![]() |
ben en azindan delikanlyiim
senin gibi deligikanli degil lüll...bubammi??
o da senin sülaleni belleyip her seferind esenin agzina birakiyordu |
ja und
sein teil im hintern nicht wahr lül mül lol
|
ya bakiyorumda
her yere atlamissin..yeni evlenen gelinin erkegin seyine atladigi gibi..seni gidi seni y..k hastasi..babana söyliyimde cabuk evlendirsin seni..yoksa yakinda pencereyi acip si.iiiiiiinnnn beniiiii diye bagirackasin hohohoho
|
noch so ein
unwissender
|
schreib mal..
------------
> > > >ich tu den doch ned beschmpfän!!!! > > >ich bin ein grossa fen fon ihm! > > > >er had mayne schtimmä > > > ------------ ........ wie ein mench und nicht wie ein pubertierenes kind..oder hast du was im hintern drin während du schreibst hahaha |
hukuksal suc isleyen
bi sitede ne isin var madem?isine gelmiyorsa kapattirirsin olur biter
|
YORUMSUZ!
Kim bu Türklük düşmanları…
Benim anladığım kadarıyla Türk olmak çok kolay bir şey… “Kahrolsun emperyalizm,” “kahrolsun Ermeniler,” “kahrolsun hainler,” diye bağırdın mı, tamam, sen iyi bir Türksün. Bu mu gerçekten Türk olmak? Yetiyor mu bu kadarı Türk olmaya? Yabancı bir ülkenin ajanı buraya gelip Türk taklidi yapmaya kalksa hiç de zorlanmayacak. Üç cümle ezberleyip bağırdı mı, sadece Türk olmayacak bir de “vatansever Türk” olacak… Ne kolaymış Türk olmak… Türklerin ana dili olan Türkçeyle bir sayfalık bir kompozisyon bile yazamıyormuşsun… Yazmayı bırak, Türkçe düzgün cümleler kurarak beş dakika konuşamıyormuşsun… Bunlar önemli değil… Beş tane Türk şairinin adını söyleyip, iki tane şiiri ezberleyememişsin… Türkçe yazılmış iki roman okumamışsın… İkinci Meşrutiyet’in hangi tarihte ilan edildiğini bilmiyormuşsun… Mahmut Şevket Paşa’nın adını bile duymamışsın… Babıali baskınında vurulan Harbiye Nazırı’nın adını söyleyemiyormuşsun… Balkan Savaşı’nı nasıl kaybettiğimiz konusunda bir fikrin yokmuş… Çanakkale Savaşı’nın komutanı kimdi diye sorulduğunda boş boş bakıyormuşsun… Şeyh Galip’in adını bile duymamışsın… Tasavvuf’un ne olduğunu bile bir kere düşünmemişsin… Ali Paşa’dan bir anekdot bile anlatamıyormuşsun… Kanuni’nin çadırında boğdurduğu şehzadesinin adını bilmediğin gibi, böyle bir olaydan haberdar bile değilmişsin… Birinci Meclis’te neler tartışıldığını hiç merak etmemişsin… Harekat Ordusunun üç ünlü kurmay subayını say desem, sayamıyormuşsun… Bunların hiçbiri önemli değil. “Kahrolsun vatan hainleri” diye bağırdın mı sen Türksün. Türklüğün nasıl olması gerektiğini anlatabilirsin. Türklerin çıkarının ne olduğunu herkese öğretebileceğine eminsin. Savaşmayı, öldürmeyi alkışlamak Türk olmak için yeterli sence. O savaşların niye kaybedildiğini araştırmak, yeni yenilgilere engel olmaya uğraşmak ise Türk düşmanlığı. Balkan savaşı öncesinde Cemil Topuzlu’nun neler söylediği, o savaşa hangi şartlarda girildiği, yenileceğimizi bilenlerin bile neden ağzını açamadığı konusunda bir fikrinin olmaması neyi değiştirir? Savaşı “hainler” yüzünden kaybettiğimizi söyler çıkarsın işin içinden. Bu tek cümle seni “iyi bir Türk” yapar. Türklüğün böylesine “cehaletle”, “cinayetle”, “zorbalıkla” özdeşleştirildiği bir başka dönem daha var mı acaba tarihimizde? Kim bu adamlar? Türklüğü bu kadar ucuzlatan, çirkinleştiren adamlar kim? Amaçları ne? Ne günahlarımızı bilirler, ne sevaplarımızı bilirler. Tarihimizin ne gölgesinde, ne ışığında dolaşmışlar. Dilimizi sevmiyorlar, edebiyatımızı sevmiyorlar, mizahımızı sevmiyorlar. Ama Türklük hakkında konuşur duruyorlar. Türklüğün zorbalık olduğunu anlatıyorlar. Hayatımın hiçbir döneminde ırkımın, kavmimin, geçmişimin, “Türk olduğunu iddia eden” birileri tarafından bu kadar aşağılandığını görmedim. Hiçbir zaman milliyetçi olmadım, hiçbir zaman ırkçı olmadım ama artık benim bile tahammülümü aşan bir saldırı altında Türklük. Düzgün bir Türkçe bile konuşmayı beceremeyen birileri kendilerini “Türklüğün” sahibi gibi sunmaya çalışıyor. “Cahil olmayan, zorba olmayan” biri Türk olamazmış inancını yaymaya uğraşıyor. “Türkleri” dünyanın “lanetlileri” haline getirmeye çabalayan bu adamları kim destekliyor, niye destekliyor? “Türk olmak” adına “Türklüğü aşağılayan” bu adamların arkasında kim var? Niye Türklüğe bu kadar düşmanlar? Yunus Emre’si, Pir Sultan’ı, Nazım’ı, Cahit Sıtkı’sı, Yahya Kemal’i, Necip Fazıl’ı, Halit Ziya’sı, Peyami Sefa’sıyla parlak bir geçmişin, zengin bir dilin, derin bir duyarlılığın çocuklarıyız biz. Dilimizi, şiirimizi, efsanelerimizi, masallarımızı, mizahımızı, hicvimizi seviyoruz. Her Türk’ün övüneceği bu büyük mirası da “Türklüğü zorbalıkla ve cehaletle “ özdeşleştirmeye çalışan bu kuşkulu insanların çirkinleştirmesine izin vermeyeceğiz. Edibali’yi, Şeyhülislam Yahya’yı, Kaygusuz Apdal’ı, Karacaoğlan’ı, Mevlana’yı vahşice, barbarca saldıran bu insanlara karşı savunacağız. Türklerin nasıl şiir yazdığını bilmeyen, bu dili sevmeyen birilerinden bu kavmi korumak zorundayız. Bin yıllık bir mirası üç günde kirletmeye uğraşıyorlar çünkü. Kavmimizin güzel ve değerli olan nesi varsa parçalamak, yok etmek istiyorlar. Hiç kimse Türklüğe bu kadar düşmanca saldırmamıştı. Üstelik bu kez saldıranlar bizim bayraklarımızı sallıyorlar. 29 Ocak 2007, Pazartesi Ahmet Altan. |
Sevgili Halil!
GB ne yazılan küfürleri okudum.
Seni şaşırtacağını sanmıyorum bu tür psikopatların varlıkları. Bir insan daha çüküne bile sahip olamıyor, çükünü kişiliği ve adıyla özdeşleştirip katillerini ve cinayetleri savunabiliyot ve ne bilgisi, ne çapı, ne karakteri, ne insanlığı bütün bunları savunabilmek için yetemeyeceğini ta başından bilebiliyorsa, elinde iki şeyi kalır, ya çükü, ya kıçı. Ve o zavallı ve o psikopat başkada bir bok yapmamakta. İşte TÜRK FAŞİSTİYİM VE ALMAN NAZİLERİNDEN BENİM HİÇ BİR FARKIM YOKTUR diyemiyecek kadar hafif ve korkak olmasına rağmen, bunun böyle olduğunu hem adıyla, hem hareketleri ile, hem savundukları ile, hem cinsel sorunları ile bir sokak KİRİMİNALİ olduğunu sürekli ilan etmekte. SS lerde bu tür zavallılardan yapılmışlardır. |
YAKINDA ÇIKAR ORTAYA DAHA ÖNCE,
taşıdığı NİCK inin ne olduğu.
