Vaybee! Forum

Vaybee! Forum (http://localhost/forum/index.php)
-   Gesellschaft & Soziales (http://localhost/forum/forumdisplay.php?f=398)
-   -   Religion & Glauben (http://localhost/forum/showthread.php?t=4272)

xstudentxnrw 29.07.2005 18:59

jep, kampf dem terror.. was ist mit terr
 
or, das von staaten verübt wird?

wollen wir mal demokratie auf der ganzen welt, aber bei uns zu hause ist das nicht so wichtig?!

xstudentxnrw 29.07.2005 19:00

sorulari anlamak istemiyorsan bu senin
 
benligini gösterir.. anlamiyorsan, o zaman buda senin ufkunu gösterir.

cagdasturk 29.07.2005 19:18

GÜZEL BIR YAZI
 
Güzel bir yazi tebrik ederim !

29.07.2005 19:22

Etmiyor cünkü insanoglunun yazdigi
 
seyler aydin beyinli insanlari baglamaz, ancak Cahilleri baglar....

Eger sen Resülün ölümünden 1000 yil sonra insanlar tarafindan yazilani DIN sayiyorsaniz... kusura bakma dann hast du ein Schuss in der Birne....

O halde Enis Kayanin Hadisleriyle beslen ne dersin... cocuklariniz Enis Üstad bir Hadis Kitabi yazsin ve 50 yil sonra Enis DIni olarak yayinlansin ve ona göre yasansin... ne dersin.... ???

Sizlerin yaptigi su an aynen budur... Alinin Velinin kicinin pesinde dolasmak..... baska bir sey yok....

Hadisler = Klooopapier.... schmeisst eure Hadis Bücher in den Müll mannnn... wer braucht schon ausser Kuran andere Bücher die von Meschen geschrieben wurden....

Tut mir leid aber dazu bin ich und viele andere gebildete Menschen viel zu Weise

29.07.2005 19:23

Umarim cevabim seni mutlu eder
 
cünkü sen Ilave Kitaplara TAPIYORSUN.... Kurani yeterli görmeyen Ehli-Kitabi yeterli görmeyen MÜMIN olamaz olsa olsa Enayi Mürid olur

29.07.2005 19:26

Iste KURAN DISINA cikanlarin HALI
 
Küfüre tapiyorlar = Mezhepler...

Mezheplerin tümp Kuran disidir ve kolayi zorlastiran Hurafetullahlardir...

DINDE MEZHEP YOKTUR.... MEZHEP CAHILLERIN HURAFESIDIR...

Mezhepleri cikarmislarki... ayricalik yaratip bas olmak yada digerlerini DINsiz saymak... hep cikar icin Mezhepler cikarilmistir....

29.07.2005 19:27

Ancak ORIJINALIYLE böyledir
 
öyle Mezkolik veya baska Safsatalarla DIN olmaz.... su anki haliyle Islam küfür DINIDIR

29.07.2005 19:31

Sünnet yoktur
 
Sünnet HZ: Muhammedin hayatini yasam tarzini kopyalamaksa o halde SEX tarzinida kopyalamalisiniz...

Yani Peygamber Pozisyonuyla Sex yapmalisiniz... cünkü Sünnettir...

Haydi bu gece hep beraber Peygamber Pozisyonunda Sex yapalim....

Eeeeeee nede olsa Sünettir... YAPMAYAN KAFIRDIR

29.07.2005 19:40

Tevrat Zebur degistirilmedi
 
degistirlmis olan insanlarin beyinleridir...

efendim Incil degistirlmistir... yahu zaten Incil yani HZ: Isadan kalan kitap yokki... ama diger Resüllerden derleme Vahyii ise EHLI-KITAP adiyla Yahudilerin veya Israil ogullarinin elinde mevcut ki o kitap esasiyle Kuranin kopyasi sayilir. ve Hiristiyanlarda o kitaba göre yasamaktalar... yani Hiristiyanliginda Temeli EHLI-KITAPTIR....

Islam Alemi ise Kuran dis9i yasamaktadir... Kura yerine sunlari DIN EDINMISLER..

Hanefilik, Saffilik, Hanbelilik yada Maliki yada Sünnilik kavrami yada Siilik kavrami yada Levilik kavrami yada TALIBNALIK kavrami altinda saklanak korkan ve Cahil olan bir LAFTA Islam Alemi....

Kusura bakmayin ama ben bunlari DIN olarak görmüyorum... DIN olamaz.. zaten DIN olmadiginda Islam Alemi bozgunlugun Cahilligin ve Salakligin icerisindeler..

Kusura bakmasin kimseler ama Islam Alemi su anki haliyle DINSIZDIR.... cünkü Kendi Dinlerini kendileri yazmislar.... taaaa zamanindaki Geri Zekali Araplar gibi...

Dininiz hayirli olsun.. ich brauche so ein Schrott Religion nicht... Ich weiss es besser

cagdasturk 29.07.2005 19:48

ULAN SEXOMANYAK
 
Ulan sexomanyak herif, seni gibi böyle agzi bozuk gerizekali biri, ne anlar dinden, imandan, kurandan, sünnetten.
Sen anlasan anlasan pornodan anlarsin, git o tür fikirlerini porno sayfalarinda yaz.
Sana daha öncede dedim, BILIYORSAN BIR SEY SÖYLE IBRET ALSINLAR, BILMIYORSAN HIC BIR SEY SUSDA ADAM SANSINLAR ! Hadi bakim..

cagdasturk 29.07.2005 19:58

SAPIK FIKIRLER
 
Simdi anlasildi senin ne mal oldugun.
Demek yahudilerin elindeki kitap degistirilmedi öylemi, söyle bakalim bu fikirlerini burada yayarak beyin yikamak icin Amerikadanmi yoksa Israildenmi para aliyorsun ?

29.07.2005 20:09

O halde diyelim dostum KURAN ILAVELENMIS
 
Kurani Kerimin yanina ...
Mezhepler ve Hadilser ve Sünnetlerle yeni DIN yaratilmis...

Resül Muhammed zamanindaki DIN öyle degildi...

Senin sahsi dinin geht mir am Arsch vorbei... istedigine inan kardesim... oysa Allah inanma olayi degil taaa gercektir ki Allah sizlerin sandigi sekilde yukaridaki birisi falan filan degildir... Sistemin kendisidir Allah yada Allahin gölgesi...

Artik birakin Alinin Velinin sahsi ve YANLIS Mezhebinin pesinden kosmaya

29.07.2005 20:19

O halde diyelim dostum KURAN ILAVELENMIS
 
Kurani Kerimin yanina ...
Mezhepler ve Hadilser ve Sünnetlerle yeni DIN yaratilmis...

Resül Muhammed zamanindaki DIN öyle degildi...

Senin sahsi dinin geht mir am Arsch vorbei... istedigine inan kardesim... oysa Allah inanma olayi degil taaa gercektir ki Allah sizlerin sandigi sekilde yukaridaki birisi falan filan degildir... Sistemin kendisidir Allah yada Allahin gölgesi...

Artik birakin Alinin Velinin sahsi ve YANLIS Mezhebinin pesinden kosmaya

cagdasturk 29.07.2005 20:32

ALLAH BIRDIR VE TEKDIR
 
Allahin gölgesi falan yoktur, oturdugun yerde orandan burandan sapik fikirler uydurma.
ALLAH cc. birdir, tekdir, dogmamis, dogrulmamisdir, baslangici ve sonu yoktur.
Zaman ve mekan üstüdür yani, senin o kücük beynin bunu algilayamiyor biliyorum ama en azindan bir dene.
Peygamber efendimiz Hz. Muhammed sav. onun elcisi ve resulüdür.

Bizim yol göstericimizdir, bize kurani hayatimiza nasil uygulamamiz gerektigini ögreten insandir.

Sen ve senin gibiler Islamin icini böyle sapik fikirlerle ne kadar bosaltmaya calisirlarsa calissinlar, bos.
Senin gibileri tarih cok kaydetti ve onlar su an yine tarihin cöplügündedirler.

Bu dinin sahibi ve koruyucusu bizzat ALLAH cc. dur.
Hicmi hic sansiniz yok, bunu hic aklindan cikarma, kendi inandigin dinide islam olarak adlandirma !

cagdasturk 29.07.2005 20:34

ALLAH BIRDIR VE TEKDIR eniskaya
 
Allahin gölgesi falan yoktur, oturdugun yerde orandan burandan sapik fikirler uydurma.
ALLAH cc. birdir, tekdir, dogmamis, dogrulmamisdir, baslangici ve sonu yoktur.
Zaman ve mekan üstüdür yani, senin o kücük beynin bunu algilayamiyor biliyorum ama en azindan bir dene.
Peygamber efendimiz Hz. Muhammed sav. onun elcisi ve resulüdür.

Bizim yol göstericimizdir, bize kurani hayatimiza nasil uygulamamiz gerektigini ögreten insandir.

Sen ve senin gibiler Islamin icini böyle sapik fikirlerle ne kadar bosaltmaya calisirlarsa calissinlar, bos.
Senin gibileri tarih cok kaydetti ve onlar su an yine tarihin cöplügündedirler.

Bu dinin sahibi ve koruyucusu bizzat ALLAH cc. dur.
Hicmi hic sansiniz yok, bunu hic aklindan cikarma, kendi inandigin dinide islam olarak adlandirma !

29.07.2005 21:19

Laber mich nicht VOLL mannnn
 
ben Allahi sendne veya Kurani senden ögrenecek degilim... ne Hocasin ne Professörsün kisacasi hic bir seysin...

O halde senin söylediklerin yani senin Mezheplerin Sünneti Sex Pozisyonlarin sade ve sadece seni ilgilendirir... site apacik Islam dinini SEX DINI yaptiniz cikardiniz.... karilarin yüzlerine pece, efendim Hasemaymis masemaymis falan filan.... kafadan catlaksiniz sizler....

Neme lagzim yaww... macht doch was Ihr wollt... es ist nicht der Islam den Ihr Praktiziert und rumposaunt, sondern eure Private Religion....

Yok efendim Allah dogmamis dogurmais falan filan artik gecin Ihlas Suresini deforme etmeye... olayin derinligi sizleri asar ve gecer...

Sünnetullah Allahin bir parcasidir ve otomatikman insanin yaratilisinda Allahin parcasi icimizde var... tüm kaainat Allahin mecazi anlamda gölgesi... iste Allahin ucu bucagi yok... ucsuz bucaksiz sinirsiz tek...

