Vaybee! Forum

Vaybee! Forum (http://localhost/forum/index.php)
-   Gesellschaft & Soziales (http://localhost/forum/forumdisplay.php?f=398)
-   -   Religion & Glauben (http://localhost/forum/showthread.php?t=4272)

24.04.2005 23:57

Daha uzmnansan sende Tefsir yaz
 
ve senin din anlayisini teblig et

24.04.2005 23:57

o.T.
 
Gelsene dedi bana
Kalsana dedi bana
Gülsene dedi bana
Ölsene dedi bana

Geldim
Kaldim
Güldüm
Öldüm

Nazim Hikmet

24.04.2005 23:58

O zaman Iran ve Arap yöneticileri öldü o
 
ohne Text

24.04.2005 23:58

heeeeeee ?????? o.T.
 
ohne Text

25.04.2005 00:00

Simdi fazla yuvarlak degildir
 
öyle herkes dini kendi kafasina göre yorumlarsa safsata cikar... ayni su anki gibi...

Önemli olan... Kuranin DIN kavramidir....

Müfessirlere göre Kurandaki DIN kavrami, bir sistemin anlasilisidir

25.04.2005 00:03

Aynen katiliyorum
 
biz kopyayi Ayet ve kisa kisa sekile begrenzen edelim

25.04.2005 00:05

Es zählen nur die Universellen
 
gesetze aller Religionen... solnage ein neueres den alten nicht verneint....

Hadir und Sunna sind reine Erfindungen oder zum größten Teil Fälschungen

25.04.2005 00:07

Kuranin Sünnetullahi nedir ?? o.T.
 
ohne Text

25.04.2005 00:13

Bence DINIn kavrami öyle degil o.T.
 
ohne Text

25.04.2005 00:13

Arap bozuntusu devleti degildir o.T.
 
ohne Text

25.04.2005 00:14

Formulier es einfacher
 
ben hic bir sey anlamadim

25.04.2005 00:14

Sefaat tümüyla Allaha aittir Zümer 44 o.
 
ohne Text

25.04.2005 00:15

Aferin yaaaa... demek bunun farkina
 
varan insanlarda varmis dünyada

isinsu 25.04.2005 00:40

ey gidi dortgen de degildir...
 
! ama herkes dedigin..ki ben bilgiclik tasalamiyorum burada.. wie viele andere.. herkes dinini kendi yanlis ve dogrulari ile yasar oyle degil mi??? yani dogrulari bilirsin ama kisiligin ile farkli yansitirsin dini oyle degil mi??

sonucta elhamdulillah muslumanim diyen ve guzel insan olma yolunda olan bir insan icin.. din kelimesini yorumlasa ne fark eder yorumlamasa ne fark eder.. onemli olan onu yasamaktir..

isinsu 25.04.2005 00:43

was soll das jetzt?????????????????? o.T
 
ohne Text

roman 25.04.2005 00:54

Aferim!
 
YASAMA, YÜRÜTME, YARGI diye sen bir sey duydunmu ömründe?

Allah, ALLAH neler var su dünyada.

xstudentxnrw 25.04.2005 01:03

senin yazdigin din kavrami ile
 
onu karsilastir bakam

xstudentxnrw 25.04.2005 01:04

Oh mannn, lies mal selbst ;O)
 
33:38- Peygambere Allah"ın takdir ettiği, mübah kıldığı şeyde bir darlık yoktur. Bundan önce geçen bütün peygamberler hakkında Allah"ın sünneti böyledir. Allah"ın emri ise biçilmiş bir kaderdir.

----

12:109 Senden önce gönderdiğimiz peygamberler de o memleketlerin halkındandı, onlar da kendilerine vahiy verdiğimiz birtakım erkeklerden başkası değillerdi. Şimdi o yerlerde şöyle bir gezip görmediler mi? Kendilerinden önce gelip geçenlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bir baksalar ya!... Elbette ahiret yurdu müttakiler için daha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı başınıza toplamayacak mısınız?

12:110 Nihayet peygamberleri (onların iman etmelerinden) ümit kesecek hale gelince ve kendilerinin yalancı durumuna düştüklerini sanınca, onlara yardımımız geldi, yetişti; dilediklerimiz kurtarıldı. Suçlular topluluğundan bizim azabımız geri çevrilemez.

12:111 Gerçekten de onların kıssalarında üstün akıllılar için bir ibret vardır. Bu Kur"ân uydurulmuş herhangi bir söz değildir. Lâkin kendisinden önce gelen kitapların tasdiki her şeyin ayrıntılarıyla açıklayıcısı ve iman edecek bir kavim için hidayet ve rahmettir.

----

33:6 Bayağı insanlardan kimi de vardır ki, bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve onu eğlence yerine tutmak için laf eğlencesi (veya boş söz) satın alırlar. İşte onlar için aşağılayıcı bir azab vardır.

----

33:55 Onlar (peygamberin eşleri) için babaları, oğulları, kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (kadın dostları) ve sahip oldukları köleleri hakkında bir günah yoktur. Bununla beraber (ey Peygamberin hanımları) Allah"tan korkun. Çünkü Allah her şeye şahit bulunuyor.

33:56 Gerçekten Allah ve melekleri Peygambere salât ederler. Ey iman edenler! siz de ona teslimiyetle salât ve selâm edin.

33:57 Şüphesiz ki Allah"a ve Resulü"ne eziyet verenlere Allah hem dünyada, hem ahirette lânet etmiştir. Onlara aşağılayıcı bir azab hazırlamıştır.

33:58 Mümin erkeklere ve mümin kadınlara yapmadıkları bir şeyden dolayı eziyet edenler de bir iftira ve açık bir günah yüklenmişlerdir.

