Semsi Tebriziyi öyle seviyorum ki...
Ey Gönül !Şimdi sorarım sana, hangi Aşk daha büyüktür..?Anlatılarak dile düşen mi, anlatılmayıp yürek deşen mi?
Şems Allah herkese Şems ile Mevlana nin dostlugu gibi dostluk nasip etsin. ;) |
Hz. Mevlana
Sözünü öyle bir izah et ki havas da avam da istifade etsin. Herkesin aklının ereceği, fikrinin anlayacağı bir tarzda anlat. Söz söyleyen kemal sahibi olursa, (mağfiret ve hakikat) sofrasını yaydı mı, o sofrada her türlü aş bulunur. Hiçbir misafir aç kalmaz, herkes o sofrada kendi gıdasını bulur.
|
Allah der ki: ''Kimi benden çok seversen,onu senden alırım ''
Ve ekler:''Onsuz yaşayamam deme,seni onsuzda yaşatırım.'' Ve mevsim geçer,gölge veren ağaçların dalları kurur, sabır taşar,canından saydığın yar bile birgün el olur... Aklın şaşar,dostun düşmana dönüşür, düşman kalkar dost olur,öyle garip bir dünya... Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur... ... Düşmem dersin düşersin,şaşmam dersin şaşarsın. En garibide budur ya... Öldüm der durur,yine de yaşarsın. |
|
Sana affedilmeyecek kadar büyük hata yapan birine akıl sınırlarının bittiği yerden başlayacak ceza vermek istiyorsan. Bütün samimiyetinle AFFET.
Hissedilen her şeyi arşivleyen KADER kendisiyle en iyi biçimde ilgilenecektir... ... Şems'i Tebrizi Ne olursan ol, Göründüğün kadarsın. Nasıl görünürsen görün; Karşıdakinin seni gördüğü kadarsın. ~ Mevlana ~ Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle.. Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla...! ~Mevlana~ Sen benim gönlümde oldukca,yemendede olsan benim yanımdasın... Eğer sen benim gönlümde değilsen, yanımdada olsan yemende sayılırsın. . . ~Mevlana~ Sesini değil, sözünü yükselt! Yağmurlardır yaprakları büyüten, gök gürültüleri değil!.. ~Mevlana~ Ey yiğit! Yazgıya bahane bulma, Yükleme kendi suçunu başkasına. Suçunu gör, dönüp de etrafında kendinin. Kendindendir, gölgeden değil çektiklerin. Ne yaptın da sana dönüşünü görmedin? Ne ektinde ektiğini biçmedin? Eylemlerin ruhundan ve bedeninden doğar. Çocuğun gibi sonra gelip eteğinden tutar. ~Mevlana~ Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle.. Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla...! ~Mevlana~ Ben dostlarımı ne akıl ne kalbimle severim Olur ya kalp durur, akıl unutur Ben dostlarımı ruhumla severim O ne durur, ne unutur.. ~Mevlana~ Sığ suları en hafif rüzgarlar bile coşturabiliyor. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar. Anladım ki, derin ve esrarengiz olan her şey susuyor. Anladım ki susan her şey derin ve heybetli ~Şems-i Tebrizi~ Kanat vardır doğan’ı sultana götürür, kanat vardır kuzgun’u leşe getirir… Bilgisiz kişiye öğüt vermek, çorak toprağa tohum atmak gibidir,, Tenini besleyip geliştirmeye bakma, çünkü o sonunda toprağa verilecek bir kurbandir. Sen gönlünü beslemeye bak! Yücelere gidecek, şereflenecek odur. ~Mevlana~ Başına ne gelirse gelsin, karamsarlığa kapılma. Bütün kapılar kapansa bile, sonunda O sana kimsenin bilmediği gizli bir patika açar. Sen şu anda göremesen de, dar geçitler ardında nice cennet bahçeleri var. Şükret! istediğini elde edince şükretmek kolaydır. Sufi, dileği gerçekleşmediğinde de şükredebilendir. Şems-i Tebrizi Dert etme can! Görebiliyorsan, Dokunabiliyorsan, Nefes alabiliyorsan, Yürüyebiliyorsan, Ne mutlu sana! Elinde olmayanları söyleme bana Elinde olanlardan bahset can!