![]() |
Usta olmadi.. kacamak cevap bu
ne demek moerin sekliyle..... Seriatci diye bagiranlar zamandan korktuklari icin eski zamani geri ariyorlar....
Ne demek simdi böyle...... Sorumu tekrarlayayim... senin yada benim sariat algilayisiylami olacak bu is..... Iste isin püf nöktasida burada yatiyor..... Olaydaki dengesizligi anladinmi..... Laikligin geregini anlamissindir simdi.... oder ??? |
Vatikan Imparatorlugu.
KİRLİ İŞLERİNDE MAFYAYI KULLANAN DEVLET
Vatikan?ın ve Papalığını tarihi sayısız cinayet, entrika ve skandalla doludur. Bugüne kadar gelip geçmiş 263 Papadan kaçının eceliyle, kaçının cinayete kurban giderek öldüğü belli değildir. En yakın örnek, bugünkü Papa?dan önce Papa seçilen ve sadece 33 gün Papalık yapabilen I. John Paul?dur. Vatikan uzmanı araştırmacı David Yallop?un belgeleriyle açıkladığına göre bu Papa Vatikan?ın içindeki bir ?Konspirasyon=Fesat Örgütü? ile ?P2 Mason Locası?nın ortak girişimiyle öldürülmüştür. Vatikan?da gece sapasağlam yatıp sabaha ceset olarak kaldırılmak su içmek kadar olağan bir durumdur.Vatikan?ın özellikle 2 Dünya Savaşı sırasında güçlendirdiği müthiş bir istihbarat ağı vardır. Vatikan?ın içinden çeşitli ulusların -başta Fransa, Polonya ve Almanya- istihbarat örgütleriyle birlikte çalışan Kardinaller çıkmıştır. Bunlardan bazıları daha sonra Papa yapılmışlardır. Örneğin 1978?de eceliyle ölen Papa 6. Paul, gizli istihbarat örgütleriyle içli dışlı olmuş bir Kardinal olarak tanınıyordu. Vatikan ?Kirli? işlerinde daima taşeron kullanan bir devlettir. Bu pis işleri temizlemek Mafia?nın görevidir.Vatikan?ın siyaset aleminde de yarı-gizli yarı-resmi desteklediği partiler ve siyasetçiler vardır. Bunlara en iyi örnekler Almanya?daki CDU/CSU (Hıristiyan Demokratlar) ve İsviçre?deki CVP (Hıristiyan Halk Partisi) çizgisidir. Vatikan?ın bu ve diğer bir çok siyasi yapıyla, örneğin öğrenci ve işçi kuruluşlarıyla, organik bağları vardır. Vatikan, BM?de, UNESCO?da, FAO?da, AB?de ve OAS (Amerika Devletleri Örgütü) de ?gözlemci? statüsündedir.?Vatikan nedir?? sorusunun gerçek yanıtı da işte bu ilişkilerdedir. Vatikan, ekonomi-politiğiyle ?Devlet Sosyalizmi?ni uygulayan -kendisi sosyalizme karşı olsa da- bir Kilise Devleti?dir. Toplumsal-Tarihsel bağlamında ise işlevleri itibarıyla ?Dogmatik-Dinci? bir devlettir. Bu özelliğiyle de günümüzde çok sık kullanılan Fundementalizm?in (köktenciliğin) çağımızdaki en eski ve en güçlü temsilcisidir. Gerçekten de Vatikan, Dünya?da devlet çapında örgütlenebilmiş ilk Fundamentalist Tanrı-Krallığıdır. İnanılması güç sırları, gizli geçitleri, şifreleri ve yeraltı yollarıyla Vatikan,tam anlamıyla Dünya?nın en ?esrarengiz? devletidir En iyimser deyişle Vatikan, Papalarıyla birlikte anılan, Papa?nın yaşadığı yer diye bilinen minik bir devlet olarak tanınmaktadır. Kuşkusuz bu kısa açıklamada doğruluk payı vardır ama çok, hem de çok eksik bir tanımlamadır bu. Eksik bilgilenme ise, herkes kabul eder ki, hiç bilgi sahibi olmamaktan daha sakıncalı ve tehlikelidir. İşte Türkiye?de Vatikan?la ilgili bu eksik bilgilendirmeyi biraz olsun giderebilmek amacıyla ?Vatikan Nedir?? sorusuyla girmekte yarar görüyorum. VATİKAN DEĞİL LATERAN Günümüzde Vatikan diye bilinen yerleşim alanı yeryüzündeki tek ?Tanrı-Kenti? statüsündedir. Vatikan bu özelliği nedeniyle ?Kutsal-Kent?tir. Bu Tanrı-Kenti aynı zamanda bir ?Devleti? içinde barındırır. Vatikan yeryüzündeki tek ?Tanrı-Kenti ve Devleti?dir. Vatikan?dan başka ?Tanrı-Devleti? yani ?Teokrasi? yoktur, fakat halen de kutsal sayılan bir çok kent vardır. (Örneğin, Kudüs, Kom, Hinduların, Budistlerin ve Şintoistlerin kutsal kentleri gibi).Vatikan?ın bugünkü statüsü 1870?de İtalya?da bulunan Papa-Devletleri?nin, İtalyan Ulusal Birliği?nin kurulabilmesi amacıyla ilga edilmeleriyle başlamış ve son hukuki şeklini Faşist Diktatör Mussolini ile Vatikan?ın Dış İşleri Bakanı Kardinal Gaspari arasında 26 Ekim 1926?da imzalanan ?Concordat? (Mukavele) ile almıştır. Böylelikle Vatikan İtalya?da ?devlet içinde devlet? statüsü edinmiştir. Vatikan?a tüm girişler Roma?nın sınırlarından yapılabilmektedir. Diğer bir deyişle Vatikan, İtalya Devleti?nin tüm haklarından yararlanabilen fakat kendi bayrağına ve egemenliğine sahip ayrı bir devlettir.Vatikan adı, ilginçtir ki, Hıristiyanlığın ilk 1350 yıllık döneminde hiç ağıza alınmamıştır. Çünkü 1267?ye kadar böyle kutsal sayılmış bir yerleşim alanı yoktu. O zamana kadar Papalar Vatikan?da değil Lateran diye bilinen yerleşim alanında otururlardı. Papalar yaklaşık 1000 yıl buradan yönetmişlerdi Katolik alemini. 14. Yüzyıl?da Papalar, Fransa?nın şimdi tiyatro şenlikleriyle tanınan Avignon şehrinde yaşamaktaydılar. Bunlar Hıristiyanlığın en tartışmalı Papalarıydılar. Fransa kralları tarafından korunan bu Papalar 13. Ve 14. Yüzyıllara damgalarını vurmuşlardı. Papaların Vatikan?a geçişleri 1377 yılında, Avignon?daki Papaların sultasının yıkılmasından sonra olmuştur. Bu nedenle ?Lateran Kilise Kararları? daima Vatikan kararlarına öncelik sağlamıştır. Bugünkü Vatikan?