![]() |
:-)))) O.Güler cok komiksin
Simdi MÜSLÜMAN olmanin ölcüsü bumu oldu :-) Sen ENIS´e tasch cikartirsin...
|
Erich Fromm sagt:
"Die Fähigkeit zu lieben erfordert einen Zustand intensiver Wachheit und gesteigerter geistiger Vitalität. Wenn Liebe so viel heisst, wie gegenüber einem jeden eine Haltung einnehmen, wenn Liebe ein Charakterzug ist, dann muss sie notwendigerweise nicht nur in unseren Beziehungen zu unserer Familie und zu unseren Freunden, sondern auch in den Beziehungen zu all denen zu finden sein, mit denen wir durch unsere Arbeit, unser Geschäft oder unseren Beruf in Kontakt kommen. Es gibt keine Arbeitsteilung zwischen der Liebe zu den eigenen Angehörigen und der Liebe zu Fremden. Ganz im Gegenteil ist letztere die Vorbedingung für erstere. Würde man diese Einsicht ernst nehmen, so würde das in der Tat eine recht drastische Veränderung in unseren gewohnten sozialen Beziehungen bedeuten."
|
kavgalar kelepce oldu boynumuza
darilip gücenme, kar saydigim ömrümü takvimlerden caldi yillar ve kavgalar, aldirmiyorum alistim artik
|
Sen miydin o yalnızlığın mıydı yoksa
Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
Dilimizde akşamdan kalma bir küfür Salonlar piyasalar sanat sevicileri Derdim, günün birinde insan arasına çıkarmaktı seni Yakanda bir amonyak çiçeği Yalnızlığım benim sidikli kontesim Ne kadar rezil olursak o kadar iyi. Kumkapı meyhanelerine dadandık Önümüzde; altınbaş, altın zincir fasulye pilakisi Ardımızda görevliler hızır paşalar Sabahları açıklarda bulurlardı leşimi Öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri Çöpçülerin elleriyle okşardım seni Yalnızlığım benim süpürge saçlım Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi Baktım gökte bir kırmızı, bir uçak Bol çelik, bol yıldız, bol insan Bir gece sevgi duvarını aştık Düştüğüm yer öyle açık seçik ki Başucumda bir sen varsın bir de evren Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi Yalnızlığım benim çoğul türkülerim Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi. Sevgi Duvarı - Kendine İyi Bak Yan yana geçen geceler unutulup gider mi Acılar birden biter mi Bir bebek özleminde seni aramak var ya Bu hep böyle böyle gider mi. Suya hasret çöllerde beyaz güller biter mi Dikenleri göğü deler mi Bir menekşe kokusunda seni aramak var ya Bu hep böyle böyle gider mi. Kendine iyi bak beni düşünme Su akar yatağını bulur, Kendine iyi bak beni düşünme Su akar yatağını bulur, İçimdeki fırtına, kör kurşunla diner mi Kavgalar kansız biter mi Bir mavzer çığlığında seni aramak var ya Bu hep böyle böyle gider mi Şu kahpe dünya seni bana düşman eder mi Dostluklar birden biter mi Bir kardeş selamında seni aramak var ya Bu hep böyle böyle gider mi Kendine iyi bak beni düşünme Su akar yatağını bulur, Kendine iyi bak beni düşünme Su akar yatağını bulur, Sevgi Duvarı - Karar Vermek Zor Malatya’ dan çıktım yola, yollar yanıyor Düşman sarmış dört yanımı, kurşun saçıyor Düşmüşüm bir çukura, canım yanıyor Yaşasam mi ölsem mi Karar vermek zor. Beyler deresinde kardaş pusu kurdular Dağda çadır çadır aştılar tüfek çaktılar İki er kardeşi canımdan, canımdan vurdular Yaşasak mi ölsek mi Karar vermek zor. Sevgi Duvarı - Şiddet Ya dinle, ya dinle, ya dinle ya dinle yada git Bu şiddet olmazsa hiç olmaz, Ya dinle ya git Ya dinle ya dinle ya dinle ya dinle ya git Bu şiddet olmazsa hiç olmaz Ya dinle ya git Ya dinle ya dinle ya dinle ya dinle yada git Bu şiddet olmazsa hiç olmaz Kokun burda rengin burda yüzümde saçlarımda Kanım kanımda akıyor ey Bağdat biz hep sizleyiz Ya dinle ya dinle ya dinle ya dinle ya da git Bu şiddet olmazsa hiç olmazsa Ya dinle ya git Bağdatlım, emekçim, Kardeşim ha, kardeşim ha Tuttuğum zafer olsun hep böyle Güzel kardeşim güzel Bağdatlım Tuttuğum zafer olsun hep böyle Ya şimdi, ya şimdi, ya şimdi ya hiç Ya şimdi, ya şimdi, ya şimdi ya hiç Gözüm kardeşim canım kardeşim Benim kardeşim, benim kardeşim Yarın geç olur, yarın geç olur, tuttuğun zafer olsun hep böyle Yarın geç olur, yarın geç olur, tuttuğun zafer olsun hep böyle Ya dinle ya dinle ya dinle ya dinle ya da git Bu şiddet olmazsa hiç olmaz Ya dinle ya git Ya dinle ya dinle ya dinle ya dinle ya git Bu şiddet olmazsa hiç olmaz Ya dinle ya git Sevgi Duvarı - Hep Sonradan Ne sen Leyla’ sın ne de ben Mecnun Ne sen yorgun ne de ben yorgun Kederli bir akşam içmişiz sarhoşuz hepsi bu. Hep sonradan gelir aklım başıma hep sonradan sonradan Hep sonradan gelir aklım başıma hep sonradan Hep sonradan gelir aklıma hep sonradan, sonradan Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan. Ne sen bulutsun ne de ben yağmur Ne sen mağrur ne de ben mağrur Hüzünlü bir akşam susmuşuz durgunuz hepsi bu. Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan, sonradan Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan Hep sonradan gelir aklıma, hep sonradan, sonradan Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan Sevgi Duvarı - Şiire Gazele Senin eşkin meni düşürdü dile Ne çe aşığh olur bülbüller güle Hasret çektim, könül verdim, seni sevdim men, Hasret çektim, könül verdim, seni sevdim. Böyle bir güzele, eşkimir gazele, Şiire gazele könül verdim şiire gazele Eger menden ayrıl, gezip dolansın Menim bu eşkime yigane kalsın Alışaram, ot tutaram, hem yanaram men Alışaram, ot tutaram, hem yanaram. Bunuda bilmerem, sensiz men gülmerem Könlümü vermerem, heç kesemem könlümü vermerem Sevgi Duvarı - Doruklara Sevdalandım Filiz filiz harelendim dağlara uymak için Kan gölünde kurulandım hayatı duymak için Kavgalara kuyulandım sabaha varmak için Kavgalara kuyulandım sabaha varmak için. "Kekik kokusu duydum Kekik kokusu koynunda huysuz gecenin Uyandım birdenbire Haydi dedim yüreğim gidelim bu şehirden