…Üzülme Gidenler dönmeyecek mi? Yitirdiğini her ne ise Bir bakarsın yağmurlu bir gecede Veya bir bahar sabahında karşına çıkmış. .Bil ki Güzellikler de var bu hayatta Gel ...git’lerin olmadığı bir hayat düşünebilir misin?“ Hüzün olgunlaştırır”“ Kaybetmek sabrı öğretir unutma... ~Mevlana~ Sabretmek, öylece durup beklemek değil, ileri görüşlü olmak demektir. Sabır nedir? Dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir. Allah aşıkları sabrı gülbeşeker gibi tatlı tatlı emer, hazmeder. Ve bilirler ki, gökteki ayın hilalden dolunaya varması için zaman gerekir. ~Şems-i Tebrizi~ Yoksulluğu anladık da sevmek neden kıt kanaat; Yoksa yürekler mi yoksul kimler biçmiş Aşk'a fiyat.. ~Mevlana~ "Ey dost, canı sen aldıktan sonra, ölmek şeker gibi tatlı. Seninle olduktan sonra ölüm, tatlı candan daha tatlı." ~Mevlana~ Başkalarının bahtiyarlığına imrenme. Çok kimseler var ki, senin hayatına gıpta ediyorlar ~Mevlana~ Ey gönül! Anlamayanlar seni üzerler, rahatsız ederler; hatta seni deli, divane ederler, elini ayağını bağlarlar. Sen içi tatlı, özlü bir yemişe benzersin, bu yüzden seni hep kırarlar… ~ Mevlana~ "Kabuğu kırılan sedef üzüntü vermesin sana, içinde inci vardır." ~Mevlana~ Cenneti ve cehennemi illa ki gelecekte arama. İkisi de şu an da burada mevcut. Ne zaman birini çıkarsız, hesapsız ve pazarlıksız sevmeyi başarsak, cennetteyiz aslında. Ne vakit birileriyle kavgaya tutuşsak; nefrete, hasede ve kine bulaşsak, tepetaklak cehenneme düşüveririz. ~Şems-i Tebrizi~ Ey Gönül!! Şimdi sorarım sana, hangi Aşk daha büyüktür? Anlatılarak "DİLE" düşen mi.. anlatılmayıp "YÜREK" deşen mi? ~Mevlana~ İnsanlarda Güzel Olan Yüzdür , Yüzde Güzel Olan Gözdür.. Ama İnsanı İnsan Yapan Aslında Ağızdan Çıkan Sözdür.! ~ Mevlana~ İnsanlar başkalarının kusurlarını görmek hususunda keskin gözlere sahip kartallara benzerler. Kendi kusurlarını görmekte ise başını kuma gömen deve kuşuna. Ey diken arayan kimse! Cennete girsen bile, orada senden başka diken bulunmaz. ~Mevlana~ İnsanın terbiyesi Öfkeliyken belli olur ... İnsan olan tartışırken bile saygısını Korur !.. ~ Mevlana~ ''Mum olmak kolay değildir... Işık saçmak için önce yanmak gerek.” ~Mevlana~ Yaşamak direnmektir, sevmek güvenmektir. Şunu unutma: İnsan çoğu zaman dünyanın hakimi, bazen de küçük bir kalbin esiridir. ~Mevlana~ "Ey dost, canı sen aldıktan sonra, ölmek şeker gibi tatlı. Seninle olduktan sonra ölüm, tatlı candan daha tatlı." ~Mevlana~ Aldırma söylenenlere; varsın, görenler seni bir ot sansın. Sen gül ol da, uğruna ötmeyen bülbül utansın. ~ Mevlâna ~ İki parmağının ucunu gözüne koy. Bir şey görebiliyor musun dünyadan? Sen