ın tesisi sırasında da yine Lateran Sözleşmeleri (Treaties) rol oynamıştır. MİNİK DEVLET=BÜYÜK GÜÇ Bugünkü Vatikan, yerleşim alanı itibariyle, kalın surlarıyla birlikte 44 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Çevresindeki surlar bir saatte dolaşılabilir. 1527?de İspanyolların işgaline uğrayan Vatikan?ın yıkılan surları ve binaları yeniden inşa edilmişlerdir. Vatikan?ı İsviçreli Katolik askerler, geleneksel giysileri içinde korumaktadırlar. Ünlü Devlet kuramcısı Makyavel, aynı zamanda ?prens? olan Papaların kendilerini paralı asker olan İsviçrelilere korutmasını sert bir dille eleştirmişti. Ona göre bu paralı askerler, kendilerine daha fazla para veren düşmanlara Papa?yı satabilirlerdi. Makyavel?in dediği doğruydu. Nitekim bir kaç kez Papalar, İsviçreli askerlerin ihanetine uğramışlardı. Ama yine de Papalar kendilerini İsviçreli paralı askerlere korutmaktan vazgeçmemişlerdi. Nedeni de çok ilginçti. İsviçreli paralı askerler ihanet etseler bile Vatikan?ın hiç bir sırrını açıklamıyorlardı. Vatikan?ı gizemli bir Kilise-Devleti yapan budur işte. Öğretiye göre ?Vatikan?da öğrenilen sırlar öbür dünyada bile açıklanmaz.? Vatikan?ın sırlarını açıklayanların ve nesiller boyunca ailelerinin canları ve malları güvenlikte olmaz. Çünkü Vatikan gerçekten de inanılması güç sırları barındıran, gizli geçitleri, şifreleri ve yeraltı yollarıyla tam anlamıyla ?esrarengiz? sayılan bir yerdir ve bu şöhretini de yüzlerce yıldır sadece kendisine sakladığı sırlarının başkalarınca öğrenilebilmesini önleyerek edinmiştir. SİYASİ VE DİNSEL YAPTIRIM SAHİBİ Vatikan, kendi pasaportu, kendi devlet kuruluşları ve bürokratları olan bir devlettir. Nedir ki, bu devleti diğer devletlerden ayıran temel farklılıklar vardır. Bunları kısaca sayalım.Vatikan Devleti?nin gece yerleşik nüfusu 600 kişidir. Bu sayı sürekl i konuk sayılan kişilerle birlikte 1014 olur. Gündüz nüfusu ise 3599?a yükselir. Bunlar Vatikan?da görev yapan işçiler ve diğer memurlardır. Vatikan Pasaportu bizzat Papa tarafından verilir. Bu pasaport geçicidir. Vatikan istediği zaman tek taraflı olarak iptal edebilir ya da hiç vermemiş gibi kayıtlardan çıkartabilir. Pasaportun özelliği hiç bir ırk ya da milliyet gözetilmeden verilebiliyor olmasıdır. Ne var ki tek koşulu, pasaport alacak şahsın Katolik Kilisesi?ne kayıtlı dindar olarak tanınmış bir Katolik olmasıdır.Vatikan?da altı dikkatle çizilmesi gereken bir özellik vardır. Çoğunlukla devlet olarak bilinen Vatikan ile ?Papalık Makamı? bir ve aynı (özdeş) sanılmaktadır. Bu eksik bilgilenmedir. Papa, Katoliklerin başı olarak yeryüzündeki tüm Katoliklerin ?Kutsal Pederi?dir, ama sadece ve sadece Vatikan Devleti?nin Devlet Başkanı?dır. Tüm Katolikler?in ?Devlet Başkanı? değildir. Bu görevinde Papa?nın bir Başbakanı, bir Senatosu ve Bakanları vardır. Bunlar da siyasi yaptırımları itibariyle sadece Vatikan?la tanımlı ve sınırlıdırlar. Ancak, dinsel yaptırımları itibariyle tüm Katolikleri bağlarlar. VATİKAN DEVLETİNİN BEYNİ ?CURİA? Devlet ve siyasi erk olarak Vatikan?ın en önemli ve güçlü kurumu, ?Curia?dır. Bu kurum Devlet olarak Vatikan?ın beynidir.Vatikan?ın 1983?de kabul edilen en son Anayasası?nın (Code of Canon Law) 360. paragrafında Curia, ?Papa?nın adına ama Kiliselerin hayrına ve yararına çalışma yapmakla yükümlü kılınmış bir kurumdur.? Curia, Papalık Sekreteryası (Devlet Bakanlığı); Kilise Kamu İşleri Konseyi (CPAC); Katolik Cemaatleri (Congregations);Yargı Kurumları ve diğer enstitülerden oluşmaktadır. Curia?yı oluşturan bu bakanların, deyim yerindeyse ?sinir sistemi? Kilise Kamu İşleri Konseyi? dir. Vatikan?ın yukarıda sözü edilen Anayasasına göre Curia, çok önemlidir ki, ?Dini / Ruhani? bir kuruluş olarak değil, tartışmasız ?Dünyevi / Seküler? bir kuruluş olarak bizzat Tanrı tarafından değil, bizzat insan tarafından oluşturulmuş bir birim olarak kabul ve tasdik edilmiştir. Dolayısıyladır ki, Vatikan?ın bu dünya ile ilgili tüm işleri, başta da siyasi, diplomatik ve ekonomik kararlarla, uluslararası ilişkileri ?Dinsel? değil, ?Dünyevi? olan bu kurum aracılığıyla ele alınır ve yönlendirilir.Curia ilk kez 1605?de diğer ülkelerdeki Kardinal Büyükelçileriyle çalışan Devlet Bakanlığı olarak kurulmuş, daha sonra 1721?de kendi içinde tüm Papa Devletlerinin Başbakanlığı adı altında bir makama sahip olmuştur. Papalığın Başbakanı aynı zamanda Dış İşleri Bakanıdır. Şunu da belirtmek gerekir ki Curia, Tanrı tarafından öngörülmüş bir kurum olmadığı için gerekli görüldüğü takdirde Papa?nın emriyle ilga edilebilir. KUŞBAKIŞI VATİKAN Vatikan?daki ?Tanrı-Devleti?nde irili ufaklı 200?den fazla bina vardır. Vatikan?ın üçte biri bina, üçte biri park ve üçte biride kaldırımdır. Papalık makamının bulunduğu yere Roma?yla Vatikan?