33:53 Ey iman edenler! Peygamberin evlerine vaktine bakmaksızın ve yemeğe izin verilmedikçe girmeyin. Fakat çağırıldığınız vakit girin. Yemeği yediğinizde de hemen dağılın. Sohbet etmek için de izinsiz girmeyin. Çünkü bu haliniz peygambere eziyet veriyor, ama o sizden utanıyor. Fakat Allah gerçeği söylemekten utanmaz. Hem O"nun hanımlarına bir ihtiyaç soracağınız vakit de perde arkasından sorun. Böyle yapmanız hem sizin kalbleriniz ve hem de onların kalbleri için daha temizdir. Hem sizin Resulullah"a eziyet etmeye hakkınız yoktur. Ondan sonra hanımlarını da ebediyyen nikâh edemezsiniz. Çünkü bu Allah katında çok büyük bir günahtır.

33:54 Siz bir şeyi açıklasanız da gizleseniz de şüphe yok ki Allah her şeyi bilmektedir.

----

45:6 İşte bunlar, Allah"ın âyetleridir. Sana onları hakkıyla okuyoruz. Artık Allah"a ve âyetlerine inanmadıktan sonra hangi söze inanacaklar?

45:7 Her günahkâr kişinin vay haline!

45:8 O kimse Allah"ın kendisine okunan âyetlerini işitir de, sonra sanki kibrinden hiç işitmemiş gibi ısrar eder. İşte sen onu, can yakıcı bir azabla müjdele!

45:9 Âyetlerimizden birşey öğrendiği zaman, onu alaya alıyor. İşte onlar için rezil ve rüsvay edici bir azap vardır.

----

52:29 (Ey Muhammed!) sen hatırlat, öğüt ver. Rabbinin nimeti sayesinde sen ne kâhinsin, ne de mecnûn.

52:30 Yoksa onlar (senin için): "Bir şâirdir, zamanın felaketlerine çarpılmasını gözetliyoruz." mu diyorlar?

52:31 De ki: Bekleyin, çünkü ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.

52:32 Onların akılları mı bunu emreder yoksa onlar azgın bir topluluk mudur?

52:33 Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? Hayır onlar inanmıyorlar.

52:34 Eğer doğru iseler onun benzeri bir söz meydana getirsinler.

52:35 Yoksa onlar, hiçbir şey olmadan (yani yaratıcısız) mı yaratıldılar? Yoksa kendileri yaratıcı mıdırlar?

52:36 Yoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattılar? Hayır, onlar düşünüp hakikati anlamazlar.

52:37 Yoksa Rabbinin hazineleri onların yanında mıdır? Yahut hâkim (her şeyin yöneticisi) kendileri midir?

52:38 Yoksa kendilerine mahsus (üzerine çıkıp sırları) dinleyecekleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse dinleyenleri, açık bir delil getirsin.

52:39 Demek kızlar O"na, oğullar size öyle mi?

52:40 Yoksa sen kendilerinden bir ücret istiyorsun da, bu yüzden onlar ağır bir borç altında mı kalıyorlar?

52:41 Yoksa gayb kendilerinin yanında da onlar mı yazıyorlar?

52:42 Yoksa bir tuzak mı kurmak istiyorlar? Fakat o küfredenlerin kendileri tuzağa düşeceklerdir.

52:43 Yoksa onların Allah"tan başka bir ilâhı mı var? Allah, onların ortak koştukları şeylerden uzaktır.

52:44 Gökten bir parçanın düştüğünü görseler, "Üst üste yığılmış bulutlardır." derler.

52:45 Artık çarpılacakları günlerine kavuşuncaya kadar onları (kendi hallerine) bırak.

52:46 O gün hiçbir tedbirlerinin kendileri ne zerre kadar faydası olmayacak ve hiçbir şekilde yardım da görmeyeceklerdir.

52:47 Şüphesiz o zulmedenlere ondan başka da azab vardır. Fakat çokları bilmezler.

52:48 Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen gözlerimizin önündesin. Kalktığın zaman Rabbin i hamd ile tesbih et.

52:49 Gecenin bir kısmında ve yıldızların batışında da O"nu tesbih et.

----

66:1 Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak Allah"ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan çok esirgeyendir.

66:2 Allah size yeminlerinizi çözmeyi meşrû kılmıştır. Allah sizin sahibinizdir. O bilendir, hikmetle yönetendir.

66:3 Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Fakat eşi, o sözü başkalarına haber verip Allah da bunu Peygamber"e açıklayınca, Peygamber (eşine) bir kısmını bildirmiş bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona haber verince eşi: "Bunu sana kim söyledi?" dedi. Peygamber "Bilen, her şeyden haberi olan Allah bana söyledi." dedi.

66:4 Eğer ikiniz de Allah"a tevbe ederseniz ne iyi, çünkü kalpleriniz eğildi. Ve eğer Peygamber"e karşı birbirinize arka olursanız (bilin ki) onun dostu ve yardımcısı Allah, Cibrîl ve müminlerin iyileridir. Bunun ardından melekler de ona arkadır.

----

33:59 Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına hep söyle de cilbablarından (dış elbiselerinden) üzerlerini sımsıkı örtsünler. Bu onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

33:60 Andolsun ki, eğer münafıklar ve kalblerinde bir hastalık olanlar ve Medine"de dedikodu yapanlar, bu yaptıklarından vaz geçmezlerse, mutlaka seni onlara musallat ederiz. Sonra seninle orada az bir zamandan fazla komşu kalamazlar.

33:61 Melun olarak nerede bulunurlarsa yakalanırlar ve öldürülürler.

33:62 Allah"ın bundan önce geçenler hakkındaki kanunu budur. Ve sen Allah"ın kanununu değiştirmeye asla çare bulamazsın.

33:63 İnsanlar sana kıyamet saaatini soruyorlar. De ki: "Onun ilmi ancak Allah"ın nezdindedir. Ne bilirsin belki kıyamet yakında olur."

33:64 Şu muhakkak ki, Allah kâfirleri lânetlemiş ve onlara çılgın bir ateş hazırlamıştır.

33:65 (Onlar) orada ebedî kalırlar ve ne bir dost bulabilirler, ne de bir yardımcı.

33:66 O gün yüzleri ateş içinde çevirilirken: "Ah keşke Allah"a itaat etseydik, peygambere itaat etseydik!" derler.