göremiyorsun diye bu âlem yok değildir.” ~ Mevlana~ ''Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. "Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir" diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?'' ŞEMS-İ TEBRİZİ " Söz vermek bir mana ise "Sözü Tutmak" bin bir mana...!!! Herkes söz vermesini bilir ama "Şeref" yürekli olana.. ~Mevlana~ Ey şaşırmış gönül! Dosta, candan giden bir yol vardır. Ey yolunu kaybetmiş kişi! Dosta apaçık da, gizli de bir yol vardır. Eğer altı yönden de, senin yolunu keserler, kapatırlarsa korkma, çünkü senin gönlünün derinliklerinden sevgiliye giden gizli bir yol daha vardır. ~Mevlana~ "Bildiklerini anlat, ama aklı vermeye kalkma, anlatılanları iyi dinle, ama hepsini doğru sanma. Sessiz kalmak, bir şey bilmediğin anlamına gelmez, çok konuşmakta çok şey bildiğini göstermez. Herkesi kendine eşit gör, her kim olursa olsun bir insanı küçümsemek akılsızlık, çok büyük görmekte korkaklıktır. Cesaret akıldan gelirse cesarettir, bilgisizlikten gelirse cehalettir... ~Hz. Mevlana~ Sen verdikçe dost görünen çok olur. İste de gör hepsi birden yok olur! Sen kendi kendine yetmeyi öğren, Tüm dünyanın malına gönlün tok olur. . . ! ~Mevlana~ ''Sanmasınlar yıkıldık, sanmasınlar çöktük; bir başka bahar için sadece yaprak döktük'' ~Mevlana~ “Söz söyleyen kemal sahibi olursa, marifet ve hakikat sofrasını serdi mi, o sofrada her türlü yemek bulunur. Herkes orada gıdasını bulur.” ~Mevlana~ Hadi yaramı sarmaya merhemin yok. Yalandan da olsa gönül alamaz mısın..? ~Mevlana~ Bin "SENE" de okusam.. ne "BILIYORSUN" diye sorsalar bana? "HADDIMI" Bilirim derim! ~Mevlana~ "Kapı açılır sen yeter ki vurmayı bil, Ne zaman açılır bilemem,sen yeter ki o kapıda durmayı bil.. ~Mevlana~ "Rüşvet alan para pul padişahı değiliz. Paramparça olmuş gönül hırkalarını diker, yamarız biz. ~Mevlana~ Bir Şey Yap .. Güzel Olsun. Çok Mu Zor? O Vakit Güzel Bir Şey Söyle. Dilin Mi Dönmüyor? Güzel Bir Şey Gör. Veya; Güzel Bir Şey Yaz. Beceremez Misin? Öyleyse Güzel Bir Şeye Başla... Ama Hep Güzel Şeyler Olsun. Çünkü "HER İNSAN ÖLECEK YAŞTA... ~Şems-Tebrizi~ "Hak Yolunda İlerlemek Yürek İşidir, Akıl İşi Değil. Kılavuzun Daima Yüreğin Olsun, Omzun Üstündeki Kafan Değil! ~Mevlana~ Aslında farkındayım hayatımdaki sahte varlıkların, istesem bir anda temizlemesini de bilirim. Ama bunca sahteliğin benim samimiyetime ihtiyacı var. ~Mevlana~ Demiş ki Mevlana; Yolda iki kişi karşılaşınca sadece selamlaşıyorlarsa; onlar tanıdıktır, Yolda iki kişi karşılaşınca selamlaşıp hal hatır soruyorlarsa; onlar arkadaştır, Yolda iki kişi karşılaşıp sohbetlerine kaldıkları yerden devam ediyorlarsa; onlar dosttur. Bir an bekle, arkana dön ve unuttuklarını anımsa.. Kaybettiysen ara, kırdıysan af dile, kırıldıysan affet; Çünkü hayat çok kısa. ~Şems Tebrizi~ Kötü bir döneme girdiğinde ve her şey sana karşı gibi göründüğünde, bir dakika bile dayanamayacakmışsın gibi geldiğinde, SAKIN PES ETME !! Çünkü işte orası "gidişatın" değişeceği yer ve