ı ayıran ünlü Bronz Kapı?dan girilir. Vatikan ?Kent ve Devleti?ne giriş ise Bronz Kapı?nın yaklaşık 300 metre kadar sağında yer alan Saint Anne Kapısı?ndan yapılır. Araçlar ve halk Vatikan?a ancak buradan giriş yapabilirler. Kapılarda İsviçreli Muhafızlar beklerler. Dilerlerse kimlik denetimi yapabilirler; içeriye sokup sokmamakla serbesttirler. Bronz Kapı ise sadece önemli törenlerde açılır. Bu kapıdan içeri girildikten yaklaşık 150 metre kadar ileride genişçe bir avlu ile buna bakan mahzeniyle birlikte beş katlı bir saray bulunur. Papalar işte burada otururlar. Pencereleri Vatikan?ın ve dünyanın en ünlü ve görkemli binasına bakar. Bu bina St. Peter Kilisesi?dir. 70.000 metre karelik bir alanı kaplayan bu Kilise, Vatikan ?Tanrı-Kent?in en yüksek binasıdır.Bronz Kapı?nın tam karşı sınırında, Papa?nın helikopteri için yapılmış olan küçük iniş pisti vardır. Onun sağında Vatikan Radyosu, onun yanında da yabancı öğrencilerin kaldıkları yurt binası yer almaktadır. Bu iki binanın arasında park bulunur. Park?ın ucunda ?Curia? sarayı vardır. Devlet olarak Vatikan buradan yönetilir. Parkın diğer alt yanına doğru İlahiyat Akademisi (Kardinaller Koleji) bulunur. Burası bir bakıma Papalığın Senatosu gibidir. Kolejin önünde Vatikan Müzesi, yanında paha biçilmez arşiviyle Vatikan Kütüphanesi yer alır. Bunlara bitişik binada Vatikan?ın ?Laik Konsey? binası vardır. Vatikan?da bir de işçi sendikası vardır ve o da bu binadadır. Papanın sarayının uzantısında ise Vatikan Bankası bulunur. Az ilerisinde de Vatikan?ın resmi yayını olan ?Osservatore Romano? gazetesinin yönetildiği bina vardır. PAPA 2. JOHN PAUL?Ü TAHTA OTURTAN ÖRGÜT Ölen Papa?nın yerine seçilecek olan Kardinal?i, Papalığın Senatosu sayılan Kardinaller Koleji?nin üyeleri belirlerler. Ancak tüm Kardinaller bu seçime katılamazlar. Yaşları genellikle 80 ve daha yukarı olanlar bu zor ve meşakkatli seçime dayanamayacakları gerekçesiyle oy kullanmaya çağrılmazlar. Kardinaller Koleji?nde bazı değişiklerle -örneğin ölüm, hastalık, bunama- 110 ile 120 arasında Kardinal bulunur. 2. John Paul?un seçimine 111 kardinal katılmıştı. Papaların seçimi Sistine Chapel denilen küçük kilisede yapılır. Papanın ölümünden sonra çağrılı olan Kardinaller bu küçük kiliseye alınırlar ve Papayı seçinceye kadar bir daha dış dünyayla görüştürülmezler. Bu seçim bazen günlerce bazen haftalarca hatta aylarca sürer. Ve Papanın seçildiği bu küçük kilisenin bacasından tüttürülen beyaz dumanla dünyaya duyurulur. Dumandan sonra karar değiştirilemez. Kim seçilmişse tüm Katolik aleminin ona itaat etmesi gerekir. Böylece 900 milyon insana sözünü geçirtecek olan bir önder sadece 100 kadar yaşlı insanın verecekleri oylarla seçilmiş olur. Papalar Teslis?de (Trinite) yeralan Kutsal Ruh tarafından İsa?nın Havarileri?nin en büyüğü ve ilk Papa kabul edilen Aziz Peter?in vekili olarak seçilirler. Papa seçiminde oy birliği değil oy çokluğu aranır.Papalık seçimlerinde Vatikan?ın tüm iç dengeleri ve uluslararası siyaset çok önemli bir yer tutar. Gerçi inanca göre Papa?yı Kutsal Ruh seçiyordur ama gerçekte CIA?sından KGB?sine ve MOSSAD?a kadar tüm istihbarat örgütleri de Kutsal Ruh?un seçiminde parmak oynatıyorlardır. Örneğin 2. John Paul adını alarak Papa olan Krakov Kardinali Karol Wojtyla (Voytila) hiç kimsenin favorisi olmadığı halde Papa seçilivermişti. Bu nedenle 2. John Paul?un ?Olağanüstü? bir gücü olduğuna inanılmıştı. <a href="redirect.jsp?url=http://www.islamustundur.com/vatikandosyasi.htm" target="_blank">http://www.islamustundur.com/vatikandosyasi.htm</a> |
Noch was.... Krallik ve Osmanli yada
Ingilizler.... bunlarin hic bir konuyla alakali degil..... yani Seriatin ölcüsünü kim cizecekle....
Benmi senmi, Süleyman Atesmi, Erbakanmi, Yasar Nurimi, Sinan Oktayoglumu, Mümtaz Soysalmi..... yani kim ????? Yoksa Meclismi ???? yani ortak bir sekildemi ???? Yani dostum anla olayi.... bu kadar anlasilamz bir sey degilki |
ögren ve yasa, benden kim dedi
bana hala daha cevab vermedin, 5 sarti kabul etmiyorsun, Allah askina icin senden neefret ediyorum, tövbe et, namaz kil, zekatini ver, hac a git, ondan sonra daha bir sürü farzlar var, ama senin seytanhocasindan örenemezsin, esek herif, Betonkopf, Gehirnwäsche hast du, du Druckschädel, nicht mal eine Frau, wer soll auch mit so einem Besserwisser aushalten, nicht mal dein Geld reicht dafür aus, PENNER, Allah a ibadet et, yeda git bizim dinden
|
ulan zurna oglu zurna,herkesin götü
boklu, ama senin agzin boklu..
sana ne kimin dinini nasil yasadigi ve kimin cehenneme gidecefi ne kazma herifsin sen yaw göt lalesi |
Dostum Suan Türkiyeye Bir bak
Kültürü batmis atatürkün dogum tarihini bile bilmiyenler cogunlukta artistler ve mankenler gibi insanlar...
Bu is oturulub konusulur Diyanetten okumus büyüklerimiz ve diyer cemaatlerdende cok sayida bilgili kardeslerimiz vardir. Yeterki bir adim atilsin. Suan Atatürk yasasaydi Türkcülügü savunanlarin cogunun suratina tükürür. Laik lik bitti Seriat gelecek diyeceginden eminim. |
Islamin sarti 5 i degil 1000 de asar
öyle sadece 5 seyle Müslümanlik olmuyor... 32 farz derler onlarda yeterli degil...
