Vaybee! Forum

Vaybee! Forum (http://localhost/forum/index.php)
-   Lifestyle (http://localhost/forum/forumdisplay.php?f=391)
-   -   Fethiszm (http://localhost/forum/showthread.php?t=7317)

Fetisist 01.08.2010 14:12

Fethiszm
 
Beyin bilimleri ve ayak fetişizmi arasında ne gibi bir ilişki olabilir? En derin cinsel arzularımızın kökleri acaba nedir? Kaza geçiren bir kadın cinsel olarak uyarıldığında neden ameliyat ile kesilmiş ve artık olmayan bacağında ve ayağında cinsel uyarılma hisseder?

Pek çok kişide görülen ayak fetişizmi, yani karşı cinsin ayaklarından cinsel olarak etkilenmek aslında modern beyin bilimleri ve nöroloji düşünüldüğünde çok da karmaşık bir olgu değil.

İnsan beyninde ayaklar ve cinsel organlar birbirlerine komşu denebilecek kadar yakındır. Dolayısı ile cinsel uyarılmanın ayaklarla da bağlantılı olması çok da şaşılacak bir durum değildir.

vücudun el, ayak, dudak, ayak gibi bölümleri bel ile boyun arasında epey büyük bir bölümden daha küçük olmalarına rağmen insan beyninde çok daha fazla yer kaplamaktadırlar yani çok daha hassastırlar.

Bu modern bilimsel bilgiler ışığında her ne kadar fetişizm, en azından eşyaya değil de bedenin belli kısımlarına olan fetişizm bir miktar açıklanabilse de, bununla sadizm/mazohizm ilişkisini kurmak kolay değildir. Ancak belki şöyle bir spekülasyon mümkün olabilir: Eğer ayaklar cinsellikle bağlantılı ise ve bir kadının ayaklarına ulaşmak genellikle aşağı eğilmeyi, diz çökmeyi bir şekilde gerektiriyorsa bununla yoğun şekilde bağlantılı olan insanda bu fiziksel durum ruh halini de etkiliyor olabilir.

Peki ya sizce?

Fetisist 01.08.2010 14:13

Ayağını denk al, yoksa...
 
Ayaklarımız 26 kemik, 114 bağ ve 20 kastan oluşuyor. Onlarla dünyayı, yaşamımız boyunca yaklaşık olarak 2,5 defa turluyoruz. Ayaklarımızın yapısını ve nelere katlanmak zorunda olduklarını biliyor muydunuz?

Fetisist 01.08.2010 14:14

Ayak, bir sanat eseridir.
 
Ayakları kimse takdir etmese de, istatistikler ediyor. Beşikten mezara kadar, günde yaklaşık 150 milyon adım atıyoruz. Yaşam boyunca, ortalama 100.000 kilometre yürüyoruz, bu da yaklaşık olarak dünya etrafında 2,5 tur anlamına geliyor. Günde yaklaşık 3 kilometre yol yürüyen ortalama bir insan için oldukça etkileyici bir performans... Ancak, garsonlar, postacılar, gezginler ya da uzun mesafe, yürüyüş yapanların aldığı günlük mesafe rahatlıkla bunun iki veya üç katına çıkabiliyor.

Kadavralar üzerinde araştırmalar yaptığı için konu hakkında bilgisi olan doğa araştırmacısı Leonardo da Vinci, "Ayak, 26 kemik, 114 bağ ve 20 kastan oluşan bir sanat eseridir" demişti. Anatomik olarak bakıldığında bu sanat eserinin temel yapısını, 7 bilek kemiği, 5 tarak kemiği ve 14 parmak kemiği oluşturuyor. Bu kemikler iç içe geçmiş iki kemer şeklinde: biri ayağın uzunluğu yönünde, ikincisi de ayağın ön bölümünde enine doğru... Çok sayıda bağ ve kas kirişi, tüm bu parçaların birbirine bağlanmasını ve birlikte çalışmasını sağlıyor. Bir eldiven gibi hareketli ve esnek, ama aynı zamanda sağlam ve dengeli olmak gibi birbirine tamamen zıt iki temel işlevi ancak bu şekilde gerçekleştirebiliyor. Ayrıca, dengede durma eylemi için birçok canlı dört desteğe ihtiyaç duyarken, insan iki ayaküstünde durabiliyor.

Hareket halindeyken inanılmaz şeyler yapabiliyor. 100 kiloya varan ağırlığı, topuklardan eklem kemiklerine aktararak yay görevi görüyor. Topuk, derialtı yağ dokusuna bağlı bulunan odacıklarla dolu bir bağ ve yağ dokusundan oluşuyor. Bu yapısıyla, yürüme sırasında serbest kalan hareket enerjisini frenleyen yüksek nitelikli tampon görevi görüyor. Doktorlar, dünyada ayak kadar hassas ve güvenilir bir şekilde fren yapabilen başka bir sistemin (ABS de dahil) daha bulunmadığını belirtiyorlar.

Fetisist 01.08.2010 14:14

Ayaklarımızın taşıdığı yük
 
Yürüme sırasında sadece beden ağırlığını taşırken, koşma sırasında yaylanarak beden ağırlığının iki ya da üç katına fırlatması gerekiyor. Bu hareketi, maraton koşusunda ayak başına 12.000 defa yapabiliyor. Meksika'da yaşayan Tarahumara Kızılderilileri'nin koştuğu süper maratonda, ayaklar 36 saat boyunca hiç durmuyor. Ve onlar daha birçok şeye dayanıyorlar. Kaleciler, kale önünde topa vurup, hızım saniyeden bile daha kısa bir sürede 120 km/s'ye çıkararak 90 metre uzaklığa fırlattıklarında acı bile hissetmiyor. Paten kayan bir kişi 60 km/s hızla virajı dönerken, ayağa, daha doğrusu 1,3 santimetre enindeki kızakların üstüne 650 kilogram basınç uyguluyor. Ayak, yüksek atlama yapan atlete, çıtanın üstünden heyecan verici atlayışlar, balerine de parmaklarının üstünde nefes kesen dönüşler yaptırtıyor. Tenis oyuncusunun zıplama hareketi, kikbokser'ın hızlı tekmeleri, jimnastikçinin artistik denge hareketleri onlar olmadan gerçekleşemezdi.

Canlıya destek veren bu organlar sadece yürürken, hoplarken, dans ederken ya da koşarken de ağır çalışmak zorunda. Normal ayakta dururken bile sürekli hareket ediyor, öne, arkaya yana eğiliyor ve bu sırada bedenimizin ağırlık noktasını sürekli değiştiriyoruz. Bir de, genellikle pürüzlü zeminde hareket ettiğimiz ya da engeller üzerinden geçmek zorunda olduğumuz düşünülürse... O anda burnumuzun üstüne düşmememiz için, ayağımız yıldırım hızıyla tepki vermeli ve yeri güvenli kavramalı.

Ayak tabanında bu işleri yapmakla görevli yüzlerce sinir reseptörü var. Beynimize, ayakların bulunduğu yer ve zeminin nitelikleriyle ilgili sayısız bilgi gönderiyor. Kafatasının içindeki bilgisayar da, ayaktaki ve bacaktaki kasları harekete geçirerek, doğru pozisyonu almamızı sağlayan belirsiz sinir sinyalleri gönderiyor.