zamandır... ~Mevlana~ Her zorluğun sonunda doğan bir ışık vardır. Eğer elleriniz diken yaralarıyla kan revan içinde kaldıysa, güle dokunmanıza çok az kalmış demektir.” ~Mevlana~ ''Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. "Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir" diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?'' ŞEMS-İ TEBRİZİ "Ne fark eder ki bir kör için elmas da bir cam da. Sana bakan bir kör ise sakın kendini camdan sanma! " ~Mevlâna~ "Söküklerini dik sözlerinin, dilini kalbine yanaştır; dilinle söylediğini kalbinle de söyle.. Dikiş tutmuyorsa şayet, söylenmeyi bırak; sus, kalbinden geçmeyeni diline değdirme...'' ~Mevlana~ Denizin dibinde incilerle taşlar karışık bulunurlar. Övülecek şeyler de kusur ve yanlışların arasında bulunur...! ~Mevlana~ Bir insan bilmiyorsa ne istediğini, hem seni ziyan eder,hem kendini... Dibini görmediğin suya dalmadığın gibi, emin olmadığın sevgiye teslim etme kendini... ~Mevlana~ Ey burnu kanasa hemen kadere küsüp yüzünü ekşiten! Gülden hiç ders almıyor musun? Bütün yaprakları tek tek yolsan gül yine de gülmekten vazgeçmez. Hâl'e razı oluş şükürdür. Gül de daimi bir şükür makamındadır. Hem bilmez misin ki başına gelen sıkıntılar aslında daha büyük bir sıkıntıya set olur da başındaki belayı def ederler. O halde yüzün gülsün.!! ~Mevlana~ |
Bildiklerini unut. diyor DOST. Gel al eline bir silgi, şu yeni başlayan güne bilgilerini silmekle başla. Zanlarını, yargılarını, önyargılarını ve dahi bütün genellemelerini koy bir çuvala ve hepten terk et. Gıybet etme sakın,… bil ki dedikodu denilen şey mıknatıs gibi kötü enerji çeker. Kimsenin aleyhine konuşma, uzaktan atıp tutma, insanları kem dille yargılama, bil ki yanılırsın.
|
Kabul etmeliyiz ki, cesit cesit Müslümanlik var...mesela ben eskiden Allah'siz Müslümanlik kandirmacasindaydim, cünkü Ömer Baba ile Deli Hikmet'in konusmasini dinleyince ; '' bu adam bende olanlari anlatiyor yahu, ben demek ki kendime ceki düzen vermeliyim '' dedim..tabi o zamanlarda biraz arayis icerisindeydim, kendimde mutlaka yanlislar hissediyor ve beni azarlamiyacak, beni dislamayacak birisinden veya birseylerden bunlari ögrenmek zorundaydim, kendimi zorunlu hissetmistim..iste o zamanlar ilk karsima cikan Ömer Baba oldu..
Allahli Müslümanlik ve Allah'siz Müslümanlik var. bu nasil oluyor derseniz? Ömer baba ile Deli Hikmet'in arasinda gecen konusma.. Ömer Baba : Hayırdır evladım! Bir top ateş , düştün dükkana ? Deli Hikmet : Ömer Baba , bir kitap okudum , şok oldum... “ ALLAH’sız Müslümanlık nasıl bir şey. Ömer Baba : Kitabın içinde anlatmıyor mu bunu ? Deli Hikmet: Anlatmasına anlatıyor da... Zor iş Ömer Baba insanın devreleri yanıyor. Ömer Baba : Ne anlatıyor böyle devrelerini yakan? Deli Hikmet : Diyor ki ; ALLAH ile beraber yaşanmayan Müslümanlık ALLAH’sız Müslümanlık kandırmacasıdır. ALLAH ile iletişim kurdurmayan , ALLAH için sevmeyi öğretmeyen bir Müslümanlık insanı geliştiremez , insanı mutlu edemez. Müslümanlık bir külfetler