NİCKLERİ arkasında bile duramayan bu tür insanlardan ne bok olabilir??? Ben bir insan için bile bu kadar ağır olduğunu düşündüğüm BOK kelşmesini kullanırken bile rahatsızlık duymaktayım. Ama bir boka bok demekten de çekinmem. |
PKK NIN GERCEK YÜZÜ !!!
ilk önce buradaki arkadaslara selamlar diliyorum.bir kac makaleyi okudum sanirim pkk ile mehmetcik tartisiliyor ve bende bir kac sey yazmak istedim.
baktimki bazi arkadaslar Türk askeri hakkinda bir kac sey yazmislar olabilir yazarlar tabiki, cünkü özgürlük denen birsey var.ama arkadaslar durum öyle bildiginiz gibi degil bir laf vardir karsidan davulun sesi kulaga hos gelirmis,ve simdi mehmetcigi elestiren arkadaslara bir kac sey söylemek istiyorum. 1.Hangi Türk askeri 13 yasindaki bir erkek cocugunu terörist yapmak icin daglara kacirip ve bu erkek cocuguna tecavüz etmis ?(cok özür dilerim) bu olaya sahsen tanik oldum cünkü doguda vatani görevimi yaparken basimdan gecen olay. 2.Hangi Türk askerinin rütbelisi (haasaa) burda Allah Dogan Güres"tir (ozamanki genelkurmay baskani)diye askerlerine haykirmistir ? bunu yapan pkk nin rütbelileridir.nerden biliyosun diyeceksiniz belki.söyliyeyim,elimize gecen pkk dan kacmis yani pismanlik duymus olan teröristlerin itiraflaridir bunlar itiraflarda yazanlardan bir kacini söyliyeyim 1.(Haasaa)burda Allah apo peygamberleri biziz,(yani rütbeli pkk lilar) 2.bir bayanin itiraflari. apo begendigi her kadinla iliskiye girer. kadin istesede istmesede mecburdur buna tabiki. 3.baska bir itirafcinin söyledikleri. (bizim en iyi yemegimiz un corbasi idi ama bizden üst düzeyde olan rütbeliler her gece etli yemek yerler hergece kadinlarla alem yaparlar). ve daha neler sanirim bukadari yeter. düsünün yani en iyi yemekleri un corbasi ise en kötüsü nedir bilemem artik?? ve yukaridada belirttigim gibi bir erkek cocugunu kacirip ona tecavüz etmesi,hangi türk askeri yapiyor arkadaslar bunu ? lütfen biraz daha mantikli olalim.o askerler bizim icin oradalar unutmayalim bunlari.eger orada olmasalar olaylar cok daha kötüye gider.ama tabi bu birazda oradaki insanlarin cahilliginden kaynaklaniyor.düsünün 13 yasinda bir cocuk daha FANTA nin ne oldugunu bilmiyor ictiginde ise aaa bu nasil birseymis,? ne kadar güzel bunun adi ne diye soruyordu bize! yani biz duydugumuzda resmen soke olduk.nasil olurda bilemez diye,ama bilmiyor iste cünkü orda öyle birsey görmemis yani buda ne demek oluyor hem cahillik hemde yoksulluk.ama tabi cahillik bence daha agir basiyor burda. ve sizin en sevdiginiz yeri geldiginde 1 bardak cayi bile birlikte ictiginiz arkadasiniz sehit oldumu bilmiyorum ama benim oldu (insallah sizin olmaz) ve okadar aci verici birseyki bu anlatmak imkansiz.Allah kimseye yasatmasin bunu düsünün ben bukadar aci cektiysem onlarin aileleri acaba neler cekmistir Allah hepsine sabir versin! gelelim TÜRK ve KÜRT meselesine her Türk yada her KÜRT kötüdür diye birsey yok. tabiki iclerinde bazi cibanlar cikiyor ama bunu bütün insanlara maal etmek bence yanlis cünkü bu vatani hepimizin dedeleri kurtarmistir ozaman kürt yada türk ayrimi yapilmamistir. tabiki sonradan birkac kendini bilmez yada bazi isine gelmeyen ülkeler cikmis böyle bir deyim atmislar ortaya simdi acisini cekiyoruz,aslinda paylasilmayan ne var acaba ? kim öldügünde öbür dünyaya 2 mt kefenden baska birsey götürebiliyor? simdilik yazacaklarim bukadar yani bence birbirimize karsi saygi ve sevgiyi yitirmeyelim!ve unutmayalim hepimiz Müslüman Din kardesleriyiz!birbirimizle harp yapmamaliyiz,bölücü ideolojisi üreten kendini kuzu kürküne bürünmüs canavaralara firsat vermiyelim,onlarin gercek hedefleri fuhus ve uyusturucu ve silah kacakciligi ile belirli maddisel yerlere varmaktir ve bunu örgüt kurmakla, tehdit,korku milleti birbirine düsürmekle kendi menfaatlerini korumak istiyorlar,lütfen bu tür olaylara ve mafyacilara ne o destegi nede o firsati yaratmamaliyiz,lütfen o tür kisilere kanmayalim! iyi ve kötü elestirileriniz icin hepinize |
YORUMSUZ!!!
/2007 (6758 kişi okudu) NEŞE DÜZEL (E-mektup | Arşivi)NEDEN? Ömer Laçiner Hrant Dink"in öldürülmesi ardında şaşırtıcı sorular bıraktı. Gerek Trabzon"un ürkütücü bir yapıya sahip olduğunun çok net ortaya çıkması, gerek bu yapının şekillenmesine devletin seyirci kalması, hatta daha da ötesi, katilin yakalandıktan sonra bayrağın önünde kahramanmışçasına polis tarafından resminin çekilip basına dağıtılması, emniyet müdürlerinin aceleyle bu işin ardında örgüt yok açıklamaları yapması, insanlarda gelecekle ilgili kuşkuları artırdı. Neden böyle sahnelerle karşılaştığımız, katilin neden korunduğu konusu ve bundan sonra ne olacak sorusu akılları kurcalamaya başladı. Hrant Dink"in cenazesine katılan kalabalıklarla devlet erkânının duruşu arasındaki büyük fark da dikkati çekti. Türkiye"deki toplumsal ve siyasal gelişmeleri yıllardır çok yakından inceleyen Birikim Dergisi"nin kurucusu ve genel yayın müdürü Ömer Laçiner"le devletin niye böyle davrandığını, cinayetin nedenlerini ve bundan sonra neler olabileceğini konuştuk. Hrant Dink cinayeti ardında birçok karmaşık soru bıraktı. Hem sosyolojik, hem siyasi, hem polisiye açıdan pek çok belirsizlik var şimdi karşımızda. Önce Trabzon"un esrarıyla başlayalım. Neden Trabzon birdenbire siyasi suç bataklığı haline geldi? Ya da birdenbire mi geldi? Birdenbire gelmedi. Üstelik sadece Trabzon değil, 1980 sonrasında çok göç alan ve hızla büyüyen bütün büyük şehirler bugün suç bataklığı haline geldi. Trabzon, Türkiye genelinde yapılan bir milliyetçi körüklemenin, propagandanın yükseldiği yerlerden sadece biri. Tabii Trabzon"un, bölge insanının iç yapısından kaynaklanan bazı çok özel şartları var. Ne gibi özel şartlar bunlar? İstanbul"daki mafyanın önemli bir kısmı Trabzon kökenli insanlar. Çünkü buradaki işsiz, mesleksiz ve umutsuz delikanlılar için İstanbul"daki mafya, hem hemşerilik bağları hem de televizyonlardaki yayınlar nedeniyle bir rol modeli haline gelebiliyor. Ayrıca bölgenin etno kültürel yapısının tarihe dayalı kökleri de insanların şuuraltında gizli bir endişe yaratıyor olabilir. Kimlik ve etnik köken üzerinden yapılan bir siyaset ve onun yarattığı ortam, onları çok daha fazla harekete geçiriyor ve kendi Türklüklerinin ve Müslümanlıklarının çok daha derin olduğunu ispat için özel bir çaba göstermeleri için tahrik ediyor olabilir. Çünkü milliyetçiler, özelde Trabzonlulara ve genelde bütün Türkiye"ye, dıştaki ve içteki düşmanlardan tutun da Rum Pontus devletinin kurulacağına varıncaya kadar öyle propagandalar yaptılar ki... İnsanları akıldışı bir düşman arama psikozu içine soktular. Ardı ardına suçların işlendiği bir kentte, bir bombalama sanığı etrafına topladığı on, on beş gençle kimseye sezdirmeden ormanda silahlı talim yapabilir mi? İstihbarat örgütlerinin bundan habersiz olması mümkün mü? Ülkenin gerçek, objektif çıkarlarını düşünen tarafsız, normal bir istihbarat örgütü bunlardan şüphesiz habersiz değildir ve olmamalıdır ama Türkiye"nin güvenlik aygıtının objektif çalıştığını söyleyemeyiz ki. Bizde bu olaylara göz yummaları normaldir. Zaten istihbarat örgütleri nelerden habersiz olacaklarını gayet iyi bilirler. Bakın... İstanbul Emniyet Müdürü daha cinayetin birinci gününde, "Bu işin arkasında çete, örgüt yok" dedi. Bu cinayeti üç, beş serserinin münferit işi dedirtebilecek bir dar çerçeveye sıkıştıracakları anlaşılıyor. Bunun için