Bu şehir koparmak istiyor beni özlemlerimden Yorgunum; Çünkü yorgunluğumun yaşamak gibi bir anlamı var Yine de yaşamaktan duyduğum mutluluğun tadına Düşmanlarım ulaşamazlar..." Katarlar gelir geçer bir geceden bir geceye Yüreğim yare yare iz bırakır bin acıya Gün olur şafaklanır karanlıklar bin parçaya Gün olur şafaklanır karanlıklar bin parçaya. Denizlerde dalgalandım taşları oymak için Doruklara sevdalandım ışığa doymak için Irmaklarda durulandım dağları duymak için Irmaklarda durulandım dağları duymak için. "Bir kuş çiz yavrum yüzüme gözyaşınla Bir kuş tel tel kirpiklerim kanat olsun Bir kuş çırpınan kalbi dudağımda Bir kuş yavrum sıcaklığın beni bulsun. Bahar gelmiş balam benim Bahar gelmiş dayanmış Dalda yaprak bebeciğim Suda köpük uyanmış Kuzulara özenmiş kızım benim Körpe sesler dinlenmiş Ay ışığında yanmış yavrucuğum Onun için beyazmış." Şarkılar gelir geçer bir heceden bir heceye Yüreğim yare yare yankılanır bin acıya Gün olur ufalanır karanlıklar bin parçaya Gün olur ufalanır karanlıklar bin parçaya Tedirgin - Munzurlu Munzurdan bir kus indi Karali karali Gittim baktim kanatlari Yarali yarali Kirvem belli dersim daglari Marali marali marali Kirvem kirvem kirvem kirvem Hey avci vurmus gor kac gundur yarali Munzurdan bir tas su verim de olem diyor Hem agliyor hem bir turlu soyluyor Biz de soyleyelim birlikte olelim Munzur benim kirvem olur kime vereyim Kirvem yine bela kirvem yine bela Duman olmus daglar yolum karanlik Kirvem yine bela kirvem yine bela Kor olmus daglar yolum karanlik Aaahh diz cokup illede Anam anam anam diyor Burna haber salinda daye daye daye Ahhhh donup gitsem su daglara diyor Kirvem daglarda nerde oldugunu bilem Ahhhhh daglara git ates yak orda oldugunu bilem Ahhhh kirvem uzat uzat ayaginin altini opem Munzurdan bir tas su verim de olem diyor Hem agliyor hem bir turlu soyluyor Biz de soyleyelim birlikte olelim Munzur benim kirvem olur kime vereyim Kirvem yine bela kirvem yine bela Duman olmus daglar yolum karanlik Kirvem yine bela kirvem yine bela Kor olmus daglar yolum karanlik Tedirgin - Tedirgin Sarı sıcak yazılar uzak Dost uzanan eller uzak Karanlıklar kurmuş tuzak Benim sonum dünden belli Haramiler sarmış yolumu Güvercinler muhbir ucar Telden tele fermanım gider Benim sonum dünden belli Gözlerim dolar kan sanırım Betonlar boğar nefessiz kalırım Şahidim yoktur Perdeler örtük İnanamassın ağlarsın Geceler mi sen, benmi yorgunum Mermiler mi sen, benmi yangınım Düşlerim tutsak Yüreğim sürgün İçimde bir çocuk tedirgin Suskunum vurgunum tedirginim benim haylanmaz uslanmaz tedirgin... Dağlarda kar yollar uzar Yar belinden kollar uzar Hasımlarım kurmuş tuzak Benim sonum dünden belli Müfrezeler sarmış yolumu Menekşeler solgun açar Dilden dile fermanım gider Benim sonum dünden belli Gözlerim dolar kan sanırım Betonlar boğar nefessiz kalırım Şahidim yoktur Perdeler örtük İnanamassın ağlarsın Tedirgin - Mahur Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız O mahur beste çalar Müjgan"la ben ağlaşırız Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız Yalnız kederli yalnızlığımız da sıralı sırasız O mahur beste çalar Müjgan"la ben ağlaşırız Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı Gittiler akşam olmadan ortalık karardı Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara Geceler uzar hazırlık sonbahara Tedirgin - Layla Saclarin savrulur turkulerime Deli ruzgar eser gecelerime Huzunler dolar bos kadehime Yuregim tutusur geceler boyu Aman be leyla can leyla Bosver bu aska ha leyla can leyla Son ver bu aska Cikmaz sokaklarda Kapina dustum Golgem pesi sira ayak sesleri Yagmur altinda Atese dustum Basimda savrulur sevda kulleri Aman be leyla can leyla Bosver bu aska ha leyla can leyla Son ver bu askki Tedirgin - Grev (Dilekçe) Oy bilesen ki ben haa Tas doven demir doven Oy bilesen ki ben haa Toz toprak icinde sanli Sufakatim vakti coktur ellerim magrur yavru oy bilesen ki ben haa yerden cevahir soken zincirini yitirmis dev feryadim grev hakkimi isterim grev hakkimi isterim GREV ! Tedirgin - Derin Bir Ah Çektim Derin bir ah cektin icim yandi Kiyamaz gozum gozlerine Ruyalarimdan gelip gecersin Varamaz elim ellerine Tren yolunda raylar uzar Uzarda nereye gider Ay"a gider, suya gider ,yola gider, yar gider Benimde basima gelenler adami kanser eder Benimde basima gelenler insani kanser eder Derin ah cektin icim yandi Dayanmaz gonlum hasretine Arzularimdan gelip gecersin Yaslanmaz basim dizlerine Gurbet olunca yollar uzar Uzarda nere gider Daga gider ,tasa gider, askka gider ,yar gider Benimde basima gelenler adami kanser eder Benimde basima gelenler insani kanser eder Derin bir ah cektin icim yandi Yetismez omrum gencligine Son nefesimden gelip gecersin Yagmaz gozum ellerine Daragacinda ipler uzar Uzarda nere gider Cana gider, kana gider, sona gider, yar gider Benimde basima gelenler adami kanser eder Benimde basima gelenler insani kanser eder Tedirgin - Yazamadım Uzak gecen baharlari Huzun satan hazanlari Gence kalem kiranlari Yazamadim yazamadim Kirik dokuk umutlari Sakincali tutkulari O cocuksu korkulari Yazamadim yazamadim Solgun suskun resimleri Goge yoldas denizleri Omrume goz dikenleri Yazamadim yazamadim Ses vermeyen geceleri Tanimi zor acilari Tek kisilik sancilari Yazamadim yazamadim Gun oksuzu odalari Uygun adim voltalari Ah zamansiz sorgulari Yazamadim yazamadim Yitip giden anilari Katledilmis duygulari Yarim kalmis sevdalari Yazamadim yazamadim Tedirgin - Sevemezsin Deli dolu bir aksam Vakit ayrilik Saatler yanlizliga donuyor magrur Yabanci dusler kalmis dunden geriye Yurekler pismanliga carpiyor magrur Adimi anamazsin ,yoluma cikamazsin Gonulden sevemezsin sen Gecmisi silemezsin, ruyama