|
"iftiratör yalanci soysuz köpek"
Ermeni artigi SeyranGay
|
Zitat:
|
Soysuz it SeyranGay
Soysuz ermeni artigisin ötesi yok
|
Zitat:
|
 lan sahtekar dinsiz imansız allahsiz kuduz köpek erkeklere başı açık gezmek günah olduğu nerde yazıyor madem günahsa sen yazın plajlarda bırak erkekleri bikinili kadınların arasında çıkmıyorsun ya hurafeci din tüccarı pezevenk seni insan birşey söyleyince önce dönüp kendine bakar millete günah haram diyeceksin kendin plajlarda çıplak kadınların arasından çıkmayacaksın siktir şurdan ahlaksız hırsız tecavüzcü sübyancı pezevenk bir kerede çıkın hırsızlık rüşvet haram yemek günah deyin diyemezsiniz çünkü bunların hepsini yapıyorsunuz bırakın kadınlarla alem yapmayı kendin gibi ibneleri bir araya getirip bademleme mi ne boksa artık cinsel ilişkiye giriyorsunuz sizin yaptıklarınızı hayvanlar bile yapmıyor size artık ne desem bilmiyorum ki aşağılık şerefsiz haysiyetsiz namussuz kudurmuş ucubeler |
Ihsan Eliacik
ABD'de yargılanan Türkiye değil; Türkiye'nin şu anki yöneticileridir. Yöneticiler gelir gider Türkiye yoluna devam eder. Türkiye'nin değil; muktedirinin beka soru vardır.
|
Ihsan Eliacik
Kudüs için bağırıp çağırmak, artık hırsızlıkları ve yolsuzlukları örtme ve unutturma vesilesine dönüştü. Sen artık iktidarsın.
Zarrab için nota vermeyi biliyorsun, hem de iki kez. Kudüs'ün Zarrab kadar değeri yok mu? |
 |
Aus SeyranGay`s Schatzkiste
Mein Ritt auf der Kanonenkugel
Kriege sind keine schöne Sache. Immer muss man wissen, was der Gegner als Nächstes vor hat, um dies für den eigenen Vorteil ausnutzen zu können. So verlangte einmal mein General während einer Schlacht von mir, dass ich eine feindliche Festung auszuspionieren habe. Wir aber sollte ich ungesehen dort hinein gelangen? Nichts leichter als das, dachte ich, und schwang mich auf eine Kanonenkugel, die meine Kameraden gerade auf die Festung abgeschossen hatten. Doch da war ich wohl ein wenig zu voreilig gewesen. Im Flug überlegte ich mir nun, wie ich wohl wieder unbeschädigt das feindliche Territorium verlassen könne. Dieses Mal wollte mir allerdings so rein gar nichts einfallen! Da kam mir der Zufall - wie so oft in meinem Leben - zu Hilfe. Unsere Feinde hatten nämlich auch eine Kanonenkugel abgeschossen, die nun direkt auf mich zuflog. Ohne lange zu überlegen wechselte ich von einer Kanonenkugel auf die andere. Das war für mich ja kein Problem, denn ich war ein ausgezeichneter Reiter wie ihr ja schon gehört habt. So kam ich zwar unverrichteter Dinge, aber immerhin heile bei meiner Truppe wieder an. |
"TÜRKİYE GÜÇLENİYO ve SEN ÇEKEMİYON"
İbretlik. Havuz medyasının beyin ameliyatı yaptığı tipik bir AKPli... Tıklayıp okuyun ve paylaşın. Youtube kanalımdaki "Kudüs" başlıklı videomun altında: VICTORY: sen bu ikdidarı eleştiriyonsen ne yaptın ki kitap yazmışsında okitaplardan zaten var kitap okuyanda pekkalmadı türkiye güçleniyo sen çekemiyon sen konuşmalarından çıkan bu EDİP: Türkiye güçleniyormuş ve ben bunu çekemiyormuşum :) Kitap okuyanların azaldığı bir ülke nasıl güçleniyormuş? Nasıl? Doğru: Tayyip'in 1150 odalık sarayı, 7 jeti, yüzlerce koruması var. Evet, Tayyip güçlendi. Doğru: Bilal'in milyonlarca doları ve gemicikleri var. Evet, Bilal güçlendi. Milli damadın milyonları ve villaları var. Evet, damat güçlendi. Bazı