ellerinden geleni yapacaklar. Hem bırakın istihbarat örgütlerini... Devletin yargısı bile nasıl çalışıyor, bir de ona bakın. Nasıl çalışıyor? Hrant Dink"i altı ay hapse mahkûm eden yazı, dünyanın hiçbir mahkemesinde dava konusu dahi olamaz. Aklı başında herkes bunu okuduğu vakit, adamın aslında Ermeni diasporasına laf söylediğini, onu eleştirdiğini görür. Davanın bilirkişileri de bunu yazdı zaten. Yargıtay buna rağmen ısrarla ceza verdi. Yazının bütününde ne anlama geldiğine bakmaksızın sadece bir kelimeyi aldılar. Bu, olağanüstü acımasızlıkla, insafsızlıkla yapılan bir şeydir. Göreceksiniz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi"nden Hrant Dink"in davasıyla ilgili gelecek olan kararda, sadece "bu yazıda bir suç unsuru yoktur" denmeyecek. AİHM"nin kararı yürürlükteki yasayı değil, yargıyı yargılayacak. "Türk yargısının en tepesi Yargıtay Genel Kurulu yazıyı böyle yorumlayıp böyle bir karar verebiliyorsa, bu yargıda bir iyi niyet olduğundan asla bahsedilemez, Türkiye"nin çok ciddi bir yargı problemi var" diyecek. Bu ülkede tetikçilerin yapısı da değişti. Eskiden ülkücü mafyanın adamları bu işlerde kullanılıyordu daha çok. Şimdi 18 yaşından küçükler kullanılıyor. Susurluk skandalıyla birlikte uyuşturucu işinin devlet içindeki uzantılarının durdurulması, profesyonel katil bulmakta zorluk mu yaratıyor? Hayır. Bu çocukları kullanmak çok daha ekonomik. Çok kolay bulunabilen bu umutsuz, okulda başarısız, "desparados" çocuklar kullanılıp atılabilecek bir şey onlar için. Talat Paşa"nın Ermeni tehciri sırasında kullandığı Teşkilat-ı Mahsusa"nın içine de hapishaneden çıkarılan bir sürü suçlu adam sokuldu. Bu adamlar özel olarak başka iğrenç işler de yaptılar. İttihat Terakki"nin bazı mensupları, "Böyle adamlara neden görev verdiniz" diye sorduğunda, Talat Paşa, "Onlar kenef kâğıdıdır. Kullanılıp atılırlar" diyor. Vaktiyle ülkücü harekette silahşörlük yapmış, cinayet işlemiş olan adamlar vardı. Evet... Ama bunlar iş bittikten sonra yok edilmemek için bazı kanıtları, bilgileri saklayıp tedbir alıyorlardı. Nitekim Haluk Kırcı, Abdullah Çatlı gibi katiller polisin eline düştüklerinde, "Bir konuşursak" diye tehditte bulunuyorlardı ve onlara dokunulamıyordu. Hapisten çıktıklarında da yaptıklarına göz yumuluyordu, ellerindeki bilgi ve ilişkilerle, mafya örgütü kurabiliyorlardı. Şimdiki çocukların böyle tedbirleri yok. "Bombacı" diye bilinen azmettirici, Hrant Dink cinayetini, özgeçmişine bunu da ekleyerek ilerisi için bir yatırım olarak düşünüyor. Birkaç sene yatıp da çıktığında bu özgeçmişiyle mafya olmaya çalışacak büyük ihtimalle. Böyle küçük çocukların katil yapılması, ardındaki bağlantıları bulmayı daha zorlaştırır diye mi acaba böyle çocuklar kullanılıyor? O da olabilir. Nihayet işlettiğiniz cinayetler de öyle çok profesyonelce işlenmiş değil. Bunlar, kurbanınızın hiç haberinin olmadığı, en savunmasız bulunduğu anda işlenen cinayetler. Zaten bütün faşist cinayetleri pusuda işlenir. Bunlar namerttirler. Dövüşerek, vuruşarak cinayet işlemezler bunlar. 1970"lerde ülkücüler tarafından öldürülenlere bakın, yarıdan fazlası pusuda öldürüldü. Gelip arkadan vurmak, tipik bir faşist cinayetidir. Hrant Dink"in cinayetinin işleniş şekli de en baştan itibaren bu işin bir milliyetçi katil tarafından yapıldığını gösterdi. Bu ülkede siyasetçiler, milliyetçiliği tırmandırarak bir frankeştayn yarattılar. Ama ortaya MHP için bile şöyle bir sorun da çıktı. Nasıl bir sorun çıktı? Siyasetçiler, üç, beş yıldan beri kendi pompaladıkları milliyetçiliği artık kontrol edemez hale geldiler. Şimdi siyasilerin propagandalarını kendilerine kalkan edinen ve bağımsız hareket edebilen küçük gruplar var. Bu tür cinayetler, bir orta sınıf merkez partisi olma stratejisini kuran MHP"ye de zarar verdi. Şu an kendi aralarında konuşurken, "Hrant Dink cinayeti bize zarar verdi" diyorlardır. Çünkü böyle bir cinayet gölgesi, onların orta sınıfa yaklaşma teşebbüsünü engelleyecektir. Susurluk"un en önemli isimlerinden Veli Küçük de Giresun"a atanmıştı. Şimdi bu son gelişmelere bakınca o atamayı nasıl değerlendiriyorsunuz peki? Bu gayet manidardır ve herhalde orada kendince bir altyapı hazırlamıştır. Ayrıca Giresun"un bir de valisi vardı, sanırım hâlâ bu görevde. 1970"lerde Ankara"da DAL grubunun şefiydi. Ankara"da polisteki bütün işkencelerin merkezi orasıydı. Polis sorgusunda ölenlerin çoğunluğu orada öldü. Mutlaka bunlar tarafından bu bölgede de sistematik bir faaliyet sürdürüldü. Nitekim son cinayetlerde ve çete olaylarında hep Veli Küçük"ün ya da Sauna çetesi, Atabeyler çetesi gibi farklı örgüt ve oluşumların adı geçiyor. Devletin özel güvenlik teşkilatına mensup bazı subayların evlerinde bir ordunun bugün tümeninde bulunamayacak olan patlayıcılar, Başbakan"ın evinin planları falan bulunuyor. Fakat bu olaylar bir şekilde kapatılıyor. Suikast türü işleri tertiplemek için oluşturulan bu oluşumların, yakalandıklarında devlet mekanizması içinde gördükleri korunmalar, bu ülkede ilerisi için çok hayra alamet işlerin düşünülmediğini gösteriyor. Türkiye"nin değişmesi sürecinde eğer bunlar konum ve güçlerini kaybetme tehlikesiyle karşılaşırlarsa, yeni ortamda işlevsiz kalmamak ve yerlerini korumak için bazı teşebbüslerde bulunabilirler. Bu oluşumlar herhalde bu işlerde kullanılmak için hazırlanıyor. Şu anda uygun zaman bekleniyor. Ne olması bekleniyor? Biz Birikim Dergisi"nde de yazdık. 2007 çok kritik. Milliyetçilerin hedef haline getirdiği bir sürü insan var. Siyasi cinayetler bir yana, ortamı beslenebilecekleri puslu ve gergin hale geirmek için çok kritik şeyler yapılabilir. Mersin, Antalya, Adana veya İzmir"de kullanabilecekleri bol miktarda milliyetçi "desparadoslar" var. Buralarda halklar arası Türk-Kürt çatışması yaratılabilir. Çünkü bunlar Türkiye"nin dünyaya açılmasını, demokratikleşmesini engellemek istiyorlar. Çünkü demokrasinin sadece kurumlar ve işleyişler olmadığını, aynı zamanda bir "zihniyet" olduğunu biliyorlar. Demokrasi, "Etrafımız düşmanlarla dolu. Bu düşmanlar bizi mahvedecek" havasını dağıtır. Demokrasiyi içine sindirmiş bir toplum, her sabah uyanıp bugün hangi devlet bizi istila edecek diye düşman aramaz, hangi iç ve dış düşman bizi bölecek endişesiyle yaşamaz. O toplum kendine güvenir. Ayrıca demokrasi kısılırsa ve milliyetçilik beslenirse, düşman arama faaliyetlerinin öne çıkmasıyla birlikte toplumun kaynaklarının büyük kısmı güvenliğe, istihbarata, silaha harcanır. Trabzon"a yapılan tayinler de bir tuhaf. Trabzon Emniyet Müdürü, İstanbul Üniversitesi"ndeki bombalama olayında suçlanan bir polis. Hükümet onu yeni görevden aldı. Sizce hükümet neden onu Trabzon"a atamıştı? Türkiye 20 yıldır bu politikayı izliyor. Bırakın polisin kendisini, akrabalarından herhangi biri sol örgütle ilişkili olsaydı bile, onun emniyette tayin ve terfii durdurulurdu. Bu atamayı yapan AKP iktidarı. AKP, böyle bir atamayı hangi amaçla yaptı sizce? Bilemiyorum. Cemil Çiçek niye adalet bakanı peki? Çiçek eski MHP"li. O niye orada? AKP"nin omurgası İslami hareketten geliyor ama AKP teşkilatlarıyla dün MHP"li ve DYP"li olanların bir toplamı aynı zamanda. Türkiye"nin asıl sorunu şu: Türkiye"de normal milliyetçilik problemli. Bu ülkede normal sayılan milliyetçilik ırkçı. Ermeni dölü gibi ırkçı hakareti Tansu Çiller"in içişleri bakanı söylemedi mi? Bu ülkede Ermeni sözcüğü sürekli "Apo