Vaybee! Forum

Vaybee! Forum (http://localhost/forum/index.php)
-   Aktuelles (http://localhost/forum/forumdisplay.php?f=390)
-   -   Präsidentenwahl 2007 (http://localhost/forum/showthread.php?t=4483)

27.07.2007 12:47

catlama sesi duyuyorum yine o.T.
 
ohne Text

27.07.2007 12:48

güüümmmm
 
nasil koydu halk senin gibi zihni bozuklara

27.07.2007 12:48

birazdan senin
 
masonik pacavralari anlatsana gülelim

27.07.2007 12:50

ne caglayan ne tandogan
 
inadina erdogan

tasima mitinglerle böyle olur iste

cankaya belediyesi bütün iscilerini mitinglere zorla tasidi..gitmeyeni isinden kovma tehditi etti..ama sandikta gereken cevabida aldilar zihni bozuklar..halk ne derse o dur..bunu köhnemis beyninize isleyin..sözde demokrasi havarileri sizi..isinize nasil gelirse öyle degilmi..

durmak yok..yola devam..sirada yerel secimler var!!..bi iki seksende orda uzanirsiniz

27.07.2007 18:31

und bitte jetzt nochmal
 
damit es auch die menschen verstehen können

27.07.2007 22:45

Das Niveau der türkischen Politik
 
Der niveaulose Wahlkampf der türkischen Spitzen-Politiker attestiert mit welcher Strategie die Parteien bzw. die Partei-Führer punkten. Wahrscheinlich kennen 99% der Wähler und 90% der Partei-Kandidaten nicht einmal das Parteiprogramm ihrer eigenen Parteien. Zudem sind die Parteiprogramme gar nicht so wichtig, denn im Endeffekt werden nicht Parteien, Strategien, Lösungen, Ideologien und Weltanschauungen etc. gewählt, sondern Partei-Leader.
Deshalb gehört es zu den Hauptaufgaben der Parteiführer ihre eigene Kandidaten für die Wahlen zu nominieren, um eine von oben diktierte Demokratie möglichst lange auf den Beinen zu halten. Trotzallem wurde die AKP mit knapp 50% der Stimmen gewählt, aber in einem Land wo ein Großteil der Bevölkerung unter der Armuts- und Hungersgrenze leben müssen, ist das kein überraschendes Ergebnis.

74% der türkischen Börse IMKB liegt in den Händen der ausländischen Investoren und die Privatisierungen halten den Staat im Moment übers Wasser. Der weltweite Liquitätsüberschuss erklärt den erhöhten Investitionen der Ausländer, doch die Experten geben noch 2 Jahre.

Ein letzter Trost bleibt schon, Menschen mit steigendem Bildungsniveau haben verhältnismäßig hoch NICHT die AKP gewählt. ;)

28.07.2007 00:38

birinin daha kici yirtilmis o.T.
 
ohne Text

rebellerisch20 28.07.2007 06:27

hepimiz tr cocuklariyiz
 
partici arkadaslar secim kazanmak la her konuda hakli ciktik gibi bir anlayis icerisine girmeyin. demokrasiyi sadece siz degil akli basinda herkes bilir.akp secimi kazanmis olabilir hayirli olsun .fakat türkiye cumhuriyeti hic bir partinin mali degildir ne chp nin ne mhp nin ya da akp nin. partiler gecici olarak sadece sadece devleti idare etme yetkisine sahip olurlar.benim sahsi olarak devletin su anki yapisinda yani laik demokratik yapisinda bir degisimi gitme egilimde olan her partiye karsiyim. a partisi b partisi farketmez .reflekslerim de bu yöndedir . yüzde 99 kazanmis bir parti olsa bu sekilde olacaktir.burdan dine , türbana yada baska birseye karsi olma diye bir bahanem yok hepsine saygiliyim. bu cumhuriyetin kolay kazanilmadigini ve degerinin billinmesi gerektigine inaniyorum. ekonomisi güclü umariz akp bunu basarir (cok basariilimidir burasi süpheli)üniter yapisi ve diger özellikleriyle ülkenin muhasir devletler ve medeniyetler seviye sine ulasmasi biz her türkün arzusudur. bu durum partiler üstü olmalidir .ver her iktidar parti sorumlulugu nu bilmeli bu yolda caba göstermelidir. akp dört yilligina bir kere daha millet iradesini kiralamistir . sonsuz saygi.umariz bu gücü rejimi degistirmek ve memleketi din düzene ve din kurallarinin gecerli oldugu bir devlet yapisa dönüstürme yolunda kullanmaz.milletin refah düzeyini yükseltme cabalarini ve ekonomide aldigi yada alacagi basarilari onlara bu hakki tanimaz.yoksullugu azaltan halkin egitim seviyesi yükselten her partiye sonsuz saygi..bu devlet ve millet atalarimiz mirasidir . nasil aldiysak korumasini bilelim ve gelecek nesle daha gelismis büyümüs .dünya standartlarina ulasmis bir sekil de teslim edelim.

cccmillitakimccc 28.07.2007 16:39

o.T.
 
olam kafir sende para yok türkiye,.de siz farkilsin gavat

28.07.2007 21:50

ruhuna el fatiha...
 
amin...

28.07.2007 21:51

ne diyorlardi ona ?
 
Kafaya göre tras !

Olay bu !

Insanlar hak ettikleri kisiler tarafindan yönetilirmis !

Eger vatandas oyunu iki torba gidaya satiyorsa,
SATILMIS politikacilar tarafindan yönetilmeyide hak ediyorlar demekdir !

