTAN a atacaksin..
Ne ala ..
Hem de SEKER !..

Ne Oldu Senin namusuna ?

Ne oldu senin Müslümanligina ?..
Allah dan Utanmiyor musun ?

Uckruna sahip olamadigin icin Basi aciga türban soruyorsun :o)

Kadinin Sacindan Tahrik oluyorsun SIGIR misin nesin ama kesin Olarak müslüman degilsin..

Karini Evlere Hapis ediyorsun carsafa sokuyorsun..
Neden mi ?

Söyleyeyim :o)

Cünkü sen alemi kendin gibi HAYVAN saniyorsun...

Yobazin Oldugu yerde genel evi olur..
Sehvetden Kudurmus bir Toplumdur yobazlar cemaati..

Bu Göbek Dansinin mucidi Bu yobazlardir :o)
Oglanciligin Mucidi Bu yobazlardir :o)
Sübyanciligin mucidi Bu yobazlardir.. :o)

Baskasinin Karisinda kizinda gözü oldugu icin alemi de kendisi Gibi hayvan sanarak Karisini kizini Carsafa sokan Bu yobazlardir..

Kadin sesinden tahrik olan Bu yobazlardir.. Kim bilir duyunca kendilerini tatmin filan ediyordur bunlar..

Kadin Sacindan Tahrik Olan Bu yobazlardir.

Bunlarin Bulunduklari yerde Sadece ve sadece Sehvet Hüküm sürer..

Islamiyet Kiiiim ,siz KIM ?,,

Sus ulan Bidatsiz ,sirksiz Namaza bile durmayi beceremiyen IZANSIZ !..
Sus Ulan Anasini Yunan Kucagindan kurtarana her gün söven SEREFSIZ !

Sus ulan Ne soyunu Ne Vatanini bilen VATANSIZ !..

And Olsun Sizlere sehadet parmagini sokmak SEVAPTIR


Vallahi Atatürk HÜLLE yi Kaldirdi :o)

Babaniz Sünnet diye ( Hasa ) ananizi Ona buna düzdürüp Geri almak derdinden kurtuldu..

Bu vatani Kurtarana Kadar analarinizin Üzerinden : Ingiliz -kanada -Avusturalya -italyan - Fransiz - yunan kimi Hindu kimi yam yam bir cok millet gecti :o)


Demek Hirsiniz Bundan Kemal e :o)

Hülle yi kaldirdi diye :o)


Bak Peygamber efendimiz ne buyurmus ?.. ( Hasa )

5652 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Bir adam hanimini uc talakla bosadi. Kadinla bir baska adam evlendi, ancak bu adam da kadini temasdan once bosadi. (Kadin tekrar onceki kocasina donmek istemisti.) Resulullah aleyhisalatu vesselam"a bu hususta soruldu:
"Hayir! Ikincisi kadinin balcigindan tatmadikca onceki tadamaz!" buyurdular."
Buhari, Libas 6, Sehadat 3, Talak 4, 7, 37, Edeb 68; Muslim, Nikah 115, (1433); Muvatta. Nikah 18, (2, 531); Ebu Davud, Talak 49, (2309);Tirmizi, Nikah 26, (1118); Nesai, Talak 9, 10, (6, 146, 147).

5653 - Zubeyr Ibnu Abdirrahman Ibnu"z-Zubeyr el-Kurazi anlatiyor: "Rifa"a Ibnu Simval, Resulullah aleyhissalatu vesselam zamaninda, hanimini uc talakla bosadi. Ondan sonra kadin Abdurrahman Ibnu"z-Zubeyr"le evdendi. Abdurrahman, kadina temasa muktedir olmadigi icin, ondan yuz cevirdi ve ayrildilar. Kadini bosamis olan eski kocasi Rifa"a kadinla yeniden nikahlanmak istedi. Arzusunu Resulullah"a acti. Aleyhissalatu vesselam Rifa"a"ya onunla evlenmesini yasakladi ve "Kadin balcigi tadincaya kadar, sana helal olmaz" buyurdu."
Muvatta, Nikah 17, (2, 531).

5654 - Zeyd Ibnu Sabit radiyallahu anh"in anlattigina gore, "kendisi bir cariyeyi uc kere bosayip sonra satin alan bir adam hakkinda "Bu cariye, bir baska kocaya varmadikca ona helal olmaz" diyordu."
Muvatta, Nikah 30, (2, 537).

5655 - Ibnu Muhammed Ibni Iyas anlatiyor: "Ibnu Abbas, Ebu Hureyre ve Ibnu"l-As radiyallahu anhum"den kocasi tarafindan duhulden (temastan) once uc talakla bosanan bakire kiz (bu ilk kocasi ile yeniden nikah yapmak istese nasil olur? diye) soruldu. Hepsi de:
"Bir baska zevce ile evlenmedikce eskisine helal olmaz!" dediler."
Muvatta, Talak 37, (2, 570).


PEZEVENKLIK ACI VERSEYDI ; Siz yobazciklarin Hic Durmadan inlemeniz gerekirdi..

Hülle Artiklari VATANSIZ -MILLIYETSIZ SOYTARILAR !..

(Sen üzerine alinma tele vole yobazi Diger Forumda beni sinirlendiren bir Kazmaya Hitap eder bu yazi O da senin gibi ayni hezeyani savunuyordu da ) :o)


Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 12:40 Uhr.