Einzelnen Beitrag anzeigen
  #83  
Alt 21.11.2014, 15:54
Beyazguel60
 
Beiträge: n/a
Ausrufezeichen Atatürk ve Alevilik

Atatürk Ve Alevilik/Atatürk Ve Bektaşilik

Aleviler arasında Atatürk sevgisi tutku düzeyindedir. Nitekim bu durumu gerek yazıları ve görüşleri gerekse duruşuyla ifade eden cemal ŞENERDİR.

Şenere göre Atatürk sevgisini adeta “Alevi olmanın şartı” tır.

Kuşkusuz paralel yönde düşünen sadece cemal şener değildir.Milli Mücadele’de aktif rol oynayan dersim milletvekili Diyap Ağa dahi Atatürk’ün Hz. Ali’nin izlerini taşıdığını düşünüyordu


Zaman zaman etnik bölücü gruplarla yan yana getirilmek istenen Aleviler, 1950’li yıllara kadar cenaze törenlerinde dahi Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni okuduklarını, yıllık kurbanlarını Cumhuriyet Bayramı’nda kestiklerini bilmek gerekir. Ve bilmek gerekir ki, Aleviler, devlete ve kurucusuna sevgi gösterilerini, o tarihten sonraki “cumhuriyet hükümetleri”nin baskıları sonucu bırakmak zorunda kalmışlardır.


Fitne girişimlerine rağmen cemevlerinin büyük bölümünde Hz. Ali ve Hacı Bektaş-ı Veli’nin yanında Atatürk resmi de hala yer almaktadır. Atatürk’ün bütün kamu kurumlarından silinmeye, suç deliline dönüştürülmeye meyledildiği bir dönemde, bu, “milliyetçi” olduğu iddiasındaki çok kişi ve kurumun gösteremediği kadar net bir tavır, duruş olsa gerek..

Atatürk'ü İnkar eden bizden değil!!!


Bursa’yı ziyaretinde Atatürk’ü gören bir Alevi’nin, 1993 yılında Prof. Dr. Çetin Yetkin’e gönderdiği mektupta “O biz Bektaşi ve Aleviler için Ali’nin ruhu tecelli etmiş bir ikinci Ali’dir...” ifadesini kullanması da gösterir ki, aralarındaki bağ kutsallaşmıştır.


Benzer biçimde Dersimli Diyap Ağa, Atatürk’ün sırtında Hz. Ali’nin elinin izini ve mührünü gördüğünü düşünmekten alamamıştır kendini.


Atatürk’ün tam anlamıyla “kurtarıcı” sayıldığı, Mecitözü Kaymakamı’nın Konya Valisine gönderdiği “Alevilerin Mustafa Kemal Paşa’yı mehdi diye anmaya başladıklarını” bildiren meşhur telgrafıyla sabittir.

Veliyeddin Çelebi de Cumhuriyet’in ilanına kısa bir zaman kala (25 Nisan 1923) yayımladığı şu bildiri ile Atatürk’le birlikte hareket etmeyenleri “kendilerinden saymayacakları”nı duyurmuştur:


“....Bu milleti yeniden yaratarak bağımsızlığımızı sağlayan, varlığı bütün İslam dünyasına onur kaynağı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi, Gazi namlı Mustafa Kemal Paşa Hazretleri’nin (...) vatanın yücelmesi ve yükselmesi konusundaki her arzusunu yerine getirmek, bizlerin en birinci görevidir. Milletimizi kurtaracak, mutluluğumuzu sağlayacak, onun koruyucu düşünceleridir. Bunu inkar edenlerin bizimle asla ilgisi yoktur...”


Selman Taşcı, makale


www.piryolu.com