Einzelnen Beitrag anzeigen
  #35282  
Alt 30.04.2008, 22:45
Benutzerbild von 1insanol
1insanol 1insanol ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 389
Standard o.T.

İman hayatın tüm yüce iplerinin bağlarının kendisine bağlandığı eksendir. Yoksa bu bağların tamamı çözülmüş, hiçbir şeye bağlanmamış olur. Arzu ve isteklere ve ihtiraslarla birlikte çürüyüp boşa gider.

İman darmadağın haldeki hareketleri, amelleri birleştirir. Birbiri ile uyumlu, birbiri ile yardımlaşan bir düzen içine sokar. Hepsini tek bir yola, tek bir hareket içine sev keder. Bunların hepsinin belli bir itici gücü ve hepsinin belirlenmiş bir hedefi vardır.

Bu nedenle Kur"an bu temele dayanmayan, bu eksene bağlanmayan ve bu sistemden kaynaklanmayan bütün işleri ve iyilikleri hiçe sayar, onlara hiçbir değer vermez. Bu konuya islamın bakış açısı apaçık ortadadır. İbrahim suresinde deniyor ki: "Rabbini inkar edenlerin iyi davranışları fırtınalı bir günde şiddetli rüzgarda savrulan küle benzer, yaptıkları iyi işler karşılığında ellerine hiçbir şey geçmez. İşte koyu sapıklık budur." (İbrahim 18)

Nur suresinde de şöyle buyuruluyor: "Kafirlerin amelleri ise engin çöllerdeki serap gibidir. Susuz kimse onu su zanneder, fakat oraya varınca hiçbir şey bulamaz. Kafir karşısında Allah"ı bulur. O da hesabını eksiksiz olarak görür. Zaten Allah"ın hesaplaşması çabuktur." (Nur 39)

Bunlar imana dayanmadığı müddetçe tüm iyiliklerin, tüm değerlerin boşa çıkarılacağını gösteren apaçık hükümlerdir. Çünkü iman, ameli sürekli olarak varlığın kaynağına bağlayan bir faktör ve varlığın amacına uygun düşen bir hedeftir. Tüm işlerin dizginini Allah"a havale eden bir inanç sisteminin en tutarlı bakış açısıdır. Ondan kopan tamamı ile kopmuş olur ve anlamının gerçek manasını yitirmiş olur.

İman, fıtratın sağlıklı olduğunu, insan dünyasının sağlam olduğunu gösteren bir ölçüdür. İnsanın bu bünyesinin bütün bir evrenin fıtratı ile uyum içinde olduğunu gösterir. insan ve onun etrafını kuşatan evren arasında sağlıklı, karşılıklı anlaşmanın delilidir. insan bu evrenin içinde yaşar. Bünyesi sağlıklı olan insan ile bu evren arasında karşılıklı iletişimin, anlaşmanın olması gerekir ve bu karşılıklı iletişimin insanı imana getirmesi icab eder. Zira bu evrenin kendisi dahi onu bu şekilde harika olarak yaratan sınırsız kudretin delilleri ve mesajları ile doludur. Bu karşılıklı iletişim yitirilir veya bozulursa, bu dahi tek başına algılama konumundaki şu insan bünyesinin noksanlığını ve onda meydana gelen gediklerin varlığını gösterir. Bu ise hüsrandan başka birşey getirmeyen ve dış görünüş itibarı ile iyi görünse de hiçbir iyiliğin kendisi ile birlikte bir anlam ifade etmeyeceği kesin hüsrandır.