33:67 Yine derler ki: "Ey Rabbimiz! Biz beylerimize ve büyüklerimize itaat ettik de bizi yanlış yola götürdüler."

33:68 Ey Rabbimiz! Onlara azabın iki katını ver ve kendilerini büyük bir lânet ile lânetle."

----

35:38 Şüphe yok ki Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. Elbette o, sinelerin içinde olanları da bilir.

35:39 Sizi yeryüzünde halifeler yapan O"dur. Artık kim küfrederse, küfrü kendi aleyhinedir. Kâfirlerin küfürleri, Rablerinin katında kendilerine buğzdan başka bir şey artırmaz, kâfirlerin küfürleri kendilerine zarardan başka bir şey artırmaz.

35:40 De ki: "Gö rdünüz ya, Allah"ı bırakıp da tapmakta olduğunuz ortaklarınızı! Gösterin bana, yer yüzünden neyi yaratmışlardır?" Yoksa onların gök yüzünde bir ortaklığı mı var? Yoksa biz kendilerine bir kitap vermişiz de ondan bir delil üzerinde mi bulunuyorlar? Hayır o zalimler, birbirlerine aldatmadan başka bir vaadde bulunmuyorlar.

35:41 Doğrusu gökleri ve yeri yok oluvermekten, Allah tutuyor. Andolsun ki eğer yok oluverirlerse, onları O"ndan başka kimse tutamaz. Gerçekten O, çok yumuşak davranır, çok bağışlayıcıdır.

35:42 Olanca güçleriyle Allah"a yemin etmişlerdi ki, kendilerine uyarıcı bir peygamber gelirse, mutlaka ilerideki ümmetlerin herhagi birinden daha doğru yolda olacaklardı. Fakat kendilerine uyarıcı bir peygamber geldiği zaman bu, onların sırf ürküntülerini artırdı.

35:43 (Bu da) yeryüzünde bir kibirlenme ve bir suikast düzenidir. Halbuki fena düzen ancak sahibinin başına geçer. O halde öncekilerin kanunundan başka ne gözetiyorlar? Sen Allah"ın sünnetinde asla bir değişme bulamazsın. Sen Allah"ın sünnetinde asla bir başkalaşma da bulamazsın.

35:44 Yeryüzünde gezip bir bakmadılar mı, kendilerinden öncekilerin sonu nasıl olmuş? Halbuki onlar, bunlardan daha kuvvetliydiler. Ne göklerde ve ne de yerde hiçbir şey Allah"ı aciz bırakamaz. Çünkü o her şeyi bilendir, her şeye kâdir olandır.

----

40:79 Kimine binesiniz, kimini de yiyesiniz diye sizin için o yumuşak başlı hayvanları yaratan Allah"tır.

40:80 Sizin için onlarda daha nice menfaatler vardır. Onların üzerinde gönüllerinizdeki bir arzuya erersiniz. Hem onlar üzerinde, hem de gemiler üzerinde taşınırsınız.

40:81 Allah size âyetlerini gösteriyor. Şimdi Allah"ın âyetlerinin hangisini inkâr edersiniz?

40:82 Daha yeryüzünde gezip de bir bakmazlar mı? Kendilerinden öncekilerin sonu nasıl olmuş? Onlar kendilerinden hem daha çok, hem de kuvvetçe ve yeryüzündeki eserlerinin sağlamlığı bakımından daha çetindiler. Öyle iken o kazandıkları şeyler, kendilerini kurtaramadı.

40:83 Çünkü onlara peygamberleri, delillerle ge ldikleri zaman, kendilerinde bulunan ilme güvendiler de o alay ettikleri şey onları kuşatıverdi.

40:84 O zaman hışmımızı gördüklerinde: "Allah"ın birliğine inandık ve O"na şirk koştuğumuz şeyleri inkâr ettik" dediler.

40:85 Ama hışmımızı gördükleri zamanki imanları kendilerine fayda verecek değildi. Allah"ın, kulları hakkındaki geçe gelen kanunu budur. İşte kâfirler bu noktada hüsrana düştüler.

----

48:18 Andolsun o ağacın altında (Hudeybiye"de) sana bey"at ederlerken Allah, müminlerden razı olmuştur. Kalplerinde olanı bilmiş onlara güven indirmiş ve onları pek yakın bir fetih ile mükâfatlandırmıştır.

48:19 Allah onları elde edecekleri birçok ganimetlerle de mükâfatlandırdı. Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

48:20 Allah size, elde edeceğiniz birçok ganimetler vaad etmiştir. Bunu size hemen vermiş ve insanların ellerini sizden çekmiştir ki bu, müminlere bir işaret olsun ve Allah sizi doğru yola iletsin.

48:21 Bundan başka sizin güç yetiremediğiniz, ama Allah"ın sizin için kuşattığı ganimetler de vardır. Allah herşeye kâdirdir.

48:22 Eğer kâfirler sizinle savaşsalardı arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamazlardı.

48:23 Allah"ın öteden beri gelen kanunu budur. Allah"ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.

48:24 O sizi onlara karşı muzaffer kıldıktan sonra Mekke"nin göbeğinde onların ellerini sizden, sizin ellerinizi de onlardan çekendir. Allah, yaptıklarınızı görendir.

48:25 Onlar inkâr eden ve sizin Mescid-i Haram"ı ziyaretinizi ve bekletilen kurbanların yerlerine ulaşmasını men edenlerdir. Eğer kendilerini henüz tanımadığınız mümin erkeklerle, mümin kadınları bilmeyerek ezmek suretiyle bir vebalin altında kalmanız ihtimali olmasaydı, Allah savaşı önlemezdi. Dilediklerine rahmet etmek için Allah böyle yapmıştır. Eğer onlar birbirinden ayrılmış olsalardı elbette onlardan inkâr edenleri elemli bir azaba çarptırırdık.

48:26 O zaman inkâr edenler, kalplerine taassubu, câhiliyet taassubunu yerleştirmişlerdi.Allah da elçisine ve müminlere sükûnet ve güvenini indirdi. Onları takva sözü üzerinde durdurdu. Zaten onlar buna pek layık ve ehil kimselerdi. Allah herşeyi bile ndir.