giremezsin Gercekten sevemezsin sen Beklenen olumlerin kacisi olmaz Bir yildiz bilinmeze kayiyor magrur Ben surgunum sen durgun Kacak bu sevda Dilim hep elvedaya donuyor magrur Haykirsam duyamassin Cagirsam gelemezssin Yurekten sevemezsin sen Zor gunde aramassin Hic yanliz kalamazsin Korkusuz sevemezsin sen "Oyle bir kusup gidisin vardi ki Seni vicdansiz ,insafsiz,kitapsiz" Tedirgin - Ah!.. Yüzünün yarısı göz kadife yansımalı bulutlu siyah ah bulutları eflatun o boy aynasından çıktı fransızın malı vişne asidi vardı tadında rujunun ah sinema yıldızı filan olmalı ağızlığı kristal son derece uzun bir kibrit çakıldı mı ah yağmurluklu kız alevinden anlamlı dumanlar üfürüyor ah çocuk yüzünde gül goncası ağız saçlarından incecik su tozu dökülüyor sığınak gibi derin ağaçlar gibi yalnız karartma başlamış ışıklar örtülüyor ellerinde ruh gibi ah portakal kokusu kırkmaları morsalkım göz kapakları saydam çok vapurun battığı bir liman orospusu bir hırsla öptüm ki ah ölürüm unutamam ay ışığında deniz akordeon solosu pırıl pırıl yaşadım üç dakika tastamam görkemli çadırında italyan lunaparkın sanki zeytin düşürür yerlere gözlerini ah tahtına kurulmuş bol sakallı bir kadın sutyenler tutmuyor çılğın göğüslerini kaşları ip incesi kumral kirpikleri kalın kim görse şaşırır sakalının süslerini tavana asılmış sosyalist saçlarından ah sabah sabah omuzları kan içinde işkence sonrası genç bir kadın militan yığınlar uğulduyor hummalı gençliğinde adı bile çıkmamış dudaklarından doğru yaşadığının sımsıkı bilincinde ... Tedirgin - Elektro Şok Cocuksu korkulari senle bastirdim Yaninda sofra kurdum kasik salladim Kana kana ictim seni agustosta Rakimda buz oldun sisemde bugu Karanlik sokaklari sahipsiz mezarlari Seninle gectim sensiz bir hictim Usudum sobamda senle kavruldum Aciktim asimi senle pisirdim Elektrik elektrik bir acayip soktayim yuregim bitik Elektrik elektrik yay gibi gerinmisim sigortam atik Gecip vermez daglari seninle astim Uzaktaki dostlara senle ulastim Tak fisi bitir isi dedikleri bu Hep rahat yasamaya senle alistim Simdi los odalarda tutsagin oldum Yasal koridorlarda damgali puldum El kelepce kol kirik gonul caresiz Her bir dokunusunda titredim durdum Elektrik elektrik bir acayip soktayim yuregim bitik Elektrik elektrik yay gibi gerinmisim sigortam atik Elektrik elektrik bir acayip soktayim yuregim bitik Elektrik elektrik yay gibi gerinmisim sigortam atik Başkaldırıyorum - Beni Tarihle Yargıla Titrek bir mum alevinin havaya bıraktığı bulanık bir is, Ve göz gözü görmez bir sis değildik biz Beni bilimle anla iki gözüm, felsefeyle anla, Ve tarihle yargıla... Bal değildir ölüm bana, İdam gül değildir bana, Geceler çok karanlık, Gel düşümdeki sevgilim, Ay ışığı yedir bana... ”Ahh... Ben hasrete tutsağım, Hasretler tutsak bana Bıyığımdan gül sarkmaz, Bıyık bırakmak yasak bana, Mahpus bana, sus bana. Yağlık ilmek boynuma... Sevgili yerine Koynuma idamlar alır, idamlar alır yatarım, Ve sonra sabırla beklerim, Bulutları çekersiniz üstümden, Suçsuzluğumun yargılayıcılarını yargılarsınız, Ve o güzel geleceği getirirsiniz bana... Ölüm tanımaz işte o zaman sevgim, Tırnaklarımı geçirip toprağın sırtına, doğrulurum, Gözlerimde güneş koşar, Ve çiçekler ekersiniz, çiçekler ekersiniz toprağıma...” Duygu bana, öykü bana, Roman gibi her an bana Hücremde yalnızım gel, Gel düşümdeki sevgilim, Soyunup hazırlan bana. “Biraz sonra asmaya götürecekler beni, Biraz sonra dalımdan koparıp öldürecekler beni, Hoşçakalın sevdiklerim; Dört mevsim, yedi kıta, mavi gök... Bütün doğa hoşçakalın... Hoşçakalın sevdalılar, Çocuklar, üniversiteliler, genç kızlar, Sonsuz uzay, gezegenler ve yıldızlar, Hoşçakalın... Hoşçakalın senfoniler, oyun havaları, Sevda türküleri ve şiirler. Bildirilerimizin ve seslerimizin yankılandığı şehirler. Dağlarında yürüdüğümüz toprak, Yalınayak eylem adımlarıyla geçtiğimiz nehirler hoşçakalın... Hoşçakalın ağız tatlarım; Sıcak çorbam, çayım, sigaram... Havalandırma sıram, banyo sıram, kelepçe sıram... Parkamı, kazağımı, eldivenlerimi, ayakkabılarımı, Ve kalemimi, ve saatimi, Ve kavgamı bıraktığım sevgili dostlar Hoşçakalın, hoşçakalın...” Dostum bana, sevdam bana, Soluğunu geçir bana, Uyku tutmuyor gözüm, Anılar sıraya girdi. Gel anne süt içir bana. ”Hoşçakalın anılarımı bıraktığım insanlar, Mutluluğu için dövüştüğüm insanlar, Yedi bölge, dört deniz, Yedi iklim, altmış yedi şehir, Okullar, mahalleler, köprüler, tren yolları... Deniz kıyıları, balıkçı motorları, takalar, Asfalt yolu boyu dizilmiş fabrikalar, Ve işçiler ve köylüler... Hoşçakal ülkem Hoşçakal anne, hoşçakal baba, kardeşim, Hoşçakal sevgilim, hoşçakal dünya, Hoşçakalın dünyanın bütün halkları, Sınırlı olmayan mekâna, Sınırlı olmayan zamana gidiyorum ben; En sevda halimle, en yaşayan halimle, Gidiyorum dostlarım, Hoşçakalın, hoşçakalın... Beni yaşamımla sorgula iki gözüm, Beni yüreğimle, beni özümle, Bilimle anla beni, felsefeyle anla beni, Tarihle anla beni, Ve öyle yargıla. |
:)) güzel sözler söyledin
... müsaadenle sunu eklemek istiyorum:
sevgi ve merhamet yasandigi takdirde var olur, tek hissedildiginde yolun yarisidir... insanlar icindeki huzuru ve dengelerini kaybetmemesi icin sevgi kaynagi yüce Allaha ibadet etmeleri gerek, merhamet ve sevgi dilemeleri ki, merhamete ihtiyaci olan insanlar onlarin dengelerini bozmamalari icin, öyle insanlara karsi yeterince sabirli ve nefsi güclü olabilmeleri icin ... |
tesekkür ederim bunu bana laik gördügün
icin.
Canimin yapraklari gözlerin, canimi yakiyor sözlerin. |
Erich fromu karistirma..o ne allaha
inanirdi ne de kelimei sahadet bilirdi
ama sevginin gücüne inanirdi |
Hiristiyanlarin ISLAM´a bakislari...!
Der Islam ist letztlich eine satanische Religion.