Yahu artik Hadisleri madisleri ve Sünnetleri birakin... bunlari Resüller deil SIZLER uydurmussunuz... beni baglamaz... ich brauch so ein Scheiss nicht mannn

cagdasturk 29.07.2005 21:34

HADI BAKIM
 
Senin inandigin dinin adi islam degil o kesin.
Sen oradan buradan kafana göre bir takim sacmaliklar topluluguna din diyorsun, senin dinin daha cok hinduizme dogru kayiyor, kimbilir belkide bir dahaki hayatinda ot olarak dünyaya gelirsinde otlugunu ispatlamis olursun !

29.07.2005 21:38

Kardesim Sünneti ilave eden
 
Hadisi ilave eden.. Mezhepleri PUTLASTIRANLARMiiiiiii bana DINI ögretecek... hahhayyyyyyyy yerim sizin DININIZI.....

Man man... bit piskologa görünmende cok fayda vardir

cagdasturk 29.07.2005 22:01

KAFAN KARISIK
 
Sen hadislere ilaveler yapip, mezhepleri putlastirmakla kalmamissin, bunlarin hepsinin üstüne birde tutup günümüzdeki tevrati hak kitap ilan etmissin, inandigin hinduizmi islam sanacak kadarda aptallasmissin !
Kisaca gözüm, senin kafan karisik, ne istedigini, neye inandigini bilmiyorsun.
ALLAH sonunu hayretsin !

cagdasturk 29.07.2005 22:33

ALLAH
 
1) ALLAH:-Tüm isim ve sıfatlan kendinde toplayan yüce Allah"ın zatının, başka hiçbir varlığa verilemeyen ismidir.

2) RABB: Terbiye eden, yaratan, besleyen, mâlik, en mükemmel, sahip tutan ve idare eden anlamlarına gelir. Rabb ismi, yüce Allah"ın umûmî isimlerindendir. Âlemlerin devamını sağlayan yüce Allah, onların Rabbi"dir. Allah"ın her türlü eksiklikten münezzeh olan Rubûbiyeti ve O"nun neticesi olan terbiyesi, besleyip büyütmesi olmasaydı, kainatta ne varlıktan, ne de tekâmül"den hiçbir eser bulunmazdı. Eğer bir kemâlimiz, bir terbiyemiz, ölçülü bir şekilde doğmamız, büyümemiz, yaşamamız ve ölmemiz varsa bunlarda yüce Allah"ın Rab sıfatının yansımasını görmemek mümkün değildir. Bu âlemde görülen ve bilinen her şeyde yüce Allah"ın sıfatlarının belirtisi vardır.

3) RAHMAN: Allah"ın pek merhametli, çok rahmet sahibi olması anlamlarına gelen bir sıfat ismidir. Sıfat ismi olmakla beraber, bu ismin Allah"tan başkasına verilmesi uygun görülmez. "Çok rahmet sahibi, gayet merhametli ve sonsuz rahmeti bulunan" diye tefsir edilip açıklanabilirse de, yalnız yüce Allah"ın özel bir ismi olduğundan dolayı tam anlamıyla tercüme edilemez. Dilimizde onun tam karşılığı olan bir kelime yoktur. "Esirgeyici" olarak tercüme edilmesi de doğru değildir. Dolayısıyla bu anlam Rahman isminin tercümesi olamaz. "Acıyan" diye tercüme edilmesi de onun tam anlamını vermekten uzaktır. Çünkü kuru bir acıma merhamet değildir. Bilindiği gibi, merhamet acıyı giderip yerine sevinç ve iyiliği getirmektir. Bu itibarla merhametli sözcüğünden anladığımız anlamı, diğerlerinden anlayamayız. Rahman, "pek merhametli" şeklinde eksik olarak tefsir edilebilirse de tercüme edilemez. Yüce Allah"ın rahmeti, sadece bir iyilik duygusundan ibâret değildir. O"nun rahmeti, insanlara iyilik dilemesi ve sayılamayacak kadar nimetler vermesidir. O halde "Rahman" ismini böylece bilmek ve anlamak gerekir. Her gün karşılaştığımız ve içinde bulunduğumuz nimetler, aslında bize Rahman"ın en güzel açıklamasıdır.

4) RAHÎM: "Çok merhamet edici" anlamında bir isimdir. Allah"ın sıfat ismi olmayıp, Allah"tan başka varlıklara da verilebilen bir isimdir. Bu iki sıfat "Rahmet" mastarından türemiş olmakla beraber, aralarında ifade ettikleri anlam bakımından farklar vardır. Rahman ve Rahîm arasındaki bu farklar şöylece belirtmek mümkündür:

a) Rahman sıfatı; daha ziyâde ezelle; Rahîm sıfatı ise daha çok ebedle ilgilidir. Bu nedenle hadislerde yüce Allah"ın hakkında "Dünyanın Rahman"l ahiretin Rahîm"i" ifadelerinin kullanıldığını görüyoruz. Rahman sıfatı bütün insanları; Rahîm sıfatı ise yalnız müminleri kapsar.

b) Rahman sıfatı; hiçbir kayıt ve şarta bağlı olmaksızın varlıkları yaratmak, meydana getirmek, onların çalışıp çalışmadıklarına bakmadan sayısız nimetlerle nimetlendirmek anlamına gelirken; Rahîm sıfatı Allah"ın emirleri doğrultusunda çalışanlara, çalıştıklarının karşılığını vermek anlamına gelmektedir.

c) Rahman sıfatı; ümitsizliğe, karamsarlığa imkan bırakmayan kesin bir ümit ve ezelî bir yardım ifade eder. Rahîm sıfatı ise, yaptığımız işlerimizin Allah tarafından mükâfatlandırılacağını ifade etmektedir. Bu nedenle Rahman sıfatının ifade ettiği mânâda mü"min ve kâfir eşit tutulup ayırım yapılmamış; Rahîm sıfatının belirttiği manada ise, mü"min ve kâfir açık bir farkla ayrılmışlardır.

5) el-MELİK: Yüce Allah Melik"tir. Yani mülk sahibi, bütün eşyanın ve yaratılanların tek mâlikidir. Bütün varlıklar üzerinde emretme, istediği gibi tasarruf etme, hiçbir şarta bağlı olmaksızın sahip olma O"na mahsustur. Yarattıklarına emretme, sakındırma, cezalandırma, istediğini zelil, dilediğini de aziz etme kudretine sahip olan yalnız yüce Allah"tır. O yarattığı mülkünde ve orada olanların hepsinde yegane hükümdardır. Sonsuz kudretiyle onları idaresi altında tutan tek Allah"tır..

6) el-KUDDÛS: Her türlü hata, gaflet ve acizlikten uzak, eksiklikten beri, mutlak kemâl sahibi anlamında. Allah, sonradan olma ve hiçbir tasvir kayıtlarına sığmayan, hakkında hiçbir eksiklik düşünülemeyen en mukaddes olan en yüce varlıktır (el-Haşr, 59/23; el-Cum"a, 62/1).

7) es-SELÂM: Allah, her türlü eminliğin, salimliğin aslı olup, ayıptan kusurdan ve her çeşit eksikliklerden uzak olan yüce yaratıcı anlamındadır. Allah, yok olmaktan ve hatıra gelen her türlü eksikliklerden uzaktır. Buna göre dünyadan ve ahiretten emin olmak isteyenleri ve kurtuluşa ermek dileğinde bulunanları, kurtuluşa erdirecek olan da yalnız Allah"tır (el-Haşr, 59/23).

8) el-MÜMİN: Allah"ın iman ve güven veren her türlü şüphe ve tereddütleri kaldıran anlamında bir ismidir. Allah, korku içinde olanlara emniyet ve güven verendir. Bu bakımdan her türlü korkudan emin olmak için Allah"a iltica edilmeli, O"na sığınılmalıdır.

9) el-MÜHEYMİN: Allah"ın görüp gözeten, her şeye şahit olan, her şeyi koruması altına alan, onları muhâfaza edip saklayan olduğu anlamına gelir.

10) el-AZİZ: Allah"ın, hiçbir yönden mağlup edilemeyen, her işinde mutlak gâlip gelen, son derece izzetli ve yüce olduğu manasına gelir. Hiçbir yönden benzeri olmayan dilediğini yapan ve buna güç yetiren, yüce varlığını ve kudretini hiçbir gücün mağlup edemediği tek yaratıcı Allah"tır.

11) el-CEBBAR: Allah"ın, yarattığı tüm varlıklarının ihtiyaçlarını karşılayan, her konuda çok güçlü ve kudretli olduğu anlamındadır. Ayrıca Allah"ın yarattıklarının tümünü kendi iradesine mecbur eden, dilediğini de zorla yaptırmaya gücü yeten, kesin hükmüne karşı gelinemeyen yaratıcı olduğu anlamına da gelir. Yüce Allah"ın "Cebbâr" sıfatı sebebiyle insanların, işlerine kendi iradeleri ve serbestlikleri olmadığı sanılmamalıdır. Çünkü Allah, bildirdiği emir ve yasaklarına uyup uymama konusunda insanları kendi iradelerinde serbest bırakmıştır. Şüphesiz insanların, Allah tarafından akıllı ve iradeli yaratılmalarının bir anlamı vardır. Allah, insanı O"nun hükümlerini tanıyıp bilmesi için akıllı, kendi irade ve istekleri ile O"nun emrine uymaları ve gösterdiği bu yolda yürümeleri için de serbest iradeli yaratmıştır.

Ancak Allah"ın, insanlara işlerinde serbestlik tanımış olması, onların bütün isteklerini yerine getirmeye mecbur olduğu anlamına gelmez. Örneğin Allah"ın emirlerini dinlemeyip O"na karşı gelen asiler, günahkârlar cezaya yanaşmak istemeseler de vakti gelince cezalarını çekmeye mecbur olacaklardır. Allah"ın mutlak iradesi ve kudreti altına girmeyen hiçbir varlık düşünülemez. "Allah"ın dininden başkasını mı arıyorlar? Oysa göklerde ve yerde olanların hepsi, ister istemez O"na teslim olmuştur ve O"na döndürülüp götürüleceklerdir" (Âlu İmrân, 3/83).

12) el-MÜTEKEBBİR: Allah"ın her hususta çok büyük ve azamet sahibi ulu bir yaratıcı olduğu anlamındadır. Büyüklük O"nun hakkıdır. Yaratılmışların hiçbirinin böyle bir hakkı yoktur. Allah, zatında sıfatlarında ve işlerinde, mutlak manada büyüklüğün tek sahibidir. Hiçbir insan için bu mânâda bir büyüklükten söz edilemez. Kendilerini büyük sanan nicelerinin, Allah"ın sonsuz kudreti ve büyüklüğü karşısında ne kadar küçüldükleri imkân imkânsız olan bir gerçektir. Büyüklük sevdasına kapılanların yok olmalarına, bazen küçücük bir olay hattâ çok küçük bir yaratık, bir mikrop bile yetmiştir. Bu gerçek karşısında insanlar hangi büyüklükten söz edebilirler?..