Müslüman olan birisi Kuranin bastan dibe kadar Tefsir yada kiraat dersleri alarak arastirip hayatina uygulayandir.... bende onu yapiyorum.... Sen sadece 5 sartla müslümanlik olur düsünüyporsan yanilirosun..... Sartlardan bir taneside, tanimadigin, arkadasi olmadigin birine hakarat etmemektir...... Ama sen nerden bileceksinki bunlari senin 5 tane kanunun var, sabah aksam isitip isitip onlarla besleniyorsun..... |
Esek herif, kac ayette namaz kilin
söyleniyor, sen namaz kilmadan, senin kitabin ölü bir hurafe oluyor, sen namazi kilman lazimsin, iyi biliyorsan, söyle bakalim kac ayate namaz kilin diye yazdini, munafik tan dah better, sen kafirsin, IT
|
KONU SAPTIRILIYOR......
yiyecekler yani yemek,ekmek.. et kesimi degil enes, dünya kadar fark var bu konu hakkinda...lütfen su gözlerinizi acin biraz rica ediyorum..!BESMELE cekilmeden kesilen et mundardirrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr!
schluss aus fertig! Bilim adamları, hayvan kesimi sırasında dinen yerine getirilmesi zaruri olan ‘Bismillah, Allahu Ekber’ sözünün kesilen etler üzerindeki herhangi bir etkisi olup olmadığını araştırınca şaşırtıcı sonuçlarla karşılaşıyorlar. Araştırmanın metot ve tekniği konusunda bilgi veren Şam Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nebil Şerif; ‘Besmele ile kesilen kuş cinsi hayvan, sığır ve küçük baş hayvanların etlerinden ve besmelesiz kesilen aynı cins hayvanların etlerinden ayrı ayrı nûmuneler alarak özel laburatuvarlarda uzun süreli mikroskobik incelemeler yaptıklarını söylüyor. Sonuçta, Besmele ile kesilen hayvan etlerinin numunelerinin açık kırmızı gül rengini aldığı, besmelesiz kesilen et nûmunelerinin ise, siyaha yakın koyu kırmızı bir renge büründüğünü görülüyor. Şaşırtan sonuç ... Prof. Şerif ayrıca, Besmeleli etlerde her hangi bir mikroba rastlamadıklarını, Besmelesiz etlerin teşhisinde ise, sürekli çoğalan, büyük ölçüde zararlı mikrop ve bakteriler tespit edildiğini söylüyor. Besmelesiz kesilen etlerin dokularındaki kanlarda iltihaplı akyuvarlar ve alyuvarlar tespit edilirken, Besmele ile kesilen etlerin dokularında ise, buna benzer herhangi bir sonuca rastlanmadığı tespitinde bulunuluyor. Araştırmada yer alan bilim adamlarında Dr. Abdulkadir Dirani: ‘Kuran’da; ALLAH adı zikir edilmeden kesilen hayvan etini yemeyin’ şeklindeki İlahi emre rağmen; hayvan kesiminde kimi zaman besmelenin ihmal edilmesi, bizleri bu konuyu bilimsel olarak araştırmaya sevk etti. Besmele ve tekbir ile hayvan kesimi konusunu araştırmaya başlarken, ekipteki bazı arkadaşlar konuya baştan soğuk baktılar. Ancak araştırmalar sırasında her safhada çarpıcı sonuçlar ortaya çıkınca, ekibin konuya olan ilgisi de artmaya başladı. Besmele ve tekbirle kesilen hayvan etlerinde, Besmelesiz kesilen hayvan etlerinin aksine, et dokularında kan ve mikropların bulunmaması, besmelenin büyük bir mucizesi olarak karşımıza çıktı’ şeklinde görüşlerini dile getiriyor. Araştırmayı yürüten grup adına Kuveyt Haber Ajansına açıklama yapan Prof. Dr. Halid Halave ise, laboratuar ortamında yapılan deneylerde, besmelesiz kesilen sığır, küçük baş ve kuşların et dokularında pıhtılaşmış kan, çoğalmaya müsait bakteri ve mikroplar tespit edilirken, besmele ile kesilen hayvan et dokularında ise kan, mikrop ve bakterilere rastlanmadığını ifade etmiş. Kesim farkı ... Aynı üniversitenin Veteriner Fakültesi Et Sağlığı Bölümü Profesörlerinden Fuad Nima; ‘Dünyanın birçok ülkesinde uygulanan, hayvanların uyuşturularak öldürülmesi işlemi sırasında kanın vücutta kalması, bu tür etlerin daha çabuk bozulmasına neden oluyor. Halbuki, kesim anında çekilen besmele ve tekbirin, hayvana yaptığı tesir ve heyecanın, hayvan organ ve adalelerinde meydana getirdiği hareketin kanın azami miktarda dışarıya atmasına yol açtığını ve hayvanların daha az eziyet çektiğini tespit ettiklerini belirtiyor. Araştırma sonuçları böyle. Bize düşen, bu bilgileri sizlerle paylaşmak. Konu hakkında ayrıntılı bilgi almak isteyenler, <a href="redirect.jsp?url=http://us.moheet.com" target="_blank">http://us.moheet.com</a> veya <a href="redirect.jsp?url=http://www.gidaraporu.com" target="_blank">http://www.gidaraporu.com</a> adreslerine de bakabilirler. İnancımıza göre, Allah’ın haram veya helal kıldıklarında illa bir hikmet aramak gerekmez. Fakat insanlığın bugüne kadar edindiği temel tecrübe, Allah’ın emir ve yasaklarında bildiğimiz veya bilmediğimiz hikmetler olduğudur. Bilim geliştikçe, Allah’ın bizler için hazırladığı nimet ve hikmetleri anlamak daha da kolaylaşıyor. OSMAN ÖZSOY HALKA VE OLAYLARA TERCÜMAN |
Kusura bakma ama beni langweilen etmeye
basladin....
