| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
#111
|
|||
|
|||
Yeni Safak; Toplumumuzda ahlak ve namus gibi kavramlar daha çok kadın üzerinden tanımlanıyor. Sizin kitaplarınız da bu kavramlara yaslanıyor. Siz nasıl ele alıyorsunuz?
Ahmed Günbay Yildiz; Erkekler işledikleri günahları bir mahzuru yok gibi görüyorlar ve namusu kadının üzerine yüklüyorlar. Oysa Kur'an “Ey iman edenler” diyor. “Ey kadınlar” demiyor. Kadın günah işlediğinde ne kadar günahsa, erkek aynı suçu işlediğinde o da aynı derecede günahtır. Ben bunu anlatıyorum. Erkekler de kadınlardan beklediğimiz namus kadar namuslu olmalı. Erkeğe “çapkın”, “Don Juan” deyip bir şeref madalyası takıyorlar, kadına ise aşağılayacak kadar bir suç isnad ediyorlar. Bir kızdan gelin olurken iffet meselesi isteniyorsa erkekten de aynısı beklenir. Kur'an kadın ve erkeği eşit tutuyor. İkisi de namus ve ahlak yapısında eşittir. Yeni Safak; Kadınların yanındasınız yani? Ahmed Günbay Yildiz; Evet, kadınlar haksızlığa uğruyorlar. Erkek gücünü kullanarak kadına hor davranıp, eziyor. Kadına yapılan bu hakareti ve güç saldırısını hazmedemiyorum. Hanımları destekliyorum. Hanımlar çoğu zaman masum ve güvence altında değil. |
#112
|
||||
|
||||
Bir Güzel Uzun Şiir
Beni sen akşamcı ettin
Hayal sevgilim Elde kadeh Dilde sen Her akşam bu sofrada bir rüzgardır esen Yıldızlara isimler verdim kendimce Biri hayal Biri gurbet Biri hasret Biri hep o güzel memlekettir memleket Sokaklarında büyüdüğüm seninle Buluştuğum gözlerinle O güzel memleket bir yıldıza adını verdi Akşamları göğe kaldır başını seyret Belki geçmişin ışıkları henüz sönmemiştir Belki resimler kaybolmamıştır Belki isimler unutulmamıştır Belki batmayı unutmuş güneşler vardır gökte Seyret aynaya bakmadan seyret gökyüzünü Bir yıldız göz kırpıyorsa Veya bir ışık kayıyorsa Benim kadehimdir şerefine kalkan Işıklara doğru Sana doğru Şiirler geliyor gökyüzünden Bu bilinmeyen hayal meyhanesinden Beni kimse görmedi Ben kimseye el sallamadım Seninle meşguldum Tanıdıklar görmüşse de ben onları tanımadım İnanır mısın senden başkasını da pek sallamadım Baharlar açıyor toprakla birlikte ben de canlanıyorum Hayallerimi uçurtma yaptım Gökyüzünde yalpa yalpa yalpalanıyorum Birşey göremiyorum uzaktan sana uzanamıyorum Adını çağıracağım bir kimse de yok Hep yalnız yürümüşüm sokaklarda demek ki Sana bakayım derken kimse kalmamış yanımda Bir senin adın var aklımda Onu da söyleyemem Onu bağıramam özgürce Adını tutukladım beynimde salıvermek yok Havalandırma bile yasak Voltayı hayallerimde atacaksın Sen kimseye görünmeyeceksin Gel be dünya, evinden atma beni hayata çok alıştım Azraile satma beni Sana söylerim beni vermezsen ellere İsimleri itiraf ederim Bir konuşsam sarsılırsın Beni sen akşamcı ettin hayal sevgilim Elde kadeh Dilde sen Meyhane beğen meyhanelerden Küfürlere karıştı gecenin çığlıkları Sesim sesine ulaşmaz Aşk buna mı derler Kavuşulmazsa büyür Kavuşulursa erir Ben seni seyrederdim Köşeden Arkana takılırdım anlamazdın akşam üstleriydi Bizlerle pek oynamazdın Bir yakan toptu son oyunumuz Ellerin ellerimi yaktı Gözlerin gözbebeklerimi Bisikletimde kaldı sıcaklığın Bisikletim yok şimdi Beni sen akşamcı ettin Hayal sevgilim Elde kadeh Dilde sen Bir de o zümrüt gözlerinde öpüşen Mutlu çocuk Nereye yolculuk bile demeden Gittin evlendin Seslenemedim Seni hiç görmedim Ben ölmedim Sen ölmedin Neredeydin bilemedim Bir tebrik de edemedim Şimdi eski dostlara rastlıyorum Herbiri bir yerde Kimi okumuş kimi zengin Kimi mutlu Kimi bezgin Ben bir dünya tatlısı ile evliyim şimdi Dünyaya bunca bağlanmam onun eseriydi Şiirler yazdım ona şarkılar oldu Bu kadeh onunla doldu Seni inattan soruyorum herkese Daha neler var bu şiir devam ederse Bırakma hayallerimi Hayal güzelim Ben akşamcıyım Sen akşamsın Bir güzel bestede şarkısın dinlediğim Bir özlemsin bitiremediğim Dün gibi herşey oysa Dün gibi ama Zamana şehir de dayanamamış Yıkılmış Sokaklar süklüm püklüm Ağaçlar büyümüş ve çürümüş