Fetisist 01.08.2010 14:15

Seni gıdıgıdı cezası
 
Ortaçağ'da, ayakların duyarlı olmasından yararlanılarak insanlara cezalar veriliyordu. Cezalandırılacak kişinin ayaklarını, ortasında iki tane delik bulunan tahta levhanın arasına kilitliyorlar, sonra da saman çöpleriyle gıdıklıyorlardı. Çok kötü bir işkence olmalıydı.

Fetisist 01.08.2010 14:16

Ateş üstünde yürüyebilir miyiz?
 
Son birkaç yıldır, çeşitli korkulardan kurtulmak, motivasyonu artırmak ve "içerdeki ben"i bulabilmek için özel seminerler ve yöneticilik kurslarında, yanan kömürlerin üstünde yürüyebilme hünerini geliştirmek çok moda. Bu, ruhun maddeye karşı bir zaferi mi yoksa bir mucize mi? Max-Planck Enstitüsü'nden bilim adamları bu ilginç olayın sırrını uzun süre önce çözmüşler. 900 santigrat derece yerine 440 santigrat dereceye getirilen kor sıcaklığı, ayakların altında 100 santigrat derece olarak hissediliyor. Bu sıcaklık da, önceden antrenman yapmasa da herkesin kısa bir süre için dayanabileceği bir sıcaklık.

Fetisist 01.08.2010 14:17

Aşırı yük
 
Aydınlanmanın dinlenmek bilmeyen filozofu Jean-Jacques Rousseau "Ruhumun hareket etmesi gerektiğinde, bedenim de hareket halinde olmalı" demişti. Peki biz durmak bilmeyen ayaklarımıza nasıl teşekkür ediyoruz? Günün üçte ikisinde sağlıklı olmayan, koyu renkli, iyi havalandırılmamış deri, kumaş ya da sentetik malzemelerden yapılan ayakkabılar giyerek... Ya da onları spor yaparken bileğimizi incitip, kas liflerini yırtıncaya, sinir uçları iltihaplanıp kemiklerin ağrısından ağlayıncaya kadar yorarak. Aslında çok dayanıklı olan yürüme aracımızın gücü bir gün, bir yerde tükenebiliyor. Doktorlar, "Halux valgus"tan şikâyetçi olan insan sayısının hızla yükseldiğine işaret ediyorlar. Bu rahatsızlık, özellikle kadınların ayaklarını sivri uçlu ve dar ayakkabılara sıkıştırmaya çalışmaları sonucu ortaya çıkıyor. Ayaklar, kadınların, özellikle de yeni modayı takip eden gençlerin hoşlandığı şeylerden; yani yapısını bozduğu, eklemlere, tabana ve parmaklara zarar verdiği için doktorların ısrarla uyardıkları apartman ya da yüksek topuklardan nefret ediyorlar. Uçları büyüyen parmaklar, çekiç parmaklar, nasniar, tabanı çökmüş, çarpık ya da düztaban ayaklar sık görülen şikâyetler... Bunlar, uygun olmayan ayakkabıların giyildiği çocukluk döneminden kaynaklananlar. Bir de, ilerleyen yıllarda yaşlılık nedeniyle ortaya çıkan şekil bozuklukları görülüyor.


Sahilde çıplak ayakla... Ayaklar kendilerini, rahatsız ayakkabılardan kurtularak kaldırımlardan uzaktaki kıyılarda, kumların üzerindeyken çok özgür ve rahat hissediyorlar. Doktorlar, ayak sağlığı için bu dinlenme programını daha sık öneriyorlar.

Aşırı yüklenildiği için, ayak rahatsız olmaya başlayınca, bundan bütün beden etkileniyor. Dizlerde ağrı başlıyor, sinirler iltihaplanıyor, sırt ağrıları başlıyor. Bu şikâyetleri sporcular yaşadıkları zaman, doğrudan performansları ve bununla birlikte ruh sağlıkları etkileniyor. Kondisyon sporlarıyla uğraşanların neredeyse yarısının ayaklarında şekil bozukluğu görülüyor. Ve sporcular, ayak sağlığını korumak bir yana, kötüleştirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Onlara işkence yapmak yerine daha çok ilgilenilmeli. Ne de olsa insanları, canlıların hakimi yapan ayaklan... Laetoli'de ( Tanzanya-Afrika) bulunan fosil izleri, 3,5 milyon yıl önce yaşayan ve iki ayaküstüne kalkarak dünyaya hükmetmeye başlayan insanların gücüne sessizce tanıklık ediyor. Yürümek için kullandığı araçları, balık yüzgeçlerinin evrimleşmiş şekliydi. Bu yüzgeçler 400 milyon yıl önce canlılar ilk olarak karaya çıktıklarında, ikiyaşayışlılar, sürüngenler ve memelilerde farklı farklı yürüme araçlarına dönüşmüştü.

Fetisist 01.08.2010 14:17

Evrile çevrile ne hale geldik
 
Anatomik yapısı itibariyle insana en yakın canlı olan maymunlar için, ağaç tepelerinde ve dev ormanlarda en iyi hareket etmesini sağlayan araç ayakları değil, uzun parmaklan ve geniş taraklarıyla iyi kavramasını sağlayan elleriydi. Yerde yürüyen insanda ise ayaklar, ayakta durmayı, yürümeyi sağlayan ve destek niteliğindeki yürüme araçlarına dönüştü.

Zamanla, büyük parmaklar küçüldü ve tüm parmaklar biraz daha birbirine yaklaştı. Bu nedenle insanlar, maymunlara büyük kolaylık sağlayan kavrama yeteneklerini kaybettiler. Kaza ile ellerini kaybeden insanlar, yoğun egzersizlerle bu yeteneği kısmen tekrar kazanarak ayağıyla yemek yiyebiliyor, resim yapabiliyor ve yazabiliyor.

En çok yüklenildiği an...Balerin, ayakları üzerinde dans etmeye başlayınca, bedenin tüm ağırlığı 5 tane parmak üzerinde toplanıyor. Uzun yıllar çalışılarak kazanılabilecek bir yetenek,.. Ancak, bu başarı, çoğu zaman ağır ayak hastalıklarını da beraberinde getiriyor.

Hayran olduğumuz yetenekli ayaklar, şirin-küçük ayaklar, ayak fetişisti miyiz?

Ayaklar, ortama göre farklı niteliklerde olabiliyor. Bu, küçücük ayakları olan Eskimo örneğinde rahatlıkla görülebiliyor. Uzun ayaklar soğukta daha çabuk donacaktır. Almanya'nın kuzeyi ve İskandinav ülkelerinde yaşayanlar, Güney Avrupa'da yaşayan insanlara oranla daha büyük ayaklara sahipler. Amerika'nın Florida eyaletinde yaşayan Matthey Mc-Grory dünyanın en büyük ayağına sahip. Özel yapılan 96 numara, 5 çift ayakkabısının değeri 15.000 dolar değerinde. Spor dünyasının dev ayakları, genellikle en küçük ayaklı insanlardan oluşuyor. Ayakkabı numarası 42 ve daha altında olan futbolcular en kuvvetli ayaklara sahip.