Kimin seriatini... Atatüprk seriat isteseydi kendi seriatini yerlestirmeye calisirdi ve hic bir halt edemedende ölür giderdi....??? Seriatin cizgilerini kim cizecek ???? Senmi Alimi Velimi yoksa baskasimi.... ????? Bir seyler diyorsun ama yol göster |
Neden biliyorsun namaz kilmadigimi
sende benim kadar dinle ugrasan ve 10 yildan fazla birkime sahip birisi namaz kilmazmi ????
|
Sen Cischh yaparken
kicindanmi yapiyorsun hallaaaa hallaa
yani anlamamak istegindesin ali nin velinin sunun bunun Seriatinimi ben burda istiyorum dedik düdükkk Büyüklerimiz var oturulub konusulur bu isler..... bak hiristiyanlar nasil dini liderlerini toblanarak seciyor sistemi belirliyor sende yapa bilirsin........................ |
Esek, sen hicbirini yasamiyorsun
palavarya kez lan, 54 dört farz dan hic bahdetmedim dedim, oku esek herif, cevab verirsen, sorularima cevab ver, munafik, sana iyilik yaramiyor, kac seneden beri bu sitede akillanmadin
|
Et yiyecek degilmi ???
Biz bakkaldan Alm,an yani Hiristiyanlarin yaptigi mamülleri yiyoruz... yani simdi harammi bunlar...
Bir Alman Bäckerin yaptigi ekmek yenilmezmi simdi..... Kurani tercüme yada Meal eden Elmalili Hamdi Yazir yanlismi yapmis burada... Yiyecekler yerine Etdisindaki yiyeceklermi olmaliydi ????? Cevap bekliyorum |
Yani Meclis karari diyorsun dimi ???
Eeeeee su anki Meclis ne olacak o zaman... ????
Yani su anki Meclistekiler dirasi digerleri icerimi yoksa nasil olacak bu olay ???? Kaldiki Atrat zamanindan degil.... taaaa Roma zamanindan beri Senaat vardi... yani Senatörler usw.... Su aniylada TR A dan Z ye Senaatlarla ve Meclis kararlariyla yönetilmekte.... Senin Seriatinin farki nerede belli olacak bari ???? |
Nerden biuliyorsun ???
kimin Müslüman kimin münafik yadakimin kafir oldugunu... sana Vahyiimi iniyor ????
Bir kac soru sorma sirasi bende simdi..... Süleyman Ates hakkinda ne dünüyorsun..... Müslümanmi degilmi ???? Bakara 62 hakkinda düsüncelerin nedir 62- Şüphe yok ki, iman edenler, yahudiler, hıristiyanlar ve sabiîler, bunlardan her kim Allah"a ve ahiret gününe gerçekten iman eder ve salih amel işlerse elbette Rabbleri katında bunların ecirleri vardır, bunlara bir korku yoktur, bunlar mahzun da olacak değillerdir. Yada Ali-Imran 113-114 hakkinda düsüncelerin nedir... Kuranda yanlsimi tercüme var burada...?? 113- Hepsi bir değildirler. Kitap ehli içinde doğruluk üzere bulunan bir ümmet (topluluk) vardır ki, gecenin saatlerinde onlar secdeye kapanarak Allah"ın âyetlerini okurlar. 114- Allah"a ve ahiret gününe inanırlar, iyiliği emrederler, kötülükten vazgeçirmeye çalışırlar, hayır işlerinde de birbirleriyle yarışırlar. İşte onlar iyi insanlardandır. ------------------------------ Bunlari cevaplarmisin lütfen... kaldiki ben düzenli sekilde namaz kilmaya calisiyorum... ama bu benim sahsimin sorunudur.. kimseyi zerre kadar ilgilendirmez... Sen bana su yukardaki sorularima cevap ver yeter |
EVET ET KESIMI DISINDA!
ELMALI tefsirinde et deniliyor mu?YOKSA hristiyanlar ile birbirlerini ziyaret etsinler...yemek ikramida bunun icine giriyor!Yani pisirilmis yemek...et kesimi degil enis!
sen bazi seyleri birbirleri ile karistiriyorsun, YANLIS ANLIYORSUN; bu farkli iki olay! |
EVET ET KESIMI DISINDA!
ELMALI tefsirinde et deniliyor mu?YOKSA hristiyanlar ile birbirlerini ziyaret etsinler...yemek ikramida bunun icine giriyor!Yani pisirilmis yemek...et kesimi degil enis!
sen bazi seyleri birbirleri ile karistiriyorsun, YANLIS ANLIYORSUN; bu farkli iki olay! |
Bak bu cok agir bir olay
öyle söyledir böyledirler olmuyor......
Olay cok ciddidir.... cünkü Kurban eti falan olayi degildir.. cünkü Kurabn zaten Sünnettir....bunu kabul etmeyen Ilahiyatci kalmadi yeryüzünde.... Benim simdiye kadar arastirmalarimda Et bile icine giriyor.. cünkü oda yiyecek..... Yasar Hoca ve bir cok diger Üstadlar ayni görüste.... Ama ben birde Süleyman Hocaya bir sorayim.. belki Gazetede yainlar |
Tefsirde yerini buldum
Elmalilinin Tefsirinde arayarak yerini lokalize ettim.....
Bastan dibe kadar bir oku istersen.. ortalarda Demek ki yiyecek güzel ve temiz şeylerden olmak şartıyla genel mânâsı üzere bırakılsa da, bakış açısı ve beyanın hedefi, özellikle kitap ehlinin kestikleri ve avladıklarının helal olduğunu göstermek ve bu şekilde kesmek için diyanet, yani müslüman veya kitap ehli olmak şart olduğunu anlatmaktır. Bununla beraber "kendilerine kitap verilenlerin kurbanlığı" denilmiş olsaydı, o zaman diğer yiyeceklerin haram olması, şüphesi ortaya çıkacak ve karşılıklı yiyecek yedirmenin caiz olacağı anlaşılamayacaktır..... mecusî veya kitabî (semavî bir kitaba inanan kişi)nin farkı olmadığında kimsenin şüphesi yoktur. Haramlarda söylendiği üzere kesilmeden ölenlerin de gerek müslüman ve gerek kitabî ve gerek mecusî ve diğer her kim tarafından öldürülmüş olursa olsun haram olduğunda müslümanların ihtilafı yoktur. Şu halde diye özellikle kitap ehlinin yiyeceğinin mübah sayılmasındaki maksadı, bilhassa dinlerin değişmesi ile hükmü değişen kurbanlıklara yorumlamak vacib olur. Ya n i açıklamanın faydası, özellikle kurbanlıklar itibarıyla ortadadır. Belli ki kitap verilenler, kitabı