Ermeni" denilerek aşağılayıcı sıfat olarak kullanılmıyor mu? Irkçılığın insanlık suçu olduğuna inanan savcılarımız olsa... Ne olur? Bu lafları kullanan kişilere ve metinlere dava açarlar. Ama Rum ve Ermeni sözcüklerini aşağılama dürtüsüyle kullanmak burada ırkçılık suçu sayılmıyor. Zaten Türkiye"de milliyetçiliğini biraz öne çıkaran kişilere ve ideolojilere bakın, hepsi mutlaka ırkçıdır. Kimse kalkıp, "Türk milliyetçisi ırkçı değildir" demesin. Irkçılık o kadar derinine işlemiş ki, ırkçı olduğunun bile farkında değil. Derin ırkçılık budur zaten. Eğer Hrant, Ermeni milliyetçisi olsaydı emin olun öldürülmezdi. Niye? Çünkü dünyanın her yerinde milliyetçiler birbirini besler. Onlar bir Türk milliyetçisi olarak bir Ermeni milliyetçisini öldürmedi. Hrant Dink, bir insanın hem Ermeni olabileceğini hem de milliyetçi olmayacağını gösterdi. Bu, dünyadaki her milliyetçi için tehlikeli bir duruştur. Hrant, Ermenilerin problemlerini, çektiği sıkıntıları, 1915 olayları dahil hiç taviz vermeden anlatıyordu. Ama bundan bir ırkçının ve milliyetçinin çıkaracağı sonuçları çıkarmıyordu. "Biz Türklerle aynı topraklar üzerinde yaşadık. Geçmişten dersler çıkararak yeniden kucaklaşalım" diyordu. Bunu o kadar samimi ve ikna edici söylüyordu ki, insanları etkiliyordu. Zaten tehlikeli olan da buydu. Milliyetçiler, milletlerin birbirleriyle ebediyen çatışmasını isterler. Çünkü varolabilmek için düşmana ihtiyaçları vardır. Milliyetçiler birbirlerinden beslenirler. Birbirlerinin sözlerini alıp, Türkler ya da Ermeniler böyle diyor diye kendi kitlelerinin ötekine olan düşmanlığını artırırlar. Cumhurbaşkanı, öldürülen bir Ermeni yazarın cenazesine katılmadı. Niye katılmadı sizce? Ermeni olduğu için mi? Yazar olduğu için mi? Bütün vatandaşlara eşitlik istediği için mi? Buranın resmen cumhurbaşkanı olabilir ama ben, bu cumhurun bir ferdi olarak kendisinin beni temsil ettiğine inanmıyorum. Öldürülen birine bir mesajı bile çok görmüş olan bir insan hakkında konuşmak istemiyorum. Bunun hesabını nasıl verebiliyorsa, kendi vicdanına versin bakalım. Baykal niye cenazeye gelmedi? Gelmedi çünkü o kadarı fazla oluyor onun için. Bunlar hâlâ bu milliyetçilikten beslenme peşindeler. Bir yıldır yatırım yaptıkları milliyetçilik bu. Ya Başbakan? Niye cenazeye gelmedi de daha sonra taziyeye gitti. Bu sadece programın yoğunluğuyla açıklanabilir mi? Siyasi hesaplarında bir karşılığı vardır. Cenazeye gelseydi, vicdani yanı olan bir insan görüntüsü çizecekti, demek ki istemiyor. Başka şey istiyor. Yüz binlerce insan Hrant Dink"in cenazesine katıldı. Üstelik bu örgütsel bir katılım değildi. İnsanlar kendi istekleriyle geldiler. Halk neden Hrant Dink"in cenazesine sahip çıktı? Hrant Dink"i insanlar televizyondan tanıyordu. O, samimiyetiyle, büyük yüreğiyle, bizim vicdanlarımıza, iyilik duygularımıza sesleniyordu. Oysa insanlar ülkedeki milliyetçi şirretlik karşısında gerilemiş ve susmuştu. Hiç kimse milliyetçiliği doğrudan eleştirmiyordu. İnsanlar ilk kez bu milliyetçiliğe karşı cephe aldı ve "hepimiz Hrant"ız, hepimiz Ermeni"yiz" dediler. "Sen Ermeni olduğun için öldürüldün ve ben bu acıyı paylaşıyorum" tepkisini gösterdiler. Ama milliyetçi güdüleri tahrik etmek isteyenler bununla ne denmek istendiğini bildikleri halde, şimdi "hepimiz Ermeni"yiz" lafının üzerine gidiyorlar. Devlet Bahçeli bunu diyenleri melanetle suçladı. Melanet kendisinin alnındadır artık. Milliyetçi gazeteler, cenazede yürüyenlerin kökeninde Ermeni olabileceğini yazıyorlar. "Vaktiyle Türkler ve Kürtlerce evlat edinilen Ermenilerin çocuklarıdır bu yürüyenler" diye analizler yapıyorlar. Artık yapılması gereken bu milliyetçiliğin karşısında susmamaktır. Milliyetçiliğin yükseldiği söylenirken böyle muhteşem bir cenaze töreninin gerçekleşmesi toplum hakkında nasıl bir ipucu veriyor? Türkiye toplumu son yıllarda körüklenen karşılıklı milliyetçilikler dalgasında bunaldı. İlk kez vicdanı ve aklı isyan etti. Ama bu isyan Türkiye"nin belirli kesimindeki bir isyandır. Görüyorsunuz anketler yapılıyor, hâlâ tehdit mesajları gönderiliyor. Bu ülkede, bu cinayetten memnun olan, öldüyse öldü diyen çok ciddi bir insan kitlesi var. Bu milliyetçi kitle bir anda ortadan kaybolmayacak. Türkiye toplumu kendi içinde bir düşünsel ve manevi hesaplaşma yaşamak zorunda. Vicdanlı bir toplum mu olmak istiyor, yoksa vicdanını iptal etmiş bir toplum mu olmak istiyor. Başka toplumlarla insanca bir arada yaşamak mı istiyor yoksa insanlığından vazgeçmiş bir toplum mu olmak istiyor. Hangisi? Yazdır | Yolla |
|
YORUMSUZ!!!
/2007 (6758 kişi okudu) NEŞE DÜZEL (E-mektup | Arşivi)NEDEN? Ömer Laçiner Hrant Dink"in öldürülmesi ardında şaşırtıcı sorular bıraktı. Gerek Trabzon"un ürkütücü bir yapıya sahip olduğunun çok net ortaya çıkması, gerek bu yapının şekillenmesine devletin seyirci kalması, hatta daha da ötesi, katilin yakalandıktan sonra bayrağın önünde kahramanmışçasına polis tarafından resminin çekilip basına dağıtılması, emniyet müdürlerinin aceleyle bu işin ardında örgüt yok açıklamaları yapması, insanlarda gelecekle ilgili kuşkuları artırdı. Neden böyle sahnelerle karşılaştığımız, katilin neden korunduğu konusu ve bundan sonra ne olacak sorusu akılları kurcalamaya başladı. Hrant Dink"in cenazesine katılan kalabalıklarla devlet erkânının duruşu arasındaki büyük fark da dikkati çekti. Türkiye"deki toplumsal ve siyasal gelişmeleri yıllardır çok yakından inceleyen Birikim Dergisi"nin kurucusu ve genel yayın müdürü Ömer Laçiner"le devletin niye böyle davrandığını, cinayetin nedenlerini ve bundan sonra neler olabileceğini konuştuk. Hrant Dink cinayeti ardında birçok karmaşık soru bıraktı. Hem sosyolojik, hem siyasi, hem polisiye açıdan pek çok belirsizlik var şimdi karşımızda. Önce Trabzon"un esrarıyla başlayalım. Neden Trabzon birdenbire siyasi suç bataklığı haline geldi? Ya da birdenbire mi geldi? Birdenbire gelmedi. Üstelik sadece Trabzon değil, 1980 sonrasında çok göç alan ve hızla büyüyen bütün büyük şehirler bugün suç bataklığı haline geldi. Trabzon, Türkiye genelinde yapılan bir milliyetçi körüklemenin, propagandanın yükseldiği yerlerden sadece biri. Tabii Trabzon"un, bölge insanının iç yapısından kaynaklanan bazı çok özel şartları var. Ne gibi özel şartlar bunlar? İstanbul"daki mafyanın önemli bir kısmı Trabzon kökenli insanlar. Çünkü buradaki işsiz, mesleksiz ve umutsuz delikanlılar için İstanbul"daki mafya, hem hemşerilik bağları hem de televizyonlardaki yayınlar nedeniyle bir rol modeli haline gelebiliyor. Ayrıca bölgenin etno kültürel yapısının tarihe dayalı kökleri de insanların şuuraltında gizli bir endişe yaratıyor olabilir. Kimlik ve etnik köken üzerinden yapılan bir siyaset ve onun yarattığı ortam, onları çok daha fazla harekete geçiriyor ve kendi Türklüklerinin ve Müslümanlıklarının çok daha derin olduğunu ispat için özel bir çaba göstermeleri için tahrik ediyor olabilir. Çünkü milliyetçiler, özelde Trabzonlulara ve genelde bütün Türkiye"ye, dıştaki ve içteki düşmanlardan tutun da Rum Pontus devletinin kurulacağına varıncaya kadar öyle propagandalar yaptılar ki... İnsanları akıldışı bir düşman arama psikozu içine soktular. Ardı ardına suçların işlendiği bir kentte, bir bombalama sanığı etrafına topladığı on, on beş gençle kimseye sezdirmeden ormanda silahlı talim yapabilir mi? İstihbarat örgütlerinin bundan habersiz olması mümkün