13) el-HÂLİK: Allah"ın yaratıcı olduğunu belirten bir sıfattır. Yaratmak ise bir şeyi var etmek, hiç benzeri olmayan bir şeyi meydana getirmek demektir. Bu manada Allah"tan başka hiçbir yaratıcı yoktur. Herşeyi yaratan O"dur. İnsanların ortaya koydukları şeyler yaratma değildir; var olanlardan yeni bir şey elde etmektir. Allah, yaratandır; O"nun dışındaki tüm varlıklar ise yaratılmıştır.

14) el-BÂRÎ: Allah"ın, yarattıklarını temiz ve sağlam bir nizâm üzere yaratması, olgunlaştırarak birbirinden farklı niteliklerde meydana getirmesi mânâsındadır. Şüphesiz varlıkları seçip, düzenleyip olgunlaştırarak her birini ayrı bir özellikte yaratan Allah"tır.

15) el-MUSAVVİR: Allah"ın yaratmış olduğu varlıkların şekil ve durumlarını takdir edip, dilediği şekilde meydana getirmesi, şekillendirmesi anlamına gelir.

16) el-GAFFÂR: Kullarının günâhlarını affeden ve çok bağışlayan yüce varlık anlamına gelir. Günâh işlemek insanların özelliği olduğu gibi, onların günâhlarını örtmek ve bağışlamak da yüce Allah"ın ayrılmaz sıfatlarındandır.

17) el-KAHHÂR: Allah"ın ziyadesi ile kahredici, yok edici yüce bir varlık olduğu manasına gelir. Sonsuz kudretinin karşısında hiçbir kimsenin gücü ve kudreti olamaz. Ama serbest iradeleriyle O"nun karşısına çıkma cüretini gösterenlere de lâyık oldukları cezaları tam olarak verecektir. Allah"ın kayıtsız üstünlüğüne sınır koyacak hiçbir varlık yoktur.

18) el-VEHHÂB: Allah"ın çok hibe eden, çok fazla bağışlayan olduğu anlamına gelir. Hak sahibi olmadıkları halde yarattıklarına çok çok verendir.

19) er-REZZÂK: Allah"ın bütün yaratıkların rızıklarını veren olduğunu ifade eder. Her canlı için gerekli gıdayı bahşedip yaratan ve bol bol veren Allah"tır.

20) el-FETTAH: Kulların, her türlü güçlük ve sıkıntılarını açan ve kolaylaştıran manasına gelir. Faydalı ilimlere karşı insanların kalbini açarak, onların islerini kolaylaştıran, bütün zorluklarını ortadan kaldıran yüce Allah"tır. Her işinde üstün gelen O"dur.

21) el-ÂLİM: Allah"ın, çok bilen, bilgisi ezelî ve ebedî olan, her şeyi her yönüyle bilen tek yaratıcı olduğu manasını ifade eder.

22) el-KÂBIZ: Allah"ın, her şeyi sonsuz kudreti altına alan, bu kudretiyle kuşatıp kavrayan, her şeyi emri altına alıp tutan en yüce varlık oldu

Bu anlamına gelir.

23) el-BÂSIT: Allah"ın, her hayrı veren, lütuf ve rahmetini kullarına yayan yüce yaratıcı olduğunu ifade eder. Allah, insanlara rızık, neşe, rahatlık ve bolluk vererek onlara lütuf ve rahmetiyle muâmele etmektedir.

24) el-HÂFID: Allah"ın, emirlerini dinlemeyen, başkalarını beğenmeyen, büyüklenip hak ve hukuk tanımaz zorbaları rezil, perişan eden anlamına gelen bir ismidir.

25) er-RÂFİ: Kaldıran, yükselten ve yüksek olan anlamlarına gelir. Gönülleri iman ve irfan ışığıyla parlatan, yüksek gerçeklerden haberdar eden yüce Allah"tır. Her yönüyle yüce ve yüksek olan O"dur.

26) el-MU"İZZ: İzzet ve ikrâm edici, şeref sahibi anlamına gelir. Yalancılığa, samimiyetsizliğe itibar etmez.

27) el-MÜZİLL: Yüce Allah"ın, lâyık olanları zillete düşüren, zelil kılan, onları hor ve hakir eden anlamına gelen bir sıfat isimdir.

28) es-SEMI": İşiten, işitme kuvve tine sahip olan ve işitme gücünü verendir. O, hiçbir şartla ve kayda bağlı olmaksızın işitir.

29) el-BASÎR: Herşeyi her yönüyle eksiksiz gören, yaratıklarına da görme duyusunu veren anlamını taşır.

30) el-HAKEM: Hüküm koyan, emir veren, varlıklar hakkında hükmünü tamamen icra eden anlamına gelir.

31) el-ADL: Allah"ın herkese hakkını veren, koyduğu âdil hükümleriyle zulme razı olmayan, zulmü ve zâlimi sevmeyen anlamına gelen sıfatının ismidir. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır (el-A "raf, 7/85; Yûnus, 10/109; Yûsuf, 12/80).

32) el-LATÎF: En ince işlerin bile bütün inceliklerini bilen, nasıl yapıldığına nüfuz edilemeyen en ince şeyleri de yapan, seçilmez yollardan da kullarına çeşitli faydalar ulaştırandır (el-En"âm, 6/103).

33) el-HABÎR: Herşeyden haberdar olan, her şeyin iç yüzünden ve gizli tarafından her yönüyle haber sahibi bulunan, onlara yumuşak davranarak cezalarını geriye bırakandır.

34) el-HALİM: Acele etmeyen, günahkârların cezasını vermeye güç yetirdiği halde bunu acele yapmayıp, onlara yumuşak davranarak cezalarını geriye bırakandır.

35) el-AZİM: Çok yüce ve çok büyük olan; sınırsız ve kayıtsız büyüklük, üstünlük de yalnız O"ndadır.

36) el-GAFÛR: Mağfiret eden, yargılayan, suçları bağışlayan, affeden, insanların beğenilmeyen taraflarını gizleyendir.

37) eş-ŞEKÛR: Çok şükre lâyık olan, kendi rızası için şükredilen, şükür olarak yapılan iyi işlerin daha fazlasıyla karşılığını veren, insanlara nimetlerini artırarak şükür muamelesi yapandır.

38) el-ALİYY: Yüksek, büyük ve yüce olan; kudrette, bilgide, hükümde, irâdede ve diğer bütün kemâl sıfatlarında üstün olandır. Herşey O"nun hükmü ve emri altındâdır.

39) el-KEBİR: Büyük, yüce anlamında olup, Allah"ın kâinatı ve ondâkileri hüküm ve kudretiyle idâre eden, her şeyi hükmü altına alan sıfatının ismidir.

40) el-HAFIZ: Muhafaza eden, koruyup saklayan, yapılan işleri bütün ayrıntılarıyla saklayıp, her şeyi belli vaktinde afet ve belâlardan koruyandır.

41) el-MUKÎT: Rızıkları yaratıcıdır.

42) el-HASÎB: Herkesin yaptıklarını takdir eden, yapılanları bütün ayrıntılarıyla bilip her insanı hesaba çekerek yaptığının karşılığını verendir (el-Ahzâb, 33/39).

43) el-CELÎL: Büyüklük ve ululuğu pek yüce olandır. Sıfat ve-isimleriyle her türlü büyüklük kendine ait olandır.

44) el-KERÎM: Cömert, kerem sahibi; muktedir iken affeden, cömertlik duygusunu veren, va"dini yerine getirendir.

45) er-RAKÎB: Görüp gözeten, murâkebe eden, bütün varlıklar üzerine gözcü olup bütün işlerini kontrol altına alandır (en-Nisâ, 4/1).

46) el-MUCÎB: İcâbet eden, isteyene karşılık veren, teklifleri bilen ve O"na yalvaranların isteklerine icâbet eden ve karşılık verendir (el-Bakara, 2/186).

47) el-VASİ": Bağışlaması bol ve rahmeti çok olandır. Yarattıklarına maddi ve manevigenişlik verendir (el-Bakara, 2/247).

48) el-HAKIM: Herşeyi inceliğiyle bilen, bu bilgisine göre emir ve yasakları vâzeden, buyrukları ve bütün işleri yerli yerinde olandır.

49) el-VEDÛD: Çok şefkatli, muhabbetli, salih kullarını çok seven ve onlarca çok sevilen, onları rahmet ve rızasına erdiren; sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya yegane lâyık olandır. Sevgi ve dostluk hissini yaratandır (Hud, 1 1/90).

50) el-MECÎD: Şan, şeref, büyüklük ve kudretinden dolayı yüce olan ve güzel işlerinden dolayı da sevilip övülendir. Şeref, ancak kendi emir ve yasaklarına uymakla elde edilebilir (Hud, 11/73).

51) el-BAİS: Sebepleri yaratan ve ölüleri diriltendir. İhtiyaçlarma göre insanlara peygamberler gönderendir.

52) eş-ŞEHÎD: Herşeye şahit olan, her şeyi hakkıyla gören, bilen ve muamelesini de buna göre yapandır.

53) el-HAKK: Varlığı hiç değişmeyen, hiç yok olmayan ve gerçek olandır (el-Hacc, 22/6).

54) el-VEKİL: Hayatını, O"na tevekkül ederek düzenleyen ve böylece O"na sığınanların işlerinde kendilerine yardım edendir; İdaresinde hiçbir kayda ve şarta bağlı olmayandır.

55) el-KAVÎ: Kudretli, güçlü ve sınırsız kuvvet sahibi olandır. Herşey O"nun kudret ve kuvveti karşısında güçsüzdür; O"na boyun eğmek zorundadır.

56) el-METİN: Metânetli, kuvveti çok şiddetli olup hiçbir iş O"na zor değildir.

57) el-VELÎ: Emir sahibi ve iyi insanların yani müminlerin dostu (velisi) olup onlara yardım ederek işlerini yönetendir.

58) el-HAMÎD: Çok övülen, övgüyle değer sıfatlarıyla hamd edilendir. Bütün varlığın diliyle övülmeye lâyık ve her an hamd edilen tek yüce varlıktır.

59) el-MUHSÎÎ: Allah, çokça veren, sonsuz düşünülse bile her şeyin sayısını her yönüyle bilendir.

60) el-MÜBDÎ: Hiç yoktan ortaya koyan, vareden, yaratandır. O"ndan başka yaratıcı yoktur.