AKP'li bakanlar ve belediye başkanları köşeyi döndü. Peki senin neyin var? Dünyanın en pahalı benziniyle dolandığın düble yollar dışında? Ülkenin nesi güçlendi? Üniversitelerin dünyanın ilk 300'üne bile giremiyor. Dünyaya kaysı, havlu gibi birkaç madde dışında bir şey ihraç edemiyorsun. Dünya çapında bir tek markan yok. Domatesini bile üretemiyorsun. Bir zamanlar "tahıl ambarı" iken şimdi buğday ithal ediyorsun. Bilim ve teknolojide esamen yok. Rüşvet ve yolsuzlukta dünya rekoru kırıyorsun. Zengin ve yoksul arasındaki uçurumda OECD ülkeleri arasında dünya ikincisisin. Özgürlük konusunda rezilsin; Wikipedia'yı bile sansürlemişsin. On bir yıl boyunca bir tarikatı yüceltmiş ve ona hizmet etmişsin. Ülkenin en zeki çocuklarını, kaynaklarını hibe ettiğin tarikatla şimdi savaşıyorsun. Tarikata yönlendirdiğin insanlara şimdi paranoyakça zulmediyorsun. Kürt sorununu bitireceğim diye başladın, ama şimdi Kürtlere "ansızın" diyorsun. AB'ye katılacağız diye yıllarca havalanmışken hava almışsın. Suriye'ye gizlice silah ve militan göndermiş, karşılığında 3 milyon mülteci almışsın. Devletin ve şirketlerin borçları IMF'ye ödediğin borcun 26 katı. Buna bireylerin kredi borçları dahil değil. "Faiz haram" diyorsun ama en çok kâr eden 10 şirketin 7'sini banka yapmışsın. "Kahrolsun İsrail" diyorsun ama İsrail'in en çok ticaret yaptığı 6. ülkesin. "Milli Milli" diye sayıklıyorsun ama yerli şirketlerin hemen hepsi yabancılara satıldı. Liste uzun... Bunlar kıskanılacak bir şey mi? Seni "güttüğüm reaya" diye belleyen bir zalime niye reaya (hayvan) oluyorsun? Hırsızlara niye ses çıkarmıyorsun? Sende hiç onur yok mu?  |
Zitat:
I Like...)))))) yöneticimi? birak su gereksizleri ... bence Tc sen tek ba$ina yöntmelisin ABD 'de yönetici görsün ,peehhhhhh |
Zitat:
deliyim gözü kara deliyim, yakarim Roma'yi da yakarim ben :D |
Soysuz it SeyranGay
Çoban Sülü pezevengi sağolsun..
Aklı sıra Adnan Menderes ve üç arkadaşının intikamını aldı gerizekalı beyni ile..Tuttu Deniz Gezmiş denen çapulcuyu asıp başımıza kahraman etti gaspçı şerefsizi.. Bu Deniz Gezmiş denen kızılca soysuz, gerçekte hırsızın,gaspçının ve katilin tekidir..Bunun adının efsaneleştirildiğine bakmayın..Gerçekte bir bok yediği yok bu kızıl itin..Onu idam edenler, onu kahraman yaptılar..Sol hareketi de inanılmaz derecede güçlendirdi Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının asılması..Bitmek üzere olan bir hareketi ateşlediler.. Yıllar boyunca ülkenin gelişmesini engelledi bu kızılca soysuzlar..Kızıllar ve yarattıkları iç savaş ortamı ülkemizden tam 30 sene çaldı götürdü..İkinci Dünya Savaşı'ndan harabe halinde çıkan Almanya kısa sürede bizi sollarken,biz yerimizde saydık sayelerinde..Eğitimi sabote ettiler,kardeşi kardeşe düşman ettiler,hayaller uğruna binlerce milyonlarca kişiyi harcadılar..Düşünün birinci boğaz köprüsünün yapımını bile ''emperyalizme geçit yok'' diye yıllarca protesto etmişler ve köprünün yapımını geciktirmişlerdi..Köprü açılırken de bombalamaya kalkmışlardı.. Şimdi de eski kızılları CHP'ye dolduruyorlar..Bu eski kızıllardan medet uman gerizekalılar var hala..Bunlardan oy gelse TKP,ÖDP gibi partilere gelir..Hepsini toplasan yüzde 1 etmez..O çizgiye yakın bir tek BDP var..BDP'den gelecek oyun da içine tüküreyim..BDP'den gelse gelse yüzde 2,5 gelsin taş çatlasa ! Değer mi ulan yüzde 2,5 için Başbuğ ATATÜRK'ün partisini kızılca soysuzlar ile doldurmaya ? Değer mi CHP'nin itibarını yerle bir etmeye ve başına Ecevit'in mumyalanmış haline benzeyen etnik kökeni şaibeli bir kuru fasülyeyi getirmeye ? |