Bizse yaşamadıklarımıza inat saçlarımızda beyazlar Sokaklarda maziyi arıyoruz Yanılıyoruz dostum Yanılıyoruz Zaman geldi biz ayrılıyoruz Ben sana alıştım hayat Darılırım gidersen Bir daha yüzüne bakmam Şerefsizim yanına bile gelmem Bu şiir uzayacak Hayal güzelim Yorulduysan git Laf lafı Laf mısrayı açıyor Bende uyku yok Zaman azaldıkça Uykum kaçıyor Daha uzun kalmak ayakta Sanki daha uzun yaşamak gibi Hiç uyumasam ömrüm iki katına çıkar mı Aldanmak mı yoksa hayallerim Ömür nedir Hayat nedir hayal nedir İşte şu oturduğum sedir nelere şahittir Ben bilmem o da dünyada ben de Belki o sedir daha bir kıymetlidir Herşey izafi hayal sevgilim Güzel Çirkin İyi Kötü Uzun Kısa Ve daha neler neler Adına sıfat dediğin ya da nitelik Asıl olan Mutlakla birliktelik Sazlıklarda bir kamış O kamış neye yaramış Diye sorma Kamış kamış olmuşsa mutlaka Birşeye yaramıştır Hani insan insan olmuşsa da aynısıdır Palavra gayrısıdır Ben bıkmadım yaşamaktan Yaratan bıktırmasın Aşk ile yansın yüreğim Ayakkabım sıktırmasın Haşim adam bıçaklıyor mu sokaklarda Yüksel’i dövdüler mi kapıda Vay anam ne kıymetliymiş gözlerin sen hala kaçır onları Mahallenin bebeleri birbirine girsin senin için Elyüz kan içinde elin oğlu şenli Bizi bize kırdırttın Güzeller güzeli Hayal şehrin hayal kızı Helal olsun sana Akan kanlar yoluna şerbettir senin Beni sen akşamcı ettin hayal güzelim Ötekiler ne oldu bilmem Biri emekli olmuş Öbürü elini tornaya kaptırmış Biri de terörist dediler En akıllısı manifaturacı, müteahhit Kapatmış hayal şehrin arsalarını Sonra önüne gelene satmış Ben kiraladım yanındaki meyhaneyi Parasız mey satarım karşılığında muhabbet Ben sana hapsoldum müebbet Yine de diyorum kendime be adam haline şükret Ya idam olsaydı cezan Af da etmezdi devlet Bu şiir ah bu şiir seni bana getirsin Ne işim varsa beni alıp bitirsin Sesler uzakta kaldı Yaşlar yaş olmaktan çıkmak üzere Bu şiir seni bana getirecek mi bilemem Ama ben kalkıp gideceğim uzaklara Aklımı bırakıp Aşkımı bırakıp Bir de yakamı bıraksam Kurtulacağım Sana bir sepet çiçek yollayacağım İsimsiz Bir kucak şiir Bitimsiz Ellerimde güller açmış Sabah çiğleri üzerinde Fırından sıcak ekmek kokusu yayılır Çocukluğumun istüne Uyanmak ne de zordur okul varsa Sen uykularımı bölerdin Buğdaylı rüzgar kokusuyla Büyüdük herşeyi büyüttük Aşkı Hasreti Milleti Sen neredesin ey sevgili |
#113
|
|||
|
|||
Zitat:
Cok dogru demis, hepsine tek tek tek katiliyorum, aynen !!! |
#114
|
|||
|
|||
böyle düsünen bir kisi daha. bir elin nesi var iki elin sesi var. ne güzel...
|
#115
|
|||
|
|||
Konuşmak, dinleyen ve anlayan biri varsa anlamlı. Yoksa insan lâl olsa, ebkem kalsa, dili tutulsa ne keder!
Fatih duman |
#116
|
|||
|
|||
Aşk âşığın gözünden akan bir damla kanlı sudur ve vefa aşkın namusudur.
Yandık Elhamdülillah - Fatih Duman Yandık Elhamdülillah Romanini almak istiyorum, öven cok bu hafta alirsam tatilde bu kitabi rahatca okuyabilirim insallah.. |
#117
|
|||
|
|||
|
#118
|
||||
|
||||
Cok iyi halk oyunlari oynayan bir kazana ne deriz?…Iyi oynayan kazansin!..
|
#119
|
|||
|
|||
Bazı şeylerin hâyali güzeldir,kendisi değil!
Fatih Duman |
#120
|
|||
|
|||
Arsızlarda Utanmaya Yüz Varmı
Çoktur bitmez yalancıda yalanlar, Gizli kazık atıp yüze gülenler, Böyle olur iki yüzlü olanlar, Arsızlarda utanmaya yüz varmı. İnat yüklü kıraç dağın keçisi, Olmaz ana baba kardeş bacısı, Kurumuş vicdanı yoktur acısı, Arsızlarda utanmaya yüz varmı. Üç kuruş uğruna alır canını, Zorbalıkla hep geçirir günü, İyi kötü hiç düşünmez sonunu, Arsızlarda utanmaya yüz varmı. Akıl almaz akıl veren hocadan, Dert çekmeyen ne anlar ki acıdan, Kapıdan kov düşer gelir bacadan, Arsızlarda utanmaya yüz varmı. Kolay vazgeçermiş köylü köyünden, Can çıkar huy çıkmaz şaşmaz huyundan, Yaşından başından utanmaz boyundan, Arsızlarda utanmaya yüz varmı. Veysel der; Yok kimseye kinim kibirim, Bunlar ayan değil benim tabirim, Artık yeter artık bitti sabırım, Arsızlarda utanmaya yüz varmı. Veysel Şimşek |