Kendini mi tanimladin, asure arayanla?
			 
			 
			
		
		
		<a href="redirect.jsp?url=http://209.85.135.104/search?q=cache:ixglLPnjc30J:www.evkd.org/arsiv/MISYONERLIK/M%D0%ACSL%D0%ACM~1.DOC+m%C3%BCsl%C3%BCman+kadinla+  hiristiyan+erkegin+evlenmesi&hl=de&ct=clnk&cd=4 
 
Müslümanın" target="_blank">http://209.85.135.104/search?q=cache:ixglLPnjc30J:www.evkd.org/arsiv/MISYONERLIK/M%D0%ACSL%D0%ACM~1.DOC+m%C3%BCsl%C3%BCman+kadinla+  hiristiyan+erkegin+evlenmesi&hl=de&ct=clnk&cd=4 
 
Müslümanın</a> Hıristiyanla evlenmesi üzerine...  
 
 
Soru: Son devrelerde Avrupa’da çalışan işçilerimizle Hıristiyanlar arasında evlenme 
 
olayları yaşanmakta, hatta bu konudaki yakınlaşmalar ailenin istemediği boyutlara 
 
bile ulaşmaktadır.   
 
 
Müslüman bir erkeğin Hıristiyan kadınla evlenmesinin caiz oluşuna bakılarak, 
 
Müslüman kızların da Hıristiyan gençlerle evlenebileceği yolunda kıyaslar yapılıp 
 
uygulamaya bile konmaktadır. Aile ise çaresizlik içinde konunun dinî hükmünü merak 
 
etmektedir. Bu bakımdan şüphelerden kurtaracak bilgiye ihtiyaç vardır. Bu konuda 
 
bizi bilgilendirirseniz bilenlerin kararlılığını göstereceğiz elbette. 
 
Müslüman-Hıristiyan evliliğinde ölçü nedir? Hangisi caiz, hangisi değildir?  
 
Cevap: Konuyu, kolay anlaşılması için iki madde halinde özetlemeye çalışayım izin 
 
verirseniz.  
 
1- En başta esas olan; Müslüman’ın kendisi gibi inanan Müslüman’la evlenmesidir. 
 
Aile ancak ortak inanca sahip eşlerle huzur bulur, inanmış nesil ancak böyle uyumlu 
 
yuvada kolay yetişebilir. Bu, tartışma götürmeyen bir gerçektir. Bununla beraber, 
 
Müslüman erkeğin kendi gibi inanmayan ehli kitap Hıristiyan bir kadınla (mecbur 
 
kaldığı yerde) evlenmesi de caiz görülmüştür. Yapılan nikah geçerlidir. Ancak, 
 
Müslüman aileye Hıristiyan bir gelin gelince halli zor sorunlar da ortaya çıkabilir 
 
ileride. Çünkü iki ayrı din mensubu eşlerin bir gün çocukları olacaktır. Bu 
 
çocukları, hangisinin dinini öne alacak, hangisini yanlışlıkla yorumlayacaktır? 
 
İkisi de yanlış diyemeyeceği gibi, ikisi de doğrudur da diyemeyecektir. Öyle ise bu 
 
çocukların ruh hali ne olacaktır; ayrı din mensubu ana baba karşısında? Burada miras 
 
konusunda da sorunlar aileyi beklemektedir. Aslında İslam’da doğan çocuklar, ana 
 
babanın hayırlısına tabidirler. Doğru din mensubuna verilmeli, onun terbiyesine terk 
 
edilmelidir. Ama 
 
buna ne ölçüde razı olur Hıristiyan ana? Bu gibi ileride çıkabilecek sorunları 
 
kendileri çözeceklerdir artık. Belki de Hıristiyan anne Müslüman ailenin gösterdiği 
 
güzel örneklerden etkilenerek Müslüman olacak, aileyi topyekun mutlu ve huzurlu 
 
kılacaktır. Öyle bir görevin bulunduğunu da unutmayalım.  
 
2- Müslüman bir erkeğin Hıristiyan bir kadınla yaptığı bu evliliğinin caiz oluşundan 
 
hareketle, Müslüman bir kızın da Hıristiyan bir erkekle evlenebileceğinin caiz 
 
olacağını söylemek mümkün değildir. Çünkü bu anlayışta, ikisi arasındaki büyük farkı 
 
fark etmemek vardır. Şöyle ki:  
 
Hıristiyan bir kadının vardığı Müslüman erkek, Hıristiyan karısının kitabını, 
 
peygamberini inkar etmiyor, tam aksine tasdik ediyor, hürmet ve saygıda asla kusur 
 
göstermiyor. Böylece Hıristiyan kadın vardığı Müslüman erkekte din açısından bir 
 
aşağılanmaya ve saygısızlığa maruz kalmıyor. Bir kaybı da söz konusu olmuyor. 
 
Müslüman bir kızın varacağı Hıristiyan bir erkek ise, böyle bir tanıma ve saygıya 
 
sahip değildir. Hıristiyan erkek, alacağı Müslüman kadının inandığı Hazreti 
 
Muhammed’i (sas) de Kur’an-ı da tasdik etme yolunda bir yaklaşımı söz konusu 
 
olmuyor. Böylece Müslüman bir kız, Kitap’ını da Peygamber’ini de dinini de açıkça 
 
inkar eden bir erkeğin nikahı altına girme aşağılanmasına maruz kalıyor. Yapılacak 
 
evliliğin engeli de bu aşağılanma ile meydana geliyor. Böyle bir evliliğin tek 
 
çaresi, Hıristiyan erkeğin de Müslüman erkek gibi aldığı Müslüman kadının Kitap’ını 
 
ve Peygamber’ini tanıyarak şehadet kelimesiyle bu inancını açıklamasıdır. Böylece 
 
Müslüman kadın da Hıristiyan 
 
kadın gibi dinini inkar etmeyen biriyle evlenmiş olma eşitliğine kavuşmuş 
 
bulunacak, konu adil şekilde halledilmiş olacaktır.  
 
Demek oluyor ki; hiçbir kadın, Kitap’ını, Peygamber’ini inkar ederek kendisini 
 
aşağılamış olan bir erkekle evlilik yapmaya kendini mecbur duruma düşürmemeli, 
 
geçersiz bir evlilik yapmaya mahkum hale gelmemelidir.  
 
Bakara Suresi ayet 221 ile Maide Suresi’nin 5. ayetinin açıklamalarına bakılabilir.   
  
 
 
16.08.2005   
 
 
e-posta adresi:a.sahin@zaman.com.tr 
		
		
		
		
		
		
		
	
	 |