[edelstahl]

Eine Familie aus einem Entwicklungsland ist zum ersten Mal in einem Kaufhaus. Während die Mutter sich die Dessous anschaut, stehen Vater und Sohn voller Staunen vor einer geteilten Metalltür, die sich wie von Geisterhand öffnet, einen kleinen Raum freigibt und wieder schließt - es ist natürlich ein Aufzug.

Fragt der Sohn: "Vater, was ist das?"

Der Vater: "Mein Sohn, so was habe ich im Leben noch nicht gesehen!"

Da humpelt eine kleine, alte Dame mit einem schrumpeligen Gesicht und einem Buckel, der einer Hexe zur Ehre gereicht hatte, in den Aufzug.
Die Tür schließt sich, Vater und Sohn beobachten die Lampen über der Tür, wie sie nacheinander aufleuchten:

12 - 13 - 14 - 15 - 14 - 13 - 12.

Da geht die Tür auf, und eine phantastisch aussehende Blondine verlässt den Lift.

Der Vater zu seinem Sohn: "Schnell! Hol deine Mutter!"

[edelstahl]

Bir Fransiz turist kafilesi Erzurum"a gelir, sehri gezerler. Oradan Aziziye Tabyalari, Palandöken Daglari derken dönüs vakti gelir. Herkes otobüslere biner ancak bir Fransiz kadinin eksik oldugu anlasilir. Ararlar ve sonunda Palandöken daginda kadini bir çobanla birlikte bulurlar. Çoban kadini iyice becermistir. Her ikisinide yakalayip karakola götürürler ve kadina sikayetçi olup olmadigini sorarlar.

Kadin da: "Ne sikayeti, ben bugüne kadar böylesini görmedim. Yanliz benimle birlikte Fransa"ya gelirse sikayetçi olmam!", der.

Durumu çobana söylerler, çoban da: "Nasil gelirem? Kari burda, çoluk çocuk burda, sürü burda", der ve ekler: "Benim biraderim var, askerdedir. Teskeresine az kaldi, eger olursa o gitsin", der.

Durumu kadina söylerler, kadin da: "Eger kardesi de onun kadar iyiyse, gelsin", der.

Kadinin bu sözünü çobana iletirler.

Çoban: "Valla benden iyi mi bilemem, ama askere gitmeden önce bizim birader bir ayi becerdiydi. Serefsizim, ayi ona hala bal getiriyor"

[edelstahl]

Temel askerligini yunan sinirinda yapiyormus. Temel"in cani cok sikiliyormus. Yunan"a bir islik calmis elleriyle.

"Havaci misin?" isareti yapmis, yunan aldirmamis.

Bir islik daha calmis elleriyle "Karaci misin?" isareti yapmis, yunan yine aldirmamis.

Bir islik daha calmis "Denizci misin?" anlaminda yüzme isareti yapmis, yunan yine aldirmamis.

Bir islik daha calmis. El haraketi yaparak "Topcu musun?" demis, yunan yine aldirmamis.

Bir islik daha calmis "Gözcü müsün?" anlaminda dürbün isareti yapmis ve yunan yine aldirmamis.

Nöbetler degismis, sira yine Temel"le Yunan"a gelmis. Yunan"a hadi sinira git demisler, yunan da: "Ben oraya gitmem. Orada bir deli türk askeri var, bana hava kararinca yüzerek gelip sana bir koyacam ki gözlerin firlayacak diyor".

[tarkancik]

Eine Ente schwimmt auf dem Fluß rum und plärrt.
Kommt ein Krokodil geschwommen und fragt:
"He, Entchen, wieso heulst du denn?"
"Huhu, schluchz; ich weiss nicht, wer ich bin, ich weiss nicht, was ich
bin ... heul, flenn."
"Na du bist natürlich eine Ente", sagt das Krokodil, "schau doch, es
ist ganz einfach: gelber Schnabel, Federn und Schwimmhäute zwischen den
Zehen, eine Ente bist du!"
"Oooh, toll, juhu; ich bin eine Ente" freut sich die Ente und fragt:
"Aber sag mal, was bist denn du?"
"Rate mal", sagt das Krokodil.
"Tja", sagt die Ente, "nervöser Schwanz, kurze Beine, große Klappe,
Lederjacke, ... Türke?

[kes]

bir ucak düsüsünden sonra, 3 kisi sag kalir

bir alman

bir türk

birde italyan

hespi cesitli yerlere düsmüsler.

italyan havuza düsmüs, havuzu sahibi sormus *ne isin var senin orada*
italyan: ben bu suyun baligim.

bizim türkde agaca takilmis, bahcevan görmüs ve soruyor * hey senin o agacda isin ne*
türkde demis: ben bu agacin kusuyum.

en son almani bulmuslar, bir essegin altina düsmüs, peki sen orada ne yapiyorsun? *babam öldü annemin yaninda kaliyorum* demis alamn

Es war ma ein krass geile alte Tuss,dem hatte Stiefkind.
Dem alte Tuss hat immern in seim Spiegeln geguckt un dem angelabert:
"Spiegeln, Spiegeln an scheissndreck Wand, wem is dem geilste Tuss in Land?"