61) el-MU"ÎD: Yaratılmışları yok ettikten sonra tekrar yaratandır. O"ndan başka yaratıcı olamaz.

62) el-MUHYÎ: Dirilten, canlandıran ve hayat verendir. O"nun öldürdüğüne kimse hayat veremez (Fussilet, 41/39)

63) el-MÜMÎT: Öldüren, ölümü her canlıya takdir edip bunu uygulayandır.

64) el-HAYY: Diri, canlı hiç ölmeyen, hayatı ezeli ve ebedi olandır.

65) el-KAYYÛM: Baki ve ebedi olan; her şeyin O"nun kudret ve iradesiyle varlığını sürdürebildiği tek varlıktır (el-Bakara, 2/250; Âlu İmrân, 3/1).

66) el-VÂCİD: Var olan ve her şeyi vareden, icad eyleyen; varlığı kendinden olan; dilediğini istediği anda var edip yaratandır. O"na karşı hiçbir şey kendini gizleyemez.

67) el-VAHİD: Tek, bir olmak, Allah ikincisi olmayan tek birdir. Zatında, sıfatlarında, işlerinde ve hükümlerinde asla ortağı-dengi ve benzeri bulunmayandır.

68) es-SAMED: Hiçbir şeye muhtaç olmayan, tüm yaratıkların ihtiyacını gideren ve her türlü istekte doğrudan kendisine başvurulandır.

69) el-KADÎR: Kudret sahibi, tükenmez kudreti olan, istediğini dilediği gibi yapmaya muktedir olandır. Her türlü güç ve kuvvet de O"ndandır (el-Bakara, 2/20).

70) el-MUKTEDİR: Gücü her şeye yeten, her şeyi dilediği duruma getiren, kuvvet sahipleri üzerinde istediği gibi tasarruf edendir.

71) el-MUKADDİM: Herşeyden önce olan, dilediğini öne alan; dilediğine maddi ve manevi nimetler verip yükselten, öne geçiren, ilerlemelerini sağlayandır.

72) el-MUAHHİR: Herşeyden sonra yine var olan; emir ve yasaklarına uymayanları zelil edip arkaya bırakan, istediğini geri koyandır. Sonunda yine sadece O var (olarak) kalacaktır.

73) el-EVVEL: Herşeyden önce, öncelerin öncesi, başlangıçların yaratıcısı ve varlığının öncesi olmayandır.

74) el-AHİR: Herşey son bulunca O, var olarak kalacaktır. Varlığının sonu yoktur.

75) ez-ZÂHİR: Görünen, varlığında hiç şüphe olmayan, varlığı her şeyden aşikâr olandır. Her yaratık yaratanının görülen bir şâhididir.

76) el-BATIN: Gizli, cisim olarak görülmeyen, varlığı gizli olan, ancak varlığı da kesin olarak bilinendir. (Hayal, duygu, akıl ve düşüncenin de görülmeyip eserle varlıklarının kesin olarak bilinmesi gibi).

77) el-VALÎ: İdare eden bu büyük kâinatı ve onda her an olup bitenleri idare edip yönetendir. İdare etme yeteneği O"nundur.

78- el-MUTE"AL: Yüksek ve yüce varlık... Bilinenlerin en üstün olanı... Akım yaratılmışlarda mümkün gördüğü her şeyden çok yüce olandır.

79) el-BİRR: İyilik ve güzellik, bağışta bulunma, kullarına yardımcı olma anlamlarında Yüce Allah"ın bir sıfat ismidir. İyiliği ve ihsânı çoktur. İyilik ve ihsan gibi hisler de sadece ondadır (et-Tûr, 52/28).

80) et-TEVVÂB: Tövbeleri çok kabul eden, tövbe kapısını açık tutarak tövbe etme imkânı verendir. Samimi olarak günahlardan dönüp tövbe edenleri bağışlayandır.

81) el-MÜNTEKİM: İntikam alan, günahkârları, adaletiyle yargılayarak lâyık oldukları cezaya çarptıran demektir.

82) el-AFÜV: Merhametli, daima affeden, günâhlardan dilediğini affedip suçları bağışlayandır.

83) er-RAÛF: Çok merhamet eden, insanları yükümlü tutmada pek müsâmahalı ve yumuşak davranandır.

84) MALİKÜ"L-MÜLK: Herşeyin tek sahibi, her ne varsa O"nundur. Herşey üzerinde mutlak tasarruf yetkisi sadece O"na aittir. O h;llde Ondan başkasına kulluk edilmez.

85) ZÜLCELÂL-İ VE"L-İKRÂM: Celâl ve ululuk sahibidir. İkrâm ve ihsân edicidir. Hürmet ve saygıya yegane lâyık ve tüm büyüklüklere sahip olandır.

86) el-MUKSİT: Doğru hareket eden, bütün işlerini birbirine uygun ve yerli yerinde yapandır.

87) el-CÂMİ: Derleyen, toplayan, her şeyi kudreti içinde bulundurup dilediğini istediği anda ve istediği yerde toplayandır.

88) GANÎ: Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, hakkında noksanlık ve ihtiyaçtan sözedilemeyendir.

89) el-MACİD: Kerem ve müsâmahası sınırsız olandır. İnsanlara iyilikle muamele edip onları himâye etme lütfunda bulunan, her türlü sıkıntılarını giderendir.

90) el-MÂNİ": Herşey O"nun emir ve korumasına bağlıdır. O"nun emri olmadıkça hiçbir şey olamaz. İstemediği şeyin, yani takdir etmediğinin olmasına imkân yoktur.

91) en-NÛR: Alemleri, bütün kâinâtı nurlandıran, aydınlatan; istediği simalara, zihinlere ve gönüllere nur, aydınlık ihsan edendir.

92) el-HADÎ: Hidâyet eden, doğru yolu gösteren; hidayet yaratan; istediğini iyi işlerde başarıya ulaştıran, kullarına doğru yolu gösterendir.

93) el-BEDÎ: Eşi ve benzeri olmayan, bir şeyi en mükemmel yapan, yaratan, eşsiz ve görülmemiş şeyleri varedendir. Varlıklar âleminde O"nun eşi ve benzeri yoktur. Hayret verici âlemleri yoktan var eden, icad eden O"dur.

94) el-BÂKÎ: Sürekli var olan ve var olacak olandır. Sonu olmayandır. Allah"ın varlığının sonu yoktur.

95) el-VARİS: Tüm varlıkların gerçek sahibi, varisidir. Servetlerin geçici sahipleri yok olduktan sonra da varlığı devam eden ve o servetlerin sahibi olandır.

96) er-REŞÎD: Doğru yolu gösteren: İnsanları, peygamberlerin getirdiği ve tebliğ ettiği kitaplar vasıtasıyla doğru yola iletendir. Allah, bütün işleri ezeli takdirine göre yönetip, dosdoğru bir düzen içinde sonuca ulaştırandır.

97- es-SABÛR: Çok sabırlı, hiçbir şeyde acele etmeyen; kendine isyan edenleri cezalandırmada acele etmeyip, onlara süre verendir.

98- ed-DAR: Elem ve zarar verici şeyleri hikmetinin gereği olarak yaratandır. Yüce Allah, zarar veren şeyleri yaratmıştır. Fakat onlardan zarar görmemizi değil, akine maddi-manevi bütün zararlardan sakınarak korunmamızı emretmiştir.

99) en-NAFİ: Hayır ve fayda verici şeyleri yaratandır. Bütün olaylar sebepleriyle meydana geliyorsa da, sebepler yok"u var edemez. Onlar ancak insanların elinde birer vesîle ve Hakk"tan isteme vâsıtası olmak üzere yaratılmışlardır.

cagdasturk 29.07.2005 22:48

HZ. MUHAMMED sav. ve HADISLERI
 
VEDA HUTBESI

"Ey insanlar! Sözümü iyi dinleyiniz. Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha buluşamayacağım. Ey İnsanlar bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz nasıl mübarek bir şehir ise; canlarınız, mallarınız, ırzlarınız da öyle mukaddestir, her türlü saldırıdan emindir. Ashabım! Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketinizden sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski dalâletlere dönüp birbirinizin boynunu vurmayın. Bu vasiyetimi burada bulunanlar bulunmayanlara bildirsin Olabilir ki bildirilen kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlayarak muhafaza etmiş olur.

Ey ashabım! Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin. Fa izin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımız altındadır. Lakin borcunuzun aslın vermek gerekir. Ne zulmediniz ne de zulme uğrayınız. Allah"ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Cahiliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım faiz de Abdulmuttalib"in oğlu (amcam) Abbas"ın faizidir.

Ashabım! Cahiliyet devrinde güdülen kan davaları da tamamen ortadan kaldırılmıştır," ilk kaldırdığım kan davası da Abdulmuttalib"in torunu (yeğenim) Rebîa"nın kan davasıdır.

Ey İnsanlar! Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden nüfuz ve saltanat gücünü ebedi surette kaybetmiştir. Fakat bu kaldırdığım şeyler haricinde küçük gördüğünüz işlerde de ona uyarsanız bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan sakınınız.

Ey İnsanlar! Kadınların haklarına riayet etmenizi ve bu hususta Allah" tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah"ın emaneti olarak aldınız. Ve onların namuslarını ve ismetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız; onların, aile şerefini koru malları ve evlerinizi sizin hoşlanmadığınız hiç kimseye açmamaları, çiğnenmemeleridir. Eğer onlar, razı olmadığınız herhangi bir kimseyi evinize alırlarsa onları hafif bir şekilde dövebilir, azarlayabilirsiniz. Kadıların da sizin üzerinizdeki hakları; örfe göre her türlü giyim ve yiyeceklerini temin etmenizdir. Ey mü"minler, size bir emanet bırakıyorum ki siz ona sımsıkı sarıldıkça yolunuzu hiçbir zaman şaşırmazsınız. O emanet Allah"ın kitabı Kur"ândır.

Ey mü"minler! Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi muhafaza ediniz. Müslüman müslümanın kardeşidir ve bütün Müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz, başkasına helal değildir. Ancak gönül hoşluğuyla verilen başka. Ashabım! Nefsinize de zulmetmeyiniz. Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır:

Ey insanlar! Cenab-ı Hak her hak sahibine hakkını vermiştir. Varis için vasiyete gerek yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zinakâr için mahrumiyet cezası vardır. Babasından başkasına nesep iddia eden soysuz yahut efendisinden başkasına uymaya kalkan nankör, Allah"ın gazabına, meleklerin lanetine ve bütün Müslümanların düşmanlığına uğrasın. Cenab-ı Hak bu insanların ne tevbelerini ne de şehadetlerini kabul eder."

