Einzelnen Beitrag anzeigen
  #6  
Alt 27.04.2010, 15:54
Benutzerbild von yabancieller
yabancieller yabancieller ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 10
Standard

Bu konu Mustafa Kemal Atatürk'ün bazı sözlerini hatırlattı bana.

Atatürk'ün Avrupa mesajı:

6 Mart 1922;

"Hepiniz bilirsiniz ki, Avrupa'nın en önemli
devletleri Türkiye'nin zararıyla, gerilemesiyle
ortaya çıkmışlardır. Bugün bütün dünyayı etkileyen,
milletimizin hayatını ve ülkemizi
tehdit altında bulunduran en güçlü gelişmeler
Türkiye'nin zararıyla gerçekleşmiştir. Eğer
güçlü bir Türkiye varlığını sürdürseydi, bugünkü
siyaseti var olmayacaktı; Türkiye,
Viyana'dan sonra Peşte ve Belgrad'da yenilmeseydi,
Avusturya - Macaristan siyasetinin sözü
edilmeyecekti. Fransa, İtalya, Almanya da, aynı
kaynaktan beslenerek siyasetlerini
geliştirmişler ve güçlenmişlerdir.

"...Bir şeyin zarararıyla yükselen şeyler, o şeyden
zarar göreni alçaltır. Gerçekten de,
Avrupa'nın bütün ilerlemesine, yükselmesine ve
uygarlaşmasına karşılık Türkiye gerilemiş,
düştükçe düşmüştür.

"...Bunun sonucu, birçok zeka, duygu, düşünce
Türkiye'nin yok edilmesi
noktasında yoğunlaşmış ve bu yoğunlaşma yüzyıllar
geçtikçe oluşan kuşaklarda adeta tahrip
edici bir gelenek biçimine dönüşmüştür. Bu geleneğin
Türkiye'nin hayatına ve varlığına
aralıksız uygulanması sonucunda, nihayet Türkiye'yi
ıslah etmek, uygarlaştırmak gibi
birtakım bahanelerle, Türkiye'nin iç hayatına, iç
yönetimine işlemiş ve sızmışlar, böyle
elverişli bir zemin hazırlamak gücünü ve kudretini
elde etmişlerdir.

"...Artık durumu düzeltmek, hayat bulmak, insan
olmak için, mutlaka Avrupadan nasihat almak, bütün
işleri Avrupanın emellerine uygun
yürütmek, bütün dersleri Avrupadan almak gibi,
birtakım zihniyetler ortaya çıktı. Oysa
hangi istiklal vardır ki, yabancıların nasihatleriyle,
planlarıyla yükselebilsin? Tarih
böyle bir olay kaydetmemiştir."

Ataturk'un uzak goruslugu (hani vizyon dedikleri) dunya tarihinde hic bir lidere nasip olmamistir.

Geändert von yabancieller (27.04.2010 um 15:59 Uhr).