29.07.2007 00:55

öbür nikinle
 
pek fatihalik yazilar yazmazdin
hayiridr ne oldu

imanami geldin

hahahaha

cccmillitakimccc 29.07.2007 15:53

AKP hat gut die leute verascht
 
ne ne ne yazik oldu wallah billah türkiye tamn bok yede simdi sory, der hunde sohn tut kein akser nach irak schicken weil er schies hat von seiner frau weil ihre famille hat in irak firma aber wen unsere vatan asker sterben dan kommt der hundeoshn zum cenazi und tröstes die leute ne zum schleimen aber macht nichts gegen die veramten pkk , aber langsam bizim MHP paRTEI WIERD SCHON WAS MACHEN ALLAH BÜYÜKTÜR YA RAHBIM

30.07.2007 20:57

Erst mal richtig die Sprache beherrschen
 
@cCcMilliTakimcCc

senin bilip bilmeden yazdığın saçmalıklara hiç deyinmeden öncelikle gidip doğru dürüst ya türkçce yada almanca öğrenip sonra gelip buralarda yazı yazmanı öneririm. Türkçeyi Almancayı birbirine karıştırıp zaten iyice çorba etmişsin bari en azından o tek tük yazdığın kelimeler anlaşılır olsa. Sana acıma hissinden başka bir his duymuyorum.

Seçimde elde edilen sonuçta vatanımıza milletimize hayırlı olsun!


An die Redaktion: Bitte veröffentlichen auch wenn es gekürzt werden muss. Wenn Kommentare von solchen Leuten veröffentlicht werden dann bitte auch solche Antworten! Vielen Dank und weiterhin viel Erfolg. Dank an vaybee...

31.07.2007 02:46

...
 
dokundumu sana türkiyeyi bir müslüman adamin yönetmesi????
galiba zoruna gidiyor

rebellerisch20 31.07.2007 04:25

ne demek bu simdi
 
ayip ayip öbürleri müslüman degilmiydi . ne konustugunuzu bilin.o cocugun yazdiklarida yanlis.

yakisiklihb 31.07.2007 11:28

yakisiklihb@vaybee.de
 
Hallo Zusammen,
wenn ich mir hier die Beiträge bzw. Kommentare durchlese kommen mir die Tränen. Das viele von Euch, obwohl Ihr in Deutschland lebt, überhaupt keine Ahnung von der deutschen Polik habt ist traurig genug. Aber, dass Ihr auch noch absolut unkritisch und ahnungslos bei der türkisch Politik und deren Parteien seit ist noch trauriger. Ich frage mich nur, wie soll das mit Euch weitergehen? Wo sieht Ihr Euren Platz auf dieser Erde? Die Menscheit entwickelt sich ständig in großen Schritten weiter und Ihr??? Mir fehlen die Worte..... Ich gebe es auf!

31.07.2007 16:47

YakishikliHB, raus hier, Schlaumeier!;-)
 
Du gibst es also auf, wie schön. Es kann schließlich nicht jeder soviel wissen wie du, gel. ;-))
Ich habe nichts von dir gelesen, was mich bislang hätte kommen lassen können, daß du dieses ES überhaupt versucht hättest.
Hihihi, aber andere runtermachen tut einem juti, nä yakishiklihb. Einbildung is auch ne Bildung.

31.07.2007 16:48

Absichtlich die Sprache verstellen
 
zieht nicht.

Verarsch die Leute woanders.

31.07.2007 16:50

müslümanmi masonmu o.T.
 
ohne Text

31.07.2007 16:51

aslanim benim
 
ALLAH senin gibi bilgili, her seyi bilen (!!) insanlari bizim basimizdan eksik etmesin!!!!

31.07.2007 16:52

TJA, wir sind eben DUMM :-)))
 
Und Leute wie du sind es halt nicht.

Hahahahahah, und, haste dich durch deinen GRÖßER gefühlt??? :-))))
Wie [ohne Ausdruck].

Ich lach mich scheckig, was gibts bloß für Größenwahnsinnige hier muhahahaha!

cagdasturk 31.07.2007 20:50

YENI DÖNEMIN ILK ISIKLARI…
 
Kaldığımız yerden devam ediyoruz… Abdullah Gül tekrar Cumhurbaşkanlığı adayı olacak, toplantı yeter sayısı bir sorun teşkil etmeyecek ve 11. Cumhurbaşkanı TBMM tarafından en geç üçüncü turda seçilecek.

Evet, seçimlerin haftası doldu.

Ve yeni dönemin ilk ışıkları belirmeye başladı.

Türkiye"nin bir filmi geri sarar gibi, askeri muhtıranın bir gün öncesine, 26 Nisan 2007 tarihine geri döndüğü ortada. Aradaki tek fark yüzde 47"lik devasa bir oy oranı ve bu oranının siyaset mekanizmasına sağladığı “devasa meşruiyet…”

Yeni dönem, bu meşruiyet dalgası, bu demokrasi iradesi üzerine kurulu olacaktır. Türkiye kısa bir süre sonra bu dalganın ve bu iradenin etkisiyle bir önceki dönemin kurumsal krizini aşacaktır.

Bu durum Türkiye için hem bir rahatlama hem bir başlangıç olacaktır.

Bir kere siyasi alan sembolik ve fiili olarak genişleyecektir. Askeri vesayet rejimi en önemli cihazından mahrum olduğu oranda “sivilleşme” süreci biraz daha derinleşecektir.

Öte yandan Yasemin Çongar"ın ifadesiyle Türkiye “toplumla, dünyayla ve devirle barışık bir cumhurbaşkanına sahip olacak”, Gül"ün muhtemel cumhurbaşkanlığıyla birlikte özellikle dış politik alanda ve demokratik reformlar konusunda güçlü ve birleşik bir yürütme iradesine kavuşacaktır.

Rahatlamanın sadece politik değil, psikolojik olduğunu da söylemek lazım…

Nitekim merkez medya da seçim sonuçlarıyla ilgili ilk şoku atlattıktan sonra, AK Parti"nin neden ve nasıl yüzde 47"ye ulaştığı sorusuna, ilginç bir şekilde “AK Parti 5 yıl boyunca başarılı olduğu için” yanıtını vermeye başladı.

Bildiğini ve gördüğünü ilk kez ifade etmeye başladı Türk basını:

AK Parti hükümetini düne kadar yerden yere vuran basın şöyle diyordu, AK Parti başarısını şöyle açıklıyordu:

Ülkenin 80 yılının büyüme ortalaması yüzde 3-3,5"ken, dış konjonktürün de yardımıyla AK Parti döneminde bu oran yüzde 7"lere ulaşmıştı. Üstelik tek haneli enflasyon oranlarıyla…

Yatırımda, milli gelirde, satın alma gücünde, hatta istihdamda artışlar olmuştu. Sağlık ve enerji alanında devasa reformlar yapılmıştı. Dahası dayanışma kurumları işler hale getirilmişti.

