Vaybee! Forum

Vaybee! Forum (http://localhost/forum/index.php)
-   Entertainment - Musik - Kino (http://localhost/forum/forumdisplay.php?f=392)
-   -   Musik (http://localhost/forum/showthread.php?t=4259)

29.12.2005 20:54

Ümitsiz Sevdicegim"e
 
SONUNA KADAR
Sonuna kadar geldim askin
Alisamadim ben sana
Yetisemedim ben sana
Anlatamadim derdimi
Agla gönül agla
Yazik ettin yazik
Kendinden çok bana
Gücüm kalmadi artik
Her yoklugunda
Aylar geçse de
Yillar geçse de
Bir ömür böyle sürse de
Ben seni unutamam


Sonuna kadar geldim askin
Kavusamadim ben sana
Yetisemedim ben sana
Anlatamadim derdimi
Agla gönül agla
Bekledim inan seni her gün
Dayanamadim sevgisiz
Yasayamadim ben sensiz
Anlatamadim derdimi
Agla gönül agla
Yazik ettin yazik
Kendinden çok bana
Gücüm kalmadi artik
Her yoklugunda
Aylar geçse de
Yillar geçse de
Bir ömür böyle sürse de
Ben seni unutamam


Sonuna kadar geldim askin..
FERDA ANIL YARKIN

30.12.2005 17:08

cagirma beni
 
aramizdaki tüm duygulari kopardik birer birer
seninle yasanacak yarinlarimiz kalmadi artik..

Cagirma beni
Cagirma beni..gelemem...
Aramizda ucurum var..
Bir ucunda sen,
bir ucunda ben....

ayrildik...canla beden misali
Ayrildik külle duman misali
ayrildik..
cagirma beni...
gelemem..



Seren Serengil

30.12.2005 17:42

iclal aydin: seni seviyordum
 
Seni seviyordum ve senin haberin yoktu.

Saçlarını izliyordum uzaktan, kulağının arkasına
düşüşü ve burnun herkesten başkaydı işte.
Güldüğün zaman yukarıya bakardın. Yukarı kalkan
başın ve gülen gözlerin vardı, ne güzeldiler...

Sen bilmiyordun, ben seni seviyordum.

Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler. Duvarlara,
vitrin camlarına kaldırımlara çarpıyordu. Geri dönüyordu
çoğalarak. Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum
herşeyi, her şeyi erteleyişim oluyordun. Kalp ağrısı
oluyordun, birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun.
Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk. Dönemeçler geçiyor,
köprüler göze alıyor ve bazen tekin olmayan suların
üzerinden atlıyorduk. Cesurduk... Ufuk çizgisi maviydi,
gün batımı hep turuncu ve kırmızıydı bütün karanfiller.

Ben seni seviyordum, bilmiyordun.

Sevinçlerim oluyordun arasıra, sen hiç bilmiyordun.
Sonra herhangi biri oldun. Bütün sevinçlerim bittikten
sonra yağmurlar yağdı serin haziran akşamları...
Sonra bir gün uzaktan gördüm seni. Saçların
bana inat, başın her şeye meydan okuyarak.
İşte yine aynı... Kalbimi acıttın. Her zamanki gibi.
Değiştik sanıyordum.

Ve sen yine bilmiyordun.



İclal Aydın

30.12.2005 17:48

yalnizlikla bas eden varmi?
 
Yalnızlıkla baş eden var mı?

Her giden aynı gitmiyor ne yazık ki. Her yolcu eden de aynı olmuyor...
03.10.2005










Puan Verin



62 Kişi

9,4
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10













18 AYAR SQUARE AND ARROW 9.8 GR YÜZÜK
Modern ve şık tasarımlar...
World Card ile peşin fiyatına 12 Worldtaksit





Sağanak yağmur altında, silecekler hızla çalışırken bir türlü bulamıyordum "ada 27" adresini. Bu senin yeni adresin Nurettin Abiciğim. Tam bir yıldır burada yatıyorsun. Sen bir yıldır buradasın diye sevgili karın bir yıldır ağlıyor. Gittiğin ilk gün nasıl döküyorsa gözyaşlarını, aynı şekilde döküyor hem de...

"Bak Gönül Abla" diyorum; "yapma böyle."

Ama dinlemiyor, sürekli ağlıyor.
Geçen hafta biz seni sevenler yeni adresinde buluştuk. Bir araya gelmiştik ki yağmur durdu. Dualarımızı ettik, senden bahsettik, Gönül Abla"ya evlenme teklif ettiğin gece ona yazdığın şiiri okuduk... Gönül Abla kıymalı börek ve acıbadem kurabiyeleri getirmişti...

Törenden sonra arabaya bindiğimde acıbademden ısırmıştım ki yağmur başladı.

Yağmur altında hem araba kullanıp hem kurabiye yemek hem de kurabiye ağzımdayken ağlamak zor oluyormuş. İnsanın boğazında koca bir yumruk varken kurabiyenin şekeri acı geliyor sanki...

Bir senede ne değişti dersen, seni güldürecek ve kızdıracak çok şey sırlayabilirim ama ben kafamdaki yalnızlık tanımını tamamen değiştirdim, bunu söylemeliyim. Seni üzmek istemem ama Gönül Abla gerçekten çok yalnız kaldı senden sonra. Ona baktığım zaman gözlerindeki tenhalıkta ve ellerinin iki yana düşen çaresizliğinde gerçekten yalnız bir insan görüyorum.

İnsan böyle bir gerçek karşısında öyle çaresiz kalıyor ki...