Rasûlüllah sözlerinin burasında dinleyenlere sordu: "Ey insanlar! Yarın beni sizden soracaklar. Ne dersiniz?" Ashab-ı Kiram cevap verdi:

"Allah"ın risâletini tebliğ ettin; risalet görevini yerine getirdin, bize vasiyyet ve nasihatte bulundun diye şehadet ederiz." Rasûlullah şehadet parmağını göğe kaldırarak üç kez "Şahit ol! ya Rab! Şahit ol! ya Rab! Şahit ol ya Rab!" buyurdu.

xstudentxnrw 29.07.2005 23:12

kanteliyi manteliyi birbiri ile karistir
 
iyorsun... araya hadis kattigini söyleyip.. bak hadislerin yaptilarina diyorsun..

YUUUUUUUHHHH yani!

hemsiresi 27 ide, sen onu nerden cikardin?

29.07.2005 23:18

sen Kuran i nasil anliyorsun ?
 
Baskasinin Akliyla mi ?..
:o)

degisik bir psikoloji :o)

29.07.2005 23:20

Ölcüm Kuran diyen
 
Davasinda sadiklardansa Ayetlerini getirir..
Getiremiyorsa..

Sesini Kisar Hurafeye din der..
Hakkin dili olamiyorsa En azinda Kulak kesilir dinler

xstudentxnrw 29.07.2005 23:28

senin gibi uydurukcu görmedim!!!!
 
1. (5717) - Ebu Said (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resullah (aleyhissalatu vesselam)"la birlikte Beni"l-Müstalik Gavzesi"ne ciktik. Arap esirlerinden cokca esir ele gecirdik. Kadinlara kari arzu duyduk. Cünkü üzerimizde bekarlik siddet kesbetmisti. Hep azil yapmak istiyorduk ve: "Aramizda Resullah (aleyhissalatu vesselam) varken, ona sormadan azil yapmak olur mu?" dedik ve sorduk. "Hayir! buyurdular. Bunu yapmamaniz gerekir. Kiyamete kadar gelecegi takdir edilen her canli mutlaka yaratilacaktir (siz tedbirinile önüne gecemezsiniz)." [Buhari, Nikah 96, Büyû 109, ltk 13, Megazî 32, Kader4, Tevhid 18; Müslm, Nikah 125, (1438); Muvatta, Talak 95, Ebu Davud, Nikah 49, (2171); Tirmizî, Nikah 40, (1138); Nesâî, Nikah 55, (6, 107).]

xstudentxnrw 29.07.2005 23:30

asagidada bir misali ile gördügümüz
 
gibi sen kendin degistirmissin kaynaktaki hadisi ve öyle buraya yazmissin!!!!

asagida bulundugu hali ile kaynaklarda bulabilirsin.. senin yazdigin gibi orada bulunmuyor!

29.07.2005 23:39

Bende sana yanit vereyim kisaca
 
Assagiya arsivimden aldigim yaziyi üzerine alma lütfen bir takim yobazciklara hitaben yazilmistir.. Niye buraya yazdigimi sorarsan ayni seyleri yazmaktan artik gina geldi..
buyur cuma:

Cuma Namazinda Allah rizasi icin Kildiklari iki rekat Yani Farz :o)
Geriye kalan 14 rekat ise bidat..
Yani bidatlarin Hakki 14
Allah in hakki 2

cuma nin farzindan sonra kilinan 10 rekat:
Bunun ilk dördü Cuma nin son sünneti Diye Dötten Uydurma bir adla kilinir.Ondan sonraki dört rekat da " Zuhr- i Ahir " adiyla kilinmakta son iki rekat ise vaktin sünneti uydurma adi ile kilinmaktadir :o)

Bunlara sorunca söyle geyiriyorlar .o)

" Eger cuma nin edasinda bir bozukluk varsa bu son kilinan on rekat o günkü ögle namazinin yerine gecer.Cünkü Cuma yi kilmamis olanlar ögle namazini kilmakla yükümlüdür.Biz Isi garantiye alalim;Cuma nin durumunda bir kusku varsa ögle namazini kilmamis duruma düsmeyelim...
"

Böyle bir herze ile yapilan ekleme daha büyük bir suctur :o)

bir kere cuma nin durumunda bir kusku varsa on un iadesi gerekir
Gayet tabii hemen sorulmasi da gerekir :o)
Sihhat sartlari Vucut Bulmamis bir namaz nasil kilinabilir :o)

Ama bunlar soru sorani Kafir ilan eder .o)

Sihhat sartlari dogan Cuma namazi Kilinir.
Dogmazsa kilinmaz
Kilinmissa ögle namazi kilinmaz.
Kilinmamissa Ögle namazi kilinir.

Ögle namazi ise 4 rekattir :o)

bu arkadaslar hem bir yedek ögle namazi icad ederler hem de ona 6 rekatlik bir zam yaparlar :0)

Sonra da peygamberin sünneti diye kendilerini paralarlar :o)

hacivat bile bunlar kadar komik olamaz :o)

Tevhidi seytan dan ögrenmeyip seyhlerden Ögrenen ZINDIKTIR !..
Hadis icad eder namaz icad eder..

Simdi Allahin dinine Zam yapmak yani ekleme yapmak ya da eksitme yapmak BIDATTIR !..

Bunun sevabi var mi Onu ukbada anlarsin :o)


Kuran da Cuma nin Nasil ve kac rekat kilinacagi belirtilmemistir.
Bunun anlami diger namazlar ile ayni oldugu Fakat adindan anlasilacagi gibi Toplanti Namazi yani Cemaatle kilinmasi gerektigidir.

Peygamber Cuma yi iki rekat kilmistir.

bütün Islam alimlerince sabittir.

Peygamber hic Bir nafile namazini camiye sokmamistir.

Elbani den Ibnü"l -KAYYIM a el -Cevziyye den Ibnü"l Cezvi ye kadar Hepsi ayni kanaattedir.

Bir Zahmet fikihinizi acarsaniz Göreceksiniz..

Sizin eklediginiz Sünnetlere gelince :o)

peygamber in kendisine Ibadet etmesi düsünülemez degil mi ama ?..

Ne deseydi cuma günü ?

Ben kendi rizam icin Namaza durdum mu ?..

bu kadar Zavalli olmayin ya..

Sünnet i Kimin Rizasi icin kiliyorsunuz ?..

Zuhr -i AHIR ( Vaktin sünneti gibi ) Dötten uydurma adlarla namaz filan olmaz..

Anca yolsuz yordamsiz Tavuklar gibi Yere bas vurur durursunuz .o)

Namazi bir de Mevlana dan dinle..Olur ki ibret alirsin:


Tekbir getirince kurbanlık koç gibi âlemden çıkarsın. Ey ulu , tekbirin manası şudur : “Yarabbi, huzurunda kurbanız!...” Hani koyun keserken ,”Allahu Ekber-Allahu Ekber ” dersin ya!... O ölesice nefsini keserken de bu söz söylenir. Allahu Ekber de de ; vehmî benliğinin başını kes, ki , can mahvolmaktan kurtulsun. Ten; İsmail’e, Can ; Halil’e benzer. Can, yaptırdığı bu senin bedeninde tekbir getirdiğinde; ten kesilir, yani beden kaydından çıkar, şehvetlerden, hırslardan kurtulur, besmeleyle kesilmiş temiz bir kurban haline gelir.

Kıyamette olduğu gibi Hak huzurunda saf tutulur . Hesaba, rabbi ile konuşup görüşmeye geçilir. Allah huzurunda gözyaşı dökerek ayakta durmak, kıyamet gününde kabirden kalkıp mahşer yerinde dikilmeye benzer.

Hak:

- Sana bunca zamandır mühlet verdim, bana ne getirdin?... Ömrünü ne ile geçirdin , verdiğim gıdayı, ihsan ettiğim kuvveti ne uğurunda harcadın?.. Gözünü, kulağını , aklını, arşa ait bütün cevherleri harcadın... bunlara karşılık ne getirdin?... Sana kazma ve bel gibi el ve ayaklar verdim , bağışladığım bunca şeye karşılık ne var elinde, neler getirdin bana?... der.

Kıyamda iken kula gelen bu haberlerden kul utanır, iki büklüm olur, Rükûa varır. Utanmaktan ayakta duramaya kudreti kalmaz, rükûda Allah’ı tesbih eder.

Allah’tan:

- Başını kaldır, rükûdan kıyama dön de, sorulara birer birer cevap ver , fermanı gelir.

O utanan kul, rükûdan başını kaldırır,fakat olgun bir iş yapmamış olduğundan yüzüstü yere düşer. Yine emir gelir:

- Başını kaldır. Secdeden kalk da, yaptıklarından haber ver!...

Tekrar utana utana başını kaldırır ama, yine yılan gibi yüz üstü düşüverir. Hak tekrar sorar:

- Başını kaldır da söyle , kıldan kıla bütün yaptıklarını araştırmak istiyorum!...

Artık ayakta durmaya kudreti kalmadığından, Hakk’ın heybetli hitabı da canına tesir etmiş olduğundan, o ağır yükün altında ezilir , yere çöker, oturur.

Hak:

- Söyle bana ; sana nimet verdim, nasıl şükrettin?... Sermaye verdim, haydi göster kazandığını?... der.

Kul, sağ yanına dönüp peygamberlere, o ululara selam verip :

- Padişahlar, bu kötü kişiye şefaat edin , der.

Peygamberler:

- Çareye baş vuracak gün geçti. O , orada yapılacak bir şeydi. Elde alet oradaydı, orada kaldı. A bahtsız kişi , git oradan!.. Sen vakitsiz öten bir horozsun. Bırak bizi, kanımıza bulaşma, derler.

Bunun üzerine sol tarafa başını çevirir. Hısımından, akrabasından yardım ister. Onlar da:

- Sus!... Allah’a kendin cevap ver. Biz kim oluyoruz ki?.. Elini çek yakamızdan, derler.

Ne bu yandan bir çare olur, ne o yandan. O biçarenin canı da yüz parça olur. Herkesten ümidini keser de ellerini açar, duaya başlar :

- Yarabbi!... Herkesten ümidim kesildi. Evvel de sensin, âhir de. Senden başka önü, sonu olmayan yok!...

Namazdaki bu hoş işaretleri gör de, bunun eninde sonunda böyle olacağını bil. Namaz yumurtasından civcivi çıkarmaya bak!... Yoksa; tane toplayan yolsuz yordamsız kuş gibi yere başvurup durma!...

Mesnevi: 3. Cilt - Sayfa:174- ... -177

Hz,Peygamberin ,Allahin elcisi sifati ile aldigi vahiylerin Uygulanmasindan dogan Davranislar ve sözlerden dogan SÜNNET ki KURAN da böyle olusmustur.