Güneydoğu da epey öğretici oldu merkez medya ve Türkiye için…

Gerçekten de temel hak ve özgürlük alanının genişletilmesi ve demokratik reformlar sonucu Güneydoğu"da tek bir siyasi görüşün kurduğu hükümranlık kırılmaya başlamıştı. Bu durum AK Parti"ye bölgede büyük bir oy artışı getirmişti.

Evet, asıl önemli olan demokrasinin ağır ve riskli de olsa, derin sorunları kalıcı bir şekilde çözme gücünün bir kez daha ortaya çıkmasıdır. Nitekim uzun süredir çoğulculaşma eğilimi taşıyan Güneydoğu toplumsal dokusu, siyasi açıdan da aynı arayışta olduğu ortaya koymuş ve demokratik reformlara bu açıdan yanıt vermiştir.

Artık bu ülkenin meseleleri bellidir.

1. Çıtayı daha yukarı çıkarabilmek için siyasi rekabetin refah ve özgürlük temaları etrafında yapılabilmesi...

2. Sivil aktörlerle, sivil bir anayasayla, siyasi tabuların tasfiyesiyle, hukukun ülkeye gerçekten egemen kılınmasıyla, demokratik adımların derinleştirilmesi…

3. En önemlisi devlette, hükümette ve uygulamada demokrasinin görünür hale getirilmesi…

Hiç zor değil…

Biraz akıl, biraz ilke, biraz gayret…

Yeter ki gölge eden olmasın…


Ali Bayramoğlu

cagdasturk 31.07.2007 22:58

A.M:"CUMHURBASKANI ESI BASÖRTÜLÜ OLMALI"
 
Türk demokrasisinin çok partili döneme geçtiği ilk 10 yıla rekor destekle imza atan Menderes’in oğlu Aydın Menderes Cumhurbaşkanı eşi başörtülü olmalı dedi.

22 Temmuz seçimlerinin AK Parti’ye yeniden ve daha güçlü bir destekle iktidar yolunu açması, bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ağzından, merhum başbakan Adnan Menderes dönemine atıfla, "siyasi zafer" olarak duyuruldu. Türk demokrasisinin çok partili döneme geçtiği ilk 10 yıla rekor destekle imza atan Menderes’in oğlu Aydın Menderes, 1960’dan beri Türkiye’de hangi vesileyle olursa olsun babası Adnan Menderes’in adının anılmış, hatırlanmış olmasını minnetle karşılıyor. Son cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde DYP lideri Mehmet Ağar ve ANAP lideri Erkan Mumcu’ya en ağır uyarıları, eleştirileri getiren isimdi Aydın Bey. Bugünlerde "Meclis’e girmememiz hataydı" diyen Ağar’ı o gün Aydın Menderes, "Yeter söz milletindir" anlayışını, "Yeter, söz devletindir" anlayışına çevirdiği gerekçesiyle suçlamıştı. Türk siyasetinin boynuna geçirilen "darbe ilmiklerinin" ilk mağdurlarından biri onun babasıydı çünkü. Hassasiyeti de bundandı. Milletin iradesini eninde sonunda ortaya koyacağını da birkaç ay önce güçlü bir şekilde altını çizmişti. AK Parti’nin siyasi başarısı, MHP ve CHP’nin durumu ile cumhurbaşkanlığı seçimlerini Menderes ile konuştuk.

- Seçim sonuçlarının anlamı ne, bu bir siyasi zafer mi?

Seçim sonuçları büyük bir sürpriz olmadı benim için. Ancak AK Parti’nin belki oyları iki-üç puan tahminimin üstünde çıktı. Asgari yüzde 42 oy bekliyordum. İki seçmenden biri AK Parti’ye oy vermiş. Bir siyasi zaferdir bu. Bunun sebepleri filan tartışılır; ancak büyük bir başarı olması tartışılmaz. Kesin ve açıktır.

MİLLET İRADESİNİ GÖSTERMEMİZ GEREKİYOR

- Babanızın başarısına atfen 50 yıllık rekor kırıldı dendi…

Oy yüzdesi itibariyle 1950-54-57 Demokrat Parti, 1965 Adalet Partisi’nin aldığı oylardan biraz geride; ancak 1969 AP’sinin aldığı oyla aynı seviyede. Sadece Tayyip Erdoğan’ın değerlendirmesinde Demokrat Parti 50’den 54’e oylarını artırarak ikinci defa iktidar olmuştur dedi. Demokrat Parti, yüzde 56,7’lik oran ve 5 milyon küsur oyla hâlâ en yüksek oy alan parti durumunda. Ama Erdoğan haklıdır, AP 1969’da ikinci kez seçilirken oran olarak oylarında yüzde 5’lik bir düşüş olmuştur. Ve Anavatan Partisi de 1987 seçimlerini kazanırken 35’e düşüp gerilemişti. İkinci defa iktidar olmanın tek örneği değildir AK Parti. Ama DP’den sonra oylarını artırarak iktidar olan ikinci parti konumundalar. Bu da bu büyük zaferi daha da fazla taçlandırmış oluyor.

-Seçim sonucu yorumlarından biri "Halk, siyasetin siyaset aktörleri dışında yapılmasını istemiyor" oldu. Sonuç bunu gösteriyor mu?

Çok açık. Muhalefet partilerine, özellikle de CHP’ye seçmen, cumhurbaşkanını mahkeme seçecekse, git seni de mahkeme seçsin, dedi. Benden niye oy istiyorsun? 26 Nisan’da CHP ile ANAP ve DYP Meclis’e girmemek suretiyle, 27 Nisan’da bir de e-muhtıra, iki üç gün sonra da Anayasa Mahkemesi’nin 367 ile ilgili kararı eklenince millet kendi iradesini kısıtlanmış, önü kesilmiş olarak gördü. Ve bunun karşısında da çok açık bir tavır koydu. Bu da AK Parti’ye çok oy kazandırdı. 2002’de yüzde 34 oy olan bir AK Parti’nin oylarını en az bir 10 puan artırmıştır bu 26-27 Nisan süreci. Bunu bir büyük başarıyı küçültmek için söylemiyorum. Ama burada milletin kendi iradesine ve demokrasiye sahip çıkışını seçimler münasebetiyle görmemiz ve göstermemiz gerekiyor.

