![]() |
Tekrar ediyorum
cünkü sen yine persönlich triplerine ciktin... asiligim bu haline
Hadislerin Sahih olmasi icin HZ Muhammedin yasamasi gerekiyor..... !!!!!!!! Yani agzindan tüm dünya önünde cikmasi gerekiyor..... ki bizler onu DIN sayalim... ANIRSEN ??? Yaniiiii iste... öncedende demistim... Kuranin disindaki yollar BAGDATA degil ROMAYA gider. |
Baris ve Allahi tanimak
Ama herkes kendi sahsi dalgasina göre yorumladigi icn...
Savas ve Allahsizlik meydana cikti... tüm dünya icin gecerli... Allahi taniyan yeryüzünden eksik olmayacak, ama azinliktir bunlar ve tüm dünyaya yayilmis haldedirler bunlar... Afrikadaki bir Buschmann bile Allahi taniyabilir.... ohne ein Moslem zu sein oder sonst was... cünkü Moslem kelimesi degildir Allahi tanitan... sondern Kuranin ruhu.... Ihlas Suresinde baslar ve A dan Z ye kadar Sünnetullah tanitir Allahi.... Yani Muhammedin Allahi gercekten piyasadaki Allah anlayisindan farkli... Tabi bu benim arastirma ve Unilerden alabildigim bilgilere dayali..... |
Professör Süleyman Atesin
bu hususta bir Ayet aciklamasi var.....
istersen bir göz at... Adi tüm Resüller ayni serefe aittir Hz. Süleyman"a insanlar, cinler, kuşlar, vahşi hayvanlar ve rüzgârlar boyun eğdirilmiştir. Hz. Musa asasıyla denizi yarmış, elindeki sopa ejderha olmuş, böğrüne soktuğu eli ışık saçmış, Hz. İsa ölüleri diriltmiştir. Hz. Muhammed e ebedi mucize, Kur"ân verilmiştir. Peygamber olmaları bakımından hepsi de çok yüce bir şerefe haizdir. Bakara 253"üncü ayette, diğer peygamberler genel olarak zikredilmiş fakat iki peygamber sarahaten anılmıştır. "Allah onlardan kimiyle konuştu" cümlesiyle işaret edilen peygamber, Musa Aleyhisselâm"dır. Hz. İsa ise açık ismiyle anılmıştır. Bu ikisinin ortasında, "Onlardan kimini de derecelerle yükseltti" buyurulmuştur. Bu, "Onlardan kimi" sözüyle işaret edilen peygamber, müfessirlerin kanaatine göre Hz. Muhammed Aleyhisselâm"dır. Link <a href="redirect.jsp?url=http://www.gazetevatan.com/cat/sates.asp?Newsid=51238&Categoryid=29&wid=31&aid=0" target="_blank">http://www.gazetevatan.com/cat/sates.asp?Newsid=51238&Categoryid=29&wid=31&aid=0</a> |
akilli?!?
Tamamda türkceye cevrilen kisminda türkce olan kelimenin anlamini bile bilemiyorsan sana kim yardim edebilecek bilemiyorum..
|
Dinin...
...herhangi bi amaci yok, senin inanip inanmanada ihtiyaci yok....Fakat senin cok ihtiyacin var!Pardon tek bi amaci daha olabilir aslinda, bakiyorum Forumada herkes SAH kesiliyor... belkide Din herbirimize herkesin bi HIC oldugunu fark ettirmeye calisiyordur, ne dersin??
Ha toprak üstü...ha toprak alti ;) Senden istenilen sey derinine tefekkür edip göc etmeye hazirlanman.... |
MERCAN DEDE
16.05.2005 Jazz Festivalinde Tasavvuf Müzigi ile ilgilenen ve modernize eden
Mercan Dede Moers´de sahne aliyor.. Ilgilenenlere duyurulur! |
dinde müceddid (yenileyici)??
Değerli okurlarım: son senelerde; İslam dini namına konuşan, kendilerini büyük müctehid ve mezhep imamlarının yerine oturtabilmek için, işlerine geldiği konularda o zatların görüşlerini öne süren, genelde ise; onları hiçe sayan, onlara; profesör Hüseyin Atay’ın dediği gibi “ sığ görüşlüler” diyen, (Kur’an’daki İslam s.163) Evet o mübarek insanlar; sünnet ve sağlam hadisleri makbul görüp; onları derledikleri ve o sağlam hadislerle ayetleri bir araya getirip, İslam fıkhını, hukukunu ve ilmihal’lerini bizlere hazırladıkları, Kütüb-ü Sitte dediğimiz altı hadis kitabında bulunan ve tümüne yakını sahih kabul edilen hadislerin varlığını kabul ettiklerinden ve o sağlam hadis’leri; kur’an-dan sonra dini kaynak sayıp, hükümler çıkardıklarından dolayı, o çok değerli İslam alimlerine: “ bunlarınki Allah’a ve kur’an-a ortak koşmaktır.” (Kur’an-daki İslam s.71 satır: 21) diyen, Sayın Öztürk gibi; sayıları az olsa da, öyle ölçüsüz, insafsız, ilimde rasih (yüksek anlayış sahibi) olmayan, sözüm ona alimler ve ilahiyat profesörleri çıktı ki; kendilerini dinde müceddid (yenileyici) zannettikleri için, yine ileriki sayfalarda göreceğiniz gibi, tahrif etmedikleri hiçbir dini mes’ele bırakmadılar.
|
Elmalili Tefsiri ne diyor..kopyalarmisin
lütfen....
Anlasilana göre sen Profiymissin bu hususta.... Hadi bulda Kurandan yerinde kopyala Tefsirdeki bölümünü..... Na los CEHALETIMI GIDER |
YNÖ"nün sessiz kalisi!
Sayın Öztürk’ün hocam diye takdim ettiği Sayın profesör Hüseyin Atay: Ceviz Kabuğu programında ve Sayın Öztürk’ün yanında; “Akıl Kur’an’dan üstündür” iddiasında bulunurken birisi çıkıp da: Allah, (c.c.) Tevbe sûre’sinin 28. ayetinde: “ Ey iman edenler! Müşrikler ( Allah’a ortak koşanlar) necistir (pistir.) Bu yüzden bu yıldan sonra Mescid-i Haram’a yaklaşmasınlar…” buyurmaktadır. Nasıl oluyor da, bu müşriklerin kafirlerin, canilerin, teröristlerin, zanilerin, ateistlerin uyuşturucu tutkunlarının akılları Kur’an’dan üstün oluyor? demediler. Kaldı ki; Kur’an kelamullah’tır, Allah kelamıdır, Allah’ın sözüdür. Kadimdir, ezelidir, ebedidir, hiçbir akıl ondan üstün olamaz.
|
Resulü aradan kaldirmakmi istiyorsunuz?