----

20:55 Sizi yerden (topraktan) yarattık, yine (ölümünüzden sonra) ona döndüreceğiz. Hem de ondan sizi bir kere daha çıkaracağız.

20:56 And olsun ki, biz, Firavun"a mucizelerimizin hepsini gösterdik. Böyle iken o yine onları yalan sayıp kabulden çekindi.

20:57 (Firavun Musa"ya şöyle) dedi: "Ey Musa! Sen sihrinle bizi yerimizden çıkarmak için mi geldin bize?"

20:58 "O halde biz de senin sihrin gibi bir sihirle sana geleceğiz (karşına çıkacağız); şimdi bizimle senin aranda bir vakit ve bir buluşma yeri tayin et ki; ne senin, ne bizim caymayacağımız uygun bir yer olsun."

20:59 Musa: "Sizinle buluşma zamanı, süs (bayramı) günü ve insanların toplanacağı kuşluk vaktidir." dedi.

20:60 Bunun üzerine Firavun döndü gitti ve bütün hile vasıtalarını topladıktan sonra geldi.

20:62 Sihirbazlar aralarında işlerini tartıştılar ve konuşmalarını gizli tuttular

20:63 (Sihirbazlar daha sonra Musa ve Harun"u göstererek şöyle) dediler: "Bu ikisi muhakkak sihirbazdır; büyüleriyle sizi yurdunuzdan çıkarmak ve de örnek dininizi yok etmek istiyorlar."

20:64 "Onun için bütün tuzaklarınızı bir araya getirin, sonra hep bir sıra halinde gelin. Bugün üstün gelen muhakkak zafer kazanmıştır."

20:65 Sihirbazlar: "Ey Musa! Ya sen at, yahud ilk atan biz olalım" dediler.

20:66 Musa dedi ki: "Hayır, siz atın." Bir de ne görsün! Onların ipleri ve değnekleri, yaptıkları sihirden ötürü kendisine sanki yürüyorlarmış gibi geldi.

20:67 Bu yüzden Musa içinde bir korku hissetti.

20:68 Biz dedik ki: "Korkma, çünkü sen muhakkak üstünsün (galib geleceksin) "

20:69 "Sağ elindekini atıver, o, onların yaptıklarını yutar. Çünkü onların yaptıkları ancak bir büyücü tuzağıdır. Büyücü ise, her nerede olursa olsun başarıya ulaşamaz."

20:70 Sonunda bütün sihirbazlar secdeye kapandılar, "Musa ile Harun"un Rabbine iman ettik" dediler.

20:71 Firavun: "Ben size izin vermeden mi ona iman ettiniz? O, muhakkak size sihir öğreten büyüğünüzdür. And olsun ki, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve muhakkak sizi hurma dallarına asacağım. Böylece hangimizin azabının daha şiddetli ve devamlı olduğunu bileceksiniz" dedi.

20:72 (İman eden sihirbazlar şöyle) dediler: "Bize gelen bu açık mucizeler ve bizi yaratana karşı, asla seni tercih edemeyiz. Ne hüküm vereceksen ver. Sen, ancak bu dünya hayatına hükmedebilirsin."

20:73 "Doğrusu biz hem günahlarımıza, hem bizi zorladığın sihre karşı, bizi bağışlasın diye, Rabbimize iman ettik. Allah (sevabça senden) daha hayırlı ve (azab verme bakımından da) daha devamlıdır."

20:74 Her kim Rabbine suçlu olarak varırsa, şüphesiz ki ona cehennem vardır. Orada ne ölür, ne de dirilir.

20:75 Kim de ona bir mümin olarak salih ameller işlemiş olduğu halde varırsa, işte onlara en yüksek dereceler vardır.

20:76 Adn cennetleri vardır ki, altlarından ırmaklar akar, onlar, orada ebedî olarak kalacaklardır. Ve işte bu, (küfür ve isyandan) arınanların mükafatıdır.

----

70:1- Bir isteyen, olacak azabı istedi.

2- Kâfirler için onu savacak yok.

3- O, derece ve makamların sahibi Allah"tandır.

4- Melekler ve Ruh miktarı ellibin yıl süren bir gün içinde ona çıkar.

5- O halde güzel bir sabır ile sabret.

6- Çünkü onlar onu uzak görürler.

7- Biz ise onu yakın görüyoruz.

8- O gün gök erimiş bir maden gibi olur.

9- Dağlar da atılmış renkli yün gibi olur.

10- Dost dostun halini soramaz.

11- Birbirlerine gösterilirler. Suçlu o günün azabından kurtulmak için fidye vermek ister; oğullarını,

12- Eşini ve kardeşini,

13- Kendisini barındıran, içinde yetiştiği tüm ailesini,

14- Ve yeryüzünde bulunanların hepsini ki, tek kendini kurtarabilsin.

15- Hayır, o alevlenen bir ateştir.

16- Derileri kavurur, soyar.

17- Çağırır, sırtını dönüp gideni,

18- Mal toplayıp kasada yığanı,

19- Doğrusu insan dayanıksız ve huysuz yaratılmıştır.

20- Kendisine kötülük dokundu mu sızlanır.

21- Kendisine hayır dokundu mu cimrilik eder.

22- Ancak namaz kılanlar bunun dışındadır.

----

104:1-2 Mal toplayıp onu tekrar tekrar sayan, insanları arkadan çekiştirip, kaş göz hareketleriyle alay edenlerin (hümeze ve lümezenin) vay haline!

----

3:169- Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rab"leri katında rızıklanmaktadırlar.

170- Allah"ın lütfundan verdiği nimetle sevinçlidirler. Arkalarından kendilerine ulaşamayan kimselere de hiç bir korku olmayacağını ve üzülmeyeceklerini müjdelemek isterler.

171- Onlar, Allah"ın nimetini, keremini ve Allah"ın, müminlerin ecrini zayi etmeyeceğini müjdelerler.