BU SONUÇ, GELECEĞE IŞIK TUTMALI

- Neden?

Herkes bundan üstüne düşen dersi çıkartsın diye. Yoksa seçim sonuçlarının çok fazla geriye dönük okunmasından yana değilim. İleriye dönük okunmalı sonuçlar. Geriye okuma siyaset sosyolojisi ve medyanın işi. Siyasetçiler ve halk geleceği doğru okumalı.

- Merkez sağın iki partisiyiz diyen DYP ve ANAP da artık yok. Bunun sebebi nedir? Merkez sağ ortadan mı kalktı?

Merkez sağ artık AK Parti’dir. Zaten 2002’de bu gözükmüştü. Ya da AK Parti merkez sağ. İster öyle söyleyin ister böyle.

- Fark ne?

Hiçbir fark yok. İsterseniz merkez sağı tarif edin, oradan AK Parti; AK Parti’yi tarif edin, oradan merkez sağ yorumları çıkar.

- Genel çerçevesiyle merkez sağ nedir? Tarifiniz ne?

Merkez sağın, ideolojik bir tarifini yapmak zor bence. Türkiye’de şu hususu gözden uzak tutmamak lazım; iktidara gelenler zaten merkez sağ oluyor. Türkiye’de iktidarın rengi merkez sağdır. AK Parti merkez sağdır dememizin sebebi, bugüne kadar merkez sağın yürüttüğü siyasete ve söylemlere sahip çıkmıştır. Kendinden önceki hükümetten farklı bir şey de yapmamıştır. Ama yaptıklarını doğru ve başarılı yapmıştır. Diğerleri gibi eline yüzüne bulaştırmamıştır. Yoksa bugün ne AKP, ne MHP’yi daha ideolojik tanımlamak zordur. İcraatlarıyla tanımlamak mümkündür. İlla merkez sağ olmak da iyi bir şey değildir. Bugün Türkiye’de merkez sağ olmamak da gerekebilir. Bunu çok da kutsamamak lazım.

CHP VE MHP İÇİN GEREKEN…

- Merkez sağ iktidarsa, şimdi yaşanan muhalefetsizlik mi?

Bir yerde öyle. CHP bundan sonra zor bir dönemden geçecek. Kolay kolay kendini toparlayamaz. Deniz Baykal’ın gitmesi de hiçbir işe yaramaz. Kim gelirse gelsin yerine, olmaz. Mustafa Sarıgül deniyor. Sarıgül, Baykal ile kıyaslanınca onun karikatürü bile olamaz. Seçim gösterdi ki CHP, 1940-50’lerdeki tek parti zihniyetindeki CHP’ye döndü. Temel yanlışı bu. Ne zaman yaptı bu hatayı? 27 Nisan’da Meclis’e girmeyerek. Bugün Meclis’te temsil edilemeyen partilerden, büyük bir muhalefet başarısı ve iktidar alternatifi gözükmüyor. Burada MHP önemli hale geliyor.

- MHP ana muhalefet olma şansı mı yakaladı?

Becerebilirse öyle. MHP bunu başarabilirse sayısal olarak hiç önemi yok. Rahatlıkla ana muhalefet odağı olur. Becerebilirse, kendini merkez sağa, merkeze taşıyabilir. Altını çiziyorum, kendini Türkiye’nin her yerinden oy alabilecek bir parti haline getirirse MHP’lilerin önlerinde altın bir fırsat duruyor. Ama bugünkü genel başkanı ve yönetimi bende otomatik olarak bu fırsatı değerlendirebileceği gibi bir izlenim oluşturmuyor.

- Ne tavsiye ediyorsunuz?

Türkiye’nin her yerinden, her kesiminden oy alabilecek bir parti nasıl olunuyorsa onu olacaklar. Başka yolu yok. İsterlerse mümkün olur, ama o sıçramayı göstermek, o iradeyi ortaya koymak, yenilemek, değiştirmek kolay bir iş değil. Ümitsizliğim o noktada. Nasıl olsa böyle bir parti çıkacak günün birinde. AK Parti ilelebet iktidar değil.

REFERANDUMDA ERDOĞAN’A PAS VERİLDİ

- Cumhurbaşkanı seçilemeyen bir tablodan sonra yapılan bu seçim bir anlamda referandum muydu?

Evet öyle. İki seçim bir arada yapıldı. Millet hem genel seçim için hem cumhurbaşkanlığı seçimi için oy kullanmış oldu.

- Kim cumhurbaşkanı seçilmeli peki?

Özde milletin dediği olacaksa, Abdullah Gül’ün seçilmesi lazım. Sözde milletin dediği olacaksa, kim seçilirse seçilsin, fark etmez. Gül’ün tek eşdeğerdeki alternatifi Tayyip Erdoğan’dır. Eş ağırlıkta olmasa da Meclis’in seçeceği cumhurbaşkanının eşi mutlaka türbanlı olmalıdır. Yoksa yüzde 50’nin de pek bir anlamı kalmaz.

- Neden? Bu oylar taşıma oylar mı?

Hayır oylar taşıma değil, geçici değil. Millet işi bitirdi. Bundan sonra top Erdoğan’ın ayağında. Golü o atacak, size gol pasını vermiş millet, hem de kaleci yok, Erdoğan boş kaleyi görüyor. Ofsayt yok. Atarsa gol olacak. Aksi takdirde milli irade Çankaya’nın eteklerinde kalır.

YENİ CUMHURBAŞKANININ EŞİ BAŞÖRTÜLÜ OLMALI

- Aday Gül olmadı, Erdoğan da olmadı. Ne olur?