Allah ist nicht der Gott der Bibel, sondern ein grausamer, blutrünstiger Götze, letztlich ein Dämonenfürst. Mohammed ist nicht der Prophet, sondern schlicht und einfach ein falscher Prophet (Mt 24,11+24). Mohammed ist ein verführter Verführer! Der Koran ist eine Inspiration aus teuflischer Quelle. Moslems sind von Gott geliebte, erlösungsbedürftige Menschen, für die Jesus Christus sein Blut und Leben gegeben hat. Sie brauchen das allein rettende Evangelium (Apg 4,12). <a href="redirect.jsp?url=http://www.sermon-online.de/search.pl?lang=de&id=4820&title=&biblevers=&search string=&author=0&language=0&category=0&play=0" target="_blank">http://www.sermon-online.de/search.pl?lang=de&id=4820&title=&biblevers=&search string=&author=0&language=0&category=0&play=0</a> |
Senin yatacak yerin yok HACI :-) o.T.
ohne Text
|
rica ederim o.T.
ohne Text
|
:)) sende mi vardin buralarda
Alte Liebe rostet nicht derler :))
bu dogruymus, acaba 2010 yilinda halen buralara takilacakmisin kim bilir hangi nicklerle :))) ama ben seni hep yeniden taniyacagim |
*lol* o.T.
ohne Text
|
Neden komik olsun sakamutra :o))
onlar insan olmanin sarti,müslümanligin degil
müslüman olmadan önce insan olun müslümanligin sarti 5 dir insanligin sartlari öyle sayi ile rakamla olmaz insanligin sartinda nitelik var,nicelik degil insanligin sartinda öyle mekke medine hac, tac sart degildir kocum daha 40 firin ekmek yemen lazim anca o zaman haci amcanin bilgece felsefesine birazcik yaklasirsin |
Sende devletin hazirladigi
linklere baksan, hic yalnis olmaz.
Kimilerimiz zaten bunlari okuyup kin duymak isterler. Hosgeldiniz CAHILBEE´YE |
sende Sadrazamain sag daschagimisin yoks
ohne Text
|
:) iste ben seni böyle taniyorum
cünkü sen ~ bir tanesin ~
:))))) |
dükkan actim online yollarinda sekerim
ne yapim :o)
2010 da dami burda olyuruz diyosun? daha sürünürüz yani bu rezil alemde hehe |
kendiniz calin kendiniz oynayin :-) BYE
ohne Text
|
hani hamam acacaktin? :))))
evet, sanirim biz burada eksiyecegiz canim :)
|
Wie denkt ihr über Sterbehilfe? o.T.
ohne Text
|
Kapitalizm, Komunizm yada ISLAM
1. Eğer fikir, akıl ile yerleşik kılmazsan
Fıtrata uygun olan fikre sahip olmazsan Akli akideden doğan nizamı almazsan İnsan icadı demokraside kalırsın Bu halde iken ömrün olur da yaşarsan Ya bir kapitalist, ya bir komünist olursun. 2. Asıl olan gayede karar kılar olmazsan Fehmü idrakinle hedefi bulur olmazsan Tek düstur, Kitap ve Sünnet’ i alır olmazsan Hayat düsturunu şarktan, garptan alırsan Bu halde iken ömrün olur da yaşarsan Ya bir kapitalist, ya bir komünist olursun. 3. Hak’tan gelen şeri hükmü kaldırıp atarsan İnsan icadı kanunları alıp tutarsan Hak Nizama batıldan bir şeyler katarsan Ya kraliyet ya cumhuriyet kurarsın Böylece kapitalist, ya da komünist olursun. 4. Demkaratik hayatı düstur kılar isen Bu düstura dayalı partiler kurar isen Düstur yapan o mecliste karar kılar isen İslam Devleti Hilafet’ten uzak kalırsın Bu halde iken ecel gerlir de gidersen Hak huzuruna hüccetsiz, delilsiz gelirsin 5. Eğer olmazsan Halife nasb etme yolunda Bey’at farizası düşmezde kalır boynunda Şayet halifesiz olursan, ömrün sonunda Eğer boynunda bey’at olmadan ölür isen Cahiliyye ölümüyle ölür gidersin. 6. Olmazsa olmaz olan davanı bilmezsen Hükmetme nizamı Hilafet’i kurmazsan Kitap, Sünnet’i hayata hakim kılmazsan İslami hayatı yaşamaktan mahrum kalırsın Ve demokrat olmaya da mecbur olursun. 7. Tanımaz , korumaz isen İslam Akidesini Aleme duyurmazsan İslam Daveti’nin sesini Bulmaz isen İslami hayatı yaşama çaresini Tutunacak kulpun olmaz dayanaksız kalırsın, Ehli küfre boyun eğmeye mecbur olursun 8. Mana ve cevher değişmez, değişmekle zaman Değişen vesile ve şekildir, bilmelisin müslüman Metod şeri hükümdendir, fehmetmelisin ehli iman Tanımazsan metodu, usluptan kılarsın Mana cevher yerine, şekilleri alırsın. 9. ‘Hüküm yalnız Allah’ındır ‘ kavline uymaz isen Hevadan kanun koyan, müşrik olur, bilmez isen Hak hükmü inkar eden kafir olur, duymaz isen ‘Hakimiyeti’ ya millete ya da cumhura verirsin Böylece demokrat ya da cumhuriyetçi olur kalırsın. 10. Hilafet’in kurulmasını ol Resul buyurdu Ona çalışmanın farz olduğunu duyurdu Onu, ashabı ile bizzat kendisi kurdu Kurmak için çalışmazsan, Devletsiz kalırsın Aynı ashab gibi çalışmadığın sürece de Ya krallığı ya da cumhuriyeti seçer alırsın 11. Fatih ‘ Haktan gelen rahmettir’ ey müslüman Ümmetin izzeti çiğnenmekte, gafletten uyan Dinin hayattan kovulmasından sensin sorumlu olan Hilafet’i kurar isen Dini hayata hakim kılarsın Hilafet’i kurup, halife nasb etmedikçe de Küfür sömürgeci ayağı altında çiğnenir kalırsın. |
bir soru................................
aslinda cogunlukla müslümanlarda hiristiyanlik, hiristiyanlar ve onlarin kutsal saydigi seylere ayni seyleri düsünüyorlar ve söylüyorlar.
simdi ben hiristiyanlarin bize bakisini yanlis buluyor ve reddediyorum. onlarin, öyle yanlis düsünmelerinin sebebi, hiristiyan dincilerin ögrettiklerinde aranmasi gerektigi kanaatindeyim. acaba, bizim müslüman hocalarimizda, hiristiyanlar hakkinda bize kasitli olarak, yanlis bilgiler veriyorlarmi? |
Islam dini toleranz bazinda temelleri
bulundugu icin sanmiyorum öyle durumlar mevcut oldugunu, fakat insanlar hatasiz degil ve mutlaka bizim hocalarimizda kusurlu davranislari vardir ama bildigim kadariyla stratetjik bicimde öyle kilisedeki gibi diger dinlere karsi lobbilesme yok.
|
Amma sacmaladin sende
senin yaptigin rsmen dinler arasi,kine ve nefrete tesviktir..hangi hristiyan böyle düsünyüormus??
ben müslümanlarin daha önyargili oldugunu düsünüyorum..hristiyani kafir gören cehennemlik yapan sizlersiniz |
kattiyen haramdir
ama söyle bir olayda var tabi....