172- Kendilerine yara dokunduktan sonra da Allah ve Peygamberi"nin davetine uydular. Hele onlardan iyilik edenlere ve gereğince Allah"tan korkanlara büyük bir mükafat vardır.

173- İnsanlar onlara: "Düşmanlarınız size karşı ordu topladı, onlardan korkun." dediklerinde, bu, onların imanını artırdı ve şöyle dediler: "Allah bize yeter. O ne güzel vekildir".

174- Bunun üzerine kendilerine hiç bir kötülük dokunmadan Allah"ın nimeti ve lütfuyla geri döndüler ve Allah"ın rızasına uydular. Allah büyük lütuf sahibidir.

----

3:156- Ey iman edenler! Sizler inkâr edenler ve yeryüzünde sefere veya savaşa çıkan kardeşleri için: "Eğer bizim yanımızda olsalardı ölmezlerdi ve öldürülmezlerdi." diyenler gibi olmayın. Allah bunu, onların kalplerine bir hasret (yarası) olarak koydu. Allah, diriltir ve öldürür. Allah yaptıklarınızı görmektedir.

157- Eğer Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, Allah"ın bağışlaması ve rahmeti, (sizin için) onların topladıkları (dünyalıkları)ndan daha hayırlıdır.

158- Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de Allah"ın huzurunda toplanacaksınız.

----

10:57- Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüller derdine bir şifa, müminlere bir hidayet ve rahmet geldi.

58- De ki, "Allah"ın ihsanıyla ve rahmetiyle, yalnızca bunlarla sevinç duysunlar. Bu, onların biriktirip durduklarından daha hayırlıdır."

----

43:31- Yine Onlar: "Bu Kur"an, şu iki şehirden bir büyük adama indirilmeli değil miydi?" dediler.

32- Ey Muhammed! Rabbinin rahmetini onlar mı taksim ediyorlar? Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz taksim ettik. Birbirlerine işlerini gördürsünler diye biz onların bir kısmını diğerlerinden derecelerle üstün kıldık. Rabbinin rahmeti onların biriktirdikleri şeylerden daha hayırlıdır.

----

26:38- Böylece, sihirbazlar belli bir günün tayin edilen vaktinde bir araya getirildi.

39- Halka, "Siz de toplanıyor musunuz? (Haydi çabuk olun)" denildi.

----

12:15 Nihayet kardeşleri, Yusuf"u alıp götürdüler ve kuyunun dibine bırakmaya topluca karar verdiler. Biz de ona şöyle vahyettik: "Andolsun ki, sen onlara ilerde hiç beklemedikleri bir sırada bu yaptıklarını haber vereceksin".

----

10:71 Bir de onlara Nuh"un kıssasını oku: Hani o bir zamanlar kavmine demişti ki: "Ey kavmim, eğer benim aranızda duruşum ve Allah"ın âyetleriyle öğüt verişim size ağır geliyorsa, şunu bilin ki, ben yalnızca Allah"a dayanmışımdır, artık siz ve ortaklarınız her ne yapacaksanız toplanıp bütün gücünüzle karar veriniz. Sonra bu işiniz size dert olmasın. Sonra bana ne yapacaksanız yapın, bana mühlet de vermeyin".

----

17:87- Fakat Rabbinden bir rahmet olarak (biz bunu yapmadık). Gerçekten O"nun senin üzerindeki lütfu çok büyüktür.

88- Ey Muhammed! De ki: "Yemin olsun, eğer insanlar ve cinler bu Kur"ân"ın benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine yardımcı olsalar bile, yine onun bir benzerini meydana getiremeyeceklerdir."

89- Yemin olsun ki biz bu Kur"ân"da insanlar için çeşitli misaller vermişizdir. Yine de insanların çoğu inkârlarında ısrar ederler.

----

22:73- Ey insanlar! Bir misal verilmektedir, şimdi ona iyi kulak verin: Sizin Allah"ı bırakıp taptıklarınız bir araya gelseler, bir sinek bile yaratamayacaklardır.

Sinek onlardan bir şey kapsa onu kurtaramazlar. İsteyen de, istenen de âcizdir.

----

54:43. Şimdi sizin kâfirleriniz, onl ardan hayırlı mı? Yoksa kitaplarda sizin için bir beraet mi var?

44. Yoksa "Biz birbirimize yardım eden bir topluluğuz." mu diyorlar?

45. Her halde o topluluk bozulacak ve geriye dönüp kaçacaklardır.

46. Bilakis kıyamet onlara vaad edilen asıl saattir. Saat cidden çok feci ve acıdır.

47. Muhakkak ki suçlular sapıklık ve çılgınlık içindedirler.

48. O gün yüzleri üstü ateşte sürüklenecekler, "Cehennemin dokunuşunu tadın!" (denilecek).

49. Haberiniz olsun ki, biz her şeyi bir kadere göre yarattık.

50. Buyruğumuz yalnız bir tekdir, göz açıp yumma gibidir.

51. Andolsun biz, sizin benzerlerinizi hep helak ettik. Öğüt alan yok mudur?

52. İşledikleri her şey, kitaplarda mevcuttur.

53. Küçük, büyük hepsi satır satır yazılmıştır.

54. Takva sahipleri cennetlerde, nur içindedirler.

55. Güçlü padişahın huzurunda doğruluk koltuklarındadırlar.

----

28:78- Karun ise: "O (servet) bana ancak kendimdeki bilgi sayesinde verildi." demiştir. Bilmiyor muydu ki Allah, kendinden önceki nesillerden, ondan daha güçlü, ondan daha çok taraftarı olan kimseleri helak etmişti. Günahkarlardan günahları sorulmaz (Allah onların hepsini bilir).

----

7:42- İman edenler ve iyi amellerde bulunanlar -ki biz hiç kimseye gücünün üstünde bir şey teklif etmeyiz işte onlar cennet ehlidir ve orada ebedî olarak kalacaklardır.