Üç ihtimali de söylüyorum bakın… Abdullah Gül ilki. Hayır Gül olmayacak diyorsa Tayyip Bey olacak. Arkadaşlık başkadır, siyaset başka. Siyasette eşit ağırlıktadır bu işler. Bunlar olmuyorsa eşinin başı örtülü birini Çankaya’ya çıkartmak için AK Parti’nin her şeyi yapması gerekir.

- Siyaset dışı aktörler nerede olur yeni süreçte?

Nerede olurlarsa olsunlar. O artık milletin meselesi değil. O AK Parti’nin meselesi. Bundan sonra milli iradeyi seçmen gelip Ankara’da mı koruyacak? Böyle bir görevi var mı? Milli iradeyi korumak için iki kişiden biri AK Parti’ye vermiş sandıkta. Bundan sonra o onun vazifesi. Yani millet mazeret dilekçesi kabul etmez. Ha şu 367 konusu var. Eğer 367 konusunda CHP-MHP Meclis’in önünü tıkar ve bundan dolayı Erdoğan, Abdullah Gül’ü veya eşi başörtülü birini cumhurbaşkanı yapamazsa, izleyeceği yol şu olmalıdır. Geçici olarak cumhurbaşkanı seçilir ve tekrar devreye cumhurbaşkanını halk seçsin denir, referandum sandığı konur.

- Yani cumhurbaşkanını parlamenter sistem yerine halkın seçmesi için geçici bir cumhurbaşkanlığı öneriyorsunuz.

Evet. O zaman AK Parti’nin diyeceği ya Abdullah Gül’ü Meclis’te seçelim ya da cumhurbaşkanını halk seçsin. Şimdi biz seçelim, ama zaten referandum var, buna gitmiş iş. Bunlar olmuyorsa, benim belirlediğim bir adaya siz oy vereceksiniz diyecek. Yani bu seçimde, AKP milli irade imtihanı verecek. Şartlar zordur, ama bunu getirmiştir.

MHP ENGEL OLURSA CHP’LEŞİR

- Yeni Meclis tablosuna baktığınızda erken seçim gözüküyor mu? Sorunsuz cumhurbaşkanı seçilebilir mi?

Cumhurbaşkanlığı seçimi için kilit parti MHP. Bence MHP geleceğe oynayacaksa, hiç olmazsa bizim söyleşinin çıktığı günün ertesi günü, eşinin başı örtülü biri cumhurbaşkanı olmasında mahsur görmediğini açıklaması lazım. Olay budur.

Yapmazsa, MHP küçülür, büyüyemez. Peki AKP sıradan birini cumhurbaşkanı yapmasını oy verenlere, ne yapalım bu kadar oldu, Türkiye’nin şartları zordu. Uzlaşmayla hareket ettik, cumhurbaşkanlığından daha çok önemli olan iktidardır derse ve bunu kabul ettirecekse onu bilmiyorum. O AK Parti ile seçmenine bağlı. Bu işin baş aktörü iki kişidir artık. Birisi Tayyip Erdoğan, öteki Devlet Bahçeli. Zira alınacak kararlar AKP iktidarı ile MHP’nin geleceğini çok yakından ilgilendiriyor. MHP bunu yapmadığı takdirde, CHP’lileşir.

BİRLEŞMEMENİN FATURASI ANAP’A DEĞİL, DYP’YE KESİLDİ

- ANAP lideri Mumcu ile DYP lideri Ağar nerede hata yaptı?

ANAP beni ilgilendirmez; DYP 2002 büyük kongresinden itibaren ne yaptıysa yanlış yaptı. Düz ovada siyaset söylemi, Benelüks modeli yanlıştı. Merkez sağ bunu kabul etmez. Başbakan Türkiye’nin her yerinde ‘tek devlet tek millet, tek vatan tek bayrak’ dedi. AKP’nin aldığı oyların kodların biri de budur. Yoksa AK Parti MHP gibi tersi olurdu sadece doğudan güneydoğudan oy alırdı. Batıdan, başka yerlerden oy alamazdı. Onun için AK Parti kazandı. Anavatan ile DYP’nin birleşmesi başarılı olsaydı bundan dolayı çok büyük bir hayati oy artışı olmazdı, doğru. Fakat DYP bütün bunlara rağmen 4 Haziran günü ‘doğru ve dürüst’ bir aday yoklaması yapsaydı, yüzde 10’u aşabilirdi. Ölümcül yarayı 4-8 Haziran arasında aldı. Birleşememenin siyasi faturası ANAP’a değil, DYP’ye , yani Demokrat Parti’ye kesildi.

KİLİT SORUNLARI ÇÖZME GÖREVİ YENİ İKTİDARDA

- Bağımsızlarla, MHP’nin aynı çatıda olması gerilim sebebi mi?

Ne MHP ne DTP kökenli bağımsızların hemen kavga edeceklerini zannediyorum. Daha ayağının tozuyla bu iktidarın DTP kökenli milletvekilleriyle bir dayanışma ve işbirliğine gireceğini zannetmiyorum. Çıkmaz sokaktır bağımsızlar. Aşırı giderlerse, AK Parti’ye oy kazandırırlar. Aşırı gitmezse de AK Parti’ye oy vermemiş olanları haklı çıkarmış olurlar. Saman alevi gibi, devamı olan şeyler değil bunlar. Durduk yerde kavga gürültü olmaz. İşi gücü bırakıp bağımsızlarla birileri uğraşırsa diyecek bir şey yok. Leyla Zana üç gün önce konuşsaydı, bir yarısı daha seçilemezdi bağımsızların.

- AK Parti desteği bazı illerde yüzde 70’leri buldu. Doğu ve Güneydoğu halkı, Türkiye’nin bölünmeyeceğinin oylamasını mı yaptı?

Kesinlikle. Niye AKP’ye verdiler? Özellikle AKP’ye kendi verdiği oylarla, iktidara taşıyacağını Güneydoğu ve Doğu Anadolu’daki Kürt kardeşlerimiz bilmiyorlar mı? Biliyorlar tabi ki…

KÜRT MESELESİ IRAK’A ENDEKSLİ

- Kürt meselesini çözme vazifesi de AK Parti’ye verildi denebilir mi?