Bu sünnet ve hadisi: ihtiyaçları olduğu zaman kabul edip işlerine gelmediğinde ve de genelde kabul etmeyen kişiler: nerdeyse kitabı teslim edip, hiçbir şeye karışmamış ve Kitab’ın yorumunu kendilerine bırakmış bir peygamber ve böyle bir din tahayyül ederek; Kur’an’ın açıklamalarını kendilerinin yapabileceklerini zannediyorlar. Halbuki, bu ulvi görevi Cenab-ı Hak, ayeti kerime’lerde görüleceği gibi, Resulallah’ (s.a.s.)a vermiş, bu hususta mü’minleri de şöylece uyarmıştır:
“ Andolsun ki Allah mü’minlere, kendilerine (Allah’ın) ayetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara Kitab ve Hikmet’i öğreten, kendi içlerinden bir peygamber göndermekle lutufta bulunmuştur: Oysa onlar daha önceleri ap açık bir sapıklığın içindeydiler.” ( Al-i İmran: 164) Diğer ayette Cenab-ı Allah: “ Nitekim kendi içinizden, size ayetlerimizi okuyan, sizi temizleyen, size kitabı ve hikmeti ve size (daha) bilmediklerinizi öğreten bir resul gönderdik.” (Bakara: 151) Buyururken, yoksa Sayın Öztürk; “bu resul’ün açıklamasına ihtiyacımız yoktur, bize bu Kur’an yeter, onu biz açıklarız” mı diyeceksiniz? |
Canli yayindan alintilar!
Değerli okurlarım. Zaten bunların dışında Edip Yüksel gibi: Hz. Peygamber (s.a.s.) kitab’ı getirmiş görevi bitmiş diyorlar. Hatta Tv Kanal 6 da Ceviz Kabuğu programına; telefonla iştirak eden bir konuşmacı sayın Öztürk’e hitaben: “ Ne diyorsunuz! Resulullah’ı bir müvezzi’ye (postacıya)mı benzetiyorsunuz?” demişti de sayın Öztürk de: “ Ne diyorsun Kur’an’a müvezzi (postacı)olmak az bir şeymi?” demişti. Aynı konuşmaya Metin Yüksel de Amerika’dan telefonla iştirak etmiş: “hocam artık reformu başlatalım.” demiş sayın Öztürk ise, tebessümlü bir sukutla cevap vermişti…
İnancımız budur ki: Böyle binlerce reformist gelse de: Allah Nurunu tamamlayacak, Kitabını ve Dinini ebediyen koruyacaktır. Bu satırları yazabilmemize imkan ve güç veren, Rahman ve Rahim olan Allah’a (c.c.) sonsuz hamdü senalar ve sevgili peygamberimiz efendimiz ile aile halkı ve ashabına sonsuz selatu selamlar, bu yanlış görüşte olan kardeşlerimize ve cümlemize de en güzel hidayetler olsun. |
YNÖ"e göre Helal/Haram et
Kur’an’da isimleri yazılı hayvanlardan başka eti haram olan hiçbir hayvan yokmuş, hadislere dayanarak yeni haramlar icad etmek Kur’an’ın ruhuna aykırıymış!
---------------------------------------------- KUR’AN’DAKİ İSLAM Sayfa: 403 Bakara: 173 S-173. ayette bahsedilen yenmesi haram etler hangileri dir? C-Bu ayette, yenmesi haram etlerin bir kısmı gösterilmiştir. Diğer bir kısmı ise, Maide suresi 3. ayette sayılmıştır. Bu iki ayeti birlikte değerlendirirsek, yenmesi haram olan etleri şöyle sıralayabiliriz: 1-Ölü hayvan etleri, yani leş, 2-Kan, 3-Domuz eti, 4-Allah’tan başkası adına kesilen hayvanların etleri (putlar adına kesilen hayvanlar), 5-Boğulmuş hayvanların etleri, 6-Vurularak öldürülmüş hayvanların etleri (avlanan hayvanlar değil), 7-Diğer hayvanlar tarafından süsülerek öldürülen hayvanların etleri, 8-Yırtıcı hayvanlar tarafından parçalanan hayvanların etleri, 9-Dikili fal taşları üzerinde kesilen hayvanların etleri. Bu sayılan hayvanların haram olan sadece etleridir. Kur’an’ı Kerim bunların çeşitli unsurlarından yeme dışında yararlanmaya ilişkin bir yasak getirmemiştir. Rivayet edilen bazı hadislere dayanarak daha başka hayvanların hükmedenler olmuşsa da, Kur’an dışında delillerle haram kılmanın geçerli olduğunu kabul mümkün değildir. Bu konuda farklı görüşler için Süleyman Ateş’in tefsirinde geniş bilgiler vardır. (bk. 1/280,286) Biz burada konuya Kur’an’ın bakışını daha net hale getiren bir başka ayeti vermekle yetineceğiz: “De ki: ‘Bana vahy olunanda ölü hayvan eti, kan, domuz eti-ki pistir- ve sapıklık yüzünden Allah’tan başkası adına kesilmiş olanlar dışında, yiyecek kimse için haramlığına hükmedecek bir şey bulamıyorum.” (En’am, 145) Hz.Peygamber, kendisine verilen bu ilahi emirden sonra, Kur’an’ın işater etmediği başka bazı etleri yasaklamış olamaz. Bu kadar açık ayetler yanında Hz.Peygamberin söyleyip söylemediği kuşkulu bulunan bir takım rivayetlerle yeni haramlar icat etmek Kur’an’ın ruhuna aykırıdır. Allah Resulünü böyle bir aykırılığa alet etmekten Allah’a sığınırız. (Öztürk’ün Sözü burada bitti.) Sayın Öztürk, yine burada peygamberimiz efendimizin yetkilerini kısıtlayarak; En’am suresinin şu ayetini delil getiriyorsun: “De ki: “Bana inen vahiyde (Kur’an’da) yiyen bir kimse için; yiyeceği şeyden: leş, akan kan, necis olan domuz eti veya Allah’tan başkası adına bir fısk olarak boğazlanan müstesna (sizin haram kıldıklarınızdan) haram edilmiş bir şey bulamıyorum.” Bununla beraber, kim çaresiz kalırsa (başkasının hakkına) tecavüz etmemek ve zaruret miktarını aşmamak şartıyla (bu istisna edilen haramlardan da yiyebilir) Şüphesiz ki senin Rabbin çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.” (En’am: 145) |
ayetleri cimbizla secmek
En’am suresindeki bu ayetin hükmü, Cenab-ı Hakk tarafından indirilen, Maide suresinin: Yenilmesi haram olan etlerin sayısını artıran şu ayetiyle neshedilmiş, hükmü ilave haramlarla kaldırılmış, değiştirilmiş.
