Bebeğe İhtar
			 
			 
			
		
		
		Bebeğe İhtar    
  
 
Geçmişte yağmanın hasat dönemi  
Acele gel diye çağırdım seni  
Şimdi iş değişti dur, dinle beni  
Dokuz aylık yolu altmış ayda çek  
Beş sene dolmadan doğma ha bebek.  
 
Emmin, dayın annen, baban kereste  
İşçi, memur, çiftçi, çoban kereste  
Çarşı, pazar, yazı-yaban kereste  
İnsanlar ya mertek, ya orta direk  
Beş sene dolmadan doğma ha bebek.  
 
Doğarsan üç günlük iş bulamazsın  
Acıkırsın, ekmek, aş bulamazsın  
Ucuz toprak, beleş taş bulumazsın  
Yaşamak rezillik, rüsvaylık demek  
Beş sene dolmadan doğma ha bebek.  
 
Arı peteğinde ağulu bal var  
Kaçıp kurtulmaya ne yön, ne yol var  
Sıkıver dişini, annene yalvar  
Buradan rahattır orda beklemek  
Beş sene dolmadan doğma ha bebek.  
 
Kurtlar sülük oldu, sıyrıldı posttan  
Kaçan kurtuluyor, ahbaptan dosttan  
Değişti bahçıvan, bozuldu bostan,  
Hıyarlar acıdır, karpuzlar kelek  
Beş sene dolmadan doğma ha bebek.  
 
Vaziyet bambaşka vaziyet oldu  
Yaşamak işkence, eziyet oldu  
Dalkavukluk üstün meziyet oldu.  
Sanatkârlar sansar, dâhiler şebek  
Sözümü dinlersen hiç doğma bebek.  
   
Abdurrahim Karakoç 
		
		
		
		
		
		
		
	
	 |