Kürt meselesini çözülüp çözülmemesi kolay bir iş değil. Uzun vadeli bir iştir. Kürt meselesi, küresel bir mesele haline gelmiş. Türkiye’deki gelişmeler, Kürt meselesinin geleceğini belirlemez. Bunun altını özellikle çiziyorum. Kürt meselesini çözüleceğini Irak’ın bölünüp bölünmemesi belirler. Türkiye, Suriye ve İran’ın bölünüp bölünmemesini de Irak’ın bütünlüğü belirler. Kürt meselesi başka türlü çözülmez.

- Halk, "biz ayrılmak, söylendiği gibi Türkiye’den kopmak istemiyoruz, federasyon istemiyoruz" demedi mi oylarıyla?

Doğru ama bundan sonra şartlar ne getirecek? Bizim Aydın’da turpun büyüğü heybede derler. Türkiye’nin en önemli meseleleri yeni iktidar dönemine kalmıştır. AB, ABD ilişkileri, cumhurbaşkanlığı, Kürt meselesi; daha doğrusu Irak’ın geleceği. Önemli ve hayati olan budur. Terörü de çözecek olan ne Türkiye’nin içi, ne tek başına bir askeri harekâttır. Her şey Irak’ta ne olacağına bağlıdır.

Aksiyon

rebellerisch20 01.08.2007 01:53

esi degil kendisi de olmali pe k yakisir
 
hele o biyiklara ne gider o basörtüsü...

rebellerisch20 01.08.2007 02:11

GÜLÜN ESI SHAIKIRA OLSADA HAYIRRR
 
GÜL saibelidir tarafsiz olamaz .gecmisin de yolsuzluklara karismis biridir.o makam o siyasetciye uygun degildir . akp o kadar acizmidir niye bir türlü baska aday bulamaz . hep ayni aday üzerin de diretmek ister. acaba maksati nedir merak uyandirmakta.madem bu kadar büyük bir parti elbet saibesiz birini bulur. baska akp limi kalmadi. yoksa sayin erdogan yüzde 46 nin yüzde 45 ine güvenmemekte yada onlari daha azmi muslüman görmekte . bir seyler daha ekleyelim gülün basörtülü hanimi. türkiye cumhuriyetini ab mahkemlerinde mahküm etmek istemistir. yine tekrarliyorum basörtüsüne saygim sonsuz ama bunlar bu basörtüsünün altinda sinsi kafalarini gizlemektedirler.basörtüsü sadece niyetlerini örtmekte.türk kadini basörtüsünü gururla tasir analarimiz en güzel örnektir buna.fakat asla politikanin icine sokmazlar bazilari gibi. bunlar basörtüsü cambazlaridir. baska birsey degiller.sorun basörtüsü degil bu insanlarin gizli niyetleri . bu ülkede basörtüsü diye bir sorun hic olmamisirtir takii baska amaclar dogrultusunda kullanilana kadar.insanlara mason sifati takan sözde müslüman gecinen bu insanlar bu toplumun huzurunu bozmaktadirlar.insanlari inancli inancsiz diye ayirmaktadirlar.bu ülke yüzde 99 u müslüman bir ülkedir .dolayisiyla bu tartismalar yersizdir. ve nerdeyse bütünü inancli dininin vecibelerini yerine getiren insaldir .ramazan ve dini bayramlar herkesin bunu real olarak görmek mümkün. herkese fazlasiyla yetecek kadar sayisiz kuran okulu ve cami vardir . hatta okullarimizdan da fazladir .hic kimse kendin de baskalarinin inanc özgürlügünü yargilama yetkisi görmesin ve kendini mazlum rolünü bicmesin.politik malzeme olarak bas örtüsünü kullanmasin. türkiye cumhuriyeti müslaman , laik demokratik bir devlettir aksi düsünülemez.eksik ya da fazla bu böyledir

yakisiklihb 01.08.2007 11:06

herseyi bilen
 
Hallo salanim benim,
ich würde mich hüten zu behaupten, dass ich alles weiß, aber ein Minimum an Grundwissen sollte man schon haben wenn man hier seine Meinung über die Wahlen schreibt oder wie siehst Du das? Bin für neue Erfahrungen offen.
Danke.

yakisiklihb 01.08.2007 11:15

Woher die Macht?
 
Hallo Luno,
auch zu Dir kann ich nur soviel sagen wie Dein Vorgänger, bitte lesen. Desweiteren würde ich gerne wissen, wer Dir die Macht verliehen hat zu entscheiden, wer hier rausgeschmisen wird oder nicht? Intolleranz dürfte wohl in einer Diskussionsrunde nicht gerande angebracht sein. Über eine konspirative Diskussion über das Thema würde ich mich freuen. Gruß

01.08.2007 12:06

iyi anliyorsun olaydan
 
yoksa sende evde etekle dolasan tiplerdenmisin

01.08.2007 12:07

sezer
 
cok tarafsizdi ya!!!

yüzde 46.6

halk koydumu tam koyar!

01.08.2007 12:07

deine arroganz stinkt o.T.
 
ohne Text

01.08.2007 12:21

Güle hayir diyen denyolar
 
önce bi sezere baksin

kim bu sezer..güya laik cumhuriyetin savunucusu..aslinda bir numarali din düsmani..

bi bakalim sezer efendinin icaratlarina

öncelikle görevde bulunduklari sürede hangi cumhurbaskani kac mahkumu affetmis bi göz atalim:

kenan evren - 27 kisi
turgut özal - 21 kisi
s.demirel - 100 kisi
zat-i muhterem her seyi ben bilreim diyen sezer efendi - 260 kisi

bu rakamlardan sonra sezerin affetigi mahkumlarin dagilimina gelecek olursak:

affetigi 260 kisinin yüzde 78i teröist orani..geriye kalan yüzde 22si diger suclulardan olusan oran

simdide bu yüzde 78lik kesime bi göz atalim:

-affedilen teröristler icinde cok sayida üst düzey örgüt militani var

-Saliverildikten sonra tekrar örgüt icerisindeki yerlerini alarak kendilerini yakalayip adalete teslim eden güvenlik kuvvetlerine karsi daha fazla kin duyarak eylemlere kaldiklari yerden devam eden teröristler