Küçük ve zarif bir kadın ayağı, hoş bir ayakkabı içine girdiği zaman, bazı insanlar ayak fetişisti bile olabiliyorlar. Goethe bunlardan biriydi. Şair bir yazısında "Güzel ayakları olan yaşlı bir kadına bakıldığında bile insanın içinden ayakkabısını öpmek geliyor" diyordu. İsveçli yazar August Strindberg, kadın ayaklarını o kadar çok seviyordu ki, ayaklar onda psikolojik bağımlılık haline gelmişti. "Bir Çılgının Savunması" adlı eserinde bu sorununu edebi olarak çözmeye çalışmıştı. "Bir deli, burnu yerde 'bir av köpeği' gibi kadın izini takip ediyor" diyordu.

Fetisist 01.08.2010 14:18

Ohhhh...ayak kokuyor
 
Bu olay, 19.yüzyılda yaşayan ve sevgililerinin ayakkabısından şampanya içen aşıkların öykülerini hatırlatıyor. Her halde kimyagerlerin daha birkaç yıl önce buldukları bir gerçeği onlar bilmiyor, ama hissediyorlardı: Ayak teri, bileşim olarak genital organlarda üretilen koku maddelerine benziyor ve dolayısıyla cinsel uyarıcı etki yaratıyordu.

Fetisist 01.08.2010 14:18

Prens Külkedisi'nin nesini beğendi ? Yoksa prens ayak şeyi miydi?
 
Ayakların erotizmine, Grimm'in yazdığı "Külkedisi" adlı masalda da değiniliyordu. Çirkin, aptal ve kocaman ayaklara sahip iki kız kardeş, prensin kalbini böyle kazanabileceklerine inandıkları için ayak parmaklarını kesmişlerdi. Ama masal onların lehine gelişmiyor. Geleneklere uyarak mutlu sonla bitmesi gerektiği için, genç prens seçimini, açgözlü, kötü kalpli üvey annesi tarafından pis işleri yapması için mutfağa kapatılan ve zarif, küçücük ayaklara sahip en küçük kız kardeş yönünde kullanıyor.

Fetisist 01.08.2010 14:19

Çinliler kadınlarının bu işkenceye katlanmasını neden istediler?
 
Ama asıl daha önce Gharles Perrault tarafından yazılan "Külkedisi"nde konu çok daha dikkat çekici ele alınmış: Prens, Külkedisi Sindirella'nın küçücük altın terliklerinden, daha doğrusu onu süsleyecek zarif ayaklarından çok etkileniyor. Böylelikle çok eski bir güzellik idealini, yani küçük kadın ayaklarının daha çekici olduğu düşüncesini bir daha gündeme getirmiş oluyordu. Masalın böyle bitmesi, kuşkusuz bir rastlantı değildi. Bu masalın kaynağı Çin'den geliyordu. Ve orada, küçük kadın ayaklarına duyulan tutku, iç karartan bir gelenekle en üst seviyeye tırmandırılmıştı. Küçük ayaklara sahip olması için, üst tabakaya ait kadınların ayaklan daha altı yaşından itibaren aşağıya doğru kıvrılıp bağlanıyordu. Daha sonra, her iki haftada bir iki santim daha kısa yem ayakkabılar giydiriliyordu. 7,5 santimetre uzunluğa sahip ünlü lotus ayaklan böyle yaratılıyordu. Kadınların küçük ayaklı olmasının Çinli erkekler için birçok avantajı vardı: Bu ayaklarla kaçamadıkları ve çalışamadıkları için, onlar üzerinde rahatlıkla hakimiyet kurabiliyorlardı. Minik adımlarla yürüyebildiklerinden, vajina kasları çok geç yaşlara kadar çalışmış oluyor, erkekler de buna çok değer veriyordu.

Avrupalıların ayaklara bakış açısı daha farklı... Avrupa kültürüne göre, güzel bir kadın ayağının yüksek kemerli olması gerekiyor. Öyle ki, ayak tabanı ile parmak uçları arasından ince bir su akıntısı, ayak derisine dokunmadan rahatlıkla akabilmeli... Yüksek topuklu ayakkabılar, ayak köprüsünü istenilen yüksekliğe çıkartarak arzulanan çekiciliği yaratıyorlar, özellikle de kaldırımda çıkardığı tak-tak sesiyle...

Aslında ayaklar tarih boyunca çok önemsenmişti. Eski tarihlerde savaş yapıldıktan sonra kazananlar boş yere ayaklarını yenilenlerin sırtına basmıyorlardı. Bu, büyük bir zafer göstergesiydi. Peki yenilen ne yapıyordu, o da zafer sahibinin ayaklarına kapanıyordu. Günlük yaşamda da insanlar psikolojik savaşlar yaparken "birbirinin ayağına basmak" deyimini sıkça kullanıyorlar.

Fetisist 01.08.2010 14:20

İnançlar ve ayaklar
 
Engizisyon döneminde kilise, büyücülük yapmakla suçladıkları kadınların sihirli güçlerini, ancak ayaklan yere bastığında gerçekleştirebileceklerine inanıyordu. Bunun için cadı, ölüm cezası uygulanarak yakılmadan önce, yere basmaması için ateşin bulunduğu alana kadar bir arabayla götürülüyordu.

Papazlar, fakir insanların Tanrı önünde eşit olduklarını vurgulamak için onların ayaklarını yıkıyor.

Birçok dinde tanrının evindeki kutsal zemine sadece çıplak ayakla basılabiliyor. Tanrı, Musa'ya "Ayakkabılarını çıkar, çünkü üzerine bastığın yer, kutsal topraklardır" diyor. Bu nedenle birçok insan yılın belirli zamanlarında kutsal toprakları ziyaret ederek hac görevlerini yerine getiriyorlar.

Tanrıların izinden yürümek, ister bir inanç isterse de bir gelenek olsun, günümüzde de sürüyor. Hollywood'un en göz alıcı dönemlerinde sahnelerin kahramanı olan yıldızlar, arkalarında, Los Angeles'taki Hollywood Bulvarı'nda betona dökülmüş ayak izlerini bıraktılar. Hemen hemen her gün, gruplarca turist burayı ziyaret ederek, ayak izlerinin büyüsüne kapılıyor. Kim, hayatında bir kere Humphrey Bogart ya da Greta Garbo'unun ayak izlerine basmak istemez ki?

Ayaklar masa altında gizli dokunuşlarla ifade ederken de bu hassas yapısı çok işe yarıyor. Ayaklara masaj yaparken de öyle... Esoterik uzmanlarına göre, çok sayıda sinir, iç organlarımızı tabanımızdaki deriye bağlıyor. Mide ve böbreklerimiz, karaciğer ve pankreasımız, eklemler; hatta tek tek dişlerimizin hepsinin tabanımızda bir temsilcisi var. Masajla bu noktalar uyarılarak hasta organa iyileştirici sinyaller gönderilip, neredeyse tüm hastalıklar tedavi edilebiliyor. Hatta varis ve kısırlık bile...

İşte kullanım yerlerine göre çoraplarla ilgili moda tavsiyeleri...
Kış günlerinin ve güzel gözüken bacakların vazgeçilmez dostu naylon çorapları seçerken nelere dikkat etmeniz gerektiğini biliyor musunuz? İşte kullanım yerlerine ve özelliklerine göre çoraplarla ilgili moda tavsiyeler...