paketi değil ; bir ZEVK olmalıdır.Müslümanlık aşk ile yaşanmalıdır. Müslüman dışarıdan bakanı imrendirmelidir. Kişi Müslümanım diyorsa kendisini tanıyanlar baktıkça “Bu ne güzel insan” demelidir. Ömer Baba : Doğru söze ne denir evladım... Deli Hikmet : İyi de Baba bu nasıl olacak ? Ömer Baba : Demiş ya “Aşk ile olacak” diye Eren Eylül : Ne yani biz şimdi ALLAH’ a aşık olana kadar Müslüman değimliyiz Ömer Baba ? Ömer Baba : Evladım! Müslümanım diyen herkes Müslümandır. Fakat : AŞK ile olmayan bir Müslümanlık zordur , eziyettir , ZEVKsizdir dışarıdan bakanı iter. Kimseyi özendirmez. Kimseye “Bu ne güzel insan “ dedirtmez. Aşk gelene kadar müslüman TAM Müslüman değildir , HAM Müslüman dır. Aşk gelince kişi ALLAH’ın sevdiği ve ALLAH’ı seven kişi olur. ALLAH’lı Müslümanlık budur. ALLAH’lı Müslüman iyiliklerini kendisinden bilmez. İyilik yapmışsa unutur ; kötülük yapmışsa unutmaz. Müslümanlığını ALLAH’tan kendisine gelmiş en büyük hediye kabul eder. Müslümanlığı seçmiş olmasını kendi marifeti saymaz. ALLAHsız Müslüman ise inadına yaptıklarıyla övünür. İyiliklerini kendi marifeti bilir kötülüklerini başkalarına mal eder. Kabahati zamana ve şartlara atar. Kusurlu Müslümanı da Müslüman olmayanı da hor görür. Deli Hikmet: İyi ama hadi ben istedim. ALLAH’a aşık olayım dedim. Ama İstemekle nasıl aşık olacağım ki? Mesela ben Gönül’e durup dururken pat diye aşık oldum. Ben istedim diye aşık olmadım. Kendi kendine oldu bitti. Aynı şekilde “ha” diye ALLAH’a nasıl aşık olayım? Ömer Baba : Hikmetçiğim! Evladım ; sen bir yerlerde dolaşmasaydın Gönül kızımıza nasıl aşık olacaktın? ALLAH’a aşık olmak istersen , aşk oklarının hedefe sıkıldığı yerlerde dolaş. ALLAH’ın yeryüzüne ve göklere çizdiği şahesere gönlünü aç. Günün doğuşuna bak ... Günün batışına bak... Bulutların yürüyüşünü seyret... Çiçeklerin kokusuyla konuş... Unutma aşk okuyla vurulmak isteyen zırhını çıkarır... Deli Hikmet : ZIRH nedir Ömer Baba ? Ömer Baba : ZIRH , Dünya sevgisidir. Eren Eylül : Ee dünyayı sevmeyecek miyiz? Ömer Baba : Terk edeceğin bir şeyi seveceğin kadar.... Burada en dikkat cekmek istedigim nokta suydu ; '' ALLAH'siz Müslüman, Kusurlu Müslümanı da Müslüman olmayanı da hor görür. '' demek ki, kusurlu insanlara kolay sans yok yada hic yok diyorsak , hor görüyorsak biz o zaman ALLAh'siz Müslümanlikta geziniyoruz...benim, bütün bunlari yazmaktan ziyade, asil söylemek istedigim buydu Son olarak tabi ALLAH'li Müslümanlik ve ALLAH'siz Müslümanlik var mi? ona isteyen inanir, istemeyen de inanmaz.. Ömer babaninda dedigi gibi ' Müslümanim diyen herkes Müslümandir ' yok sen Müslüman olamazsin demek bize yakismaz.. |
Her lafa verilecek bir cevabım var lâkin; bir lafa bakarım laf mı diye, birde adama bakarım ADAM Mı diye!
|
Ayni Dili Konusanlar Degil,Ayni Duyguyu Paylasananlar Anlasir
|
Güneş herkesin üzerine eşit doğar ama gül başka leş başka kokar
|
Şems-i Tebrizi
ister yâr ol, ister yara; lütfun da başım üstüne, kahrın da...
|
Şems-i Tebrizi: Yakarışa Cevap!