- örgüte yeni teröristler kazandiranlar

- af raporlarında imzasi bulunan doktorlarin, meslekten men cezasi alan doktorlar oldugu ortaya cikti

bunlar sadece bir kac örnek..

simdi güle karsi cikip sözde laik sezer efendiye savunanlar iki sorum var:

1- madem okadar türkiye cumhuriyetini savunuyorsunuz, sezer efendi vatanin bütünlügüne, milletin birligine ve dirligine kasteden, askerimizi ve polisimizi sehit eden teröristleri neden affeder

2-Güvenlik güclerimizin yakalayarak adalete teslim ettigi bu azili teröristlerin, saliverildiklerinde yine devletimiz aleyhinde ve güvenlik güclerimize karsi bir takim eylemler icinde bulunacaklari bilindigi halde neden tekrar tekrar örgütlerine geri kazandirilir?

01.08.2007 13:08

o.T.
 
Ich schmeiße niemanden raus, nur wem etwas es nicht paßt, da oben ist der Logout-Button. :-)
Du sagtest es ja vorhin, erst lesen, danach weiter. :-)))


Viele Grüße

halitpasa75 01.08.2007 15:48

Musa´nin Gül´ü
 
Bu sacmaliklari dinlemekten gina geldi.
Sezer teröristleri affetmis. Dogrudur. Belki rakamlarin hepsi dogrudur, ancak...

...affetmesi icin bu isimleri kim Sezer´in önüne koyuyor? Sezer kendisi mi bu isimleri belirledi?

Hayir!

Bu isimlerin hepsi AKP hükümetinin Adalet Bakani ve Hükümet Sözcüsü Cicek tarafindan Cumhurbaskana geregi yapilmak üzere sunuluyor.

Agir hasta olan ve sadece bir kac aylik ömrü kalmis bu mahkumlari affetmek Türk devlet geleneginde vardir. Konu bundan ibarettir.

Gül´ü konusmusken.

Üc sorum olacak.

1. Türk askerinin basina cuval gecirilirken kim Basbakandi?
2. Bu olaydan dolayi hükümet ABD´ye nota vermismidir?
3. Hapisten tahliye olan Zana ve saz arkadaslari kim tarafindan Disisleri Bakanligina davet edilip agirlanmistir?

Ne diyelim. Durmak yok, IHANETE DEVAM! Imza AKP.

roman 01.08.2007 16:12

?.
 
(Abdullah Gül"ün "suç dosyalan"

YARGI çevreleri, Refah-Yol döneminde Kalkınma Bankası"ndan sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yapan Abdullah Gül"ün, bu görevi sırasında kişisel harcamaları nedeniyle hukuk mahkemesinde tazminata mahkum olduğunu ve söz konusu meblağı ödediğini belirterek şu görüşleri ifade ettiler: "Bu eylem Bakanlık sıfatından kaynaklandığı için, zimmet ya da görevi kötüye kullanmak suçu nedeniyle ancak TBMM de soruşturma önergesi verilip, Meclis soruşturması açılalarak ve TBMM Genel Kurulu"nca üye tam sayısının salt çoğunluğu ile Yüce Di-van"a sevk ile bu suçtan yargılanması mümkün. Kamuoyunda kayıp trilyon davası olarak bilinen ve Necmettin Erbakan"ın da aralarında bulunduğu bazı kişiler, kayıp trilyon davasında "sahtecilik" suçundan yargılanarak mahkum oldular. Gül ise bu davanın sanıkları arasında bulunmasına rağmen, milletvekili dokunulmazlığı kaldırılmadığı ve en son 22. yasama döneminde ise hakkındaki dosya, TBMM"de dönem sonuna bırakıldığı için yargılanamadı. Milletvekillerinin aksine Cumhurbaşkanlarının kişisel suçlardan dolayı dokunulmazlığı yok. Milletvekilliği nedeniyle duran soruşturma ve zamanaşımı ise Cumhurbaşkanı seçilmesiyle ortadan kalkacağı için, bu dava yürümeye devam edecek.)

cagdasturk 01.08.2007 18:37

GÜL YA CUMHURBASKANI YADA CUMHURBASKANI!
 
Siz Sezerciler hala anlamadiniz dimi olayi. Bu is artik Abdullah Gül meselesinden cikti, ya askerlerin dedigi olacak, yada her demokratik ülkede oldugu gibi meclisin dolayisiyla milletin dedigi olacak.
Eger askerler ve CHP bu isi bu kadar kasimasaydi belki alternatif bir isim bulunabilirdi ama artik cok gec. Abdullah Gül disinda ortaya atilacak her isim, askerlere taviz, dolayisiyla demokrasiden taviz anlamina gelecektir.
Eger siz Sezerciler gercek demokrat insanlar olsaydiniz, millete sorardiniz, HODRI MEYDAN !
Ama o is sizi asar, adiniz kadar eminsinizki bu millete gittiginiz an yine osmanli samari yiyeceksiniz, o yüzden köse bucak halktan kacip askerlerin gölgesine siginiyorsunuz.
Demekki neymis, Abdullah Gül ya Cumhurbaskani yada Cumhurunbasi..

roman 01.08.2007 19:10

Senin Demokrasi ile içsel bir sorunun,
 
var gibi! umarım yanılmaktayımdır. Lakin senin olsun, diğer şahıs olsun(İ.E. rumuzlu kişi) yazı diliniz hiçte demokratça, olgunca, ölüçülüce değil. Tam tersi küstah, tepeden bakmacı, cepheci, sinirsel, ve bir o kadarda yetersiz bilgi ve kavgacı.