 |
Ihsan Eliacik
"Müzik haramdır" diye din namına bildiriler dağıtmak safsatadan ibarettir. Kur'an'da müziği yasaklayan bir ayet yok. Davut Peygamber ney, mey, saz vb. çalar, deyiş, türkü benzeri beyitler okurdu. Kaynaklarda "Mizmar-ı Davut" (Davut'un çalgıları) diye geçer.
|
 |
Hadis/sünnet öğretileri şeytani öğretilerdir. Dinin tek kaynağı Kuran'dır. Bunu anlamazsak sorunların çözümü zor.
 |
Soysuz it SeyranGay
Efsane:Lee sin'in kuzeni olan Keko çocukluğunu İyonya topraklarında Runo köyünde barış içinde geçiren bir çiftçi ailenin tek çocuğudur. Yıllar geçer insanlar barışın adını tadını unuturlar ve noxusla savaşa girişirler.Noxuslular bütün şehir ve kalelerle civar köyleri zapt edip yakmaktadır,Runo köyünde her şey güzelken noxus 2.piyade alayının gelmesiyle işler değişir köy ve binalar yakılır; insan ve hayvan canlı ne varsa kılıçtan geçirilir.KEKO hariç çünkü Keko o sırada sığır otlatmak için Runova'ya çıkmıştır.Köye döndüğünde olanları görür ve bir yemin eder amacı Noxus u fethedip bunu yapan generalinden askerine, kralından halkına kadar herkesi öldürmektir.Bu amacı engellemeye çalışan akrabası Lee Sin'in noxus halkına zarardan çok ordusunu İyonya'da etkisiz kılma isteğine kızar ve noxus imparatorluğu halkının da en az onlar kadar suçlu olduğunu ve hepsinin öldürülüp kelleleri Noxus'un her köşesine asılmadıkça rahat edemeyeceğini anlatır.Lee bunun üzerine ben yokum deyince Lee'yi benzin döküp Ulu İyonya Manastırı meydanında yakar(herkes Lee yi Noxus'u pasif direnişle protesto yaptı sanar).Sonra kendi yoluna Noxus'a tüccar kılığında Noxus Sarayı'nı basmaya İyonya' nın çeşitli yerinden topladığı 40 yiğit çerisiyle baskına gider ve Noxus Hakanı Kral Darius'un savaş planları için kendi odasına geçmesini bekler.Darius tam planlara bakarken pencereden bir gözün elinde bıçakla geldiğini hisseder ve onu camdan girer girmez yanı başındaki baltasıyla ikiye böler,ötekisi gelir o da kelleyi kaybeder sonunda liderleri Keko bir şeye karar verir KENDİ GİRMEYE!Girer ve noxusun elinin bütün hareketlerini engeller ve en sonunda bıçağı boğazına dayar işte bu anda arkasında bir süikastçı asilzadenin Katarina'nın soğuk ve kanlı bıçağını hissederek yere yığılıp kalır.Tutuklanıp yargılanır ve idamına karar verilir.2 gün sonra idam edilecektir Darius ona sorar ''Nasıl bir günde idam edilmek istersin ey soysuz köylü?'' der o da der ki ''Bütün Noxusluların kellelerinin Noxus'un her karış toprağına dikildiği akşamın çiseleyen yağmurunda.''Bunu duyan Darius idam işini hızlandırır ve der ''Sana tatmadığın acı yaşatacağım İyonya'nın sefil köylüsü!'' onun 38 yiğidini dar ağacına gönderir ve ona idamı asker zoruyla en önden izletirrir,Keko ''Beni öldür onları öldürme sen onların kanlarının bir damlası bile olamazsın seni zalim sefil pislik!'' der Darius bunun üzerine işkence yaptırarak idam sistemine başlar son 17 yiğit de böyle asılır saatlerce süren işkencelere dayanırken güçleri azalınca asılarak ölürler.Sıra Keko'ya gelir yağmur çiselemektedir kale dışında bir sürü kelleler görülmektedir