Einzelnen Beitrag anzeigen
  #29814  
Alt 23.09.2006, 13:35
Benutzerbild von xbaburx
xbaburx xbaburx ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Hümanizm bir dindir`

Arslan TEKİN


Biri "Ben hümanistim." derse, onu "insansever" olarak anlarız, değil mi? Medenî dünyada yaşayan herkes insanı sever. İnsanı sevmeyenler "insan" değildir. İnsanı sevdiğini göstermesi için "hümanizm"den medet umuyorsa başka fikir taşıyordur. Aydınlanma halkımız için pek aydınlık değil ama hümanizm çok bilinen bir kavramdır. Bir araştırmadan yola çıkarak "hümanizm"in aslında ne olduğunu, bazı çevrelerin aydınlanma yanında hümanizmadan bahsediyorsa neyi kastettiğini öğreneceğiz.
Makalenin adı: "Hümanizm bir din midir?" Yazarı: Hakan Gündoğdu. D.E.Ü. İlâhiyat Fakültesi Felsefe Tarihinde araştırma görevlisi… Makale 2000 yılında "Dinler Tarihi Araştırmaları II"de çıkmış ama tebliğ olarak 1998`de Konya`da sunulmuş.

Makalenin adı bile hümanizmin bir din gibi idrak edildiğini göstermeye yeter.
Size "hümanizm"in ne olduğunu bu uzun makaleye dayanarak satır başlarıyla vereceğim:
-Son elli yıl içinde Batı dünyasında ve özellikle ABD`de yapılan anketlerde "dininiz" sorusuna bazıları "hümanist" yazmayı tercih etmişlerdir.
-Hümanizmin kökleri antik çağa uzanır. Protagoras: "İnsan her şeyin ölçüsüdür." demiştir. Dar anlamda ise 14. yüzyılın son yarısında İtalya`da ortaya çıkan ve daha sonra Avrupa ülkelerine yayılan felsefî ve edebî bir hareketi temsil eder.

-Değişik hümanist anlayıştan bahsedilebilinir. Muhafazakâr Katolikler de, komünistler de "hümanist" olduklarını söyleyegelmişlerdir. 1969`da Papa Paul: "Roma Katolikliği bir tür Hristiyan hamanizmidir ve tek gerçek hümanizm de budur." demiştir. Sovyetler Birliğinin İdeolojik Felsefe Enstitüsünün başı olan F. N. Fedoseyev da komünizmin tek gerçek hümanizm olduğunu iddia etmiştir.

-1933`te I. Hümanist Manifesto, 1973`te II. Hümanist Manifesto yayınlanmıştır. Birincisinde "dinî hümanizm"den, ikincisinde ise hümanizmden veya naturalistik hümanizmden bahsedilmiştir. 1980`de de Seküler Hümanist Deklarasyon yayınlanmıştır.

-1933 Manifestosunun ardında 18. yüzyıl aydınlanmasının din ve modern kültür problemini çözme teşebbüsü vardır. Modern kültür akla ve deneye (rasyonalizm ve emrizm`e) dayandığı için din ve modern kültür problemi bir bakıma din ve akıl problemi olarak ele alınabilir. Tom Paine "Akıl Çağı" kitabında "Ne Roma, Yunan, Yahudi, Protestan kiliselerince öne sürülen âmentüye inanıyorum ne bildiğim başka herhangi kiliseninkine. Benim kilisem aklımdır." demiştir.

-1920`lere gelindiğinde Tanrısız bir dinin makul olabileceği fikri taraftar bulmuş ve şu iki görüş ortaya çıkmıştır: 1) Dindeki hakikatler beşerî tecrübenin hakikatleridir. Yani Tanrı insanı değil ama insan Tanrı`yı yaratmıştır. Bu sebepten artık modern insanın Tanrı`ya inanmasının imkânı yoktur. 2) Dinî hakikatler beşerî tecrübenin ürünü olduğuna ve beşerî tecrübe ise sürekli bir tekâmülü ihtiva ettiğine göre insanlığın dinî bilinci de bu tekâmülün içindedir. Bu açıdan bakıldığında Tanrı`dan ziyade insana dayanan hümanizm, insanlığın dinî evrimindeki gelecek olumlu adım olarak görülmüştür.

-Hümanist, hakikat araştırmasında "varlık"tan değil "bilgi"den yola çıkmıştır. Rasyonalizmi ve daha çok da emprizmi güvenilir bilgi kaynağı olarak görmüştür. Yeni deneyin doğrulayabildiği "empirik akıl" (zekâ) hakikatin kriteri kabul edilmiştir. Böyle bir temelden yola çıkan hümanist için kâinat kendi başına var olmuştur yani yaratılmamıştır. İnsan ise kendi başına var olan kâinatın bir parçasıdır ve bu kainattaki bir tekâmülün ürünüdür. Ahlâkın temeli Tanrı veya başka herhangi bir tabiatüstü varlık değil, insanın kendisidir. Bu dünyanın dışında bir öte dünya yoktur. 1933`te "Hümanist Manifesto"nun taslak metnini hazırlayanlardan Sellars: "Din, insan hayatının, insanın konumunun, nesnelerin mahiyetinin sorgulanmasıdır. Bu sebeple de hümanizm bir din olarak görülebilir." demiştir.