İşte Ayet: “Ölü (ölen hayvan eti), kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlanan –(henüz canı üstünde iken yetişip) kestikleriniz müstesna olmak üzere-boğulmuş, vurulmuş, yukarıdan yuvarlanmış, süsülmüş, canavar yırtmış (parçalamış) olup da ölenler, dikili taşlar üzerine (onlar adına) boğazlanan (hayvanlar), fal oklarıyla kısmet (ve hüküm) aramanız, üzerinize haram kılınmıştır. (bütün) Bunlar yoldan çıkmıştır. Bugün kafirler dininizden umutlarını kestiler. Artık onlardan korkmayın benden korkun. Bugün sizin dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak Müslümanlığı (verip ondan) hoşnut oldum. Kim son derece açlık halinde çaresiz kalırsa, günaha meyil maksadı olmaksızın (haram olan etlerden yiyebilir). Çünkü Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.” (Maide: 3) Not: Dinin hükümlerini ikmal ettim. Bu ayet Veda Haccı arefesinde nazil olmuştur. Sayın Öztürk, bu ayetleri alıyorsun da; Peygamber Efendimize yetki veren, onu yücelten ayetleri niçin almıyorsun? İşte birkaçı: Ayet-1 “Onlar yanlarında bulunan, Tevrat ve İncil’de yazılmış buldukları O Resul’e, ümmi Peygamber’e (Muhammed’e (s.a.s)) tabi olurlar. O (Peygamber) onlara marufu (iyiliği) emreder, onları münkerden (kötülükten) nehyeder, Onlara tayyibatı (temiz şeyleri) de HELAL, habaisi (pis şeyleri) de HARAM kılar. Üzerlerindeki ağırlıklar ve sırtlarında bulunan zincirleri kaldırır. O’na iman eden, saygı gösteren, O’na yardım eden ve O’nunla beraber inen o nura (Kur’an’a) tabi olanlar var ya! İşte onlar felaha erenlerdir.” (A’raf: 157) Bu ayet Peygamberimiz Efendimize hela haram etme yetkisi vermiştir. Onların üzerlerindeki Ağırlıkları ve sırtlarındaki zincirleri kaldırması da ayrıca bir yetki ve Allah’tan bir lütuftur. Ayet-2 “Ey Peygamber! Biz seni bir şahit bir müjdeci (gittikleri yolun kötü akıbetinden) korkutucu, Allah’ın izniyle, O’nun yoluna davetçi ve nurlar saçan bir kandil olarak gönderdik.” (Ahzab: 45-46) Ayet-3 “De ki: Eğer siz Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki; Allah da sizi sevsin, günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcıdır. Çok merhamet edicidir. De ki; Allah’a ve Resulüne itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz, muhakkak ki Allah kafirleri sevmez.” (Ali İmran: 31-32) Ayet-4 “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin! Resulullah’a ve sizden olan emir sahiplerline (idarecilere) itaat edin! Bir şeyde ihtilafa düşerseniz, Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız eğer onu (n hallini) Allah(ın kitabın) a ve Resul(ünün sünnetin)e götürün. Böyle yapmanız, sizin için hayırlı ve (netice itibariyle de) pek iyidir.” (Nisa: 59) Not: “Sizden olan idareciler’ den maksat, İslam hükümlerine göre idarecilik yapan emirlerdir. İslami bir devlette emir sahibi olanlardır. Veya Müslümanların din alimleridir.” (Meali Kerim S.86 Ali Arslan) Ayet-5 “Öyle değildir. Rabbinin hakkı için, onlar aralarında çıkan anlaşmazlıkta seni hakem yapmadıkça, sonra da verdiğin hükümden ötürü hiçbir sıkıntı duymadan sana tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, iman etmiş olmazlar.” (Nisa: 65) Not: “İman, inanılması istenen her şeyin her şeyin doğruluğunu tasdik etmektir. Anlaşmazlıklarda Peygamber’in vereceği hüküm Allah’ın hükmüdür. Allah’ın hükmünü reddetmek, Allah’ı inkar etmektir. Öyleyse iman bir bütündür: Parçalara ayırarak bir kısmına inanıp diğerine inanmamak, iman değildir.” (Meali Kerim Ali Arslan S: 87) Ayet-6 “Kim peygambere itaat ederse; kesinlikle o Allah’a itaat etmiş olur…” (Nisa: 80 Sayın Öztürk, Buraya kadar gördüğümüz ayeti kerimeler, Resulullah Efendimizi ne kadar sevmemiz, ne kadar bağlanmamız ve ne kadar itaat etmemiz gerektiğini ifade bakımından kafi geldi zannederim. |
Hadis isiginda helal/haram et
Şimdi bu ayeti kerimelerin ve bilhassa Peygamberimiz Efendimize açık olarak Helal ve Haram etmek yetkisi veren A’raf suresinin 157. ayeti ışığında ve o ayetin tefsiri mahiyetinde olan, daha önce de başka bir konuyla ilgili olarak yazdığımız, hadis-i şerifi, bu konuda da çok önemli olduğu için tekrar sunuyoruz.
İşte Hadis: “Haberiniz olsun: Bana Kitap (Kur’an), bir de onunla beraber, O’nun kadarı verildi. Uyanık olun çok sürmez, tok mağrurun biri tahtına kurularak der ki: ‘size lazım olan yalnız bu Kur’an’dır. O’nda helâlden neyi buldunuzsa onu helâl bilin; Haramdan neyi görürseniz onu da haram olarak tanıyın..! (hayır) Şüphesiz ki, Resulullah’ın HARAM kıldığı şeyler (hükümde) Allah’ın haram kıldığı şeyler gibidir. Haberiniz olsun EHLİ EŞEK (eti) ...size helâl değildir.” (Ebu Davud, Tirmizi) Şimdi Kur’an’ı kerimde etlerinin yenmesi haram olarak, bildirilmemiş, fakat hadis-i şeriflerde haram edilmiş olanlar: Hadis-1 “Ebu sa’lebe el-Huşeni (r.a) anlatıyor.” Resulullah (a.s.) vahşi hayvanlardan kesici diş (köpek dişi) taşıyanların hepsini yasakladı.” Müslim, Ebu Davud, ve Nesai, İbnu Abbas’ tan gelen bir rivayette şu ziyadeyi kaydederler “her bir pençe sahibi kuş da…” (Buhari, Zebaih 29, Müslim, Sayd 12-16 (1932,1933); Tirmizi, Et’ime 1(1477, 1478); Ebu Davud… İbnu Mace…Nesai…) AÇIKLAMA: 1-“Bu hadiste, (s.a.s) vahşi hayvanlar ve kuşlardan eti yenmeyecekler hakkında bir ölçü vermektedir. Hayvanlarda, insanlardaki köpek dişi dediğimiz parçalamaya mahsus kesici dişi olanlar ki bu dişe nab denir. Aslan, kurt, kaplan, fil, maymun gibi hayvanlar bu guruba girer. Bu dişle kuvvet kazanırlar ve avlanırlar. Kuşlarda pençeli olanlar. Mihleb, diğer hayvanlardaki tırnağa tekabül eder, dilimizde pençe deriz. Bu tırnağa nazaran çok daha güçlü, çok daha sert ve keskindir. Mihleb (pençe), vahşi hayvanlardaki nab denen köpek dişine tekabül eder. Kartal, akbaba, şahin, doğan gibi kuşlar bu guruba girerler. Tirmizi’de kaydedilen bir Cabir (r.a.) hadisi şöyle der: “Resulullah (a.s.) Ehli Eşeklerin, katırların, vahşi hayvanlardan parçalayıcı dişi olanların, kuşlardan da pençesi olanların etlerini haram kıldı.” Fukaha, hadisle amel hususunda ihtilaf etmiştir, yenmesi haram olan; parçalayıcı dişi olan vahşiler hangileridir? Ebu Hanife’ye göre, etle beslenen bütün hayvanlar vahşidir, fil, keler, araptavşanı (tarla faresi), kedi…de buna dahildir. Şafi’i Hazretlerine göre, insana saldıran hayvan vahşidir: Aslan, kaplan, kurt gibi… Sırtlan ve tilki ise insana saldırmadıkları için etleri helaldir.(Kütübü Sitte C.11 Sh. 175-176) Hadis-2 “Ebu Davud’un bir rivayetinde şöyle gelmiştir:” “Vahşilerden kesici dişi olan her bir hayvanın ve pençesi olan her bir kuşun yenmesi yasaklandı.” (Ebu Davud, Et’ime 33; Buhari, Sayd 29, Müslim, Sayd 12; Muatta, Sayd 13; Nesai Sayd 28.) Hadis-3 “İbn-i Ömer (r.a.) dan rivayet edilmiştir: dedi ki: Resulullah (s.a.s) pislik yiyen hayvanın etini yemek ve sütünü içmekten bizi menetti.” (Tirmizi C.3 Sh. 305) |
YNÖ"nin bazi ayetleri yoktan saymasi!