insan kelleleri kazıklara oturtulmuş biçimde, sorar Keko ''Bunlar Nedir?'' Darius ''Son arzun...'' Keko'' Sırf idam için işkence için ölüm için...bunca insanı katlettin demek?Kendi halkını kesip kelleden kazıklara oturttun vatanseverlik diz boyu sende kral !'' Darius ''...Tek farkı kazıktakilerin İyonyalı olmaları bu beni ben kılıyor eğer acımasız olmasam kim bana biat eder soruyorum sana?Bu yüzü ifadesiz erler mi,şu keçi gibi inadı olan generaller mi?Yoksa tacını bana veren huysuz krallar mı?yoksa soysuz halk mı?Bu benim zorunluluğum bu benim gerçekliğim şimdi sen bu gerçeklikte gebereceksin Keko Sin , Noxus senin sonun olacak!''Keko ''Eğer sondan korksaydık Hikayeye hiç başlamazdık,Eğer devletinin gücünden korksaydık sarayını basmazdık,Eğer senden korksaydık boynuna bıçak dayamazdık!'' der ve bunlar son sözler, olur ve sandalye altından çekilir çekilmez nefesi de noxus işkencesi gibi bitmiştir ve onun yaptığı bu kahramanlık İyonya' ya örnek olmuştur.
Lee bu olayın haberini alır almaz bir hareketini söyleyiş tarzını Keeeeekooooo tarzında değiştirerek kuzeninin anısını bir şekilde yaşatmaya çalışır ve başarılı olur.Efsanesi olmasa da bu söyleyiş çok yaygınlaşmıştır ve Keko'nun sistemini kullanan Lee lige katılmak ve Noxus'tan intikam almak için bir sebep daha bulmuş olur kendine... |
[IMG]
 |
Soysuz it SeyranGay
Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!!
Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! Ölünüzü, dirinizi, hergün birinizi, birgün hepinizi!! |
Zitat:
bu millete hersey müstehak cehaletlerinin bedellerini cocuklari ve torunlari ödeyecek... |
Lara Conta Yanması mı var
LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE) LASS DiCH GEHN (SPREiZ DEiNE BEiNE)
|
Zitat:
ŞOK!.. AKP YÖNETİCİSİ HRİSTİYAN OLDU!.. (okumak icin tiklayin) ESKİ KAYSERİ AKP İL BAŞKAN YARDIMCISI KUM HRİSTİYAN OLDU AKP Yöneticisi Hıristiyan Olduğunu Açıkladı: "Ben artık Hz.İsa'ya inanıyorum. " İslamcı görüşleriyle bilinen bir dönem AKP'nin Kayseri İl Başkan Yardımcılığı ile yöneticilik de yapan Mehmet Akif Kum din değiştirip Hıristiyan oldu... Konuyu sorduğumuz Mehmet Akif Kum, haberi doğrulayarak; "HRİSTİYAN OLDUM, NE VAR BUNDA" |
 |
SeyranGay
Als ich mich einmal selbst aus dem Sumpf befreite
Wer je bei einem Ausflug in einem Sumpf zu versinken droht, der sollte sich an diese Geschichte erinnern, die ich wirklich erlebt habe. Bei einem Ausflug gerieten mein Pferd und ich eines Tages in sumpfiges Terrain. Aber wir mussten da durch, es gab keinen anderen Weg zu unserem Ziel. Durchlaufen konnten wir den Sumpf natürlich nicht, also mussten wir das Hindernis überspringen. Den ersten Anlauf hatte ich allerdings zu kurz berechnet. Im Flug machten wir kehrt und landeten sicher auf der Stelle, von der aus wir abgesprungen waren. Wir setzen zum zweiten Sprung an - doch dieses Mal konnten wir nicht in der Luft wenden und landeten unsanft auf dem morastigen Untergrund. Mein Pferd und ich wären hoffnungslos versunken, wenn ich es nicht geschafft hätte, mich an meinem eigenen Haarschopf aus dem Sumpf zu ziehen. Dass ich dadurch auch mein treues Pferd gerettet habe, versteht sich ja von selbst. Es kann eben doch von Vorteil sein, wenn man einen gut trainierten Körper hat. |
 |
Hulisi Akar Kayseri de Cami yaptirmis.