43- Orada kalblerinde bulunan kini çıkarıp atarız. Onların altlarından ırmaklar akar. "Bizi buna erdiren Allah"a hamdolsun. Eğer Allah bizi doğru yola sevk etmeseydi biz doğru yola erişemezdik. Şüphesiz Rabbimizin peygamberleri bize gerçeği getirmişler." derler. Onlara şöyle seslenilir: "İşte size cennet! Yaptıklarınıza karşılık buna varis oldunuz".

44- Cennet ehli, cehennem ehline: "Rabbimizin bize vaad ettiğini gerçek bulduk. Siz de Rabbinizin size vaad ettiğini gerçek buldunuz mu?" diye seslenirler. Onlar da "evet" derler. Bunun üzerine aralarında bir çağırıcı şöyle seslenir: "Allah"ın laneti zalimler üzerine olsun!

45- Onlar, Allah"ın yolundan men ederler ve onu eğriltmek isterler, ahireti de inkâr ederlerdi".

46- Cennetliklerle cehennemlikler arasında bir perde vardır. A"raf üzerinde de, her iki taraftakileri simalarından tanıyan kişiler vardır. Bunlar cennetliklere: "selâm olsun size" diye seslenirler. Bunlar henüz cennete girmemiş, fakat girmeyi arzu eden kimselerdir.

47- Gözleri cehennemlikler tarafına çevrilince de :"Rabbimiz! Bizi zalim toplulukla beraber eyleme!" derler.

48- A"raftakiler yüzlerinden tanıdıkları kişilere seslenerek şöyle derler: "Ne topluluğunuz, ne de büyüklük taslamanız, size hiç bir yarar sağlamadı".

49- "Allah onları hiç bir rahmete erdirmiyecek, diye yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıydı?" (Cennetliklere dönerek): "Girin cennete, artık size ne korku vardır, ne de siz üzüleceksiniz" derler.

50- Cehennemdekiler, cennettekilere: "Bize biraz su akıtın veya Allah"ın size verdiği rızıktan bize de verin." diye seslenirler. Cennettekiler de: "Allah, bunların ikisini de kâfirlere haram kıldı." derler.

51- Onlar ki, dinlerini bir eğlence ve oyun yerine koydular ve dünya hayatı kendilerini aldattı. Onlar, bugüne kavuşacaklarını nasıl unuttular ve âyetlerimizi nasıl inkâr ettilerse, biz de bugün onları öyle unuturuz.

----

26:53- Firavun da şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi:

54- "Esasen bunlar, sayıları azar azar, bölük pörçük bir cemaattır."

55- "(Böyle iken) hakkımızda çok gayz (öfke) besliyorlar. "

56- "Biz ise, elbette uyanık (ve tekvücut) bir cemaatız." (diyor ve dedirtiyordu.)

57- Ama (sonunda) biz, onları (Firavun ve kavmini) bahçelerden, pınarlardan,

58- Hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık.

59- Ve onlara İsrail oğullarını mirasçı yaptık.

60- Derken (Firavun ve adamları) güneş doğmuştu ki, onların ardına düştüler.

61- İki topluluk birbirini görünce, Musa"nın adamları "Eyvah, yakalandık! dediler.

62- Musa: "Hayır, aslâ! dedi, Rabbim şüphesiz benimledir, bana yolunu gösterecektir."

----

xstudentxnrw 25.04.2005 01:07

18:109; 31:27;
 
18:109- Deki: "Eğer Rabbimin sözlerini yazmak için deniz mürekkep olsa, Rabbimin sözleri tükenmeden önce, deniz muhakkak tükenecekti, bir mislini daha yardımcı getirsek bile."

31:27- Eğer yeryüzündeki ağaçlar hep kalem olsa, deniz de arkasından yedi deniz daha kendisine destek olduğu halde mürekkep olsa, yine de Allah"ın kelimeleri yazmakla tükenmez. Şüphesiz ki Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

25.04.2005 01:11

o.T.
 
"Din" (Allah"ın yarattığı "Sistem ve Düzen")

xstudentxnrw 25.04.2005 01:18

42:17-26
 
17- Bu kitabı ve ölçüyü hakla indiren Allah"tır. Ne bilirsin, belki de kıyamet saati yakındır!

18- O"na inanmayanlar kıyametin çabuk gelmesini istiyorlar. İnananlar ise O"ndan korkarlar ve O"nun hak olduğunu bilirler. İyi bilin ki, kıyamet saati hakkında tartışanlar derin bir sapıklık içindedirler.

19- Allah kullarına çok lütufkârdır. Dilediğine rızık verir. O çok kuvvetlidir, çok güçlüdür.

20- Her kim ahiret kazancını isterse, biz onun kazancını artırırız, her kim de dünya kazancını isterse ona da ondan veririz, ama onun ahirette hiçbir nasibi yoktur.

21- Yoksa onların, Allah"ın dinde izin vermediği şeyi kendilerine meşru kılacak ortakları mı vardır? Eğer azabın ertelenmesine dair kesin yargı sözü olmasaydı, aralarında hemen hüküm verilir, işleri bitirilirdi. Gerçekten zalimler için acı bir azab vardır.

22- Sen kıyamet günü kazandıkları şeyin cezası başlarına gelirken zalimlerin korkudan titrediklerini görürsün. İman edip salih amel işleyenler ise cennet bahçelerindedirler. Rablerinin yanında onlar için istedikleri her şey vardır. İşte büyük lütuf budur.

23- İşte Allah iman edip salih amel işleyen kullarını bununla müjdeler. Ey Muhammed! De ki: "Ben bu tebliğime karşı sizden akrabalıkta sevgiden başka hiçbir ücret istemiyorum." Her kim bir iyilik yaparsa biz onun iyiliğini artırırız. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, şükrün karşılığını verir.

24- Yoksa onlar, senin hakkında: "Allah"a karşı yalan uydurdu." mu diyorlar? Eğer Allah dilerse senin de kalbini mühürler; batılı yok eder ve sözleriyle hakkı gerçekleştirir. Şüphesiz ki O kalplerde bulunan şeyleri hakkıyla bilir.

25- Kullarının tevbesini kabul eden, kötülükleri affeden ve sizin yaptıklarınızı bilen O"dur.