Hz.Peygamber in yasadigi toplumun ve zamanin geleneklerini deiger insanlar gibi yasamasindan dogan sünnet degil..

Bunlari birbirine karistirmamak gerekir.

Islam da birincisine Sünnet-i HÜDA veya Sünnet-i IBADET denir.

Ikincisine ise Sünnet-i ADET veya zevaid denir.

Iste sünnetin En yikici ayak kaymasinin oldugu yer Bu ikisinin dikkate alinmamasindan dogar.Baska Bir deyisle birbirine karistirilmasindam

Sinan dostum sakin ha.Sünnet e karsi cikma..Bu seni Mahveder.

Benim yazdiklarim elstirdiklerim Hurafelere Karsidir. Peygamberin sünnetine karsi cikmak asla ve asla aklimdan gecmez böyle bir Hata dan Allah a siginirim.

29.07.2005 23:52

ISRA suresinde Masallari nereden
 
uldugunu bana yazarsan sana isra suresini Hemen Acikliyacagim..

Önce mirac Masalina bakalim :o)

CANIM HALKIM !...

Kuran in hic bir yerinde herhangi bir insanin Allah in yanina yükseldigi,O" nunla Pazarliga giristigi ( Namaz pazarligi ) O"ndan :

** Ben sana ASIKIM sen olmasan varliklari yaratmazdim ** Seklinde methiyeler dinledigi yolundsa degil bir beyan bir ISARET bile yoktur..

Ne yazik ki YAHUDI-HRISTIYAN mitolojisinden ISLAM a aktarilan mirac hikayesi Tüm bu Kuran disi SATANIST hükümleri icermektedir.

Bu kabuller Bazi surelerdeki ( Özellikle Necm ve Isra ) Cebrail e giden zamirleri teviller yapip Allah a göndererek veya ayetleri mitolojiye uydurarak desteklenmektedir.
Bunlarin Yani Bu hezyanlarin tümü anlam kaydirmasi ve TAHRIFTIR !.

Kuran da Bir ISRA olayi vardir.Isra ayni adi tasiyan surenin ilk ayetin de de gösterildigi gibi:

** GECE YÜRÜYÜSÜ veya GECE YÜRÜTMEK ** demektir.Ayet in beyanina göre Hz.muhammed Bir gece mescid-i Haram dan mescid-i aksa ya yürütülmüstür.Bu yürütmenin Ruh beden beraberliginde mi yoksa sadec ruhen mi oldugu Ayet de aciklanmamistir.

Hz.Peygamber in mescid-i Aksa dan göklere yükseltildigine dair hic bir söz veya isaret yoktur.Böyle bir sey zaten Kuran in SÜNNETULLAH dedigi varlik yasalarina Ve Ilmine aykiridir.

Is Bununlada kalmaz:
Isra olayindaki yürütmenin ruh ve beden beraberliginde oldugunu kabul etmeyen böyle diyenleri yalancilikla suclayan Büyük SAHABILER de vardir.Bunlarin Basinda FAKIH SAHABI Hz.AISE gelmektedir.

Hz.AISE:
** Hz. Peygamberimiz Mirac gecesi Rabbini gördü Onunla konustu..vs**Türünden sözler söyleyenler icin sunlari söylemistir:

**Bu sözleri duyunca tüylerim ürperiyor.Bunlari nasil söyleyebiliyorlar ?Bunlari söyleyenler ALLAH a da PEYGAMBER e de iFTIRA etmis olurlar Allah hic bir beser e görünmez hic bir beser ile konusmaz**

Hz AISE bunula da yetinmemis sunlari da eklemistir:

**Hz.Peygamber o gece yatagindan hic ayrilmadi ayrilsaydi ben görürdüm..Rabbi onu O alemlerde RUHEN dolastirdi **

Kuran i okuyan insanlar görüler ki Hz.Aise nin bu sözleri ve tavri KURAN in Beyanlarina ve ruhuna uygun olandir.
Bizim kuran dan beslenen Düsüncemiz ve Imanimiz Bize sunu Emreder:

Isra mucizesi Beden ruh ile mi yoksa sadece Ruhen mi Olmustur ?Bu bizim Bilgimizi asarBiz Bu noktada Durmayi yegleriz.
Hz.Peygamber in göklere cikarildigi Allah ile görüstügü Allah in ona iltifatlar ettigi namazin uzun pazarliklarla FARZ kilindigi yolundaki Zirvalarin tümünü KURAN a DIN e ULUHIYET ve NÜBÜVVET in sanina aykri buluruz.

Hz.RESUL un Cenab-i HAKK in tecellilerine Ruhen muhatab olmasina gelince..O bir kerelik degildir.Resul bu tecellilerin her an Muhatibidit O Muhattab olmanin Nasilligi ise Bize anlatilmamistir..

O HALDE BIZ MÜSLÜMANSAK BU NOKTADA DURURUZ !..
Yok SATANISTSEK:

Dötten uydurma Hikayeler anlatir..Ve Buna Inanmanin Iman Oldugundan
Dem Vururuz :o)
Bizim Müslüman olarak Iman ettigimiz Tek merci KURANDIR !
Ne idugü belirsiz Ulema Tayfasi degil..
Bilin bunu !..

Burak :o))) ??

Bu BURAK anlatimi eski HINT ve YUNAN mitolojilerindeki Göge yükselme anlatimlarinin TIPATIP aynisidir.

Burak Uydurmasi tüm hadiscilerin ** ZAYIF ** Ahmet Hanbel in **METRUK ** dedigi cok uzun bir Uydurma ile anlatilir :o)

Bu anlatim TEVHID in O berrak ve saf Dünyasinda cok YUNAN PANTEONU nun Yardimci tanrilarina ilskin Hikayeleri hatirlatan PUTPEREST motiflerle doludur.

Orada hz.peygamberin karsilastigi NEBI lerden biri olan Hz.Musa nin Hasa Rabbine öfkelenmis bir halde hiddetle bagirip cagirdigi söylenmektedir.

Orada binilen BURAK i beyt-i MAKDIS te Peygamberlerin baglandigi bir direge bagladiklari anlatilir..
Bütün Bunlar KURAN in Uluhiyet ve Nübüvvet anlayisina taban taban a zit Satanist putperest Hikayelerdir..

Bu uzun Zirvayi okumak icin Bakiniz: (Elbani;Zaifa,4/281-283 )

Hz.Peygamber in hasa Allah ile Pazarligini yazmiyorum Bunu herkes üc asagi bes yukari biliyor :o)
50 rekattan basliyan pazarlik 5 rekata kadar inmisti hani :o)

Bu Zirvalari Tevhid dininin Söylemi oldugundan Allah a siginir ve Bu söylemleri Icad eden SEYTAN ehlini bir kez daha Allah a havale ederiz.

Kaldi ki Namaz,Mirac denilen Mitolojiden cok önce farz edilmisti,ve uzun zamandir Kilinmakta idi.

NAMAZ KILIN !.. emri iNIS SIRASIYLA Ücüncü sure olan MÜZEMMIL suresin de yer almistir.Isra olayini ( Mirac olayini ) anlatan surlerin birincisi olan ISRA Inis sirasiyla 17.Sure Necm ise 23. suredir.

Kuran in 3.suresinde emredilen Bir FARZ-IBADETI 17 ve 23ncü surelerin tevili ile yaratilan bir pazarliga dayandirmak Hayret verici Bir CÜRET ve Acik Bir SEYTANCILIKTIR !


Bakara suresinin son iki ayetiyle namazlarda Okunan ETTAHIYYATÜ..Yakarisinin bir kisminin Mirac da vasitasiz bir sekilde Vahyedildigi söyleniyor :o))

Bu idda Kuran in Vahiy ile ilgili beyanlarina aykiridir.Vahiy in nasilligini Gündeme getiren temel ayetler Allah in herhangi bir insanla vasita olmadan asla konusmayacagini Hükme baglamaktadir. ( Sura 51-52 )
52.ayet hz. peygamber ede vahiyin aynen bu sekilde oldugunu anlatmaktadir.

Bu KURAN ayetleri ortada dururken..SEYTANCILIK yapip Filan sure nin falan ayeti ile falanca dua iSTISNADIR.Demenin Müslümanlikla ne aLAKASI VARDIR.

Arkadasin Bir Mirac IMAN isidir diyor.

Neye Iman edelim ?
KURAN a mi ?
SEYTAN a mi ? :o)

Eger ETTEHIYYATÜ ..duasinin mirac da dogrudan Vahyedildigi dogruysa Neden KURAN a girmemistir ?

KURAN da eksik mi var ?

Allah Hepinizi satanistlerin elinden kurtarsin ve Hak yola ulastirsin

Kuran a göre Insanlik tarihinde en korkunc iFTIRALAR ne ilgin ve ürperticidir ki ALLAH a yapilmistir.
Kuran Allah a Iftiradan söz ederken sadece IFTIRA kelimesini kullanmakla yetinmemekte ,Bunu bir de YALAN **KIZB** sözcügü ile pekistirmektedir.

Ifade genelde söyledir:

** Yalan düzerek Allah a iftira ettiler / ederler **

Üzerinde tertistigimiz konu bakimindan Ürpertici bir KURANSAL gercekte sudur:

KURAN kendisinin uydurulan bir hadis olmadigini ifadeye koyarak getirdigi DIN in basina acilacak uydurma HADIS kaynakli kötülüge dikkat cekerken Bu IFTIRA Kökünden bir filli kullanmaktadir:** YÜFTERA **..

Ve söyle FERMAN etmektedir:

Bu Kuran Uydurabilinecek bir Hadis /söz degildir;aksine o kendinden önceki vahiyi tasdikleyici her seyi ayrintili kilicidir.Inanan bir topluluk icin bir KLAVUZ ve bir RAHMETTIR ( Yusuf,111 )

Seytanciligin Belirgin nitelikleri olan Allah ve peygamberlere YALAN Isnatlarda bulunmak tarihte HAHAM-RUHBAN Seytancilariyla SEYTAN EVLIYASI tarafindan islenmistir.

Bizim Din tarihimizde bunun kurumsal adi:

HADIS UYDURMACILIGIDIR !!..

Yukarida anlatilan Ve Bilinen Kisiler tarafindan da savunulan MIRAC Hikayesi bunlardan biridir.

Bütün Bunlar RAHMAN dan kopmus bir hayatin Görünen adi ne olursa olsun,Insani SEYTAN in HÜSRAN cukuruna götüreceginin BELGELERIDIR !..

30.07.2005 00:02

<Devamli sorarak ayakta kalmak
 
isteyen insanlardan hoslanmam..