Ben Kemalist değilim, ama Atatürkü sizler ile kıyaslamam bile, çünkü bunu hiç hak etmiyorsunuz. Hak edebilmeniz için önce İslam dinini İdeolik olarak anlayıp, toplumu ve devleti İslam İDEOLOJİSİ ile bakmaktan ve dönüştürmekten ve bu her ikisini kurabilme günü birlik hem bir yaşam biçimi, hem anayasa, hem kültür, hem baskı ve dayatma meziyetinden ve mizacından ve özleminden kurtulup, önce Tüm evrensel demokrasilerde olduğu gibi bireyi, birey olarak görüp, saygı duyup, değer verip, onun farklılığına, onun özlük haklarına tüm dini inançlardan soyutlanıp, salt bir insan ve birey olduğu için her türlü, özgürlüğe ve saygıya sahip olduğunu yasal ve tüzel olarak benimseyip ve bunu bir birey olarak koruyup ve bunun gerçek demokrasilerde ilk savunulan temel direk olduğuna inanmak ile demokrasi ile tanışmaktır.

Ben şahsen Aptullah Gül ile kişi olarak bir sorun duymuyorum, neden olmasın Reisi Cumhur, bu kadar dolandırıcının, üç kağıtçının ve yalancının arasında, ha bir eksik, ha bir fazla!!! Değil mi ama???

Oyların yüzde kırk altısını almak, yüzde yüzünü almak anlamını taşıdığınıda sizler yazılarınızda okumaktayım, diğer kesimler yok mu, onların verdiği oyların bir anlamı yok mu, kaldı ki yüzde elliden fazlasıda bu kesime oy vermediler, peki ne olacak onlar??? İşte gerçek demokrat ve Demokrasi mantığınta, zihniyetinde, geleneğinde, kültüründe oy veren, seçen ve seçilen tüm kesim eş değerde düşünülür ve saygı duyulur.

Ama toplumu dinci ve değil, İslam yanlısı ve değil, Devletçi ve değil, Kemalist ve değil diye kutuplara bölen ve cepheleştiren her bir zümre, birey vs, ancak Demokrasi düşmanlığı yapar.

İnsanlara, bireylere karşı yazılarınız kime ne kadar girip, çıktığı gibi cinsel uzuvların uzunluğu ve kısalığı,( maço, SEX sorunlu vs,) ile ölçülseydi PORNO filimlerinin özel seçme uzun çüklü olan artistlerini Devlet yönetimlerini teslim etmek sorunu çözerdi.

Beni hiç bir konuda rahatsız etmemekte AKP nin seçimi kazanması, ama AKP nin çok büyük seçmen kesimi sizlerde görüldüğü gibi yüreğinde düşmanlık besleyen bir ruh haline sahip, öteki, farklı olan, kendisine ait olmayan potansiyel tehlike olarak düşünülmekte. Bunu yukarıda değindiğim gibi ne DEMOKRASİ den yana, ne başka dinlere hoş görüden yana. AKP de Demokrasiye daha doğrusu batı demokrasisine ihtiyaç duymakta çünkü başka türlü şu an için yaşayabilme şansı yok.

Ama öz olarak AKP bir DEMOKRAT ve EVRENSEL DEMOKRASİYE sahip çıkan ve ona değer veren bir parti henüz değildir. Belki zamanla olabilir, İNŞALLAH olur.

Olmadığı anda kendi sonunun hazırlar.

cagdasturk 01.08.2007 21:26

BENIM SORUNUM SAHTE DEMOKRATLARLA..
 
Benim demokrasiyle icsel veya dissal herhangi bir sorunum olmaz ve olamaz. Benim sorunum görünürde demokrat, gercekte totaliter ve militarist insanlarladir.

Gördügüm kadariyla beni ve bazi arkadaslari yazi dilimizden dolayi elestirirken, bizim o yazilari kimlere cevap olarak verdigimizi es gecmektesin. Biz herkese anlayacagi dilden cevap vermekteyiz. Karsindaki gece gündüz, yatip kalkip, utanmadan sikilmadan bu millete ve degerlerine sürekli hakaret kusuyorsa, bizimde ona anlayacagi dilden cevap verebilme hakkimiz olsa gerek.

Biz kimseye tepeden bakamayiz, kin kusamayiz, ön yargili olamayiz, cünkü biz yaratilani severiz yaratandan ötürü.

Ben öyle senin gibi fazla laf salatasi yapip detaylara bogulma niyetinde degilim.

Sen gec kemalistligi, Atatürkcülügü, Islam ideolojisini falan. Bu degerleri politikaya alet etme. Acik ve net konusuyorum.

Biz Türkiyede, batida oldugu gibi evrensel anlamda demokrasi istiyoruz.
Millet iradesinin önüne ipotek konulmadigi, halkin ve degerlerinin kücük görülüp horlanmadigi, cogunlugun azinliga tahakküm edilmedigi, bir kisi dahi olsa azinligin hak ve hukukunun güvence altina alindigi, atanmislarin degil secilmislerin sözünün gectigi bir demokrasi istiyoruz.

Dünyanin, bu anlamda gelismis demokrasiye sahip hic bir ülkesinde, siz yüzde 47 oy aldiniz, dolayisiyla karsinizda yüzde 53 lük bir kitle var gibi bir anlayis olamaz.
Bu mantikla harekete edecek olursak ABD baskani Bushun su an o koltukta oturmamasi gerekiyor, cünkü onun karsisindada yüzde 50 lik bir kitle var. Ama kimse onun baskanliginin mesruiyetini tartismiyor. Bu konuda örnekler cogaltilabilir, dolayisiyla bizim 367 Sabih gibi bu tür ucuk kacik ucube fikirlere kafa yoracagina, bu ülkeye gercek demokrasinin yerlesmesi icin kafa yor.

Demekki neymis, sorun demokrasiyle degil sahte demokratlarlaymis, hadi bakim..

01.08.2007 22:15

muhahha
 
sizden bekledigim cevap

kendi yorumunuz olmayinca anca böyle copy+paste yaparsiniz

46.6

durmak yok..yola devam!

01.08.2007 22:16

sacmanin daniskasi
 
sezerin önüne hükümet her hafta bir kac önerge koyoyur
onlari neden veto ediyor?

ayni sekilde teröristleride affetmez..ama isine gelmiyor..

yok musanin neyiymis gül..sen önce sezere bi bak..33cü derecenin ne oldugunu bilmiyorsna anlatayim sana


Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 17:26 Uhr.