Sayın Öztürk, dini hükümler konusunda, O’nun vahiysiz konuşmayacağı hususundaki ayeti kerimeyi yok sayarak: Resulullah efendimizin yasaklayışını kale almadan; İsimleri Kur’an’da yoktur diye: Pislik yiyen hayvanların, lağım faresi ve diğer farelerin, köpeklerin, kedilerin ve sair bunlara benzer pis hayvanların etlerinin yenmesini nasıl öneriyorsunuz? Yoksa siz ve sizin gibi düşünenler bunların etlerini yiyor musunuz?
Tekrar edelim: A’raf 157. ayetinde görüldüğü gibi Cenab-ı Allah (c.c.) peygamberimiz Efendimize (s.a.s) helal, haram etme yetkisi vermiştir. |
BÜYÜKLERE CAGDAS MASALLAR
Kula asil gerekli olan ilim marifetullah, yani Allah bilgisidir. Marifetullah da dört seyi bilmekle elde edilir: Allah’i bilmek, nefsi bilmek, ahireti bilmek ve dünyayi bilmek...
Yüce Rabbimiz’i uluhiyyet sifatlariyla bilmek, marifetullahin anahtari ve ilimlerin en sereflisidir. Bu ilim, Yüce Rabbimiz’in güzel isimlerini, tasidiklari anlamlari kavrayarak bilmekle kazanilir. Rabbini bilen de artik nefsinin aciz ve muhtac bir varlik oldugunu anlar. Bütün kemal sifatlarin Allah’da, noksan sifatlarin da nefsinde oldugunu bilir. Bu bilgilerle aydinlanmis bir mümin, ahiretin gercek vatani, dünyanin da fani bir misafirhane oldugunu görür. Ahireti gaye, dünyayi vasita bilir. Cünkü Rabbimiz, „hayir, tam aksine, siz dünya hayatini tercih ediyorsunuz. Oysa ahiret hayirlidir. Üstelik de ebedidir.“ buyurmakta. Rabbi’nden ve kendinden haberdar olan insan, O’na götürecek yola yönelir. Ve bu yolda ihtiyaci olan bilgileri tahsil etmeye calisir. Bunlar helali, harami, emir ve yasaklari ögreten fikih bilgileridir. Insanin bu bilgileri bilmeden takvaya ermesi imkansizdir. Araplar, kosarken ayaklarini cukurlardan, dikenlerden, tümsek ve taslardan sakinan ata takva derlermis. Takva kelimesi buradan gelmekte. Yani takva, sakinmak demek. Günahlari bilmeyen onlardan nasil sakinabilir? Tehlikeleri görüp bilemeyen bir at nasil hem kendisini hem de binicisini helak ederse, helal ve harami bilmeyen insan da hem kendini, hem de sorumlu oldugu kimseleri helak eder. Zahiri hayatimizi Rabbimiz’in koydugu ölcülere göre tanzim etmeye calisirken, bir taraftan da kalbimizden hasedi, kini ve riyayi silerek gönül dünyamizi temizlemeyi ögreten tasavvufi bilgileri de yeniden bas taci etmek zorundayiz. Diger taraftan Insanin günlük hayatini düzenleyen, güzellestiren ilimler de var. Modern anlayisin artik ragbet etmedigi bu ilimler, toplum ve aile hayatinda güzel muasereti, sohbet ve arkadaslik usüllerini ögretir. Iste, dünya hayatimizi huzurla bezerken, ebedi mutlulugumuzun kapilarini da acacak bu bilgilerin kaynagi Kur’an ve Sünnet’tir. Bu bilgileri laboratuvarlarda elde etmemiz asla mümkün degil. Bunlar gaybin haberleridir. Allah’in sevgili peygamberleri bu bilgileri insanliga bir rahmet olarak getirdiler. Yüce Mevlamiz, bazi bilgileri bulmayi insanin aklina birakmisken, bu bilgileri bize hazir vermis. Bununla da kalmayip, nasil hayata gecirilecegini peygamberlerinin hayatinda örneklemis. Bu sebeple “Andolsun ki, Rasulullah, sizin icin, Allah’a ve ahiret gününe kavusmayi ümit edenler ve Allah’i cok zikredenler icin güzel bir örnektir.“ (Ahzab/21) buyuruyor. Kur’an ve Sünnet’te, insani bütün yönleriyle terbiye etmeye yönelik bilgiler bulmaktayiz. Kalp temizliginden tutun da, selamlasmaya, konusurken ses tonlarimizin ayarina, hatta yeryüzünde yürüyüs bicimlerimize kadar her güzel davranisin bilgileriyle karsilasiriz. Bu bilgilerle benligimizi bulur, geldigimiz ve gidecegimiz diyarlarin haberlerini okuruz. Ebediyete gidecek hidayet yollarini ve o yollarda dosdogru yürümeyi ögrenip, varlik hikmetimizin suuruna ereriz. Insanin, dünya ve ahiret saadetine erebilmesi icin ihtiyac duydugu asil bilgi bu degil mi? Bilim ve teknolojiye gelince: Vahyin sundugu hakikatlere kör, peygamberi ahlaka yabanci insanin elinde, tüm insanlik icin sadece özünden kopmanin, büyük yikimlarin zulüm ve sömürünün araci. Son yüzyildaki akilalmaz kiyimlar, insanligin büyük kisminin düstügü sefalet ve bizzat o bilim ve teknolojiyi üreten toplumlarin yasadigi rezalet bunun ispati degil mi? Elbette bilim ve teknoloji güzel ve yararli. Ama yaraticisiyla irtibatini siki tutan, ahlak-i hamideyle aydinlanmis güzel insanlarin elinde... |
:-) Tsk ederiz... AMA TASAVVUF MUZIKISI
nedir ?
|
tebrikler harika yazi o.T.
ohne Text
|
Kama hemserim güzel yazmissin!