Ultra İnce

Çok ince olan bu çoraplar çok ince naylon iplikler ile üretilirler; kullanımları çok dikkat ve özen gerektirir. Ultra ince çoraplar ten renginizin çorap örgüsünün altından görülmesini istediğinizde en iyi seçeneğinizdir.Gündüz ve gece bacaklarıniza o seksi ve tabii görünümü sağlarlar. Koyu renkli takımlar ile giyildiklerinde Size sofistike bir görünüm verirler.

Gündelik veya İş Kullanımında

İnceler Daha elastik naylon iplikler ile üretilen bu çoraplar yumuşakça bacaklarınız saralar. "All Day", "Stretch", "Klasik", "Basic" gibi isimler ile anılırlar. Ultra ince çoraplar kadar ince olmadıklarından onlara göre çok daha dayanıklıdırlar. Dayanıklılıklarından dolayı günlük kullanıma çok uygundurlar. Gündelik İnceler saat 9-5 kullanımları için çok uygundur. Bir elbisenin veya takımın altına giyilen siyah veya ten renkli bir çorap Size o farklı büro görünümünü verir.

İpeksi İnceler

Bacaklarınızı rahat ettiren yumuşak ve ipeksi görünümlü çoraplar. Naylon ve Spandex ipliklerin farklı karışımları ile üretilirler. Naylon ve Spandex iplik karışımı çoraba ipeksi bir görünüm ve tuşe verir. Çorabın örgüsü bacaklarınızda yumuşakça kayar ve vücudunuzla beraber rahatça haraket eder. İpeksi görünüm bacaklarınıza daha resmi ve ayni zamanda da daha feminin bir hava verir. İpeksi ince çorabınızın üzerine eski bir elbisenizi giyin. Elde ettiğiniz görünüme şaşıracaksınız!

İnce Kontrol / Kontrol

Biraz daha kalın naylon ve spandex ipliklerinin karışımları ile örülmüşlerdir. Bacağınızdaki yorgunluk hissini azaltırlar. Naylon çoraplar arasında en dayanıklılarındandırlar. Bugünün ince kontrol çorapları ipeksi incelerden biraz daha kalındır ve geniş renk yelpazesi içinde modaya uygun modellerde üretilirler. Onları işte, şehir dışına çıktığınız bir gün hatta bir kokteylde giyin. Hafif ve elastik sıkılıkları bacaklarınızı taze ve canlı hissetmenizi sağlıyacaktır.

Parlak Işığı Yansıtan Parlak Çoraplar

Parlak çorap yüzeyi vücudunuzun şeklini ortaya çıkarır. Yeni bir görünüm aradığınızda parlak çorapları mutlaka düşünün. Özel okazyonlarda giyeceğiniz elbiselerin veya gece kıyafetlerinin altında mükemmel çözüm. Günlük gardrobunuza farklı bir stil eklerler.

Opak ve Tightlar

Opaklar ve tightlar arasındaki en büyük fark çorap kalınlığıdır. Tightlar opaklardan daha kalındır. Tightlar genellikle pamuk, yün ve naylon/spandex karışımları ile üretilirler. Opaklar ise naylon/spandex karışımları veya microelyaflar ile üretilirler. İki gurupta çok geniş bir renk yelpazesi sunar. Bu çorapların kendi içlerinde mat, parlak ve ipeksi gibi özellikleri de vardır. Daha uzun ve ince bir görünüm sağlamak için etek veya ayakkabı renginize uyan opak veya tightları deneyiniz.

Kaçmaz Çoraplar

Farklı ve normalden daha sık örgü tekniklerinin kullanıldığı bu çorapların diğer çoraplara göre kaçma olasılığı çok daha azdır. Bilinçli olarak delindiklerinde diğer çoraplarda olduğu gibi kaçmazlar. Ancak giyildikçe ve çoraplar eskidikçe bu özelliklerini kaybedebilirler. Kaçmaz çoraplar çok dayanıklıdırlar ve kolay kolay kaçmazlar. Aktif olduğunuz ve standart ince külotlu çorapların görünümünden giydiğniz çorabın dayanıklılığı adına vazgeçebildiğiniz günlerde giyebileceğiniz mükemmel çoraplar.

Jartiyer Çorapları

Genellikle naylon, naylon/spandex karışımları ile üretilen jartiyersiz çoraplar günlük hayatımızın rahat ve feminin bir seçeneği haline geldi. Külot bölümleri olmayan jartiyersiz çorapların üst kısımlarında genellik ile çorabın bacakta durmasını sağlıyan elastik bir dantel vardır. Eteğinizin altında, bacaklarınızın üzerindeki küçük sırrınız.

Dizaltı / Pantolon Çoraplar

Çok farklı iplikler ile örülmüşlerdir. Geniş bir kalınlık, renk, kumaş ve desen yelpazesi içinde üretilirler. Çok yönlü. Her zaman modaya uygun.

Fetisist 02.08.2010 02:19

BDSM Nedir ?
 
Açılımı Bondage-Discipline-Sadism-Masochism (Bağlanma-Disiplin-Sadizm-Mazoşizm) olan BDSM, genellikle cinsel ve çoğunluğa göre sapkın- bir davranış tarzıyla özdeşleştirilse de, uzmanlar bir hayat tarzı olarak görülmesi gereken bu altkültürün mutlaka seks ile bağlantılı olmayabileceğini vurguluyor. BDSM'nin öngördüğü acı, fiziksel zorlama ve kölelik, her iki tarafın rızasıyla ve iki tarafın da zevk alma isteğiyle gerçekleştiği için, muhtemel uygulamalar suç teşkil etmemek zorunda.

Sadizm ve mazoşizmi son yıllara kadar psikiyatrik bir hastalık olarak gören tıp uzmanları da, son yıllarda tavır değiştirdiler. Akıl Hastalıkları Teşhis ve İstatistik El Kitabı'na (DSM-IV) göre de "fantaziler, cinsel arzular ve davranışların; ancak klinik anlamda belirgin bir strese yol açması, sosyal, mesleki veya diğer önemli alanlarda kişiye zararlı olması halinde" sadizm ve mazoşizmin ruhsal bir bozukluk olarak kabul edileceğini belirtiyor.

Bir fantazidünyası felsefesidir aslında. Beynin karanlık , dokunulmamıs noktalarında gezintidir.
20. yuzyılda o karanlık noktaları yaşamak 16. yuzyılda yaşamaktan elbette kat kat zordur. Bu nedenle 20. yuzyilda bir fantazi ve oyun seklinde yasanabilir bazı seyler. BDSM de işte sınırsız itaat isteyen efendilerin , sınırsız itaatte bulunmaktan ve efendisi tarafindan kendisine uygun gorulen her türlü muameleye seve seve katlanmak isteyen kolenin bulusma noktası olan bir yasam tarzidir.

Genel olarak bdsm diye yahoo da arastima yaptiginizda karsiniza ticari siteler cikar. Deri , lateks kiyafetler ve kirbac kelepce turu araçların reklamını gorursunuz. Oysa bdsm sadece cinselligi degil beyinsel itaati temsil eder. Cinsellik sadece kole için bir odul, efendi içinse bir eglencedir, kölesini kullanma sanşlarından biridir o kadar.