Vizyonlari yoktur onlarin ..

vakitsiz öten horoza , yolcusuz yollara,Kizgin atese konmus bos tencereye benzerler .o)

Meydana asiktirlar fakat ne atlari Vardir ne ayaklari..

Düdük calmaya sevdalidirlar fakat ne dudaklari vardir ne zurnalari..

Bilmem anlatabiliyor muyum ?..

:o)

30.07.2005 00:12

Uydurukcu Ya BUHARI ya da..
 
KÜTÜB-Ü SITTE :o)

herhalde yüzleri kizardigindan olacak buhariden Aynen Yazamamislar :o)

sen verdigim kaynaga bak.. KITAP O!..
Kütüb-ü Sitte degil..

30.07.2005 00:16

50 Vakit
 
Olacakti rekat yazmisim Özür dilerim

30.07.2005 00:44

Sen Kaynagin aslina bak :o)
 
Kütüb-ü sitte ye degil :o)

Seyh Babana sorda isin aslini ögren..

30.07.2005 00:46

Bak Nasil Taniyorsun :o)
 
Senin Mirac Hikayen de o mitolojiden Geliyor..

Bu zeus kim ?..
Hizir gibi bir sey mi ß..
Yani var da yok :o)

Senin aynadaki aksin gibi..Var da yok..
Yoksa sen mi yoksun ?..

:o)

30.07.2005 01:00

Yalanmis Muhteremler :o)
 
Hatirlayin;

Bir zamanlar bir Bekir cikti patiirr patirr..
PKK nin inine katir ile gitti KATIR
Törenle karsilandi :o) bu ne muazzam hatir ?

Müslümanlik bu ise Planmis muhteremler
Bastan basa palavra YALANMIS Muhteremler..

Televizyon -gazete verdikce gaz verdi
Heri gitti PKK bayragiyla poz verdi
Esir asker bahane PKK ya koz verdi

Müslümanlik bu ise Planmis muhteremler
Bastan basa palavra YALANMIS Muhteremler..

Gez yaptik iran dan singapur a atladik
Indenezya, Libya mibya katladik
Kaddafi anamiza sövünce rahatladik

Müslümanlik bu ise Planmis muhteremler
Bastan basa palavra YALANMIS Muhteremler..

Necmettin bey Ciller e 40 tane isim buldu
Renksiz..
Gavur gelini..
Taklitci.. Lakab boldu
Ayni Ciller bir anda RABIA SULTAN oldu :o)


Müslümanlik bu ise Planmis muhteremler
Bastan basa palavra YALANMIS Muhteremler..


Pek aizi ve muhterem Hocamiz hic bakmadi
El Uzatan hanimlarin ellerini GÜNAH diye SIKMADI
Ciller in ki yumusak onu hic birakmadi :o)

Müslümanlik bu ise Planmis muhteremler
Bastan basa palavra YALANMIS Muhteremler..


Rey toplarken milletden DINIM de
IMANIM de..
LAIKLIK DINSIZLIK de..
Laiklige Kinim de..

Koltuga oturunca ESAS LAIK BENIM de.. :o)

Müslümanlik bu ise Planmis muhteremler
Bastan basa palavra YALANMIS Muhteremler..


Bakin Türban reklami DONSUZLARA yaradi
SERIAT i istismar dinsizlere yaradi
Türklük neymis dediler KANSIZLARA yaradi


Müslümanlik bu ise Planmis muhteremler
Bastan basa palavra YALANMIS Muhteremler..


Sebenine gelince Iktidar a gectiler
Verdikleri sözlerin üstüne su ictiler
AYASOFYA kapali Türban dan da kactilar


Müslümanlik bu ise Planmis muhteremler
Bastan basa palavra YALANMIS Muhteremler..


Israil ile anlasma yapilinca aldilar
Kiyameti koparip yerden yere caldilar
Sonradan da anlasan yine kendileri oldular

Müslümanlik bu ise Planmis muhteremler
Bastan basa palavra YALANMIS Muhteremler..


Karsilikli Tavizi vermeye mecburdular
Tarcinli Mercümegi örtülü ye sardilar
Örtülü mercümek hükümeti kurdular

Müslümanlik bu ise Planmis muhteremler
Bastan basa palavra YALANMIS Muhteremler..

Allah -Kitap -Peygamber Din- Müminlik Satacaksin
Ve iktidar olup bir zabit tutacaksin
Namaz kilan subayi ordudan atacaksin

Müslümanlik bu ise Planmis muhteremler
Bastan basa palavra YALANMIS Muhteremler..

Yalanci miyim ? MGK karar alip uzatti
Erbakan da korkudan altina imza atti
Iste O imza imam hatipleri kapatti


Müslümanlik bu ise Planmis muhteremler
Bastan basa palavra YALANMIS Muhteremler..

Peki simdi kivirip bükmenin manasi ne ?
Hem kapatip hem karsi cikmanin manasi ne ?
Vatandasi sokaga dökmenin manasi ne ?

Müslümanlik bu ise Planmis muhteremler
Bastan basa palavra YALANMIS Muhteremler

Sofi riya yaparsa müminler zarar görür
Mümin in zararindan kafirler yarar görür
Alir onu kullanir,onda büyük kar görür

Müslümanlik bu ise Planmis muhteremler
Bastan basa palavra YALANMIS Muhteremler

Ozan ARIF konustu;
Takin veya takmayin
Biraz aci konustu caninizi SIKMAYIN !..
Dost aci söyler Hic kusura bakmayin:


Müslümanlik bu ise Planmis muhteremler
Bastan basa palavra YALANMIS Muhteremler


Ozan ARIF

30.07.2005 01:07

Bak:
 
(Kerhi"nin er-Risalesinden naklen Hayreddin KARAMAN;Islam hukuk tarihi /251 )

30.07.2005 01:15

ULEMA ICMA ETTI :
 
Her kim ki : Dünya dönüyor ve yuvarlaktir der kafirdir :o)


Ispati mi ?..
Buyrun:

Geleneksel Dayatmaci ICMA anlayisinin insanlari nerelere Götürdügüne bakalim
Bir din adami kalkiyor 20 yüzyilin sonunda:
Dünya Dönüyor diye kafir olur; Cünkü Dünya nin dönmedigi ve yuvarlak olmadigina dair Ulema nin ICMA i vardir diyebiliyor

Daha Korkuncu Bu dedigini Bir Üniversitenin REKTÖRÜ sifati ile imza attigi bir Kitapla bilimsel (!) yayin olarak dünyanin Önüne cikariyor. :o)

Bu idda: Suudi Arabistan in SEYHÜLISLAM i Sayilan Abdülaziz bin BAAZ indir.

Sözü edilen eser de bin BAAZ in Medine ISLAM Üniversitesi yayinlari arasinda cikan:

** el-Edilletü"n- Nakliyyetu ve"l-Hissiye a"la Cereyani"s-Semsi ve Sukuni"l-Arz-i ve imkani"s-Su"udi ile"l Kevakib ** adli kitaptir.

Türkceye uygularsak:

Günesin Hareket halinde olduguna,Dünya nin dönmedigine ve gezegenlere gitmenin mümkün olmadigina iliskin nakli ve hissi kanitlar :o)

Simdi bir Islam ülkesinin en büyük Din otoritesi olan bin Baaz in ne geyirdigini Yapacagim aktarmalarla görün ve ISLAM adina Yüzyilin ve dünya nin önünde neler sahnelendigini Seyredin :o)
Diyor ki bin baaz:

** Dünya ve gezegenler konusunda bu isin uzmanlari olan Astronomi bilginlerine gelince,onlarin sözleri asla güvenilir Kanit degildir.Cünkü bu sözler herhangi bir SER" i Kurala degil Zan ve tahmine dayanir ( Yukarida anilan eser,11)



Öte yandan bir konuda Islam bilginlerinin ICMA i varsa; O ICMA HAKKIN ta kendisi olup Aksi Düsünülemez ve tartisilamaz.. ( ayni eser,13 )


Yüzyilimizin bir cok yazari ve ögretim üyesi arasinda su düsünce yayilmis Bulunmaktadir: Günes sabittir Dünya yuvarlaktir ve döner..

Bu konuda Bir cok soru soruldu ve sonuda konuyla ilgili kisa ve özlü bir eser yazarak Insanlari bu SAPIK düsüncelerden uzaklastirmak ve gercege Yöneltmek gerektigine Kanaat getirdim..

Artik Bundan sonra hala dünya yuvarlaktir,Dünya dönüyor Diyenlerin sözleri Allah i ve Peygamberi yalanlamaya yönelik KÜFÜR ve SAPIKLIKTAN baska bir sey Olmayacaktir. Allah i Kuran i ve peygamber i yalanliyanlar ise dinden cikmis olurlar.Bunlara tövbe teklif edilir;Dinlerler tövbe ederlerse ne ala Etmezler ve eski düsüncelerinde israr ederlerse KAFIR ve MÜRTED olarak Katledilirler.Geriye kalan mallari-mülkleri de Kamu Hazinesine devr edilir ( ayni eser 23 )


Bu Hiyar in din adina ortaya koydugu bu tesbitler ve verdigi Fetva esas alinirsa yaklasik bir bucuk milyar insanin yasadigi Islam dünyasinin Katli vacip Olmus demektir :o)

Seyh Hazretlerinin Dünya nin yuvarlak olmadigi ve dönmedigine dair sundugu Nakli yani rivayetlere dayanan Dinsel kanitlardan sonra:

**KESIN** Susturucu kanit olarak öne cikardigi ** HISSI ** yani duyumlara duygulara dayali Kanitlari da var..

Bu kanitlarin Cogu Göze HITAB eden kanitlardir :o)

Dinliyelim SEYH hazretlerini:

Dünya nin yuvarlak olduguna ve döndügüne ilskin idda sadece Dinsel nakiller acisindan SACMA olmakla kalmaz görsel kanitlar ve Gözlemler acisindan da SACMALIK olarak ortaya cikar.Söyle ki :

Müslüman-KAFIR tüm insanlar hic araliksiz Günesin aksam bir yerden battigini, sabahsa baska bir yerden dogdugunu Görmektedirler.Bu Insanlar Dünya nin da sürekli ayni yerde durdugunu görmektedirler ki Ne beldeler yer degistiriyor,ne de Daglar..eger sanildigi gibi Dünya dönseydi Beldeler ,daglar,nehirler denizler sürekli yer degistiriyor olacakti..:o)


(Kuran in Daglarin yerinde durmayip bulutlar gibi hareket halinde oldugu söyleyen ayet icin bak. Neml 88 )


Ve mesela KIBLE yer degistirecekti Neresinden bakarsaniz bakin Dünya dönüyor demek Koca bir Sapiklik ve Sacmaliktir ( ayni eser 23 )

Söyle bir düsünün !. Su mekke de ki Ünlü NUR dagi,su Ebu Kubeys tepesi,Su Medine de ki UHUD dagi ve Dünya nin diger onca dagi Bunlarin bu güne kadar hangisi yerini degistirmis ya da bas asagi Durmustur ?