Hulisi Akar Kayseri de cami yaptirmis. Allah kabul etmesin.
Haram para ile yaptiriyor. Hulisi Akar Genelkurmay Baskani. Maasi belli: 13.000 TL, adama sormazlar mi, bu maasla nasil 3 milyon liralik cami yaptirabiliyorsun. Sonra birileri geliyor, efendim, Hulusi tek basina yaptirmiyor camiyi, bütün Akar ailesi katiliyormus. Hem camiye katkida bulunuyormus... Efendisi.. Siktir ordan amina kodugumun ($ark kurnazi) Kayseri kafasi zihniyeti. Aci sogan yeme, anani sikiyim babana söyleme ayaklarini birakin serefsiz orospu cocuklari..... Hulusi Akar Fettö'cudur. Sonra Tayyip tarafindan satin alinan serefsiz bir köpektir. 15 Temmuz destani falan filan, ayni "Türkce Olimyatlari gibi düzmece tiyatrodur.... Milleti oynatiyorlar kendilerince.. Senin serefini sikiyim amina kodugumun yavsagi, sen hic pasa, hic Genelkurmay baskanligina yakisiyormusun? Köpek gibi kafana tasmayi taktirdin bir de esir düstün senaryo geregi... Senin asker serefini sikiyim lan... Hadi siktir git simdi Tayyip'in pesinden bir yagver gibi.. Pasalik senin neyine serefsiz tasmali köpek... Basta bas hirsiz Tayyip olmak üzere bunlarin hepsi Fetö'nun taaaaa kendisidir... Serefsizliklerine ortak aramasinlar.. Yavuz hirsiz ev sahibini bastirir misali baskalarini FETÖ'cülükle suclamasinlar.  |
SeyranGay
Die leere Schatzkammer
Wer sich immer genau daran hält, was andere sagen, kommt im Leben nicht sehr weit. Man muss seine Chancen nutzen. Das dachte ich übrigens auch, als mich eines Tages ein hoher orientalischer Staatsmann mit riesigem Vermögen dazu aufforderte, so viel Gold und Edelsteine aus seiner Schatzkammer zu nehmen, wie ich tragen könne. Ich hatte ihm einen ziemlich großen Gefallen getan und er war mir zu Dank verpflichtet. Ich nahm die Aufforderung also wörtlich und rief den stärksten Mann der Welt herbei, der mir stets als "helfende" Hand zur Seite stand. Gemeinsam füllten wir uns die Taschen so voll, dass wir kaum noch laufen konnten. Es erübrigt sich wohl zu bemerken, dass nach unserem Besuch die Schatzkammer so gut wie leer war... "Nun aber schnell zum Hafen", forderte ich den starken Mann auf. Ich konnte mir nämlich gut denken, dass der geplünderte Staatsmann nicht besonders begeistert von der Tatsache sein dürfte, nun ein armer Mann zu sein. Wir kauften von unseren Reichtümern ein Segelschiff und stachen sofort mit allen Kameraden, die am Hafen auf uns gewartet hatten, in See. Daran taten wir gut, denn kaum hatte der Orientale seine geplünderte Schatzkammer in Augenschein genommen, da schickte er uns seine gesamte Flotte hinterher. Und schon nach kürzester Zeit waren seine Männer uns mächtig nahe gekommen. Aber wir hatten noch einen Trumpf im Ärmel: den Windmacher, den ich eines Tages auf einer Reise kennen gelernt hatte. Er blies kräftig aus beiden Nasenflügeln, was zur Folge hatte, dass die Schiffe des Orientalen ans Land zurückgetrieben wurden und wir selbst binnen drei Stunden die rettende Küste Italiens erreichten - die Taschen voller Gold und Edelsteine. Die leere Schatzkammer Wer sich immer genau daran hält, was andere sagen, kommt im Leben nicht sehr weit. Man muss seine Chancen nutzen. Das dachte ich übrigens auch, als mich eines Tages ein hoher orientalischer Staatsmann mit riesigem Vermögen dazu aufforderte, so viel Gold und Edelsteine aus seiner