Einzelnen Beitrag anzeigen
  #3  
Alt 16.08.2014, 01:21
Ayseem
 
Beiträge: n/a
Standard

Ama bakın nereden nereye geldi o üniter millî devlet…Tarih 1936… Kahramanmaraş’taki kaleye bir heykel dikilir. “Bayrak Diken Bozkurt” heykeli… Yaptıran Atatürk’tür. Heykelin kaidesinde bir yazı vardır: “1919’da Türk Maraş silah gücüyle indirilen bayrağı, iman gücüyle yeniden dalgalandırdı”.
Bu “Bayrak Diken Bozkurt” heykeli esrarengiz bir şekilde yobazlarca ortadan kaldırılmış ve yerine yenisi de yapılmamıştır.
Türk bayrağına tahammül edemeyen zihniyet, Bozkurt’a tahammül edebilir mi?
Cumhuriyet’in 50.yılında Burdur’da Vali Ömer Naci Bozkurt tarafından Cumhuriyet Meydanı’na yaptırılan Kültür Parkı’ndaki tarihî heykellerden biri Kültigin Abidesi diğeri yanında Bozkurt olan Mete Han heykelidir.
Kıbrıs’ta, 1974 Barış Harekâtı sırasında, Atlılar, Muratağa ve Sandallar köylerinde Rumların katlettiği Türklerin Türk oldukları, çocukların kemerlerindeki bozkurt tokalarından anlaşılmıştı. BM yetkilileri, bozkurdu görünce, cesetlerin Türklere ait olduğunu kabul etmişti.
Atatürk’ün 1928’de Türk Ocağı Genel Merkezi binası olarak yaptırdığı Cumhuriyet döneminin en güzel mimarîlerinden olan binanın üst katına çıkan merdivenlerin başına Atatürk’ün isteği üzerine ünlü ressamlarımızdan İbrahim Çallı’nın Türkler’in Ergenekon’dan çıkışını, canlandıran “Ergenekon 1” adlı tablosu asılmıştır.
Fuat Köprülü, Atatürk’e Türkiyat Enstitüsü’nün ambleminin nasıl olması gerektiğini sorduğu zaman aldığı cevap: “Fuat Bey! Karlı Tanrı dağlarının önünde elinde meş’ale tutan bir bozkurt olsun, bu meşale genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ilminin ifadesi olsun. Ergenekon’dan çıkmamızda kılavuz olan Bozkurt Türklüğün Anadolu topraklarındaki yeni devletinin kuruluşunu ifade etsin”.
1935’te Ata’nın emriyle “Bozkurt” markalı bir sigara bile çıkarılır.
1990’lı yılların sonlarına kadar Atatürk izcilerinin adı “Yavrukurt” idi… Arması da Kurt idi.
Ve… 1944’te İnönü devrinde Türklük tabutluklarda işkenceye tabi tutulur, onun besleyip büyüttüğü zihniyet de bugün milliyetçiliği ayağının altına alır!
2010’da Habur’da Kandil’den gelen eli kanlı PKK’liler davullu zurnalı karşılanmış, AKP’nin kurduğu çadır-mahkemedeki Türk bayrağı, katiller rahatsız olmasın diye indirilmiştir.
Ve Haziran 2014… Diyarbakır…
Saçılım ve çözülme naralarıyla asker kışlaya, polis karakola hapsedilmiş, taşlar bağlanıp itler serbest kalmıştır.
Diyarbakır meydanında katil Aponun posterleri ve terörist PKK’nin paçavraları dalgalandırılmış, demokrasi denilmiştir.
Diyarbakır-Lice’de terörist cenaze töreninden sonra yüzü kapalı bir PKK’li, 2. Hava Kuvveti Komutanlığı’nın bahçe duvarından atlayarak direkte asılı bulunan Türk bayrağını indirdi.
Ve bu ihanet devam ediyor.
Şişli’de bir AVM’nin bayrak direğine tırmanıp bayrağı indirme girişiminde bulunan şahsı fark eden vatandaşlar duruma müdahale ediyor.
Başbakan Erdoğan’ın Avusturya’daki konuşmasından sonra çıkan olaylar sırada bir Avusturya polisi alanda bulunan Türk bayrağını alıp yere atınca Türkler tepki gösteriyor.
“Ne mutlu Türküm diyene” sözünü dağlardan taşlardan sildiren Erdoğan şimdi Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olmak için çalışıyor!
Milleti 36 parçaya bölen Erdoğan, şimdi “cumhur”a reis olmak için “Tek millet” narası atıyor ama o “tek millet”in adını “Türk” diye söylemiyor!
Çapulcuya gönderdeki bayrağı indirten Erdoğan, “tek bayrak” takiyyesi yapıyor!
Ne demişler, “ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz”!