Siz birbirinizi geç bulmuştunuz ve belki bu yüzden çok kıymetlisiydiniz birbirinizin. Oturup şöyle güzel mi güzel bir evlilik hikayesi yazsam, Nurettin ve Gönül koysam kahramanlarımın adlarını; ikinizi anlatırdım emin ol.

Gönül ablamın o muhteşem sofralarını, senin o klasik şarkılarını, kahkahalarınızı ve o güzelim dünya endişelerinizi unutmazdım ve de...

"Bu hayat şimdi nasıl geçecek?" diye soruyor Gönül Abla. Yanıtını bilmiyorum.

Bildiğim tek şey; dünya üzerindeki hiçbir şey senin yerini tutmayacak onun için...

"Ayrıldın" dedi bana. "ama dua et, kızının babası yaşıyor. Ölmedi, sadece ayrıldın ve bir yerlerde nefes aldığını biliyorsun. Bazen keşke Nurettin ölmeseydi de ayrılmış olsaydık diyorum. Keşke bana bıktım senden Gönül deseydi, bitsin artık deseydi ama yaşasaydı... Niye böyle oluyor İclâl? Neden ayrılanlar bu kadar çokken sevenler ölüyor? Neden?..."

Bu soruya da yanıtım yok elbette.

Arkadaşım anlatmıştı: Boşanırlarken eşi bir mektup yazmış; "keşke ölüm haberini verseler bana, keşke ölseydin, hiç olmazsa iyi bir şeylerini anardım" diye.. Çok ağlamıştı arkadaşım mektubu aldığında, zor teselli etmiştik. "Öyle düşünmüyordur, kızdığı için öyle yazmıştır" diye avutmaya çalışmıştık ama "öyle düşünüp düşünmemesi neyi değiştirir ki?" demişti, "bir kere bana ölüm diledi ya.."

İşte böyle Nurettin ağbi.
Bir Pazar günü canını sıkmak istemezdim ama kafam karışıyor sürekli. Sen buralarda olsaydın koyardık güzel bir alaturka müzik, Gönül Ablam humus yapardı, nar ekşili salata, patlıcan ezme yerdik. Oturup konuşurduk uzun uzun "kimdir yalnız insan", "nedir ayrılık" diye...

Her giden aynı gitmiyor ne yazık ki. Her yolcu eden de aynı olmuyor...

Ama gir şu Gönül Ablamın rüyasına "ağlama artık" de...

"benim sana bıraktığım güzel hatıranın hatırına ağlama Gönül" de...

Sonbahar başladı.
Her şey bildiğin gibi... Yalnızlıkla baş etmeyi öğrenebilen yok.

30.12.2005 21:49

Bazen öyle seviyoruz ki belki bir ümit
 
var diye bekliyoruz. Belki de bizi ayakta tutan o ümit oluyor. Sevip duygularimizi bastirmak zor, ona onu sevdigimizi söylemek zor... söylememiz gerekiyor daha dogrusu ... o öyle istedigi için ya da o daha buna hazir oldugu için ya da onu üzmemek için.... bazen gönlümüze sigmayip dudaklarimiza kadar gelen bir sevinci... bir "seni çok seviyorum" bir "askim" bir "hayatim" cümlesini söylemeyip içimize atmak zorunda kaliyoruz... yarim kaliyor kalbimizden gelen sevinçler içimizde bastiramadigimiz ask çiçekleri... bu üzücü bir sey mi ? Hayir tabii ki çünkü sevdigimiz biri vardir ... askimiza cevap vermese de... yarinlara dair bir ümidimiz vardir.... ama insallah birgüm ümitlerimiz gerçege dönüsür... eger dönüsmezse asil bizim için yikici olan bu olur... bosu bosuna beklemis oluruz o zaman.. bir daha hiçbir sekilde geri dönemeyecegimiz hayatimizin bu en güzel günlerini bosa harcamis oluruz... ve en kötüsü de aska ve insanlara olan inancimiz, güvenimiz daha çok yikilmis olur... ve mutsuzlar kervanina bir gönlü yiki daha katilir.
Evet sevmek, asik olmak elimizde olan birsey degil ama sonuçlarina katlanmak bize düsüyor...

31.12.2005 19:45

Lütfen bu dogum günüm en mutlu günüm
 
en mutlu günüm olsun. Yeniden dogayim küllerimden....

01.01.2006 05:39

Dj Dersim ft. Murat Basaran - Nankör
 
onur.at/djdersim

02.01.2006 02:48

Nerde en fazla müzik dinliyorsunuz?
 
Arabada?
Evde?
Aksam yatarken ya da sabah kalkarken mi?
Internette dolasirken?

Ya da hepsi??!?

:))

04.01.2006 08:31

AKBABA
 
Rakı olmasın
Şarap olmasın
Madem sen yoksun kafam olmasın
Gündüz olmasın
Gece olmasın
Madem sen yoksun günler akmasın
Sensiz nasılım bak bana
Gel de bir çorba yap bana
Madem öldürdün
Akbaba olmasın
Akbaba olmasın
Akbaba olmasın
Eğer sen yoksan kimsem olmasın
N"olur olmasın
Nil Karaibrahimgil

justwannarock 06.01.2006 13:03

mary J. blidge
 
wieso schafft die tante es,immer so ne heisse music für die sinne zu machen ?! (^_°)

ihr neues album [the breakthrough] ist wieder mal pure music


//////im going down baby//


Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 02:59 Uhr.