[roman]

AB veya EU ne anlama gelmektedir? (degistirir, baslik)

Çok kısa bir özeti ile demokrasi demektir, bireyin doğuştan var olan insani haklarının evrensel hukuk ile güvenceye alınması demektir.

İş güvencesinin yaratılmasına emek vermek demektir.

Dinsel, toplumsal, siyasal, bireysel ve azınlıkların ama toplumsal, ama bireysel, cins, din, dil, ırk ayrımının en üst noktasının bağımsızlığını yaratabilmek demektir.

AB değişik ulusların bir arada yaşayabilmesi ve yarattıkları ekonomik, siyasal, toplumsal, kültürel değerlerin harmanlaşması, biz ve ötekiler ayrımı yapılmadan bir arada insanı insan yapan tüm emeksel ve değerler bütünlüğünün paylaşımının ortak yaşam ve güvencesinin öncülüğüdür.

AB bütün bunlarının yaratılmasını hiç bir zorlama olmadan ortam yaratırken, ulus ve devlet ikilemeni geçen çağda bırakarak bir dünya vatandaşlığına doğru kapılarının açılımını yaratabilmenin mücadelesi demektir.

AB demek şiddetiz, baskısız, diktatörsüz, ayrımcılıksız, cinsiyet, din, millet, ulus ve devlet ayrıcalıksız yeni bir dünyayı kurmaya çalışmak demektir.

AB demek ırkçılığın yok edildiği, milliyetçiliğin kökünün kazındığı ilkel savaşların yok edildiği yeni bir dünya kurmak için çalışmak demektir.

AB uygarlığın tüm insanlara, toplumlara ve bireylere ayrım gözetmeden sunabilmeyi yaratabilmek demektir.

AB nin yeni oluşan anayasasında ırkçılara, ultra milliyetçilere, sapık yurtseverlere yer yoktur, ilginçtir bütün savaşlarda yurtseverlik sapıklığı vardır, Türkçe o kelimenin tehlikesini tam olarak verememektedir ama biraz olsun almanca bilenler ( Patriotismus) bu tehlikeli kelimenin ne olduğunu bilirler.

AB demek yeni birleşik dünyanın demokratik uygarlığının o küçük kapısını şu an oluşturabilmek demektir.

AB de her şeyden önce bireyin temel, özgül ve tüzel haklarının saygınlığı, güvencesi ve hayata geçirilmesi vardır.

AB de ne milliyetçiliğe, ne baskıcılığa, ne ırkçılığa, nede ulus ve devlet denilen (ilkel solculuğun türettiği ulus ve devletçiliğin) kabullenildiği eski dünya düzeni vardır. Her iki dünya savaşının acılarının milyonlarca insanın yaşamına mal olduğunun bittiği yeni bir dönem demektir. Ne ilginçtir iki yüz yıl önce yaratılmış bu ilkel milliyetçiliğin merkezide şu an AB nin kuranlarıdırlar ve onlar insanlığın yaratabildiği bu en büyük tehlikeyi hem şu anki yaşamlarında, hem de ortak anayasalarında yok etmişlerdirler.

Bunu halen zihinlerinde ve günlük yaşamlarında yok edemeyenlerin ve bunu savunanların elbet AB de yerleri yoktur.

AB li olmak, içinde yer almak bir ayrıcalık değildir, olsa, olsa iş, ekmek, Özgürlük, demokrasi ve uygar medeni, evrensel hukuklu bir dünyanın yasal güvencesini hep birlikte yaratabilmek, genişletebilmek demektir. Ta ki Dünya vatandaşlığını yaratabilinceye kadar.

Ne ilginçtir AB karşıtı olmalarına rağmen halen AB nin uygar yasaları ile yaşayan ırkçı, şoven, milliyetçi döndürme, devşirme ayak takımlarının AB nin kendilerine sunduğu fikir özgürlükleri ile ve uygar anayasaları ile AB topraklarında kaliteli zamkların yapışkanlığı gibi yapışık olmalarına, yaşamalarına nasıl karşılamak gerekir. Ben sevmediğim, beğenmediğim bir sistemde yaşamam. Ama Faşistliğin, ırkçılığın, milliyetçiliğin temel mayası yalancılık, sahtekarlık ve demagojidir... Bu sayfalarda tanınmış, ipliği pazara çıkmış, Ciddiye bile alınmayacak marjinal bir gurubun kaşarlı bir pisliğini inanın hiç ciddiye almaya gerek yoktur. Bu ırkçı marjinal gurubun bir kısmı önümüzdeki beş yıl içinde dahada keskinleşip gerçek yüzünün ne olduğunu gösterecektir. İşte o an anlaşılacaktır ki geçmişte olduğu gibi bunların tanrı ile, din ile insan sevgisi ile bir alakaları hiç bir zaman olmamıştır. İnsanlığın yüz karaları ve ayıpları olmuşlardırlar insanlık tarihinin her döneminde... Ama onlarda zorunlu olarak degisecektir, cünkü evrensel hukukun yaptirimlarini taniyacaklardirlar...

Galvani...