Aşk ehli isen sitemin cahili olma. Özledim diyorsun mektubundan. Sadece kuru bir özledim mi yazdı yanık yüreğin. Anla Mevlâna. Bu ayrılık bir dersti anlayana. Bu gam sebepti ağlamana. Nâdan olma gelir bir aşiyan göz yaşını kurulamaya. Ağlama Mevlâna’m. Karşılıksız sevgiyi yaşamak gerekiyormuş. Birini sevmenin, delice bir aşkla bağlanmanın güzelliğini yaşamanın hazan mevsimine gelmek olduğunu bilmiyordum. Meğer hayatta ne çok şey kaçırmışım… Ya ben erken geldim, ya sen çok geç kaldın vuslata… Benden çılgın bir gülüş bekleme. Acılarımla mutluyum. Mutluluk çatık kaşlıdır ve ciddidir. İkimizde fırtınaya yakalanmışız aşk nereye savurur, bilinmez. Ayrılığımız kâh asırlar kadar uzun, kâh rüya kadar kısa. Asrı, vuslata çevirmek senin yazacağın bir kelimeye bağlı. Bana öyle bir kelime yaz ki dayanamayıp, Şam’dan uçup kanatlanayım Konya’ya. Beni perişan et, pervane et, bir kelime yaz… Öyle bir kelime ki lügatlerde geçmemiş olsun. Öyle bir kelime ki daha önce kimse kimseye söylememiş olsun. Öyle bir kelime ki cehennemi söndürsün… Yaz ki gelsin ayağına kapanan turabın olsun Şems. Mevlâna’nın Şems’e cevabı tek kelime; “HAMUŞ”… |
Insani Ates,
Degil kendi Gafleti yakar; Herkes te kusur görür, Kendisine Kör bakar; Neye bakarsan, O sana öyle bakar...... Hz.Mevlana Celalleddin Rumi.. |
Ey gönüldas,
bir gönül yapmak gelimyorsa elinden bari bir gönül yikilmasin dilinden |
.... devami daha güzel.
Hamuş!.. Dedi Mevlana kendisine Hamuş!… Yani Suskun!… Sustuğu yerde açıldı kapılar önüne serildi ışıltılı kelimeler kalbi duygular… Hamuş!.. dedi sustu Mevlana… Sustu ve kapandı karanlıklara… Karanlıklara Şems doğdu sonra… Baktı… Gördü… Adına Aşk dedi… Candan özge candan öte olana… Yaprakta tohumu damlada okyanusu gördü sonra… Hamuş!.. Demiştim ben de kendime. Sözün bittiği yerde noktanın konduğu yerde susmuştum bütün kelimelerimi. Anlatmak yormuştu nazenin bedenimi… Anlaşılamamak ise en çok yüreğimi. Sustuğu yerde anlaşılmaktı belli ki bütün derdi… Hamuş!.. Demiştim ben de kendime. Seni anlatmayan bütün kelimeleri susmuştum. Senle başlamayan bütün cümleleri bir bir bozmuştum. Şems ol da gel karanlıklarıma doğ diye ummuştum… Umutmuşsun!.. Unutmuşum!… Hamuş!.. Demiştim ben de kendime. Suskunluğum verilene rıza göstermekti… “İyi günde kötü günde hastalıkta ve sağlıkta” diye başlayan o tekerlemeye eşlik etmekti. İyi ve güzeli sana kötü ve çirkini kendisine seçmişti… Suskunluğun bedeli sadece bu seçimdi… Hamuş!.. Demiştim ben de kendime. Dün’ü dünde bırakmak adına…”Şimdi yeni şeyler söylemek lazım”dı. Aşk! Demiştim sonra Aşk!… Aranan bulunmuştu… Beklenen gelmişti… Aşk vardı ve ötesi çoktan unutulmuştu!… Hamuş!.. Demiştim ben de kendime. Sana da Şems diyecektim belki… Kör kuyulara atılmasaydın bütün karanlığına rağmen görecektin güneşi… Kapattın gözlerini kestin attın son yanında yeşeren düşlerini… Şems olmak kolay mıydı canı canana teslim etmeden? Kendinden geçmeden aydınlanır mıydı kör karanlıklar açılır mıydı kilit vurulmuş kapılar… Hamuş!.. Demiştim ben de kendime. Sonra “ne olursan ol yine gel” demiştim… Önce kendine sonra kendindekine. Kendini bilmekti marifet… Kendini bulmaktı meziyet… Dev aynasında değil boy aynasında seyretmekti asıl kendini keyfiyet… Sonra “ Bişrev!” dedi Mevlana… “Dinle!..” Sonra “Bişrev!” demiştim ben de!