Einzelnen Beitrag anzeigen
  #27  
Alt 15.08.2010, 22:48
Benutzerbild von Ribelle
Ribelle Ribelle ist offline
Benutzer
 
Registriert seit: 29.06.2010
Beiträge: 56
Standard Facebook'umuz olduda ne oldu ?

Herkes facebook hakkında yazıyor çiziyor yorumlar yapıyor. Benim neyim eksik Facebook hakkında duyduğum bazı haberleri sıralayarak sonunda bir tespitte bulunmak istiyorum:

varan 1: Facebook kullanıcılarının alışveriş alışkanlıklarını parayla sattığı için ve bu alışkanlıklarda özel bilgiler de yer aldığından facebook büyük bir tepkiyle karşılaşmış ve bu durumu engellemiş…

varan 2: Sitenin cazibesinin farkına varan büyük şirketler hemen kendilerine eklenti yazdırmışlar. Örneğin arkadaşına x ürününü yolla gibisinden uygulamalar varmış…

varan 3: ABD’deki bir eleman “göğüs kanserine yardım” linki diyerek bir araç çubuğu yüklemesine yönlendirme yapmış ve ~10milyon$ civarında para götürmüş…

benim yorumum:

Ben de dahil tanıdığım herkes eski arkadaşlarını, ilkokul, mahalle vs. arkadaşlarını buldular. Sonra mailleşip herkes kendi son hali hakkında bilgi verdi. Yok ben evlendim yok ben şu memleketteyim yok ben zengin koca buldum gibilerinden…

Peki ya sonra? Merak ediyorum acaba kaç kişi bu sanal hatırlamayı gerçek hayata taşıyabildi? Kaç kişi ilkokul arkadaşı ile buluşup geçmişi andı? Tahminimce çok az… Neden mi? Nedeni şu; bu kişiler zamanla zaten birbirlerinden kopmuşlar ve hiç bir güç yüzeysel özel bilgileri edinme merakından öteye geçecek bir dostluğu tekrar geri getiremez. Kesinlikle olmaz demiyorum çoğunlukla diyorum!

İnternet öyle tuhaf ve etkili bir iletişim aracıdır ki… Bu sanal dünyaya girdiniz mi çıkmak istemezsiniz. Elinizin altında arkadaşınızın telefonu olmasına rağmen mail atmak daha bir güvenli gelebilir. Bu yüzden facebook bir çılgınlıktır ve zamanla daha yatay hale gelecektir.

NOT: Facebook üyelik anlaşmasında siteye girdiğiniz her türlü içeriği siz silseniz bile elinde tutma hakkını size onaylatıyor. O bakımdan çılgınca şeyler yapmayalım arkadaşlar…

Gerçek yaşamda (sanal olmayandan bahsediyorum) yapamadıklarımızı sanal ortama taşıyor olmamız gayet olağan bir durum ve yıllar boyudur çeşitli şekillerde devam etti. İlk başta arkadaşlık siteleri sonra özel ağlara dönüştü, “second life” ile sanal bir dünyanın içine kapılarımızı açtık ya da “Warcraft” ile oyuncular sanal bir dünyaya girdiler. İnternetin marifetleri tahmin edilmesi güç bir şekilde ilerliyor!
Mark Zuckerberg, 2004 yılında Harvard Üniversitesi’nde öğrenci iken özel bir ağ olarak “facebook” sitesini tasarladı. O kadar ilgi görmüş ki; siteyi dünyaya açmaya karar vermiş. Şimdi sitenin değeri 10 milyar doların üzerine çıkmış. Hakkında yazılacak çizilecek çok şey var. İçine girdiğinizde ayrı bir dünya… 300 civarı çalışanı varmış mesela ve aktif üye sayısı son bir ayda 43 milyona çıkmış. Bir sürü şirket te peşindeymiş.

Peki bu siteyi bu kadar değerli yapan ne? Elinin altına milyonlarca insanın hazır durması elbette. Baktım ufak ücretlerle çok hızlı bir şekilde reklam satın alabiliyorsunuz veya anket uygulayabilirsunu. Buradan ciddi gelirler elde edilebilir. Ayrıca insanların tüm alışkanlıklarını öğreniyorsunuz. Bu sayede “hedefe yönelik” bir sürü hizmet sunabilirsiniz.

Yerimde oturmuş sağınasoluna bakıyorum facebook’un ve hayretler içerinde biraz da kıskanaraktan “peh doğrusu” diyorum…