Efendisinin malı , fahisesi, kopegi oldugunun bilinciyle hareket eden köle karakter, elbette gunluk yasamina efendisi tarafindan hic bir zarar gelmeyecegini, aksine efendisinin uyarı ve onerileriyle kendini her alanda geliştirecegini bilir.
Yani bir sirkette yonetici olan bir kadin, kimse tahmin bile etmese aslinda birinin kolesi olmanın sırrını yaşıyor olabilir. Ve o efendi tarafindan yonlendirilmekten haz aliyor olabilir. Dışarıdan bakınca farkedilmeyebilir bu. Ve hatta efendisinin onerileriyle daha basarili bir sirket yoneticisi olabilir.

Görüldüğü üzere özel bir ilişki biçimi. Sapıklık olarak nitelendirilebilse de , sapıklığın bilincsiz ve sistemsiz bir durum oldugunu anımsamak gerekir. BDSM sapıklıktan cok uzaktadır, ama elbette bir sapkınlıktır. Norm lara ve normal olana gore sapkın bir iliski tarzıdır. Zaten insan ruhunun ve zihnin karanlıklarına yürümeye, onun üstüne gitmeye cesaret eden birey, sapkindir modernize edilmis hayattan ve degerlerden uzaklasma yürekliligini gosterdigi icin.

Fetisist 02.08.2010 02:20

Master Sahip Nedir ? , Bdsm' de Master Karakter :
 
Master , Sahip , Efendi hepsi aynı anlama gelmekle birlikte , yönetici erkek karakter anlamına gelir . İyi bir Masterin özellikleri aşağıda sıralanmaktadır . Türk toplumunda cinsellik olgusu gelişmediği ve gizlilik aşamasında yaşandığı ve tabularla örülü olduğu için bu tür ilişkiler ve fanteziler hoş karşılanmamaktadır . bunu fırsat bilen bazı karaktersiz abaza erkekler master olduklarını söyleyip bayan yada erkek kölelerin acizliklerinden yararlanıp , bu kişileri kullanmaya çalışabilmektedirler , bunun için kesinlikle dikkatli olmak gerekir .

Bir Efendi kölesinin gelişmesini, öğrenmesini, zenginleşmesini , kendi ve Efendisi’ne sunması gerektiği hakkında iyi hissetmesini arzu ettiği şekilde davranır.

Bir Efendi kölesini ilerletir. Geleceği için en iyi olana karar verir ve o doğrultuda ilerlemesini sağlar.

Bir Efendi kölesinin düşüncelerini dinler , yanlışları varsa düzeltir , ve o şekilde hareket etmesini sağlar .

Bir Efendi gerçek tabiatı ile hareket eder. Master sonradan olunmaz doğuştan bir kişi yöneticidir yada değildir .

Bir Efendi kölenin anlaması için sakin tutarlı dürüst bir güç ile davranır.

Bir Efendi kendi hak etiği kadar sunulanı alır. Yaşananlar karşılıklı yaşanır .

Bir Efendi kölesinin ve Efendi/köle ilişkisinin iyiliği için ister. Bu çerçevede isteklerde bulunur .

Bir Efendi karşılıklı keyif için zevk verici acı temin eder. Cezalar ve eğitim sürecide bu çerçevede oluşur .

Bir Efendi insandır. Yaratık filan değildir , Her insan gibi üzülür sevinir ve sosyal hayatı olur .

Bir Efendi saygı kazanır. Kölesinden asla saygı istemez .

Bir Efendi kölesinin ihtiyaçlarını ve arzularını anlayarak bu bilgileri o ihtiyaç ve arzularlı idare edebilmek için kullanır.

Bir Efendi tamir eder. Kölesinin hatalarını düzeltir , sorunlarda yapıcı davranır , egolarının kurbanı olmaz .

Bir Efendi kendine ait olana değer verir. kendisine ait olanı sahiplenir ve sahiplendiği için kısıtlamalar koyar korur.

Fetisist 02.08.2010 02:20

Mistress Sahibe Nedir ? , Bdsm' de Mistress , Sahibe , Dominat Karakter
 
Sahibe - Mistress yönetici , dominat bayan demektir . erkekler ve başka kadınlar onun için sadece birer köledir , bir sahibe bayan yada erkek köle seçebilir kendisine . prodom olduğunu söyleyen hayat kadınları da sahibeliği ve kölelerin acizliklerini kullanmaya çalışanlarda yine aynı kılıfın altına saklanır. Sakın bu tür dolandırıcıların tuzağına düşmeyin , fantezi yapalım derken hayatınızı karartmayın. Ama olması gereken , doğuştan sağlam karakterli , yönetmeyi seven , erkeklerden kendisini üstün gören , kişilik sahibi kendi ayakları üzerine basan , kölesini kullanmayı değil karşılıklı zevk almayı hevesleyen , dominat baskın karakter sahibedir .

Fetisist 02.08.2010 02:21

Slave,Köle nedir ? Bdsm de slave,kölelik
 
Bazı yazılarda rastladım, "sahibin her istediği köle tarafından hiçbir koşul olmadan yapılmalıdır" yorumunda bulunuyorlar.
Bu "kayıtsız koşulsuz" ifadesi bana biraz ütopik geldi. Hani bir efendinin yada sahibenin isteyeceği en güzel şeydir bu, ama nerede o bolluk? Açıkçası arkadaşların ya çok şanslı olduğunu , ya da hiç uygulama olmadan hayal dünyalarında yarattıkları ile konuştuklarını düşünüyorum.
Her ne kadar köle de bir insan, ona nesne gibi davranırsınız hoşuna da gider ama herkesin bazı "olmaz"ları da vardır. Onlara denk geldiniz mi sahiplik/kölelik orada biter, zira burada Kunta Kinte zamanındaki kölelerden bahsetmiyoruz, bu bir haz oyunu sadece.
Bir köle ile uzunca bir süre geçirdiğinizde sahibin kim kölenin kim olduğundan bazen emin de olamıyorsunuz? :-)
Eğer köleniz edilgen/mazoşist bir köle ise ona yapacağınız hemen her iş, sizin bir emeğinizi gerektiriyor. Kirletiyorsunuz, sopalıyorsunuz, orasını burasını çekiştiriyorsunuz, saçından çekiyorsunuz, zincirliyorsunuz, bağlıyorsunuz. Bunların hepsi sizin emeğinizi gerektiriyor.
Eğer kölenizle kesişim alanınız sınırlıysa bu sefer de yapacak şeyler bulmakta zorlanıyorsunuz . Buradan su çıkıyor , köle sahip yada sahibesini tam anlamıyla tamamlayan pasif karakterli kişilerdir ...

Fetisist 02.08.2010 02:22

Switch Değişken Karakter Nedir ? Bdsm' de Switch Değişken Karakter :
 
Switch , değişken karakter , ne tam anlamıyla bir köle nede tam anlamıyla bir sahip yada sahibedir . o sadece bdsm ye bir fantezi olarak bakan , zevki için acı çeken, acıda çektiren , gerektiğinde emir alan , gerektiğinde emir veren , gerektiğinde edilgen , gerektiğinde dominat karakterde olan kişilerdir . Switch karakterli kişiler için bdsm bir zevk aracıdır ve bu aracı karşılarındakilere göre kullanırlar . Kısacası switch karakter tam anlamıyla bir zevk insanıdır , renkli ve yaratıcıdır .

Fetisist 02.08.2010 02:22

Crossdresser Cd Karakter Nedir ? Bdsm'de crossdresser , cd Karakter :
 
1.Kadın giysileri giymekten hoşlanan erkek direkt olarak olmasa da indirekt olarak tranxüellikle bağlantili olabilir.Her crossdresser transxüel değildir.Jartiyerle kız arkadaşını beceren tipler vardir.Ama bunlara genel anlamda çiftler fantezi derler.

