Charles Dickens'in;Büyük umutlar kitabı,en sevdiğim kitaplardan biridir tavsiye ederim.
Bugün oturup bilgisayarın başına,eski ve yeni kitapları gözden geçirdim ve tabiki akabinde kitap siparişi verdim.Burdanda tavsiyeler bekliyorum duyarlı arkadaşlardan,mümkünse kitabı okuyan arkadaşın kısa yorum yapmasını isterim.
İngiltere nin taşra kentlerinden birinde geçen bir roman,Büyük umutlar.Bir çocuğun hayalleri ve yaşadıkları.Roman beni çok etkilemişti,okumayı seven arkadaşlara tavsiye ederim...

İnanıyorum söylediğini candan söylediğine,
Ama bugünkü karar yarın bozulur çoğu kez.
Hafızanın kulu olmaz kararımız,
Çabuk doğduğu için büyümeden ölür,
Nasıl ki ham meyve dalında durur da,
Oldu mu kendiliğinden düşüverir yere.
Kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak,
En çabuk unuttuğumuz şeydir, ne yapsak.
Tutku bitti mi, istem de biter gider,
Ateşli sevinçler de kederler de
Yeminleri yakarlar kendileriyle birlikte.
Sevincin en coştuğu yerde dert en çok yerinir,
Bir dokunmada dert sevince döner, sevinç dertlenir.
Madem bu dünya bile yok olacak bir gün
Sevginin bitmesine insan neden üzülsün?
Sevgi mi kaderi kovalar, kader mi sevgiyi?
Kimseler çözemedi bu bilmeceyi.
Düşen büyük adamı en sevdiği unutur,
Yükselen züğürde düşmanları dost olur.
Sevgi talihin peşindedir diyecek insan
Bunca dost görünce büyüklere kul kurban!
Başı darda olan dayanak aramaya görsün,
Sözde dostları düşman kesilir bütün.
Ama ilk düşünceme döneyim yine
İsteklerimiz öyle çoktur ki kendimizle
Bütün kurduklarımız yıkılır gider.
Düşünceler bizim, olaylar bizim değiller......
1603 yayınlanan kitap,günümüz dünyasından pekte farklı olmayan bir trajediyi işliyor.İnsanın entellektüel birikiminin,geçmiş zamanlarda ki en iyi eserlerinden biri,okumanızı tavsiye ederim.

Zitat von __KAAN__

Charles Dickens'in;Büyük umutlar kitabı,en sevdiğim kitaplardan biridir tavsiye ederim.
Bugün oturup bilgisayarın başına,eski ve yeni kitapları gözden geçirdim ve tabiki akabinde kitap siparişi verdim.Burdanda tavsiyeler bekliyorum duyarlı arkadaşlardan,mümkünse kitabı okuyan arkadaşın kısa yorum yapmasını isterim.
İngiltere nin taşra kentlerinden birinde geçen bir roman,Büyük umutlar.Bir çocuğun hayalleri ve yaşadıkları.Roman beni çok etkilemişti,okumayı seven arkadaşlara tavsiye ederim...

- Haremde bir venedikli (Nurbanu Sultan) - Yilmaz Cetin
ben bu kitaptan etkilenerek rumuzu yaptim

- Ince Mehmet - Yasar Kemal (4 kitap)

icindeki cocugu öldürmemek icinde
- Gülibik - Cetin öner
- Das war der Hirbel - Peter Härtling
- Cold Turkey - Angelika Mechtel

viel spass beim lesen

Hayatta bazen birisine o kadar çok gereksinim duyarsınız ki ; bunun sevgiden çok nefretten kaynaklandığını bile bile yine de katlanırsınız bir çok şeye....(Kumarbaz)
Kendisi de bir kumarbaz olan Dostoyevski nin sürükleyici ve güzel bir romanı.Hatta bu romanı,kumar borçlarını ödemek için kullanmıştır....
Akıcı dili ve konuya hakimiyeti ve gerçekçi yaklaşımı ile okunması gereken kitaplardan biri.Tavsiye ederim

İki şehirde İki Adam
Biri öfkesini Saklıyarak girdi bu şehire,
İki Şehirde İki Adam,
Öbürü Umudunu saklıyarak girdi bu Şehre,
İki adamın düşünceleri saklı, hedefleride,
Ama ikiside biliyor,
Onlar karşilaşdığında,
Sadece adamlar değil,
Şehirler kapışacak Ölümüne.

İki ayrı Şehir var bu Şehrin içinde,
Birinde istediğini Seç diye, herşey konuyor önüne,
Öbüründe, önce yakalaman icab ediyor istediğini.

Yukarıdaki Şehirde kim sana Boyun eğerse,
Önce onu koruyacaksın,
Çünkü orada sana Boyun egen,
Başkasına İhanet eder.
Yazarın en güzel romanlarından biridir.Fransız devrimini başka yönleriyle de gösteren bir kitap,aynı zamanda,iki adam ve iki aşk var....Okumanızı hararetle tavsiye ederim,inanın ki başladığınız andan ta bitirene kadar,kitabın konusundan kopamayacaksınız,ben kopamamıştım çünkü

İnsanların mutluluk, aşk, sevinç diye adlandırdıkları şeylerin hepsinin yanlış faraziyeler üzerine kurulu, yanlış hesapların bir birikimi olduğunu keşfeden herkes, kalbinde korkunç bir boşluk bulacaktır. Bu sersemlikten kurtulmanın yegane yolu ise kendisinin ve başkalarının yaşamları ile kumar oynamaktır. Bunu başarabilecek yeteneğe sahip olan kişiler istedikleri her şeyi yapabilirler…