mü? Ülkenin gerçek, objektif çıkarlarını düşünen tarafsız, normal bir istihbarat örgütü bunlardan şüphesiz habersiz değildir ve olmamalıdır ama Türkiye"nin güvenlik aygıtının objektif çalıştığını söyleyemeyiz ki. Bizde bu olaylara göz yummaları normaldir. Zaten istihbarat örgütleri nelerden habersiz olacaklarını gayet iyi bilirler. Bakın... İstanbul Emniyet Müdürü daha cinayetin birinci gününde, "Bu işin arkasında çete, örgüt yok" dedi. Bu cinayeti üç, beş serserinin münferit işi dedirtebilecek bir dar çerçeveye sıkıştıracakları anlaşılıyor. Bunun için ellerinden geleni yapacaklar. Hem bırakın istihbarat örgütlerini... Devletin yargısı bile nasıl çalışıyor, bir de ona bakın. Nasıl çalışıyor? Hrant Dink"i altı ay hapse mahkûm eden yazı, dünyanın hiçbir mahkemesinde dava konusu dahi olamaz. Aklı başında herkes bunu okuduğu vakit, adamın aslında Ermeni diasporasına laf söylediğini, onu eleştirdiğini görür. Davanın bilirkişileri de bunu yazdı zaten. Yargıtay buna rağmen ısrarla ceza verdi. Yazının bütününde ne anlama geldiğine bakmaksızın sadece bir kelimeyi aldılar. Bu, olağanüstü acımasızlıkla, insafsızlıkla yapılan bir şeydir. Göreceksiniz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi"nden Hrant Dink"in davasıyla ilgili gelecek olan kararda, sadece "bu yazıda bir suç unsuru yoktur" denmeyecek. AİHM"nin kararı yürürlükteki yasayı değil, yargıyı yargılayacak. "Türk yargısının en tepesi Yargıtay Genel Kurulu yazıyı böyle yorumlayıp böyle bir karar verebiliyorsa, bu yargıda bir iyi niyet olduğundan asla bahsedilemez, Türkiye"nin çok ciddi bir yargı problemi var" diyecek. Bu ülkede tetikçilerin yapısı da değişti. Eskiden ülkücü mafyanın adamları bu işlerde kullanılıyordu daha çok. Şimdi 18 yaşından küçükler kullanılıyor. Susurluk skandalıyla birlikte uyuşturucu işinin devlet içindeki uzantılarının durdurulması, profesyonel katil bulmakta zorluk mu yaratıyor? Hayır. Bu çocukları kullanmak çok daha ekonomik. Çok kolay bulunabilen bu umutsuz, okulda başarısız, "desparados" çocuklar kullanılıp atılabilecek bir şey onlar için. Talat Paşa"nın Ermeni tehciri sırasında kullandığı Teşkilat-ı Mahsusa"nın içine de hapishaneden çıkarılan bir sürü suçlu adam sokuldu. Bu adamlar özel olarak başka iğrenç işler de yaptılar. İttihat Terakki"nin bazı mensupları, "Böyle adamlara neden görev verdiniz" diye sorduğunda, Talat Paşa, "Onlar kenef kâğıdıdır. Kullanılıp atılırlar" diyor. Vaktiyle ülkücü harekette silahşörlük yapmış, cinayet işlemiş olan adamlar vardı. Evet... Ama bunlar iş bittikten sonra yok edilmemek için bazı kanıtları, bilgileri saklayıp tedbir alıyorlardı. Nitekim Haluk Kırcı, Abdullah Çatlı gibi katiller polisin eline düştüklerinde, "Bir konuşursak" diye tehditte bulunuyorlardı ve onlara dokunulamıyordu. Hapisten çıktıklarında da yaptıklarına göz yumuluyordu, ellerindeki bilgi ve ilişkilerle, mafya örgütü kurabiliyorlardı. Şimdiki çocukların böyle tedbirleri yok. "Bombacı" diye bilinen azmettirici, Hrant Dink cinayetini, özgeçmişine bunu da ekleyerek ilerisi için bir yatırım olarak düşünüyor. Birkaç sene yatıp da çıktığında bu özgeçmişiyle mafya olmaya çalışacak büyük ihtimalle. Böyle küçük çocukların katil yapılması, ardındaki bağlantıları bulmayı daha zorlaştırır diye mi acaba böyle çocuklar kullanılıyor? O da olabilir. Nihayet işlettiğiniz cinayetler de öyle çok profesyonelce işlenmiş değil. Bunlar, kurbanınızın hiç haberinin olmadığı, en savunmasız bulunduğu anda işlenen cinayetler. Zaten bütün faşist cinayetleri pusuda işlenir. Bunlar namerttirler. Dövüşerek, vuruşarak cinayet işlemezler bunlar. 1970"lerde ülkücüler tarafından öldürülenlere bakın, yarıdan fazlası pusuda öldürüldü. Gelip arkadan vurmak, tipik bir faşist cinayetidir. Hrant Dink"in cinayetinin işleniş şekli de en baştan itibaren bu işin bir milliyetçi katil tarafından yapıldığını gösterdi. Bu ülkede siyasetçiler, milliyetçiliği tırmandırarak bir frankeştayn yarattılar. Ama ortaya MHP için bile şöyle bir sorun da çıktı. Nasıl bir sorun çıktı? Siyasetçiler, üç, beş yıldan beri kendi pompaladıkları milliyetçiliği artık kontrol edemez hale geldiler. Şimdi siyasilerin propagandalarını kendilerine kalkan edinen ve bağımsız hareket edebilen küçük gruplar var. Bu tür cinayetler, bir orta sınıf merkez partisi olma stratejisini kuran MHP"ye de zarar verdi. Şu an kendi aralarında konuşurken, "Hrant Dink cinayeti bize zarar verdi" diyorlardır. Çünkü böyle bir cinayet gölgesi, onların orta sınıfa yaklaşma teşebbüsünü engelleyecektir. Susurluk"un en önemli isimlerinden Veli Küçük de Giresun"a atanmıştı. Şimdi bu son gelişmelere bakınca o atamayı nasıl değerlendiriyorsunuz peki? Bu gayet manidardır ve herhalde orada kendince bir altyapı hazırlamıştır. Ayrıca Giresun"un bir de valisi vardı, sanırım hâlâ bu görevde. 1970"lerde Ankara"da DAL grubunun şefiydi. Ankara"da polisteki bütün işkencelerin merkezi orasıydı. Polis sorgusunda ölenlerin çoğunluğu orada öldü. Mutlaka bunlar tarafından bu bölgede de sistematik bir faaliyet sürdürüldü. Nitekim son cinayetlerde ve çete olaylarında hep Veli Küçük"ün ya da Sauna çetesi, Atabeyler çetesi gibi farklı örgüt ve oluşumların adı geçiyor. Devletin özel güvenlik teşkilatına mensup bazı subayların evlerinde bir ordunun bugün tümeninde bulunamayacak olan patlayıcılar, Başbakan"ın evinin planları falan bulunuyor. Fakat bu olaylar bir şekilde kapatılıyor. Suikast türü işleri tertiplemek için oluşturulan bu oluşumların, yakalandıklarında devlet mekanizması içinde gördükleri korunmalar, bu ülkede ilerisi için çok hayra alamet işlerin düşünülmediğini gösteriyor. Türkiye"nin değişmesi sürecinde eğer bunlar konum ve güçlerini kaybetme tehlikesiyle karşılaşırlarsa, yeni ortamda işlevsiz kalmamak ve yerlerini korumak için bazı teşebbüslerde bulunabilirler. Bu oluşumlar herhalde bu işlerde kullanılmak için hazırlanıyor. Şu anda uygun zaman bekleniyor. Ne olması bekleniyor? Biz Birikim Dergisi"nde de yazdık. 2007 çok kritik. Milliyetçilerin hedef haline getirdiği bir sürü insan var. Siyasi cinayetler bir yana, ortamı beslenebilecekleri puslu ve gergin hale geirmek için çok kritik şeyler yapılabilir. Mersin, Antalya, Adana veya İzmir"de kullanabilecekleri bol miktarda milliyetçi "desparadoslar" var. Buralarda halklar arası Türk-Kürt çatışması yaratılabilir. Çünkü bunlar Türkiye"nin dünyaya açılmasını, demokratikleşmesini engellemek istiyorlar. Çünkü demokrasinin sadece kurumlar ve işleyişler olmadığını, aynı zamanda bir "zihniyet" olduğunu biliyorlar. Demokrasi, "Etrafımız düşmanlarla dolu. Bu düşmanlar bizi mahvedecek" havasını dağıtır. Demokrasiyi içine sindirmiş bir toplum, her sabah uyanıp bugün hangi devlet bizi istila edecek diye düşman aramaz, hangi iç ve dış düşman bizi bölecek endişesiyle yaşamaz. O toplum kendine güvenir. Ayrıca demokrasi kısılırsa ve milliyetçilik beslenirse, düşman arama faaliyetlerinin öne çıkmasıyla birlikte toplumun kaynaklarının büyük kısmı güvenliğe, istihbarata, silaha harcanır. Trabzon"a yapılan tayinler de bir tuhaf. Trabzon Emniyet Müdürü, İstanbul Üniversitesi"ndeki bombalama olayında suçlanan bir polis. Hükümet onu yeni görevden aldı. Sizce hükümet neden onu Trabzon"a atamıştı? Türkiye 20 yıldır bu politikayı izliyor. Bırakın polisin kendisini, akrabalarından herhangi biri sol örgütle ilişkili olsaydı bile, onun