İslam dünyasının kutsal ayı Ramazan, 26 Ekim Pazar
akşam kılınan ilk teravih namazı ile başladı. İlk iftar bugün.Ramazan'da
orucu, en erken Iğdırlılar, en geç de Çanakkaleliler açacak. Ramazan'ın
son günleri olan 21 Kasım Cuma günü Kadir Gecesi idrak edilecek, arife
günü 24 Kasım'da son oruç tutulacak ve 25 Kasım'da Ramazan Bayramı kutlanacak.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Ramazan nedeniyle son hazırlıklarını da tamamladı
ve bazı düzenlemeler getirdi. Bunlar şöyle: Sabah ve akşam ezanları, Diyanet
Takvimi'nde gösterilen imsak ve iftar vakitlerinde, her camide aynı anda
okunacak. Ezan okunurken, camilerdeki ses cihazları gereğinden çok açılmayacak,
mikrofon ve hoparlörler kulağa hoş gelecek şekilde ayarlanacak. Camiler,
5 vakit ibadete açık bulundurulacak. Vaaz ve hutbelerde, birlik ve beraberliği
pekiştirici üslup kullanılacak, siyasi ve şahsi konulara girilmeyecek.İmamlar,
teravih namazını kıldırırken ‘‘süratten’’ kaçınacaklar ve teravih namazını,
namaz sureleri ile kıldırmaya özen gösterecekler.
Diyanet Işlerinden yapılan açıklamada şöyle deniliyor "Icinde yaşadığımız
bu zaman, maddi ve manevi yönden uyanık olma zamanıdır. Çünkü dünyadaki
hızlı gelişim ve değişim, bir taraftan insanları kısa zamanda etkisi altına
almakta, diğer taraftan da kendilerine, kültürel değerlerine, inanç ve
ahlaki ölçülerine yabancılaştırmaktadır. İlim ve teknolojide sağlanan gelişmeler
dünyamızı küçültmüş, insanlık maddi manada çok büyük imkanlara ve rahata
kavuşmasına karşılık milli ve manevi çeşitli problemlerle karşı karşıya
gelmiştir.
Milletimize Allah’ın büyük bir lütfu olan ülkemiz, cografi ve stratejik
konumu itibariyle önemli bir yerde bulunmaktadır. Doğal zenginliklerimiz
ve güzelliklerimiz, şanlı geçmişimiz, manevi duygularla ve imanımızla güç
kazanan zengin kültürümüz, dost olmayan kimi ülke ve milletleri, kaos ortamı
meydana getiren çalışmalar yapmaya sevk etmektedir. Bu nedenle, ülkemizi
içten ve dıştan zayıflatmak, insanlarımız arasında huzuru ve barışı bozmak,
manevi değerlerimize ve mabetlerimize ilgiyi azaltmak, aile kültürümüzü
sarsmak, gençler ve çocuklar arasında alkol ve uyuşturucu bağımlılığını
yaygınlaştırmak, ırk ve mezhep çatışmalarına yöneltmek için her yolu denemektedirler.
Dini duygu ve düşüncelerin yaygınlaştığı bugünlerde, hayatımızda yeni
sayfalar açarak; kardeşliğimizi kuvvetlendirmeli, hoşgörü, sevgi ve saygıyı
elden bırakmamalı, yardımlaşmanın ve dostluğun en güzel örneklerini sergilemeliyiz.
Hayatımızdan kini ve nefreti uzaklaştırmalı, düşmanlığı, karamsarlığı ve
ümitsizliği kovmalıyız. Toplumun kaynaşmasında ve bütünleşmesinde, ülkemizin
kalkınmasında, milletimizin huzur ve refahında üzerimize düşeni yapmalıyız.
Kırdığımız gönülleri tamir etmeli, dargın olduğumuz kardeşlerimizle barışmalıyız.
Açları doyurmalı, yoksullara ve kimsesizlere yardım elini uzatmalı, hastaları
ve düşkünleri ziyaret etmeliyiz. Anne-Baba ve akrabalarla ilişkilerimizi,
komşularımız ve çevremizle münasebetlerimizi güçlendirmeliyiz."