26- Allah iman edip, salih amel işleyenlerin tevbesini kabul eder, onlara lütfundan daha fazlasını verir. Kâfirler için ise şiddetli bir azap vardır.

xstudentxnrw 25.04.2005 01:19

17:46
 
46- Ve kalblerinin üzerine, Kur"ân"ı anlamalarına engel perdeler geçiririz ve kulaklarına bir ağırlık veririz. Rabbini Kur"ân"da bir tek olarak andığın zaman da ürkerek arkalarına döner kaçarlar.

xstudentxnrw 25.04.2005 01:23

"ALLEIN"
 
17:46- Ve kalblerinin üzerine, Kur"ân"ı anlamalarına engel perdeler geçiririz ve kulaklarına bir ağırlık veririz. Rabbini Kur"ân"da bir tek olarak andığın zaman da ürkerek arkalarına döner kaçarlar.

7:70- Dediler ki: "Ya, demek sen tek Allah"a kulluk edelim ve atalarımızın taptıklarını bırakalım diye mi (bize) geldin? Eğer doğrulardan isen bizi tehdit ettiğin (o azabı) bize getir!"

39:45- 45- Böyle iken, Allah bir olarak anıldığı zaman ahirete inanmayanların yürekleri burkulur da, O"ndan başkaları anıldığı zaman derhal yüzleri güler.

40:12- 12- (Onlara şöyle cevap verilir): "Bu azab size şu sebeptendir: Siz tek Allah"a davet edildiğiniz zaman inkâr ettiniz. Ama O"na ortak koşulunca inandınız. Artık hüküm, o yüce ve büyük Allah"ındır."

40:84-
84- O zaman hışmımızı gördüklerinde: "Allah"ın birliğine inandık ve O"na şirk koştuğumuz şeyleri inkâr ettik" dediler.

60:4-
4. İbrahim"de ve onunla beraber bulunanlarda sizin için güzel bir misal vardır, onlar kavimlerine demişlerdi ki: "Biz sizden ve sizin Allah"tan başka taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz bir tek Allah"a inanıncaya kadar sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve nefret belirmiştir." Yalnız İbrahim"in babasına: "Senin için mağfiret dileyeceğim, fakat senin için Allah"tan (gelecek) hiçbir şeyi (önlemeye) gücüm yetmez." demesi hariç. Rabbimiz! Yalnız sana dayandık, sana yöneldik. Dönüşümüz de ancak sanadır.

xstudentxnrw 25.04.2005 01:39

senin kaynagini yazan, allahi, namazi
 
inkar eden adam, tabiki sünnetide inkar edecek.. ama yanlistir yani ;O)

xstudentxnrw 25.04.2005 01:48

o.T.
 
"Allah ile kul ve kullar arasindaki münasebetleri tanzim eden nizâm."

"Nizâm ne?

Sira, dizi, düzen, dizilmis olan sey, siralanmis olan sey, siralanmis. Icaba göre yapilan kanun. Bir kaideye binaen tertib olunmak ve ona binaen tertip olunduklari kaide. Bir isin sebat ve kiyamina medar, sebep olan sey ve hâlet. Sîret. Hüdâ. Tarikat. °adet. De"b. tertip. "

xstudentxnrw 25.04.2005 01:50

o.T.
 
Kuranda din

1- Din Allah"dan bir vasiyettir.(1)
2- Dinde zorlama yoktur. (2)
3- Din ilimleri öğrenilmelidir. (3)
4- Din üzerimize güçlük yüklemez. (4)
5- Din hususunda haddi aşmamak gerekir. (5)
6- Din yalnız Allah"a tahsis edilir. (6)
7- Allah"ın emirlerini yerine getirenler din kardeşidirler. (7)
8- Dinde amellere göre ceza ve mükâfat vardır. (8)
9- Din ceza günüdür. (9)
10- Din hususunda yardım isteyenlere yardım etmek lâzımdır. (10)
11- İslâm dini kemale erdirilmiştir. (11)
12- Allah indinde Hak Din İslâmdır. (12)

25.04.2005 02:25

Yasar Hoca demiyor
 
Süleyman ve hemen hemen tüm Unideki Proflar diyor.....

25.04.2005 02:46

yaw..camide para toplaniyor..
 
bu isin kontrolünü kim yapiyor..versen bir türlü..vermesen bir türlü. Bence Ekonimiden sorumlu bakan Eichel Müslümanlardan"da "Moscheesteuer" alsada bu para toplama durumu bitse.. Acaba bu sefer de paraci vatandaslarimiz " ich trete aus der Moschee aus" derler mi ? düsünpn bi..ne kadar abes ve absurd geliyor insana..camiden istifa etmek !

25.04.2005 02:49

hemen maasallah dedim...
 
biz "kleckern" yerine "klotzen "yapiyoruz. Ama farketmeden de "kotzen" oluyor.

25.04.2005 08:01

BEN katilmiyorum.. ÖZGÜRCE olmali hersey
 
:-)))

25.04.2005 09:06

23 Nisan
 
23 Nisan 1920 Büyük Millet Meclisi"nin açılış günüdür. Her 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı?nı birlikte kutlarız.Umarim sizlerde kutluyorsunuzdur..

Egemenlik yönetme yetkisidir. Ulusal egemenlik; yönetme yetkisinin ulusta olmasıdır. Osmanlı imparatorluğu döneminde egemenlik padişah*ta idi. Padişah ülkeyi dilediği gibi yönetirdi. imparatorluğun son yıllarında padişahlar rahatlarını düşündüler. Yurt bakımsız kaldı. Ülke sorunları yüzüs*tü bırakıldı. Bu sırada Birinci Dünya Savaşı başladı. Savaş dört yıl sürdü.
Mustafa Kemal Paşa Ulusal Kurtuluş Savaşı"nı başlatmak için İstanbul?dan Samsun"a 19 Mayıs 1919 günü geldi. Samsun"dan Amasya"ya, oradan Erzurum"a ve Sivas?a gitti. Sivas ve Erzurum"da kongreler topladı. Mustafa Kemal Paşa egemenliğin ulusta olduğuna inanıyordu. Bu inançla «Ulusu yine ulusun gücü kurtaracaktır. Tek bir egemenlik vardır, o da ulusal egemenliktir» diyordu. Yurdun dört bir yanından seçilip gelen temsilciler - milletvekilleri - Ankara"da 23 Nisan 1920 günü toplandılar.