2.Crossdresser'in illa erkek olması şart değildir kadın crossdresser'larda vardır.Ayrıca her crossdresser'in tranxüellikle ilgilisi olmadığı gibi , her crossdresser'da gay veya lezbiyen değildir.

3.Karşı cinsin kıyafetlerine fetiş tadında düşkün olan çoğunlukla heteroxüel olan kişilerdir.

Fetisist 02.08.2010 02:24

Bdsm Oyuncakları , Kullanımı
 
Bdsm fantazisinde tasma vazgeçilmez bir ögedir . Köleler boyunlarındaki tasma ile aşağılanıp köle oldukları bilincine hazırlanır. Köle bir nevi efendisinin köpeğidir de . Hazır tasmalar kullanılacağı gibi , kemer ve bunun gibi şeylerden el yapımı tasmada yapılabilir.

Ağızlıklar köleyi at gibi kullanırken kullanılabileceği gibi , Konuşmasını kısıtlamak için veya , yeme içme faaliyetlerini kısıtlamak için de kullanılabilir. Bunun için hazır ağızlık kullanılabileceği gibi kölenin ağzına çorabınızı katıp üzerini sargı bezi ile yada bant ile sarabilirsiniz ...

Eskiden kölelerin vazgeçilmez cezalandırma araçlarından olan kırbaç , Fantazi amaçlı kölelikte de vazgeçilmez bir eğitim ve cezalandırma aracıdır. Bir çok kırbaç çeşidi olduğu gibi yine hortum , kablo yada değnek gibi argumanlarda ilkel bir kırbaç haline gelebilir.


Tabiki de bir kölenin yatakta yatmasını bekleyemezsiniz . yada bir ceza alınca serbest bir şekilde ev içinde dolaşmasını da bekleyemezsiniz . Bunun için iyi bir kölenin , köpeğin evi kulübesi , cezasını çektiği yerde kafesidir.

Hem eğitim amaçlı hem de ceza amaçlı bir çok anal ve vajinal oyuncak köleler üzerinde kullanılabilir. İyi bir köpekte kuyruk olması gibi . Yada anal bir tıkaçla bir köleyi gün boyu dolaştırmak gibi .

En önemli argumanlardan bir tanesi de bekaret kemerleri dir. Bekaret kemeri sayesinde bir köle cinsel organları ile oynayamaz , yada bir ilişkiye giremez . Fakat tüm idrar işlemlerini yerine getirebilir. Bir kemer bir köle üzerinde kilidi hiç açılmadan bir ay kadar bulundurulabilir. Bu şekilde kölenin cinselliği kısıtlanmış olur. ve kemeri hissettikçe efendisini hatırlayacaktır.

Köle eğitiminde ve cezalandırılmasında , köpek yemek tasları , mandallar , ip ,kelepçe , mum , iğne ve diğer zorlayıcı ve acı verici argumanlar kullanılabilir. Bu tamamen köle ve sahibinin isteğine bağlıdır. .

Fetisist 02.08.2010 02:27

Bdsm Fantazileri , Bdsm Yaşarken Dikkat edilmesi gerekenler
 
Bondage ( Bağlama ) :

Bağlama bdsm içinde en yaygın fantezidir . Bunun yanında tüm cezalarda yaygın kullanılan bir eylemdir. Bağlama konusunda tabi ki dikkat edilecek hususlarda vardır . Tehlikeli bölgeler kolay çözülebilecek bir şekilde bağlanmalıdır . ve abartıdan kaçınılmalıdır . Net ortamında çoğu sayfalarda abartılı bağlamalar , ip ile asılmalar filan görmüşsünüzdür . ama unutmayın ki oradaki rol alanlar kesinlikle bu konuda profesyonel kişilerdir. Amatörce denerken dikkatli olmak lazım

Whip ( Kırbaç ) :

Kırbaç cezası yine Master ve Mistresslerin çok fazla kullandıkları bir ceza eylemidir. Acı kıstasına göre kırbaç kullanılabilir. Karşılıklı zevkler dahilinde vücutta iz kalacak şekilde kırbaçlama yapılabilmektedir. Kırbaçlama yapılırken , kırbaç kullanılabileceği gibi farklı materyallerde kullanılabilir. Bir hortum , bir ağaç dalı bile yaratıcı olabilirseniz iyi birer kırbaç olabilir. Yalnız yine burada sağlık kurallarına göre fantezi içinde kullanılmalı ve hassas bölgelerde dikkat edilmelidir.

Wax ( Mum ) :

Mum çok sık kullanılmamakla birlikte , bazı Master ve Mistress'ler Mum u bağlama ile birlikte ceza aracı olarak kullanmaktadırlar . Cinsel bölgelerde kullanırken dikkat etmek lazım çok yakından damlatırsanız yanma olabilir.


Dog ( Köpek ) :

Bazı köleler köpek gibi kullanılmaktan hoşlanır , Bunun yanında Çoğu Master ve Mistressler kölelerini genelde köpek olarak görürler ve boyunlarına tasma takarlar . Bundaki temel mantık sudur . köpekler sağdık ve yalaka hayvanlardır. eğer sizde bir köpek olmak isterseniz sadık ve yalaka olmak zorundasınız. Eğer sahip yada sahibe iseniz köle eğitiminde başvuracağınız temel eylemlerden birisi kölenizi köpek yapıp köpeklerde kullanılan eğitim tekniklerini kullanmak olmalıdır.

Pony ( At ) :

Şehir ortamında pek yapılamayan bir fantezidir. ev içinde yapılsa da yinede açık arazide kölenizin ter içinde kalacak şekilde sizi taşıması kadar zevk vermeyecektir . Bu fanteziler için en uygun ortamlar geniş çiftliklerdir. Yani Bir Master yada Mistress in kölesine gem ve diğer argumanları takarak araba çektirmesi ve Arabaya kendileride binerek kölesini at gibi kullanmasıdır . oldukçada zevkli bir fantezidir.


Torture ( İşkence ) :

Sadist Master ve Mistreslerin kölelerinin vücutlarına aşırı derecede acı verecek şekilde uyguladıkları bdsm uygulamasıdır . her türlü materyal işkence aracı olarak kullanılabilir . iplerden tutun iğnelere kadar , mandaldan kalın bir salatalığa kadar yani o sahip veya sahibenim hayal gücüne bağlıdır . Yine dikkatli olunması gereken bir fantezidir .

Cage ( Kafes ) :

Nasıl ki suçlu birisi hapse atılıyorsa , Bdsm içersinde de kafese konulma vardır . genelde ceza amaçlı kullanılan dar ve hareket özgürlüğünü kısıtlayan bir uygulamadır . Kafes ne kadar dar ise o kadar köleye sıkıntı verir . iyi bir ceza yöntemidir.

Needle ( İğne) :

Sadist Sahip ve Sahibelerin Mazoşit kölelere uyguladıkları ceza yöntemidir . kölesinin tüm vücudunu bu fantezi için kullanabilir en çok tercih edilen bölge ise cinsel organlar ve göğüslerdir . özellikle göğüs uçlarında çok sık kullanılır. İğnen vücuda batırılması şeklinde olabileceği gibi derinin bir tarafından girip ikinci tarafından çıkarılması şeklinde de uygulanabilir . oldukça acı verici bir fantezidir . çok dikkatli olunması gerekir mikrop bulaşma ihtimali olabilir , onun için temizlik çok önemlidir . amatör Fantezi yaşayanlara pek önerilmez ...