olmayanlardan ihtirazdır (yani onları hükmün dışında bırakmaktır). Halbuki yiyecek hususunda kitap ehli ile diğerlerinin farkı ancak kurbanlıklar ve a v meselelerindedir. Kitap ehlinin leşine, domuz etine ve şarabına varıncaya kadar her yiyeceği helal olmadığı, haram edilenlerden bulunduğu gibi, kitabî olmayanların her yiyeceğinin haram olmadığı da bilinmektedir. Şu halde kitap ehlini seçerek diğerlerin d en ayıran bu özel mubahlığın faydası ancak kurbanlıklarda açıktır. Demek ki yiyecek güzel ve temiz şeylerden olmak şartıyla genel mânâsı üzere bırakılsa da, bakış açısı ve beyanın hedefi, özellikle kitap ehlinin kestikleri ve avladıklarının helal olduğunu göstermek ve bu şekilde kesmek için diyanet, yani müslüman veya kitap ehli olmak şart olduğunu anlatmaktır. Bununla beraber "kendilerine kitap verilenlerin kurbanlığı" denilmiş olsaydı, o zaman diğer yiyeceklerin haram olması, şüphesi ortaya çıkacak ve karşılıklı yiyecek yedirmenin caiz olacağı anlaşılamayacaktır. Bunun için yine "yiyecek" kelimesini, güzel ve hoş, temiz şeylerden olmalı şartıyla kurbanlıklar ve diğerlerinden daha genel olmak üzere, asıl mânâsıyla düşünmek ve ancak kitap ehlinin diğerl e rinden farkının, kurbanlıklar itibarıyla olduğunu da mâsîkaleh (sözün kendisi için getirildiği şey) olarak anlamak, yani kurbanlıkların helal olmasını ibarenin delaletiyle, diğerlerinin helal oluşunu da işaretin delaletiyle almak gerekecektir. Ve bundan d o layıdır ki, Ebu Bekir Razî kurbanlıklar hakkında "azher: daha açık " deyimini kullanmıştır. Şunu da unutmamak gerekir ki "Allah"tan başkası için kesilen" mutlak şekilde haram idi. Kitap ehli ise görünüşte tevhid (Allah"ı bir kabul ettiklerini) iddia ettiklerinden dolayı görünüş durumlarına bakarak kurbanlıklarında Allah"tan başkasının adını ilan etmezler demektir. Şu halde bir yahudi veya hıristiyanın kestiğini acaba ne ad ile kesti diye araştırmaya kalkışmayarak ve dış görünüşleriyle yetinerek yemek caizdir. Fakat bir hıristiyanın, mesela bir koyunu keserken veya ava köpeğini salarken "Mesih"in adına" dediğini bizzat duyan bir müslümanın da o koyundan -------------------------------- Elmalili saaadece Kurbani ayiriyor... yani yamak icin olan Eti yada avlanmis olan Eti senin algiladigin sekilde algilaymiyor..... Umarim faydasi olur..... Elmalili Hamdi yazirin Meali elektronik sekilde Internette var.... Istersen Ahmed Hulusinin sayfasindan dowload yapabilirsin |
Gitde örgensene, hepsi hayirli-)))
o zaman, ama seni bu sitede cooook özleyecegiz-))))))
|
Sen benim önceki sorullarima neden
cevap vermedin.....
Neden Ali-Imran 113-114 dü cevapsiz biraktin..... Ben olsamda olmasamada bu Ayetler Kuranda var... bunlari Kuran söylüyor... ben degil.. Alide degil Velide degil Atatürkte degil...... Nasil oalcak simdi... Kurani inkar edip yeni bir dinmi yaratacagiz ?????? |
ENIS SEN MITLÄUFER misin?
YASAR HOCA kendini köprüden atiyormus git sende at kardesim!ONUN DEDIGI GECERLI degil ALLAHin emri gecerli burda...AKIL VAR MANTIK VAR.....mezheplerin varligina karsisin ama ictihadlarda baya zorlaniyorsun....MEZHEPLER iste bu yüzden var bu ince detaylari anlamak anlatmak icin, sen isine geldigi gibi hareket et, istersen git realden almanlarin kestigi eti al afiyetle ye :)fakat burada bu fikrin dogru oldugunu savunma pek inandirici degil...senin gibi düsünen cok az müslüman var elhamdülillah...lange rede kurzer sinn..
sevdigim cümlelerden birisi.....YARIM HOCA IMANDAN; YARIM DOKTOR CANDAN edermis...zamanimiz alimleride (ALLAH bizleri onlarin ilminin serrinden korusun) benim icin öyle :).... |
yeni dini sen yaratiyorsun, hadisleri
kabul etmiyorsun
|
Hayir Mitläfer degilim... dazu bin ich
viel zu Weise...
Ama digerleride ayni söylüyor... sadeceo degil... en populär o oldugu icin onun ismini verdim..... Kaldiki sen Tefsiri bi okusana... bak orada kurban olayi disari cikariliyor.. cünkü Hiritiyanlar degil Müslümanlar kurban keser... ama av Eti yada yiyecek icin kesilen Etler senin dedigin kapsamda degil.. ve karsilikli yenilebilir |
Kurana uyan her Hadisi ben her zaman ve
her yerde kabul ediyorum ve etmisimde.... ama Kuranda yeri olamyani HZ. Muhammed demis olamaz... cünkü Kurandan baska bir seyi anlatmamis olan bir Resül nasil olurda Kuran disi beyanlarda bulunsun... bunlar iste uyduruk Hadislerdir...
kaldiki sen bana ne ztaman cevap vermeyi düsünüyorsun... simdi Ali Imran 113-115 inkarmi ediyorsun ???? 113- Hepsi bir değildirler. Kitap ehli içinde doğruluk üzere bulunan bir ümmet (topluluk) vardır ki, gecenin saatlerinde onlar secdeye kapanarak Allah"ın âyetlerini okurlar. 114- Allah"a ve ahiret gününe inanırlar, iyiliği emrederler, kötülükten vazgeçirmeye çalışırlar, hayır işlerinde de birbirleriyle yarışırlar. İşte onlar iyi insanlardandır. 115- Onlar ne hayır işlerlerse karşılıksız bırakılmayacaklardır. Allah kendisinden gereği gibi sakınanları bilir. Istersen Tafsiride kopayalayimmi ??? |
Hepiniz Cehenneme, Allah in emirleri
Vaybee de bir gercek müslüman yok, hersey laga luga bos konusuluyor, ayni delinkanlilar sevgi, ask, sex i yasamayip konustuklari gibi, Islam danda bos laflar.