Mesela Lebensverlängernde Massnahmenleri yapmayabilirsin....... bence bu ötenazi icerisine girmese gerek..... Ama akli suuru herseyi basinda bir insani öldürmek tabiki caiz olamaz... ama zaten makinesiz yasayamayan ve bitkisel hayata düsmüs olan insanda bu olay farkli anlam kazanir... Der eine ist schon tot der andere aber wir getötet |
Hacca gitmekle Müslüman olunmuyor
kaldiki agzini topla.... burasi evin degil ve bizlerd esenin akraban degiliz o yüzden adam gibi davran herkese
|
Neden olmasin... dince mahsuru yok o.T.
ohne Text
|
Ama dogru söylüyor o.T.
ohne Text
|
So ist es... ve dediginin sirrida
Bakara 62, MAide 69 ve Ali.Imran 113-114 gibi iyi yürekli ve SDalih Mael pesinde kosan mümin insanlari kast ediyor....
Dünyada amac hayir icin yarismaktir.... yani Salih Amel islemektir.... oda insanlari sevmek ve mutlaka yardim etmekten geciyor... Yoksa Müslümanlik bir kelimedir, o kelimeyei agizda sakiz etmekle Müslümanlik olmuyor |
Hayir yok öyle 5 veya 32 sart usw...
Bence ilk ve son sarti Kurani bastan dibe kadar arastirmak ve ruhunu anlamak....
Gerisi kendiliginden gelir.. ve 500 sarti bile gecer... öyle saaadece 5 sartla Müslümanlik olmaz |
Er sagt auch
"Wer denkt das die Trauben mit den Erberen reifen, der hat die Liebe nicht verstanden"
Wer nicht lieben kann, kann auch kein wahrer Moslem werden... so denke ich... Nobody ist perfekt.. gegenseitiges verständniss kann das problem lösen |
Yani buna sende inaniyormusun
yada bir Barnabas Bibele inaniyormusun...
Olacak sey degil... eli olan Internette iste yazilar yaziyor.. sende gercek zannediyorsun... Her denilene inanirsak HZ. Muhammed hem sübyanci hemde 9 karili Coban olmasi lagzim... Alles fasa fiso |
Nasil nasil ???
dostumKuranin dilindeki Arapcayi anlamadan bilemden sen nasil anlayacaksin Kurani....
Haaa dolapta duruyor Kuran söyle yaziyor böyle yaziyor.. ama keine Ahnung wo lanmi hayat süreceksin.... Beni yasaklayacaklarmis.... sen dfaha iyi biliyorsan benim Cehaletimi giderde bizde adam olalim bar... Saaadece faydali ve sachlich gegen bilgi üretemediginizden bir cogulariniz Forumda karsi cikiyorsunuz.. bumu sizin Forum sohbet anlayisiniz ???? |
Hani kaynagi... kim yazdi bunlari o.T.
ohne Text
|
SORU CEVAP
Enis neden cevap yazmadin kocum noldu? Yazilarim mantiklimi geldi yoksa.. Bak en son ne yazmistim...!
Hani sen sormustun ya bana!!! Arada kaynayip gitti, cünkü biraz arka sayfalarda kaldi. Eniskaya ya cevap _________________________________ Senin benim felegimi sasirtman.. imkansiz kocum.. Cünkü cahil degilim Allah a sükür, arastirmadan okumadan birseye burnumu sokmam..Aslinda sen acayip sekilde baglantisiz yaziyorsun, esas konular arada kayniyor gidiyor, yinede .. Simdi sorularina cevaplar.. yani ne is bu... Allahin fazlka funksiyonu yokmu bu iste.... ??? Cevap:Allah herseyi yaratmisdir ve dönüs onadir. O herseyi bilen görendir. Malda onundur mülkde, onun esi benzeri yoktur. DÖNÜS ONADIR... Sefaat yalniz ona aittir.. Soru:Kaldiki HZ. Muhammedde sonrada Allahi tanidi..... eeeeee o zamana kadar kafirmiydi... yani Resül olana kadar imansizmiydi.... ????? Cevap:Ne demek imansizmiydi??? O arayis icindeydi.Icinde bulundugu toplum gibi yasamiyor, bunlarin cahil oldugunu biliyordu. Tabi o sirada din olarak ortalik karisik idi. Öyle olmasaydi zaten Kuran gelmezdi degilmi?? Peygamber gelmezdi degilmi?? Iste son kitap daha gelmemisti ve o hep tefekkür ediyordu. Hira ya cikiyordu, Allah´in büyüklügünü düsünüyordu. Biliyorduki, O birdir, tekdir, esi benzeri yoktur... Bu kadarini biliyordu. Simdiki gibi durum degil yani, simdi Allah acikca son kitabini ve peygamberini indirmistir, bunda süphe yok degilmi?? Iste Hz. Muhammed in zamaninda böyle bir bosluk vardi. Ama o tefekkür ederek sirk durumuna düsmedi. Bütün bunlar gözönüne alinacak olursa o peygamberlikden öncede Allah i taniyordu, onun esi benzeri olmadigini biliyordu.. ok.? Simdi gelipde bana teslis inancinin Papasini bana savunma.. _______________________________ Yani insan bir cevap yazar degilmi kocum, yanlis veya dogru diye.. |
IMAN
Arkadaslar birakin namazi, zekati, orucu, hacci.. Ne ugrasiyorsunuz yahu.. Bakin Enis ne diyor..
Sadece ahirete inanmak ve salih amel islemek yeterlidir diyor.. Eeeeee?? Biz niye bu kadar ibadet ediyoruz arkadaslar?? Neden zekat neden namaz. Bakin Eniskaya ne diyor: Zitat "Hayir Kuran öyle demiyor Allaha inanmak Ahiret gününe inanmak ve Salih AMel islemek..... Resüllerin ismi bile gecmiyor... " Yani Resuller önemli degilmis, iman icin.. Allah Allah... bu nasil mantik??? Bide ona iman etmenin, Allah a, peygamberlere, meleklere, kitaplara, ahiret gününe imandan gectigini söyledigimde bana ne diyor biliyormusunuz??? Zitat: "Sen bana su an kara Hocalarin lafini saydin.... ich musste ehrlich lachen darüber... cünkü dahlen onlarin etkisi sende sürüyor..... yapacak bir sey yok.. belki ölünceye kadar onlarin etkisinde kalacaksin...... " Yani Bakara Suresinin 285. ayetine ragmen bu kara hocalarin lafidir diyor gülüyor geciyor. Bakara 285: Peygamber, Rabbi"nden kendisine ne indirildiyse ona iman etti. Müminlerin de hepsi Allah"a, meleklerine, kitaplarina ve peygamberlerine iman ettiler. "Biz Allah"in peygamberleri arasinda ayirim yapmayiz, duyduk ve itaat ettik. Ey Rabbimiz, bagislamani dileriz, dönüs ancak sanadir." dediler. Eniskaya kardes kisisel olarak seni tanimiyorum ve sana karsi hicbir garezim olamaz:) Davamiz Islam ise herseyi tartisabilmeliyiz. Ama iman esaslarini asla. Imani gerektiren sartlar bellidir. Ve bunu kabul edelim. Bak ben ne kara hocalara nede medya hocalarina tabiyim. Okurum, arastiririm ve dogruyu alirim, uygularim... ___________________ Allah birdir, tekdir, onun esi benzeri yoktur, malda O nundur mülkde, O hic kimseye muhtac degildir, herkes ve hersey O na muhtacdir. Dönüs O nadir. |
ASIL TEHLİKE ORGANİZE OLMAYAN DİNSİZLİK
Din ahlakının yaşanmaması bir toplum için olabilecek en önemli tehlikelerden biridir. Zira, din ahlakının yaşanmadığı toplumlarda,