Böyle bir sey olabilir mi ? Yanli Su basit gözlem bile Dünay yuvarlatir dönüyor diyenlerin Nasil bir sapiklik icinde olduklarini göstermeye YETER !.. ( Ayni eser 24 )

Bin baaz Karsi cikilmaz kanitlarini siraladiktan sonra Dünya nin dönmedigi ve yuvarlak olmadigi konusunda ICMA i olan Eski din ulemamizin eserlerinedn Özellikle tesfirlerinden uzun alintilar yapiyor Cahil ve aldatilmis Insanliga ISIK tutuyor .o)
Ve bu aldatimis Insanlarin Dünya dönüyor ve yuvarlatir gibi büyük bir KÜFÜR den Kurtulup HIDAYETE ermelerini istiyor..


Eserin son sayfalari SEYH in fikrine katilmadigini söyleme CÜRETINI gösteren bazi ALDATILMIS Ilim adamlarina Cevap verip Onlari MÜRTED olmaya götürecek SAPIK yollardan döndürülmeye ayrilmis...


1975 yilinda MEDINE ÜNIVERSITESI yayini olarak Ikinci baskisini yapan bu Büyük ESER in (!) sonraki 28 yil icerisinde kac baskisinin daha &ltHidayet dagittigini merak ediyorum..

Bir MÜSLÜMAN olarak Bu Kitapta sergilenen DIN Bilim ve Müslümanlar adina sergilenen FACIA ENGIZISYON kayitlarinda bile mevcut degildir Kanisindayim..

Tam Bu Nokta da GALILE yi Rahmet ve saygi ile aniyorum..


Ve tekrar soruyorum:

EY CEMAAT-I MÜSLIMIN !...

Dünya dönüyor mu ?

Ayrica bu Bin baaz simdi iblis ile tartisiyor Dünya ne kadar yuvarlak..
Rahmetli oldu demek icimden gelmiyor..


:o)

Mehmet Akif ne diyor ?.. :o)

Onuda Sizden sonra yazayim..

30.07.2005 01:21

Beni cok rahatsiz ediyor
 
Cünkü Bu hadisler sayesinde Islam a vuruluyor..

Alin Bir Turan dursun u Alin Bir ilhan Aksel i

Vurduklari yerlere iyi bakin..
Ben bir kac tane sübyanci Seyh 9 yasinda Kiz cocugu becerecek diye Peygamberime SAPIK -SÜBYANCI damgasi vurdurmam..
Bundan son derece rahatsiz olurum

Hic düsündünüz mü nerede ateist allahsiz bir sürü kopuk varsa sizin basinizin Üzerinizde tasidiginiz Uydurma hadislerle islam a saldiriyorlar..
Pekii neden Kuran a Bir elestiri getiremiyorlar ?

Yoksa anlamiyorlar mi kendi akillariyla..

Bundan dolayi olmali..

:o)

30.07.2005 01:29

Bak Böyle
 
NAMAZ KILIN !.. emri iNIS SIRASIYLA Ücüncü sure olan MÜZEMMIL suresin de yer almistir.Isra olayini ( Mirac olayini ) anlatan surlerin birincisi olan ISRA Inis sirasiyla 17.Sure Necm ise 23. suredir.

Kuran in 3.suresinde emredilen Bir FARZ-IBADETI 17 ve 23ncü surelerin tevili ile yaratilan bir pazarliga dayandirmak Hayret verici Bir CÜRET ve Acik Bir SEYTANCILIKTIR !

Biraz düsünerek :o)

30.07.2005 01:35

KURAN i Anlamak ( Balikiz a )
 
Kuran da kadini Dövmek Varmidir ?

Bunu anlamak icin baskalarinin fetvalarina ihtiyac Yoktur biraz kuran tahsil etmek biraz düsünmek biraz Insan olup Koyunluktan vazgecmek yeterlidir..:o)

Kuran da Kadini dövmek yoktur !..

Fakat tefsirlerde DÖVÜN diye gecer..

Fakat Peygamber efendimizin Sünnetinde de yoktur.

IFK hadisesinde Hz. aise ye atilan iftira sonucunde Hz. aise ne dövülmüs ne dövdürülmüs sadece Olay Aydinlanana kadar Babasinin Yaninda Ikamet etmeye mecbur birakilmistir.
Yani Bulundugu yerden uzaklastirilmistir.

Simdi Hz. Muhammed in sünnetinin Isiginda Kuran ic dinamiklerini calistirarak Kadini dövme meselesine aydinlik getirelim.

Buyrun:


Yazan Kişi: Alpi003
Tarih: 04-30-04 18:52


Kadinlar ! Kendinize saygili olun

Fikihlarin Mezheplerin elinde Köle ye dönüsmeyin :

Kadini dövmek :

Simdi Kuran a Bakalim nisa 34.ayete de Iffetsizliklerineden düsmanliklarindan Kusku Duyulan kadinlara ön görülen cezalar icinde DÖVME yoktur ! daha dogrusu Nisa 34 de öngörülen bir ceza yoktur alinmasi gereken bazi tedbirler vardir.

DAYAK BIR MÜESSIR FIILI dir: DAYAKDAN TEDBIR OLMAZ CEZA OLUR !

Nisa 34 de ki ** DARB ** kelimesi Kuran da ki kullaniminin disina cikarilarak Bir Oyun oynaniyor ve kadinin en kücük bir itirazi bile MAHKUM edilerek ERKEGIN DAYAGI ile cezalandiriliyor.Tam bir yargisiz Infaz..YArgisiz ve SADIST bir infaz Tam Mezhep alimlerine yakisacak bir CINSTEN Kadin bir tür köle haline getiriliyor..

Peki dogrusu nedir ? Pek madrabaz mezhep alimlerimizin Icinden " DÖVÜN " diyerek ciktiklari isin esasi nedir .o)

iste:


Önce Nisa 34 de gecen darb sözünün Kuran da ki kullanimlarini görelim

1) örnek vermek,örneklerle anlatmak:(ibrahim 24;Nahl 75-76;Rum,28 )

2) gezip dolasmak seyahat etmek ( Nisa 94 Maide 106 )

3) Yol acmak ( taha 77 )

4) uzaklastirmak uzakta tutmak ( zuhruf,5 )

5) Mühürlemek damgalamak tikamak ( Bakara 61 kehf 11 )

Darb sözcügünün "" VURMAK "" anlaminda kullanimlari ise söyle:

6) Yüze ve sirta vurmak : Bu kullanim Vücuh ( yüzler ) ve edbar ( sirtlar ) sözcükleri ile Daima birliktedir (Enfal 50, Muhammed,24 )

7) elle vurmak: Bu Kullanim ** CAR ** edati ( Ba ) iledir (Saffat,93 )

8) Boyun ve parmaklari vurup ucurmak: bu Kullanim a#nak ( Boyunlar ve benan ( Parmaklar )kelimeleri ile kullanilmistir (Enfal 12 )

9) Bir alet ile sopa ile vurmak: Bu kullanim da ** CAR ** edati (ba ) iledir ( Bakara 60;A"raf 160;suara,63;Sad,44 )

Nisa 34 deki kullanim vurmak anlamindaki Kullanimlarin Hic birine uymamaktadir

** DARB ** kelimesi burada tasidigi 20 yi askin anlamdan biri olan ** Barindigi yerden Uzaklastirmak **(Sülasi den kullanim ) ,Yolculuga cikarmak
( If al Kalibindan kullanim ) anlaminda kullanilmistir.
Cünkü diger Kullanimlarin hic biri ayet in amaci ve icerigi ile bagdasmamaktadir..

Özellikle uzaklastirmak anlamindaki kullanim hem icerik hem de filolojik acidan cok uygun düsmaktedir Cünkü Bu kullanimda sülasi fiil ( derabe ) mef ulüne 8 tümlecine 9 Hic bir edata ihtiyac duymadan Dogrudan ulasmaktadir ki geleneksel okuyuslara da Tamamen UYGUNDUR !

Buna göre nisa 34 deki FADRIBUHUNNE emrinin anlami ** Onlari bulunduklari yerden UZAKLASTIRIN ** OLUR ! :o)

Kullanimin ** VURMAK ** Anlaminda olmasi filolojik acidan Mümkün görülebilir ama Bu anlamda alinmasini engelliyecek ** DINSEL KARINELER **,Hatta deliller vardir.

1 ) Kesinlesmis ZINA sucuna dövme cezasi verilmesi

2) IFK olayinda Hz.Aise nin dövülmeyip ikamet yerinden uzaklastirilmasi

3 )Veda Hutbesindeki sözün,Kadinlari dövmeyi kesin ZINA sucu sartina baglamasidir ( her ne kadar Ulema RECM edip kan icmak istesede )

IFK olayi Bildiginiz gibi Hz.Aise ye ZINA iftirasi atilmistir. ve Olay aciga cikana kadar Ne dayak atilmis ne attirilmis Babasi Hz.Ebubekir in evinde oturmaya mecbur edilmistir..

Buradan yola cikarsak sevgili Kardeslerim:
Nisa 34 de Kadinin dövülmesini emreden bir beyan yoktur..

Kadinin sedakatsizlik veya iffetsizlik kuskusunu doguracak bir durum varsa:
Olay aciklikliga kavusana kadar Bulundugu yerden uzaklastirma vardir.

ayrica iki tedbir daha var ki Bunda Müsterekiz :o)

Ögüt vermek ve yatakta yanliz birakmak..

Simdi ehlisünnet alimlerinin bu Meselayi KURAN ic dinamiklerini calistirarak cözmemelerine SASTIM dogrusu.. :o)

Acaba ARABCA mi Bilmiyorlar KURAN dan mi anlamiyorlar..

Yoksa Niyetleri mi BASKA ??


Öyle Olsa gerek Cünkü sayisiz alimin KURAN dan bu sonucu cikarmamasina Imkan yok..

Öyleyse Kadinlari sindirme gibi bir Düsünce Söz Konusu olabilir.

xstudentxnrw 30.07.2005 08:46

o zaman onlarin kitapta Hz.Muhammedin
 
gelecegi yazmali.. yaziyormu? yazmiyorsa degistirilmistir!


Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 16:21 Uhr.