Yigidi öldür ama hakkini yeme derler. Ancak Sen hanefi mezhepinden esinlenerek hanefi mezhepinin yumusak yanini gözler önüne cikardin. Bir de hardcore hanefi mezhepi var, bunun nasil oldugunu görmek isteyenlere tv"leri acip seyretmelerini tavsiye ederim, Afghanistan"da nasil yasandigini, Molla Ömer"li, kör imamlari hepimiz biliyoruz, hafizalarimizdan silinmedi. Adim atmaktan tut, ses tonun yükselmesine, hatta selamlasmaya kadar ayrintilari acikladin hanefi mezhepinin. Bunun dahasi da var, örnegin bu hadisler yedigin yemege kadar bile karisiyor. Peygamber patlicani severdi diye patlican yiyenler sevap islemis oluyor. Ya ben patlicandan hic hoslanmiyorsam? Amerika kitasi 1594 civarlarinda kesfedildi ve patates bizlere Imam Hanefi"den yüzyillar sonra ulasti diye günah mi isliyorum? Dogustan solak isem ve yemeklerde sol elimle yemek yersem günah mi isliyorum hemsom? ;-) Bak Eldivan Daglarinin yaylalarinda, cam kokusu ve temiz havaninda etkisi ile mangalda patates közlemesinin tadi bir ayri olur? Resul Muhammet patatesi görmedigi ve yemedigi icin, sevdigi yemegi olmamistir belki. Simdi patatesi sol eliyle yiyenler günahkar mi oluyor, ya da dogru bir degim ile daha mi az sevap isliyorlar? Islam aleminin sikintilari aslinda senin o saydigini belirlemelerden ibaret bence, cünkü her sey o okdar ignesinden tut ipligine kadar ayrintili bir sekilde cercevelenmis ki yeniklere imkan taninmiyor. Allah"a Teala Kuran"i kerimi eksiksiz illetim diyor insanlik alemine. Hadislerin, seninde söz ettigin hadisler gercekten o kadar cok mü mühim? Dogrulugunu bir kenara birakiyorum, ki bence cogu Haci Hatali Solla hikayeleri ama bunlari deginmeyelim simdilik.
Muhammet peygamberin görevi ne idi? Allah"a sekreterlik mi idi, yazilan hadisler ile Kuran"i tamamlamak icin mi görevlendirildi? Bence hayir. Bir düsünelim ve biraz da irdeleyelim kimlerin bu kurulu düzenden rant sagladigini ve kimlerin dolayisi ile bundan zarar gördügünü. Saygilarimla hemsom ;-)))) |
und saidi kurdi? er nix rasist oder was?
ohne Text
|
HADISSIZ ISLAM DIYENLER
PEYGAMBERSIZ ISLAM DEMEK ISTIYORLAR!!!
PEYGAMBERSIZ ISLAM OLURMU!!? Ey Mü`minler !Alah a itaat ediniz,peygambere itaat ediniz....k.k nisa 59--- $ayet bir $eyde anla$mazliga dü$erseniz ,(meseleyi)Allah ve Resulune arz ediniz... • “De ki: Eğer siz Allah’ı seviyorsanız, bana uyun ki, Allah da sizi sevsin.” (Ali imran –31) • “Allah’a ve Resûlüne itaat edin. Ta ki, esirgenesiniz” (Al-i İmran-132) • “Kim peygambere itaat ederse, gerçekten o, Allah’a itaat etmiş olur.” (Nisa –80) Süphesizki benden sonra ümmetimden bir zümre gelecektir.Onlar Kuran okuyacaklar ,fakat Kuranin feyzi onlarin bogazindan öteye gecmeyecektir.( Yanliz dilde kalacaktir) Nitekim onlar okun avi delip gectigi gibi dinden cikacaklar,bir dahada ona dönemeyeceklerdir.Iste bütün insanlarin en kötüsü bunlardir´ (Müslim:1067.. EY MÜSLÜMANIM DIYEN INSANLAR! YUKARDAKI ACIK AYETLERI INKAR EDEBILIRMISINIZ!! YOKSA ONLAR YÜRÜRLÜKTENMI KALKTI! DINI IFSAT ETMEK ISTEYENLER ÖNCE TEBLIGCISINE SALDIRIR!!BU ASRI SAADETTEDE AYNI OLMUSTUR!! HADISLERI YOK SAYMAYA CALISANLAR ASLA IYI NIYETLI OLAMAZLAR.. CÜNKÜ: TEBLIGCI YASAYISIYLE BUYRUKLARIYLA KITABIN ILK TEFSIRCISIDIR.. BIZLER ONUN TEFSIRINI YOK SAYIPDA KEL YASARIN; , ATESIN, VS, NE OLDUGU BELIRSIZLEREMI TABII OLACAGIZ..!! BU DIN TAMAMLANMISTIR!!GERCEKTEN KURAN DIYENLER, PEYGAMBERSIZ KURAN OLMAYACAGINA INANMALIDIRLAR..KIMSE KISITLI BILGISIYLE, ÜC BES FELSEFI SÖZLE, BU EVRENSEL DINI IFSAT EDECEGINI DÜSÜNMESIN..!! SAYGI SAYGI DEGERLERE! |
Sorularina zaman buldukca tek tek...
sohbet havasinda yorum yapacagim HEMSERIM :-)
1. SOLAK olan birisi sol eli ile yemek istiyorsa BUYURSUN afiyet olsun :-) CÜNKI ALLAHIN (c.c.) yarattigi hic bir uvuz "PIS" olamaz. [tabiiki bir iki istisna haric :o)) ] 2. Yemek konusunda Sünnetullahta belirtilen HARAMLAR harici her yemegi yemek caizdir :o) Bunu beni görünce iyi anlayacaksin :o) 3. Yazini tekrar okumam gerek baska neye elestiri getirmisdin ki :o) ? |
PEYGAMBER ÖLDÜ uyan !!