… Dinle!… Hamuş ol dinle!.. Kendin ol dinle!… Tövbe et dinle!… Affet dinle!…Ama dinle!… İlle de dinle!… Sath-ı müdafaada meşruiyet aramak senin neyine!… Dinle!.. Hataya bedel günaha kefaret biçmek senin neyine!… Dinle!.. Yenilen hakkı hukuku arşına endazeye kiloya grama grata vurmak senin neyine!… Dinle!.. Cüceler dev ayaklar baş olmuşsa cüceyle boy devle güç yarışına girmek senin neyine!… Dinle!.. Akıllar uçmuş fikirler gitmiş duygular yerle yeksan olmuşsa namus edep haya en çok da namustan edepten hayadan akıldan fikirden yoksunların eline düşmüşse konuşmak senin neyine! Sus ve dinle!.. Hamuş ve bişrev!.. Yangın yerine bak!.. Ateşten külden kordan ne var elinde!.. Pervane değilsen yaklaşma sakın ateşe!… Can’ı Canan’a teslime hazır değilsen “ben Aşk’ım” deme kimseye… Aşk gelmesin seninle dile… İncinmesin ne Mecnun ne Leyla ne gül ne de diken seninle!.. Ayağıma diken batacak diyorsan düşme çöle… Ah u zar ederim diyorsan çekme gözüne sürme!.. Talipsen kara bahta kör talihe…Dinle! “Gel gel ne olursan ol yine gel!…” diyorsan “Hamuş!…” ol sen de… Sonra da “Bişrev!…” de en sevilene!… Ve semaya dursun yürekler Aşk’ın önünde… |
Asık Olma ! Ask Ol !...
ASIK OLMA ! ASK OL !...
Hiç bir zaman geç kalmadınız, Kaç kere yoldan dönmüş de olsanız, Kaç kere döndürülmüş de olsanız, Dünyanın bütün günahını taşıyor da olsanız, Hayatınızdaki her şeyden kendinizi suçlu hissediyor da olsanız, Kendinizin “Yüreğiniz” tarafından kabul edileceğine inanmıyor olsanız da Siz yine de “kendinize, yüreğinize” yürüyünüz… Hiç kimse size inanmasa da, siz kendinize inanın.. Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî |
Hz.Mevlana derki:
"Ask" ;
Topuklarindan Etine kadar islemis bir Nasirdir, ya Canin aciya aciya Adim atacaksin, yada Canini acita acita söküp atacaksin.. Her iki Yolda'da, tek bir gercek olacak; Canin cok ama cok aciyacak.. |
|
Güvendiğiniz dağlara karlar yağdığında en güzel çare, dağ ile karı başbaşa bırakmaktır. Gün gelip karlar eridiğinde; dağ yolunuzu gözleyince en güzel cevap, başka bir dağdan selam yollamaktır.
Hz.Mevlana Hz.Mevlana'yı kıskanan biri mevlanaya mektup yazar... - Ey mevlana hristiyana gel dersin,yahudiye gel dersin,ataiste gel dersin,Dinimizde böyle birşey varmı bu nasıl bir din anlayışıdır, der... Mevlana mektubu uzun uzun okuyup düşündükten sonra arkasına şöyle yazar ve geri gönderir.. - (SENDE GEL...) ........... İki kişi sokak ortasında ağız dalaşı yaparak tartışıyorlardı. Biri dedi ki: -Bana bak!.. Ben öyle bir adamım ki, bana bir söylesen bin tane cevap alırsın!.. Oradan geçmekte olan Mevlânâ, bu sözü söyleyen adamın yanına varıp çenesi altına kadar sokularak şöyle dedi: -Ben de öyle bir adamım ki, bana bin tane söylesen bir tane dahi cevap alamazsın!.. Bir söze bin cevap vereceğini söyleyen adam, bu defa bir tane dahi cevap veremedi... |
Bazen diyorum ki; “ne olacak söyle gitsin.” Sonra diyorum; “Söyleyince ne olacak, sus bitsin...”
[Hazret-i Mevlana] Eğer çok konuşmak faydalı olsaydı; ALLAH iki ağız, bir kulak verirdi. Onun için, çok dinleyip az konuşmak gerek..... [Şems-i Tebrizi] |
Sen uzattığın elini tutmayan ele mi dargınsın, tutmayacak bir ele uzattığın için kendine mi kızgınsın ?
Hz.Mevlana |
Kötü yaratılışlı kişiye ilim ve fen öğretmek, yol kesen eşkıyanın eline kılıç vermeye benzer.