Schatzkammer zu nehmen, wie ich tragen könne. Ich hatte ihm einen ziemlich großen Gefallen getan und er war mir zu Dank verpflichtet. Ich nahm die Aufforderung also wörtlich und rief den stärksten Mann der Welt herbei, der mir stets als "helfende" Hand zur Seite stand. Gemeinsam füllten wir uns die Taschen so voll, dass wir kaum noch laufen konnten. Es erübrigt sich wohl zu bemerken, dass nach unserem Besuch die Schatzkammer so gut wie leer war... "Nun aber schnell zum Hafen", forderte ich den starken Mann auf. Ich konnte mir nämlich gut denken, dass der geplünderte Staatsmann nicht besonders begeistert von der Tatsache sein dürfte, nun ein armer Mann zu sein. Wir kauften von unseren Reichtümern ein Segelschiff und stachen sofort mit allen Kameraden, die am Hafen auf uns gewartet hatten, in See. Daran taten wir gut, denn kaum hatte der Orientale seine geplünderte Schatzkammer in Augenschein genommen, da schickte er uns seine gesamte Flotte hinterher. Und schon nach kürzester Zeit waren seine Männer uns mächtig nahe gekommen. Aber wir hatten noch einen Trumpf im Ärmel: den Windmacher, den ich eines Tages auf einer Reise kennen gelernt hatte. Er blies kräftig aus beiden Nasenflügeln, was zur Folge hatte, dass die Schiffe des Orientalen ans Land zurückgetrieben wurden und wir selbst binnen drei Stunden die rettende Küste Italiens erreichten - die Taschen voller Gold und Edelsteine. Die leere Schatzkammer Wer sich immer genau daran hält, was andere sagen, kommt im Leben nicht sehr weit. Man muss seine Chancen nutzen. Das dachte ich übrigens auch, als mich eines Tages ein hoher orientalischer Staatsmann mit riesigem Vermögen dazu aufforderte, so viel Gold und Edelsteine aus seiner Schatzkammer zu nehmen, wie ich tragen könne. Ich hatte ihm einen ziemlich großen Gefallen getan und er war mir zu Dank verpflichtet. Ich nahm die Aufforderung also wörtlich und rief den stärksten Mann der Welt herbei, der mir stets als "helfende" Hand zur Seite stand. Gemeinsam füllten wir uns die Taschen so voll, dass wir kaum noch laufen konnten. Es erübrigt sich wohl zu bemerken, dass nach unserem Besuch die Schatzkammer so gut wie leer war... "Nun aber schnell zum Hafen", forderte ich den starken Mann auf. Ich konnte mir nämlich gut denken, dass der geplünderte Staatsmann nicht besonders begeistert von der Tatsache sein dürfte, nun ein armer Mann zu sein. Wir kauften von unseren Reichtümern ein Segelschiff und stachen sofort mit allen Kameraden, die am Hafen auf uns gewartet hatten, in See. Daran taten wir gut, denn kaum hatte der Orientale seine geplünderte Schatzkammer in Augenschein genommen, da schickte er uns seine gesamte Flotte hinterher. Und schon nach kürzester Zeit waren seine Männer uns mächtig nahe gekommen. Aber wir hatten noch einen Trumpf im Ärmel: den Windmacher, den ich eines Tages auf einer Reise kennen gelernt hatte. Er blies kräftig aus beiden Nasenflügeln, was zur Folge hatte, dass die Schiffe des Orientalen ans Land zurückgetrieben wurden und wir selbst binnen drei Stunden die rettende Küste Italiens erreichten - die Taschen voller Gold und Edelsteine. Die leere Schatzkammer Wer sich immer genau daran hält, was andere sagen, kommt im Leben nicht sehr weit. Man muss seine Chancen nutzen. Das dachte ich übrigens auch, als mich eines