ölüye nasil itaat ediceksin ?
sacma sapan masallara bilmem felsefik ahlaki zart zurt ebuleblebi arap masallarini peygambermi saniyorsun ? aklini peynirlemi yedin sen ? eger samimice peygambere itaat etmek istiyorsan kurana uy..yanlizca kurana aynen hz muhammedin yaptigi gibi.. o hz muhammed ibrahim peygamberden gelen ebu cehilin basini cektigi atalarinin dinini sorguladi kuran ayetleriylede onlari imha etti..sizlerde modern cagin hadisci sünnetci masalci ebu cehillerisiniz malesef kurani okumamis kuran cahili körükörüne atalarinin dinine uyup sacmalayanlar.. kurana uyan bir insan peygamberi ...peygamberleri red edebilirmi ? kuranda neler yaziyor herhalde bilmiyorsun ? allahim ne cehalet ne cehalet...ebuleblebi masallari dinliye dinliye .. dünyadan haberleri kalmamis bunlarin ... |
Terbiyem ve inancim el verse SENI öyle..
bir nikine benzetirdim ki :-) Ebulehepten beter olurdun!!!
Simdi icindeki PEYGAMBER kininden kalan ve artani kus bakalim buraya FAKE NIKLI adam... |
herhalde sende algilama zorlugu var
sonderschule felanmi gidiyorsun ?
lafi niye tersden anliyorsunuz ? kurana inanan bir insan peygamberi red edebilirmi ? o peygamber degilmi o ayetleri alan etrafina ileten..neden red edilsinki ? mantigini sonderde biraktin galiba..`? ha kitablar dolusu seytanla birlikte yapilan büyük hadis masali ebu leblebi buhari arap masali projesini diyorsan evet onlarin hepsini tek harfine kadar inkar ediyoruz.. simdi sonder mantik diyecek sen peygamberi inkar ediyorsun LOL... allah müstakini versin studentmis...sonderstudent... |
önce okudugunu anla...sonra zirvala
sonrada allaha yalvar allahim beni dallinlerden sapiklardan dogru yoldan ayrilmislardan masallarla uyutulmuslardan etme beni kurana döndür amin diye...
|
Arkadas,,,,
ölüye nasil itaat ediceksin ? ne demek !
Hz. Ömer (RA.) bile RESÜLÜ EKREM vefat edince ona ÖLDÜ demeyin diyor, sen veya ben veya her hangi bir baskasi RESÜL´un ölümüne ve onun kutsal anisina bu sekilde, sanki bir MAHALLE DELIKANLISINA hitap eder gibi, konusamayiz!!!! |
hz ömerin öyle söyledigini nerden uydur
dun.. uydur uydur inan..ne güzel bir din...hem hz ömer öyle birsey söylese ne farkederki ? hmm agir bir vakka ..demek hz muhammed ölmedi..ozaman adresini ver gidip resulallahi ziyaret edelim..sorularimiz var kurandan onlari bize aciklasin..
nerde yasiyor adresi emaili varmi telefonu ? yoksa hayalmi görüyorsun ? |
Cevabin MANEVI acidan cok BANAL arkadas!
Ölüm konusunu enine boyuna tartisacak degilim, ama belirli insanlarin kendi elleri ile yaptiklari BATIL INANCLARIN LIDERI icin bile bu deyim kullanilir: "SEN ÖLMEDIN" "SEN ILELEBET YASAYACAKSIN" usw.
Sen bu DININ bir mensubu olarak, nasil böyle bir Alemlerin Resülü olarak gönderilen Hz. Muhammed (sav.) hakkinda banal olabiliyorsun !!! Bunu DIN disinda olan birisi yazsa inan tepki bile vermem ! |
hangi dinden bahis ediyorsun
uydurdugun kaynagi bile mechul masal dinimi ?
yoksa kuran dinimi ? saayet kuran dinini diyorsan... ayetler var apacik..hz muhammed bir insandi dogdu ve öldü..allah ölecegini öldügünü söylerken... allah hz muhammedin ve diger peygamberlerin insan olduklarini vazifelerini tamamlayip öldüklerini söylerken..sen yerli kabile reisleri gibi faktdan uzak siir okuyorsun.. senin gibi kuran cahili birine mi inanayim yoksa allahami ? neyse avrupa gibi bir yerde böyle fikir ve düsünce cahillerinin akildan mantikdan yoksun kuran bilgisizi olduguna üzüldüm.. seni muhattab almiyorum..cahillerden isim yok.. |
:o) sana DUA bile etmem !
Sana direk hitaben yazdigim son makale !!!
|
Bedarf an einem gesitlichen Oberhaupt
1924 wurde in der Türkei das Kalifat abgeschafft. Der Kalif Abdülmecid Efendi mußte das Land verlassen. Fast vierhundert Jahre lang hatte der Osmanische Sultan zugleich den Titel des Kalifen getragen. Er galt als das geistige Oberhaupt aller Muslime auf der Welt.
Abdülmecid Efendi war ein begnadeter Maler. Er malte nicht nur Landschaften in impressionistischer Manier, berühmt war er auch für seine Porträts und Aktbilder. Das Oberhaupt der Muslime als Aktmaler, so etwas ist heute wohl kaum vorstellbar. Mit der Abschaffung des Kalifats verzichtete die junge türkische Republik freiwillig auf einen wichtigen Verbündeten in der Modernisierung des Landes. Doch der Staatsgründer Mustafa Kemal, der sich später "Atatürk", also Vater der Türken, nannte, wollte allein herrschen. Er duldete keine Konkurrenten und auch keine Brüder im Geiste. So fehlte der Republik in der Durchsetzung der Reformen, die in das kulturelle Selbstverständnis der muslimischen Türken eingriffen, eine geistige Autorität. Ein autoritäres Regime mußte etabliert werden, um die Türkei der westlichen Zivilisation anzunähern. Die überaus starke Rolle des Militärs als Hüter der kemalistischen Reformen ist eine zwingende Folge dieser Ausgangsposition. Das autoritäre Regime bescherte der Türkei eine janusköpfige Identität. Während Staat und Öffentlichkeit mit ihren Einrichtungen und Repräsentanten sich der europäischen Moderne verpflichteten, blieb die breite Masse der Bevölkerung, vor allem auf dem Land, ihren herkömmlichen Traditionen treu. Die Türkei hatte nun ein vorwärts und ein rückwärts gerichtetes Gesicht. Erst Ende der achtziger Jahre begann sich in den türkischen Großstädten so etwas wie eine Zivilgesellschaft herauszubilden. Doch Teile dieser Zivilgesellschaft waren muslimisch geprägt. Dieser Islam war alles andere als urban. Er war vielmehr eine Zumutung für alle, die einen modernen, städtischen Lebensstil führen wollten. Die türkische Gesellschaft befand sich in einer tiefen Krise. Zeichen dieser Krise wurden vor allem in einer stärkeren Islamisierung des Alltags gesehen. Sie machte sich aber auch bemerkbar in der Korruption und im moralischen Verfall sowie in einer Politik, die vor Gewalt gegen eigene Bürger nicht zurückschreckte. Vor zwei Jahren wurde eine Partei an die Regierung gewählt, die versprach, das Land aus dieser Krise herauszuführen. Wird es der Regierungspartei AKP gelingen, die tiefe Kluft zwischen den säkularen und traditionellen Lesarten des Islam in der türkischen Gesellschaft zu schließen? Entsteht so etwas wie ein moderater, urbaner Islam, der die überholten Traditionen und sittlichen Werte über Bord werfen kann und so in der Lage ist, sich den Herausforderungen der Moderne zu stellen? Diese Fragen sind nicht nur für die Zukunft der Türkei wichtig. Sie entscheiden überall in der islamischen Welt darüber, ob langfristig demokratische Systeme aufgebaut werden können. Ein Abdülmecid Efendi ist freilich nicht in Sicht. Der Ministerpräsident Recep Tayyip Erdogan hat auch keine Ambitionen, sich zum Kalifen ernennen zu lassen. Er ist kein Maler, nicht einmal ein musischer Mensch. Die Autoritätslücke in geistigen Angelegenheiten hemmt zweifelsohne den Entwicklungsprozeß. |
Vorbeter und Oberhaupt
Der Islam wird nach wie vor von Imamen repräsentiert. Die Imame in der Türkei aber sind keine Gelehrten. Sie sind Vorbeter und Beamte des Staates. Ihnen fehlt zumeist die Kompetenz aber auch der Wille, sich den Herausforderungen der Zeit zu stellen. Die muslimische Gesellschaft jedoch braucht Inspirationen, geistige Provokateure, die auf minenreichen Konfliktfeldern wie dem Geschlechterverhältnis oder dem Verhältnis zu Nichtmuslimen mutig operieren. Die meisten Vertreter der muslimischen Religion neigen zur Beschwichtigung und zum Übersehen von angestauten Konflikten. Eine solche Geisteshaltung aber vertieft nur die Probleme und trägt nichts zum Austausch mit der nichtmuslimischen Welt bei.