"Du selbern, isch schwör!", hat dem Spiegeln gesagt. Un weil dem Spiegeln geschwört hat,
hat dem dem geglaubt. Abern an eim Tag hat dem scheissndreck Spiegeln gesagt, dass
dem Stieftochthern geilern is. Dem alte Tuss hat eim Typ angelabert un
hat gesagt: " Fahr mit dem Arschnloch-Balg in Wald un stesch dem ab, Alder!"

Dem Typ hat dem net gemacht, sondern hat dem Balg nur aus Auto geschmeisst. Dann is
dem Balg losgelatscht un hat eim susse Haus gesehn un is rein un hat da gepennt. An
Abend sin dem siebn krasse Swerge gekommen, wo dem Haus gehört un ham gesagt:
"Ey geil, Aldern, was fur oberngeile Tuss, kuck ma wie geil dem aussieht."

Dem ham am nächstem Morgen dem Tuss gesagt, dass dem da bleiben kann, weil dem
obernkrass geil fett aussieht! Dann sin auf Arbeit gefahrt.
Da kam dem alte Tuss an Haus vorbei un hat dem Balg einem krass
genmanipulierte Apfeln gegeben. Dem hat dem gegessen un is tot umgefallt, isch
schwör!

Als dem Swergen von Arbeit gekommen sin, ham die dem Balg in dem geilgetiefert 3ern
Cabrio geschmeisst un sin Klinik gefahrt. Weil dem Swergen geheizt sin wie
Arschnlöchern, is dem Balg krass schlecht geworden un hat korreckt auf Ledernsitze
gekotzt, Alder! Un isch schwör, dem hat wieder gelebt.

[kadigoelue]

Temel ile dursun 15 sene sonra ilk kez görüsmüsler.Dursun Temel i evine davet etmis. Dursun un iki karisi varmis(biri imam nikahli digeri ise resmi).Dursun Temel i yedirmis içirmis.Aksam Temel Dursunlar da kalmis.Gece Dursun un imam nikahli karisi Dursun un yanina gelmis ve söyle demis:
"Dursun çok azdim beni zik!"
Dursun: "olmaz evde misafir var"
Karisi israr etmis. Dursun karisina "git buzdolabinin kapagini aç isigindan bak Temel uyuyorsa gel"demis.Kadin bakmis, Temel uyuyor numarasi yapmis.Dursun ile karisi isi bitirmisler.Derken öbür karisi gelmis.Aralarinda ayni konusmalar geçmis.Dursun bu karisiyla da isi bitirmis.Sabah olmus.Dursun Temel e sormus:
"rahat uyudun mu?".Temel:
"evet ama gece çok susadim" demis. Dursun sormus:
"peki niye içmedin?".Temel yanitlamis:
"nasil içerim buzdolabinin kapagini her açani *ikiyorsun!"

[kadigoelue]

Bir Hekimhanlı, bir Akçadağlı ve bir Pütürgeli en hassaspenis benim diye iddiaya girmişler ve barajın kenarından bir kayığa binip ortalara bir yere gelince hepsi çıkarıp suya daldırmışlar. Hakem olan da bir termometre daldırmış. Pötürgeli "-25 derece" demiş. Hakem de "İyi tahmin Akçadağlı, -24.8 derece" demiş ve tam olarak bilmiş. Sıra Hekimhanlı"daymış. O da "Doğru -24.8 ama derinlik de 25 metre" demiş

[kadigoelue]

Iki bayan manava sessiz bir sekilde fisildar.
-"Lütfen iki muz verir misiniz ?"
Manav muzlari tartar ve 3 tane vereyim bir kilo olsun der.Bayanlardan biri heyecanla atilir.

-"Olsun napalim birini de yeriz.!!!"

[kadigoelue]

Öğretmen okulunu yeni bitiren bir öğretmen tayin olduğu köye giderken bir yörük köyüne misafir olmuş. Konakladığı evin beyi, kendisine her türlü ikramda bulunmuş. Ağırlamış ve sohbetinden pek hoşnut kaldığı için ona demiş ki:
-Oğlum, ben seni çok beğendim. Sana bir armağan vermek istiyorum. Bir atım, bir tazım, bir de çok güzel bebeğim var. Hangisini istersen al, senin olsun.
-Atım var, bekarım bebeğe bakamam ama avı çok severim. Tazı işime yarar, onu almak isterim.
Yatma zamanı gelince yörük beyi tekrar konuşmuş:
-Gece yatıracak iki odam var. Yalnız birinde sandıklar duruyor, birinde de bebek yatıyor. Hangisini istersen yatağını oraya serelim.
Öğretmen, bebeğin gece uyanıp ağlayarak uykusunu kaçırmasından korktuğu için sandık odasında yatmak ister
Sabah erkenden kalkan genç, kahvaltıdan sonra, yörük beyine veda etmiş, tazısını almış, atına binmek üzere avluya çıkmış. Bir de bakmış, mükemmel güzellikte bir kız, kuyudan su çekiyor. Yanına yaklaşıp sormuş:
-Kız, senin adın ne?
-Bebek...