emniyette tayin ve terfii durdurulurdu. Bu atamayı yapan AKP iktidarı. AKP, böyle bir atamayı hangi amaçla yaptı sizce? Bilemiyorum. Cemil Çiçek niye adalet bakanı peki? Çiçek eski MHP"li. O niye orada? AKP"nin omurgası İslami hareketten geliyor ama AKP teşkilatlarıyla dün MHP"li ve DYP"li olanların bir toplamı aynı zamanda. Türkiye"nin asıl sorunu şu: Türkiye"de normal milliyetçilik problemli. Bu ülkede normal sayılan milliyetçilik ırkçı. Ermeni dölü gibi ırkçı hakareti Tansu Çiller"in içişleri bakanı söylemedi mi? Bu ülkede Ermeni sözcüğü sürekli "Apo Ermeni" denilerek aşağılayıcı sıfat olarak kullanılmıyor mu? Irkçılığın insanlık suçu olduğuna inanan savcılarımız olsa... Ne olur? Bu lafları kullanan kişilere ve metinlere dava açarlar. Ama Rum ve Ermeni sözcüklerini aşağılama dürtüsüyle kullanmak burada ırkçılık suçu sayılmıyor. Zaten Türkiye"de milliyetçiliğini biraz öne çıkaran kişilere ve ideolojilere bakın, hepsi mutlaka ırkçıdır. Kimse kalkıp, "Türk milliyetçisi ırkçı değildir" demesin. Irkçılık o kadar derinine işlemiş ki, ırkçı olduğunun bile farkında değil. Derin ırkçılık budur zaten. Eğer Hrant, Ermeni milliyetçisi olsaydı emin olun öldürülmezdi. Niye? Çünkü dünyanın her yerinde milliyetçiler birbirini besler. Onlar bir Türk milliyetçisi olarak bir Ermeni milliyetçisini öldürmedi. Hrant Dink, bir insanın hem Ermeni olabileceğini hem de milliyetçi olmayacağını gösterdi. Bu, dünyadaki her milliyetçi için tehlikeli bir duruştur. Hrant, Ermenilerin problemlerini, çektiği sıkıntıları, 1915 olayları dahil hiç taviz vermeden anlatıyordu. Ama bundan bir ırkçının ve milliyetçinin çıkaracağı sonuçları çıkarmıyordu. "Biz Türklerle aynı topraklar üzerinde yaşadık. Geçmişten dersler çıkararak yeniden kucaklaşalım" diyordu. Bunu o kadar samimi ve ikna edici söylüyordu ki, insanları etkiliyordu. Zaten tehlikeli olan da buydu. Milliyetçiler, milletlerin birbirleriyle ebediyen çatışmasını isterler. Çünkü varolabilmek için düşmana ihtiyaçları vardır. Milliyetçiler birbirlerinden beslenirler. Birbirlerinin sözlerini alıp, Türkler ya da Ermeniler böyle diyor diye kendi kitlelerinin ötekine olan düşmanlığını artırırlar. Cumhurbaşkanı, öldürülen bir Ermeni yazarın cenazesine katılmadı. Niye katılmadı sizce? Ermeni olduğu için mi? Yazar olduğu için mi? Bütün vatandaşlara eşitlik istediği için mi? Buranın resmen cumhurbaşkanı olabilir ama ben, bu cumhurun bir ferdi olarak kendisinin beni temsil ettiğine inanmıyorum. Öldürülen birine bir mesajı bile çok görmüş olan bir insan hakkında konuşmak istemiyorum. Bunun hesabını nasıl verebiliyorsa, kendi vicdanına versin bakalım. Baykal niye cenazeye gelmedi? Gelmedi çünkü o kadarı fazla oluyor onun için. Bunlar hâlâ bu milliyetçilikten beslenme peşindeler. Bir yıldır yatırım yaptıkları milliyetçilik bu. Ya Başbakan? Niye cenazeye gelmedi de daha sonra taziyeye gitti. Bu sadece programın yoğunluğuyla açıklanabilir mi? Siyasi hesaplarında bir karşılığı vardır. Cenazeye gelseydi, vicdani yanı olan bir insan görüntüsü çizecekti, demek ki istemiyor. Başka şey istiyor. Yüz binlerce insan Hrant Dink"in cenazesine katıldı. Üstelik bu örgütsel bir katılım değildi. İnsanlar kendi istekleriyle geldiler. Halk neden Hrant Dink"in cenazesine sahip çıktı? Hrant Dink"i insanlar televizyondan tanıyordu. O, samimiyetiyle, büyük yüreğiyle, bizim vicdanlarımıza, iyilik duygularımıza sesleniyordu. Oysa insanlar ülkedeki milliyetçi şirretlik karşısında gerilemiş ve susmuştu. Hiç kimse milliyetçiliği doğrudan eleştirmiyordu. İnsanlar ilk kez bu milliyetçiliğe karşı cephe aldı ve "hepimiz Hrant"ız, hepimiz Ermeni"yiz" dediler. "Sen Ermeni olduğun için öldürüldün ve ben bu acıyı paylaşıyorum" tepkisini gösterdiler. Ama milliyetçi güdüleri tahrik etmek isteyenler bununla ne denmek istendiğini bildikleri halde, şimdi "hepimiz Ermeni"yiz" lafının üzerine gidiyorlar. Devlet Bahçeli bunu diyenleri melanetle suçladı. Melanet kendisinin alnındadır artık. Milliyetçi gazeteler, cenazede yürüyenlerin kökeninde Ermeni olabileceğini yazıyorlar. "Vaktiyle Türkler ve Kürtlerce evlat edinilen Ermenilerin çocuklarıdır bu yürüyenler" diye analizler yapıyorlar. Artık yapılması gereken bu milliyetçiliğin karşısında susmamaktır. Milliyetçiliğin yükseldiği söylenirken böyle muhteşem bir cenaze töreninin gerçekleşmesi toplum hakkında nasıl bir ipucu veriyor? Türkiye toplumu son yıllarda körüklenen karşılıklı milliyetçilikler dalgasında bunaldı. İlk kez vicdanı ve aklı isyan etti. Ama bu isyan Türkiye"nin belirli kesimindeki bir isyandır. Görüyorsunuz anketler yapılıyor, hâlâ tehdit mesajları gönderiliyor. Bu ülkede, bu cinayetten memnun olan, öldüyse öldü diyen çok ciddi bir insan kitlesi var. Bu milliyetçi kitle bir anda ortadan kaybolmayacak. Türkiye toplumu kendi içinde bir düşünsel ve manevi hesaplaşma yaşamak zorunda. Vicdanlı bir toplum mu olmak istiyor, yoksa vicdanını iptal etmiş bir toplum mu olmak istiyor. Başka toplumlarla insanca bir arada yaşamak mı istiyor yoksa insanlığından vazgeçmiş bir toplum mu olmak istiyor. Hangisi? Yazdır | Yolla |
|
Bu sayfalarda kimse PKK yi,
ŞİDDET yanlısı ve Terörün her türlü ilişkisine bulaşmadığını savunmuyor.
Türkiyenin gelişebilecek Demokrasisinin içinde uzun yıllar büyük bir engel yarattığını da bilmekte. Ve PKK gibi ne olduğu daha henüz tam anlamı ile berraklaşmamış bir cinayet örgütünün üzerinden özellikle aşağıdaki tartışmalardan sıyrılabilmek için böylesine bir zamanlamayı yapabilmekte beni rahatsız etmiyor. Çünkü insan canına kast eden, ama düşüncelerinden, ama etnik yapısından, ama cinsiyetinden her türlü yapılan şiddet girişimlerinin tek bir adı vardır TERÖRDÜR yapana ve yapanlarda TERÖRİST der bütün dünya. PKK ile Hırant Dinki vuranlar arasında hiç bir fark bulunmaz. PKK de kendi(KÜRT) milliyetçiliği ve ırkçılığı adına cinayetler işlemekte, Hırantı vuranlarda Türk ırkçılığı ve milliyetçiliği adına aynı şeyleri yapmakta, ne fark var aralarında??? Ne hukukun üstünlüğüne, ne demokrasiye, ne vatandaşlık haklarına, ne anayasdal bir güvenceye ve farklılıkların anayasal ve hukuksal güvencelerine inanç ve saygı bulunmakta. Teöristin sebeb ve sonucunda her zaman cinayet vardır ve HUKUKSAL ve ANAYASAL olarak tüm dünyada yasaktır ŞİDDET... |
evet ama,
benim okudugum bir kac makalede yok iste türk askeri söyleymis, böyleymis yok iste pkk gibi yapmiyormuymus,ben bunlari kastettim.yok arkadasim yapmiyor türk askeri pkk gibi türk askeri tam tersine oradaki insanlara sahip cikiyor kucak aciyor bu bir eski pkk li olsa bile (yani pkk dan kacan vatandaslar) öyle akla hayale gelmeyecek iskenceler cektirmiyor askerler ben bunlari kastediyorum.
ve Hrant Dink olayina gelince tabiki oda hos karsilanacak bir sey degil,cünkü YÜCE RABBiMiZ ne demis, benim verdigim cani sizler alamassiniz ancak ve ancak ben alirim.bir can almak okadar basit birsey degil,zaten Allah korkusu olan bir insan buna hicbir zaman yeltenemez.ne varki insanlar tabiki farkli nasil 5 parmagin 5 i bir degilse insanlarinda herbiri farkli ,farkli kisilik ve karakterler tasiyorlar. ve Hrant Dink ise belki gecmiste türklere karsi yaptigi olumsuz yorumlarindan dolayi canindan oldu. |
wurde auch mal zeit...tztztzzzt o.T.
ohne Text
|
Son cümlenden başlayayım!
(ve Hrant Dink ise belki gecmiste türklere karsi yaptigi olumsuz yorumlarindan dolayi canindan oldu.)