Pissing ( Sidik ve Tuvalet ) :

Kölelerin vücutlarına suratlarına sahip veya sahibelerinin idrarlarını yapmasıdır. idrar dışkıya göre daha zararsızdır . sağlıklı bir insanın idrarı içilebilir. ama tasvip edilen bir durum değildir . yinede insanların sağlıklı olup olmadığını bilme şansımızın çok düşük olduğunu düşünürsek , kölenin vücuduna idrar yapmak yeterlidir diye düşünüyorum . içilmemelidir .

Strapon , Dildo ( Takma yada tıkaçlar ) :

Çok sık kullanılan bir ceza yöntemidir . kölenizin anüsüne yada vajinasına kalın objeler sokarak onların acı çekmesini sağlayabilir veya o objeleri belirli bir süre içerde bırakarak onlara sıkıntılı anlar yaşatabilirsiniz . eğitici bir eylem olduğu gibi zevk amaçlı özellikle dominat bayanlar erkek kölelerini aşağılamak için takma ile becerirler . Master ler se genelde kölesinin analına tıkaç takmak yada kalın bir şeyler sokmak şeklinde bu eylemi gerçekleştirirler . çok sık karşılaşılan bir fantezidir



Diğer .......

İyi bir Master yada mistress kalıplaşmış cezalar ve eylemler dışında yaratıcı olarak farklılıklar yaratabilir . kendilerine özgü materyal ve sistemlerle kölelerini eğitebilir ve kölelerine cezalar verebilir . Çeşitli kısıtlamalarla yada nefes oyunları ile aç bırakarak yada dışkısını idrarını kısıtlayarak , gün içinde deliklere tıkaçlar takarak dolaşmaya zorlayarak uyku kısıtlayarak , hareket kısıtlayarak ,sosyallikten kısıtlayarak çok farklı fantezi ve cezalar uygulayabilmektedir . Aslında BDSM de bir sınır yoktur . önemli olan her iki tarafında bundan zevk alması ve istekli olmasıdır .

Fetisist 02.08.2010 02:28

Fetişizm nedir ? Fetiş Çeşitleri
 
Fetişizm; cinsel bir anlamı ve amacı olmayan bir objenin cinsel haz doyumu için kullanılmasıdır. Fetişizmde kişinin cinsel ilgisi bazı obje ve eşyalarla sınırlıdır. Bu kişi bütün dikkatini bu obje veya objeler üzerinde yoğunlaştırır. Peki bu bir hastalık mı?

Her fetişistin kendisi için özel anlam taşıyan bir objesi olabilir. Ancak en sık görülen fetiş objeleri arasında:

• Ayakkabılar
• Çoraplar
• Külot, südyen, iç fanilası
• Karşı cinsin kullandığı özel eşyalar
• Mendil
• Eldiven
• Kokular
• Takılar,
• Kullanılmış kıyafetler
• Çocuklukta kullanılmış eşyalar, oyuncaklar vardır.

Fetişistler, fetiş objelerini sevdikleri bir kişiye ait oldukları için seçebilirler. Ancak bu objeler nefret edilen birine de ait olabilir. Bazı durumlarda fetiş objelerinin fetişiste zarar vermiş olan kişilere ait olduğu dikkati çekmektedir.

Ömür boyu sürer Fetişizm belirtileri ilk çocuklukta yerleşmesine rağmen gerçek tablonun ergenlik döneminde başladığı görülür. Bir defa başlamış olan fetişist bir davranışın ömür boyu sürdüğü görülmektedir.
Bu hastalığın erkeklerde daha sık görüldüğü ve fetiş objenin bir erkeklik organı, penis ya da fallus gibi algılandığı bilinmektedir. Fetişizmin kaynağını kastrasyon korkusundan aldığı düşünülmektedir. Kişinin gerçekte kaybettiğine inandığı cinsel organının bir ikamesini elde tutmak amacıyla fetişizme yöneldiği belirtilmektedir.
Bazı araştırmalar ve uzmanlar iyi teşhis ve tedavi edilmemiş olan fetişizm vakaların homoseksüalite ile sonlanacağını ileri sürmektedirler. Ancak birçok araştırmacı bu fikri kabul etmemektedir. Bu hastalığın mutlaka homoseksüalite ile sonlanacağına ilişkin kesin çalışmalar bulunmamaktadır. Fetişizm daha çok sadizme yakın bir davranış bozukluğudur.
Fetiş objeler cinsel doyumu sağlar

Fetişizmde cinsel aktivite tamamen fetiş objeye yönelmiştir. Kişi bütün cinsel fantezilerini bu obje üzerinden yapar: Fetişi ayakkabı olan biri bu objeye bakarak kendini uyarır ve mastürbasyon yapar. Bu objeler fetişistin yanından hiç ayırmadığı eşyalar durumuna gelebilirler. .Fetişist kendisini bu eşyalarla cinsel ilişkide bulunmuş gibi hissetmektedir. Eğer bir fetiş sembol kişinin sevdiği ancak ulaşamadığı birine aitse değeri daha fazladır. Böyle bir eşyayı elde etmek için hırsızlık yapabilir hatta daha ağır suçlar işleyebilir.

35 Yaşın altında tedavisi daha kolay Uzun yıllar devam etmiş bir fetişist davranış bozukluğunun tedavi edilme şansı azdır. Ancak hastanın 35 yaşın altında olması halinde hastalıkta iyileşme diyebileceğimiz bir değişim beklenir. Hastada değişim isteğinin bulunması da tedavinin başarılı olması için son derece önemlidir. Hastanın bu davranışından dolayı sıkıntı ve utanç duyması, bir vicdan azabı çekmesi de tedavi için olumlu kabul edilmektedir. Deneyimli bir psikolog veya psikoterapistin uygulayacağı doğru bir tedavi planı fetişizm sorunu olanlara yardımcı olabilmektedir.
Transvestizm nedir? Fetişizm konusunun akla getirdiği bir başka sorun da transvestizm’dir. Transvestizm yani zıt giyim hastalığı, cinsel bir amaca yönelik olarak karşı cins kıyafetlerinin giyilmesi takı ve benzeri süs eşyalarının kullanılması olarak tanımlanır. Transvestism bir mesaj ve tanıtma olarak değerlendirilir. Burada transvestismin temelinde fetişizmin yattığı görüşü hakimdir. Fetiş kıyafetler ve objelerin bu davranışı tamamladığı görülmektedir. Kişinin bu fetiş obje ile kendi cinselliğini sembolize ettiğine inanılmaktadır.
Fetişizm tehlikeli olabilir mi?

Fetişizmi sadece bir eşyanın bir cinsel obje yerine konulması gibi düşünmemek gerekir. Fetişizm bazı durumlarda altta yatan bir akıl hastalığının temel davranış belirtisi olarak ortaya çıkabilir. Burada psikotik düşünce formlarına rastlanmaktadır. Fetişistlerin açık bir cinsel davranış bozukluğunu beraberinde göstermemeleri halinde bir psikotik hastalık araştırılmalıdır.