hızla ahlaki çöküntü yaşanır, toplum huzuru ve düzeni bozulur. Üstelik bundan toplumun hemen hemen tüm bireyleri zarar görür. Yakın geçmişte dünyanın çeşitli ülkelerinde bu durumun ibret verici örneklerine rastlanmıştır. Böyle bir tehlikeyle karşı karşıya gelmemek için dinsizliğe karşı fikri mücadele içinde olmak son derece önemlidir. Ancak, bu fikri mücadeleyi yürütürken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bunların en önemlilerinden biri ise, dinsizlik tehlikesinin her zaman organize bir hareket olarak ortaya çıkmayabileceğidir. .... inkar edenler ise tağut (şeytan) yolunda mücadele ederler. Hiç şüphesiz şeytanın hileli-düzeni pek zayıftır. (Nisa Suresi, 76) Organize Olmayan Dinsizlik Allah’ın varlığı ve birliğinin binlerce apaçık delili olmasına rağmen bazı insanlar inkarlarında direnirler ve Allah’ın tüm insanlara emri olan din ahlakını yaşamaktan sürekli olarak kaçınırlar. Şüphesiz, bu çok cahilce bir tutumdur. Çünkü insanın hayatı boyunca arayışında olup istediği gerçek huzuru, mutluluğu ve güveni bulabilmesinin tek yolu yaratılışına, diğer bir deyişle Allah’ın emrettiği din ahlakına göre yaşamasıdır. Din ahlakını yaşamayan bir insanın, imkanları ne kadar geniş olursa olsun, gerçek mutluluğu yaşamasına imkan yoktur. Gün içinde yaşanan ve mutluluk gibi görünen anlar ise hem çok kısa ve geçicidir hem de çoğunlukla bu insanlar, gerçekte mutlu değildirler, sadece mutluluk taklidi yapmaktadırlar. Din ahlakı insanların sabırlı, merhametli, hoşgörülü, itidalli, vicdanlı kısaca güzel huylu bir hayat yaşamalarını sağlar. Herkesin din ahlakına uygun olarak yaşadığı bir toplumda ise, huzur ve itidal toplumun geneline hakim olur. Bireyler her zaman sevgiyle, merhametle ve anlayışla karşılık görürler. Buna rağmen bu açık gerçeği inkar eden insanlar, din ahlakının yaşanmaması için büyük bir mücadele yürütürler. Çünkü çoğunlukla menfaatleri, din ahlakına uygun olmayan kötülükler üzerine kuruludur. Ancak bu mücadeleyi çoğu zaman organize olmadan gerçekleştirirler. Din ahlakına karşı bir durum geliştiğinde, birbirini hiç tanımayan, daha önce hiç aynı ortamda bulunmamış kişiler aynı amaçla biraraya gelebilirler. Sokakta daha önce birbirini hiç görmemiş kişilere sorular sorulduğunda benzer cevaplar verirler, farklı mekanlarda birbirine benzer mantıklarla neredeyse aynı konuşmaları yaparlar, farklı yerlerde hemen hemen aynı sloganları atarlar. Ve genellikle bunlar tek bir merkezden organize edilmezler, ama şeytani bir etkiyle aynı mantığa sahiptirler. Bu mantık, dinsizliğin mantığıdır. Gerçekten şeytanlar, sizinle mücadele etmeleri için kendi dostlarına gizli-çağrılarda bulunurlar... (Enam Suresi, 121) Dinsizliğin mantığını belirleyen ve yönlendiren ise şeytandır. Şeytanın telkinleri ve yönlendirmesiyle bu insanlar inkar eder, din ahlakına karşı mücadele yürütür. Bu mücadelede dünyanın hemen her köşesinde aynı çarpık mantıkları öne sürer, aynı konuşmaları yapar, aynı hilelere başvurur, aynı tepkileri verir, aynı şekilde davranırlar. Bir ayette Allah, inkar edenlerin şeytanın yolunda mücadele ettiklerini şu şekilde bildirmiştir: .... inkar edenler ise tağut (şeytan) yolunda mücadele ederler. Hiç şüphesiz şeytanın hileli-düzeni pek zayıftır. (Nisa Suresi, 76) Bir başka ayette ise, şeytanın din ahlakıyla ve samimi olarak iman edenlerle mücadelesi şu şekilde haber verilmiştir: ... Gerçekten şeytanlar, sizinle mücadele etmeleri için kendi dostlarına gizli-çağrılarda bulunurlar... (Enam Suresi, 121) Ayette de bildirildiği gibi, inkar edenlerin dinsizliğin propagandasını yapmaları ve din ahlakına karşı mücadele etmeleri için onları asıl yönlendiren güç şeytandır. Yani, şeytanın çağırmasıyla organize olmasalar da ortak hareket edebilirler. Şeytan, farklı dillerden ve farklı ırklardan insanlara din ahlakına karşı olmaları için aynı telkinleri verir. Onlar da şeytani yönlendirmeyle aynı şekilde hareket ederler. Gerekli bir durum oluştuğunda, şeytanın ilhamıyla, taraftarları ne yapmaları gerektiğini hemen anlarlar, hangi cümleleri söyleyeceklerini, hangi mantıkları kuracaklarını, hangi yolları izleyeceklerini bilirler. Bunun neticesinde de organize olmamış bir dinsizlik hareketi ortaya çıkar. İman Edenlerin Sorumluluğu Allah’ın iman edenlere bildirdiği en büyük sorumluluklardan biri, iyiliği emretmek ve kötülüğü menetmektir. Bir Kuran ayetinde şu şekilde buyrulmuştur: Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (İslam uğrunda) seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten sakındıranlar ve Allah’ın sınırlarını koruyanlar; sen (bütün) mü’minleri müjdele. (Tevbe Suresi, 112) Müminlerin bu sorumluluğu yeryüzünde kötülüğü yaygınlaştırmak için çaba yürütenlere karşı da ciddi bir fikri mücadele içinde olmalarını gerektirir. Bu önemli sorumluluğu yerine getirirken, hedefin doğru belirlenmesi -Allah’ın izniyle- sonuca çok daha çabuk ulaşılmasına vesile olacaktır. Bunun için müminlerin karşılarındaki asıl tehlikenin organize olmamış dinsizlik yani şeytanın telkiniyle büyüyüp gelişen dinsizlik olduğunun bilincinde olmaları gerekir. Allah Kuran’da şeytanın insanlara çok farklı yönlerden yaklaşıp, onları şaşırtacağını haber vermiştir: Dedi ki: ’Madem öyle, beni azdırdığından dolayı onlar(ı insanları saptırmak) için mutlaka Senin dosdoğru yolunda (pusu kurup) oturacağım. Sonra muhakkak önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Onların çoğunu şükredici bulmayacaksın.’ (Araf Suresi, 16-17) Bu nedenle şeytanın telkinleri ve hileleri farklılıklar gösterebilir, ama özünde mantığı aynıdır. Bu tehlikeyi etkisiz hale getirmenin yolu ise açıktır: Din ahlakının yaygınlaşması için sürekli çaba içinde olmak. Bunun için de, Allah’ın varlığının ve birliğinin apaçık delillerinin sürekli anlatılması, insanları din ahlakından uzaklaştıran felsefe ve akımların çarpıklıklarının ortaya çıkarılması, din ahlakının insanlara kazandıracağı güzelliklerin gündemde tutulması son derece önemlidir. Geniş çapta yürütülecek bu fikri mücadele, şeytanın kimi insanlar üzerindeki etkisini kıracak ve insanların din ahlakına ısınmalarına vesile olacak hayati bir yoldur. Ve, Allah’ın izniyle, Allah bu yolda mücadele edecek kullarına başarı ve zafer müjdelemiştir: Andolsun, (peygamber olarak) gönderilen kullarımıza (şu) sözümüz geçmiştir: Gerçekten onlar, muhakkak nusret (yardım ve zafer) bulacaklardır. (Saffat Suresi, 171-172) <a href="redirect.jsp?url=http://mercek.org/MOC/index.php?secim=makale&m_id=1494" target="_blank">http://mercek.org/MOC/index.php?secim=makale&m_id=1494</a> |
NASREDDIN HOCA
Hoca vaaz vermek istedigi salona girmis. Salon, on sirada oturan
seyis disinda bosmus. Konusup konusmama konusunda dusunen hoca sonunda seyise sormus: "Buradaki tek kisi sensin. Sana gore konusmali mi, yoksa konusmamalimiyim?" Seyis cevap vermis: "Hoca ben basit bir insanim, bu konulardan anlamam. Fakat ahira gelseydim ve butun atlarin kacip bir tanesinin kaldigini gorseydim, yine de onu beslerdim." Bu sozlere hak veren hoca duaya baslamis iki saatin uzerinde konusmus durmus, duadan sonra kendini mutlu hissetmis, dinleyicisinin de vaazin cok iyi oldugunu onaylanmasini isteyerek sormus: "Vaazimi nasil buldun?" Seyis cevap vermis: "Sana daha once basit bir adam oldugumu ve bu konulardan pek anlamadigimi soylemistim. Gene de eger ahira gelip biri disinda tum atlarin kactigini gorseydim, onu beslerdim dedim ama elimdeki tum yemi ona verip hayvani catlatmazdim." |
SÜPER:)) o.T.