Welche moralischen Anregungen gehen heute vom Islam aus? Für den außenstehenden Betrachter ergibt sich ein jämmerliches Bild. Die männlichen Muslime, so scheint es, verbrauchen ihre gesamte geistige Energie, um ihre Frauen zu hüten. Die Frauen müssen geschützt werden vor dem verderblichen Einfluß der modernen Lebensweise. Sie dürfen nicht hinaus aus ihrer dem Mann untergeordneten Rolle. So entsteht ein unterdrückerischer, regressiver Islam, der die traditionelle Deutung von heiligen Quellen zu Dogmen erhebt. Und was tun die Frauen? Sie streiten für ihr Recht, weiter unterdrückt zu sein, beispielsweise weiter das Kopftuch tragen zu dürfen. Dieses Bild ist das Ergebnis einer Jahrhunderte alten Krise, in der das kreative und zeitgemäße Lesen der Quellen versäumt oder als Häresie verfolgt worden ist. Diese Krise kann nur überwunden werden durch einen radikalen Bruch mit der Tradition und ihren erstarrten Methoden und Sichtweisen. Fragen sind zu stellen an das Menschenbild, das von dieser Tradition überliefert wird, an das Verhältnis der Geschlechter, an das Verhältnis zu Andersgläubigen. Gemäß der islamischen Gesetzgebung, der Scharia, haben Atheisten in der islamischen Welt kein Lebensrecht. Muslimen, die ihre Religion aufgeben, droht die Todesstrafe. Mit solchen Sanktionen stellt sich jeder Glaube, jede Ideologie ins Abseits der menschlichen Zivilisation. Eine Reform in den theologischen Fakultäten ist unumgänglich. Die Methoden moderner Wissenschaften wie Linguistik, Psychoanalyse und Soziologie müssen in dieses Studium Eingang finden. Eine historisch-kritische Betrachtung von sakralen Quellen wie dem Koran müßte die Grundlage von Forschung und Lehre sein. Der Islam braucht keine Vorbeter. Die Funktion des Vorbeters kann theoretisch jeder volljährige Muslim ausüben. Der Islam kennt keine Kirche, folglich gibt es auch keine Priesterkaste. Die Institution der Imame ist weder im Koran noch in den Sprüchen des Propheten Mohammed verankert. Sie ist erst in der Tradition entstanden. Heute stellt sie einen Hemmschuh für die Entwicklung der muslimischen Kultur dar. Es ist eine Absurdität, daß in einem laizistischen Staat wie der Türkei solche Vorbeter zu Tausenden ausgebildet und vom Staatssäckel ausgehalten werden. So meint man wohl Kontrolle ausüben zu können über das, was in den Moscheen gepredigt wird. Doch in der Realität führt es nur dazu, einen verknöcherten Islam in die Bevölkerung zu tragen und fest zu verankern. Wenn der Islam an deutschen Schulen und Hochschulen gelehrt werden soll, brauchen wir einen neuen Ansatz. Wir brauchen Institutionen wie das von dem Religionsphilosophen Franz Rosenzweig im Jahr 1920 in Frankfurt am Main gegründete "Freie Jüdische Lehrhaus", wo auch Ernst Simon und Martin Buber dozierten. Angeboten werden müßten Lehrgänge über Koran-Themen, über die Geschichte des Islam sowie ästhetische, soziale, wirtschaftliche und politische Themen der Zeit mit der Berücksichtigung des säkularen Umfeldes und der philosophischen Fragen unserer Zeit. Der Prozeß der Säkularisierung kann nicht nur institutionell bewältigt werden. Er stellt vor allem auch eine geistige Herausforderung dar. Er beeinflußt die Sprache und somit auch das Denken. Für die deutschen Juden übrigens war die geistige Anstrengung, die mit der jüdischen Aufklärung einherging, eine durchaus kontrovers diskutierte Frage der Emanzipation und somit auch der Integration. Erst durch diese philosophisch angereicherte Auseinandersetzung mit der jüdischen Tradition konnte ein deutsches Judentum entstehen. |
Renaissance des Geistes
Auch in der islamischen Geschichte gibt es Vorbilder für einen neuen, emanzipatorischen Ansatz. So liegt beispielsweise die gesamte mystische Interpretation des Islam brach, wie ihn der einflußreiche Denker Mawlana Dschalaleddin Rumi im 13. Jahrhundert ausgearbeitet hat. Die deutsche Orientalistin Annemarie Schimmel hat diesem außergewöhnlichen Denker auch in deutscher Sprache ein Denkmal gesetzt. Übrigens hat diese mystische Tradition auch Musik und Poesie von eindringlicher Schönheit hervorgebracht. Auch die rationalistischen und metaphysischen Denkschulen Andalusiens, die von Denkern wie Ibn Rushd oder Ibn Arabi vertreten wurden, sind heute in Vergessenheit geraten. Dabei waren diese Denker auch bedeutende Inspirationsquellen für die europäische Renaissance. Im toleranten, geistig anregenden Klima des muslimisch beherrschten Spanien konnte sich auch das jüdische Denken relativ frei entfalten und Dichter wie Ibn Gabirol, Jehuda Halevi, dessen Werk von Franz Rosenzweig kongenial ins Deutsche übersetzt worden ist, oder den großen Philosophen Maimonides hervorbringen.