Yukarıda ki parantez içine aldığım senin son cümlen. Bir öncekinde yüce Rabbimiz diyerek oluşturduğun cümle de insan canına kıyılamayacağından kutsal bir hukuk olarak bahsetmektesin. Ve o cümle doğrudur. Ama, diye başlayan son cümlen yanlıştır ve bir o kadar da tehlikelidir. Kimdir Hırant??? Yorumsuz olarak sunduğum hem din bölümünde, hem bu sayfalarda olan tüm yazıların için de Hırantın kim olduğu yeterince açıklanmıştır. Vatandaş ve Demokrasi ve onun en büyük gücü olan EVRENSEL HUKUK nedir? Vatandaş o ülkede cinsiyeti, etnik kökeni ve her türlü düşünceleri hiç bir zaman şiddetete bir uygulama olarak dönüşmediği sürece her türlü korumayı devlet ve onun koruyucu hukuksal organları tarafından korunan ve o ülkenin ana rahminden ölümüne kadar da bütün vatandaşlar kadar eşit bir güvenceye alınan kişiye, zata denir. Evrensel HUKUK her bir bireye, cumhur başkanından bir sokaktaki ayakkabi boyacısına, bir ev hanımına kadar eşit olarak uygulanabilen HUKUKTUR. Demokrasi bütün bu oluşumların devlet sistemidir. PKK ile savaşması gereken ülkemizin güvenlik güçleridir. Onların hukuksallık düzleminde cezasını verecek olan Anayasa ve hukukçulardır, onları yanlışlıklardan koruyacak olan da hem anayasa, hem hukuktur. Devlet nedir??? Yürütme, Yargı ve Yasama erkeni ve üçlü görevi taşıyan bir yapılanmadır. O ülkede oluşan bütün olumsuzlukların yada olumlulukların temel sorumlusu ve güvencesi devlettir. Hırant Dink bir gazeteci, bir yazar, bir düşünür ve pek çoğunun olduğu gibi ülkemizde köken ve etnik olarak bir azınlıktandır. Ve o azınlığın ortalama sayısı 60 bin civarındadır ülkemizde ve bu yaşamına kıyılan kişi bunların içinde düşünür olabilen bir Türk vatandaşıdır, askerliğini çakı gibi yapmış, vetgilerini düzenli ödemiş. Yetim hanelerde büyümüş. Belki 99 aile kökenli Anadolu çocuğudur. Benim ile, senin ile aramızda olan vatandaşlık olarak ne farkı var. Vatandaşlık nedir??? Kaldı ki onu vuranların ben hem bir Terörist, hem vatan haini, hem de Kriminal ve cani olduklarını düşünüyorum. Ben ülkemde tüm vatandaşların eşit olduğuna, olması gerektiğine inanıyor ve HUKUKUN dışında hiç bir insanın bir başka insan hakkında karar vermesinin doğru olduğuna inanmıyorum. Verirse HUKUKUn yaptırımlarını bütün bir ömür yaşayacağı gibi, bu tür odakların, cenahların ülkemiz DEMOKRASİSİNE bomba koymaktan başka bir şey yaptıklarına inanmıyorum. Bu tür KİRİMİNAL ve TERÖR yapılanmaları kendilerine ne adını koyarlarsa koysunlar dünyanın her yerinde İNTERPOLÜN KIRMIZI BÜLTENİ İLE ARANANLARININ İÇİNDE ADLARINI BULURLAR. |
o.T.
Hör mal Freundchen, bevor den Müll von dir gibst mit "herkesi kendine benzetme, sizin cok nickiniz var" solltest du eher darauf achten zu wem du das sagst.
Ich bin Operator bei Vaybee! und habe es sicher nicht nötig mit einem anderen Nick hier her zu kommen und wie du aufzumucken. Alles ok, bis auf dies, dass du meinst vorher nicht hier gewesen zu sein. Du bist kein Neuling. Aber wer du warst interessiert auch keinen. Naja, ich kann nur von mir selbst sprechen. Denk aber zweimal nach bevor du jemanden beleidigen möchtest. Deine Ausdrucksweise drückt ja schon einiges aus. Und darüber braucht man auch nicht diskutieren, denn sobald dir was nicht in den Kram passt, wirst du vulgär. Vielleicht bist du ja auch einfach nur ein SM-Freak und stehst darauf, wenn Menschen Antipathie für dich empfinden :-) Denn wie sagst du doch so schön? Sanal alem! |
arkadasim iyice oku ondan sonra,
yazdiklarima cevap ver.nasil yani ?
(ama diye baslayan son cümlen yanlistir ) bu nedemek anlamadim ? ama diye baslayan son cümle nerde var bana bi söylermisin ? sanirim sen benim yazdiklarimi pekte dikkatli okumadin.tekrarliyorum son cümlelerim böyle (zaten Allah korkusu olan bir insan buna hicbir zaman yeltenemez.ne varki insanlar tabiki farkli nasil 5 parmagin 5 i bir degilse insanlarinda herbiri farkli ,farkli kisilik ve karakterler tasiyorlar. ve Hrant Dink ise belki gecmiste türklere karsi yaptigi olumsuz yorumlarindan dolayi canindan oldu.) |
süper bir teshis koymusun helal sana :)
ohne Text
|
al birini vur öbürüne!!!
bir numarali vatan haini iste belli .ne demek Hrantin cani bütün askerlere bedeldi, insani zorla tesvik ediyosunuz agzini bozdurmaya .Hrant senimi yoksa ananimi sevindirdi ??? bu kadar cok savunuyosun
|
weg mit dem gesetz o.T.
ohne Text
|
rengini belli etti
bosver..onlar icin onlardan olmayanlarin canlari cehenneme..sonrada cikarlar insan haklari cart curt diye öterler..fasistligin ve irkcligin anasini yaparlar bu adiler
|
Imani olan
Allahin yarattigi tüm kullarina arti tüm canlilara ve dogaya SAYGI duyar.
Lütfen cahilliyinizi sunarak ne INSANLIGIN, ne MÜSLÜMANLIGIN nede TÜRKLÜYÜN adini camurlamayiniz. Allah sadece Türkleri yaratmadi. Vatanini, halkini ve dinini seven bir insan bu duygulari besleyen diyer halklarada saygi duymali. Tüm irkcilari ve bölücüleri KINIYORUM. |
Aynen katiliyorum
güzel ve yerinde bir tespit
|
Amatör Altan dan inciler
Yillardir TV lere cikar kitaplar yazar vs...
Ama dostum benim kanaatimce Altan bey insanlik icin cagdaslaik adian ürettigi hic bir sey yok... Durmadan elestirmesini iyi becerir, ama kendiside cözümün ne olacagini bilmiyor.... Iste benim daima Amatörce körü körüne sistemi devleti vs. reyi elestirenlere karasi kati alerjim vardir.... Atatürk zamaninda güzel bir söz söylemisti... Okudugum tüm kitaplarda, insanlik adina gercekci cözüm üretene rastlamadim... Bende Alatin hic bir yazisinda simdiye kadar ne bir cözüm neye bir yaklasim göremedim... yillardir ayni laflari evirip cevirip tekrarliyor... bence bu yaklasim AMATÖRCE cagdasliktir |
Ne Farkeder!!!
Ha ama, ha belki tümcesi bu yazının akan ruhunda???
Sana bir örnek vereyim Almanyada Naziler Türklerin, siyahların, Arapların canlarını okumaya çalışırlar aslında ben ırkçı değilim ama onları bu topraklarda görmek istemiyorum derler. Tekrar üstüne basa, basa yazayım ki unutulmasın. Hiç bir insan bir insanın geçmişi, bu günü ve yarını için bir suçlamayı bu şekilde yapamaz. devletlerde, ülkelerde en azından İslami hukukun olmadığı, demokrasi hukuku olan ülkelerde kişilerin baskısına ve şiddetine izin verilmez. Ne yasalar ile verilir, nede kişilerin orman, dağ, ortaçağ beyinleri ile verilir. Ne demek belki geçmişinde olmuştur, bilmediğin bir şey hakkında insan canının alınmasına bu kadar toleranslı bir cümleyi oluşturmak destek olmaktan başka ne anlam taşır. İnsanlar şiddete pasifte, aktifte hizmet ederler, son cümlenden başkada bir anlam çıkmamakta. gelişmiş demokrasilerde bu tür girişimlerinde hukuksal yaptırımları ve kanun karşısında ödenen cezaları bulunur. |
Hani on sayfayı tertemiz bir Türkçe ile,
yazabilecek bir çapın, bilgin ve deneyimin olsada Altana bu şekilde sert bir eleştiri getirebilsende seni edebiyat sanatını bilen, onun ne kadar zor olduğunu kavrayabilen ve buna rağmen kitapları dünyanın pek çok ülkesinde çevrilmiş ve saygın bir değerli yazara çamur atabilsende seni ciddiye alabilsem.
İşe önce onun kitaplarını Almancaya çeviren şu an oldukça yaşlı bir hanım efendinin Türkiye cumhuriyetine yaptığı o büyük katkılar ile başla!!! Hani bir insanın kılavuzu karga olursa.... Neyse cümlenin gerisini araştırır bulursun. Sanki Altanlar sana çok büyük kötülükler etmekte. ayıp, ayıp. |
ok
wer hat gott erschaffen ? hat er sich selber erschaffen ? gibt es gott ueberhaupt ? wenn ja, dann will ich einen wissenschaftlichen beweis, dass es nur einen gott und nicht mehrere goetter gibt ! kann es sein, dass der mensch gott in seiner phantasie erschaffen hat ? vll. weil er angst hatte, da er alles was in ihm und um ihn war nicht verstand, darum hat er gott erschaffen, um ihm/ihr die ganze verantwortung fuer schoepfung & co in die schuhe zu schieben...jedesmal wenn er was nicht checkt, heissts dann: "gottes wege sind unergruendlich/ nur gott weiss!" so, wer ist jetzt gott ? gott oder der mensch ? also wenn mensch gott erschaffen hat, dann wiessen wir ja wer wirklich ein gott ist ? wissen wir das ? was wissen wir schon ? net viel !!!!! man sollte glauben nicht mit wissen verwechseln....was man glaubt, sollte man ganz bestimmt nicht anderen menschen aufzwaengen ! in diesem sinne, glaubt was ihr wollt, redest aber nicht so, ob wenn ihr wissen wuerdet, dass es so ist wie es ist....
ps: wie laecherlich ihr euch macht, wenn ihr ueber kurden und tuerken redet ! habs in einem anderen topic mit magnum45 gehabt, der meinte so hirnwerbranntes zeugs wie: wenn du turke bisch, dann sei froh und sags laut, alles andere isch voll kacke und schwoer voll dumm, bla bla.....entweder ihr seid menschen, goetter oder tiere...der ganze nationalitaeten- und glaubensshit ist voellige selbstverarschung !!!!!!!!!!!!!! |
*fg*
nööööö !!!
