Tek bir ses, tek bir nefes
Islâm evrensel bir dindir.Önceki peygamberlerin dinleri, belirli milletlere
geldiği halde İslâm dini, bütün dünya milletlerine gönderilmiştir.O yüzden
Islamiyette dil , Irk ve renk ayırımı yapılmaz, bütün insanlık bir birlik
olarak kabul görür.
İslâm dini'nin hükümleri insanların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde
mükemmeldir. Bu sebeple başka bir dine ihtiyaç kalmamıştır. İslâm dini,
kendinden önce Allah tarafından gönderilen peygamberleri ve ilâhi kitapları
tasdik eder. Ancak o kitapların hükümlerini yürürlükten kaldırmıştır. Çünkü
onlar, belirli milletlere sınırlı zamanlar için gönderilmişti. İslâm Dini
ise bütün milletlere gönderilen ve kıyamete kadar değişmeden devam edecek
olan Din'dir.
Allah'a Niçin ve Nasıl İnanırız
İmanın altı şartından birincisi Allah'a inanmaktır. Akıl sahibi olan
ve erginlik çağına gelen her insanın ilk ve en önemli görevi, Allah'ın
varlığına ve birliğine inanmaktır. Çevremize baktığımız zaman, hiçbir
şeyin kendiliğinden olmadığını görürüz. Güzel bir sanat eseri, bunu yapan
bir sanatkârının bulunduğunu gösterir. Meselâ; kullandığımız saati yapan
bir sanatkâr, oturduğumuz binayı yapan bir usta yok mudur? Şüphesiz ki
vardır. Bunların kendiliğinden meydana geldiğini akıl kabul eder mi? Elbette
etmez.
Öyle ise; çok ince bir plâna göre kurulan ve mükemmel bir düzen içinde
işleyen uçsuz bucaksız kâinatı ve en güzel sanat eseri olan insanı da bir
yaratan vardır. İşte bu yaratıcı, sonsuz güç ve kudret sahibi olan "Allah"tır.
Evren, Allah'ın varlığını; evrende görülen ahenk ve mükemmel düzen de Allah'ın
birliğini göstermektedir. O halde, ilk görevimiz, bizi yaratan ve yaşatan
Allah'a inanmak, O'na gönülden bağlanmaktır.
Allah'a Şöyle İnanırız
Allah vardır ve birdir. Ondan başka tanrı yoktur.Varlığının başlangıcı
ve sonu yoktur. O, her zaman vardı, sonsuza kadar da var olacaktır.Allah
yaratıcıdır, dilediğini yoktan var eder, dilediğini de yok eder. Evrende
ne varsa hepsini O yaratmıştır. Bize hayat veren, sayılamıyacak kadar nimetler
bahşeden O'dur.Allah'a böyle doğru olarak inanan ve ona gönülden bağlanan
insan, varlıklar arasındaki şerefli yerini almış, gerçek değerini kazanmış
olur. Bu inanç, insanın kalbini her türlü kötü düşüncelerden temizler,
iyi düşünce ve güzel huylarla süsler.İnsan, hiç kimsenin görmediği yerlerde
bile ahlâka aykırı davranışlardan sakınır. Çünkü, Allah'ın her şeyi gördüğüne
ve bildiğine inanır. Allah'a iman, her türlü iyiliğin kaynağıdır.
Müslüman olmak için, hiçbir formaliteye, müftiye, imama gitmeğe lüzûm
yokdur. Allahü teâlânın ve Resûlünün dostlarını severim ve düşmanlarını
sevmem demek kâfidir. Her bilgiyi delil ile isbât etmek, yani Kuran-ı kerimdeki
yerlerini göstermek, bilim adamlarinin vazifesidir. Her müslümana lâzım
değildir.