Aslında genel olarak kurguya dayanıyor.Hasan Sabbah'ın fikirlerini ve çalışma tarzı yeteri kadar tahriş edilmiş ve ortaya,İsmaililerle uzaktan yakından ilişkisi olmayan fikirler empoze edilmiş.Fedailer,moğol saldırılarına bile,halifeden daha çok karşı koymuş,karşısındaki gücü normal koşullarda alt edemeyeceğini anlayan moğollar,çareyi kaleleri yakmakta bulmuşlar.Fakat fikir vermesi ve akıcı anlatımıyla okunabilir kitaplar arasındadır.Okumanızı tavsiye ederim

Her ne kadar aşkın ele avuca sığmaz bir şey, insanı durup dururken hasta eden bir illet olduğu söylense de onun kendine göre nedenleri ve kanunları vardır. Bu kanunlar henüz layıkıyla incelenememiştir. Çünkü aşka düşen bir insanın kendi ruhunda filizlenen bu duyguyu, gözlerini bağlayan büyüyü, bir bilgin gözüyle izlemeye vakti yoktur. Kalbinin ne zaman ve nasıl hızla çarpmaya başladığını, nasıl birdenbire kendini feda edebilecek kadar güçlü bir bağla bağlandığını, nasıl kendini unutup sevgisiyle bir olduğunu, zekasının nasıl uyuştuğunu ya da alabildiğine inceldiğini, iradesinin, düşüncesinin nasıl esir olduğunu, dizlerinin nasıl titrediğini, ateşinin nasıl yükselip gözlerinin nasıl yaşla dolduğunu göremez...
Oblomov,projeler üreten,ama yatağından kalkması bile yarım saat süren bir adam.Bu romanın; özellikle tembelliği iş edinen ve hayal dünyasında gezenleri,düş kırıklığına uğratacağına eminim.Hep hayal kurup bir türlü pratik adım atamayanlar bu romanı mutlaka okumalı.Özellikle anlaşılsın diye;hep ertelemeciler var ya,bugün değil yarın diyenler.İşte önce onlar okumalı.Herkese tavsiyem,kitabı iyi okuyun,çevrenizde nasıl olsa yüzlerce oblomov var

Zaman: İkinci Dünya Savaşı'nın var gücüyle devam ettiği 1940 'ların başı. İstanbul Üniversitesi'nde okuyan bir avuç anti-faşist devrimci genç, dönemin tek muhalefet partisi olan illegal Türkiye Komünist Partisi'ni aramaktadır. Bir avuç insan, 1940'ların Türkiye'sindeki tüm boyutlarıyla sergilenen karanlığı bir ucundan yırtmak için mücadele vermektedir.
Roman okumayı sevenlerin,okurken türkiyenin ikinci dünya savaşı öncesi ve sonrasındaki gelişmeleri çok rahat kavrayacaklarına inanıyorum.Kitap yanlız başına roman değil aslında,bir dönemin tanıklarının anlatımı.Yazar bu kitap üzerinde çalışırken çok geniş bir arşiv çalışmasıda yürütmüştür.Okunması gerek önemli romanlardan biri bence,tavsiye ederim

Bay Lockwood, zengin bir insandır şehrin kalabalığından bıkıp sesiz bir kasabada kafasını dinlemek ister ve bir yıllığına Yorkshire'ın uzak bir köşesinde malikâne kiralar. Buraları çok güzel diye düşünür. İnsanlardan uzak duran birinin arayıp da bulamayacağı bir yerdir onun için.
Yazarın ilk ve tek romanıdır.3 kız kardeş arasında,dönemin edebiyatında kendine köşe taşı haline gelmiş bir romancı olmuş,yanlız bunu yaşayamamıştır.Genç yaşta hayata veda ederek,edebiyat dünyasında bir kayıp olmuştur.Dünya klasiklerine giren romanın,en ilginç kılan şey,kötüyü sırf aşktan dolayı iyi göstermek olmuştur.Okumanızı tavsiye ederim

Mevsim yaz ve insanlar tatil için bir yerlere gitmektedir. Kendini sanki terkedilmiş, koca şehirde yalnız bırakılmış hisseder. Bu düşüncelerle yürümeye başlar. Kendini şehrin dışına çıkmış bir şekilde bulur. Vakit akşama yakın olmuştur. Geri dönmek için yola düşer ancak hava kararır. Gecenin ilerleyen saatlerinde şehre ulaşır. Rıhtımın yanından geçerken bir genç kızın ağlama sesini duyar. O sırada sarhoş bir adam kıza musallat olur. Kendini kızı kurtarmak zorunda hisseder ve yardım eder. Sarhoş adamı uzaklaştırmak için birkaç yumruk dahi atmak zorunda kalır. Adam elinden avı alınmış yırtıcı bir hayvan gibi öfke ile oradan ayrılırken hatırı sayılır sözü de söylemeyi ihmal etmez. Kız korkmuş, ürkmüş bir haldedir. Kızın yanına yaklaşıp onunla konuşmaya başlar ve bir süre sonra birbirlerine hayat hikayelerini anlatırlar.

Roman akıcı ve güzel.Geçmişe yolculuk yapmayı sevenlerin kitabı bence.Okumanızı tavsiye ederim