ich will meinen leder-salvar !!! du kanscht brad-pitt-leder-kopftuch haben !! |
selam dostum
acini yürekten paylasiyorum ve bütün sehitlerimize allahtan rahmet, yakinlarina sabir diliyorum. yazdiklarinda haklisin, fakat buranin formatina ters düsebilirsin.
burada herkese, her fikire saygi gösterilir; türk"ü ve cumhuriyetini savunan haric, onlarin boynuna derhal "eli kanli katil" yaftasi asilir. burada bölücü propaganda yapilir, ülkemize, askerimize, milletimize hakaret edilir, adi da fikir özgürlügü olur. fakat birlik icin tek ülke, tek bayrag, tek dil prensibini savunan herkes tehdit edilir, fasizanlikla suclanir. burada demokratik ilkeler baz alinir, her parti saygin sayilir; buranin ideolocyasiyla cakismadigi takdirde. burada her insan esittir, herkese mevlana gözüyle bakilir. buna maalesef biz türkler dahil degiliz, insan sinifinda yer almadigimiz veya onlar kadar hayvanlasamadigimiz icin. nerden bakarsan bak! her kuralin istisnalari vardir, buranin da istisnalari böyle. her mevzu da ihtilaf olabilir, "türk" konusu haric, orada hemfikirler. yani dostum, burada kimlerin cogunlukta oldugunu gelde sen hesapla. burada en iyi türk, kendi soyunun oguz han kadar dayandigi iddia eden ve "benim tanrim ancak lenindir" diyen seref, haysiyet, onur ve insanlik mahrumu bir ermeni olur; en iyi müslümanda, cumhuriyetimizin taslanmasi gereken seytan olduguna inanan bir züppe. ben böyle ortamda artik hicbirsey yazmak istemiyor. hem seni uyarmis, hemde cizgi cekmis olayim. sen yazacak olursan, "eli kanli fasist!" yaftasini boynunda bil. buralari türk ve insanlik düsmanlarinin sayflari, bunu anladim. kal saglicakla, vesselam |
go magnum go !! go ! go !!
seni kim tutar :))
|
Sevgili mel !!!
Bir sayfa arkada bu küfürbaz insanların çok daha farklı nickleri olduğunu ve bunu bildiğinizi söylemektesiniz, o kadar eminsiniz ki bu nicklern neler olduğunudan ve üzetine basarak bu sayfaların operatörü olduğunuda vurgulamaktasınız.
Emin olun ben sizin bu son yazıların içinde bıraktığınız tüm yazılarınızı büyük bir keyif alarak okudum. Fakat, bu sayfalara nicklerini değiştirmeden bu tartışmaların içinde yer alan dürüst insanların GB lerine bu şahıslar tarafından yazılamayacak küfürler sayfalarca bu şahıslar tarafından yazıldı. Dürüst olmak sanıyorum bu tür şahısların bu tür aşağılık şeyleri yapabilmek için hangi kılıklara nasıl girdiklerini ve bunların daha önce taşıdıkları nicklerin neler olduğunu açıklamayı gerektirir. Ki, hem insanlar bunların kimler olduğunu bilsinler, hem de suçsuz yere herhangi bir insandan şüphelenip o kişiyi yada kişileri yanlış olabilecek bir itham altında bulundurmasınlar. Selamlar... |
arkadasim sen iyi okumuyosan orda ,
benim bi sucum yok.hep ayni seyleri sayikliyosun,benim yazdiklarimi elestirmeye calisiyosun ama onuda tam becermiyosun yazdiklarimi hep ya ters anliyosun yada kendi isine geldigi gibi söyle yazmissin böyle yazmissin deyip duruyosun.
|
Oldukça güzel, kutlarım. o.T.
ohne Text
|
!!! o.T.
ohne Text
|
Aha!!! yavru kurt yola çıktı. o.T.
ohne Text
|
Hani demem o ki!!!
Burada kimse, kimseye aşağılayamasın, küfür edemesin, Fantomlar ile boğuşmasın.
Nicklerinin arkasında duramayacak kadar olanların böylesine geniş konularda söyleyebilecek neleri olabilir??? Küfürlerden ve cinayetleri desteklemekten başka değil mi ama!!! |
AMERIKA"lı ÜNLÜ TARIHCI PROF. J. MACHART
"Ermeni katliamı yoktur; Ermeniler Türkleri katletmiştir"
Özellikle de bu konuda belgesiz ve bilgisizce konuşan art niyetlilere karşı... Balta ile Katliam: İzmit"in Kollar köyünden Ermeniler tarafından balta ile katledilen müslümanlardan bir kısmının olaydan sonra çekilen fotoğrafı; 1- Boşnak Malik 2- Abdulmecid oğlu Ali 3- Ali oğlu Seyid (14 yaşında) 4- Ömer oğlu Abdulgani 5- Abdulgani oğlu Mecid 6- Abdullah oğlu Hüseyin 7- Bekir oğlu Yusuf 8- Osman oğlu İsmail Erzincan"da Ermeniler tarafından ırzına geçilerek öldürülen Pakize adlı bir Türk kadını. Kaynak :Massacre Exerted By The Armenian On The Turks During World War I Pictures. 25 Nisan 1918"de, Subatan"da Ermeniler tarafından öldürülen Türk çocuklar, kadınlar ve karınları deşilerek bebekleri çıkarılan anneler. Kaynak:Massacre Exerted By The Armenian On The Turks During World War I Pictures. Erzincan"ın Odabaşı bölgesinde, Ermeniler tarafından oyularak katledilen bir Türk. Kaynak :Massacre Exerted By The Armenian On The Turks During World War I Pictures. Sivas"ta Ermeni çeteleri tarafından yapılan katliamda boğazı kesilerek öldürülen jandarma Mustafa. Kaynak : Ermeni Ayaklanmaları ve İhtilal Hareketleri. Ordudan hava değişikliği için terhis edilen ve 23 Temmuz 1915 de Diyarbakır"ın Lice kazasına bağlı Kum ve Çom köyleri civarında elleri ayakları bağlanarak Ermeni komitecileri tarafından “şehid edilen askerler. Kaynak : Ermeni Ayaklanmaları ve İhtilal Hareketleri. Diyarbakır"ın Şark nahiyesine bağlı Hızır İlyas köyü Mersani deresi (23 Temmuz 1915). Hono ismindeki ermeninin başında bulunduğu çete tarafından hançer ve kurşunla şehit edilen erkek, kadın ve çocuklar. Kaynak : Ermeni Ayaklanmaları ve İhtilal Hareketleri. 29 Ağustos 1914 tarihinde Ermeni çeteleri tarafından Siverek-Urfa Yüksekyol ve Karacadağ civarında türbe ziyareti sırasında esir edilip canlı hedef yapılarak şehit edilen müslüman Türkler. Kaynak : Ermeni Ayaklanmaları ve İhtilal Hareketleri. Silvan civarında, Beşnik ermeni köyüne Van ve Tolorya"dan gelip, Doryan Dano ve kardeşlerinin başında bulunduğu Ermeni çeteleri tarafından 11 Haziran 1915 tarihinde Şeytankaya mevkiinde şehit edilen milis subayı Hamid Efendi komutasında bulunan erzak kafilesi, jandarması ve subayları. Kaynak : Ermeni Ayaklanmaları ve İhtilal Hareketleri. Erzincan Odabaşı bölgesinde, birbirlerine bağlanmış halde öldürülmüş kadın ve çocukların cansız bedenleri. Kaynak :Massacre Exerted By The Armenian On The Turks During World War I Pictures. 16 Şubat 1918"de, Erzincan"ın Vagarir köyünde, Ermeniler tarafından şehit edilen ve bir evin arkasında bulunan şehit edilmiş Türkler. Kaynak :Massacre Exerted By The Armenian On The Turks During World War I Pictures. Hasankale"de, Ermeniler tarafından şehit edilen kadın ve çocuklar. Kaynak:Massacre Exerted By The Armenian On The Turks During World War I Pictures. acaba bu Amerikali Prof´tami türk vatandasi?? asil katliami ve kimin ne yaptigini cok iyi arastirarak gercekleri ortaya dökmüs tebrikler ona!!! ve halen türkler ermeni soykirimi yapmistir diyenlere.gercekler ortada iste,gerekirse resimleride gönderebilirim. insanin resmen tüyleri ürperiyor. |
tebrik ederim seni
türkiye cumhuriyeti bütün arsivlerini acmistir..isteyen herkes arsivleri inceleyebilir..ama arsivlerini acmayan ülkelere bi bakalim..rusya ve ermenistan basta..neden acaba?..
|
SELAM KARDES!!
saol tesekkür ediyorum temennilerin icin.
evet sana katiliyorum ve gercekten seni yürekten kutluyorum.cok güzel ve iyi yazmissin ki yazdiklarinda da haklisin. ayrica bilgilendirdigin icinde tesekkürler. ben aslinda buralarda pek yazmiyordum ve pekte girmiyordum,ama son günlerde öylesine bi bakayim dedim ve okuduklarim beni gercekten üzdü acikcasi,bundan dolayisi ilede takildim kaldim.cünkü suclanan kisiler Mehmetcikler.vatan görevini yerine getirmek icin gidiyorlar,haince ve hunharca katlediliyorlar.ondan sonrada kahraman olan taraf digerleri oluyor.bu devir böyle aslinda bir kelime var simdi bunuda yine hertürlü yorumlarlar ama olsun hic önemli degil nasil yorumlarsalar yorumlasinlar DEVEYE DIKEN ........ diye devam ediyor,gerisini zaten söylemeye gerek yok. anca o sekilde yaranilir bazi insanlara yani o sekilde anliyorlar,onlarin anlayis kapasiteleri öyle ne yapacan. |
Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 21:24 Uhr. |