Islamin sarti bes dir, bilmeyenlere ve unutanlara hatirlatayim: 1. Kelime sehadet Imanin baslangici, herkez zayif imanli bu site dekiler, yeda resmen inkar edenler dolu 2. Namaz - 5 vaktinde en azindan dosdogru kilin, burada namaz kilan varmi? 3. Zekat -Kim her sene 2,5% gelirinden an azindan her sene fakirlere veriyor? 4. Oruc - Tutan vardir, tutmayan daha cok!!! 5. Hac - Kimse gitmiyor, seytan`dan gelen bahaneler ve nefis`e pes edip. Bizim Hamirisleri ve cömüs emekliler Mekke`ye, Beytullah`a ölmeye gidiyorlar, sanki paralariniz yok, cocuklarmis, ismis, hazir degilim , bahaneler, bahaneler, bahaneler Ama Amerika`ya pesevenkler, kumarcillar`in Mekke`sine Las Vegas`a ucmaga para var, Türkiye`de her izin`de 1.500,- € ezeni her sene görüyoruz Sonuc: Hepiniz Cehenneme, BIR sarti yerine getirmeyince, yasamayinca, hepiniz cehenneme, Papalar zaten,bunlar Islam in temeli, üst katlardan ve 54 farz`dan hic hic bahsetmeyim. Bunlari kim yasiyor?? Nereye okursam cahillik ve hurafe, Herkez bos laflar yaziyor, ilimlen, bilimlen örenip, anlamak ve yasamak, uygulamak lazim. Tövbe edin, Allah tövbe cok sever ve gecmis günahlari sevaba cevirir in sch llah, Allah rizkini bütün insanlara veriyor, Ya Rahim, YA Rahman, YA SELAM, Ya Sabr, ya Vedudu, Ya Tevabu Keninize gelin, uyariyorum, yarina birakmayin, AZRAYIL her an gelebilir ve sizin icin gec olur VE hepiniz Cehenneme Sizi sevdigim ve saygigim icin, Allah askina bazilere cirkin konusmam lazimdi, Allahimi seviyorsam, ona göre mufiklara, kafirlere nefretim var. |
Yeterli degil
Allahin emirleri sind viel mehr als wie 5 sart oder 32 oder 54.....
Herseyden evvel Allahi zikretmek gelir... en büyükte ibadet Allahi zikretmektir...... Ve ayi zamanda yumusak ruhlu ve ayndin insan olamk ve ömür boyu kimseye küfür müfür sallamadan SALIH AMEL islemektir asil amaci dinin....... Öyle sartlandirmak 5 veya 54 sart koymak tam sacmaliktir....v cünkü Resül kimseyi 5 sarta bagladigi yok zaten.... Olay Kuranin ruhunu anlamaktir... Kuran Ayetleri karaborsa veya düpedüz okumak degil.. Kurani okumak olayin yani her ayetin arkasind ayatan sosyo-kültürel olayi kavramaktan gecmektedir... AKSI TAKDIRDE KURAN DÜZ OKUMAKLAN ANLASILAMAZ..... Kaldiki sen insanlari Cehenneme sokacakmissin.... hör auf zu träumen |
HiYAR, YAZDIKLARIMA CEVAB VER
FAZLASINI YASAMAGA BAK; YOKSA SENI CEHENNEM BEKLIYOR; DOGRU OKU; HAC`A GITTINMI?? DURMADAN BU SITEDE VAKTINI GECIREREK NASIL ZIKR EDECEKTIN?? DAHA NELER, VAR NELER
Du bist nicht weise, sen hadisleri kabul etmiyorsun ve dinden cikiyorsun Esekoglu ESEK |
Wowww
kelime hazinen cok genismis .. herkese ayni cevabi verdin .. bir tek dogru adam sensin! ne de cok bilmissin sen yahu? helal sana.. saygi ve sevgilerimle..
|
sen
hadisleri kabul ediyorsun degil mi? ok.. o zaman hadisleri iyi oku.. bana laf atiyorsun ama hadislerde Hz. Muhammedin s.a.v.s sac uzunlugu hakkinda da bilgiler veriliyro.. elbette sac erkekte sevap ancak bayan misali olunmayacagi da yaziyro.. neden bana saldiriyorsun ki? kennst du mich?? Allah buyuktur.. .
|
muahahahahahahaahah o.T.
ohne Text
|
ISINSU Hanim, hadislerde her sac sekill
sekilli helal sayilir, Muhammed, möge Allah`s Frieden über ihn sein, hat die Frisur oft geändert, damit die Muslime sich von den damaligen Religionen oder Ungläubigen sich auch äusserlich unterscheiden sollen, mal die Frisur kurz/Kopfhaare kahl geschnitten, mal die Haare lang, heutzutage haben die meisten nach dem Sunna eine GLATZE. Streng genommen sollen die Haare gleich lang sein. Yanlissam, gelsin beni düzeltsin-)))
|
yahu bizim mahfuz da 666 ama o senin
gibi yamukluk yapmiyor
sadrazamin sol tassagimisin sen? |
enis konulari neden saptiriyorsun?
Ögrenmek isteyen arapcanin klasigini ve lugatini da ögrenir, enis sen daha iyi bilirsin kendine ne faydali oldugunu ama yinede toplumu cahil sanma lütfen.
Zaman eskiyince kuran genclesir. senin gibilerine interneti yasak etmeleri gerekir, git calis baska düsüncelere gelirsin, beynin jimnastik yapmis olur. |
Wer kein Mitleid hat, kann nicht
lieben und wer keine Liebe in sich trägt, kann keinen Glauben empfinden, lediglich nur Eitelkeit...
Arayan bulur, mevlasini"da belasini"da. Karsinizdaki degisik fikirde bulunan insanlara karsi merhametli ve anlayisli olmayan kisi, kendisine müslüman diyemez! |
p.s. kelimeye saadet getirmeden evel
ILK SART BU; SEVGI VE MERHAMET
|
Atanlar belli oluyor
Cok acik bir ifadeyle yaziyorum!