İlk Büyük Millet Meclisi"nin toplandığı yapı Ankara"da Ulus Alan"ından istasyona giden caddenin başındadır. Bugün Kurtuluş Savaşı Müzesi olan bu yapı tek katlıdır. O yıllar ülkemiz yokluk yoksulluk içindeydi. Milletvekillerinin oturduğu sıralar bir okuldan getirildi. Meclis gaz lambası ile aydınlanıyor, soba ile ısınıyordu. Top seslerinin Ankara"da duyul*duğu zamanlarda bile meclis düzenli toplandı.

Ulusal Kurtuluş Savaşımızla ilgili bütün kararlar bu mecliste alındı. Mustafa Kemal Paşa"nın önderliğinde ulusumuz dünyaya Ulusal Kurtuluş Savaşı dersi verdi. Ezilen uluslara kurtuluş yolunu açtı. Bağımsızlık savaşının öncüsü olan kurtuluş savaşımız yeryüzünün öteki uluslarına örnek oldu.

23 Nisan 1920 ilk Büyük Millet Meclisi"mizin toplandığı gündür. 23 Nisan, ulusun yönetme yetkisini kullanmaya başladığı gündür. Bu gün Milli Egemenlik Bayramı"mızdır.

23 Nisan dünyada kutlanan ilk çocuk bayramıdır. Atatürk"ün Türk çocuklarına armağan ettiği bu bayram şenliklerine son yıllarda yabancı ulus*ların çocukları da katılmaya başlamıştır. Atatürk çocuklara çok değer verir, gezilerinde okullara uğrar, ders dinler, sorular sorardı. «Bugünün küçükleri yarının büyükleridir.» diyen Atatürk, yönetimin bayram süresince öğrencilere bırakılması geleneğini başlattı. 23 Nisan"da yönetim birimleri seçimle gelen kurullar bir süre çocuklara bırakılır. Bu güzel gelenek her yıl yinelenir. Her 23 Nisan"da yurdumuz bir bayram alanı olur. Çocuklar törenlerde konuş*malar yaparlar, şiirler okurlar. Gece fener alayları düzenlenir.

23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı egemenliğin ulusta olduğu düşüncesinin kabul edildiği gündür. Çocuk bayramımızdır. Yarının büyükle*ri olan siz çocukların bayramıdır.

xstudentxnrw 25.04.2005 09:19

Insan bagisi kendi istegi ile yapar,..
 
vermek istemiyorsan verme! Annene babana güvenmiyorsan oradaki insanlara hi güvenme! Ama git bi sor o para ile ne yapiliyor. Üyelerde var, onlarin aidatlarida genelde Cami icin kullaniyor. Aldigin abdesti yagmur suyu ile almiyorsun! Gözün bir seyler görsün diye camlari acip, duvarlari yikip iceri isik birakmiyorlar, ceryan kullaniliyor. Kisin üsememin icin yine ceryan kullaniliyor. Orada olan insanlar senin verdigin 5, 10 Euro kac mislini kendi cebinden veriyorlar sen biliyormusun?

xstudentxnrw 25.04.2005 09:24

Sen, senin okudugun kitaplardan
 
etkilenen ve o guruba katilmis Proflarimi diyorsun? Yoksa o yazarin kaynaklarindan para alipta bu seyleri diyen Proflarimi diyorsun? Af edersin, ama sen Kurani Kerimi arapcasinda okumaya karsi olan Proflarin yazilarini okumasan? Arapcasini okuyabilemeyen Proflarinda yazilari okuma en iyisi. Birde alkol kullanan, namaz kilmayan Proflarin bu konulardaki yazilarina hic bakma. Dünya malini Islam davasi icin harcayanlarin yazilarini oku, namazinda abdestinde, yasaklara uyan kisilerin.

25.04.2005 09:28

Tam dayakliksin :-) bugün 25. Nisan !!!!
 
ohne Text

xstudentxnrw 25.04.2005 09:42

"kotzen" ettirecek apuk sapuk yazilari
 
yazanlara kaynaklarini göstermek durumunda oluyor insan. Ister oku, ister okuma! Zorlayanmi var ;O)
Güzel yazi yazabiliyorsun buyur ;O)
Ama belkide zaten yazanlardansin.

25.04.2005 09:42

ne reaksyon ama...
 
ne olmus 2 Gün gectiyse kama ??

xstudentxnrw 25.04.2005 09:46

Evet halkin istedigi gibi yönetiliyor?!?
 
Benim bildigim halkin cogu, kiz ögrencilerin okula ve üniversiteye bas örtülü gidebilmesi. Türkiyede yuvarlak masa basindakilerin kuruntulari halka yasatiliyor! Öyle degilmi?
Birde Fransa ekolü varmis.. Fransa bu devrim halktan halk icin yapilir oldu. Türkiyedede böyle oldu ama, ardindan halki niye kafeslere attilar anlayamadim.

xstudentxnrw 25.04.2005 09:48

katilmamak elde degil, bu kadar nick..
 
ve sahibi bir kac kisi.. ;O)

25.04.2005 09:53

yanlis anlama ltf ama..
 
Din, Politika hakkinda yorum yapmak istemiyorum ..

Sadece 23 Nisani bana ve benim gibilere cok hos zamanlar gecirttigi icin bir tsk Yazisiydi..

xstudentxnrw 25.04.2005 10:01

anlamam, no problem..
 
sen dini ve politik konulara girme, senin bilecegin..
din politikaya girmesin.. ama politika dinin "anasini" aglatsin. onlarin haklarindan allah gelir eninde sonunda. :O)


Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 22:15 Uhr.