Heute wird der Schlüssel für eine islamische Renaissance gesucht. Das muß keinesfalls eine vergebliche Suche sein, wenn man bereit ist, die gesamte muslimische Geistesgeschichte, die verschiedenen Kulturen, die sie beeinflußt haben, darunter die griechische Antike, die Kulturen Persiens und Indiens und nicht nur Fragmente daraus aktiv zu nutzen. Eine kritische, wissenschaftlich fundierte Betrachtung der Geistesgeschichte ist Ausgangspunkt jeder kreativen Erneuerung. Der Islam braucht geistige Leitfiguren, die auch etwas anderes schaffen als die Regeln der Scharia nachzubeten. Er braucht musische, den Künsten und der Philosophie zugeneigte Interpreten. Vielleicht braucht er ein geistiges Oberhaupt, das Aktbilder malen kann. So wie es ihn ja schon einmal gegeben hat, vor achtzig Jahren. Von Zafer Senocak |
Zafer´i hic sevmem :-)
Yahu Halilcim komple kitabi alinti yapmisin :-)
Adresimi veriyorum bana kitabi yollasana: Mr. Prof. Dr. Kama SUTRA Nirwana Street 34 11312 New Delhi / INDIA |
eden sevmezsin askim askim :-)
batililasmis,dogulu özelliklerini kaybettigini düsündügün icin mi?
hemen gönderem sana, sattülarap su yolu üzerinden teyyare ile mi istersin, yoksa afganistan hindikus daglari üzerinden yük katarlari ile mi günderem? :-) |
bos laflara karnimiz tok!!!!!!DUAYMIS
senin sülalen duayen olsa ne yazar :)
bize degil kendi bilgisizligine kiz... bu ayetlerde kulagina küpe olsun insan ile allah arasinda ayrim yapabilirsin insanlari ilahlastirmazsin artik ...belki... KEHF SÛRESİ Suresi 110. Ayet De ki: “Ben de ancak sizin gibi bir insanım, (Ne var ki) bana, ‘Sizin ilah’ınız ancak bir tek ilâhtır” diye vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa yararlı bir iş yapsın ve Rabbine ibadette kimseyi ortak koşmasın.” FURKÂN SÛRESİ Suresi 20. Ayet Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberler de şüphesiz yemek yerler, çarşıda pazarda gezerlerdi. (Ey insanlar!) Sizi birbiriniz için imtihan aracı kıldık. (Bakalım) sabredecek misiniz? Rabbin hakkıyla görendir. ANKEBÛT SÛRESİ Suresi 57. Ayet Her can ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz. ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ Suresi 144. Ayet muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar veremez. Allah şükredenleri mükafatlandıracaktır. malesef gerisinin gerisene dönmüsler bile... |
BOS LAF ISTEMEYIZ!
VARSA ILMINIZ,
YAZDIKLARIMIZI ILMI DELILLERLE CÜRTÜRSÜNÜZ!! yine laf kalabaligi yaparak Hakkin karsisina cikanlar var!! Kimse Peygamber yasiyor demiyor!! Peygamberle Tamamlanan DIN yasiyor !! ALLAH O Ne söylerse dogru söyler, kendinden söylemez, ona uyun buyururken, sizlere ne oluyorki, Onun buyruklarini begenmiyorsunuz!!!? Ne oldugu bilinmeyen Insanlari Lider kabul edip onlarin ilkelerine bas üstüne dediginiz halde,Argo bir deyimle ALLAHTAN PEYGAMBERI CALMAK ISTIYORSUNUZ!! Ben aciklayim!! Peygamberi Hayatimizdan kaldirmak isteyenler, KURAN`I Kendi nefsani arzularina göre sömürgeci efendilerinin düstür ve arzularina göre kaliplastirmak isteyenlerdir. Bilerek veya bilmeyerek, bu oyunlara gelenleri uyariyor ve diyoruz ki:HIYANETTESINIZ!! PEYGAMBERIN BUYRUKLARI, HAKTANDIR KURANIN TEFSIRIDIR!! 15 ASIRDIR YOLUMUZU AYDINLATAN $ERIAT HÜKÜMLERIDIR!! ONLAR OLMASAYDI FATIH SULTAN,M ISTANBUL ÜZERINE IHTISAMLA YÜRÜYEMEZDI!! CENNET ANNELERIN AYAGININ ALTINDAdir KAIDESI HAYATIMIZA HAKIM OLAMAZDI! kisaca etrafiniza bir bakin! Hadis mezhep kabul etmeyenler, KURAN`ì Yasamamaktadirlar!! Islam kanunlarini beseri sistemlerden kücük görmektedirler..Onun bunun yorumlariyla Ayetleri saptirmaktadirlar.. Tek bir gayeye hizmet ediyorlar! ISLAM HAYATA HAKIM OLMASIN!!PEYGAMBERIN VAADLERI TAFSIYELERI UNUTULSUN da SÖMÜRGECILER RAHAT ETSIN!! BU SÖZLER 15 ASIRDIR DEVAM EDEN BELAM SIFATLILARIN TEFRIKALARIDIR ..AKLI BASINDA HIC BIR MÜSLÜMAN BUNLARA ALDANMAMISTIR! Selam Hakka tabi olanlara!. Peygamberim (sav) Sen güne$ten isin alan ay misali Rabb`inden aldiklarini bize yansittin Yüce davayi dünyaya yaymak icin günlerce hendek kazip, ac susuz toprak tasidin Sen ümmetine örnek olmak icin normal insan gibil yasadin Medineye hicret edip islamin devletine ki$nadin Tüm putlari yikmayi nasip eyledi sana Rabb`in Vazifeni yaptin emaneti biz biraktin! Hey hat.. bizler ne yaptik! Basini kaldirip baksan yüzümüze, belkimde $eytana attigin taslari, atarsin gözümüze.. Bizlerki yiktigin putlari ayaga diktik Emanet ettigin dünyanin cenneti olan, güzelim devleti yiktik!! I$te bundandir aleme rezil olusumuz kendimize bile gecmez oldu sözümüz Ya resul! Sen Rabb`inden imdat dile bizlere Kalmadi senden $efaat isteyecek yüzümüz.............. |
Peygambere isyan, Nisa , 115-))) o.T.
ohne Text
|
ikra, oku...Nisa 115
115. Kendisin icin dogru yol belli olduktan sonra, kim Pegamber`e karsi cikar ve müminlerin yolundan baska bir yol giderse, onu o yönde birakiriz ve cehenneme sokariz; o ne kötü bir yer.
Gerisini baska bir zaman ins`Allah Pump up your brain-))) |
Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 04:25 Uhr. |