ohne Text
|
O kadar basit degil!....................
TEROR, ÇETE, SUİKAST
Abdi İpekçi Adnan Hoca Beyaz Enerji Operasyonu Gaffar Okkan Suikastı Gazi Mahallesi Mavi Çarşı Öcalan ve PKK Satanist Gençler Titan Sabancı Suikastı Susurluk Davası Telekulak ADNAN HOCA Yakışıklı erkekler güzel kadınlar cemaati Bilim Araştırma Vakfı (BAV) adı altında tarikat hayatı yaşayan zengin ailelerin çocukları, 1980"li yılların ortalarında boy göstermeye başladı. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi"nde okuyan bir genç olarak 1985 yılında basın tarafından keşfedilen Adnan Oktar, kısa sürede "Adnan Hoca" adını alarak etrafında genç ve güzel insanları topladı. Müritlerini yalnızca zengin aile çocuklarından seçen Oktar, onların "gayri İslami" bulduğu isimlerini Abdullah, Zeynep, Talip, Emine diye değiştirdi. Bazı velilerin şikayetiyle tutuklanan Oktar, "akıl hastası, kokainman, Atatürk düşmanı, şeriatçı" olmakla suçlandı. Cezaevinden çıkınca İslamcılarla bağını koparıp Atatürkçü olduğunu ilan etti. Müritlerine kurdurduğu Bilim Araştırma Vakfı, lüks otellerde Atatürkçülük üzerine konferanslar düzenleyip ünlü profesörleri, sanatçıları ve emekli subayları konuşturdu. Şantaj mekanizması Adnan Hoca 1990 başlarında ortalıktan kayboldu. Ancak grup üyeleri sık sık eğlence yerlerinde görülür oldu. Gruba katılmayı kabul etmeyen eğlence dünyasının bazı isimleriyle grup aleyhine konuşan, yazan birçok gazeteci hakkında şantaj faksları çekildi. 1992 yılında Adnan Hoca"nın müritlerinden olan Serhan Çevik, aynı yıl tarikattan ayrılıp "Kızıl İmam" adını aldı ve kendi grubunu kurdu. Çevik, cemaatten ayrıldıktan sonra Adnan Oktar ve müritleri hakkında yaptığı açıklamalarla gündeme geldi. Vakıf yöneticileri bu faksların kendileriyle ilgili olmadığını söylediler. Zamanla grup içinde ayrılıklar çıktı. Taraflar birbirlerini polise ihbar etti. Bu arada vakıf yöneticilerinden Serkan Ciminli öldürüldü. Adnan Hoca bir ara parti kuracağını açıkladı. Ardından 1994 yerel seçimlerinde grup üyeleri Refah Partisi"ni " Necmettin Erbakan" destekledi. Mankenliği bırakıp gruba giren Gülay Pınarbaşı törenle RP"ye katıldı. Refah"a destek Recep Tayyip Erdoğan"ın seçildikten sonraki ilk basın toplantısında grup üyeleri hemen arkasında poz verdi. Yine grup 1995 Aralık seçimlerinde RP için çalıştı. Grup, 1999 yılı sonlarında ise DYP kongresi için Tansu Çiller"in yanında mücadeleye başladı. Doktor Oktar Babuna için düzenlenen kampanyayı perde arkasından yürüttüğü iddia edilen grup asıl çalışma alanı olarak yayıncılığı seçti. Grup üyeleri evrim teorisi, Masonluk ve Yahudiliğe karşı bir dizi araştırma yürüttü ve bunlar "Harun Yahya" imzasıyla kitaplaştı. Bu yazılar sağ basın organlarında da yayımlandı. Otelde kavga 11 Eylül 1999"da DYP İstanbul Milletvekili Celal Adan ve adamlarıyla Adnan Hoca"nın müritleri arasında Ceylan Otel"de kavga çıktı. Karakolda biten olayda, BAV üyesi Bahadır Güven ile arkadaşları Fırat Devlioğlu, Erol Şimşem, Ersin Alacadağ ve Ersel Alacadağ otele giderek lobide Adan ve adamları olduğu öne sürülen 20 kişilik bir grupla kavga etmeye başladı. Gözaltına alınan BAV üyelerinden Güven, "Adan, bir süre önce hakkında bir takım yerlere çekilen fakslarla ilgili bizi konuşmak için çağırdı. Otele gittik. Adan, silahını çekip üzerimize doğrulttu. Adamları da silah çekip saldırdı. Ruhsatlı tabancalarımızı, cep telefonlarımızı aldılar. Adan, otelden Mehmet Ağar"ın otomobiliyle ayrıldı" iddiasında bulundu. Gece yarısı Adnan Hoca avı 12 Kasım 1999"da sabaha karşı Üsküdar Kuleli Askeri Lisesi arkasındaki evine baskın düzenlenen Oktar, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar ve Kaçakçılık Şube Müdürlüğü tarafından gözaltına alındı. Polis, aynı saatlerde, Etiler başta olmak üzere, değişik semtlerdeki vakıf üyelerinin evleriyle vakfın Fatih"teki merkezine de baskınlar düzenledi. Operasyonlarda aralarında kadınların da bulunduğu 70 kişi gözaltına alındı. DYP kongresi öncesinde Tansu Çiller"in rakiplerine savaş açan Oktar"ın da gözaltına alındığı operasyonda ikisi ruhsatsız yedi tabanca, çok sayıda bilgisayar disketi, dosya ve kasete el konuldu. İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir"in "çete" olarak adlandırdığı Bilim Araştırma Vakfı (BAV) fahri başkanı da olan Adnan Oktar ve vakıf üyelerine yönelik gerçekleştirilen ve yaklaşık 2 bin polisin katıldığı operasyonlarda Adnan Hoca"nın evlerinin ihtişamları dikkat çekti. Tantan"ın açıklaması Operasyonların gece yarısı aniden yapıldığı gerekçesiyle eleştirilen İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, "Adnan Hoca olayı Apo"nun yakalanması kadar ciddi bir olay. Siyasi boyutu var. Riskli bir durum vardı. Operasyon gerekliydi. Tehlike arz ediyordu" açıklamasını yaptı. 