Kleptomani fetişizm midir?

Fetişzm ile kleptomani arasında temel bir benzerlik olmamasına rağmen uygulamada benzerlikler olduğunu görmekteyiz. Kleptomanide objeler belirli bir şahsa ait değildir. Kişide bu objeler hiçbir zaman cinsel bir heyecan haz uyandırmaz ve orgasmik boşalmaya neden olmazlar. Bu objelerin kişi için bir geçmişi hikayesi, anlamı yoktur. Çalındıktan sonra bu objelerin heyecan verici özelliği kaybolur. Ayrıca kleptomanlar çaldıkları eşyaları fetişistlerin aksine ömür boyu saklanmazlar. Kleptomanlar yakalandıktan sonra savunma çabasına girmekte fetişistler ise bundan utanç duymaktadır

Fetisist 02.08.2010 02:29

Cinsellik , Cinsellik nedir ? Cinsellik Evreleri
 
Cinsel İşlev Fizyolojisi
Cinsellik önce arzu etmekle başlar. Daha sonra Masters ve Johnson adlı iki bilim adamının tarif ettikleri uyarılma, plato, orgazm ve çözülme evreleri birbirini takip eder. Bu evreler kadın ve erkekte belirgin farklılıklar gösterir. Konumuz kadınlara odaklanmış olmasına karşın zaman zaman erkekle kadın arasındaki farklılıklar üzerinde de durulacaktır.

Cinsellik önce arzu etmekle başlar. Daha sonra Masters ve Johnson adlı iki bilim adamının tarif ettikleri uyarılma, plato, orgazm ve çözülme evreleri birbirini takip eder. Bu evreler kadın ve erkekte belirgin farklılıklar gösterir. Konumuz kadınlara odaklanmış olmasına karşın zaman zaman erkekle kadın arasındaki farklılıklar üzerinde de durulacaktır.

Evrelerin her biri yaş, hastalık, ilaçlar, alkol, uyuşturucu kullanımı ve psikolojik ve ikili ilişkilerden kaynaklanan sorunlardan olumsuz etkilenebilir.

Kadınların Duyarlı Bölgeleri

Kadınların çoğunda genital bölgenin en duyarlı kısmı klitoristir ve en güçlü orgazmlar bu bölgenin uyarılmasıyla ortaya çıkar. Kadının diğer duyarlı bölgeleri memeler, meme uçları, labiumlar ve vajinadır. G noktası ise (Graefenberg tarafından 1944 yılında tarif edilen bir bölgedir ve vajina ön duvarının ortalarında yer almaktadır) derin basınca duyarlı olarak kabul edilmekle beraber orgazm oluşumunda birincil önem taşıyan bir bölge değildir.

Orgazmda bazen aynen erkekteki ejakulasyona (boşalmaya) benzer bir sıvı geldiği saptanmış olmakla beraber bu sıvının aslında idrar olduğu ve kadındaki "ejakulasyon" yani "boşalma" olarak tarif edilen olayın muhtemelen orgazm esnasında idrar kaçağı olduğu sonradan anlaşılmıştır. Gerçekten de hiçbir idrar kaçırma şikayeti olmayan bayanlarda güçlü bir orgazmda istemsiz idrar kaçağı olabilmektedir.

Cinselliğin evreleri

Arzulama Evresi

Bu evre cinsellik dürtüsünün ortaya çıktığı ve cinselliği ifade etme arzusunun duyulduğu evredir. Hayaller ya da eşten alınan görsel uyaranla başlayabilir.


Uyarılma evresi

Arzulamayı uyarılma evresi takip eder. Bu evre parasempatik sistem tarafından yönetilen ve erotik duygular eşliğinde kadında vajinal salgının arttığı "ıslanma" dönemidir. Vajina duvarlarından ve vajina girişindeki Bartholin bezlerinden salgılanan sıvılarla birlikte nabız ve solunum hızlanır, tansiyon yükselir, genel bir sıcak basması hali, memelerde dolgunluk, kas gerginliğinde genel bir artış, meme başlarında dikleşme ortaya çıkar. Ciltte yama tarzında renk değişiklikleri, klitoris ve labiumlarda şişme, göğüs bölgesinde ve memelerde kızarma meydana gelir. Tüm bunlarla birlikte vajina uzar ve genişler. Uterus yükselerek pelvis dışına çıkar.

Erkekte ise uyarılma evresi penisin ereksiyonu (sertleşmesi) şeklinde gerçekleşir.

Plato Evresi

Bu evrede seksüel gerginlik ve erotik duygular yoğunlaşır ve had safhaya ulaşır. Cilt değişiklikleri daha belirgin hale gelir, meme başları daha da dikleşir. Labiumlar şişer ve koyu kırmızı bir renk alır. Vajinanın alt 1/3 lük kısmı şişip kalınlaşarak "orgazmik platform" adlı yapıyı meydana getirir. Uterus tümüyle pelvisten dışarı çıkmıştır. Yeterli uyaran olduğunda bu dönem orgazmla son bulur.

Plato evresinde ejakulasyon (boşalma) öncesinde erkekten sıklıkla berrak ve yapışkan kıvamlı bir sıvı gelir. Bu sıvının içinde az sayıda canlı sperm de bulunabileceğinden kadının erkek boşalmadan önce de ("geri çekme" adı verilen yöntemle) gebe kalabilmesi mümkün olmaktadır.

Orgazm Evresi

Orgazm esasen sempatik sistem tarafından yönlendirilen bir kasılma cevabıdır. Uyarılma ve plato evresinde birikmiş olan gerginliğin boşaltılmasıdır ve tüm cinsel hisler arasında en güçlü ve doyurucu olanıdır. Orgazm esnasında vajina, perine, anüs ve orgazmik platform adı verilen yapıyı oluşturan kaslarda 3-15 adet arası 0.8 saniye süren refleks ritmik düzenli kasılmalar oluşur ve bu kasılmalar orgazm duygusunu ortaya çıkarır. Orgazm esnasında birçok kadın ayrıca uterusta da kasılmalar hisseder. Bu yüzden bazı kadınlarda histerektomi (ameliyatla uterusun çıkarılması) sonrası orgazmın niteliklerinde değişiklik olabilir.

Erkeklerde ise orgazmı ejakulasyon (boşalma) takip eder. Erkekler orgazm döneminden sonra belli bir refrakter (cevapsız) döneme girer ve bu dönemde uyaranlara cevapsızdırlar. Kadınlarda ise böyle bir dönem olmadığından çok sayıda orgazmı arka arkaya yaşayabilir ve tek bir ilişki esnasında ve/veya öncesinde ardarda çok sayıda orgazm olabilirler.

Çözülme Evresi

Orgazmla birlikte uyarılma evresinde biriken tüm gerginlik kaybolur ve kadında bir gevşeme ve kendini iyi hissetme duygusu ortaya çıkar.Takiben uyarılma evresinde ortaya çıkan değişikliklerin tümü "çözülerek" geri döner. Tüm bu geri dönüş süreci 5-10 dakika sürer.

LongSilver 08.02.2011 15:54

Bdsm
 
Hallo Fetishim,

senin yaszdiklarin müthis, cok begendim ilginc ve ögretici...ben daha cok Bdsm tavsiye ederim...Master ve kölelik cok ilginc ve cekici birsey.

selamlar
John Silver


Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 02:34 Uhr.