Einzelnen Beitrag anzeigen
  #2  
Alt 19.03.2015, 09:08
sarioglan
 
Beiträge: n/a
Standard Devami: BAHÇELİ: TÜRK DEVLETİ ŞİRKET DEĞİLDİR

-"İFTİRA VE YALAN REKORU"-
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Erdoğan, başkanlık sistemi için meydanlarda iftira ve yalan rekoru kırmaktadır" iddiasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çok tehlikeli bir kumar oynadığını savunan Bahçeli, "Öyle kontrolden çıkmış, öyle gözünü hırs bürümüştür ki artık her şeyi kendisi için hak ve meşru görmektedir. Deyim yerindeyse, Türkiye Cumhuriyeti'ni 'Tek taraflı feshettim' dese neredeyse kimseden ses çıkmayacaktır. 'Anayasa'yı kaldırdım'" dese sanıyorum kimseden etkili ve caydırıcı tepki gelmeyecektir" ifadesini kullandı.

Bahçeli, "Böyle giderse Erdoğan'ın Tunus'un devrik lideri Zeynel Abidin Bin Ali gibi ülkeden kaçması, yurtdışına çoktan kaçırdığı servetiyle kalan ömrünü tamamlaması hiç kimse adına sürpriz olmayacaktır" görüşünü ileri sürdü.

MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın, AK Parti'den aday adayı olup tekrar başvurusunu çekmesine de değinerek, "Maalesef MİT, sarayın örtülü operasyon aracı, kapalı devre çalışan, siyasi ayak oyunları kurgulayan basit ve mahzurlu bir hafiye teşkilatı haline getirilmiştir. Esad'ın muhaberatı, Erdoğan'ın muhbirleriyle eşitlenmiştir. Türkiye'nin her kurumu, ikbal ve menfaat çeteleri tarafında soysuzlaştırılmıştır. Parti devletinin çatısı örülmektedir. Devlet hafızası 17-25 Aralığın zanlıları tarafından silinmekte, Türk milleti acıklı ve iç yaralayıcı günlere doğru savrulmaktadır. Devlet hayatımızda görülmemiş kanunsuzluklar, örneğine çok nadir rastlanacak edepsizlik ve keyfilikler Erdoğan ve AKP eliyle olağanlaşmış, otomatiğe bağlanmıştır. Davutoğlu ise yetkisiz, etkisiz, itibarsız ve sadece göstermelik Başbakanlıktan öteye geçememiştir" iddiasında bulundu.

-"ÇARK USTASI"-
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Kürt sorunu" konusunda "çark ustası" olduğunu öne sürerek, şöyle devam etti: "Erdoğan, Balıkesir'de sıkıyı görüp yeni bir yalan ve riya atmosferi tesis etmek amacıyla; bizzat mucidi olduğu sözde Kürt sorununu inkar etmiştir.
'Kürt sorunu bu milletin bir parçasının değil, hepsinin sorunudur' diyen Erdoğan'dır. 'Kürt sorunu herkesten önce benim sorunumdur' diyen yalancı Erdoğan'dır. 'Kürt sorunu çerçevesinde çalışma başlattık' diyen vicdanı donmuş kişi yine Erdoğan'dır.
Diyarbakır'a gidince Kürt sorunu diyen, Balıkesir'i görünce bunu inkar eden Recep Tayyip Erdoğan'ın artık yalan makinesi, çark ustası, kıvırma uzmanı olduğu net olarak bellidir. PKK'yı silahlandırıp, moral ve militan takviyesi yaparak iğrenç pazarlık masalarına kurulanlar bunun hesabını iki cihanda da vereceklerdir.
Hiç kimse kurtulamayacaktır. Erdoğan ve AKP milli güvenliğimiz için en az PKK kadar tehdittir. Türk milletine yönelik bitmek bilmeyen tarihi ihanet süreci; Erdoğan, Davutoğlu ve Öcalan'dan oluşan üç temsilcisiyle hiç olmadığı kadar sona yaklaşmıştır. Bu ihanet sürecinin sonuç alması halinde; ortada ne üniter devlet, ne milli devlet, ne Türk milleti kavramı ve birliği kalacak, 92 yıl önce Cumhuriyetle şekillenen temel yapılanma ve kurucu değerler sistemi bütünüyle ortadan kalkacaktır. Fakat Milliyetçi Hareket, 1919'un ruhuna sahiptir ve buna izin vermeyecektir."

SORU VE -CEVAPLAR
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Her yıl Diyarbakır'da nevruz istismar edilmekte, PKK terör örgütünün hedeflerine doğru bir siyasal amaç olarak kullanılmaktadır" dedi.
Bahçeli, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, "Nevruz için terörist başı Öcalan'dan bir mesaj bekleniyor ve kongre çağrısı da yapması beklentiler arasında. En azından böyle bir beklenti oluşturuldu, öncelikle böyle bir çağrı olup olmayacağına dair görüşleriniz nelerdir?" sorusu üzerine Bahçeli, "Her yıl Diyarbakır'da nevruz istismar edilmekte, PKK terör örgütünün hedeflerine doğru bir siyasal amaç olarak kullanılmaktadır. Bu yıl kim ne diyecekse desin, bizi ilgilendirmemektedir. Bizi ilgilendiren tek konu vardır: Ankara'nın sesidir" dedi. Bahçeli, bu sesin MHP kongresi olduğunu ifade etti.
Bahçeli, "ABD'nin Suriye'ye yönelik politikasında bir değişiklik olduğu görülüyor, Dışişleri Bakanı'nın açıklamaları var bu konuyu nasıl değerlendirirsiniz?" sorusuna ise "ABD'nin son söylediklerini başından beri takip ettiğinizde çelişkilerle dolu bir siyasettir. İleride ne olacağı belli değildir.
Erken bazı ifadelerle ne ABD'nin yandaşı gibi gözükmek ne de Türkiye'yi bir karanlığa sokmak doğru değildir" karşılığını verdi.
Devlet Bahçeli, "Genel başkan Yardımcınız Celal Adan, 'Ergenekon ve Balyoz birer darbe hevesidir' dedi, bu görüşe katılıyor musunuz" sorusuna, "Evet, doğru söylemiş Celal Adan" dedi.

AA