11 Ocak 2000"de Oktar ve beyin takımında bulunan 35 adamı hakkında, çıkar amaçlı örgüt kurmak, tehditle menfaat sağlamak, çıkar amaçlı örgüte yardım ve yataklık etmek suçlarından 16 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. İddianamede, Oktar"ın kayıt ve verilerinin incelendiği, bu nedenle malvarlığının mercek altına alındığı açıklanırken, mali finansörünün Fırat Devlioğlu olduğu ve en önemli adamları arasında yer aldığı belirtildi. Oktar"ın en güvenilir adamlarının Emre Nil, Mustafa Kemal Gül, Halil Hilmi Müftüoğlu, Hasan Basri Güner olduğu ve mali işlerini yürüttüğü iddia edildi. Çarpık ilişkiler yumağı Bu süreçten sonra Adnan Hoca"nın eski müritlerinin anlattıkları Türkiye"nin gündemine bomba gibi düştü. Bazı müritleri, Adnan Hoca"nın, 3 yıl önce kendilerine bir fetva vererek normal seksi yasakladığını ve "Oral ve anal seks yapın" talimatı verdiğini, sapık ilişki sırasında, bir kişinin de gözcülük yaptığını ileri sürdü. Cemaatinin çarpık ilişkilerini emniyette verdiği ifadeyle doğrulayan Oktar"ın anlatımına göre örgütlenme şemasında "baş imam" olarak kendisi yer alıyor. Oktar"ın imamları ise Bahadır Güven, Halil Hilmi Müftüoğlu ve Emre Nil. Cemaatin halkla ilişkiler kolunu oluşturan erkek müritler ise kitapların basılması, şantaj kasetlerinin, karalama metinlerinin hazırlanması, dağıtılması, toplantıların düzenlenmesi göreviyle uğraşıyor. Bacılar, cariyeler Kadın müritlerden oluşan "bacılar" kolunda cemaat içinde kıdem alan, eğitimini tamamlayan, Adnan Hoca tarafından imana ulaştıkları kabul edilen kadınlar bulunuyor. Eski mankenlerden Gülay Pınarbaşı"nın da yer aldığı bu kolda Bacılar, partnerlerini seçme haklarına sahip oluyorlar. Örgütlenmede yer alan "cariyeler" kolunda Adnan Hoca tarafından sınanıp, hiçbir zaman bacı olamayacaklarına karar verilen kadınlar yer alıyor. Cemaat içinde yatak odası partnerlerini seçme şansları bulunmayan cariyeler, kardeşlerin ve bacıların verdiği görevleri yerine getiriyor. Cemaat içinde en alt kademede "motorlar" yer alıyor. Kıdemsiz kadınlardan oluşan bu kolda, imamlar ve kardeşler, istedikleri zaman onlarla ilişkiye girebiliyor. Motorların reddetme hakkı yok, cariyeliğe ya da bacılığa yükselebiliyorlar. Oktar"dan itiraf Oktar, birçok kişi hakkında şantaj kasetleri hazırladıklarını itiraf ettiği ifadesinde, 1997 yılında avukatlarının uyarısıyla bu işten vazgeçtiklerini söyledi. Oktar, "Avukatımız, bunun cezasının çok ağır olduğunu söyledi. Tüm eski kasetleri imha ettik. Porno kaset ve dergilerden aldığımız görüntüler üzerine, köşeye sıkıştırmak istediğimiz kişilerin yüzlerini monte ediyorduk. İşimiz bittikten sonra elimizdeki görüntüleri yok ediyorduk" dedi. Adnan Hoca ve müritlerinin lösemili olduğu gerekçesiyle kendisine uygun ilik bulmak amacıyla kampanya başlatan Dr. Oktar Babuna"yı da destekle- dikleri ortaya çıktı. Adnan Oktar"a hayranlığını her fırsatta dile getiren ve iki kızkardeşi de hocanın müritleri arasında yer alan Babuna, cemaatle ilişkisini reddetti. İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede de Oktar ve müritlerinin ağlarına düşürdükleri zengin gençlerin malvarlıklarının yanı sıra müritlerinin kurdukları şirketler üzerinden trilyonluk servet yaptıkları belirtildi. İddianamede, yedi kardeş imama bağlı 200"e yakın erkek müritle üç bacı imama bağlı, 100"e yakın kadın müridin 40 ev ve villada ayrı ayrı oturdukları ve birbirleriyle görüşmedikleri belirtildi. Tüm yaşamlarının "Ecir Felsefesi" tarafından belirlendiğine işaret edilen iddianamede, bu felsefe "Dünyada kardeşine iyilik yaparsan, karşılığında iyilik bulursun" olarak tanımlandı. "Ben Hoca değilim" Oktar, 8 Nisan 2000"de İstanbul 1 No"lu DGM"de ilk kez hakim karşısına çıktı. Kimlik tespiti sırasında mesleğini "yazar" olarak belirten Oktar, kendi el yazısıyla yazdığı emniyet ifadelerini kabul etmedi. Açıklamasında, "Ben hoca değilim, mürşit değilim. Dinine bağlı sade bir vatandaşım. Örgüt ve gizli çekim iddialarını kabul etmiyorum. Hiçbir şey için talimat vermedim ve hiç kimseyi tehdit etmedim" dedi. Oktar, devlet için her türlü fedakarlığı yapacağını söyleyerek, "Dünyanın her tarafında benim gibi ilmi ve fikri mücadele veren herkese bu tür oyunlar yapılır. Şerefli Türk adliyesinin bunların oyununa gelmeyeceğine inanıyorum" dedi. Mankenler kurtardı Adnan Oktar ile elebaşısı olduğu öne sürülen grubun üyelerinden Fırat Develioğlu, 8.5 aydır tutuklu bulundukları "Tehditle menfaat sağlamak", "Çıkar amaçlı örgüt kurmak ve örgüte üye olmak" suçundan yargılandıkları davada 3 Ağustos 2000"de tahliye edildiler. Duruşmada, hocanın müritleri arasında oldukları ileri sürülen manken Seçkin Piriler ve Tuğçe Doras, emniyette Oktar aleyhine verdikleri ifadeleri reddederek, "şikayetçi olmadıklarını" söylediler. İki manken, duruşmaya beyaz kıyafetler içinde elele gelerek gövde gösterisi yaptı. <a href="redirect.jsp?url=http://www.netbul.com/superstar/ozeldosyalar/sicakhaber/teror/adnan.asp" target="_blank">http://www.netbul.com/superstar/ozeldosyalar/sicakhaber/teror/adnan.asp</a> |
Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 23:18 Uhr. |