siz ne dersiniz..?
Dün Kanal D` de Mehmet Ali Birant` ın sunduğu akşam haberlerini dinlerken, (size hüzünmü desem, öfkemi desem, şaşkınlıkmı desem bilemiyorum) aklımı karmakarışık eden duygular kapladı.
Ana haber bülteni, askeri savcılığın, PKK nın elinden kurtulan 8 askerimiz hakkında, müebbet yani ömür boyu hapse kadar varan ceza istemiyle dava acışını, ? flaş haber ? olarak duyurdu.
Kendi kendime şu soruyu sordum hemen ; müebbet hapis cezası TCK da kimlere verilir?? Banka hortumlayan, yolsuzluk yapıp devlete ağir zarar verenlere mi, yoksa hırsıza, cocuklara cinsel taciz ve tecavüzde bulunanlara mı, yada herhangi başka bir adi yada nitelikli ve organize bir suca mı ?
Hayır.
TCK da 141. madde PKK üst düzey yöneticilerine (Apo`da dahil) yani Türkiye Cumhuriyeti devletini silah zoruyla bölmek isteyenlere uygulanır. İdam cezası olarak veriliyordu. İdam kalktıktan sonra, bu ceza fıkra değiştirerek müebbet hapse dönüştürüldü.
Diğeri ise 163. madde idi yanılmıyorsam? Buda yine devleti daha dogrusu anayasayı,silah zoruyla değistirmeye yönelik eylemlere kalkışanlara ( sol nitelikli örgütler ile MHP ve şeriatcı örgütlerin üst düzey yöneticileri ) uygulanırdı. Bu cezada idamdan müebbete cevrilmiştir.
Yani, hic bir hortumcu, hicbir yolsuzluk yapan siyasi, hicbir namussuz müebbet ile yargılanmamıştır.
Bana hafiften sinirleneceğinizi bilerekten sizlere şu soruyu sormak istiyorum.
Yirmi yaşınıza gelene kadar, size herşey devletten beklenmez diyen devletin, sizi ilk askerlik cağınıza geldiğinizde ? aaa sen benim vatandaşımmışsın, gel bakalım vatan borcunu öde? diyerek hatırlayıp sorması, devlet ve vatandaş arasındaki sadık ilişkiyi ne kadar anlatır ?
Soruma cevap vermek zorunda değilsiniz.
Ben buradan başka bir konuya gecmek istiyorum.
Peki bana, koca devletin, koca koca generallerin, albayların, binbaşıların, arabaları eskortlu koca koca cumhurbaşkanlarının başbakanların, bakanların, akrabasını zengin eden koca koca siyasilerimizin, 30 yılda cözemediği bu terör sorununu, 20 li yaşlarına geldiklerin de vatandaş oldukları hatırlanan ve 3 aylık acemilik eğitiminden sonra eline silah verilerek, dağa sürülen gencecik kardeşlerimizin bu sorunu cözmesini beklemeyi kim izah edebilir??
Peki bu sorunu cözemediği icin, tek sucları, zorunlu vatandaşlık görevlerini yerine getirmek olan genclerimizin müebbete varan hapisle yargılanmaları sizce nasıl anlaşılmalı..?
Kurtulmalarının ertesi günü Mehmet Ali Şahin ölmelerini tercih eden yollu acıklamalar yaptıydı. Onun evladının orada olamadığını hepimiz biliyoruz. Hatta hic bir siyasinin ve generalin evladı orda savaşta değil.
Beni düşündüren buda değil?Cünkü alışık olduğumuz seyler bunlar.
Üstüne düşünmenizi istediğim başka bir konu ise şu;
Ölmelerini istemek, kurtulmalarına sevinememek? Devletin en üst düzeylerinin askere bakış acışı bu. Kimi bakan gibi ifade ediyor acıkca, kimi de yargı yoluyla ayni hesabı güdüyor.
Yani Mehmetciğin hic bir değeri yok. Şehit cenazelerinde döktükleri her gözyaşi samimiyetsiz. Şehit cenazeleri demekki birileri tarafından yanlızca ülkede ki milliyetciği kışkırtmak, icin iyi bir malzeme onlar icin. Ölmedikleri icin işlerine yaramadı bu 8 insanımız.
Benim düsündükleri bu?
Siz nasıl bakıyorsunuz??
|