Ehli kitabi cennetle müjdelemeye kalkanlar,Allah ve Resulüne iftira atacak kadar ileri gidiyorlar!Bunlar Ya KURAN`IN "K" sini bilmeyecek kadar cahillerdir, Yada Ehli kitap gecinen Putpersetlere yalakalik yapan hainlerdir!Bir Müslüman asla Allah(cc) celiskiyle ifade edecek kadar ileri gidemez! Biz Simdi Maide 69 ve önceki ayeti ve anlattiklarini nuzul kaidesine göre gecelim! Umariz KURAN`in misyonunu anlayanlardan olur tevbe edersiniz!!Tatmin olmazsaniz Diger Ayetlerinde anlam ve maanasini geceriz! Selam Hakka tabii olanlara! "Ey Peygamber, Rabbin tarafından sana indirilen mesajı insanlara duyur. Eğer bunu yapmazsan O"nun elçisi olma görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Allah kâfirleri doğru yola iletmez." "De ki; `Ey Kitap Ehli, sizler Tevrat"a, İncil"e ve Rabbiniz tarafından size indirilen Kur"an"a gereği gibi uymadıkça boşluktasınız, hiçbir temele dayanıyor değilsiniz." Bu ayetlerin devamında yüce Allah"ın insanlardan kabul edeceği "din"in ne olduğu, son kez vurgulanıyor. Evet, insanların sıfatları, ünvanları ve Allah"ın sonuncu elçisi olan Peygamberimizden önce bağlı oldukları inanç sistemleri ne olursa olsun, acaba yüce Allah onlardan hangi dini kabul ediyor? Tarihin karanlık dönemlerinden günümüze kadar ortaya çıkmış çeşitli dinlere ve mezheplere bölünen insanlık, acaba hangi dinin ortak platformunda buluşmalı, kaynaşmalıdır? Okuyalım: "Müminlerden, yahudilerden, sabiilerden (yıldıza tapanlardan) ve hristiyanlardan Allah"a ve ahiret gününe inanarak iyi ameller işleyenler için korku söz konusu değildir, onlar hiç üzülmeyeceklerdir." Buradaki "müminler"den maksat, müslümanlardır; "yahudiler"den ise İsrailoğulları. "Sabiiler" ise çoğu tefsir bilginlerinin ileri sürdüklerine göre, Peygamberimizin peygamber olarak görevlendirilişinden önce, putperestliği bırakarak belirli bir dine ya da mezhebe bağlanmaksızın tek ilaha kulluk etmeye yönelen bir insan topluluğudur. Aralarında çok az sayıda Arap da vardır. "Hristiyanlar"dan maksat da bilindiği gibi Hz. İsa"nın (selâm üzerine olsun) taraftarlarıdır. Okuduğumuz ayet şu ilkeyi ortaya koyuyor: Kim Allah"a, ahiret gününe inanır ve iyi ameller işlerse, kurtuluşa ermiştir. Yalnız bu ayetten dolaylı olarak bir diğer bazı ayetlerden doğrudan doğruya çıkardığımız anlama göre, kurtuluşa erecek bu kimseler burada söz konusu edilen şartları, yüce Allah"ın sonuncu elçisi olan Peygamberimizin getirdiği talimatlar uyarınca yerine getirmelidirler. Bu takdirde: "Onlar için korku söz konusu değildir, onlar biç üzülmeyeceklerdir." Bunun yanısıra bu kimseler, artık ne daha önceki sapık inançlarından dolayı ve ne de o güne kadar taşıdıkları çeşitli ünvanlar ve adlardan ötürü sorumlu tutulmayacaklardır. Çünkü önemli olan en son ünvandır. Bu ayetten dolaylı olarak çıkardığımız bu anlam aslında, "din" kavramının zaruri anlamıdır. Çünkü bu inanç sisteminin yalın ve tartışma kaldırmaz ilkesine göre Peygamberimiz, peygamberlerin sonuncusudur; O, bütün insanlığa gönderilmiştir; buna göre daha önceki dinleri, mezhepleri, inançları, milliyetleri ve yurtları ne olursa olsun, bütün insanlar O"nun getirdiği ilahi mesaja, bu mesajın hükümleri uyarınca inanmaya çağrılıdırlar. İnsanlar, bu mesajın hem bütününe ve hem de ayrıntılarına inanmakla yükümlüdürler. Kim Peygamberimizin peygamberliğine ve getirdiği mesajın bütününe ya da ayrıntılarına inanmazsa sapıktır, doğru yolun dışındadır. Yüce Allah, onun daha önceki dinini geçerli saymaz ve böyle bir kimse bu ayetteki, "Onlar için korku söz konusu değildir, onlar hiç üzülmeyeceklerdir." müjdesinin kapsamına girmez. Bu ilke, "din" kavramından zorunlu ve dolaysız olarak anlaşılan ve hiçbir gerçek müslümanın, günümüzün güçlü görünümlü cahiliye realitesinin baskısı altında ağzında eveleyip geveleyebileceği, kekemeli ve kem-kümlü ifadeler ile boğuntuya gelmesine meydan vermeye razı olamayacağı kesin bir gerçektir. Bu ilke aynı zamanda müslümanın, yeryüzünde yaşayan diğer insanlarla ilişki kurarken de ölçü olarak tutacağı ve asla gözden kaçırmayacağı bir prensiptir. Müslüman, her dinin ve her mezhebin taraftarına bu ilkenin ışığında not verecektir. Günümüz cahiliye uygarlığının baskısı, müslümanı bu konuda kaypaklığa zorlamamalı, onu söz konusu sapık dinlerin ve mezheplerin taraftarlarını aklamaya, sözde dinlerini yüce Allah"ın kabul edebileceği gerçek bir "din" saymaya; onları dost, yandaş ve müttefik edinmeye sürüklememelidir. "Kim Allah"ı, Peygamber"i ve müminleri dost edinirse bilsin ki, galip gelecek olanlar, yalnız Allah"ın tarafını tutanların grubudur." (Maide Suresi, 56) Olayların görüntüsü ne olursa olsun, kesin gerçek budur. Kim bu tek hak dinin esasları uyarınca yüce Allah"a ve ahiret gününe inanır, aynı zamanda iyi ameller işlerse böyleleri için ne dünyada ve ne de ahirette korku söz konusu değildir. Onlar ne kof bir sis tabakasını andıran cahiliye uygarlığının batıl gücünden korkarlar ve ne de iyi ameller işleyen mümin nefislerinden yana kaygılı olurlar. Ayrıca onlar hiç üzülmeyeceklerdir de. Daha sonraki ayetlerde tekrar yahudilerin tarihlerine dönülüyor, onların inanç ve yaşama tarzı bakımından boşlukta oldukları vurgulanıyor, bu yüzden onların İslâm"a çağrılmaları gerektiği, bu dinin kendilerine duyurulmasının kaçınılmaz olduğu, ancak bu çağrıya uyunca yüce Allah"ın dinine sığınmış olacakları belirtiliyor. Bu arada onların değişmeyen karakterleri açığa vurgulanarak müslümanların gözleri önüne seriliyor. Böylece müslümanların gözünden düşmeleri sağlanarak kalplerinin onları dost edinmekten, kendileri ile işbirliği yapmaktan nefret etmesi sağlanmaya çalışılıyor. Çünkü yahudilerin gerçek ve din karşısındaki düşmanca tutumları eskiden olduğu gibi devam ediyor. Okuyoruz: |
kamasuta
S.A...Aslinda anlasilmaz bir sey yoktur Hersey ap acik ortada,Onlar öyle anlamak istiyorlar.
(Kim İslam’dan başka din ararsa, bilsin ki, o din asla kabul edilmez.) [Al-i İmran 85] |
Nerden bulacak?
Sevgiyi merhameti?
Sevgi kaynagindan magrum yasayan Kimse Sevgi deryasina giremez $ahadeti kalbinle söylemeden Merhamet, sevgi, sözden ileri gitmez Alemleri var edeni sevmeden! |
Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 01:49 Uhr. |