Hz.Mevlana |
Mevlana ve Sems
Hz. Mevlana : Şems Bana Bir Kişi Açken, Üşüyorken, Rahat Edemeyeceğimi Öğretti!
|
Mevlânâ, insana gerçek değerini kazandıran cihete şöyle işaret eder:
"Ey kardeş! Sen fikirden ibaretsin. Ondan başka sende olan, kemik ve sinirdir." "Eğer düşüncen gül ise, sen bir gül bahçesisin. Diken düşünüyorsan, cehennem odunusun. |
Kapımıza değil;
kalbimize vuran buyursun! - Şems-i Tebrizi Bazen arkasına dönüp bakması gerekir insanın; Nerden geldiğini unutmaması için... -Şems-i Tebrîzî "Güzel bir gülü,güzel bir geceyi,güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle, geceyi gizemiyle, dostu tüm derdiyle sevebilmektir.'' - Şems-i Tebrizi İnsanoğlunun edepten nasîbi yoksa, insan değildir. İnsan ile hayvan arasını ayıran edeptir. - Şems-i Tebrizi "Sevmek bu kadar güzelse, Kim bilir sevmeyi yaratan ne kadar güzeldir.." - Şems-i Tebrizi |
wortülseni göremek gercegi görmek demek
|
Sütten çıkınca bütün kaşıklar aktır. Önemli olan, içinden çıktığın sütü ak bırakmaktır
Mevlana |
Leş, bize göre rezildir ama, domuza, köpeğe şekerdir, helvadır.
|
İyiyi ara, güzeli ara, doğruyu ara..
Ama kusur arama..! Hz.Mevlana |
Hz. Mevlânâ buyurur :
“Öyle bir abdest al ki, hiç bozulmasın. Öyle bir namaz kıl ki, hiç bitmesin Âşığa beş vakit namaz yetmez. Beş yüz bin vakit ister. Gerçek âşık, vuslatın bitmesini hiç ister mi?” |
|
Es gibt vier Arten von Menschen:
- Jener, der nicht weiss und nicht weiss, dass er nicht weiss: Er ist ein Narr – meide ihn - Jener, der nicht weiss und weiss, dass er nicht weiss: Er ist einfältig – lehre ihn - Jener, der weiss und nicht weiss, dass er weiss: Er schläft – erwecke ihn - Jener, der weiss und weiss, dass er weiss: Er ist weise – folge ihm Ein arabisches Sprichwort |
Zitat:
|
Zitat:
dilek senin veya benim dedigimi gecelim. artik baskalari bile dogrulari görüp burada yaziyor. |
Zitat:
aber es gbit noch viel mehr user die es nicht öffentlich schreiben weil sie mit einer "irren" nichts zutun haben möchten. auch im chat wird einstimmig gemunkelt dass du nicht normal bist. |
Zitat:
du fragtest wer dich als lügnerin und spinnerin sieht. und alleine in den letzten 2 tagen habe ich dir user aufgezählt welche öffentlich deine dumme und verlogene art kritisieren. dilek geh mal mit einem deiner zig nicks in den chat und frag nach dilek g. oder aurum. jeder 2te wird sagen die "irre" soll fern bleiben. |
Zitat:
ich brauche niemanden der zu mir hält. hier geht es nicht darum freunde zu gewinnen, ich möchte hier nur die wahrheit erwähnen und lügnern wie euch das handwerk legen. fang doch mal mit "mirakel" an. |
Her köle azad olunca sevinir; Ya İlahi! Ben sana kul olduğum için seviniyorum.....(Hz.Mevlana)
Bana diyorlar ki:"Eskiden böyle değildin,artık çok içine kapanıksın!"Cevap veriyorum; İçindekiyle yetinen gönlüm sizi ne yapsın. Hz. Mevlana |
Üzülme der Mevlana ve devam eder;
Kızma hiç kimseye yaptıklarından dolayı aksine teşekkür et ihanet edenlere sadakati öğrettikleri için... Minnet duy yalancılara doğrunun farkına varmanı sağladıkları için... Mutsuz edenlere dua et mutluluğu daha derin hissettirdikleri için.. Herkesi sev yaşamına bir anlam kattığı için.. Hayat bu yüzden daha güzel siyahlar beyazı farkettirdiği için. |
Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 10:46 Uhr. |