Tages ein hoher orientalischer Staatsmann mit riesigem Vermögen dazu aufforderte, so viel Gold und Edelsteine aus seiner Schatzkammer zu nehmen, wie ich tragen könne. Ich hatte ihm einen ziemlich großen Gefallen getan und er war mir zu Dank verpflichtet. Ich nahm die Aufforderung also wörtlich und rief den stärksten Mann der Welt herbei, der mir stets als "helfende" Hand zur Seite stand. Gemeinsam füllten wir uns die Taschen so voll, dass wir kaum noch laufen konnten. Es erübrigt sich wohl zu bemerken, dass nach unserem Besuch die Schatzkammer so gut wie leer war... "Nun aber schnell zum Hafen", forderte ich den starken Mann auf. Ich konnte mir nämlich gut denken, dass der geplünderte Staatsmann nicht besonders begeistert von der Tatsache sein dürfte, nun ein armer Mann zu sein. Wir kauften von unseren Reichtümern ein Segelschiff und stachen sofort mit allen Kameraden, die am Hafen auf uns gewartet hatten, in See. Daran taten wir gut, denn kaum hatte der Orientale seine geplünderte Schatzkammer in Augenschein genommen, da schickte er uns seine gesamte Flotte hinterher. Und schon nach kürzester Zeit waren seine Männer uns mächtig nahe gekommen. Aber wir hatten noch einen Trumpf im Ärmel: den Windmacher, den ich eines Tages auf einer Reise kennen gelernt hatte. Er blies kräftig aus beiden Nasenflügeln, was zur Folge hatte, dass die Schiffe des Orientalen ans Land zurückgetrieben wurden und wir selbst binnen drei Stunden die rettende Küste Italiens erreichten - die Taschen voller Gold und Edelsteine. Die leere Schatzkammer Wer sich immer genau daran hält, was andere sagen, kommt im Leben nicht sehr weit. Man muss seine Chancen nutzen. Das dachte ich übrigens auch, als mich eines Tages ein hoher orientalischer Staatsmann mit riesigem Vermögen dazu aufforderte, so viel Gold und Edelsteine aus seiner Schatzkammer zu nehmen, wie ich tragen könne. Ich hatte ihm einen ziemlich großen Gefallen getan und er war mir zu Dank verpflichtet. Ich nahm die Aufforderung also wörtlich und rief den stärksten Mann der Welt herbei, der mir stets als "helfende" Hand zur Seite stand. Gemeinsam füllten wir uns die Taschen so voll, dass wir kaum noch laufen konnten. Es erübrigt sich wohl zu bemerken, dass nach unserem Besuch die Schatzkammer so gut wie leer war... "Nun aber schnell zum Hafen", forderte ich den starken Mann auf. Ich konnte mir nämlich gut denken, dass der geplünderte Staatsmann nicht besonders begeistert von der Tatsache sein dürfte, nun ein armer Mann zu sein. Wir kauften von unseren Reichtümern ein Segelschiff und stachen sofort mit allen Kameraden, die am Hafen auf uns gewartet hatten, in See. Daran taten wir gut, denn kaum hatte der Orientale seine geplünderte Schatzkammer in Augenschein genommen, da schickte er uns seine gesamte Flotte hinterher. Und schon nach kürzester Zeit waren seine Männer uns mächtig nahe gekommen. Aber wir hatten noch einen Trumpf im Ärmel: den Windmacher, den ich eines Tages auf einer Reise kennen gelernt hatte. Er blies kräftig aus beiden Nasenflügeln, was zur Folge hatte, dass die Schiffe des Orientalen ans Land zurückgetrieben wurden und wir selbst binnen drei Stunden die rettende Küste Italiens erreichten - die Taschen voller Gold und Edelsteine. |
| Alle Zeitangaben in WEZ +2. Es ist jetzt 05:03 Uhr. |